7 EylvJ 1942 • i (Baştarafı 1 Inci sahifede) Buraya sizleri görmek, sizl«r!e g5rüşmek, derdlerinizi ve sevinclerinizi paylaşmak için geldim. Dür.üenberi aranızda bulunuyorum. Güzel merrâeketimizin güzelliklerini gördüğüra gibi Karadeniz çocuklarından pek çoğu ile gövüştüm. ve anlayış Descartes Bu görme ve görüşmeoin Dtînde uyanFelsefe maddi oltan itibarevı mi dırdığı duygu şudur: Türk yurdunun duğu kadar manevî hanikî bir mahiyet bu güzei köşesi çocuklarüe ne kadar âlemin de bütün alarak İliırıde pek mağrur ise bu çocuklar da yurdlarının karanhklaruu basaüstün bir me^'ki tut güzelliğine o kadar mağrurdur. Buraya mak basamak kaldıtuğu gibi, bygünkü gelmeden evvel bazı yerlerimizde oldurış ve oniarı bir resi gibi ortadan kalkarlar. Toorak sl I sanayi hayatmın, hai i milletler a ğu gibi burada da bir eknıek darlığı toplu ve toplayıcı görüşle aydmlatışşartlarmdan u i rasında münasebetlerin mihveri hali bulunduğunu biliyorum. t:r. Ortaya çıktığı 2arnanın ve mcku bnda bütün yaşamak Daha yolda İken ve buraya vard:kmn kabı içinde bilinen ne kadar çok zaklaşarak birer müstehase haline ge ne gelmiştir. Eflâtun'un Isparta'dan ü ham almış genclık terbiyesi ve Kadm tan sonra öğrendim. Bu darlık sizleıde iirler. Kazlıçeşmede Fuad adlı birine aid oleylar varsa, onîan bir kü'.lî ve şübir ıstırab kaynağı değil, büâkis sizmensucat fabrikasında amele Emin; se mullü düşünce i;lr.de bir teıkib edişAnc3k bunL ; rın yeryüzünde varlık askerliği son asrm evvelâ mefkuresi ve ler için bir eğlence ve şaka mevzuu kiz parça ipliği kollarına, bacaklanna tir. Bütün dağınıklıklan bir tek göıüş larını kaybedişlerile, artık ortasında nihayet geçen Umumî Harble bir haİlcinci Mehmedin karakterini, henüz fLmin İstediğini yaparım. Slz/n buna teşkil etmiştir. Darhktan neş"e yaratma sarmış, bu suretle iplik aşumayı tasar altır.da birîeştiriştir. Çoklukta bİrJk yaşadıklan hayata intıbak etnıeyişleıile, kikaü olrauştur. Her İkisi de bugün on dördünü doîduıan körpe çağınm toy kanşmağa hakkınız var mı, hem güancak genc ruhîarın ve kuvvetli kalblamıştır. Fakat, fabrikadan çıkacağı sı buluştur. Amacma ermek için bütün düşürıcelerin ve bunlarm ifade vası bütün İnsanlık içîr.de yaygın bir hale luğuna, o zanıan devlet idaresinde gös cüniiz yeter mi? Iki yaka da benimgelmiştir. Binaenalej'h felsefî görüş ve lerin kârıdır. Ve bunu ancak sizin gibi rada, kapıcı, amelenin üstünü aramak hâdiseleri bir arsya getirrr.ek ve bağtası olan kelinıeierm cemiyet dahilinterdiği ük tecrübesizliğe bakarak tar dlr: Anadolu £akası benimdir, çünkü Karadenizin sert dalgaları ile boğuşa istemiştir. Elbisesi altından İplikler lamak zorundadır. Bunun için kendi de meydandan kalkışlan arasında, ruh | buluşların zaman ve mekân zarfında tan Konstantin'in ihtiyatsızlığı, g=r.c pa or3da Osmanlılar vardır, Rumelt yakası boğuşa yuğrulmuş ve yetişmiş Insanlar meydana çıkınca, Emin: «Yaram var, sine kâinat ve onun ifadesi olan İnsan İle beden farkı gibi, pek derin bir fark son derece genişliği kendilerinin pek dişahın düşmanlığmı hızlandırdı. KOHJ benimdir, çünkü siz onu müdafaa etyapabilir. Bu büyük nıhu hep beraber bunlarla sardım» demiştir. Meşhud suç hakkında p3rça bilgilerin, yayıntı gö vardır. Evvelkileri arzın yüzünde ye şümullü bir derecede incelenmelerini tantln Bizanslıların elinde bulunan şeh meslni bilmiyorsunuz. Gidin efendinize zarurî kılmıştır. Bu da ıstılahların ko selâmlarım.» kanunur.a göre nöbetçi SultAiıalımed rüşlerin, münferid buluşların bir lopniden görünmek imkânını tamamile zade Orhamn muhafazası karşıhğı ola diyin ki şimdi saltanat süren padişah Bundan sonra muhtelif dilekleri dinikinci sulh ceza mahkemesine gönderi lanışı gibi bakılabilir. koybettikleri halde ikincüeri kıyafet nulmasında