{ Hadiselerin peşi sıra Sehir I | Fennî bahister Adalar denizinin haberleri Asrımızın mühim bir keşfi anahtarları Floryada 3 I I CUMHURIYFT 3 Ağustos 1943 fNÂÛNA I Liselerde bayrak töreni yapelmıyor mu? Oniki adalar Girid Gİıidi, sevküteeyşçiler, Karadenizm kapısı ve Balkanların kilidi olan Selâniğin anahtan sayıyorlar. Adarun Hanya limanı, Yunan yarıınaddsından yüz kilometre (on dakikalık hava uçuşu) mesafededir. Bingazi kıyıiarı Mihver kuvvetlerinin işgali altında bulunduğu zamanlarda, Girid adasının, Iskenderiye. den 600 ve Kıbrıs adasından 8Ü0 ikilometre mesafede bulunması yüzünden, onlar, bu sayede, şarki Akdenizj kon. trolları altında bulunduruyorlardı. Anglo Saksonlar, Bingaziyi cllerine geçirdikleri için, Giridi de işgal edebilirlerse, Adalar denizinde ve İyonyen denizinde, hava hakimiyetini, kendi lehlerinde çevirmeğe rmıvaffak clabi. lirler ve bu da, eğer BaikanJara hücum etmek niyetinde iseler, kendileri için ile. ri bir basamak olur. **» Girid, bir işgal teşebbüiü. karşısında ne vaziyette bulunuyor? Gindin mesahası, Korsika adasından biraz noksandır. Ada, şarktan garba doru 250 küometre, şimalden cenuba doğru genişliğine 25 ile 50 kilometre arasıhdadır. Girid, jeolojik tesirlerle bir. birine bitişmis;, dört 'kalker adanm birleşmesinden husule gelmış bir dağ kale. sidir. Dağlarının irtifaı 1500 ile 2500 metre arasmda ve mail satıhlan, cenub. da daha sarp olmak üzere, karışık teşkilâtlkhr. Girid, eski zamanlarda, bir deniz uğrağı olduğu için, limanlanmn adcdi 160 kadardır; fakat bu limanlann hemen hepsi, pek de fırünalardan rr.asun yerler olmadıkları gibi fena teşkilâtlıdır. Bun. dan dolayı, buraya, asker çıkarması ko. lay değildir. Anglo . Saksonlar, Mısırdaki üslerinden hareket edince, önlerine, cenubî Giridin cenub sahillerinde ve adaran şark kısmında Mesala ve Hİyerapetra kumsalları çıkar. Kıbns üssünden hare. ket eden kuvvetlerin: Giride geçirebiL mek için de evvelâ, Oniki adayı zaptctmeğe, hiç olmazsa felce uğraünağa mecburdurlar. *** Giridin bugünkü müdafaa vaziyeti, eskisine benzemez. Mihver. iki senedenberi adayı tahkim etmeğe gayret etmiştir. Hatta, sevkülceyş yollarmı da çok ıslah eylemiştir. Bu sayede, ateşi temerküz ettirrnek ve ihtiyat ikuvvetle. rini fyadalı surette kullanmak için her. şeyi hazırlamıştır. 1941 de Girid muharebeleri, tayyare meydanı ele geçirmek muha rebeleri idi. 1943 muharebeleri için, tam harb şeraıti içinde cereyan edecek muharebeler ola. caktır. nubundaki on ikisine: Dodekanez (.Onikıler) ismini veriycr. Halbuki bu isim hakikate tevafuk etmiyor; çünkü küçükiü, büyüklü clan bu adalarm sayısı otuz kadardır. Bütün bu adaların mesahası 3000 kilometre murabbaı, nü. fusu da, ekserisi Eum olmak üzere 120,000 kişidir. Bu adalar, 200 kilometre uzunluğunda ve 150 kilometre genişliğinde mustatil şeklinde bir deniz sathmı işgal ediyor. Bu mustatilin şark kt.nan, Türkiye ku yıları yakınlarmda ve cenubu garbî köşesi de Yunanistandan yüz kilometre mesafededir. Bütün bu adalar şekilhiz, kayalık yer. lerdir. ÖruerindeÜ denizler de kayalar. la doludur. Bu adaların sevküecyş kıymeti, Adalar denizinin cenubunda bu. lunmalanndan İleri geliyor. Bunların, Pelâpor.ez yolunda cereyan edecek bir taarruru önleraek hususurda tedafüî ehemmiyetleri vardır. Bu adalardan Kayos . Karpatos . Rodos müsellesi, toplu adaların, cenuba doğru bir müdafaa cephesidir. 