29 Eylül 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

29 Eylül 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Kendi davalarırnız Vazifeye davet Sehir Hastabakıcılık haberleri Vurguncular meydam ve ine önem İhtikâr davaları politikası vermeliyiz! A. Hamdi Başar ===== Yazan : . CUT.THUHÎTET 29 E,I Sırası Celdikçe r\ Muhtekire yardım ediyoruz eçkin içtimaiyatçunız Necoıeddin Sadakın dünkü başmakalesi, bütün bir cemiyetin ruh olgusile beraber, gündelik hayat hamlesini bütün asil iddialan ve setil itiyadlarile hareket halinde yakalayıp bölünmez bir anda tespit eden canb bir Röntgen filn.i gibiydi. İçinde bocalayıp dışuıdaymışız gibi hazurla seyrettiğimiz şu insan topluluğunun perişan çalkanışında bazı meselelerin düğümlerini yakaladığımız zannmdaytz. Ne garibdir ki bu kördüğümlerin içinde bizzat kendimiz de bulunuyoruz. Pahahlıktan şikâyet ediyornz, ihtikârdan şikâyet ediyonız, istifçilikten şikâyet ediyoruz, devlet murakabesini devir alan Belediye kontroluııun işlemediğinden şikâyet ediyornz, muhtekire verilen cezanın azlığından şikâyet ediyoruz. Bu şikâyet mevzularımn, umumî ıztırabı iç ve dıştan çerçevelemekte oiduğu nıuhakkaktır. Fakat düşünmuyoruz ki bunları yaratan biolojik amiUer arasında bizzat biz de varız. Teker teker, pahalılığa hizmet ediyoruz, muhtgjtire yardımı vazife .bilmişiz, kesemizuı müsaadesi nispetinde ve elimizden geldiği kadar isüfçiliği ihmal etmiyoruz. Sonra da birleşip hep beraber derd yanıyoruz! Bu memlekette açlık olmadığını, bn memlekette hakikî manasına hak kazanabilecek bir darlık bulunmadığım iddia etmek nıümkündür. Çünkü muhtekirin koyduğıı ateş pahası haricinde hiç bir maddeden mahrum değiliz, Müstahsil iyi kazahıyor, tacir hesabına bu taıif dahi kâfi değildir. Tekmil ıztırabıraız orta sınıfm geçinme kabiliyeti ve imkânları üzerinde toplanıyor. Murakabesizlikten, cezalardan yanmakta ısrarla devam ediyoruz. Ama, gene bu orta sınıftan nefsine düşkünler, ve kendisinden başkasını tlüşünmiyenler çıkar da muhtekirin koluna girerse hangi mürebbi kütle bu yolsuzluk salgınını önliyebilir? Unu^rTrahyız ki, ınuhtekirle müşteri, ayni suçta ittifak ederlerse devlet teskilâtı bile ekalliyette kalır Faziletli vatandaşla sapığı ayıramayız, Hükumetimizin bize güvendiği elbirliği nizamındaki şerefli yerimizi kaybederiz. Çok ezalı haddelerden geçmek ve acı yoksuzluklara katlanmak zorile karşılaşınz. Evet, muhtekire yardım ediyonız ve buhran egoizmimizi genişlettniştir. EskU dcn ayda dört beş kilo pirinci ror alan vatandaş, parası varsa bnşrün bir saray kileri düzmek istiyor. Bu argözlü talebi, bizim değil, bütün Asyanm istihsali bile doyuramaz. İstanbul şehrinde, günde beş bin kişi, bugün bulduğunu alsa da «Yarın tekrar bulurum. diye düşünse hem istifçi azalacak, hem fiatlann burnu kınlacaktır. Evimize bir ldlo şeker ahrken, İstanbulda 1 milyotı vatandaşın ayni ihtiyac için çırpındığını, hükumetimizin 18 nıilyon kişinin hayatını taahhüd ettiğiııi. vicdanımız sızlıyarak hatırlıyabilsek muhtekir, paramızdan evvel vicdanimızm zırhile karşılaşırdı. Fazilet kontrolunu kendi miz yapamazsak onn hükumelten nasıl bckleriz? Her birimizin başma bir jandarma mı diksinlcr? Halk saflarında görülen çözüklüklcr ancak şuurumuzu topladığımız nispette düzeitilcbilir. Bu nizamın azgın piyasaya karşı en sağlam mania seddi olabileceğini asla unurmıyalım. Bununla beraber mane\"î zâflarımızın ağır vicdan kontrollarile muvazenelenmesi, tekbaşuıa piyasa karaktersizliğini düzcltmeğe yeter, diyemeyiz. Bu sahada sıkı devlet murakabesile şiddetîi ceza lüzumu, en müessir amiller olarak birinci plânda durmaktadir ki onlar mühimsenmedi'';çe birinci faktöre fazla bel bağlamak, hüsnüniyetin hırsız kaçırmağa yeteceği nev'inden bir acayib kunıntudan ibaret kalır. Üçüne birden başlamağa ve üçünü birden başarmağa mecbunız. Millî K o r u n m a mahkemesinde dün müteaddid davalara bakıldı Prof. Fahreddin Kerim Cökay Mektebler açılıyor; orta mekteb me inkişafa başlıyan hasıabakıcüık mesleği zunlarının biiyük bir kısmı liselere ko eski ve yeni dünyada büyük bir itibar guyor; liseyi bitkenler arasında da kazanmışiır. En asil aileler bu meslekte yüksek tahsile heves eden büyük bir çalışmayı zevk ve şeref bilmişlerdir. Has. genclik kütlesile karşılaşıyoruz. Oku tabakıcılık mektebleri açümış en güzide mağa ve yükselmeğe karşı gösterilen ınemlc'.