pek ziyade güçlükler do liyen Başvekil bunlara birer birer cerak Osmanlılann Bizans sarayına üde seleılerine hiç benzemez, ve diyin ki ğurmu^tur. Bu, bütün kâinatı cıhı kollen Emin; hâkim Celâl tarafından muİnsan zihr.i, ifudesi olduğu bizzat tn lerini değiştirerek, ona az çok yeni bir dikleri tahsisatın arttırılması isteği ile onların istekJeri bugün benim kudreüistiyen bir insa vab vercikten sonra bu dileklerin pek hakeme edilmiş, neticede iki ay hap biat giH, ardı arası kesilmez bir haçeki düzen vererek saîuıede tekrar gö lannda kucaklamak padişaha bir sefaret hayeti gönderdi. min ulaştığı yere kadar uzamazdı. Hamnm hamlesidir. Ancak bu İnsan as:r çoğunun hükumetçe daha evvel düşüslne ve hakkmda tevkif müzekkeresi reket haiindeair. Bir devri daimdir. zükürler. Yunus Emre veya Nedim Şehzade Orhan uzun zamandanberi, Is raer» Bu bir İmparatorun kendine tâbi •ıülen tedbirlerle karşılanmış bulundukesilmesine karar verilmiştir. Durmaksızın bütün hâdiseleri bir tektarzlarmm, gazel ve kaside şekilleri lara bölünmüş, her devir o yapının bir ğunu izah ederek: tanbulda, görünüşte inziva halinde, fa vasal bir prense verdiği kat'i emirdikoymuş, büyüklerl duvar»arını nin kendi kelimelerile birlikte yezaviye, bir toplayıcı görüş etrafında kat hakikatte mevkuf bulunuyordu. ElBu vak'a Tacüttevarıhte şöyle hikâye « Görüyorsunuz ki hükumetiniz ihve nihayet ortaya bugünkü bina Parti »cak kongreleri toplar. Yetıilerinin karşıs.nda eskılerine niden doğduğunu gördük. Bunun için , çilar, eğer İstelderi reddedilirse, Bizans olur.uyor: tiyaclarınız karşısında sizin arTulanrnz S'kmı?^Üsküdann Muradreis C. H. P. semt yol verir. Mazinin bıraktığı hayailer, ha âlim, evvelkilerinin varlıklarını ancak | m i n İ n F a r aBunun Iüzerlndea Yunan r âle dahilinde çareler de aramak yolundaİmpsratorunun, şehzadeyi, saltanat İdcKaraman seferinden muavedetleri b i v e b n i S İ n l l e O t a " ihtimalieri tekânül safhaUrın, bümek bakımmdan ! ocağı kon^resi dün tcplanmış, ser.eiiit lin ilısasiarı ve istikbalin diasına kalkışmak üzere, serbosi bıra eyyamında mahrusai Bursada bir kaç dır. Ve hükumetiniz mümkün görülAlman, Ingiliz ve arasında türlü türlü İmtizaciar kurar. araştırır. Ikincileri görüyoruz ki ölüm zaman Türkünün, kacağına işaret ettiler. Bu sırada, Ana giin celsei İstirahat buyurduktan 3onra iaaliyet raporu okuııarak yeni seçiaı yadüğü nisbette bu çareleri temin edeFransız dehalsrının hisseleri vardır. doluda ba~ı karışıklıkları yatıştırmakla tehiyyei esbabı fethi melhuz İçin Edir pılmış:ır. Para azaları, Üsküdarda bir bunun için düniiıı şekillerini yıpranmış den sonra diriliş kabilinden bir mazcektir.» demiştir. Bunların felsefe ıstılahlannı nasıl koyoyalanan İkinci Mehmed avutucu bir ne canibine azimet buyurduklarmda kâ liâe açılması, odun ve kömür meseleleri görür, bugün için yaşıyacak olanları hariyete naıl olur. Bunun için insan Geç vakte kadar devam eden bu sanin halli dileklerinde bulurunuşlardır. araştırır. Fasılasız surette zihnî yapı zihsinde evvelkilerinden ziyade alâka duklanru inceîersek, nazariyattan amo mimî toplantıdan Başvekil Halkevler'nin nezaketle cevab verdi; fakat Bizansh £İr gcmileri Gelibolu boğazını seddetliyata geçmek İçin önümüze çıkacak cüığında devam eder. Her yeni yapıve binanın etrafını dolduran Trabzonlara meyli söylenen ihtiyar Sadrazanı j tiği maruz olıcak Kocaelinden İstanbul Üsküdar Parti reisi ve Belediye reis mu lışında eskisini bozar. Bozduğunun ü uyandırır. Çünkü insamn bizzat kendi güçlükleri yen;nış oluruz, hüviyeüdir. avini Lutfi Aksoy kongreye geniş izahat lulann heyecanlı tezahürleri ve alkışHalil Paşa, dargın bir öfkc ile, elçilere, ınaberi semtine teveccüh buyurup GüBinaenaleyh Yunanilerin ıstı'ahlanm zerinde