CUMHURÎYET 24 Âgnstos 1942 Bucak DüdüğU anladık Yaygara niçin?Buyukadada Yat kulubden çıktık, vapura gelıyoruz. Ne iskelede bekhv en gemı, ne de deniz ustunde blr kotra veya eandal var Bırdenbire bır cayırtı koptu Kavanın butun durgunluğunu, akşamn butun asaylşinı çırlşll bır astar glbı yırta yırta parçalıj an blr cayırtı. Y^lnız bu kadar m ı ' Insana oğurtu veren denslz, cakacı, ve çırkın bır yaygara . Hemen gorduk ve anladık Heybelıden gelen vapur duduk çabyor Ama gırtlağından çıkabılecek nekadar hay<ırma kudretl varsa bunun hepsınl birden gok içıne puskurerek behemehal oturan, konuşan, duşunen ve uyuyan herkesl rahatsız etmek içln kararını vermiş bır çımarık halıle . Guya, duduğun ipinı çeken kimse butün bir kasabaya şunu demek ıstiyordu Benım geçtığimı gormuyor musunuz? Ben buradan geçerken *sızm kendi başınıza oturmak ne hakkınız ve ne haddlnız? Haydl şoyle yerınlzden bır sıçrayın bakayım' Sız sıçrayıp rahatsız olmazsanız ben ehemmiyetiml nereden anlıyacağım? Yanımdaki tanıdık sezgin blr dille konuşuyordu. Goruyor musunuz dedi, bu saygısız cayırtı, bızde henuz yenemediğımlz küflu bir zlhniyetin dilidir: Cakası kafası! Gerıhğln bundan şamatalı ve bundan daha oğurtu vericl üslubunu tarumıyorum. Zıra cakacı demek, terblyenln en temelll unsurundan haberi olmıyan, yanl haddmi bılmiyen muacclz bir kustah demektır. Cakacı, elıne geçtnlş olan fırsat her ne ise, hemen onu fena kullanmağa hazır, sakat blr ruh taşıdığını blr türlü saklayamıyan ebleh bir çamatacıebr. r Fen i akültesimn ders programı haberleri Türk Diliıtln temsil kudreti Dil Davastntn Mühim Noktalan Dıl davamızın şımam^ımımtgm^^* Y a z a n : *^^*»^ dıye kadar gozden geçırdığımız muhım noktalarmı şo\ le hulâsa edebıhrız: 1 Dunyada saf A) •Lluhij e<»: Bızım «Allahlık. maıı k olmadığı gıbı saf dıl de voktur Her dıl karısıktır, Turk dılı de bu ıstısnasız nasına kullandıgımız bu kehme arabcave umumî kanuna tâldır, her ne >apıl. da kulluk» ve «ıbadeU manalanna gesa bu kanunun tesırınden kurtulmak ım hr. <Şafakt>: Bızım «sabah ağartısı» manasına kul'andıgımız bu kelme arabcad, kanı yoktur. 2 Turk dılmde lugat bakımmdan ıs «aksam kaıartısu manasına gehr. >Mulâmıjetten evvelkı ve muslumanhktan zahrdfat;. Bızım «supıuntuler» manasısonrakı devırlere aıd olmak uzere mu na kullandıgımız bu kehme arabcada hım bır vekun tutan bır çok ecnebî te «dunja zıjnetlcTi» demektır. «Tekfır»: Bızım kufur isnad elmek. manasına sırlerı vardır. 3 Bu ecnebî kehmelerının kimisı kullandıgımız bu kehme arabcada •gutu^kçele'mış, kımısı olduğu gıbı kalmış nah gızlemek», «tazım gostermek» \e «taç gıjdırmek> manalanna gehr «Ra'nâ». ıir. 4 Fonetık ve Semantık bakımların B.z^m .guzcl» ve «parlak» manalarına dan temsil edılmış ecrebı kelımelen lı kullandıgımız bu sıfat arabcada muennes olarak •ahmak» manasına gehr. «Sersanıyat limınde mıllî kehrre sajılır. 5 Turk dılının bu suretle temsil e best»: Bızım «hur» manasına kullandıgıdıp milhleştırdıgı kehmeler şu dort gru mız bu kehme esasen «başı bağlı» manapa ajrılır A) Hem fonetık, herrl se sına gelır «Alıllet» Bızım «Ulus> mana man'ık bakımından temsil edılenler, B) sına kul andıgımız bu kehme arabcada Yalnız semantık bakımından turkçele «dınj ve «şcrıat» manalarına gehr. «Um. şenler, C) Yalnız fonetık bakımından mct.r Bız.m «dın câııııası» manasına kultemsil edılmış olanlar, D) Arab ve Aceiı landıgımız bu kehme arabcada tmılIeU, kehmelerıne kıyasen Turkler tarafından «ccmâat» ve «c>ns» manalarına gehr. ] u>duru muş «Calque = Taklıd kelımeB) .Kıbrıt»' Arabcada «kukuıt» manaler. sına gehr. «Izan>: AraDcada «sukunet» 6 Turk dılının fonetık ve semantık ve «ıtaat^ manalarına gehr «Pehlıvan»: ıtıbarıle tensıl kudretım gosteren bu Acemcede «Pehlevan» telaffuzue «kudort grup kehmelen Arab ve Acem fa mandan. manasma gelen bu kelıme sahat kaıdelerlnı esas tutan Osmanlı lu «pehl = asker» ve \ân r= muhâfız» kehgatçılerı tarafından «galat. sayılmış ve melermden muıekkebdır. Mcktubî: Abunları tashıh ıçın bu takım «GalâtaU rabcada «jazılmıs. manasına gelen bu kıtablan yazılmıştır kehmenın turkçedekı manasını arablar 7 cGalâtat» m ta=hıhı demek, turk «kıtab» kelımesıle ıfade ederler •Iblıla.: çeleşmış kelımeleri tekrar arabcalaştır Arabcada «tecnbe» ve «imtıhan, manamak ve yahud acemceleştırmek demek larına gehr «Cirâhat»: Bızım «irın> matır. nasıle «cerâhat. şekhnde de kullandığıDıl davamızın en acıklı tarafı, Turk dı miE bu kelıme arabcada .jara» manasına hnın tasfıjesı gıbı buvuk ve tarıhî bır gehr «TaammuTi»: Bızım «umumıleş. c mes'ulıyetı juklenen muesseselerin şım. mek. mana ına kullandıgımız bu keame arabcada «bir adama amca demek> ve dıje kadar ılmî esaslara mustenıd bu: metod tespıt etaıeksızın usulsuz bır tas «sarık sarmak> manalarına gelır. «Abes»: r fı>e hareketıne gırı^erek turkçeleşm^ş Arabcada «ka .ıştırnıa'i», «ovnamak» ve kelımelerle v abancılıklarını muharfaza et «tatsız ovun» manalarına gelır «Itıbar». mış kehmeler arasında en ıptıdaî bır tef Bızcje «kredı» m^nasına kullanılan bu rık ve ta^nıfe bıle luzum gormemış ve kelıme arabcada «ıbret almak» ve «geçhattâ senantık ve fonetık bakımların mek» manalarına gehr Imza;: Arabcadan turkçeleşmış kehmelere karşı eskı Os da «geçırmek» manasına gelır «Kıvâfet». manlı galatâtçılarından daha musaıd bır Arabcaaa «zekâ» ve «tâkip» manalarına vazıjet alamamış olmalarında gos eııle gehr. «Ilıle: Bızım •entrıka. manasına bılır Meselâ şımcııkı «Turk Dıl Kuııımu» kullandıgımız bu kelıme arabcada «kuv. nun bundan evvel «Turk Dıl Arastıraıa \et», «çare» ve «tedbır.» manalanna geKurumıı. ısmıle çalıştığı sıralarda ncş hr De\let.: Arabcada «zafer» manasma ıettığı •Osmanlıcadan Turkceje Cep Kı gehr. lavuzu» njn mukaddemesuıde semantık 3 Yalnız fonetik bakımından lürkbakımından turkçeleşmış kehmelenn bı. çe'eşmiş kclimeler: «Sarnıç»: Arabca le Turk dilınden tardına kalkııldıgını • sıhrîo den «Menekşe»: Arabca «benef. gosteren şoyle bır fıkra goruruz (1935 şe» ve jahud acenmce «benefşec» den. Istanul tab'ı, s IVV). • Matra : A'abca «mıfherc» den «Reçel.1 «Bır takım sozler, dılinıizde kullanıla Acemce «rîçâl» dan .Kehlibar: Acemce kullanıla arabca veja farscadakı aııla. • kejTubâ» dan «Tandır»: Arabca «ten. mından avrılarak turlu duşunceler an nur» dan «Çorap.: Arabca «cevreb» den lattıgından, bunlar ıçın bır tek karsılık «Rastık. Acemce «rasukht» dan. «Ça. bulunnmnan jcrleıde, her anlamına maşır»: Acemce «câmesu}» dan «Hoşaf^.: ba r ka bır karsılık kojmak gerekmıştır > Acemce «Kho'âb. dan «Mahmuz» ATurk dılının kendı bunjesıne mal e cemce ve arabca .mıhmâzı» dan «Mın. dıp turkçeleşüımek .çm asırlar sarfettığı tan»: Acemce «nîmtene» den. «Çarşaf.: kehmeler, bır kalemde fırlatılıp atılma* Acemce «çâder.i şeb» den «Mc'jus»ıstenıyor ve bunların verıne gelışı guzel uydurulmuş şekıller konu>ordu Meselâ bır «Attractıon» muamelesıne uğrıyarak «perdahsız» şekhnde turkçeleşen .per. tevsuz. kelımesının yerjne cbuvuteç» semantık ve fonetik bakımlarmdan turkçeleşerek «munâdı» manaslle «tellâl» şek'ını alan «dellal» kelımesının verıne «çagrman» ve •matıkeme reı<:ı> manasına kullandıgımız «hakım» kelımesının j'erıne de «hukumen> şekıllerı ortaya atıldı' Tabıî llsanıyat kanunlarıle alâkadar ohnıyan bu turkçeler, ışte o kanunların asırlarca devam etmış tesırlerı altında turkçeleşen bu Arab ve Acem kelınıeleıını maglub edetı'ecek ılmî ve tarıhî kuvvete malık değıllerdı. Tasfı>e hareketmın tamamıle aklî ve ılmî blr mahıvet alabılmesıne mânı olan en muhım nokta, ışte bu turkçeleşme hakıkatının ıhmahnde gosterılebılır Tuık dılının umumıyetle ınkâr edılen temsil kudretlne şahıd olarak yığınlarla turkçeleşmış kehrreler ortada dumrken, butun bunları hıç turkçeleşmerrış yabancı kelımelerle bır tutan bır tasfıye