150 kilometre şarkta bulunan Kastelroso adacı. ğı da, Kıbns ve Yakınşark istikametini gözleyen bir ileri mevzü andırır. Kıt'alararası hava seferleri, bu toplu adalann sevkülceyş kıymetine, yeni bir kıymet eklemiş bulunuyor. Avrupa payitaKtlarını Uzakşark ve Okyanusa bağlryan nakliye tayyareleri, Oniki ada se. masında karşılaşırlar. Şimdi ise, bu adaların, bugünkü harb de, şarkî Akdenizdeki askerî harekât için elde bulunmasını icab ettiriyor. Bu adalar, Türkiyenin malı idi ve İtalyanlarla vukua gelen Garb Trablusu harbi neticesinde, 1912 senesinde İtalyan. larm eline geçti. **# İtaylanlar, son otuz senede, bu adaların tedafüî teşkilâtını vücude getirdi ve bazı adalarda deniz tayyare üsleri ve tahtelbahir üsleri kurdu. Bunlann içinde en mühimleri Rodos, Porto . Isagos, Leros, Astropa'yadır. Anglo . Saksonların, On iki adayı zaptetmeğe çalışacaklan tahmin olunuyor. Onlar, bu adalan, belki de Giridden daha kolay zaptedecilirler. Kıbns hareket üssü, Rodostan 400, Kastelroso. dan 250 kilometre mesafededir. Giridin de, bu adaların da zaptı, kahlr bir hava . deniz faikiyetine bschdır. kişi boğuldu Fenerbahçede de bir genc boğulurken kurtanldl Evvelki gün Floryada üç boğulma hâdisesi olmuş, Fenerbahçede de bir genc bcğulurken güçlükle kurtarümıştır. Karagümrük orta mektebi talebesinden Şükrü Sayın admda bir genc, Florya açıkla'rmda denize girmiş, fakat iyi yüzme bilmediğmden boğulmuştur. Remziye adında genc bir kız da Florya ile Çekmece arasında yüzerken bo ğulmuştur. Ankara Sıhhiye memurlarmdan Zeki de 11 yaşındaki kızı Güngör'le birlıkte Floryaya gitmiştir. Baba kız, sahile yakm bir yerde yüzerlerken Güngör, bir aralık babasmdan uzakla^arak boyunu geçen bir yerde yüzmek istgmiş, fakat kuvveti kesilerek boğulmı.ıştur. Bürhan özkardeş adında bir genc de iki arkadaşüe Fenerbahçede kir3İadıkları bir sandalla açıkta denize girmiştır. Fakat iyi yüzme bilmiyen Bürhan dalıp çıkmağa başlarcıştır. Bu va^iyeti gören arkadaşlarmm ve civarda bulunanların Birlesik Amcrika Cumhuriyeti her yardımile Bürhan muhakkak bir ölümsene mühim plâstiklerden biri olan selden kurtulmuştur. lüloidden 5000 ton çıkarıyor. Maruf Dupont müessesesinin çıkarthğı plâsük Vekillerin tetkikleri Şehrimizde bulunan İktısad VefkilS maddeye pyrolin ve Hyott kumpanyaFuad Sirmen dün Mmtaka İktısad Mü. sının bulduğu selluz nitratına Amerith dürlüğünde meşgul olmuş ve Sütnerbank deniyor. Kodak fofağraf fabrikasl da İstanbul şubesinde tetkikler yapmıştır. selluz asetatından tenite adlı film yapMünakalât Vekili Ali Fuad Cebesoy da maktadlr. Ondokuzuncu asırda plâsükler üzeİzmir hattı ve liman tesislerlni tetkik etrinde mühim denebilecek tecrübeler ve mek üzere İzmire gitmiştir. Ekmeklik un işi yoluna girdi keşifier yapılmamıştı. Gerçi Perkes adlı bir İngiliz nitroselluz barutundan bir Toprak Mahsulleri Ofısi, şehrın ektakım eşya yapmışsa da bunlar piyasada