CUMHURİYET 22 Birincikânun 1942 maksadlarını güden İnsanlar çobanlık Konuştuğum bir ••••••' Y a z a n : Halkın Mikado'lason ihtilâlleri İntac d e v r i n d e n ziçoK Japonlar Amen n a karşı htirmeti etti. Bu suretle de raat devrine geçerikalılann dünkü lnanılmıyacak kadar yeni bir medeniyet rek medenî seviyede hareketlerini büyük fazla. Bütün vasırejimi, yeni impabir mesafe ilerlebir muvaffakiyet satalar saraym kapıratorluklar kuruldu. dikten sonra toprak yıyorlar. Kendileri emın önünde durudavası başlamıştır. İlk yerleşmelerde istismâr ufkunu darahnğı içia kendi Fransız ihtilâlinde toprağın taksirru ihtiJaponyanın uçak yor ve içindeki bü^ I müşterek istifade edilen toprak, son hududu içinde toprak davasının doğur lâlın baş maksadı idi. Bundan sonra her hücumlanna karşı tün halk eğilerek raları cemaat arasında taksim edilmiş, duğu büyük çatlağı tıkıyamadı Bu me millî ihtilâl hareketinde ve ıslahatçı sarayı selâmlıyor. Hattâ yaya yürüyen gayet iyi müdafaa edilmekte olduğu zaman geçtikce bu taksimin yarattığı deniyetler yıkıldıktan sonra Avrupada devlet tedbirlerinde toprak meselesı ve zannında imişler. Fakat Arnerikalıların Japonların saraya giden yolun başına muvazene çeşidli sebeblerle bozuimuş kurulan derebeylik rejimi, bir bakıma onun taksimi baş madde oldu. Bu suretle Japonlarm gelince yüzlerin saraya çevirip eğilerek Japonları inadcılığını bilmediğini söyBayramın üçüncü günü Çengelköyün tur. Neticede cemiyet toprakların çoğunu göre toprağın taksiminden doğnnuş hak Fransız, Alman, İtalyan, Polonya, İspaniiyorlar. ] Mİkado'larını selâmladıklarmı görünce lüyorlar. de acıklı bir cinayet olmuştur. Çengei ellerinde bulunduran bir aziık smıfla sızlıklarm önlenmesi ve insan hürriyeü ya, nihayet son Rus ve Türk ihıüâllermJaponyada gözlük pek moda. Küçük ! hayret içinde kalmıştım. Saraym yanıköyünde Yukarı mahallede bir sakaf in esaret ve istibdad rejimi alHnda ko de toprak meselesi muhtelif ölçiiler içintopraktan malırum bir çokluk smıfa çocuklarm çoğu gözlük takıyor. Gene ' başında bir park var. Bu parkı saraya altmdaki bir bina vaktile gümrük muunması için toprağın müşteıas kullanıl de şiddetli veya hafif bir takı:n tedbirbağlıyan köprülerin önüne gelen yüz bir Japon bunun sebebini Japon harf hafaza memurluğundan tahdidi sinne bölünmüştür. İnsanların aralarmda menması rejiminden ibaretti. Romanm yıkü lere yol açtı. lerce Japon yerlere kadar eğilip sarayı lerinin zorluğunda buluyor. Son on, on uğramış Hafız nammdaki şahıs ile na faat aj'rılıkları, geçim farkları, sosyal Fakat ilk zamanlarda, hatta teodaliterr.asına sebeb olan Cermenler, şef sistemi selâmlıyorlar. Bir sürü Japonun bu beş sene içinde Japon alfâbesini latin fıa odacısı Ahmed tarafmdan müşte tezadlar ve düşmanlıklarm yaşıyan iki cenıiyetleri altmda toprağı müşterek kullanmakta nin yıkılması sıralarında eştirmek yolunda bir hareket varmış. köprülerin önünde resim çektirdiklerini reken satmalınmıştır. Bu binamn bir karargâha ayrılması cemiyet yapısınm akat bu gayet yavaş gidiyormuş Zira içten parçalanmasını doğurmuştur. Baş diler. Bu sayede harbe gidenlerin aile kurtaraı^, yeniden bir inkişat ve refah gördüm. Bana öyle geliyor ki Japonkısmmda Hafız, diğer kısmmda da Ahalk çok an'aneye bağîı. i ve kendileri istihsalden haklı hisse devresi açan toprakların taksimi ve köylar bu dünyada yaşamıyorlar Onlar med oturmaktadır. Bİnanın bahçesi İle langıcda tek vücud halinde ve tek menTokyo, 24 nUan 1942 kuyusu İfraz edilmediği için müştere faat birliği içinde bağlanmış olan insan yi alabiliyorlardı. Sonraları X uncu as lüyü toprağa sahib kılma hareketi Franbaşka, mistik bir atmosfer İçinde busız inkılâbından sonra sosyal davaların Burada gazeteler her gün Japon