ıet kızlan bu mekteblerin talebe. bu istekle ancak övünebiliriz. Yalnız leri olmuştur. 1938 de Şimali Amerikada mesleklere ayrüırken her gencin gözö 1385 hemşire möktebi sayılmış ve hascanünde tutması gerekli bazı noktalar nelerde çalışan 90166 hemşire bulunvardır. Evvelâ kendi kabilîyet ve İs duğu tesplt edilmiştir. tidudi, sonra memlekeün ihtiyacı. Bizdeki tarihini tetkik ettiğimiz zaman Iklncisini ayarlamak devletin vazife Bdlkan ve Büyük Harb sıralannda Hi. sidir. Bir çok memlekctler muayyen lâliahmerin teşvikile memleketin iftihar senelerde b a a meslekler için yüksek edeceği bir kısım hanımlarımızın has. tahsil kadrosunu tahdid etmek zaru tabakıcıiık eutiklerini ifüharla gjjrdük. retinde kahrlar. Bizde bu yıla kadar Fakat bu devam etmedi. İlk hastabakı Birer hafta kapanacak dükkânlar böyle bir tahdid mecburiyeti duyulma cılık mektebl memleketimizde 1920 seBüyükadada tüccardan İzak Aroasta ch. Ancak bu sene materiyel ve per nesinde Amerikan hasıanesinde açılmış. ile Karabet Küçükyamn, fiat aleniyeti sonel zarureti karşısında Kimya ve Tıb tır. 1925 te Kızılay Hemşire Mektebi a kaidesine riayetsizlik ve fiat kontrolunu Fakültelerine girecekler İçin muvakkat çıidı. O zaman Kızılay başkanı olan müşkülleştirmek iddiasile muhakemeleri bir tahdid kararı alınmış bulunuyor. Merhum Dr. Refik Saydam bu müesse neticelenmiştir. İstanbul İkinci Milli Buna mukabil memlekette bilhassa orta senin başına Dr. Ömer Lutfi .Etiliyi ge Korunma mahkemesi, İzakın 75 lira, Ka, Modem cemiyet, mübadele ekonomisi mekteb mezunları için teknik okullar tirdi. Mekteb esaslı bir surette kunıldu. rabetin 62 buçuk lira ağır para cezası hâkim olan yer demektir. Bu ekonomi sahasında geniş bir saha açılmış bu Büyük inkişaf gösteren müesseseye son. ödemelerine, dükkârüannın birer haf'.a ise fiat üzerine kurulur. Şu halde fiat lunmaktadır. Ben de bu yazımda gö ra Amerika ve Polonyadan mütehassıs. kapatılmasına karar vermiştir. bu cemiyetlerde sosyal hayatı tayin erüp duyduğum mühim bir İhtiyacı orta I lar da getirildi. Mektebden çıkanlar Aden en kuvveüi amildir. Fiatta isükrar 25 lira para cezası mekteb hattâ lise mezunu kızlarımızın merikaya gönderilerek hoca yetiştirildi. ve devam olmıyan bir memlekette ekoBalıkpazarında DimHri Diyamandis gözleri önüne koymak istiyorum, Ga •Bugün bu hocalar mektebde ferağat ve nomik kalkınma olamaz. Nasıl iklim şartzetelerimizin dördüncü sahifelerinde disiplinle çalışıyorlar. Hastabakıcılık isminde biri, zeytinyagı ihtlkân yaptı lan devamlı olmıyan yerlerde göçebelik Kızılay Yatılı Hemşire Okulile Ordu •mektebimiıae övünebiliriz. Tıb Fakültesi ğmdan dolayı Millî Korunma mahke yaşadığı için medeniyet teessüs edememiş Hastabakıcı Mektebinin giriş ilânlarıru profesörlerile tanınmış mütehassıslar bu mesince 25 lira para cezasına mahkum ise, fiatları bir aşağ bir yukarı çıkarak okuyoruz. Fakat teessüfle kayıd ve işa mektebde ders vermeyi bir şeref telakki edilmiştir. Aynca Diyamandisin dük. istikrar bulmartuş olan bir memlekette ret edeyim ki bu mekteblere karşı is etmektedirler. Üç yıllık tahsili olan mek | kânı bir hafta müddetle kapatümıştır. de modern ekonomik ve sosyal yapı kutenilen alâkayı görmüyoruz. Bunun se teb talebeleri esaslı bir programla yetiş. rulamaz. Böyle memleket devamh bir bebi şudur: Memlekette hastabakıcıhk tirilmektedirler. Hastanelerde ciddî bir buhran devrindecür: Müstahsil korku ve mesleğinin