meklik ununun tedarik ve tevzii Işinl revaç görmemişti. yoluna koymuştur. Plâtin şilebinden son. 1904 senesinde, bir tesadüf eseri olara Aydın şilebile gelen tmğdayın da borak, süt kazanından plâstik çıkarıltnşaltılmasma başlanmıştır. Şimdilik İstaııbulda ekmeğin yüzds 70 cıya kadar bu endüstri ileri £İdememişbugdayla çıkanlmasına devam edilm;k ti. Bu halde plâsükler Yirminci asrln tedir. Henüz Ankaradan ekmek için ta. malldır. Plâstikteki mühim keşifterden biri mamen buğday kTjllamlmasına dair emir gelmemiştir. Fakat bu emir beklen olan bake'.it 1909 da meydana geldi. Aslan Belçikalı olan kimyager Leo Baekemektsdir. land. NewYork'ta şellak yerine kulla muayyen bir takrm Hyott adlı bir •••••••••• Y a z a n : P r o f e s ö r ••••••••••••' hatvelere ayrılıyor. genc Amerikalı, pek pahall olan fildişi Bu işle uğraşan fabbilârdo bileleri yerikalardan ancak bir rine bir madde akaçı işi başından rarken 1868 senescnuna kadar çıkasinde, bir tesadüf eseri olarak, sellülo nılabilecek bir madde ararken bir plâs rırlar. Bunlann çoğu şu dört umumî idi keşfetmişti. Sonradan bunun sun'î tik bulmuştu. Fenol ile for noldehidin gmptan bir veya daha ziycdesile vtğradiş olarak kullanılabileceğini gdsterdi. karıştırılmasile meydana gelen bu mad şlr Hyott'un 1872 senesinde kurmuş olduğu deye kâşifinin ismine izafctle bakelit (1) Plâstiğe aid esas malzeme. kimyabir şirket pek sert ve yanmiyan bu dendi. Bu kimyager bu maddeyi gra sal ecza, odun tozu ve m'.ka gibi madsentetik maddeye kullanılacak yerler mofon plâklarını kaplamak i;in aramış deler. bulmağa çahşülar. Sellüloid üzeıinde sa da som halini aldıktan sonra tekrar (2) Bu esas malzemeyi reçineler ve yaphkları fadillerle bunun sinema ve erituemedİSİnden dolayl mak=adma va plâstik kalıp tozlarma çeviren fabrikaröntgen filmlerin İmalinde kullamla ramadı. Fakat elektrik izoluâyon kabiü lar. cağı keşfedildi. yetinden dolayı elektrik endüshİsinde (3) Kallp tozlarlnı ısı, basmc ve meBu kumpanya şeffaf sellü'oid filmleri taammüm etti. Bakelitin kcşfi tarihile talik kalıblarla bilfiil plâstik haline meydana getirmekle sinema endüstri 1919 senesi arasında, 1911 senesinde, çevirenler. yeni bir tek plâstik keşfedildi ki o da sinde mühim t>ir çığır açmış oldu. (4) Plâstik tabakalar, çubuklar ve Sellüloid Hyott'tan 20 sene kadar ev selluz asetatıdır. Fakat 1919 dan sonra tüpleri hususî şekillere sokan veya revel Schönlein adlı bir Alman kinıyage bu vadide o kadar çok keşif ysplldı ki çineleri kaplama, boya, lâke. yapışkanri tarafmdan keşfedilmiştir. Bu adam bunlarl burada slralamak jmkânsızdır. lar veya cilâ verenlere çeviren fabrikapamuğu azot ve kükürd asidleri mahSon on iki sene İçinde plâstikler ırah lar. lutile muamele ederek nitroselluz de sulü 100 de 650 artmıştır. Hayret verici Plâstifelerin pek cazib oîan yeni tatdiğimiz barutu keşfetnr'şti. Birkaç sene bu büyüme çelik endüstrisirân ilk bik sahalarını diğer yazılara bırakıyosonra bu barutun eter veya alkolde in devrile kıyas edilebilir. Çelik endüstri rum. hilâlile kolodiyon denilen bir mahlul sinde olduğu eibi plâstik endüstdsi de Prof. Salih Murad UZDÎLEK