TARİHÎ BİR GÜN Üniversitemiz Bundan tam on sene evvel dün tesis edilmişti Bundan tam on yıl evvel 1 ağustosta Ihususi bir kanun, 31 mayıs 1933 te ilga edilen Istanbul Darülfünununun yerine yeni Üniversitenin kuruimasını emret. miş ve bu işi Maarif Vekâletine yüklemişti. Sayısı 2252 olan kanunun ikinci maddeslne göre «Maarif Vekâlsti 1 ağus. tos 1933 tarihinden itibaren İstanbulda (İstanbul Üniversitesi) adı ile yeni bir müessese kurmağa memurdur. Maarif Vekâleti Üniversitenin teşkilâtına aid kanun lâyihasını en geç 1 hazir3n 1931 tarihine kadar Büyük Millet Meclisine tevdi edecektir.» On dört maddelik olan bu kanunun znucdb eebebleri, umuırtiyetla kanunlann başına konan «esbabı mucibe» lerden değildir. Bu sebeblerin yekunu bü. tün bir memleket kültürünün muhasebesi demekti. Millet MecUsi Maarif encümeninin mazbataslna r.szaran «meselenin (yani Üniversite ıslahmm) bugünkü teşkilâtı düzeltmek suretile halledilmesi mümkün görülmemij, yeni ve mütekâmil bir müessesenin m?y. dana getirilmesi için mevcud ti'şkilâtın lâğvedilmesindeki Earuret takdir edilmiş» idi. Mazbatada dikkati celbeden ikinci nokta. yeni müessesenin ismine aiddir: «Yeniden açılacak olan İstanbul Üniversitesinin adı üzerir.de epevce konuşuldu. Türk diline Darülfünun kelimesi kadar Üniversite kelimesi de ya. bancı olduğundan dil heyetince kabul edilecek öz bir karşılık bulununcıya kadar (Üniversite) kelimesi beynelmilel bir tabir olduğuna göre muvakkat olmak kaydile ve önümüzdeki sene zarfmda teklif edilecek teşkilât kanunlarında yerine türkçesinin ikamssi temennisi ile kabul edildi.» Bu iki noktadan birincisl, o zaraan. on senedenberi mevzuubahs olan yarlm ıslahat ukrinin yenmiş, ve radikal bir yolun rutulmuş olduğunu pösteriyor. Bu radikalizmin kuvveden fiile çıkarılmasj için başta Maarif Vekili Reşid Ga. lib, onun yanında İsviçreli Üniversite mütehassısı profesör Malche, scnra da bir profesörle üç maarifçiden rr.ürekkeb dört kişilik bir hevet çalışmpŞa başlamış, eski Üniversi".snin, yeni kuruluşta işe yarlyacak veya yaramıyacak uzuvlarmı ayirmak isine koyulmuştu. On sene evvelki gaze^e kcleksiyonları arasmda bu pek mühim tarihi hâdise ile ilişiği olan bir beyanatm bazı parçalarını nakledeceğiz. Cumhuriyet rejiminin, 1924 te Üniversiteye muhtariyet verdiği ve bun. dan hayli şeyler beklediği malumdur. O zamanın Maarif Vekili taraf:ndan İhtiyar kocasıtıı döven kadıtı! Dün muhakerne edilerek 3 ay hapse mahkum oldu Meseleler etrafında Sehir haberleri İtalyada ktimaî mesele Yazan : Prof. CUMHURIYET 2 Ağustos 1943 Ingilteredeki ruhî disiplin Süne'ye karşı icad edilen makine Bir kaç senedenberi cenub vilâyetlerimjzde ve biliıassa Mardinde mahsullere musallat olan süne haşeresi geçen sene büyük tahbirat yapmıştı. Çekirgeye nispetle mücadelesi hayli farklı ve müşkül olan bu haşere, bilha&sa hububatm kemale erd:ği sırada ve sertleşmeöen evvel tanelere hücum etmekte ve hortumunu hububat tanelerine sokarals özünü emip pcsasım bırakmaktadır. Arpaların erken idrak edilmesi hasebile süne ancak nlsbîten geç kalan buğdaylara zarar vermektedir. Müteiıassısların bazılan Uç, dört sene arka arkaya buğday ekilmemesl suretile zarardan vikaye edilmek ta^iyesmde bulunuyorlardı. Bu sırada yüksek ziraat mühendisi profesor Dr. Esad Ahmed Bozkaya yeni bir makine vücude getlrmiştir. Mardin Valisi Mümtaz Akmanla diğer memurlann ve halkın huziırile yapılan ilk tecrübede, bu makine, bir saatte 20 kilo süne haşeresl toplamağa muvaffak olmuş ve hâdise köylüler tarafmdan büyük sevtacle karşılanmıştr. Bir ha>Tanla çekilen makine ufak tefek tadilâtla daha mükemmel hale getirilebilecektir. Değerli mütehassısımızı ,tebrik ederken lılâkalı nrakamlann bu fırsattan lâyıkile istifadeye koşacaklarmdan eminiz. vaki olan bu beyanat muhtariyet için diyor ki: «Cumhuriyet, elini Darülfünuna uzatmıştı. Bu müesseîenin kendi kendine inkişafl, terakki ve tekâmüUi için, başta hükmî şahsivet. ilmî muhtariyet imtiyazlarl olmak üzere, maddi Koprünün Eyüb ıskelesınde bir karı manevî her türlü mkânlar temin etti. koca araömda bir aovaş hâdioe^ı olSon dokuz sene zarfıncla Türkiyenin bütün münevverleri göz^erini DsrülfüÇaııakkalede bir vaziîede olan Me\lud nuna diktiler. her sahada İnkılâblar ge ismınde 50 yaşmaa bir adam, uç sene çiren yeni Türkivede Darülfünunun evvel 27 yaşlaruıda Eınine admda genc memleket havatının umunji gidi=ine bir kadınla evlennüştir. Bir muddet ı>'i uyçun bir tekâmül gös'ermesinı Vekle geçinen karı kocanın bir de kız çocuklan diler. Memleketin hiç bir rr.es«le5İ Da. olmuştur. Fa^at son aîtı ay zarfmda kan koca rirfürıun jşi kadar umumi alâka uyandırmadı. Lâkin bütün >!Âk=lara, bütün arasmda bir geçıms.zlık başıamıştır. Mubu tenkidlere rağmen İstanbul Darül temadıyen koca^ma ihtiyar olduğunu haJ fünunu, Türk münevverin'n ker ''=inden tıriatan Emin?, nıhayet yirmı gunfl .vel i? iştivrk ve ihtirasla beVed .i salâha, in. evini terkederek İstanbula gelmıştır. B:r Kaç gun evvel Mevlud da İstankis^f ve terakkiye erememiştlr.» bula gelmış ve baa yerlerde karisnıı aBeyanatm müteakıb k'smı, eski Üniradıktan sonra nihayet cumartesı akşaversitenin memleket işlerin9 alnkasızmı bir tesaduf eseri olarak Eyüb ıskelelığlnl birer birer şöylece sayıyor: sinde Ernıne ile karşılaşmıştır. Mevlud, • 1 Memlekette sivasî, İctimaî b ü . derhal Eminenin yanına gıderek tekrar yük inkılâblar oldu. Darülfünun bun eve dönmesını rica etmek ıstemiŞtır. Bu lara karsı bitarrf Vıir mü?ah:d kplmır'ır; yazden çıkan münakaşa esnss'iıda fazla 2 İkhsadî sa'mda PSTJII hareke+'.er sinirlenen Emine elir.e geçirdiği bir sanoldu, Darülfünun bunlardan habersiz dalyayı kocasının kafasma indirmş ve gene hırtmı yenemiyerek topuklu iikar. aörünmüştür; 3 Hukukta radikal deği^iklikler ol. pıninı ayağından çıkararak Movludu du, Darülfünun bunlar 1 * slâkadar ol. dcvmeğe başlamıştır. Etrafıan yetişenmamış, yalnız yeni kanunları tedris ler, adamcağızı, sinirli karısmın elinden güçlukle kurtarmışlardır. programına sokrnakla iktiîa etmîştir: Hâdise zabıtaya intıkal etnuş ve Emi4 Harf inkılâbı oHu, öz türkce ne dün cürmü meşhud muddeıumumılihareketi başladı, Darülfünun hiç tınğine verilmiş, yapılan muhakemede fuçu mamıştır; sabıt görülen Emıne 3 ay hapse mahkum 5 Yeni bir tarih telâkkisi. millî bir olmuştur. hareket halinde bütün ülkeyi sardı, Bu da sarhoşiuk yüzünden.. Dar^fünunda buna bir aîâka uvardıraNusret ve Grlıaıı iamıade iki genc bilmek icin üç yıl kadar bekleriek ve evvelki gece Yenıkapıda bir kazinoda uğraşmak lâzlm gelmi=tir.> içtikten sonra evlenne döııerlarken soBeyanatln sahibi olan Maarif Veki. kakta kavga eden iki kişıye tesaduf etİİ doktor Reşid Galib, ıs'ahat hpyeti m^ler ve bunları ayırmiîlardir. Fakat nin raporlanna dayanarak eski Üniver bu sırada gürdltüyü işiten komiser musitenin semeres'zlieinin ille'lerin; 16 ya avıni İhsan, hâd'^e mahalline gclmiştir. çıkarmaktadır. İşte bunlaHan bir karı: iki arlcadaştan Orhan, za'oıtanın yerine «Fakülteler arasmda İlmî mesai birliği kendileri icab eden vazıfeyi yaparak kavtesis edileremiş. bazı müesseseler mün gayı önleriiklerıni söylemiş, koıiı'ser muhasıran meslek mektebi halirdc kalmıs, avuıı de teşckkür etmistir. dersler müderrislerin takrırlerine inhiFıkat hâdıse bu şekılde nihajet l u sar etmiş. ekser hocaİ3r, haricdeki İş. lacağı sırada Orhamn arkadaşı Nusrct, lerinin cokluğu yüzünden mües^eseye kotniser mua\ininin karşısına geçerek: lâkayd bulunmuş, hocalir ilmî kıvmeti « Sizi hurmetle selâmlarım» demiş haiz bell.baslı eser vücuc's Retirrmemis, ve bu arada komisere iki de şicîdetli tobüyük makamlar sadecs bazl müder kat indirmıştir. Bu arada Orhan d ı arrislerin îhtiras ve haseflerini doğuran kadaşı lehine hâdlseye müdahale etmişvesi'eler doğurmuş, Darülf'jnun muhta. tir. Hâdise mahal".ine ge'.în dığ:r zabıta riyeti ise yalnlz mevki ve makam iht:. menıurlarımn yardımile iki arkadaş karaslan kaynaşhran menfi bir atıil de rakola getirilmistır. Nusret, karakolda komiser nıuav.nıne sövüp saymış ve harecesine İnmiştir.» karet etmistir. • • Nısret ve Orhan dün. Cumhuriyet müddeiumıımiliğ'ir.e verilmişlerdir. As liye üçüncü cezada yapılan muhakemede fuçu sabit görülen Nusret iki ay 26 gün hapse mahkum olmus. Orhan bcraet etmistir. İkinci Dünya Har ,kibar ve süslü süslü iinkü gazetelerden birinde dolaşan Italyan pobinin sürprizlerle söjlece küçük bir haber oj'.eri, bu saltanatın dolu yeni bir saf. kudıun: oncüleri gibi tasar. hasma zemin teşkil «Londra 30 (Radyo) İngiliz parla. 'ar.mıycr nıuydu?! mentosu azaslndan Leydi Astor, Ame. eden İtalyadan ge. Türk k"jdret ve rikadan ipekli çorab ve bir suvare ellen haberlerden, yir mi senedenberi şu veya bu şekilde hal. denecek aşkla bağlı olanların anî i r t . j heybeti, Anadoluyu ve İstanbulu yeni bisesi getirttiği için 200 dolar para ce. ledilmiş olan içtimaî meselenin tekrar dadlarından da çok kor'uılacağlnı söy den fethedip bu öncüleri, diğer Fransız zaslna çarpılmıştır.» ortaya çıktığmı öğreniyurıız (1). Bir ta. liyen ruhiyatçılara yeni bir misal veren ve İngilız arkadaşlarile beraber, memLeydi Astor'u, 1939 haziranmda, Türk raftan müşterek beyanname neşreden Mussolini. 1919 . 1922 araslnda, karar leketlerine iade edince, eski sosyalist meb'uslan ve gazetecileri heyeti şerefibeş siyasî flrkadan biri olan İtalyan sız ve mütereddid hüku.net adamlarının ve yeni nasyonalist şefın tarih telâkkisi ne Londrada verilen büyük bir ziyafette sosyalıst fırkasının faa.iyete başladığı tereddddle.nden istifade ederek ortaya b.r kat daha kuvvcüenoi, Roma impa tanımıştım. Sofrada benimie Asım Usun bildüilmekte, bir taraftan merkezi çıkmış ve İradesini yirmi şu kadar yıl ratorluğunun iktısadî nizamınl temin arasında oturuyordu. Sağımda oruran bu Londrada imiş gibi gösteıilen scsyalist zarfmda İtalyaya aşılamzğa çalışnılşhr. etmiş olan eski loncalar yeni çapta vüpırlantalar içindeki orta yaşlı kadmın Bu aşı ne derecs aşllcnan ağacm bün cude getirilmeğe çalışıldı. fırka Londradan «İtalyayl ayaklandırkim olduğunu bilmiyordum. Fakat, bi« ma suretile vatana hizmet» e davet et. yesine elverişli idi? Aşıcının azametli ve 1919 1922 arasındaki anarşiye bu su. heybetli feryadlan, asılanan ağacın retle nihayet verildi. İçtimaî sınıfl?r, ziınle o kadar teklifsizre konuşuyordu mekte, ötetaraftan Torlno, Cenovada usaresir.den hiç kuvvet almlyor muy. bu sinıflar içindeki tâli zümre ve taba ki İngiliz olmadığına hükmeltira. Biraz g.evler vukua gelmekteüir. du? Tanklar ve toplar üstünde söylenen kalar, tabir caizae. stand4rdize edildı, sonra, gene kendisinden Leydi Astor ol. İtalyadaki içtimaî meseleye vukunı duğunu öğrenince yamîmadığnm anlaolanlar bilirler ki 1919 dan, faşzmin ateşli nutuklar, bu nutuk'arı delieesine kütüğe geçirildi. Franslz sosyologlannln düzen Ordre corporatlf: dım. Leydi Astor, Amenkahdır; Lord iktidar mevkiine geçmesi tarihi olan 29 alkışlıyan ve adır.a *halk» denen karıçık Korporatif teşrnievvel 1922 ye kadar olan üç yıl!:k kütlenin psikolojisine ne nisbette daya ve Alman içtimaiyatçr.annın <Lonca Astorla evlenmiş, bu suretle İnçiliz t e . na' dedik'ari baası olmuş, sonra Avara Kamarası devre, İtalya tanhinin en anarsik za nıyordu? Nihayet ayni Mussol'.ni'nin nizamı . Srandische resmini alasağı eden İtaîyan halkı, bur manlarmdan birine raslar. Bir nci dünya yeni nizam kuruldu. Bu sure le artık b'.r azalığına seçilmiştir. Lord Astorun oğlu günkü hareketile ne nisbette ahlâkî Harbinın sonunda yapılan ük intihab içtimaî mcsele ır.evcud değll demekti. Fa da. meb'ustur. Fakat deniz subayı oklıı. davrar.ıyor? Bize Voltaire'in «halk için, 535 meb'ustan mürekkeo İtalyan parlakat yirmi bir serelik Lu durşunluk, ğu için, Akdeniz filosu enırinde, Mısır. fakat halkla beraber değil'» fonnülünü mcntosuna 156 sosyalist m:b'us gönuerbilhassa kesif kövlü ve amele tabakala. da vazife görmektedir. hatırlatan bu sualleri bir tarafa bırakadiği zaman ictimaî meseleciler, Rus Bu defaki Londra seyahatimizde, Ley. rak sadece hâdiseyi ele alacas dursak rı için mes'ud bir durgunluk muydu? İnkl'âbından da cesaret alarak f?=.liyet29 teşrınievvel 1922 (yaru faşizmin ik İc'imaî adaletin yüksek taleblerine az di A'tor, heyetimizi. Londıa civarmd.ıki loıini artırdılar. İtalyı.ı sosyahst'.eri, tıdar sandalyesine geçışi) ile 25 tem ve çok cevab veren bir târzı hal mi İdi? muhtesem malikânetine davet e'li. Bu bu muvaffakıyetj elde ettikten sonra muz 1943 (\an; fasizmm İktidar san. Yoksa bazı içtmaî sinıflar, harcdeki malikâne o kadar bü> üktür ki ucuz pkdeylediklerı 1919 kon;resinde açıkça dalyesinden in:şı) araslnda ge^en yinni İtalyan sosyali^tlerinin dediği gibi bir bucaksi7 korularından biririn bir kıise. «h'ç bir sımfln İktidar ırevküm kendi bir yıl zarfında İtalyadaki iç'İmaî me=e. kl>m içtimaî slrr.flarm merfar.tine o'a s:nde, 600 yataklı bir Kanada askeıî liğinden terkeüniyeceği, 'ktidarm ancbk rak devlet zorile susturM'ı">ıuş muydu? hastanesi kurulmustur. şiddetle ele geçirileceği, kararmı verdı | ienin ve içtimaî sinıflar arssındak; ih K:ymet hükümleri biçmeksizuı hâdise. Leyli Astor, bize çok ikram etti. O ler. Fakat meclisin hemen hemen üçte j Ülâfların halli meselesinln, gürültülü b:r ye işaret ederek liyecağiz ki iktidar cereyan olmaktan çıktığı, sade. ?andalve=indsn haricî »esi'uerle çekilen sırada Londrada vesika ile verilen sckp. biri teşkil eden 158 sosvalist meb'us arasmda tam bir vahdetin bulunmama. ce bir hükumet işi olduğu görülür. Bu fasizmie beraber 1922 doki içtimaî nıe rin mikları pck azaHılmıştı. Çay nıasasekerüğin sı, teşkilâtl idare edan bir bsşm T.evcud hükumet is.ne istikannet veren ana sez sele de haklı veya haksız olrnk yeniden sının ortasındaki günüş içinde pek az şeker ve küçük bir «işo olmaması, 1919 . 1922 devresini İ;alya gi, umum.yetle İtalyan faşizminin ru ort"va çıkıyor. M başıriçin olduğu kadar İteiyan sosyalizmi hunu da teşkil eder: Liberal rejiradeki dr.ki ajnns haberleri ancak bu suretle sakarin duruyordu. Leydi Astor, ken. disinin l e ailesi erkânmın çaylanna şeıçin de semeresiz kıldı Bu hal zarurî • sınıf» lan, ortaçağın nizamlı ve düker jerinc sakarin koyuyor, ınahdud şe. idi. Çünkü katolik sosyalistlerlc, Mus zenli «taıik» veya Uarikats leri haline (1) Bundan evvel ••İctimaî Mesele» kerlerini bize ikram ediyordu. solini'nin dahil olduğu ikinci .beynel sokmak! Bunun içindir ki Fransız ih Şekerimiz çok az, dedi: sirin icin milel. sosyalistlerincen, bir de Mosko. tilâünden evvelki bir ke'umenin yeniden musahabelerı için Cumhuriyetin 11 ma. vadaki üçüncü «beyne'rr>ilel> e bağlı canlandırıldlğı goıüldü: Corporation. yıs, 23 mayıs, 9 temmuz tarihli niisha yaptırdığım pastalann şekcrini biriktir. komünistlerden tefekkül eden İtalyan Diğer taraftan 1918 harbindea umduğu lanna bakmalıdlr. İçtimaî meseler.in mek için bir haftadır, şekerii bir çey ye. sosyalist hnreketi, harbden hiç de kârlı kazancla çıkmıyan italya, teselliyi ihti yirmi beş asırllk tarihi hakkında bir mcdik. çıkmıyan İtalyaya istediği sükunu te yar tarihin sahifelerinde aradı ve tEv. fikir edinmek istiyenlere «İş Mecmuası, Astor ailesi çok zengin olduğu gibi vel zaman içinde!...» ki Rcma saltanati nm 2633 sayıh nüshalarını tavsiye ede. min etmekten uzaktı. Toprak meselrsi, pek de nüfuzlu olduğu halde, Astorlar, nl tahayyül etti. Bir çok İtalyan filozof riz. İtalyadaki içtimaî rr.ese'enin mühim bir vesikalarındaki tayından bir dirheın ve içtimaiyatçılarının mıllî İtalyan tarih unsurunu te^kil pdi\O"du. Köylerde, fazla şeker alamıyorlardı. şörüşüne aid yazılarında bu saltanatın büjiik toprak sahib'.erinin Litifor.di Hevetimizle meşgul olan Bayan Rays. hayali yaşatıldı. Hıristiyrin HabeşisLanla 444 dilenci denen malikâneleri, toprak^ız köylüle. <an 100 gram şeker istemiştim; rünkii müslüman Trablusta bu hayalin sehpa. Geçen bir ay zarfmda Emniyet altmrı şekersiz denilecek kadar tatsız çay içrin hücumuna uğradı.' Hükumehn müları bile dikild!. 1919 dan sonra Antalya, şube memurları 444 dilenci dahalesini ekliyen arazi sahbibleri, i.jın mekten bıkıp usanmıştırtı. KadıncaîjiK Konya ve İstanbul sok;ikl?rmda, kibar lard:r. için toplanmağa., eskiden mevcud özür dileyerek bize verilen vesikalarda. ^umumî ziraat konfedcrasyonu. nu ki miktardan bir dirhem hile fazla sekcr kuvvetlendirmeğe çalısiyorlardl. Şehrlıulmak imkânı olmadığmı söyledî. lerde büyük işletmeler, 1905 ve 1917 Şekersizliğe tahammül eden Leydi Rus inkılâblarında Rus amelssivıin teşkil Astor'un ipek çorabsızlığa ve ipek tuva. ettikleri <Sovyet. lere. yani »amele koletsizli^e dayanamıyarak hunlan Amc. miteleri» ne bcnzer taklidci tesekküller rikadan getirttiği fakat kanunsuz h a . tarafmdan zaptalundu. Ravenne ve reketlere karşı. müsamahası olmıyan bu Bolocne'da İsyanlar. musaderelcr ala. memlekette cezaya çaıpıldığı yukanki bildi*ine devan ederken psrlarrento, haherden anlaşıiıyor. bütün fırkalarln bi •birine denk o'masın. Ziyaeddin Fahri Ftndtkoğlu Kızılayın açtığı yeni aşevi Kızılay aşevlerinin sekizincisi de üün Feriköyünde açılmıştır. Geniş ölçüde fakir halkla meskun olan bu semtin, büyük bir ihtiyacma cevab veren oşevi Feriköy camii avlusunda, yeni baştan inşa edılmiş bir binada kurulmuştur. Dün semtin fakirlerinden iki bin kışiys sade yağlı bulgur pilâvı dagıtılmıştır. Kızılay aşevleri yardım komltesinin Feriköydekl aşevi ile birlikte, şehrimizde sıcak yemek vermek suretile vardım ettiği nüfusün sayısı bu suretle 25,000 e varmıştır. DSTS yılı başlangıcmda, Üniversitedeki aşevi yeniden faaliyete geçeceği gibi l'se ve orta mekteb talebesine de eskisi gib: sıcak yemek dağıtılmasma devam edilecektir. İlk mekteblerdeki çocuklardan 3 bin kişiye öğle yemeği hazırlanabümek üzere, mekteb birİLkleri emrine geçen sene, Kızılay tarafmdan 55 bin lira verilmiştir. Ayni yardıma. inıkân müsaid olursa daha geniş ölçüde önümüzdeki ders yılında da devam edilecektir. Nafıa Vekili şehrimize geldi Naiıa Vekili Sırn Day dun şehrimize gelmıştır. Vekıl, bugün Muhendis niPktebinin 60 mcı yıldönümü münasebetilc yapılacak törende bulunacak ve oir nutuk soyüyecektir. Vekıl, buradan Adapazarına gidecek ve sehrm yeniden kunılması Içm yapılan plânlann tatbikı ile m?çgul olacaktır. Istanbul radyosunda İstanbul radyosunun tecrübe yayımı dün akşamdan itibaren sona ermiş bulunınaktadır. Rady'oda dün akşaın ilk defa olarak programlı neşriyat yap'lmış ve bazı saz essrleri çahnmıştır. Tedricen plâk yayımı azaltılacak, bunlann ,'erine tanınmış san'atkârlann sesleri dirlenecektir. Bu arada, bazı Üniversite profesörleri İstanbul radyosunda faydalı bahisler üzerinde konferans vermelerl için yapılan teklifi kabul etmişlerdir. Kızılay aşevleri komltesî, ağustos sonDolabdere caddesinde 48 numarada lanna doğru, Kadıköy ve civarı fakir lokantacılık yapan Kenanla gene ayni haîkı için, Kızıltoprakta Zühtüpasa caddede 44 No. da oturan Mehmed aravakfma aid bir binada dokuzuncu aşevismda kavga çıkmış, Mehmed, Kenanı ni açacak ve burada da binden fazla fabıçakla muhtelif yerlerinden te.hlikeli kire sıcak yemek dağıtacaktır. surette yara'.amıştır. Lokantacıyı yaralamış ı^Gelibolu Halkevinin guzel bir gezintisi J Suriye rejisi tütiin alıyor Suriye rejisi tarafmdan Türk tü'.ünleri almak üzere müracaat ed'lmiş, verilen fiatlar ve gönderilen nümuneler muvafık görülerek 100,000 kilo sipariş verilmlştir. dan dolayı bir iş gnrenrvr'. krallık tam bir atalet gösteriyordu. îşbaşına 'je'en İhliyar Giolitti. bir aralık büyük te?eb. büslerin, büyük malikâne'crin nıillileştirimesi yoluna gitti ise de Rus propa. candası bu tedricî so5yai;ctleş'irme ameliyesini pek sönük ve 'esirsiz kılmak ta idi. Amele, topr^ksız köylü ve patron ihtiiâfarı karşlsında Gİa'Ü'f.'r.in tava*sutu, işleri büsütübn gıriftleştirmekten başka bir netice vermıvordu. Nihayet, 1921 de Livourne'deki Uır.umi 2iev r.cti. cesinde, toprak ve toşebhjs sahiblerinın birleştiği görü'dü. 31 haziran 1921 de kararslz ve mütereddid Giolitti'nin istifası, bu birleşmenin ; lk tesirile vukua geldi Onun yerine gelen sosyalist Bo. nomi kabinesi de bir :ş gc.'emeden çekil. di. Bu arada içinden parçalnnan sosyalist fırkanm parçalanndan birinm başı. na geçen ve «Kızıl somlek> i «Kara gömlek» e kalbeden eski sosyalist MUPsolini'nin önayak olduğu muhleaf iş. gal ve te'.hiş hareketleri vukua geldi. Toprak ve teşebbüs sahıblerinin kuv. vetü bir şefe olan ^tiyaolsrmı, bu eski sosyalist kadar hangi nasyonalist tatmin edebilirdi? Muhtelif devlet adamla. rına 19191922 araslnda fena tnuamele eden Karagömlekliler, bir taraftan da amele istihiâk kooperatiflerini, amele sendikalarml altüst etmeğe başladılar. Bütün bu anarşik hareketler, siyasî doktrinler tarihine bir yenisini ilâve eden Mussolini'nin meşlrjr «Romaya yürüyüş» ü ile neticelendi. Her neka. dar o zaman henüz Maresal clmıyan Ba. doglio, Karagömleklilerin bu tethişini ordu vasıtasile önlemek istediyse de Kral, 29 teşr:niev\'el 1922 de emrivakü kabul mecburiyetinde ka'.dı. Hatta par. lamento 118 reye karşı 806 reyle Mussolini kabinesine itimad reyi bile verdi! Görülüyor ki faşizm, Birinci Dünya Harbi sonundaki İtalyanın »İçtimaî me. sele» sinden dnğmuştur. Bir doktrine lüzumundan fazla taassııbla, anormal ' İngiliz milletinin, harb yüzünden ko. nıılan tahdidlere nasıl canla başla riayet etliçini son seyahatimizde hayret ve hayranlıkla görmüstük. Nazırlar tararn» dan verilen ziyafetlerin hiç birinde, bize. muayyen miktardan fazla bir Irrk. ma yiyecek verilmediğiııi de kaydede. yim. Bu. bir gösteris değildi. Herkes, her ycrde ayni kap ve ayni miktarda yemek yiyordu. Vesikaya tâbi olmıyau maddeler serbestti. B A R B A R O D E S T A Deniz Gd. Okulu Tarih Öğretmeni İneiliz İstihbarat Nezarctinin Tüıki. yedcki şeflerinden biri. btrkar ay evvıI, Londraya çiderken arkadaslardan biri, r bize refakat eden ve bir gün. son iy M çorabı otobüste yırfıldığı zaman. adHa ağ'anıalı olan çenc ve zarif bir İn.MÜı kadınma, hediye olarak bir çift ipo'; çorab götürme^ini rica ettiği zama'i, kat'î bir red cevabile harşılaşmıstı Bu reddin manasını, kadınlığınm fevkilg nihayet şeytana uymuş olan Leydi As« torun para cezasına mahkumiycti habtrj üzerine, şinıdi anlamış bulunuyorum. İneiliz milletinin en kuvvetli tarafla, nndan biri de. kanun ve nîzama karş] gösterdiği bu rnhi disiplindir. METHİ BAYAR Yepyeni Türk ve Avrupa kayraklarmdan faydalanarak yazdlğl Hayreddin Paşanın HÂYÂTI Denizde levend gezen Turk korsanlarl Oruç Reis Roios Şi'.valyelerîne nasll esir düştü? Bir avuç kahraman Türk dşaızc'si Berberistanl nasll aidl ve id'.re etti? 280 İtalyan şair^ln illıam perisi Gugulya Gonzj.fo'yvı kim kaçırdı? CUMHURİYET Nüshası 8 kurustur. Abone şeraiti Senelik Altı avhk Üç aylık Bir aylık [ lra K. 22 50 12 00 6 50 2 40 Dikkat srönderilcn e\Tak ve ne«redilsin edilmcin iade edihnez v /ivaınrlan mes'uîjyet kabul olunma?. sigara kâğıdı, ger.e ajr'.;a bir paket sigara. Ruhiyatçıların çıkardığı hüküm: Bu adamlar, ihtiyatlı insanlar.. Ysnlarm, daki eşyanın tenevvüü ve herkeste bulunmjyan neviden şeyler olmasl buııu gösteriyormuş. Ruhî haletlerle, ceb muhteviyatı ara. sında münasebet aram^k, bilmem, ne dereceye kadar doğru olur. Öyle ya; yolda, farzedeîim, birini çevirip cebıni araştırıyoruz. Cebinde aneh tar var. sicim var, kilid var, kibrit var. Hatta para var. İhtiyatlı adam nıı? Belki! Ama ya haddinden fazla 'h'.iyitıi ise? Yani ihtiyatlı davranmak için fırsat arlyorsa? ÇIĞIR KÎTABEVİ Modern Don Juan Kelinıelerın nıanası, yerlerine göre değişir, malum. Fakat, bu değişıklıi, <ıökor» kelinıesindeki kadar kuvvetle, kendini başka yerde göstermez sanınnı. Kalb kırmak, pot kırmak, kadeh sırnıak, hatta cam kırmak, kafa kırmak, sonra, ne bileyim ben, kirişi kirmak, ipi kırmak filân. Hep kötü şeyler. Bır tek şey var ki, kırılması hem iyi oluyor, hem kırana ceza yer.ne mükâfat getVyor, üstelıi ne, rekabet uyandınj'or: Rokor. Lâf aramızda, kırması da zor, hanıya! Fakat dünya yaradılalı, kırılan rökorlar arasmda, en görülmemiş ve işitilmemiş, muhakkak ki, son günlerds, Amerikada bir delikanlımn kırdığı rökor. Delikanlı, üniversite talebesi. İmtihana girecek. Daha dogrusu tez verecek. Vereceği tezin mahiyetl pek garib. O kadar garib ki, insanın inanrmyacağı geliyor. Sevilip terkedilen kadmlarda, çabucak iflâs eden bu hareket, nasıl ruhi bir aksülâmel yapıyor? Tez, bu. Nodern Don Juan Ceb ve ruh mektubu yazmış. Bur.larm sayısı, gunde elliyi falan buluyor. Her nedense, otuz beşle kırk beş yaş arasındaki kadmlan seçmiş. Kimlnden cevab almış, kiminden almamış. Cevab aldıklarile üç dört gün düşüp kalkmış; aynlınış; mektublaştığı öteki kadınlara dönmüş. Sonunda, vaziyet şu: Muhaberatı idareye manur bir daktilo, yıgmlarla mektub kâğıdı ve zarf, binlerce aldatılmış kadın... Arkasından, ver elini mahkem! delikanlımn aşk mektubuna aldan:ıij;in. efendim!. Üçüncü mülâhaza (tabii Am°rikani!» rökor! Altı ayda, on binlerce kadma aşk mektubu yazan, hepsini baştan çıkarıp, velev bir kaç gün olsun aşkdaşlık tesis eden bir delikanh. tarihin sevda sahifelerinl dolduran Don juanlara rekabet eder ds, Amerikada, mahkemeleri bile ayaklandırmaz mı? merakıı br tecıuoeye gı.şrrjş'eı, demişler ki, İnsanların ruhu, ewelâ ceblerıle pek alâkahdır. Gerçi, buna şüphe yok! İnsanln cebj ile kalbi bırbirine pek yakındır. Mesafe bakımmdan doğii, akrabalıktan yana. Her ne hal ise Hoian. dalı âlimler şu tecrübeye girişmişler. Gelibolu Halkevi gencleri Şehid Mchmedcik abidesinde Gelibolu (Hususi) Gelibolu Haike\i yanmadada ve Çanakkalsye kadar uzanan 24 saatlik bir seyahat tertib eUıüştir. Elli kışılık bir kafıle, Halkevmin çalışkan ve değerli reısi Etem Övıilün reislıği altmda samyonlarla Geliboludan hareket etmişler, bütün harb sahasını dolaşmışlar, burada şehid düşenlerın hatıralarım anarak, Mehmedcik abidesine heyecar.h bir törenle giızel bir ıvlenk koymuşlardır. Buncian sonra diğfr mezarlıklar ve abideler ziyaret edilmistir Geliboludaki abideler arasmda bir tanesı var ki. onu zikretmeci~n geçemiyeceğim Bu abide Çanakkale harbinde bu lıavalide savaşmış olan saym Korgeneral Nuri Yamut tarafndan Seddilbahirde, ooğaza giren bütün gemilerden görülabilecek bir mevkide yaptırılmıştır. Üstü saidesine göre daha dar, dört köşe bir beton olan bu abidenin açık bulunan \epesinden giren güneş, lçeride aziz ş»hidlerimizin hatıralarını ebedileştiren bir iitabeyi aydınlatmaktadır. Bu abide, hem kadirşinaslığın, hem vatanseverliğin çok güezl ve insana heyecan ve gıu'ur veren bir eseridir. Amerikah genc, bu tezi tecrübe y.etiGelibolu Halkevi gencleri, akşatn geç vakit motörlerle Çanakkaleye gitnv.şler cesinde hazırlamağı, daha realist bulmuş. dir. Oradaki H?lkevinde güzel bir top İşe girişmiş. Altı ay ugraşmış. lantı yapılarak gece Geliboluya dönülŞöyle bir yol tuttuğunu söylüyorlar: müştür. Rasgele bulduğu kadın adresine a§k Ayaklandırmış. Ama, kendi lehinde. Bir kaç yüz dolar cezaya . çarpmısiar Amerika bu! Mahkemede bile rökorla Sakm bir daha yapma demisler. kovurökor arandıgı oluyor. Türlü türlü mü vermişler! Evet, Amerika bu! Kalb kırana, lökcı lâhazalar ileri sürülmüş. İlk müdafaa. llniversite talobesi olup, tez hazırlamak kırdı diyorlar! için bu acayib işe kalkması. İkinci mü Ceb ve ru h! lâhaza, kadmların yaşı. Otuz beşle knk beş yaş arasındaki hatunlar, rasgele bir Holandada, ruhiyat âlimleri, gayet bir yumak iplik, iki paket sigara, ayrıca Sırası gelmişken, akla da geliyor. Holandalı âlımlerın, ceblerirj araştır. Yoldan geçen, lâalettavin kimseleri dlkları insanlar arasında, paralı bulduk. çevirmiş'.er, ceblerini araştlrmışlar, Bilarına ne mana verdikler'ni soruştunnak rinde, meselâ şöyle bir şeyler bulunmeraka değer. muş. Bir anahtar, bir kilid, iki tane İspermeçet mumu, dört kutu kibrit, bir Cebin ruhla alâkası yok dcğil ama, kangal sicim, buna benzer bir sürü aca. bu kadar yakln olmasa gerek. Beıeket ki böyle! Ceb, kalbe ve n.ıha o kacar yib şey. yakın olsnydı. ir.sanlar, bugünküudtır> Bir başka vatandaş daha: Cebinde. iki tane not defteri, dört tane çengelli iğne, de fena olurdu sanırım. Maazaılah! HV