er ken kullanılmakta ve bahçedeki ağac lar tarih akışı, nüfus hareketleri, cemi a kadar Ortaçağ Avrupasına hâlcun olan lunuyorlar. Onlara hayatm meşakkatserbest başı olmadığı tecrübelerle aniaşıiıyordu. yet dinamizmi, insan İhtirası, çalışma ve Romeno Germen sosyetesi leri hiç geliyor. Öbür dünya İçin hazır erinin yapmakta olduklan kahraman ların meyvasmdan veyahud da odununBir memleket köylüye toprağı dağıtkları yazıyorlar. Pearl Harbour bas dan İstifade yüzünden her İki komşu zekâ farkları gibi bir çok tabiî ve inia köylü teşkilâüna ve servaj sistemine dalanayorlar. Zaten şarklı ile garbhyı ayanmskta idi. Bizdeki tımar ve zaareet makla meselelerini halletm!? olmuyor, ınında torpillerin İçine girip torpille rasmda niza eksik olmamaktadır. Ev nî tesirler neticesinde birbirleriae her yıran fark asıl bu değil mi? hatta köylü toprakîarım. tırakarak şehir Japonyada en İyi mevsim bu zaınan ıeraber Amerikan harb gemilerine çav /elkl gün Ahmedin oğlu 14 yaşmda bakımdan düşman mahluklar halir.e sistemlerini andıran bu usullsre göre lere koşuyor ve yahud başkalarıa topra:oprak sahibi köylü olmakla beraber, talarmış. Galiba doğru. Şimdi Tokyo sa arak ölen dokuz Japon eri için bir kaç rfan bahçedeki ağaclardan birini kes girmişlerdir. İşte cemiyetlerin bu d«vğmda çalışıyordu. Acaba toprak davakura çiçeklerinin kokulan içinde yü üıı evvel otelin karşısmdaki Hibiya aıeğe kalkışmca Hafız derhal müdahaîe releri parçalannıa, ihtilâl, bu.^ran ve sarruf hukuku senyorların müdahalesi sında tarih akışı dolayısile yeni bir değiıderek çocuğu dövmeğe kalkışmış, buna harb devreleri olup sefalet, asayişsizlik altmda çok tahdid edilmişti. Toprp.klann arkta büyük bir tören yapıldı. Şimdi eüyor. kendilerine aid olduğunu iddia eden sen şiklik m: olmuştu? Medeniyetleri doğuu İktısadî darlık burada kendini nakil < dokuz eri Japonyada dokuz t a n n rfanm babası müdahaîe ederek Ha ve emniyetsizliğin baş sebebidır. ran ve yıkan, insan'.ığm bütün tarih boızla Ahmed arasmda bir dövüşme başvasıtalarında da gösteriyor. Benzin kıl larak amyorlar. Uçaklarile birlikte İnsanların kimine toprağın çofunu ve yorlar, sonraları A\Tupada kudretli bir yunca durmadan tek ve hâkim mesele lığı yüzünden bütün taksi ve otomobil üşman gemilerine çarpan Japonlann göstermiş bunun neticesi olarak da Ah ren, kimini ise bu nimetten rr.shrum bı imparatorluk ve hükumet kuruiamamış olarak uğraştığı toprak davası ehemmihesabı yok. Bütün Japon halkı medin yüzü parçalanarak kan akmağa rakan sebeblerin incelenmesi mevzuu olmasmdan dolayı zor kullanarak köyler kömürle işliyor. Bunlarm arka tayetini mi kaybetmişti? raflarına birer ocak ilâve etmişler. Şim aponya için canlarını feda etmekte te başlamıştır. Bu sırada Ahmedin oğlu mun dışmdadır. Benim burada işaret e üyü tasarruf hakkmdan mahrum ettirfan eve koşarak babasınıri av tüfedl Tokyoda bütün gaz istasyonlarında eddüd etmiyorlar. Bundan sonraki yazımda incelemeğe deceğim nokta, sadece bu hâdisenin tarih ler, ve bunların çoğunu serf olarak hizTokyo, 25 nisan 1942 ğini alıp iki komşunun dövüşmekte ol te, her rejim ve şart altmda ayni şe metlerine aldılar. taş kömürii yığıb. Felemenk adalarmuğraşacağım bu mevzu bizim için sosyal , Bir kaç gündenberi Mançuko Başve dukları mahalle getirmiştir. Bir müd kilde doğmuş, yaşamış ve ayni şekilde da çok zengin petrollara sahib oldukBütün Ortaçağ ve derebeylik devresi inkılâbımıza çehre ve mana veıecek kaİİİ, Japonyanm misafiri olarak bura det sonra da tüfek patlamış ve Hafız karışık, ıstırablı ve buhranh neticeler topraksızların, toprağa hasret çekenlerin dar mühim bir hayat meselesi olmak bal a n halde petrolu Japonyaya daha gea bulunuyor. İmperial Hotelde kalan sanrevan İçinde yere