çok şerefli ve lüzumlu bir şekilde tatbikat görmektedirler. Burada ümidsizlik içinde kabuğuna çekilerek, meslek oiduğu henüz lâyıkile takdir okuyan genclertn istikballeri de düşü. kendine yetecek kadar çeşidli mal yeeditaıemistir. Fakat hakikatler ve za nülmekte ve mektebden çıkar çıkmaz üştirerek, her türlü ihtiyat tedbirleri aruretler bugün bu mesleğin yükseklik en büyük hastanelerde dolgun maaşla larak çalışma'kta o kadar ısrar eder ki, Üsküdar Askerlik Şubesinden: ve şerefini bize en ihtiyaclı dakikaları yerleştirilmektedlrler. Hastalıklan düşü1 339 doğumlu ve bu dogumlularla günün birinde yükselmiş fiat dahi yarımızda acı bir şekilde hatırlatmaktadır. rtülerek yurdlar ve koruma teşkilâtı da muameleye tâbl erat muvazzaflık hizme. nın felâketine yol açtığı korkusile, memMesleğimiz dolayısile yakından görü vücude getirümiştlr. yoruz; varlıklı ailelerimiz evlerinde bir tini yapmak üzere silâh altına alına. nuniyetsizlik ve güvensizlikle karşılarVe yükselmiş fiattan ekseriya orta sıhasta çıkınca hastabıkıcı arıyorlar. Gün1942 yılına kadar mektebden 351 tale caklardır. de yemek içme dış oiduğu halde beş be yetişmiştir. Bu sene mezun olan 30 2 Şubelerde toplanma günü 19 bi. nıflar faydalandığı ve bunlar da istihsali lehlikeli bularak oraya sermaye yatırlira hattâ daha fazla verdikleri halde g«nci de ilâve edersek 380 hemşire de rinciteşrin 942 pazartesl günüdür. madıkları için modern manada kapitahastabakıcı bulamıyorlar. Yegâne mii mektir. Memlekette 1000 nüfusa 2 hasta Yerlilerin mensub oldukları şubelere, racaat yeri olan Amerikan hastanesine kabul edilir ve her 10 hastaya bir hem yabancılann da son yoklamalannı yap lizm de teessüs edemez. Kapitah'znı buhbin ricada faulunarak, sıra beklemek su şire isabeti düşünülürse bugünkü nüfus tırdıklan şubelere müracaat etmeleri lâ ranı, fiatlardaki devamlılığın ve ahengin bozulması demektir. Şu halde mederetile ihtiyaclarını gideriyorlar. Hasta Eaj'imıza göre 3000 hasta hemşiresine ve zımdır. niyet ve modern hayatla fiat mekanizmabakıcılık mesleği hekimlik kadar ehem 3000 sıhhatt umumiye hemşiresine ihtimiyetli ve şerefli bir iştir. Hekim tej yacımız vardır. Komşumuz İranda bu Zeytinyagı fiatları durmadan sı arasında sıkı bir münasebet oiduğu daima gözönüne alınmalıdır. hisini koyar, yapılacak şeyleri söyler, gün dört hemşire mektebi vardır. Ruyükseliyor • reçetesini yazar gider. Onu iyi tatbik manyada, 5, Yunanistanda 3, BulgarisBüyük piyasa buhranları zamanında Ayvalık ve Edremid bölgelerinde geçen edecek; her vakit yanmda bulunduğu tanda 1 hemşire mektebi vardır. Ameriseneki mahsulden elde kalmış 20 bin olduğundan ziyade harb halinde devlethastanın maddî ve manevi ihtiyaclannı kadaki son millî müdafaa araştırmasında ler fiat istikrarının bozulmamasına her Hnliyecek, hekime oiduğu gibi malu 300.000 mezun hemşire mevcud oiduğu tonluk zeytinyagı stosu bulunduğu tes. pit edilmis.:ir. Bir kaç büyük fabrika türlü tedbirlerle başvururlar. Modsrn t verecek, hastanın maneviyetini anlaşılmıştır. Yuksrıda yazd:ğım gibi sahibi, Uerıde daha pahalıya satmak ar devlet gerek sulh ve sükun, gerek harb seltecek ancak hemşiredir. bunlardan 90,000 i hastanelerde çalış zusile bu stoklan saklamaktadırlar. Ya ve buhran zamanlarında fiat kararsızlıidmin tavsiyelerini yanlış tatbik maktadır. pılan incelemelere göre, istihsal bölçe. ğına meydan vermiyecek ve bunu önbir hemşirenin yapacağı zararı Hemşireler yalnız hasta bakmakla ık lerinde zeytinyagı fiatlarının yükselme. liyecek her türlü tedbir almakla mükcl.1 edersiniz. Başına konulan buz İnin deliğini farketmeden hastada üfa etmezler. Ayrıca ziyaretçi hemşire si, malm azlığından değil, bilâkis, bun leftir. Onun vazifesi yalnız asayişi değil, ^nbe sebebiyet veren veyahud denilen bir sınıf vardır ki ona sıhhaü ları fahiş fiatla satabümek ümidinden fakat ayni zamanda fiat asayişini temin etmek'.ir. Fiat