yenı baştan işier, bir büyük Meselâ Aristo'nun Yunan beldelerin nasıl koyduk'arını, bunların şark ve ian • arasmda ajTilmışlar ve ikametlehareketlerindeki çılgmlığı an'.attı, ve zelcehisardan geçip mukabe'esinde nü vermiş, Üsküdarlılar kendi semtlerine Alman Üiozofonun, Hegel'in dediği gibi, genc padişahın gazabmdaki şiidetle, se zul buyurdular ve ol mahalde bir Hisan pek çck hizmetleri olan Lutfi Aksoya bir davadan, kâinatın izahında müda de zarurî gördüğü esaret fıkrinı daha garb milletlerinde hangi şekilleri al rine tahsis edilen köşke gitmi$!erdir. Başvekilimiz ve sayuı eşleri Orduemülâyim olarak Kınalızadede buluyo dıklannı, her milletin başkasınm telefinin sabır ve tahammülü arasındaki üstüvar binasını kat'ı tarikı İmdadı küf teşekkürlerini bildirmislerdir. faa olunan bir fıkirden, bunun nakzına farkı tecrübede gecikmiyecek'erini ken far için münasib görüp Halil Paşaya tstanbula çimento veriliyor ve nihayet her ikUinin bir terkibine ge ruz: «Hükemaalud, hadem ve haşem 5İri altında kalış şekillerini, her dilin vinde yapılan bir aile toplantısına şeref insana el ve ayak, göz ve kulak mesr kendi imkânlan dahilinde taşıdığı de vermişler, oynanan millî oyunları takdilerine ihtar etti. buyurdular ki bu sahilde bir Hisar yaŞehirdeki belediye inşaatı için icab e çer. Bu netice terklbi tekrar bir dava Ve gerçek, ikinci Mehmed, biitün e pıln^k gerektir ta Hengâmı uburda de:ı miktarda çimontonun verümesi hu şekline koyarak bunun zıd ve mulıa besindedir, demişlerdir. Zıra İnsan ken hasını, yapış ve yaraiış kabiliyetini bil dirle seyretmişlerdir. nerjisini, bundan sonra, plâalı ve sis kâfir keştilerine İhtiyac münkati ola, Susunda İktısad Vekâletine yapılan mü lifini bir başka düşünce olarak yeniden di elile tutacak nesneyi onlann elile mezsek, ilmin gösterdiği mukayese tartkhsad Vekili Zonguldakta yere onların zına ulaçamayız ve hakikat İhtimaltemli bir şekilde, Bizans başşelırinin ve rehgüzeri süfür.ü küffar insldat bula. racaat kabul edilmiştr. Diğer taraftan öne sürer. Böylece bir terkibin yarın tutar, ayağile varacak Zonguldak 6 (a.a) İktısad Vekili Terakkub edecek ncs lerinden uzaklaşınz. Bugün bütün hafethine tevcih eîti, ve bu Düyük teş^b Savabedidi veziri mezbur ile Tekura Vekâlet, İstanbul halkı için ayırdığı 200 yıkıcısı olmak Ü2ere bugün yapıcısı o ayağile varır. Sırrı Day havzada tetkiklerde buluaneye onların gözile nazar eyler > Aksi yat ve cemiyet ilimleri ancak mukabüse giriştiği sırada, kuvvetlerinin her adann salıp hüsnü tedbir ve mülâye ;orı çımentoyu şehrunize göndcrmiştir. mak üzere bu sabah şehrimize çelmişlur. Bütün mevcudat gibi, insanm dütakdirde «Kesbi fezaili kemalât ve tahhangi bir suretle kesilmesi yahud bö meti takrir ile ol maha'de bir kale biyollanndan yürüyerek mevzulande Meşe odununun çekisi 780 şüncesi olankahblarını değiştirir. Bunun sili derecat ve ssadet etmeğe mahal yesemüsbet bir tarzda genişletmişler, tir. lünınesi iktimallne karşı kendinı emni nası İçin isüzan ve ol binadar^, murad nı ifadesi dil de ayni kanunun hüTicaret Vekfli Ankaraya döndii kalmaz.» (İlmi tedbiri menzil). Bu du vehme ve zanna dsyanan bilgüer yeyet altına almağa karar verdi; Küçük mahzı teshili uburu askeri mansur üzre kuruş kümleri altında bulunur. Düşüncenin rum, büyük İnkılâbdan önce, garbda rine içinde daha ziyade hakikat bisAnkara 6 (a.a.) Ankara ve EskiAsyadaki memleketierinin teraini işini maksur idüğin izan ettiler. Tekur dahi Mahrukat Ofui, aep&da teslim edil ve dilin kalıblarından her birisi orta ağır ve bizde hafif olarak, zeamet devşehirin kaza ve köylerinde tetkiklerde mümanaata ikdam etmeyip böyle cetamaraladı, Avrupanın şimaünden her sesini taşıyan ilimlere yükselmişleıdir. msk üzere meşe odunucun çekiRİni ke smda