meydpna geldi. Açık küçük yaralarl kapanıak üzere kullandığınîz bu maddo>i Hyott sellüloid için csas o'.arak kullanmıştı. Salih Murad Uzdileh Devlet Demiryolları U. Miidür muavinliği Sekiz senedenberi Devlet Demiryollan maliye ve muhasebe dairesi reisliğini yapmakta olan Vehbi Çoker'in yeni ihdas olunan umum nıüdür muavinliğıne terfıan tayin edıldiğini memnuniyetle haber aldık. Vehbi Çoker, Mülkiyeden mezun ol. duğu 327 yılından sonra Maliye, Maarif ve Bahriye Vekâletlerinde muhtelif hiz. metler görmüş ve milli demiryolculuğumuzun kurulduğu ilk yıllarda bu mü:s. seseye geçmiş reğerli ve tecrü'oeli bir idarecimizdir. Kendisine yeni vazifesin. de de başanlar dileriz. 341 doğumîuların yoklaması eçenlerde, bu sütunda, bay. rağa, sancağa ve millî marşa hürmet mevzuu üzeıinde, bir yazı yazmıştım. Muhterem okuyucu. larımdan Ziya Işıldak adlı bir lise talebesinden uzun bir meknıb aldım. Soy adı gibi ıniliî ruhu da ışikh olan bu genc, muhtelif daire ve müesseselere çekilen soluk ve yırtık bayraklardan şikâyet ettikten sonra, şöyle diyor: «İstiklâl marşımlza gelınce. İstanbulda her ilk okulda, cumartesi ve pazar. tesi günleri bayrak çekms töreni ya. pıhrken talebe istiklâl marşmı söyledik. leri halde, liselerde böyie bir şey yapıl. mıyor. Çok dikkat ettim; sorup soruştur. dum; yalnız, Fatihte hususl bir lise olan Hayriye lisesinden başka hiç bir lisede, bu, yapılmlyor, Hayriye lisesinde cu. tnartesi ve pazartesi günleri, kış ve yaz, yağmura, fırtınaya rağmen, başta askerlik ve müzik öğretmenleri olmak üzere, diğer ögretmenlerle beraber, t a . lebe bayrak karşısında millî marşımızı söylüyorlar, millî marşlmız söylenirken o muhitten bir geçseniz, çöpçünün büe arabasını durdurarak hürmetle dinlediğini görerek memnun olurdunuz. «Fakat, başta benim okudtığum lise olmak üzere, koca İstanbulda, bunu yalnız Hayriye lisesi yapıyor. İstanbuldaki liseler adına, bu, çok acı olsa gerek.» Genc liselinin teessür duymakta lıakkı vardır. İlk okullarda cumartesj ve pa. zartesi günleri yapılan bayrak çekme töreni, acaba, liselerde hiç mi yapılmiyor? Yoksa tören yapılıyor da, millî marş mı söylenmiyor? Oku\Ticumun mektubundan bu cihet, iyice anlaşıbıuyor. Eğer, ilk okullarda yapılan bayrak çekme töreni liselerde yapılmıyorsa, bunu liselerde de yapmamanın manası yoktur; çünkü Türk çocııklarının vata. nî terbiyesi, ilk okullarda bitmeiıeli, orta okullarda ve liselerde de dcvam etmelidir. Eğer, liselerde bayrak çek. me tiireni yapılıyor da, bn törenin bir kısmı olan millî marş söylenmiyorsa bu da, doğru değildir. Zaten, lıestesi hayli güç olan millî marşl iyice öğren. mek için, talehenin onu. hatta hergün söylemesi Ia7imdır. Muhterem Maarif Vekilimizin ilk okullar şilıi, orta okııllarla liselerde, ayni töreni yaptırmasım dilerim. Fatih Askerlüc Dairesinden: 1 341 dogumlu ve bu doğumlularla muameleye tâbi erlerin 3/8//943 tari. hinden itibaren askerlik şubslerince ilk ve son yoklamalanna başlanmıştır. 2 Yerlıler kendi şubelerine, yabancılardan B?yoğlu cihetınde oturanlar Beyoğlu yabancı şubesine, İstanbul cihetinde oturanlar Eminönü yaban. cı şubesine, Sarıyer ve Baiırköy kazalan dahilinde oturan yabancılarm bu kazalardaki şubelere ikamet kâğıdlarile birlikte müracaatleri Uân olunur. 