politikası modern cemiyeJmiyecek yemlekler vermek sureti'e umumiye hemşiresi admı veririz. Bu ilerl gelmektedir. Zeytinyağınm düa bazı tacirler tsva ün en kuvveüi temel yapısı olup, buna •stalığın umumî gidişini bozan bir has hemşirenin vazifesi ev ev dolaşarak haltabakıcının yaptığı fenalık ne ile öl kı sağlık durumu hakkında aydınlat fmdan top:an 195 kuruşa kadar satıl. aid vazifeleri kâfi derecede ehemmiyetle ; maktır. Salgjn hastalıklara karşı alınma dığı tespi; olunmuştur. Bu ihtikân ya, farketmeden her türl " diğer vasıflarile en çülebilir?!. sı gerekli tedbirleri öğretir, yaşama me panlar, ellerindeki faturayı göstererek kudretli devlet şeklini meydana getirmiş Sonra normal bakımdan; bir ailenin todlan hakkında çevresini aydınlatır. raalı Edremid ve AyvaUkta pahalı olarak olan bir memleket, çürük temel üzerins en ıstırablı zamanında evin ismet ha Nüfus çoğalması ve •umumun sağlığıııı aldıklannı ileri sürmektedirler. Zeytin azametli bir bina kurmuş sayıîır. Bir rimine giren hastabakıcmın o muhilte koruma bakımından bunların nekadar yagı üzerinde çok daha cezri kararlann sarsınü halinde sosyal ve ekonomik hayatuı, fiattaki kararsızlıklarla çözülmesi yapacağı tesir ne kadar büyüktür? Hep ehemmİ3'etli oiduğu bir dakikahk düşün verilmesi bekleniyor. tehlikesi başgösterir. Onun için Avrupasinin üstünde hastalığın maddî ve ma me ile anlaşuır değil mi? Şu halde hasCumhuriyet bayramında h memleketler harb halinde fiat mekanevî arazı altında kıvranan bir ıstı tabakıcıhğm gerek bizzat hemşireler barablının yardımma. koşmak kadar yük kımından ve gerekse memleket cephesinnizmasını derhal devlet eline alacak tedküşad resmi yapılacak sek ve insanlık bakımından ijnemli ne den ehemmiyetini bu kısa yazımla işabirler almıya herşeyden fazla ehemmiyollar olabiür?. Ferdler için oiduğu gibi ce ret etmiş olduğum kanaatindeyim. Genc yet verirler. Bir çok iaşe maddesile hemiyet bakımından da bilhassa harb gibi kızlarımız bu mesleğe önemle koşmahAtatürk bulvan inşaa:mın Cumhuri. men bütün sanayi ham maddesini dışanbir merriKketin en hayatî varlık sava dırlar. Bir hekim ıstırab ocağında ne yet bayramına kadar tamanılanamıya. dan getiren Avrupa memleketleri harb şında yaralı vatandaşm ıstırabını tes kadar kutsal bir varhksa hastatakıcı da cağı anlaşılmastadır. Cumhuriyet bayra ve abluka dolayısile sonsuz bir güçlük kinde hemşirenin oynadığı rol ne kadar ayni derece ve kıymettedir. Kendini bi mında inşaatlan tamamlanan Taksim içine düşmüştür. Buna rağmen memleehemmiyetlidir. Bütün bu yüksek haki len ve vazifesinin ehemmiyetini kavrı deki Mete caddesile bazı hastanelerdeki ketlerinde fiat muvazenesini çokça bokatler garb memleketlerinde ve Ame yan bir hastabakıcı her yerde hürmet ve paviyonlar açılm.a merasimile Fen ve E, zacak her tesire karşı azimle çalışmıya rikada ehemmiyetle duyulmuş ve gö itibar görür. debiyat Fasültesi binasının temelatma devletler kendilerini mefcbur tanımışlarrülmüştür. 1860 da İngilterede en şedır. Fiat poiitikası modern 'bir memlemerasimi yapılacaktır. refli meslek olmak üzere ilân ediimiş Hastafcakıcı mektebinin kadrosunu gekette, cemiyet hayaünı ve bütün diğer hemşireliği Florence Nightingale kur nişletmeliyiz. Millî Şefimizin muhterem Memurlara dağıtılacak odun politikalan arkasmda sürükliyen tek muştur. Asil bir Ingiliz ailesine men refikalarının yardım komitesindeki şeref politikadır. Mübadele ekonomisine kave kömür sub olan ve hastalara bakmak gibi en başkanhkları bütün aydınlıklı hanımlaMemurlar İstihlâk Kooperatifi. koo. rışmış insan bütün hayatını, çalışmasımüstesna bir saadeti tadan bu kadın rımız için iyi bir örnektir. Kızlarını bu peratife dahil memurlarm kışhk odun ve nın meyvalannı, çoluk çocuğuhun hayat Kırım harbine iştirak etmiş, Üsküdarda mektebe talebe olarak vermeli ve mekve isükbaUni fiat mekanizmasına bağlaSelimiye hastanesinde çalışmış