doğdukları ve yaşadıklan cemikölelik îeklini aldığı Biz de bu yoldan yürümiye mecburuz. bulunan Ticaret Vekili Dr. Behçet Uz türlü taarruza engel olaenk Mscar Voy vab verdi ki ol irade buyurdukları ma sllmemiş olarak 780, kesünıiş 820, kan yet şartlaruıın ve insan bilglsinin ko rinde demirbaş Ankaraya dönmüştür. vodası Hunyadi İle üç yıllık bir mii h£İ Galata tevabiindendir. Galata hod şık odunu kesilmeaıiş olirak 750, kesil nak yerlerüe muvazi şekiller alır. Ktn gibi, büyük sanayiin inkişcfile ameleMustafa Namık ÇANKI lik haline gelmiştir, ancak kalıbmı tareke yaptı. Sonra, Şehzade Orhamn frenk tasarrufundadır. Bizim ol mahal miş 790 kuruş üzerinden satacaknr. dine evvelkinden bsşka başka istikadeğiştirmiştlr. Orhanelinde yıldırımdan bir tahsisatı karşılığı olarak gösteriîen yer le hükmiirnüz carl değildır. Olsa d?hi buluşlarile bütün Ofis, bu îiatlarla satışa başladığı za metler çizer. Yeni Dilsizlerin kongresi lerin gelirini toplıyan Bizans ajanların; bu canibden izharı rıza an'.ar ile huFisagorcuların kâinatı, riyazî düsturbilgUerini bir zincirln sıralan:rıış halköylü öldü | man, halen serbest piyasada 12 lirayı DilsizJer, dün Emlnönü Halkevinde hakaretle kovdu, ve Boğaziçiniıı Avrularla ve kemiyetlerle bina edişleri, gesumet iktiza eder. Evlâ oldur ki bu da | bulan odun fiatlannm da düşecegi mu kalarına takar. Yahud o halkaları konOrhaneli (Hususî) Son yağan yafpa kıyısında, İstanbulun beş mil kadar di hazırlayıp birleştirir. Zinciri buaat çen asırda, Comte'un müsbet felsefe fevkalftde bir top'antı yapmışlar, bir saiyeden feragat buyuralar. Cevabı Tekur j yukarısmda, ve dedesi Yıldırım Baye huzuru hüdavendigârda mezkur ohcak ! kendisi yapar. Birincisi, felseie bakı derslerinde, rakamla ifade olunmıyan at kadar devam eden bu toplantıda ken mur esnasmda bir facia olmuştur. Orzidin Anadolu yakasında yükseltrr.iş ol Tekur canibinden isali peyRam için ge ] Petrol tevziatı mmdan bir tav'iyet, kendi kendine o bir hâdisenin ilim bakımından kıymdi dUerini alâkadar eden ban mevzular ü hanelinden köyüne gitmekte olan Süleyman isminde bir köylü, o sırada dücuğu Güzelce Hisarın «Anadoluhisen» lenlere buyurdular ki bizim maksudubir yaradış olamaz neticesine varmiîtır. Riyazî görüj aerinde görüşmüşlerdir. Belediye İ r.ısad müdürlüsü, her ay luş, ikincisi bir faüiyet, şen yıldınmın tesirile derhal ölmüş, ya1am karşısında, 300 gemi'ik bir filonun muz Tekurdan istirza idi. Çürkü cl ma verilmek.e olan petrol tevsi fış'.erini da halidir. Türk, Orta Asyada, Çinde, nında eşek de cansız olarak yere serilhimayesi altında, bir kale İnşasına baş hal frenk elinde imiş, nayeti hatın ğıtmağa başlamıştır. Diger aylarda ol Hindde, İranda, Karadeniz ve Akdeniz miştir. Ayni yol üzerinde beş köylü, güladı. Bura3i Boğazın en dar yeri idi. frenk için temşiyeti mühimde rlreng et duğu gibi fişler, âyın dokuzundan iti yalJarında, Anadolu yaylasında mekân zel bir tesadüf eseri olarak bu îelâketVaktile, Dcrânın ordusu, harbi Iskitya mek olmaz. Kasıdanı Tek'iru bu veçbaren kullamlmıya ba^ianacaktır. gibi zaman zarfında anlayış ve göıüş ten kurtuLmuşlardır. Yagmurlar susamya götürmek için, buradaki meşhur hüzre defedip hemandem ol nasnı hasin Bütün dünyanta takdir ettiği eşsiz Türk San'atkân itibarile değişmiştir. Aile, iktısad, hi'lara pek faydalı olmuştur. Tevkifanede açılan atölyeler kumet hayatı gibi, teessürî hayatı ve köprüden geçmişü. Sultan Mehmed, bu tcsisine şüru buyurdular.. İstünbul Cezaevinde üç a"^ölye a bur.ların ifadeai olan dil de iııkılâbl İ 1 A k ü t a h ! Bursada bir cinayet t ^ j Kaleji bir an evvel biü.mek için büBunlar terzliik, kundu dan inkılâba geçmiştir. Bunun İçin Kobir köprü başı, kuvvetli bir dcniz üs&ü lün hazırhklar yapıldı. Büyük bir mal