yuvarlanmıştır. doğurmuş olduğudur. İnsanların toprağa kımıldanışlarile doludur. Fransada, In kımmdan üzerinde durulması icab eden tlremlyorlar. Başvekilln her otelden çıkışında küçük Vak'a etraftan lşitilince polise haber sahib olarak yerleşmeleri devri başla giltere, Bohemya, ve Almanyada bu ha bir bahistir. Tokyo seklz on katlı muazzam dükerilmiş, gelen polis Hafızı yere serllfrânları. gayet güzel taş binaları İle ıkul çocuklarınm caddelerde dizilip dıktan sonra toprağın müsavi ve haklı reketler dinî, millî ve sosyal hareketlerle (1) Bu husustaki fikirlerim »Bir me.ümayiş yapmalarından Japonlarm nü mlş bir halde bulmuştur. Mahalli vak taksiminin düşmanhk yaratacak şekilde ahenkli gitmiştir. Ekseriya bu isyanlar Avrupanın herhangi büyük bir şehrile aya Üsküdar müddeiumumisi Oe zabıta deniyetin sonu> isimli son kıtabımda rekabet edecek bir şehir. Büyük ma ıyişte Avrupalılardan geri kalmadıkları abibi gelerek tahkikata el koymuşlar bozulması zarranma kadar geçen refah ve karışıklıklar dış harbierle nihayetle tafsüâtile r.e?redilmişrir. ğazalarında aklınıza gelen her şeyi bu nlaşılıyor. Geçen gün 500 Japon uçağı dır. Odacı Ahmed, dnayeün oğlu 14 ve inkişaf devrinde, tıpkı nebatata can nerek iç tezadların doğurduğu sıkıntılar labilirsiniz. İçinde kitab satan kısmın Tokyoda Mançuko Başvekiline gösteriş yaşıyan bir dış genişleme ile halledilmek isten.aşındakl İrfan tarafmdan işlenildiğini veren güneş altında doğarak dan, tutun da tâ sinema salonuna, veya uçuşlan yaptılar. söylemiş, İrfan da cinayetin kendisl ta haşerat gibi, cemiyeti kemiren tezadlar miştir. Lüter bile Alman köylü ihülâline çiçek dairesine kadar İstenilen her şey Tokyoda bulunduğum bu kısa zaman rafmdan İşlenildiğini beyan etmiş ise da doğmuştur. Her İç tezad, ayni zaman iştirak etmişti. Menşe iübarle Cerroen var. Ben bilhassa çlçek dairelerini o çinde Japon gazetelerinin Türkiye için de dört çocuk babası olan odacı Ahda bir sınıf tezadıdır. Eğer bu tezadın olan Flamanlar da daha çok zaman evkadar beğendim ki. Bildiğimiz koca ildukça İyi yazılar yazdıklarını görü ıed İle İrfanm baba oğul ellerine kedoğması ve keskinleşmesi sonunda, her vel IX uncu asırda Şarlman İrnparakoca a ğ a d a n terbiye ederek istenilen orum. Bir hafta kadar evvel Japonhangi bir sınıf vaziyete hâkvm olur ve torluğunun taksimi sıralarında toprak boyda yeüştirmlşler. Bakıyorsunuz, ko anm en iyi gazetelerinden biri olan lepçe vu:rularak tevkifhaneye gönderil onun çıkarına uygun şartlar kuıulursa, davası için köylü ayaklanmalan olmuşca bir çam her bir şeyile küçülmüş, Miçi Niçi'de Japonyanm eski Ankara mişlerdir. cemiyet nisbî bir sükun ve hatta İnkişaf tu. İngilterede XIII üncü asırdan itibaren Geceleri bütün büyük caddolerj seyyar elçisinin Türkiye için güzel bir yazısı safhasına ulaşabilir. Aksi takdirde, y&ni başlıyan sosyal ve ekonomik değişmeler, aatıcılar istilâ ediyor. Portatif tenteler ardı. Ankarada hasta olduğu zaman Berlin büyük elçimiz üstün sınıf kurulamaz veya bunun men şehirlerin sanayileşmesi yüzünden pakuruyorlar. Millî Şefimiz İsmet İnönünün kendisini Bayramda şehrimize gelerek Ankaraya faatleri çokluğun çıkarlarına uygun düş ra eden zir3at isühsallerinden fazla kâr Toklo, 11 nisan 191: ziyaret etmek nezaketinde bulunmasmelde etmek maksadile asilzadeler zorla Tokyoda İlk günlerde çok garibime dan pek mütehassis olan eski elçi ya giden Berlia büyük elçimiz Saffet Arı mezse o zaman cemiyet sükun ve inkimüşterek kullanılan toprakları ellerine şaftan mahrum kalır. giden şeylerden biri de Japonlarm a zısmda Japonlarla bizim aramızda çok kan mezuniyetini geçınnek üzere bir iki Tarihi, toprak davasmdan doğan hak geçirmişler ve serbest çiftçiyı serf haline ğızlanna koyduklan bez parçalan idi, benzerlikler buluyor ve hattâ daha İleri güne kadar İstanbuia dönecektir. sıziıklar ve bundan faydalanaa sır.