va tebi bütün varlıklarile korumalıdırlar. kömürlerinin tevzü için tedbirler almak tnıştır. Onun için hiç bir memleket fiat tadır. Ingiltereye avdetinde milletinin son Hastabakıcıhk mesleğine önem vermek Resmi daire ve müesseselerden m e . politikasını elinde tutmadan, hiç bir aksuz sevgi ve hürmetile karşı'.a memleket sjğlığı davasına hizmet etmurlarının ne miktar m a n g ^ kömürü tif politika takib edemez. narak mesleği kurmuştur. Bu suretle mek demektir. ve oduna ihtiyaçlan bulunduğu sorulBilhassa harb zamanında başlıca eşya maktadır. ve hizmet fiatlarırun, mümkün oiduğu Almanyaya gidecek muhtelit Bir ana çocuğumı öldürdü Lise ve orta mekteblerde kadar her çeşid tedbirle, yükselmesi öntakım antrenmana çağırılıyor İzmit (Hususî muhabirimizden) lenmelidir. Hele bir insanm yaşaması için tedrisat Burada Döngel köyünde yürekler acısı asgarî miktarda zarurî olan gıda her va Lise ve orta mekteblerle Muallim ve İstanbul Futbol Ajanüğmdan: bir vak'a olmuştur. Bu köyde Şaban is tandaşa ucuz ve daima ahşılmış olan fi3 maç yapnıak üzere Almanyaya davet Meslek mekteblerinde derslere perşematlara yakm hadler dahilinde temin edilbe sabahmdan itibaren başlanacaktır. edilen îstanbul muhtelitini teşkil ede minde bir adamın karısı 35 ya^ında Ha mek, artık devlet vazifelerinin başmda cer ismindeki kadın, ortada hiç sebeb İlk ve orta tedrisat muallim kadrolan cek aşağıda kulüb ve iîimleri yazılı îut. gelmektedir. Bu vazifeyi genişîeten, yi"cTün Maarif Müdürlüğüne gelmiş ve alâ bolcuların 30/9/942 çarşamba ve 2/10/ yokken 3 yaşındaki kızı Elması başına yecekten giyeceğe, hatta lüks sayılabilekazma vurarak öldürmüştür. kadarlara tebliğe başlanmıştır. Kadro. B42 cuma günleri saat 16 da îorma hariç Katil annenin deli olması ihtimali cek eşyaya, nihayet istisnasız bütün filarda, sıhhi ve idari sebeblerden başka futbol levazımlarile birlikte Fenerbahçe kuvvetlidir. Kendisi müşahede altma a atlara kadar teşmil eden memleketler stadmda bulunrnalan tebliğ olunur. değişiklik yapılmamış'.ır. tam bir fiat politikası takib etmiş olurBeşik:aştan: M. AH. Hakkı, Şeref, Şük lınmıştır. Gayritabiî haller göstermeklar. Şu halde asgarî gıda maddelerinden tedir. Şoförler Cemiyetinin isteği rü, Hüseyin, İbrahim. başlıyarak her türlü fiatlara hâkim olGalaıasaraydan: Faruk, Salim, Enver, Ziraat Bankasının buğday mak şeklire kadar derece derece he Şoförler Cemiyeti vilâyete müracaat ederek otornobil ve kamyon lâstiği tev Gündüz, Arif, Musa. memleketin kendi şartlarına göre devlet satışı Fenerbahçeden: Cihad, Esad, Fikret, ziatının vilâyet vasıîasile yapılmasıru îer fiat politikasını ellerinde tutarlar. Tekirflağ (Hususî) Şehrimiz Ziraa' istemiştir. Lâstik tedarik edememek yü Murad, Melih, Halid, Ali Rıza Fakat artık modern cemiyette buhran ve Bankası Tekirdağ köylülerine kilosu (27) Vefadan: Muhteşem. zünden şimdiye kadar şehrimizde 1631 harb hallerinde bu asgarî vazifeyi olsutı kuruştan tohumluk buğday satmağa başİs. Spordan: Kadir. . . araba servisten çekilmiştir. Lâstik fiat. ihmal etrrek bahis mevzuu olamaz. Iamıştır. Beykozdan: Bahadır. lan karaborsada görülmemiş bir dereFiat politikası bir cemiyetin temel yacede yükselmiştir. Şüpheli bir ölüm Gelen ithalât malları pısı olunca bu iş bir devlet siyaseti, bir 939 senesinde, İstanbulda 2880 kadar Kapalıçarşıda halıcılık yapan Artin rejim meselesi oiduğu anlaşılır. Tek bir otcmobil ve kamyon çalıştınlmaktayken * Burgaz limanında beklemekte olan isminde altmış yaşında bir ihtiyar cu. vekâletin işî olmıyan bu politika harb bugün bu miktar, benzin tahdidatı ve ithalât mallarımız motörlerimiz tarafınmartesi akşamı fücceten vefat etmistir, zamanında idarî. siyasî, askerî bütün falâstik buhranı yüzünden 1246 ya düş dan devamlı bir surette limanımıza ge. Ölüm şüpheli görüldüğünden cesed mor. aliyet branşlan arasında bir ahenk ve tirilmektedir. Bu son hafta içinde on