çılmışur. racıUlı, çorabcıuk atölyeieridir. Atölye datkobilike, Divanı Lugatı Türke, DeBursa (Hususî muhablrimizden) elde etmck, ve aynl zamanda, Çinden zeme yığııu toplandı. Ve kalenin piânı BU A K Ş A M D A N İ T İ B A R E N lcrde şimdiki halde elii mahküm çalış de Korkud kitabma, garb türkçesi için Bursada Çatalfırın Ahmedpa^a mahalve^Hindden, Asyanın büyük kervan I ç : z ü i r ç i z i l m e Z ) h e r t a r a f, a n tınlıyor. İlerıde, daha fazla malıkumun Dil Kururr.unun bu defa neşrettiği 14 lesinde Arabayatağı soka|ında bir evde caddelerile, ve Karacleniz yolu İle gelen binlerce duvarcı ve işçinin. geceli oturan İbrçhim, karısı Sahureyı gece l"ı. ve İstanbul âan eski Eomaya ve gündüzlü, hummah çahşmasile işe giçahştırıiması ve atölyelerin çoğaltılmoisı üncü asır betiklerine. örneklerle tarasaat 4,30 raddelerinde bıçakla vücuduma Avrupanın öbür şehirleıine dağıtılan rişildi. Padişah bütün yapıyı çahsan ken düşünülmektedir. Cezaevinde bir de üç sözlüğü cenerr.esir.e bakmak kâfidir. T^msillerine bp.şllyor. Temsiller tam saat 9,30 da baçlar. nün muhtelif yerlerinden yaralıyarafc kıymetli emlia yüklü ticaret g=mileriİzdihama m.truz kalmamanız için biletlerinizi gündüzden slln'z, Tei: 42000 öldürmüştür. Söylendiğine göre kan konin geçidi boğaziarın gümrük gelirini Bütün varhklar gibi fikirlerin ve iTemsİMen sonra her tarafa nakil vasltasl vardlr. ca arasmda dâha akşamdan bir kavga cl= geçirrcek, ve böylece, Bizans İmpafade vasıtaları olan kelimelerin, isim başlamış, fakat bu kavga, araya giren ratorunun başlıca hayat ka>nıağını t ı 4 U . vC Saganos Paçalar İMkıyor, bir Bunlardan başka, b:r de suç aetleıl veya fıil tasriflerinin, cümlelerin de !:a üvey kayınpederi ve baldızı tarafmdan kamak, ve kendi hazinrsihe akıtmak is çok yüksek rütbcli şahıslar, cllerüc laş, i bir araya getirUmsk suretUe ortaja ko kendilerine göre bir dogümü varbastınlmıştır. G«ce ayni evde oturan tiyordudır. Evvelâ yer'.erinden kımıldıyam'yanulıauş kcleksiyon vardır. ruğla, kirec taşıyordu. Sahurenin fazkardeşinin feryadı üzerine cak kadar pek cılız bulunurlar, diğerTuna ağzmdan Bizans payitalıtınır. Eumeli Ilisarı, İmparator Konitantinin Kumar oynuycrlarmış bütün mahallell uyanmış, bekçüer kapıleri arasmda sar.ki kaybolacak dereduvarlarına kadar bütün Karadeniz kı Î.CİZ ve umudsuz gözleri örıündc*. yirmi Samatyada bir kahvede kumar oyya gelmiş, polisler yetişmişse de bu ciyılarınm sahibi ve efendhi sıfatile, o, b e ş k a d e m kahnlığındaki, üstü kurşun nadıklan İddia edilen Kegork ve Ko cede silik görünürler, varhklarile yokluk'arı pck farko'.unmaz. O kadar nayetin önüne geçilememiş'.ir. keıidinde buna hak görüyordu Kale örtülü burcîarile, üç aydan daha az bir ço isimli iki kişi ile babası Apustola önemsizdirlcr. Bazan hüviyetlerini başr.in inşa edilecîği arazi, parası veıile zamanda, eşsiz bir İrade ve kudrctin aid olan bu kahvede kumar oynattığı kalarının bir zanıan için gölgesi veya rck alındı. Kalenin müstahkem duvar ebedî bir âbidesi gibi, Güzelce Hisarın İddia edilen Koo, meşhnd suç olarak psrdesi altında saklarlar. Ali Şir Nevai ve burclarmdan başka, bir ! k LÜKS MÂMÛLAT hmed ikinci sulh ceza nahke Muhakemctüllügateyn'de Türk kelimee e=Kı r.ıercure yerı de olacaktı. Konstanhn ken y a n m d a ? Nüshası 5 knrnşrar, muhakeme edilmi^lerdir. Bıın lerinin İran kılığına glrişlerini ne ka^ k e s e n k o r k l U l C heybehnru e meg, di şehrini abluka etmeği hedef tutan ona «Bo ] a r ; p a r a i ç i n v e kumar mahiyeünde . Eundan Türklye Harfc lile y ü k s e l d i dar guzel göstermiştir. Sonra sık bubu açık hazırlıklara karşı boşuna pro ğazkesen, adını da verdiler. Rivayet ekahvesine tavla lutlar altından İlk ışı^ını etrafa yayer, icin için Q y u n oynanrnadığını, 1 testo etti, heyecana düşen şehrinin ka derler ki, Kisarın plânmda, kuleler ve I " ilsri sürmüşlerdir. Hâkim j'avaş yavaş bütün hüviyetini göstcveSenelik 1400 Kr 2700 Kr, D ynandlgım P'.larını kapattı, ve padişaha elçiler gönperde duvarları, eski yazı ile, Altı aylık 750 . 1450 . dererek. bu teşebiüsün iki devlet ora • Mehmcd. keümesinin ha'flerini tem Celâl; ıki zabıta memurunu a r a m şa rck, bir ilkbahar güneşi gibi kemalÜc aylık 400 . 800 » lerinin en son' haddine kadar yüksehidi olarak di.ılemiş ve dava edilenlesmdaki muajıedeyi bozduğunu, burdan sil ediyor. Bir aylık 150 . îokrur, rin gösterdiği müdafaa şahidlerinin din lirler. Füzulide» Bakide, Nedimde, Navazgeçmosir.i, ve bir haraç knbul etİmparator bu tehdid altındn telâş ve leni'.mesine karar vermiştir. Muha mık Kemalde bir çok kelimcler bu mesini teklif etti. Padişahın elçilere ceheyecana düşen şehrinin kapılaunı ka kemenin devamı bu sebeble b3şka bir mar'.rbeys ermiştir, Yahya Kemal onvabı bu cı.Ju: >Ben sizin şeurinu aleypattı, ve padişaha yalvarj^k için ye güne kalmıştır. lara başka bir sima ile yeniden hcGazetrmîze gönderileu evrak ve yazılar hine bir teşsbbüste bulunmuyorum. Ülniden elçiler gönderdi. O buna harb yat vermiştir. Nihayet fikirîer gibi kePUDRA. ALLIK. RUJ, KOLONYA neşredilsin edilmesin iade edilmez ve kelerimin emniyetini sağlamak, muıheDenize düşen kadmlar ilânile cevab verdi. Bizans îınparatorlimeler de, maddî bir ferd gibi, fskat zivamdan mes'ulivef kabal olnnraar. deyi çiğnemek değildir. İrnparatorunuKöprüden Eaydarpaşa hkelesine ge rr.anevî olarak, ihtiyarlıyarak, eski kuvluğunun ölüm kavgasıruo yakltşlığı zun lîacarlarla btrîsşerek, babsın Avlen bir vapur hcnüz iyice yanaşmadan vetlerini kaybederler. Yılda kazancının bir lirasını kimmeydanda iHi. Artık müdafaa rupa kıt asır.a gcçrnesine engel c'.duğurıhtmıa atlamak ıstiyen Nuriya ve Ha olunamaz hale gelirler. Saydığımız üssesiz yurd çocuklanna ayıran İnsan. nu unuttunuz mu? Kadırgalarmız, o zaTORKİYEDE TEVZI EDEN : tice isimlennde İki kadın denize düşmenıleket borclanndan birini daha man Osmanlı orc'jsuna boğaz geçidini Mahkemeler bugün f aaliyete müşlerdir. Vapurla rıhtım arasında ka | tadlarm bir çok kelimeleri kendi göoîur. rüşlerile, kâinatı anlayış şekillgriîe bi"tıkadı, ve Sultan İkinci 7vlurad Cenelarak suda çabalarunıya başUmışlar likte o akıbete uğramıştır. Bunlar da başîıyor Çocuk Eslrgeme Kunımu Adres: Galala. Kemankej Caddesl. 8 / 1 vizlilerden yardım istemeğe mecbur ve orada buîunanlar tarafından kur bir nebat fasilesi veya bir hayvan zümGenel Merkezi kaldı. Ben o vakit Edimede, fakat heAdliyenin yaz tatili sona ernıiştir. Bu tarılmışlardır. ;ıüz ger.ctin. Müfrlümanlsr titrsşiycr, siz sabahıan itibaren, bütün mahkemeier de onlara, bu dar zamanbrında, haka yeniden işe başhyacaktır. A lay pazar günü denize İndi Ermış, seneler ağız tadile geçmiştir. iıikaye ret ediyordunuz. Babam Varnada iken, Gene böyle bir harman zamam. HaTatil esnasmda müstacel davalara • ^ kenden atlar, katırlar. arabbl?.r Rumsli kıyısında bir kaîeyapmağa ye bakan nöbetçi m5.hk?me'.erin hâk'mleri yola düzüldü. Öğleye doğru da subay sanm derdi depreşmiştir Bu nok'.ada min etti. Ben bu yemini yerir.e geti de. önilmüzdeki ayiarcia teker teker nö aileleri de portatif çadırlara verleşli. derin derin göğüs geçirir. Çocuk arkadaşlarına uyarak deniz kenanna gider. riyorum. Ben kendi topraklarımda key ' betle mezun olacakhrdır. ler. Sepetler açıldı. Bir kaç ta.la yspıOrada oynarlar Büyüklerin işi çoktıır. lan ocaklar ateş aldı. Kora cezveleı sü. = Dövenler dönmekte. ekinler arabalara rüldü. Çaydanhklarda çay denıienji. yanğını sondürenltr döndüler ve ıştahîa gönül rahatlığı veriyord.u. 10 eylul PERŞEMBE günü akşamı zevkten, saadetten erir gibi oldu. Derin yüklenmektedir. Ötede büyük bir d a l . Çocuklar eteklerini toplıyarafe denize kar^vanalarm başlarma çöktü'er. Tekrar düdükler çalındı. Bolükler sı derin soluk ahyor, ayaklarmın ucunda ga oğlanı kapar, sürükler. Çocuklar saldırdılar. Genc kızlar acele fcurulatı Denız renk renkti. Ötelerde morumsu ıalandı. Şimdi aiay temizlige başlıyor serilen bu harikulâde manzaraya bak ç'.ğnşarak harman yerine dönerler. Kasahncaklarda kolan vuımağa başladı bir İpek örtüyü andırdığı halda yaklaş du. Önce arabaları denize sıraladılar, tıkça isimsiz duyg\.'ann, belirsiz kalb zayı duyan sahile koşar. Den'z merha. lar. tıkça beyaz köpükler yeşil serisi dal sonra her asker yeieğine bir at alarak çarpıntılarının, neyi veya kimi bekla metsizdir Boğduğunu kabul etmez, geilk progTamında : Sinemaran iki büyük yılt'iKi Bir taraftan. uzun bir ocsğın üsttinc galarla yükseliyor; salıili döverken dn harekete geçti. Kaşagılar şıkırdıyor. diğini bilmediği halde gene de bir bek. ri teper. sıralanan kazan'.ar kaynıyor, aEkprın ha çok köpürüyor; gürültü ediyor, ken sudan hoşlanan v e . i ürken hayvanla leyişin kıvrandırıcı akışı içinde yanan Anne ev'lsdınm üstüne yaralı bir dişi öğle yemeği hazırlar.ıyordu. Süvirile. di kendini yiyip bitiren çı'gın b:r kale rın sesleri duyuluyordu. Hırpalanma sinirlerin o nadide hanılelerini hisseaslan gibi kspanır. Kimsecikler ya\*ruyu rinden veya çektiklcr; arsbalardan kur gibi parçalr.narak geri dönüyor; dönüş dıkça emre itaat edemiyen inadcı katır. diyordu. tarafuıdan emsalsiz bir tarrda yaratllan tulen atlar kişnıyor; askerler denize taş teki hüznü, kırıhştaki acz.i hazmeuLme lar bir hayli kayış yedüer. Köpelder Yavaş yavaş güneş ateşten gözleri sü ko.Harından söküp alamazlar ve kadm ve böcek kabuğu ataiak, şakalaşarak. rniş gibi tekrar kabararak, daha kor yüzdürüldü. Burnun, denizi «co.T.n.an zulerek ufuklarm arkasma çekiliyor. aklını yitirir. (Kaybeder.) Bunun İçindir ki. Hasan denize küs. hurbirlerini dalgalara yuvarhyacakmış kur.c bir hızla saldırıyordu. Ve beyaz bir havuz haline getirdiği bir köşesm ortabğı sırlı bir esmerlik sanyordu. Az gibi İtip kakarak eğleniyorlardı. köpüklü eteklerine kıyıdan bir şeylcr de askerler grup grup suya daîıp çıktı sonra şirin, bakımh bır kıyı kjyüııün kün. Ama kendisine verilen emri yerine TÜRKÇE SÖZLÜ Şaheserdir, Günîerce sakin bir rüyaya daimış gi takarak gene uzaklaşıyordu. lar. Her şeyde büyük bir intizanı göze gecesi başlıyacaktı. Deniz bile scnu gel. setirmiş, hay^anını yıkayıp kaşagılabi yalnız c'snizin sesini dinliyen kıyı, o Renklı böcek kabuklarının kıııla kı çarpıyördu. mez hırçmhkbrından bezmiş gibi du. mıştır, yüreğinden kan gide gide. Çünkü gün neş'°li bir kayna^maya şahid oJdu. rıla ufalışından meydana gelen kumsal ruluyor, koyulaşıyor, daha derin ve do gözü bu hain denizi görmek istemez, Oralarda belki bir mevsim, belkı dc 8 eylul yarmki SALI akşamı sevdiklerini camndan koparan ş«?yi gör. Biruenbire keskin düdük sesleri du eşi az bulunur bir güzellikle göz alıdaha kısa bir zaman İçin bulunan biı kunaklı bir hal ahyordu. r yuldu. Askerler koşuşmağa başladı'ar. yordu. Güneşm ku\ vetli ışığı bu acayib genc kadm kafileden ayrıldı. Bir müdKadın bazı dönüşlerin verdiği bir memek İçin elbet ona sırtını çevuecekÇavuşlar. onbaşılar böîükleri işbâsma şeylere çarptıkça bir renk yanğjıı tu det kumsalda yürüdü. Vakit vakit par. hoşnudsuzlukla ayağa kalktı. Kavalar tir. topluyovlardı. Tepelerın birinde bir f.