ıîın koymuşlardı. Köylü ve alelumum çalıHalkın ekserisi ameliyat masası başın giderek: cFİzyonomice Türkler biz JaResmî daireler bugün ve milletin üstünlüğile bir niz&mın ku şan halk asilzadelerin menfaaUne uygun daki operatorler gibi ağızlarmda bir ponlara çok benzerler.» diyor. Gene bir açıhyor rulması ve bunun ihtilâller, harbier ve bir nizam çerçevesi içinde tazyik görbez taşıyorlar. Bayan Şeref mikroptan başka gün Niçl Niçi'de «Türkiye acaba Bayram münasebetile dört gündenberi buhranlarla tasfiyesi harcketlerinden mekte idi. XIV üncü asırda ba.şta Oksçok korktukları için ağızlarını örltük yeni bir İsviçre mi?» başlığı altmda lerini söyledl. başka bir yazı vardı. Bu yazıda gazete tatil bulunan resmî dairelerle üniversite ibaret olarak mütaleası yan'uş değildir. ford Üniversitesi olmak üzere fikir ve Bir kaç gün evvel İkamet müsaades Türkiyenin dışarıdan çok sakin görün ve yüksek mektebler bu sabahtan itiba İlk medeniyetlerden itibaren zamanımıza ilim muhitinde ideolojik temel bulan, İçin polis karakoluna gitmiştim. Kara mekle beraber mütemadiyen harbe ha ren normal faaliyete başlıyacaklardır. kadar tarihte toprak davasıınn doğuşile hıristiyanhk ve sosyal ıslahat fikirlerüe koldan yanıma İki polis verip oteldeki zırlandığını söylüyor ve sonunda: «Şüp Orta tedrisat mücsseseleri perşembe sa buhran ve İntikal devırleıırün doğuşu kuvvetlenen köylü isyanlan, iş:e toprak arasmda kat'î bir bera'cerlik olduğunu davasının doğurduğu meselelerdi. hesizdir ki Türkiye pek yakında mu bahı açılacaktır. eşyalarımı aradılar. görürüz (1). Toprağa hasret çeken ve Japonyada bütün üniversUe talebe zaffer olacağı tabiî olan Mihvere ilti Sinemaclllk âleminin en son Müsabaka imtihanını Hulâsa Avrupada toprak davasmdan ordan mahrum kalan bir çokluğun yaşalerl kasket giyiyorlar. Bu kasketler hak edecektir.» diye kendi arzularına mucizesi. doğan kavgalar, isyan'ar ve ihtilâller tekazanan talebeler dığı ve ıstırab çektiği devirlerde ya haik ne kadar eski olursa o kadar makbul uygun bir hüküm çıkarıyordu. odalitenin tamamen tasfiyesi ve topraRenkli filminin en son zaferi. müş. Dün bir Japon bunun sebebinl Tokyo, 27 nisan 194: Yliksek İktısad ve Ticaret Mektebin ve köylü ihtilâlieri olmuş, yahud iş ba ğın köylüleı arasmda yeniden taksimi söyledi: Bu kasketler babadan oğul Önümüzdeki pazar günü İran elçilik de teşekkül eden jüri yazılı ve sözlü şma geçen hükümdarlar ve peygamberintikal ettiğlnden bunların eskiliği de erkânr memleketlerine dönüyorlarmış müsabaka İmtihanı sonuhda 14 talebenm ler kanun ve din yollarile bu haksızlığrecesinde o ailenin kültürünün yük Benim de onlarla birlikte gitmem daha bursiu olarak tahsillerine devamma ka tasfiyeye çalışmıştır. Toprak kavgasımn sekllği anlaşılırmış. Bir çoklarx da kas iyi olacağından bugün İran elçiliğine rar verilmiştir. Bu talebe tahsillermi muhtelif tedbirlerie önlenmesi mümkün ketlerini mahsus eskitirlermiş. gidip birinci sekreterle görüşmemi İs ikmal edince Ticaret Mekteblerine mu olduğu müddetçe medeniyetler yaşaMilyarderierin danrözlerîe nasll eğlendiklerini tasvir eden ve mış, bu imkân bulunamıyacak hsle geTokio, 19 nisan 194: tiyorlar. Zaten dün büyük elçimiz Fe allim olacaklardır. sarlşın ve dilber ylldlz lince de medeniyetler çökmüştür. RcBeş gün evvel Rus vize müsaade rid Tek, İran elçisine bundan bahsetMemur karneleri mada yeni bir kral veya hâkira iş bsşıgeldi. Maçukodan hiç bir haber yok. miş. Bugün öğleden sonra İran elçiüğine Mensub olduklan daireleraen ayrılan na gelince ekseriya toprağın yeniden Dün öğleden biraz sonra Amerikan gittim. Birinci sekreter B. Bahadurî ben: memurlann ekmek karnelerini derhaV taksimini yapmağa çalışırdı. Bu taksimuçakları ilk defa olarak Japonyaya bi: gayet iyi karşıladı. Türkçe biliyor. Aniade etmediklen görülmüştür, Bu gibi de hür insanlara nüfus başına düşecek hücum yaptılar. O sırada Tokyonuıı kara elçiliğinde de bulunmuş. Pazar gülerden memur karnelerinin istirdadı için arazj tespit olunur, ve kendilerine venbeyoğlusu olan Gİnzada dolaşıyordum nü öğleden sonra Fuji ekspresi için haTarafmdan harikulâde bir tarzda yaratllan, emsalsiz ve zengin bir lüks alâkadarlara tebliğat yapUmıştır. lirdi. Toprak başkalarına satnabilir, borc Birden şehirde canavar düdükleri öt zır oknamı söyledi. ve dekor aresında çevrilen, Banliyö seferleri için haczolunabilirdi. Sıkm'i içinde elinmeğe başladı. Bütün nakil vasıtalar Nihayet yeni bir yolculuk daha gö olduklan yerlerde durdular. Halk n < ründü. Manilada olduğu gibi Sibiryada Sirieci üe kilometre 24 ve Haydarpaşa deki toprağı ve mah satarak sonralaıı yapacağını şaşırmış, öteye beriye kc da bir şey olacak diye ödüm kopuyor. ile Pendii arasında işliyen banliyö se eciıliği ve köleliği kabule nıecbur kalasuşuyor, mağazalar kapanıyor, şehirdı Bugün Rus İnturist bürosundan bile ferlerinin tahdidi için verilen. karardan caklar çoğalır korkusile bir kısım topbir paniktir gidiyordu. Memurlar el tiıni aldım. Rus trenlerinde iki mevki sonra hazırlanan tcrifeler Ankaraya rakla yuvanın satılması yasas edilmiştl. (SÜNNY) lerinde sopalarile öteye beriye koşu varmış. Yumuşak ve sert. Deniz ataşe gönderilmiştir. Kömürden tasarruf kas Yunanhlardan daha ziyade olarak IsŞarkılı, musikili ve dansll filmi takdim ediyor. halkı intizama sokmağa çalışıyorlard: miz B. Şeref yiyeceklerimi Mançuko üile yapılaa bu tarifeler banliyö sefer partahlarda toprak davasmın yeniden Bu akçFm İcin yerlerinizi evvelden aldlrlnlz. Bu benim Maniladan sonra ikinci tec dan tedarikimi tavsiye ediyor. Rusyada lerini bir hayli kısmaktadır. Yeni tari taksim suretile sık sık halledildiği ma: rübem. Olduğum yerde Japonlarm ruh yiyecek çok pahalı imiş. Yarın Tokyo feler aybaşından itibaren mer î olacak lumdur. Fakat nüfusun ve ihtiyaclarm Şarkın en büyült sinema yıldızlarl Laletini gözden geçiriyordum. Nihaye dan Rus hududuna kadar bileti Japon çoğahnası karşısmda toprağm çoğalatır. bir memur gelip bana da bir dükkân Turist bürosundan alacağım. mayıp ayni kalması yüzündîT ve üstün Şişe depozitoları girmemi işaret etti. Şehirde sığına Ne yazık kj Tokyodaki bu altı hafsınıfm tahakkümü ve iktidarı do'.ayısile İnMsarlar Umuîn Müdürlüğü, şişe defilân yok. Halkın çoğu yeraltı tren is tam İçinde yalnız Tokyoyu tanıyabüPEK Y A K I N D A medeniyetlerin kemal safhasında iç tedtdsyonlarına girlyordu. Amerikshl dim. Şimdi vaziyet dolayısile ecnebi Ijozitolarmm gayet az olmasmdan dolayı birlerie bu dava halledilebilir olmaktan belki pek yakın bir zamanda Japonya krin Tokyo dışına çıkmalarma müsa çişelerin kay'oolduğunu ve geri gelmeçıkar. Onun için her medeniyet ve imuiğini nazarı dikkate alarak şişe Jepoya karşı taarruza geçmiyebilirler; zir, ade edilmlyor. zitolarım arttırmıştır. Evvelce 10 kuruş paratorluk bu safhaya girmemek için dı = Amerikahlar evvelâ Avrupayı temiz Sugün elçilikte Okazaki"nin bir kar olan bira şişeleri depozitoları yüzde yiiz İstilâlara başvurur; askerî iktidarı bu lemek istiyorlar, ondan sonra Japon trnı buldum. Bar.a Tokyoyu beğenip artınlarak 20 ve şarab şişeleri için de işleri başarabildiği müddetçe yeniden ların kendiliğinden düşeceğini ümid e beğenmediğimi soruyor ve benden Tür 25 75 kuruşa kadar çıkanlımştır. topraklar elde ederek. yeni takbimler yadiyorlar. Bugün Japonyaya karşı Müt kiyeden de mektub beklediğini yazıparak yaşar; fakat artık zayıfladığı veya tefiklerin hareketi ancak Japonyayı o Bir kadın dondu yor. haricin kuvvetlendiği zamanlarda bu Hissî Ahlâk! ve fevkalâde merakll aşk ve heyecan filminde yalamak, onu fazla ilerletmemek Şarkoy CHususî) Şarköyün Ulaman imkândan mahrum kalacağı için parçabilhassa Avustralya ve Rusyaya karş köyüne iki kiîometre mesafede bir kadra lanma ve çökme akıbetinden kurtulabir harekete geçmekten geri bırakmak soğuktan donarak ölmüştür. Çobanlar çeklinde olabilir. tarafmdan bu kadra cesedinin göriilmesi maz Yunan medeniyet!eri dünya Gece Bayan ve Bay Şerefi birinci seküzerine hükumete ha'aer verilmiştir. reterle birlikte otelin salonunda bul Kendi davalarımız Sehir I Ben de tutııldum haberleri Toprak davası rPasifik harbine~ BÜYÜK HARB RÖPORTAJI Yazan: j H E M MIHINA Krem lübü ve bavul anahtarlarına kadar ayramda biten Tasarruf Haftası, bana, dünyanın en lengin memleketi olan Amerikada yapılan bazı tasarruf tedbirlerini hatırlattı. Bunlardan en dikkatime çarpan bir iki tanesini aziz okuyucularrma anlatmak herhalde istifadeli olur, fikrindeyim. Amerikada, kalay madeni yoktur. Kalay, Birleşik Amerikanın tamamile dışarıdan almak mecburiyetinde bulunduğu birkaç maddeden biridir. Ötekiler de ipek, kauçuk, çay, kahve ve kakaodur. En çok kalay yetiştiren memleketler, Japonların eline geçtiği için Amerikahlar kalay stoklarını kıskanclıkla kullanıyorlar. Bu yüzden diş macunu, krem ve tıraş sabunu kremi gibi, kalay tübler içinde satılan naaddelerin bir kısmmı kavanozlara koyuyorlar. Bunların tüb içinde satılanlarını almak istediğiniz zaman, boşaîmış tübü geri vermeyince yenisini alamıyorsunuz. Bazı mağazalar, hükumctin emrettiği bu tedbire yüzde yiiz riayet ediyorlar; bazılan, daima alışveriş etüğiniz bir yerse eski tübü almadan gizlice yenisini veriyorlar. Hiç tüb istemeden diş macunu ve tıraş kremi satan mağazalar da yok değildir. ingilterede diş macunu aldığım zaman tüb istemediler. Anlaşılan İngilizlerin kalay stoku daha fazla olacak. Bizde de kalay yoktur; dışarıdan gelir; fakat diş macunlannın ve diğer kremlerin tüblerini toplamak akhraıza bile gelmez. Yalnız bir zamanlar, bir diş macunu firması 10 kullanılmış tüb getirene dolu bir tüb hediye ederdi. Fakat, maksadı tasarruftan riyade reklâm ve teşvikti. Amerika demîr cevheri istihsali bakımından dünyada yüzde 20,7 ile ikinci gelir Fakat başka memleketlerden ithal ettiği bir miktar demir cevherini de kendi istihsaiine ilâve ederek demir ve çelik sanayii bakımından dünyada birinci olur. Amerikanın her s«ne 80 milyon ton demir ve çelik istihsal ettiğini ve bu miktarın bütün Avrupa istihsalâtından yan yanya fazla olduğunu. siz de benim gibi okumuşsunuzdur. Şimdi bu memieket, bülün hurda veya lüzumsuz demirleri halktan topluyor. Her evin önünde yığın yığın demir vesair madenî eşya gönirsünüz. Buıı'arı kamyonlar toplayıp götüriirler. Bu demir tasarrufu o kadar ileri gitmiştir ki bir çok otellerde şuraya buıaya konıılmuş olan kavanozlara halk, liizumsıız anahtarlannı atmaktadır ve bu anahtarlar, bizim eski evlerinıizin kallavi anahtarlan gibi değil. şimdi apartımanlarda kullanılan minimini anahtprlar soyunf'nndır. Âmcrika ?ibi f?vk?.lâde îenTİn memlcketîer bile şimdi tasarruf peşinded'r!er. İnrecik lıir diş macunu tiihünü, °>r kiicürük bavul anahtarını bi'e tonhıyorlar. Bundan dcrs almanıız lâzımdır. NALINA Salâhaddin Engez Çengelköyünde Eeci bir cinayet Müşterek kullanılan bir bahçe yüzünden bir adam öldürüldü | A. Hamdi Başar Bu cunta günü akşamı Bir teknik abldesi: 8İS kudrel harik^si: Bir san'at i ŞARK'ta ÂLTIN SEHİR Sineıtıası Edirnede çiçek hastalığı yok Gazetemizin 5 kânunuevvel tarihli nüshr.sında Edirneda de çiçek hastalığı görüldüğünü ve aşı tatbikauna başlandığmı yazmıştık. Eairne Sıhhat Mudürlüğünden aldığımız bir tezkerede, çiçek hastalığı olmadığı bildirilmektedir. Keyfiyeti tavzih ederiz. Bu Akşam S U M E R ANNÂ NEAGLE'in RAY BOLGERJOHN CARROLL Benzin tahdidatı Taksilere verilen benzin istihkakını muvakkr.ten yarıya indiren kararm tatbikma dün sabahtan itibaren başlaru mıştır. GÜH Ü YUSUF Bir otomobil kazası Şuför Timofoyun idaresindeki taksi otomobili dün akşamüzeri Beşiktaş caddesinden geçerken Ihlamur caddesinde 35 aumarah evde oturan 14 yaşmda Cevada çarparak yaralamıştır. Vücudünün bir çok yerlerinden yaralanan çocuk ölüm halinde Beyoğlu has+anesine kaldırılmış, şoför yakalanarak adliyeye sevkolunmuştur. VEHBİLEYLÂ MURAD CÜMHURİYET Nüshaa 5 6İZLİ A S K •9 seraiti Senelik Altı avlık Üc avlık Biı ayllk Türkçe Sözlü Arabca Sarkılı kurustur Türkıve Barle lclo tcin 1400 Kr 2700 Kr, 750 * 1450 • 406 > 800 • 150 • Yokrar. İPEK Sinemasmda Dikkat Gazetemize eönderilen evrak ve razılaı nesredil?ın edilmesln iade edilme? v« »ivaınHap mt^'nFıvp^ kahal ilnnmîi dum. Bana bugünkü gürültü patırtınm bir Japon oyunu olduğunu söylüyorlardı. Guya hükumet halkı uyanık bulundurmak için yaptîğı bir provaya hücum süsü verdirmek istemiş. Bu sabahki bütün Japon gazeteleri dünkü hareketj büyük bir heyecanla kaydedlyor. Gazetelere göre gelen Amerikan uçakları yalnız dokuz imiş. Halbuki bana göre dünkü o gürültü patırtı dokuz uçağın pek yapacağı şey değildi. Tokyo üzerinden uçan bu tayyareler en ziyade Kobe, Yokohama ve diğer cenub kısımlan bombalamış. Bir talebe makinelitüfek ateşile ölmüş ve bir kaç da yangın çıkmış. Bugün gene tehlike işareti verildi. fakat hiç bir Amerikan ucağı görünmedi CA^LI BEBEK (PİNOCCHİO) Muvaffakiyetle devam ediyor. 10 dakikalık Walt Disney'e doyamiyanlara müjde: Baştanbaşa renkli Baştanbaşa musikili Matineler: 2.30 4.30 630 da Suare: 9 da Telefon: 49369 ÇEMBERLİTÂŞ Sitıemasında ] İstanbul sayın sinema meraklılarlnln sablrslzlıkla beklemekte olduklan Senenin en büyük eseri Yarınki çarşamba mafinelerden itibaren EN BÜYÜK AŞKI ZARAH LEA1\DER Müzikal, heyecanll ve hissî bir gönül macerası. İlâveten: ?.., ?... ?... (Yarinki gazeteleri okuyunuz.) hayatımn İlk safhalanm anamdan dinledim. Sonra onunla komşu oldum. Çok uğraştım, fakat bu komşuluğu. ona bir dostluk şeklinde kabul ettiıemedim. Evvelâ bunu yaş farkına atfedecek oldum. Sonra aniadım ki, aldanmışırc O. sadece yalnız kalmak iotiyordu. Hiç kimsenin kendisile rr.eşgul olmasmdan memnun olmuyor, insanlarla gözgöze gelmemek İçin sokaklarda başmı daima İğiyordu. Bir İnsan düşününüz: Tek kimse İle konuşmuyor. Bedbahthğı, yüzünün derin çizgilerinde ve gözlerinin uzak, manasız bakışlarında elle tutularak kadar vuzuha varmıştır. Öyle bir insan ki, meselâ köşebaşındaki evde bir yang:n çıksa, daha ilerideki caddede bir tramvay kazası olsa, sanki bu hâdlseler ona değil de guya onu saran bir duvara çarpmış gibi kendisinde hiç bir İlği uyandırrruyor. O kadar ki; Bu adam diyebilirsiniz yemek yemez, İçmez, yatmaz, uyumaz, hiç, hiç bir şey yapmaz galiba. Bir gün komşumuzun, evin çöplerlni şarkı söyliye söyliye kapı dışarı atmasını âdet edinen hizmetçisi, pencereden içi izmarit dolu bir sigara tablasmm muhteviyatmı şüphesiz dikkatsizlikle onun başına serpti. Siz olsanız ne yaparsmız? Brşınızı kaldırır, bir şey sövlemesoniz bile, hig obnazsa sert bakışlarla bu dik = Küçük hihâye . katsizi kamçılarsınız değli nıi? Halbuki o, öyle yapmadı, ellerile ağır ve lâkayd, o yüzüne dökülen külleri, umaritleri ve kibrit çöplerini rast gele temizledi, geçti. Balkondan bunu görim. Eh. dedim ve dişlerimi sıktım bu kadarı da. Basbayağı kızmıştım ona. Bütün bir yıl sadece yaz olsa ve güneş topvaga doğru bir kaç bin kilometre daha inse bu adam, (kâinatta bir başkalık var. Niçin kış olmuyor. Hani, baharlar nerede? Niçin mütemadiyen yaruyorum) demiyecekti. Olur şey değildi. Bu derecesine acmmazdı doğrusu. Anamın onun hakkmda bana söylediği şunlardı: Bu adam yirmi yedi, yirmi seklz yaşlarındayken kendisinden hemen on yaş küçük bir kızı sevmişti. Bu kız, fevkalâde güzeldi. Onu. koca bir şehrin en güzel kadınları hayretle, kıskanclıkla seyrediyorlardı. Gözü şaşırtan ve colduran, kalbi sızlatan ve acıtan bir süzelliğl vardı. Hattâ kardeşim (yani benim dayını) bile, bir vakitler onunla evlenmek İçin gıldınyordu. Bir adam Bu bir kız değil, bir ateş rüzgân, bir felâket kasırgası gibi bir şey. Diyordu. Anam, bu aralık Ur hayali görür gibi durmuş ve İlâve etmişti: Hakikaten müthiş ve korkunc denecek kadar güzeldi. Diyebilirim ki, bakışları bir taşı bile eritebilirdi. Dört sene geçindiler, Bir kış mevsimiydi. Hastalandı ve üç günde ölüp gitti. İşte, o gün, bugün.. . Evet, annemin dediği gibi, o gün, bugün bu adam da işte böyle olmuştu. Yavaş yavaş büyüyüp onu tetkik etmeğe başladığım zamanlan şimdl hatırhyorum: İlk aylarda sağır bir hizmetçisi çarşıya, pazara gidip geliyor, fakat o hiç görünmüyordu. Sonra o hizmetçiyi de kaybettik. Bir müddet onu, elinde paketlerle veya filesinde bazı yiyecekle gelir, giderken görmeğe alıştık. Değişmiyen hali, yalnız sükutiliğinden ibaret kalacak sanıyorduk. Fakat Byle olmadıSırtındaki gömlek ve bojninbağı, adeta vücudünü ısıtıyormuş da ondan ayj rılırsa hastalanacakmış gibi, aylarca ütüsüz ceketinin altmda gözüküyordu. = = = = = = = Yazan: Orhan Rahmi G ö k ç e ^ lâzım değil, sen lâzımsm. Bak, sana neler aldım bu akşam. Bazan evinin salonunda ıslık çala çala dolaştığı da olur ve sonra blrdenbire: Yatalım, sensiz uyuyamıyorum. Bu akşam hava çok soğuk, gel, sar benl! = Dermiş.' Sonra, evet, öyle ya: Bir akşam karanlığı gene yalpalıyaOnu, ilk defa sarhoş gördük. daha rak geliyordu. Onunla komışmak istedoğrusu bizzat ben gördüm. Geceyan dim. Doğrudan doğruya karşısma çıkcıydı. Sendeliye sendeliye geliyordu. Bir tım Durdu, yüzüme baktı ve sonra sol arahk fena halde düştü. Bozuk Arna tarafımdan uzaklaşmak istedi. Yolunu vud kaldırımınm üzerinde bir külçe kestim. Elini, İsyan edercesine boyun gibi uzun müddet kaldı. Ne bir İnilti, bağma götürdü ve gevşetti. Sonra dune bir oflama, ne bir küfür. İnsan, ga vara dayandı ve yüzüme bakmadan, elirib şeydir hakikaten. Yavaş yavaş alı nin tersile işaret etti: • lyor ve her şey insana, öyle bir sini Git!. Çekil!. şiyor kl. Belki de ilk günlerde sarhoş Ve beni toslıyarak hamle yapar gibi OJmaktan utanıyordu. Sonraları, açığa j İlerledi. Dört gün sonra artık o, evinden vurdu işi. Mahalle çocukları bile bazan; çıkmaz olmuştu. Kapısı kırıldı, pobağıra bağıra: llsler önde, biz meraklılar arkada, İçe Haydeee, sarhoş kaptan geliyor. riye daldık. Karyolasında yatıyordu. ZaDiyorlardı. Adamcağız kaptan da de vallı şöyle bir vasiyetname yazmıştı: ğildi. Zeki bir çocuk esprisl, ona bu Is• Karırrı 22 yaşında öldü. Mezar tatni takıvermlşti. Fakat bu kaptan, ken şına öyle yazdırmıştım. Aradan yirmi di etrafındaki denizin çığlıklanna, bo bir sene geçti. onun mezar taşındaki raralarına da aldırmıyordu. Garib şey; o, kamı, benden kalacak servetle düzeltçocukları da sevmiyordu. smler. Karım benimle beraber yaşamış Fakat bu hiç konuşmıyan adamın, e ve kırk üç yaşmda ölmüştür. İnsanlavine girince. bir çok şeyler konuştuğu r:n ruhlarının ebediliği hakkmda münanu da komşulardan işitmiştim Meselâ kaşa etmeyiniz. Zaman olur; ölülerin rrutfaga giriyor: hatıraları bile asrvlarca yasar Saâ ka Üzülme yavrucuğum diyormuş 1 laydım kimbilir Irnnm Haha n» Varfar ben müşkülpesend değilim. Bana yemek yaşardı!.