hareketıne kalkı^mak, semantık ve fonetık kanunlarını ve bu kanun'arın asırlara mal olan netıceleruıı hıçe sajTnak demekür. Yukarıda soyledığlmız gıbı, Turk dıhndekı temsil kudretmın en asağı hesabla bın yılda turkçeleşürdıgı Arab ve Acem kehmelerı dort grupa ayrılır, şımdı bu grupları muhtehf mısallerıle gozden geçırehm (1): 1 Hem fonetik hem semantık bakı. mından turkçeleşmış kehmeler: (Aktar). Aratcanın «parfumeur, manasma «attâr» kehmesmden. (Muşamba): Arabcada «mumlu» manasına •musemma'» kehmesmden (Bekâr) Acemcenın «ıssız. manasına «bîkâr» ve yahud arab'camn «delıkanlı» manasma «bekr» kelımesınden (Tezgâh): Acemcenın «dokuma âletiı manasma «destgâh» kehmesmden (Per dahsız): Acemcenın «suzı pertev = ışiğın jakısı» terklbmden muharref .pertev sÛ7» tâbırınden. (Karpuz): Acemcenın «kavun kaıpuz» manasına «kharbuz» kehmesmden. (Peş): Acemcenın «on» manasına «pîs» kehmesmden. (Kevânı)Acemcenın «jağh çorek» manasına «ruganî» kelmesınden (Usta): Acemcenın «muallım» manasına «ustad» kehmesmden. (Beygır) Acemcenın hedıye ve yahud lâre edılmış vuk hayvanı manasma «Lârgîr» kehmesmden. (Hekim): Arabcanın <fılozof» ve «âlım» manalanna •hakîm» kehmesmden. (Hala): Arabcanın «teyze» manasına «khâle» kehmesmden. (Pajtak) Acemcenın «pıyâde» tâbırınden arabca>a geçen «bejdak» kehmesmden. 2 Yalnız semaııtik bakımından tiirkçcleşmiş kelimelcr: Bunlar ıkı kısnia aynlu, «A» grupunda gosterdıklenmız Turk dılınde asıl manalarmm aksını ıfa de eden ve «B» grupuna kaydettıklenmız de Turkler tarafından başka. manalarda kullanılan kehmelerdır, I. TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ J HAVA HAREKÂTI I (Baştarafı 1 inci sahifede ı dularınuı işgal etmekte bulundukları arazı uzerlnde mevcud bazı ufak petrol kujulannm tahrıb edıldlklen anlaşılmaktadır. Demek oluyor kı, Ana petrol havzasında olacak bır gerıleme netıcesınde buralardakı kujular va tahrıb edılecek veva betonla korleştirılecektlr ki, her ıkı takdlrde de Almanlar bu petrolla'dan kısa da olsa, bır zaman ıçin ıstıfade edemıyeceklerıdır Bunu onlemek uzere Alman paraşutçuleruıln petrol havzalarına yaklaştıkça harekete geçeceklerı kuvvttlı bu ıhtımal olarak duşunuleblhr Petrol havzalarından once de, dağ mıntakalanndakı harekâtta faahyetten gerı kalacak motorlu vasltaların yerlnı tutacak sılâhların orduya yardım mecburıjetlerı vardır ki, bunlar arasınüa ve başta gelen sılâh, pıke bombardıman tayjarecıhği ve paraşutlu pl>adelerdır Dağlık mıntaka olan Balkanlardakı harekâtta, motorlu vasıtalar yerıne pıkecılerm daha zıyade bır faalıyet gosterdıklerıne şarud olmuştuk Alman orduları, Balkanlardakı serı llerleyışlermı de mu^ıakkak kı motorlu sılâhlardan çok daha verımli faalıyette bulunan pıkecllerıne medyundurlar. Dağlık mıntakalar, motorlu kara birlıklermln harekâtını tahdld etmeler;! T dolajısıle pıke t?y> arecılığınm muharebe sahası olacaktır ve dolayısile hava pıyadelermln de rolu kendüığınden me>dana çıkacaktu. Plkecllerın yardımı, paraşutçulerm faalıyet sahalarını gen^şletmekte yar<dımcıhk edecektır. Dağlık mmtakalarda nufus kesafetınuı azlığı hava pıyadelerının serpılmesmde kolayhk verlr. Butun bunlara nazaran, Alman paraşutçulerının Kafkas dağları muharebelerınde tekrar sahneve çıkmalan kuvveth blr kanaattlr Bılhassa, tahrıblerınden daha evvel ele geçırderek petrol davasında muvaffakıyet kazanabllmek, ancak ve vaktınde yetlştırl'ecek paraşutçuler sayesınde olacaktır. Paraşutçülerın petrol havzalannda oynıyacakları rolun, muvaffakıyet ıhtlmali de Sovyet mudafaa tertıblerınm kabılıyetlne bağlıdır. A. AHISKAL I Faz.il Yazan: Ahmed Dunyada kemalıı adamın, en beğen'l. mlş tıpı «Centllmen» ıse, sakacı denılen mahluk, cemıyet ıçınde bu tıpe tam zıd olan kımsedlr Ilımde, fende, gazeteclhkte t idarede, hatta yuruyuş, gıyınlş ve soyle>ışte bıle bundan değersız ve sevımsız bır ınsan orneğı gosteremeyız. Patentalı vatandaşhk, klışe hamıjet, sanrtah gosterlş'llîk vs.. Işte kotü cakacıhğın bır çok hmm ve akrabası Ilen ve şereflı bır Turk terbıyesı bu \a. kışıksız huvların hepsıle savaşmağa mecburdur. Tarıhımızı bı.