3 ayhklar Plâtin motörü batmadı Suır.er vapurunun Karadenizde Eregli açıklarında Plâtin isimli bir motöre çarparak batırdığı yazılmıştı. Sümer va. puru kaptanmdan aldığımız bir telgrafta motörün batmadığı bildirilmiştir. Adliyede bir terfi Varlık vergisi işi istanbul üçüncü Ticaret mahkemesi azasmdan Amil Artus; Adliye Vekâletın. ce mümtazen terfıe lâyık görülerek, aslî maaşı elliden yetmij liraya çıkarılmak ve bu suretle iki derece birden terfi etti i rilmek suretile, tstanbul Onuncu Asliye Hukuk mahkemesi hâkimliğine tayin olunmuştur. Yeni işine başlıyan Amil Artus, tstanbul üniversitesini bitirdikten sonra Lausanne Ünıversıtesini de tek. millemis, orada doktora imtihanı verrr.i? genc ve kıymetli hâkimlerimizdendir. Evvelce bir müddet de istanbul icra hâkimliğinde muvaffakıyetle çalışmıştı. Yeni işinde başarısının devamuu temermi ediyoruz. ı Koıtıitaeı v Aşkı Yazan: Murad Seıto^lu Meşrutiyet ylllarlnda Makedonyada vazife almlş îî>onc bir Türk subaylnln hariku 1 âde macerasl Aşk ve vazife kar^ı karşlya Tütk subaylnln merdllğine ve kahramanlığlna pönlünü veren güzel Bulgar fComitacl klzl Eşsiz bir eserj mevzu olan hakikî vak'anln, nefis bir üslubla tesbit edilmis r.otlarl Sahifelerİ araslnda yakln tarihin acl dekorlarlnı da canlandlran bir millî eser. Emekli, dul ve yetımlerın üç aylık ma. aşlannın tevzıine agustos sonunda başlanacakeır. Maaşlar, Millet Meclisince kabul edilen kanuna tevfikan yüzde kırk zamlarile birlikte verileceğinden Defterdarlıkça buna aid hazırhklar yapılmak. tadır. Aylıklarını Emlâk Bankasma kırdırar.Jar, geçen eylul, birinci ve Ikinciteşrin aylarma aid maaşlannm zam. larını aynca mensub oldukları daireden alacaklardır. Kayıb makbuz Eminönü Halkevinden: Sc^al yardım şubssi teberrü mak'auzlarmdan Kızılay Cemiyeti namma kesilen 1702 numaraU 120 liralık makbuz kazaen zayi oldugundan hükmü yo'ıtur Gaz fişleri Vilâyetin tebliği: Teınmuz 1943 ryına aid bir litrelık gaz fişleri ağustos ayınm 15 inci gününe kadar muteberdir. Kumas yerine çuval! Bolajirden bir okuyucum yaziyor: • Bolayir postanesine Eğridıra gbnde. rilmek üzere, bir paket verdim İçinde 3 metreük elbiseîik kumaş vardı. Memur paketi açtı: muayene etti; sonra paket tekrar diluldl ve yönderildi Fa. kat paket allndığı yerde p.ç.'ldıgı zaman, içinden kumaş yerine çuval parçalan çlkb. Hâdiseyi icab eden makamlara bildirdik. Fakat asıl mesele kumaşta değil, evvelce pek emin olan postaları. mızda, şimdi bu gibi hallerin olmasındadır. Ahlâk ır.ı bozuldu, ne oldu? Bu işe siz ne dersiniz??» Bu işe benim diyeceğim şudur: Bin. lerle mektub. gazete ve posta tasıyan postalarımızda, bazan Tai\ Suneunari elçabııklııkları yapıMığı görülüyor. F a . I kat bunu sümuliendirnıemck lâ^ımHır. Her yerdp, her hizmette shlâksızlar cıkabilir. Bu filıileri kanıınlanmız reznlaııdırır. Kaybolan ve çalsnan tnallan bulup meydana çıkarmak alâkaljlann va7İfesiHîr. Bulunamıyanlan da Posfa idaresinin tazmin efmesi tahiidir. Posta idareMnin de hövle japacaŞı şüphesizHir Şayed