müştür. motör Boğazdan İstanbula takriben ga kaldınlmışcır. Tahkikat yapıhnak'a hakikî bir koordinasyon kurulamamış olan memleketlerde tatbik olunamaz. dır. İş istiyenlere 1500 tonluk mal getinniştir. Çünkü böyle memleketler mal yokluğunEminönü Halkevi İşbuüna, Kurtarma Bir kaç hafta sonra 5000 tonluk malın dan sıkıntı çektikleri kadar ve ondan Ramazan 18 Salı birden geleceği tahmin edilmektedir. Yurdundan: fazla olarak mal mevcud oiduğu halde M Aşağıdaki işlerde çplışmak istiyenleC3 İlâçtan zehirlendi kullanamamaktan, ahenksizlik yüzünden S rin Nuruosmaniye camii avlusundaki M enerjilerin ve malların zayi olmasmdan, a t Yeni mahallede Çeşme sokağında 5 Yurda hüsnühal kâğıdı ve iki resimle istihsal gücünün eksilmesinden, küçük sayılı evde oturan Fahriyenin tozı 13 ya. müracaatleri. 16 24 18 56; 20 29 5 te sebebler yüzünden IVasatî büyük zararlar Amelelik, usta çözüeü. çırak, maran şında Ayten. ilâcından üç hapı dikkatmeydana gelmesinden dolayı mustarib281 * 0<H ı tsıho 6 08 goz. tenekeci, tesviyeçi, tarnacı^ elek sizlikle birden yutup zehirlenmiştir. Ezanî (firier Ayni zamanda fiat politikası ticaBeyoglu hastanesine kaldırılmıştır. trikçi. Tüccardan Sami Abuvafla Befik İsfendiyarın muvazaaiı bir şekilde hareketle ihtikâr yapmaktan mevkufen muhakemelerine, İstanbul Birinci Milli Korunma mahkemesinde dün devam edilmiştir. Dünkü celsede, mahkemece bazı yer. lerden gelen cevablar okunduktan sonra, bir kaç şahid dinlenilmiştir. Şahidlerden Sami Abuvafla Refik İsfenediyar ara smdaki mali ve ticari temas vesaire so. rulmuştur. Bu muhakemede iddia ma. kamanı bizzat temsil eden Milli Korunma Müddeiumumisi Nuri Erenler,. şahidlerden muhtelif cihetlere dair izahat aılnmasını istemiş ve hâkim Kemal Aşkın tarafından bu isteği yerine getirilmiştir. Muhakemenin devamı, tahkikatın bü. tünlenmesi için başka güne kalmıştır. Hayat muayyen şartların devamı neticesidir. İklim, nebat ve hayvan cinsleri, uzvî oluşlar hep durgunlaşmış, uzunca müddet ayni şekilde devam etmiş ta j biatin çocuğudur. Kâinat bir intizama varmadığı zamaalar hayat teşekkül etmediği gibi, bu intizamda devamlılık olmadığı jeolojik devirlerde de inkişaf göstermedi. Sebat etmiş her varlık, mevcudiyetini bir sükun de\Tİnin devamına borcludur. Ayni şekilde cemiyet hayatımızda, ırk, millet, din, medeniyet, kültür gibi oluşların hepsi de şartlardaki isükrarın mahsulüdür. Bu haller yerine bir kararsızlık başlarsa ınedeniyetler çözülür, gider. Onun için tarihte buhran ve inükal devreleri bozulan muvazenenin. neticesi olup, bu zamanlarda devamlı ve müstakar usuller yerine hergün yeni tedbirler ve kıymet hükümleri konmak lâzım gelir. Bundan dolayı da buhran ve intikal devirlerinde cemiyet, nrtınalı havalarda her dakika rota değiştirilerek götürülen gemi gibi, mahir bir kaptannı, şefin idaresinde sevkolunur. Ve buhran devirlerinde onun için inkılâbcılar, peygamberler, diktatörler zuhur eder. Yazan: 339 doğıımlular silâh altına çağrılıyor ret ve tevzi teskilâtı serbestçe ve başı | boş teşekkül etmiş, sıkıntı zamaniarında büsbütün karışık hale gelmiş olan bir memlekette de kolaylıkla tatbik ecüleır.ez. Böyle bir poliıikaya başvurulacağı zaman ilkönce ticaret ve tevzi teşkilâtını yoluna koymak icab eder. Bu sonuncu sebebe, yani ticaret teşkiiâtuun bozuk ve düzensiz olmasına aid en iyi misali kendi içimizde bulabiüriz. Bizim ilk işimiz bu sahayı temizlemek, düzenlemek, ehlileşürmek, millileşürmek olmalıdır. Şu malların ve işlerin az oiduğu senelerde ne kapanan dükkân, ne işsiz yazıhane görmüyoruz. İstanbulda senede bindıen fazla yeni ticarethane kurulduğu Ticaret Odası kayıdlarüe sabitürHiç bir zaman ticarete bu kadar heves olmadıydı. Mal az, iş az, fakat bu çoğaıış neden? Ticaret sicilline kaydolan ve vergi verenler, kaydolmadan ve vergi vermeden ticarete yeniden atılanlar yanında miktarca daha küçük kalır. Ha'lkın gıdasına ve hayat