ın tuşuyor. sahil ancak peri maîallarinda çalanan sularm serpintüerile ıslanıyor dan indi. Tekrar tozlu yollardan gejti. Kadının yüzünü korkunc bir sarılık Bütiio spvirciîerip hoşuna gid«rt ve takdir nazaıiarile seyredccek dalık tutuşmuştu. Yanğını sondürmeğe duyulmuş ve tahayyül edilmiş bir İhü du. Tepeye tırmandı. Büyük fener ku Birdenbire ürpertici bir iç çekişüe irkll. kapladı. Gczlerinde yaşlar belirdi Sonçolı?an komşu alaya yardıma giclile Ç3m içinde pırıldıyordu. a'arsk ra iki dost gibi ayrıldılar. Ortîhk dönüş lesinin yanından geçti. Yeşillikier ara di. Baîinı avuçlarınm arasına cekti. Hazırhk şaşırtKn bir sür'stle taKaradenizin daima coşkun ve lurslı sında gizlenen şirin yüzlü, ahşab evlere iki büklüm oturmuş bir askerle karçı telâşı içindeydi. Kadın arabaya girdi. mamlandı. Atlılar atlanna atlıyarak. kalbini çarpmtılarla dinliyen yalçm baktı. Kayalara çıkarken bazı yerlerde laştı. Adam sırtını denize çevirmişti. etrafına bir göz gezdirdi. Yüzlerde rji yayalar yola düzülerek çabucak gözden kayalar İleriye doğru uzanm\ş'ardı. ayeğı sürçüyor, fakat bile bile bir teh. Biraz tereddüdden sonra onunla ko. bir gün geçirmenin verdiâi tatlı, mesÇok giizel filmile yeni mevsim kapılarını açıyor, kayboldular. Sanki toprak derin, önüne geç:!mcz bir likeye atılmanın verdiği o acayib hazla nuşmağa karar verdi. İlk dakikalann ud ifade seziliyordu. Şimdl bütün bu Baş rollerde: Sevimli sinema artistleri . Sahilde yalnız kadınlar, çocuklar ve aşkla ellerini denize uzatmış, göğsünü gene yoluna devam ediyordu. Rürgâr yabancılığı dağılmca yanık yüzlü, ba. çen kalabalığın İçinde herkesten h a . evlerde çalışan erler kalmışlardı. Crxe suların zulmetine terketmişti. lann kucaklaştığı yalçm bir tepe üs kışlan kederle dolu asker ömnauün fa bersiz sıziıyan ıki kalb çan.maktaydı. JOAN BLONDELL ve MELWYN DOUGALAS O gün deniz Haşimin sevdiği bir ruh tünde oturdu, etrafına baktı: Aıkada ciasını basit bir dille ona anlattı. Olü çocuğunu bağrına basarâk çıldu erkcklerin bıraktığı boşluk sofralarda bir durgunluk yaptı. Fakat bu hal çoktaydı. Ve bu köpüren, haykıran, çırpı bir altın dalga halinde kabarıp inen Hasan'ın köyü de böyle denize ya ıan bü ananın hayali, asker Hasanı oisürmedi. Çürtkü çocuklar baba baskısı nan sular şairi bir çok sebeble düçün tarlalar... Harman yerlerinde . yükselen kındır Bu mevsimde evce harman ye duğu kadar belki de o, bu yerlerin miuzaklaşmca bir miktar daha fazla azdı. dürüyor; onun kalblere birer Jamla a ekin yığınları, ağaçlar arasında kaybo. rine giderek ekin döverler Karısı kö safiri, penc kadını da sızlatıvordu Halar. Salsta tabakları devrilerek. dol teş halinde düşen o harikulâde »l'rlerini lan evler, kumsalda kajTiaşan insan ve yün güzel kızJarından biridir. Çeşme tıralar çaTDişmış. şimdi deniz h«in pen. 1 malarm pirinçlerj serpilerck, börekler hatırlatıyordu. hayvanlar. Önünde, uzıyan büyük, son. başında anlaşmış. köyü «enlendiren bir çesini uzata. 3k insan kalblerin yerin3 dalgah. 4 lâm^al: SUPEH HALK RADYOLARI gelmiştir, Ufkun lâciverd çizgisi, rüzgâr, gölge suz bir deniz^. kapışılarak, kanşık, yaygarah bir öjle ' «ADYO PAZAFI: Galata Tıinel caddesi No. 171 düğün yaparak evlenmlşlerdi. Yüma den söküp alar. vahşı bir hayvana dön. yemeâi yendi. Bir İki saat sonro da ve deniz insana hayatta az rasüanır bir Kadm tabiatm bu ihtişamı karşısında nurtopu gibi bir oğlan aralarına katıl. müştü. r AN BU LU N V» #i Fatîh? Rumeîihisarını inşa ettiriyor Yazan Hifsız aıtsele lerıerı i Felsefî düşünceler Başvekilin Trabzonda kııvvetn bir hifabesl Hasan Cemit Çambel Çalıştığı fabrikadan kumaş çalan bir ıscı mahkum oldu Nmmıh Çankt Ya zan ve eivarı sayın halkına müjde Frof. ZATI SUNGUR BEŞİKTAŞ BÂHÇESİNDE Saçınız dökülürse, Başınîzda Kepek Varsa"^^ MAJİK SAÇ EKSİRİ I • kullanınız. Tesirini derhal görürsünüz. ••• CUMHURIYET <T\ Abone seraiti at Denize küskiin MUkerrem Kâmil Su S A1 ¥ S î NE M A SI CHAm.ES BSYER ve JEAN ARTHÜfl SAADET SÜIER GECESİ Sineması EOCÂME ÂRIYORUM ORÎON RADYO