idare, vazifesini yap. mazsa, sütunnm, mııhteıem okuyucnmun sikâyetine açıktır. Ithalât malları İthalât mallan memlekete sirdiği andan itibaren müstehlıkin ehne geçinciye kadar ithalâcçı birlikleri tarafmdan kontrol altma aimacaktır. Resim sergisi açıidı Güzel San'atlar Birüfti resim sergisi 27 nci Galatasaray sergisi dün sp.a.t 17 de merasimle açılmıştır. Sergide 28 res. samm 141 parç'a eseri teşhir edılmektedir. Şehrımizde bulunan Maliye Vekili Fu. ad Ağraü, dün Defterdarukta meçgnl olmuştur. Varlık vergisinden borcu olanlar sür'atle işlerini tasfiye etmektedirler. Eylul sonuna kadar, fcütün mü. kelleflerin, borclannı ödemiş bulunmaOniki ada Klasik coğrafya kitablan Sporad lan lâzım geldığinden alâkalılar, hatoplu adalarmm, Adalar denizi ce. zırlıklanm tamamlamaMa meşguldürler. HAL K İÇİN VEREM BİLGİSİ Ynk^clk Sanatoryomu Başhekimi Doktor İhsan Rifat Sabar'ln eseri olan bu kitab çlkmlştlr. Bilhassa (Verem mikrobu ve bu a=l yollarl, verenıden korunma, vereme karşl mukavemet, ffüneş ve açlk hava tedavM, veremlinin beslenmesi, evlilik ve verem, gebelik ve verem yüksek tahsil cağında verem, harb ve verem, hazlr verem ilâçlarL..) g;bi verem hakklnda en faydalı bilgiler bu kitabda toplanmıştlr. Cildsiz 350. cildli 450 kuruştur. Taşradan posta parasl all"n=z. YULAF OZU VİTAMİN ve KALORİ itibarile en mükemmel olanıdır. Cocukların cabuk yürümelerine, kolay diş çıkarmalarma, sıhhatli ve çok gürbüz olmalarma yarar. PİRİNC ÖZÜ, PATATES ÖZÜ, TÜRLÜ ÖZÜ ve NİŞASTASI a y n ayn kuvvet ve afiyet kaynaklarıdır. H A Cocukların hayatî gıdası s AN KONİTÂCI AŞKI En geniş muhayyelell bir muharririn hayalinde ysşatamlyacağı kadar engin olan bir mevzu. Baştan aşağl yaşanmlş bir hâdiss halinde bu yüzde yüz rrillî romanda toplanmlştlr. Okuvunuz ve tavsiye ediniz. Mevcudu azalmlştlr. Her kitabclda bulunur. Çlkaran: Sclâmi Sertoğlu Kitabevi Ankara caddesi No. 85 •^H Fiatl 100 kuruştur. § • • Çengelköy fakirleri menfaatine müsamere Cumhuriyet Halk Partisi Çengelköy ocağı himayesinde faklrler menfaatine Çengelköy Yeşilpark gazinosunda bu comart€si günü akşamı bayan Hamiyet, Salâhaddin Pınar ve Necati Tokyayın iştiraklerile fevkalâde bir müsamere ve. rilecektir. AHMED HALİD KİTABEVİ Bu akşam Suadiye Şenyol ÇINARDİBİ Tiyatrısunda safaL İSMAİL DÜMBÜLLÜ Oecesi SABRİYE T O K S E S Bir'.ik*. DÜĞÜNDE ÎÎAHKÛİIİYET komedi 3 perie Ayrlca: İSMAİL DÜMBÜLLÜ taraflndan komık kanto ZENGİN VARYETE SOLO DÜET Yarm akşam Üskudar AY PARK'ta Arşln JUal Alr.n Kahve tevziatı başladı İnhisarlar İdaresi, agustos, eylül, blrinciteşrin aylan istihkakı için bakkallara, ihtiyaca yetecek kadar çekirdek kahve tevzi etmiştir. tstihkak sahibleri bugünden itibaren, ellerindeki fişlerle nüfus başma yüzer gram hesabile arzu ettüderi bayilerden kahvelerini alabile. ceklerdir. Üç ay sonrası için yüzer gram olarak tesbit edilen kahve istihkakı artınlacaktır. Memleketimizde bu şeklldski tevziat için bir senelik Ihtiyacı karşılıya. cak kadar kahve stoku mevcud olduğu tesbit edilmiştir. 5 tifüs vak'ası Son iki gunde şehrımizde yeniden 5 tifüs vak'ası tesbit edilmiştir. Sıhhat Müdürluğü, billıassa vapur ve trenlerle gelen yolcularm kontrolunu sıklaştırmıştır. Ayrıca daha şümullü tedbirler almak üzere tetkikler yapılmaktacjır. ı T E P E B A Ş I BELEDİYE BAHÇESİ Bir müddettenberi kapalı bulunan bahçemiz Aîmancadan Türkçeye ve Türkçeden Almancaya tercümeye muktcdir, almanca ve türkre seri daktilo yazan, ayni zamanda iyi fransızca ve içgilizce bilen Türk bir bayan iş aramaktadır. (X.A.) rumuzile İstanbnl 176 posfa kutusuna vazılnası. BU AKŞAMDAN İTİBAREN Fevkalâde bir programla açılmıştır. Büyük ses san'atkârımız CUMHURİYET Abone seraitî Nüshası 8 kuruştur. Tiirkiye için 2250 Kr. Senelik 1280 » Altı ayllk Üç aylık S50 » Bir ayhk 240 » Haric îçin 4G3C Kr. 2500 > 1400 . Yoktur OYUN ve EGLENCE Bu sayısüe şafranca başlıyor. 10 uncu sayısı çıktı. 20 büyük sahife 20 kuruş. İstanbul po=ta kutusu (557 NİŞANTAŞI, ÇINAR CADDESİ HUSUSÎ Altın fiatı Altın kıymeti hafta başmdan itibaren tekrar yükselmefe başlamıştır. Dün bir Reşad altını 3090 ve 24 âyar külçe altının gramı 411 kuruştan muamele gör. müştür. A ğrmrn geniş yamaclarrnda, küçücük ^ ^ bir tepenin dibine sığınmış on altı hanelik bir köydü. Uzaktan, hüviyetini belli eden hiç bir ize tesadüf etmek imkânı yoktu. Ne bir ağac, ne bir kulübe, ne de bir baca... Atlarımızm üstünde, hayvanları kendi haline bırakmış etrafa bakarak, dar patikada ilerlerken, onu bana arkadaşım gösterdi: Bak şu yamaca.. Tüten duınanları görmüyor musun? Evet... Galiba çobanlar ot yakıyorlar.. Ot filân değil azizim. Ocaktan tüten dumanlar.. Ocaktan mı? Evet.. Evlerin ocaklarmdan... Görünürde ne bir ev vardı, ne de bir baca.. Hayretnni anlıyan arkadaşım izah et ü: Öyle bir köy ki, bütün evleri toprak altmda. On, on beş dakika sonra önünden geçeceğiz. İstersen bir uğranz. **» MÜZEYYEN SENAR Işıt Büyük muhleşem SAZ HEYETİ ve Bavanlar {^•••^^^^^•••^•^^B Ve Bahçemizin mevcud programı. Telefoi: 42^90 Dikkat = Küçük hikâye byıız ilâcıf.. KIZ E R K E K YATILI GÜNDÜZLÜ Sacid ŞİŞLİ TERAKK! LİSESİ İLK ORT ALİSE Öğrefim ve eğitimdeki ciddiyetimiz slnav neticelerile sabittir. K'îyldlara ve bütünleme sınavlarlna 13 ağustosta başlanacaktir. Hereün saat 9 dan 17 ye kadar müracaat edilebilir. Telefo:i: S0547. Resmî daiı*e ve müessesatla Belediye ve fabrikaların nazarı dikkatine: Fabrikamızın yapmakta olduğ"j Seyyar ETÜVLERDEN halen mevcudumuz bulunduğu ve sipariş almakta olduğumuzu sayln müşterilerimize arzederiz Galata Perşembepazarl No. 3 İstanbul Ce'ik Eşya Fsbrikası NUH BABAN ve ORTAKLARI TEL.: 40294 Bu soğuğa rağmen, köyde rasladığımız İlk canlı mahluk, büyük bir tezek yığinınm dibinde toplanmış, üzerlerindeki entariler bellerine bile uzanamıyan çıp. lak çocuklar oldu. Hiç birisinde de üşüdüklerini belli eden bir hal yoktu. Kısa bir müddet, hayret içinde, biz onlara, onlar bize bakıştıktan sonra, çil yavrusu gibi dağıldılar. Pek fakir ve yoksulluğa karşı müca. dele etmek kuvvetini bile bulamıyan bir köyceğize geldiğimizi farketeıişüm. Atlarımızdan inerken, nereden çıktı. ğını bile goremedlğimiz kırsakallı bir ihtiyar yanımıza yaklaştı: Hoş geldiniz beyler!. Hoş bulduk dayı.. İhtiyar adam, atlarımızı bir kenara çekerken arkasma dönerek haykırdı: Martm iliklere işliyen soğuğu, ka. Girooo! (1)!... hn tiftik eldivenler içindeki ellerimizde Hemen hemen çıplak denilebilecek iki bile hissetmek kabiliyetini azaltmıştl. üç çccuk, ot yıtmları arasrndan ftrladı. Avcumdaki dizginleri tuttuğumu farket. (1) Kürdce çocuk, oğlan, demektir. miyordum. lar. İhtiyar, atlan onlara verirken bizi devam eden bir çocuk ağlsnası kesildı. de davet ediyordu: Gözlerimiz odanın loşluğuaa iyice alışmıştı. Şimdi etrafımızı iyice görabi. Buyunın, odaya gidelim. Sıcak bir liyorduk. Biraz önce ağîıyan çocuğun acl haykı. çayımlzı için... rışları tekrar işitilince başlarımızı, se. Beş altı basamak, toprağa girdikten sonra, ancak iki kat olmak suretile ge. sin geldiği tarafa çevirdik: Tam odanın ortasmda, sanki yerin dL çilebilen alçak bir kapı... Ve sonra debinden geliyorau bu ses!.. rin bir loşluk... Sağa ve sola İki zikzak Arkadaşım merakına mağlâb olarak yapan duvarı el yordamile geçdkten yerinden kalkıp, sesin geldiği tarafa git sonra hafif bir ışığa çıktık... ti. Ben de kendisini takib ettim. Basık tavanh, ortasmda dört direk Zemini toprak olan odanın ortasmda, bulunan genişçe bir oda... Sağ tarafta, r.ğlz bileğizjne kadar toprağa gömülmüş içinde yanan tezeğin bütün dumanmı iri bir küp... dişarı atamıyan bir ocak... Solda bir ot Üzerine iği'.ince, evvelâ bir çocuk bayığınl... Önünde iki keçi ve bir de buşl, sonra da çırılçıplak bir vücud görzağı... Bir kenarda topraktan yapılmış dük.. alçak bir set. Üzerinde herhangı bir Kendi kendime, çocuğun bir kabahat renkle sıfatlandırıhnryacak bir kaç işliyerek burada cezaya konulmuş oL yorgan... duğuna zahib clmuştum. Ağa, bize toprak bir sedir üzerinde İhÜvara döndük: yer :kram ederken, odamn ortasmda bir Ağa, niçin soktunuz bu zavallıyı şeyler ayıklıyan göğsü bağrı arık iki çırılçıplak buraya?. Günahı ne ki?.. talığa tutulursa bir deneyin.. faydasın kadın kenara çekildiler. Demindenberi Uyuzdur yumurcak beyiın!.. Diğer görürsünüz. 1 Gazetemize gönderilen evrak ve yazslaı neşredilsin edilmesin iade edilmez vo zivaından mes'uliyet kabul tılunmaz. oğlanlara da geçmesin diye soktuk. Ddrt, beş gün sonra hastalığı geçince çıkaracağız. Fakat artık küp işe yaramaz oldu. Çocuklar büj'üdükçe derd de büyüyor. Bir ay önce de bizim büyük oğlan uyuz olmuştu. Küp ağzınian omuz. larml slğdlramadık. O zaman, çocuğu nah şu direğe bağladık.. Bir hafta köpekler gibi uludu durdu ama, uyuzu da diğerlerine dalaşmadan geçti, gitti!.. Ne yapalım beyler?.. Uyuzlu çocuğu başı ix)ş bırakırsak, muhtar ceza veriyor. Bu garib insan tecrirdhanesi önün. den, çocuğu acı feryai!arile başbaşa bırakıp çekilirken düşünüyordum: Uyuzu tedavi için herhangi bir Uâc acaba bu basit köyceğize girmemiş mi? Yoksa, bu şekil tedavinin çok ınükem. mel faydaları görülmüş de llâç argmak lüzumu mu hissedilmemiş? Bunu anlamak için İhtiyara sordum: Peki, çocuğu böyle küpe sokacağı. nıza uyuz iîâcı sürsenize.. İhtiyar alay eder gibi güldü Uyuza da ilâc mı olur bey? AL lah bir kere kaşmdırmasm.. Biz baba. dan böyle gördük. Gördüğümüzü yapı, yoruz. Geçip gidiyor. Allah başınızt vermesin ama çoluk çocuk böj'le bir has.