malzemesine aid eşyanm fiat yükselişinden faydalanmak üzere ardına kadar açık bırakılmış bir kapıdan ellerini kollarını sallıyarak serbestçe içeri girenleri kabahatli görenıeyiz; fakat bu kadar açık şekilde halk ihtiyac maddeleri üzerinde vurguncu payı kapmak hareketine devletin müsaade etmesine akıl erdiremeyiz'. Bugün hiç, bir memlekette ticaret serbest değildir; ticaret hayatına yeniden giriş serbest değildir; elden ele mal dolaşması serbest değildir. Bu memleketlerde «Ticaret serbest değil mi efendim, buna devlet niçin karışu?, diyen olmuyor. Bir hükumet mahkemelerinde söz alışverişi yapacak olanların ahlâkını, malumatıru, kudıetini, şusunu ve busunu tartarak, adedlerini tahdid ederek işi nizarca koyması doğru görülüyor da, neden hayat maddelerini alıp satacak olanlar şu dar zaman'arda istedikleri gibi çalışabiürler ve namütenahî çoğalabilirler diyoruz?Işler azalmasrna rağmen kârlar çoğalmasa, her sahadan akın akın gelerek ve millet hayatında aktif hemen hiç bir iş görmiyerek sadece halkın açlığı ve sefaleti hesabına refah abîdeleri kurmıya çalışn bu adamlar çoğalu mı? Bu saha büyük kâr geürdiğine, icabmda bir soygunculuk yuvası olabildiğine göre nasıl serbest bırakılabilir? Bugün hayatını, kafasıra, eaerjisini cemiyetin herhangi fikri, umumî işine beğ'amış insan aç kahrken, şöyle bir iki marifetle bir münevverin bütün hayatına yetecek parayı bir iki günde kazanıveren insana nasıl meşru, hatta mukaddes bir iş yapıyor diye bakabiliriz? Vakıâ bugünkü ahlsk ve I kanun telâkkilerimize göre bu adamlann yaptığı mukaddes bir iştir; bu yolda zenghı olanlara zekâ ve fetanetlerinden, işbilir oknalarından dolayı cemiyetin kahramanlan gibi bakarız. Fakat bu yol hakikatte maddî ve manevî kıymetlerüı erimesine, kafalarm bozuhnasına, halkın maddî ve manevî cihazlarının çürümesine gidiyor. Onun için artık bu iş harb zamanında da, sulh zamanında da yeni bir telâkki ufkuna kavuşarak alılâk ve kanun sınırlarımızda bize iğrenc've takibi lâzım fena hareket gibi gelmelidir. Artık sinemizde tufeylî mahluklar istemiyoruz. Dünkü çobandan küstah bir milyoner yetişsin istemiyoruz. Imzasını atamıyacak, burnunun ucunu göremiyecek kadar cehalet içinde olan büyük zenginler yetiştiren bir memleket halk çokluğunu açlık ve sefalet içinde ezerek, gerileterek bu mukaddes kahramanlara (!) kurban edemez. İçtimaî bakımdan olmasa bile kârk, çok kârh saha oiduğu için burayı serbest bırakamayız. Bunların adedini, kârlaruun hadlerini tahdid etmek yolu dışında, icab eden her çareye başvurarak, kâr a bırakılacak sahalardan hiç olmazsa, devlet kazansuı diye ona mal toplama ve dağıtma işlerini vermeüyiz. Devletin içtimaî ve ekonomik bakımdan bu sahaya karşması olmasa bile kazanc için ticaret ve tevzi işine ginnesi lâzımdır. Ticaret sahasını, mal sahasını açık ve serbest bırakmazsak ve piyasa elimizde olursa o zaman nasıl istersek öyle bir fiat politikası takib edebiliriz. Mal azalınca müskiratta, tütünde ve diğer lüks eşyada bir fiat yükselişine giderek devletçe kâr eder ve istihlâkleri de bu kanalla ayarlarız Fakat halkın hayatına, birinci derece Bıtiyacına aid olan mallarda istihlâk tahdidlerine giderek fiatı yükselmekten alıkoyanz. Istihlâki hududlama işi bütün kanallar ve kapıların hududlanması demektir. Yoksa pamukipliğini mahdud miktarda 8 liraya devletçe verir, fakat mamulâtm satışmı serbest bırakırsak, devletten 8 liraya ahnarak 30 h'raya elaltından satanlara tedbirimiz eslan payı çıkartmıya yarar, hakikatte devlete bu iş zarardan başka fayda vermez. Onun için tahdid tedbirleri, rasyonman, yani akluı istediği ve bulduğu en iyi şekilde malm taksimi işi harb ve buhran zamanmda devletin fiat politikasının esasını teşkil eder. Fiat poliükasımn' modern yapılı memleketlerde, sıkıntı ve buhran zamanlarına münhasır olmadan umumî bakımdaki manssma gelince, aramızda pek vuzuhlu anlaşılmıyan bu mevzu eyrıca