ınz En savın a'alanmızın gozlerımizi yaşart'rk de recedekı ınce kıbarlık hıkâyele.ını ço. cukluğumuzdanberı duymuşuzdur. Bun. lar bıze Turkun vekarım oğretırdı Bunlar bıze buyukluğun belgesı, başkalaunı rahatsız etmekte değıl, tam aksıne olarak herkese kolaylık ve saygı gostermekte olduğunu bildlnrdı. Ve daıma da oyledir. Şu sebeble tekrrul duygun gonullerı bu İnce konu uzerıne çağırıjoruz, Kendmi bılen hı; bır adam, başkasını tacız etmekten bır ustunluk vehmi almaz Nasıl arsız kornasmın cırlak sesile butun bır mahallenın huzurunu altust eden bır şoforu, beledıyenin dıkkatı takıb etmek ıc~b ederse, her âdî cakacılığın karşısına da soyumuzun ağır başlı asaletı, mıllî bır kontrolcu gıbı çıkmalıdır. Bunu butun ferdlerden ve muesseselerden is'emek hakkımızdır Hattâ vazıfemız' Gemis'nın ısmını bu defalık yazmaktan vaz geçtığımız sevgıli suvarıye de sormak ısterız Duduğu anladık Yaygaraya luzum ne? Fakülteye lâboratuvar malzemesi de tedarik edilecek Fen Fakultesinuı ders programları esaslı surette tanzım edılecektu Fakultenln geçen sene yanması dolayısıle, talebenln muhım bır kısmı laboıatuvaılarını j arjamamıştır Bu vazıje i onlemek uzere, Fakülteye laboratuvar malzemesi temın edılecek, ayrıca juksek mekteblerın laboratuv arlarından da ıstıfade edılecektır Bundan başka ders kıtablarının zamanında jetıştirüebıimesı içm şımdıden faalljete geçılmıştır Noksan kltab1 lar, bır an evvel profesorler tarafın1 dan tamamlanarak matbaaja verılecekI tır. Matbaada bulunan kıtabların tab'ını sur'atlendırmek uzeıe icab ed°n tertibat almmıştır. Bu arada kıtab fıatlarının mumkun olduğu kadar ucuz olmasına da dlkkat edılecektır. İsmait Hami Danişmend Ticaret Vekili Ankaraya gitti Tıcaret Vekili Dr Behçet Uz, dün akşamki ekspresle Ankaraja donmüştur Vekü, istasjonda Vali vt Beledıje reısl, Tıcaret Vekâletine bağiı muesseseler müdürleri, Tıcaret "te Sanajı Odası azaları ve dostları taraündan uğurlanmıştır. Bu akşam Bebekte yapılacak festival Arabca «meyus» dan «MendU». Arabca «mindîl, den. «Pat. Iıcan» Acemce «Bâdıngân» dan. «Perşembe» : Acemce «Pençşembıh» den. «Çarsamba». Acemce «çıhârşenbıh» den, «Çapras»: Acemce «çep.u.râst» tan. «Mıhladız»: Arabca •mağnatis. den, 4 Arab ve acem kelime kalıplarma knasen turkçede japılmıs «calque=taklıd kehmeler: «Bâkıre»: Arabcası «bıkr» dır. Salahıjet.: «Iyılık» manasma gelen «<alâh» keliTesm° bır mastar eıdentısı ılâvesuıden hasıl olmuştür. «Felâket»: Arabcanın «felek» kokunden gelen • mefluk = felekzede^ kelımesınden çıkarılmıştır. «Muaf»: Arabcası «ma'fuvv» dur. «Ahşab»: Arabca «khaseb» kelımeslnm cemı şekh olarak Turkler tarafından kıjasen uydurulmuşsa da, «khaşeb> ın arabcadakı cemı «akhşâb» değıl, .khuşub» ve «kruşI an. dır. «Munakasa>: Arabcanın «mufaaie» babına kıyasen u>durulmuştur. •Tebaiyjet., «tebellur», «tesâduf>: Arabcada mevcud oİTiıjan bu kehmeler Arab bâplarına kıja en tertıb edılmıştır «N'czâkets: Acemcenuı «nâzuk» kelımesınden arabcaja kıyasen japılmışhr. .Isticvâb.: Arabcası «istıcâbe. dır. «Is. timlik*: cisbfâl» bâbına kıvasen uydurulmuştur, arabcası «temelluk» tur. «Ev> levıjet. ve «ehemmijeb 4 Arabcanın «ev. lâ» ve «ehemm» kehmelerıne bırer mastar eklentısı ılâvesınden hasıl olmuştür. • HırdavaH: Acemce «khurde» ke.ımesının arab kaıdesıle cem mden çıkmıştır. Yağmurlu hava dolajısile tehir olunan mıllı ojunlar festivali bu akşam Bebek bahçesınde saat 21 de yapılacaitır Donuş için vapur ve tramvay temin edılmiştır Fanl Ahmed AYKAÇ tzmit Kandıra yolu berbad Kandıra ile Izmıt arasında muvasalajı temın eden yol, pek berbad bır hale girmıştır. Ufak bır vağmur duştuğü vakit bu yoldan geçmek kabıl olamamakta ve çamura saplanıp kalınmaktaoır Ha>atı bır ehemmjeti olan bu yolun biraz evvel tamır ve ıslah ettırıhnesi ve ıkı şehır arasında gıdıp gelmemn temın etttnlmesi zaruu bır hal almış ır Bu hususta alâkadarlann ehemmıyetla nazarı dık^atmi celbeder.z. Almanya: 1942 (Baştarafı 1 lncl sahifede) tandaş olabilmek ıçın, her şeyden once ışçi olmak şarttır. Ister fıkrile ister ruh veya vucudlle olsun, topluluk uğrunda çahşmıyan insan, ınsan olarak dahı yok farzedılmektedır Bu uğurda devlet, uzerıne duşen telkın ve tazyık roîlerlnı İmkânın musaadesı nisbetınde başarmaktan kaçınmıj or Yaratan her kol, zaferın yarduncısıdır. Bu prensıp naaarî olarak değil, fakat hakıkat halınde her \erde ve her an yaşamaktadır. Nufusunun büyiik bır kısmını cephede ateşe suren Almanya, geude her zanıankmden zıyade ışllven kol'ara muhtacdır. Kalıflye Alman ışçısınm nezaretı altında, ıçınde mılyonlarca >abancı da bulunan bır çok însanlar tarlalarda, harb sanayıınde veva sıvıl sanaylde çalışmak uzere memleketl baştan başa doldurmuşlardır. Askere gıden her Alman lşçısı, gerıde bırastıgı aılesının maddî ıhtlyaclarıle mesgul olmak zorunda degıldır. De\let tarafmdan butun rahatının yerlne getlrıldıgım goren cephedekı asker, gerldekı aılesının de her bakımdan kımseye muhtac olmadıgına emındır. Erkegını askere veren her ışçi ailesl, erkeğınln askere gıtmezden evvel eve getlrdıgı kazancın yuzde seksenını her ay vey<ı her hafta devletten alır. Geçen Harbde olduğu gıbı erkegını askere veralkten sonra sefalete duşen alle Almanjada artık kalmamıştır. Yaşı veya ıhtısası yuzünden cophe gerısınde çalışması daha uygun goıulen İşçıler de, hajat şartlannın en musaıd derecelen ıçlnde vaşamaktadırlar Işçıler, başardıkları ışın agırlığma gore sınıflara ayrılmıştır. Sadece lşçı sıfatını taşımak bıle bır ınsana otekı vatandaşlardan daha fozla kalorı almak yanl daha fazla yemek hakkrnı verıyor. Işçıden sonra ağır ışçi ve en ağır ışçı dlye bir takım tasnıfler daha vardır Msden ocaklarında, gemı ka?anlarında çah=an işçıler, en ağır ışçilerden sayılır Bunlarm hakkı olan gundellk ekmek, et ve yağ mıktxuı, lâalettayın bır vatandaş muamelesı goren bir banka ri ı ^ t o ı u n u n veya bır partı şefmın aldığı mlktardan kat kat fazladır Kassel'de beraber yemek yedıgımız Hessen Gauleıterl: Almanyada bır ışçi benden daha çok gıda alır Çunku onun gıdaya benden daha çok lhtljacı var! Demışti Cephe gerısınde, blr çok esir işçilere de rastladık, bunların gordugu mıiaitıele, doğrudan dogruya mılletlerârosı kaıdelerme tâbldlr Erler zorla çahş'ınlıyor, erbaşlar îsterlerse çalışabıiıyot'ar Subayların ıse çalışması yasakar Iş goren esir erler ve erb'slar, harbin ıcab ettırdığı zarurî kayıdlar dışında tıpkı Alman işçısı gıbı muamele gormektedirler Fransız ve Polonyalı esırler, hatta başlarında Alman nobet;lsi bulunmaksızın mıntakalarmda serbest dolaşabdıyorlar Aldıkları gıda mlktarının, halıs Alman ışçısınden farkh olmadığını bıze refakat eden harıc»ye memurlarından İşlttık, sevahatımız esnasmda, yolda ve uğradığımız jerlerde bir çok esir kamplanna rastladık Kasaba ve koy kenarında, telorgu'u sınırlar arasına kurulan bu k^pmlar, temız havalı paviyonlardan ıbaretti. Serbest zamanlarmda' esırlerın buralarÎJa spor yaparak, okwarak veya eğlenerek vakıt gcçırçtklyVıı oğrendık. Esırlerın gıyım kuştm vazıyetlerı, mensub oldukları mllletm refah sevıyesmı aksettıren bır aynava benzıyordu Almanya, ehne geçen esırlerı ayrıca glydlremedlği ıçin bunlar nasıl yakalanmışlarsa oylece kalmışlardı Fransız e«ırlerı, gorduklenmlzın en derlı topluları ıdiler. Elbıselerı muntazam ve temizdı Polonjalılar da şoyle boyle kusursuz sayılabüırler. Fakat Ruslar oldukça pejmurde bir manzara gosterıyorlardı Bırbırlnı tutmıyan uıuformalar, dolaksız, tozluksuz pantalonlar ve çıplak ayaklar arasında paramparça olmu? sıvil elbiseler bıle goze çarpacak derecede çoktu Rus esırıdir dlye bana gosterılen kalabalık İçınde on beş on altı yaşından fazla tahmın etmedıgim çocuklara da rastladım. Bunların harb esirı olarak son aylar zarfında buralara duştuğunu yanımızdaki subaylar temin ettıler. Bızım burada yalnız mısallerını gostermekle ıktıfa ettıgmız bu dort grup kehmelen asırlarca Turk dıhnın fonetık ve semantık temayullenne uğrıvarak muhtehf şekıllerde turkçeleşmış ve ArabAcem dıllerıle artık iuç bır munasebetlerı kalmıjarak tamamıle Turk dılıne mal olmuş bır servet teskll etmektedır Bunlardan bır kısmının oz turkçe karşılıkları da vardır Bu gıbı vazıyetlerde turkçeleşmış kelmeler Turk kehmelerının va* nında «sjnonjme = muterâdıf» rolu oynıjarak kuçuk mana faıklarıle mcehklerının ıfadesmde kullanıhr Bunların lısandan atılması demek, hem llsanıyat ka. nunlarını, hem Turk dılının ezeldenberı ışhjen tem'il kudrstını hıçe sayaraK turkçyı zorla fakırleştırmek demektır fsmail hami ÜANlŞMEND (1) Bu dort grup kelımeleri ıçin bk Aqm Efendı, «Kamusulmuhît». 1305 Istanbul tab'ı Âsım Efendı, (Tercemei Burhân.ı katı'., 1251 Mısır tab'ı. Ahterî Mustafa Efendı, «Ahtcrîi kebır», 1309 Is'anbul tab'ı Şemsuddın Samı, • Kamusı Turk.î., 1317 Istanbul tab'ı. Mehemmed Hafîd Efendı, «Eddurer.ilmuntahabât.ılnıensure fî ıslâhıl.galatâtılmeşhure», 1221 Istanbul tab'ı Sırn Paşa, «Galatât», (Kemal Paşazade) den tercem", 1305 Istanbul tab'ı Mustafa Izzet, «Tashıhulga'atât», 1302 Is. tanbul tab'ı. Alı "Seydı, «Defteri ga. latât». 1321 Istanbul tab'ı Dün yapılan at yarışları At yarışlarına dün Veliefendl yarış mahallinde devam edılmiştır. Dünku jarışlara bellıba§lı atlar iştirak etmedıgı ıçın jarışlar pek sesâız olmuştur. Birınci koşu: Dort ve daha yukan jaşta jerli jarım kan Ingiliz at ve kısraklan arasında 1600 metrelik yanşlan, 1 Alcejlân 148 5, 2 Neriman, 3 Perıhan. Koşa j a n m boy farkla blttL Ganyan 220 kuruş verdi. Ikinci koşu: tki yaşındakl yerll saf kan Ingiliz erkek ve dişi taylara mahsus satış koşusu idi Yanş 1100 metrelik bir mesafe Uzerinde yapıldı 1 Reta 1,11, 2 Yıldırım, 3 Gürsoy. Üç boy farkla bıten yarışta ganyan 1 ^ kuruş verdı Ik li bahis 150 kuruş verdı. Üçuncu koşu: Uç ve>a daha yukan jaş aki saf kan İngilız at ve kısraklan arasında 2400 metrelik centilmen koşusu idi 1 Dandi, 2 KomisarJ, 3 Gonca. Yanş dört boy farkla bitti. Ganyan 150 kuruş verdi. Dorduncu koşu: Üç yaşında saf kan Arab erkek ve dişi taylara mahsus 1200 metrelik handikap koşusu idi. 1 Dabl 1 25, 2 Can 3 Rind. Ganyan 125, plâse 150 ve 400 kuruş verdi Çifte bahis 160, ikili bahis 360 kuruş verdi. Beşıncı koşu: Dort ve daha yukan yaştakı saf kan Arab at ve kısraklarr arasında 1800 metrelik yarışları, 1 Tarzan 2 08 2 Bora 3 Bahtıyar. Yanş sıkı oldu ve bir boy farkla nihaetlendı. Ganjan 200 plase 100 100 ve 150, ikili bahis 410 çıfte 210 kuruş verdı Fu'bol hakemîerinin toplantısı Yenı me\sım lık maçları dolavısıle futbol hakemlen bu akşam 18 de Mın'aka merkezınde bır toplantı yapacaklar dır Sirkeci istasyonunda bir yangın başlangıcı Dün saat 17 de Sırkecı ıstasjonunda Devlet Demıryollanna aıd rampada fluran tel bobın ve su tulumbası sandıklaıının ambalâj kısmı manevra vapan bır lokomotıfın bacasmdan sıçnjan kıvılcım ile tutuşmuşsa da a eş vaktınde gelen Itfaıye tarafından süratle sondurul• Sayısı bir kaç mılyonu aşan bu eslr muştur. kafıleleri janında Fransadan, Italjadan Haylayf pastanesi kapatıldı ve dığer Avrupa memleketlerınden gelHarbıjedekı Havlavf pa^tanesı 15 KUme vuz bınlerce Işçi daha Alman usruşa satması icab eden dondurmajı 20 talarının ve kalıflje Alrran işçılerınln kuruşa sattıgmdan Adnjese ver lmış ve nezaretı altında Alman sanajıınin emjapılan muhakeme sonunda bır haf a rınde olarak çalışmaktadır. Meşgul olduğu saha ne olursa olsun, muddetle kapatılmasına karar verJmış Almanvoda ışçlye ve ışçılige verllen ve hüküm katıjet kesbettığmden paskıvmet yalnız maddî ımkânlarla olçu tane evvelki akşamdan ıtıbaren iapalemivcek kadar buyuktur. Nasyonal tılmış ır. sosvalıst prensıplerınin ta başlangıcınMerdivenden düştii danberi ilân ettığı gibı mıllet, çalışan Tahtakalede Kahvecı hanmda bir mavatandaçların mevdana getlrdıgı kol rangoz atoljesmde çalışan 13 jaşlannda lektıf bır varlıktır. Ister bıleğı, İster Abdullah oğlu Salâhaddın, atolyemn kafasıle çalışsın, her ışlljen vucud, bu merduenlermden duşerek muhtelıf jerkollektif varltfın dayandıgı buyuk te lerınden jaralanmış, Etfal hastanesine melden bır parçadır Nasyonal Sosyakaldınlmıştır lıst hareketlni yarat:n adamlardan her bırı, halktan ve ışçıllkten yetıştıklerlnı Zavallı kız iftlharla soyleylp duruyorlar. Lmz'de, Kadıkojunde Rıhtım caddesinde t s kendlsıle bır kaç istıfadelı saat geçır kele sokağmda 2 numarada oturan dığımız sa>ın Gauleıter, mesleklerden Memduhun 17 yaş'armdaki kızı Beria, konuşulurken: evın balkonundan sofra ortusunu sılker Vaktlle ben çllmgırlık yapardım' ken mu\azenesmi kavbederek bahçeje Dedı. Kassel de, Frankfurc'ta, Salz duşmuştur Vucudünun muhtelıf j e r burg'da ve dığer yerlerde goruştugu lermden ağır sure te jaralanan kızcağız muz devlet erkânı arasında da mute hastaneye kaldırılurken olmuştür. vazı mesleklerden jukselmışlerı çoktu Yapılmakta olan yollar Geçen Harbde olduğu gıbı Almanyada bu sefer de bır ıhtılâl beklıyenlerin Bebek Istınve jolunun Rumelıhısaaîdanacaklarını soyliyen Dr. Gobbels rile Bebek arasındaki kısmımn rıhtım Blz halktan yetışmiş, ısımlerımızı larının jap^ması ışıne başlanmıştır. Yave ılhamımızı halktan almış adam pılmakta olan Sıîahtaraga Karaagac larız Halk namına konuşurken, salâ yolu da kış gelmeden evvel bltırılecekhıvetımlzı bıze dogıudan doğruya halk tır. Diger taraftan Uskudar mevdanı v erlyor! inşaatmın da evlul sonlanna kadar biDemışti. tırılmesı içm çalısümaktadır. İşçıye ve Işe hurmet artık mıllî âBeşiktaş cinayetinin detler arasına gırmış, tablî blr hal olmuştur. Kuçuk bır mısal: muhakemesi bitti Seyahatlmızln buyuk bir kısmını oBeşiktaş taksı ve değnekçisi TevfıK, tobusle yaptık Harıcıje Nezaretlnden geçen sene Beşıktaşta Kojıçındekı eviıkı, Propaganda Nezaretınden de bır nın zenıın katında Cevdet ve Ilhami ısmemur bıze arkadaşlık edıyordu Blr mmde ikı çdcukla rakı içerken, bunlarde blndıglmız otobusu kullanan şofor dan Cevdete tecav jzde bulunmuş ve buvardı. Mutevazı bır ışçi olan bu şofor, nun uzerıne ıkı genc çocuk bj olarak bıbutun sevahat bojunca hıç bır şekıide çakla Tevfıği yaralıjarak oldurmuşayrı bır muameleve tâbı tutulmadı lerdi. Konakladığımız otellerde bızim gıbı teBu cinayetın muhakemesi sona mız bir oda bularak yattı, jemsk yedığlmiz yerlerde blzımle beraber aynı ermış ve Ilhami an ıki sene ıki ay ıkı sofraya oturarak bıze ne verüıyorsa gune Cevdet ise üç sene hapse mahkum onu yedı Seyahatımızın sonlarına doğ olmuslardır. ru onunla ıyiden ıyıye arkadaş olmuştuk. Hadi Engelmann, biraz gayret, Salzburg'a erken varalım! Diyor, uğradığımız yerlerde beraber bira ıçıyorduk Işçılığın bu yenı ve ıltrı telâkkısmi ılk defa olarak burada yakından gordum. NADİR NADÎ KISA BİR ZAMANDA Satlşla baskı H A N S 1 8 0 •0 0 0 ^"™l Küçüh Adam, Ne Oidu Sana ? Turkçeye çevıren : N U K İ AKGÜN İlk defa (Kuçuk Adam, Ne Oldu Sana?) romanile kendıslne büyuk blr okuyucu kutlesl temin eden ve eserlerının satış mecmuu 1000,000 u bulan, romanlarlndaki sajlslz ve unutuhnaz tiplerıle bızı ağlatan ve gulduren, Almanvanın harb sorundaki buhranll senelerınin karanllk sahlfelerinı ve bu gunu hazııllvan sebeblen çok realist bır şekllde gosteren H A N S FALLADA ınsana ve onun iç hayatlna olan tukenmez Inancile ljı ve fena arasindckı muıadelenın doymak blhnez blr tasvırclsi ve gun'uk havatlmlz ıcındekı hakıkatlerın yazıclsldır (Bu kıtabı içinde >a*adıği idimaî çartlar ciddî olan herkesin buyuk bir alâka ve dıkkatle okuması lâzımdır ) Dunja muharrirlerınden tercumeler serısı 63 64, 320 sahlfe, 2 cıld 100 kurus ^ • • • • H H H R E M Z İ K İ T A B E V İ 29 Ağustos 1942 CU3IARTESI aksamı rekorunu muhafaza eden F A L L A D A ' n ı n Suadiye PLÂ J Kazinosıuıda San'atkâr MÜNİR NUREDDİN Hakik! surprizler Tombala Gece saat uce kadar. İzmit Cezaevinde güzel bir Irtitübhane Izmıt (Hdsası) Izmit cezaevinde açılmış olan kitabhaneye, yurJun ıruhtelıf koşelerınden kıtablar gonderılmektedır Adlı>e, Ikt^ad, Zıraat, Sıhhat, Maarıf Vck^letleri ile matbuat umum muduıluğu, dı>anet lşîen reıshğl Yuksek Zıraat Enstıtusu Siımer Bank Zıraat Banka<=ı, selluloz san o yı muessesesı, muhtelıf teşekkuller ve muesseseler, C H P genel sekretfirllğl, tanmmış muharrır, edıb, şalr ve mutefekkırler ve halkımız cezaevı kıtabhaneslne j'ığın vığın eserler gondermek tedırler Cezaevmde bu hususta guzel masalar, raflar yaptırılmrtır Her kıt^b tasnıf edılmektedır Cezaevı okuma kursundan mezun olan mahkumlarla oku>up yazma bjen dığer mahkumlar, bu kltabHaneden ıstlfde etmektedırler Her çe>den evvel boş geçen zamanlarını gunduz muhtelıf atoljelerde çalışmak'a ve kıtab okumakla geçlrmekte olduklarndan çok memnundurlar Izmıt ceza \e tevkıfevınde turlu ışler ara<=ına bır de çorab ımalâthanesı mevcuddur. Bu lmalâthanede 60 çorab tezgâhı bugun boş durmaktadır Buna sebeb de ıpllk verilmemesıdir Vılâyet her ay kendıslne verılen 80 paket ıplıkten ancak 20 paketı cezaevıne tefrık etmekte ve bu da bır gunde harcanmaktadır Suadiye NUR PARK'ta* Prof. ZATİ SVNGUR j Temsllleri fevkalâde muvaffakıyetle devam edıyor, BU AKSMIDAN İTİB\RE\ YENİ ve İKİNCİ PROGRAM ••• Avdet ıçin KADIKOY ve BOSTANCIYA tramvay vardır BAYAN ve BAY ARANIYOR Almancaya bıhakkln vaklf bir bayanla makıne tlcaretinde caİKacak muhendls veya bu Işlerder anlar blr bay aranmaktadır Bırer resmıle beraber tahsıl derec° ını ve faal'vet sahaslnı gosterır mektubla posta kuiu=u 1204 ^^••••MHMHHMBH numaraya muracaat Yozgadda Dokumacıhk Kooperatif inin hayırlı hizmetleri Yozgad (Hususî) Valı !?<ub Okavm dırektıflerı, Halk Partısıriin ve bılhassa kıvmetli başkanı Nazım Kafaoglunun fasılasız mesaısi netıcesı olarak teşekkul eden (Yozgad Dokumacıhk Koopera'ifı) az zamanda memleketın iktısadî ve hatta Diştabiblerinin aylık içtımaî bunjesmde hıssedihr bir gelışme jaratmıştır. toplantısı Dun sadece kocasımn kazancını bekTürk Diştabıblerı cemıjetinden: hjen blr çok kadınlarımız, bugun evmm Mutad altı ajlık toplantı, Cağaloğlu eksıgıne en buvuk jardımcı olmuştür Etıbba Odasında 28 8 942 cuma günu saat 12 de japılacağından cemıjet aza Kooperatif, halka kredı uzerme ıplık tezgah vermekte ve dokunmuş mal alsmın teşrıflerı rica olunur maktadır Bu suretle japılan mubadeledc Fevkalâde kongre bır eve avda doksan lıra gıbı muhım bir Ortakoy Genclik kulübünden paranın gırdıgi sevıncle bılmmektedır 28 8 942 cumartesi günü saat 17 de Yozgaddakı Tıcaret Bırlığı tamameT Halk Partisi binasındakı kulub merke bu dokumalan satmakta, halk ve kojlüzmde kongre akdedileceğmden azamn lerimız kooperatif mallarını seve seve geimelen rıca olunur. almakta ve aramaktadır. Satılık un değirmenî âlet'eri Komple uç çift 120 hk taşlarla temizleme, ylkama, kurutma makıneleri ve Macpr mamulâü dort aded eleklerıle buğday kepek flrçaları ve umum elivatorlerile transmısyonlan 10 saatte yetmiş çuval un yapar Talibler Ayvalıkta İbrjhım Kaptanoğ^na, İsfenbulda da Mumhane caddesi No 79 Pardili Damirı'ye muracaat CUMHURÎYET Nüshası 5 Abone şeraiti Senelik Altı avlık Uç aylık Bir aylık [ •Saçınız dökülürse, Başmızda Kepek Varsa ••% H1AJİK S\Ç EKSİRİ I kullanınız. Tesirini derhal görürsünüz. ••• kurustuı, Turkhe için ' 1400 Kr, 750 > 400 • 150 • Haric içln 2700 Kr, 1450 > 800 > Yoktur, Gazetemize gondcriletr evrak ve yazılar nesredilsin edilmesin iade edilmez ve riyamdan mes'uliyet kabul olunmaz, Dikkat