incelenmeğe değer. Ahmed Hamdi BAŞAR Bu Aksattı S U M E R Sinemasında Herkesin hoşuna gidecek... Bihassa güzel ve orijinal mevzuu İle bütün seyircileri celbedecek KADIN İSTERSE Unutulmaz vak'alarla dolu büyük ve şık bir aşk romanl. Başrollcrde: Takdirkârlarlnı gaşyeden Lorelta YOUNG Ray MİLLAND Bu aksam İçin yerlerirdzi evvelden aldnlnız. ARABACIMN KIZI filminin biricik kudreül artisÜ HEİNRİCH GEORGE'nıt Bu CUMA £< A n WT 9 ^ Gala prograrru g günü akşamı £ ? Tm •• fl%. I . C » olarak Dünyanın en büyük faciası... En acıklı vak'asl... Beşeri ihtiraslarin en unutulmaz ıstırabı... Bir aşkın... bir cinayetin... 2 yetimin en hazin hayat romanl... K I S ME T yarattlgı en büyük san'at abidesi. Feridun OSMAN YENt E5ERLER. Telkin usulile kendine hâkim olanın yolları Emile Cpule'nin bu küçük, fakat değerli eseri Hüviyet Eekir tarafından türkçeye çevrilmîş ve Ahmed Halid Kitabevi tarafından itinalı bir şekilde basılmıştır. Telkin kudreti ve usullerinden istifade etmek istiyenler okumalıdır. Tavsiye ederiz. Yarıtt Âkşam N E L E K Sinemasında MICKEY EN «L A K O N G A » ROONEY'in E S E R İ nın u n u t u l m a z varatıcLsı İslâmTürk Ansiklopedisi Aıııl > Hardy ve Kâtibesi LEWİS STONE FAY HOLDEN Nefis komedi flmi takdim edilecektir. Diğer rollerde : BM Numarall koltuklar bugünden aldlnlabilir. Telefon: 40868•• S O N Yepyeni bir COĞRAFY SERİSİ İlk okullarln 4 ve 5 inci slnıflarlnda okunmakta olan yüksek okullar coğrafya öğretmeni ve eski istanbul Maarif Müdürü Saffet Geylangilin coğrafya kitablan bu kere yeni terimlere göre ve yeni metodlara ve avrupanin son coğraîya hususundaki terakki ve tekâmülüne göre gayet açlk, sade bir üslübla yazılmış ve her çocuğun coğrafyayı kolayca anlamasma yarlyacak haritalarln, şekillerin ve resimlerin nefasetine pek İtina edilmiştir. Herhalde bu seneki (19421943) tabılayl eski tabılarlyla kıyas edilemiyecek derecede güzel ve nefistir. Her öğretmene ehemmiyetle tavsive ederiz 40 ıncı nüshası mühim tetkikleri ihtiva ederek İntişar etmitşir: 1. Ahirette ateşin ebedî olup olmaması hakkında islâra uleması arasmdaki ihtilâflar ve her iki tarafın delilleri, 2. Dünyada ateşle azab: Profesör İsmail Hakkı Izmirli, 3. Ateş hakkında fıkhî hükümler: Temyiz Reisi Ali Himmet, 4. Hikmeti kadimede ateş: Mustafa Namık, 5. Tarikat bakımından ateş ve Rüfailik: Mısır ulemasmdan Ferid Vecdi, 6. Halk an'anesinde ateş; M. Şükür Ülkütaşır, 7. Ateşbaz Veli: M. Zeki Pakahn, 8. Ateş Nemrud: Frofesör İsmail Hakkı İzmirli, 9. Ateş ruhu, 10. Ateş kaygı, 11. Ateş Mehmed Paşa, 12. Ateş oku: Efdaleddin, 13. İslâm inkılâbmda Mirac hâdisesinin büyük ehemmiyeti: Ömer Eıza. 14. 3 1 4 0 Fihristi. YAPI Halkın, genclerin ve münevverlerm fikir ve kültür dergisi olan YAPI, Güael Sari'atlar Dergisinin 21 inci sayısı da dolgun ve faydaü münderecatla çıkmıştır. Yapı'yı karilere hararetle tavsiye ederia. Resimli ve haritalı yeni Türkiye coğrafyası Saffet Geylangilin eseri büyük kıt'ada 112 sahifedir Haritalarl nefis, resimleri seçme cazibdir. Tabı güzeldir. Kitab dikişli oiduğu için dayanlkhdlr. Fiatı 4(j kuruştur. İlkteşrinin birinci perşembe günü satlşa çıkacaktlr. S?tış yeri: Hilmi Kltabevi. Resimli ve haritalı nmarnî coğrafya Millî Gelir Istatistik umum müdürlüğü maruf îngiliz iktısadcılarından Lord Stamp'in (Millî Gelir) adlı etüdünü bir risale halinde neşreylemiştir. Millî gelir meselesinin muhtelif bakımlardan tetkikine aid fikirleri münakaşa ve tahlil eden bu eser vakın alâkadarlara bedelsiz olarak gonderilmektedir. Saffet Geylangiiin eseri büyük kıt'ada 130 sahifedir. Haritaları, r e simleri fevkalâde güzel ve seçmedir. Tab'l nefisitir. Kitab dikişli oiduğu için dağılmaz ve dayanır. Fiatı 45 kuruştur. İlkteşrinin 12 nci pazartesi günü neşrolunacaktlr. Cidden pek güzel olan bu coğrafya serisîni bütün İlk okullara tavsiye ederiz. Umumî satlş yeri; H İ L M İ K I T A B E V I

Bu sayıdan diğer sayfalar: