yemizin değeri belki Bir edebiyatçı > sıfıra inecek. O gün t)ilimizin ne kadar f çocuklarımıza, gencdurulduğunu bililerimize vo öbür yorsunuz. Eski yaayurddaşlarımıza ne lar, bulanık bir su okutacağız? Onların gibi görünmeğe başladı. Bir yıl önce yazdığımız şeyi, bir yıl f fikir, edebiyat, felsefe, tarih, fen, mateBonra tortulu buluyoruz ve istiyoruz ki ] matik ve diğer bin. türlü zihin isteklesözlerimiz durmadan berraklaşsıa. Geçen rini karşılayacak unsurlar nerede buBu sırada Mısırakşam bir kaç arkadaş. baştan başa lunacak? Yülarca ugraştık. Daha ilk ve de, ikisi veya üçü <Rübabı şikeste» yi okuduk ve şaşala orta okullanmıza yeterlikli beş. cn kiMemleketimizin tıb hayatına sene Türkiyede olmak üdık. Hepimiz Tevfik Fikretin gönüllüsü tabı bile hazırlıyamadık! ya bir de dünle lerce emek veren merhum Dr. Hacı Ke zere dört muhakeyüz. Hattâ aramızda gerçek tutkunlar aramızdaki anlaşma bağlarını iyice komalin ölümünün onuncu yıldönümü bile vax. Ancak görmemek kabü mi? parırsak? Doğrusu buraya gelince du münasebetile dün Gureba hastanesinde me hâdisesi cereyan etmektedir. Bu hâO dil bizim için artık ne kadar bayat, raklıyorum. Ve sisten önünü göremi bir ihtifal yapılmıştır. dıselerin hepsi de bizi, hayatta iken hakemeyi bir tarafa bırakarak mülâhaçalmağa ne kadar balçıkh! Genclerin geçmişi yen bir kaptan gibi düdük İhtifalde hastane sertabiblerl, Ünl gerek kenanerıne intİKal ecmiş, gerek zalarımızı, Türk mahkemelerinde rüyet anlıyamamasını haklı gönneliyiz. Dcğ başlıyorum. Bilmem hakkun yok mu? Kendi kendime diyorum ki durmadan versite profesörleri ve merhumdan ih şahsî çalışmalarının neticeslnde ele edilen diğer hâdiseler üzerinde yürüterusu bu! tisas vesikası almış talebeleri bulun geçmiş mal ve mülklerini, aile çevresini lim. Bir maarifçl Bahsettlğin şey mey ilerliyelim; ancak arkamızdan menz'l muştur. Anlajıldığına göre bunlardan Üniveraş.ın içtimaî topluluklara şu veya bu danda. Türkçe her gün jürüyerek de tertibatı da beraber gelmek kaydile. Ev\ela, hastane Pertabibl Dr. Ömer şartlarla terkeden insan tipleri karşı site tesisine aid davada varisler, mahBbyle yapmazsak, dil bakımından degil, adeta, koşarak, rpplıyarak ilerliLutfi söz alarak merhumun hayatını yor. Fakat sana tuhaf bir şey söyliye ğilse bile, yurdun genel kültürü görü anlatmıştır. Doktor Osman Şerafeddin sında bulundurmaktadır. 1941 Türkiye fuz hisse meselesinden ev\el 499 uncu münden tehlikeli durumlara düşebiliriz sinin sosyal hayatıru uzaktan temaşa ınaddeye istinai ediyorlar. Fiihakika yim mi? Benim içime korku gelmege de Hacı Kemal Beyin hakiki bir doktor sanıyorum. Ne dersiniz?. edecek olanların dikkatini celbeden bu ıcsmî kayıdlara nazaran «İstanbul Ünibaşladı. olduğunu, daima mesleğine bağlı kalEdebiyatçı Ne demek istiyorsun? tipler, hukuk, ahlâk ve sosyoloji men ver.siıesine yardım tesisi» medenî kanu Neden? dığını, hastalarına büyük bir ihtimamYani her gün başardıgımız tasfiyecillksublarma zengin bir tefekkür sahası ar ııumuzun 473 üncü maddesinde gösteri Bu gidişin hızından!. la baktığını. kendisinin kuvvetli bir dalen tasarruf nısabı üzerinden vücude ge Siz edebiyatçılar, pek tabiî olarak, ten vaz mı geçelim? hiliyeci, muktedir bir göz tabibi oldu zediyor. Hayır, hiç öyle degil! Demek iste ğunu, Türk aile muhitinln bünyesine türkçeyi yalnız kendi mesleğiniz ve zevHâdiselere kısaca işaret edelim: Mısırb tirilmiştir. Halimoğluna aid davada ise kinia bakımmdan seviyorsunuz; gene diğim şu ki, dil temizleme işi, tam ve derin bir vukufu bulunduğunu müşahe bir Türk kadını, Mısır ve Istanbuidaki daha ziyade 453 ve 502 inci maddeierin pek tabll olarak bütün kayğılannız, di rimli başanya ermek için, yalnız basına delerle anlatmıştır. nıalının bir kısnunı, Türkiyenin içti öne sürüldüğü görülüyor. Her ne ise bizi limizin iç örgösünden ziyade dış kılığı yürümemeli. Dile ve o sebeble de umumî maî muavenet ve harsî müesseselerine burada alâkadar eden cihet, hâdisenin Profesör Kâzım İsmail Gürkan, GuHstünde toplanıyor. Kusuruma bakma; irfana bağlı diğer müesseseleri beraber bırakıyor. Fakat Mısır medeni kanunu hukukî ve teknık tarafmdan ziyade, ahbir çoğunuzu, dünyayı şık esvab, parlak götürmeli ve çözümlemeli. demek istiyo reba hastanesinde geçen asistanlık dev nun himayesinden istifade eden nuras lâkî ve içtimaî cephesi olduğu için dava bojiın bagı ve gösterişli iskarpin giy rum. Yoksa dediğim vaziyetlerle kar resinde merhumdan büyük feyz aldığı çılsr, \rasiyeün iptaE için mahkemcye motifleri üzerinde durmağa lüzum gortnekten ibaret sanan sığ akıllılara ben şılaşmamak kabü olamıyacagını bir nı ve kendisine olan hayranlıgını ifade müıacaat etmişlerdir. Keza İstanbui müyoruz. •etiyorum. Evet, bir nicenize o yalınkat «pedagog» gözünden saklamak kabil eden hitabesinde. Hacı Kemalin teşhis Ümversitesinde yetişmiş ve çalışrnış bir Mısırda ve Türkiyede cereyan eden bu başlar gibisiniz, lyi, çalışkan, sıhhatli, degildir. Işte düsündüğüm bu! Halbuki ve tedavideki kudretinin şayani hayret Tüi'k doktoru, bir milyona baliğ olan adli hâdiseler münasebetile modern bilgin, dogrucu, cömerd, haksever ve ediblerimizin çogu davanm bu tafala derecede olduŞunu, buna rağmen çok mutavazı ve kanaatkâr bir yaradılışta servetini Üniversıteye ve Darüşşaîakaya ferdin şuuruna, içtimaî endişenin nasıl kuvvetli adam olmak filân gibi ana va nndan haberli görünmüyorü Bir lisaniyitçı Arkadaşlar; bana bulunduŞunu hatıralarla anlatmı?tır. veriyor. Türk medenî kanununun 75 in hulul ettiğine bilhassa dikkati celbeteıfları bırakıp da, yalnız farfaracı ci maddesine dayanan mirasçılar, İstan mek isteriz. Avrupada ortaçağda, bizde BÖ6terişlere baş vuran kimseleri tanır kalırsa ikiniz de en bereketli konu üze Dr. Salim Ahmed, Hacı Kemalin idabulun altmcı ve üçüncü asliye malıke daha ziyade XVI, XVII ve XVII inci asmız. Nasıl ki o kafa zügürtleri yalnız rinde fikir çapalıyorsunuz. Zaten temel resinde bulunan axkadaşlannm hissianlaşmada berabersiniz. Ancak ben de yatına tercüman olarak merhumun ha melerine başvurmuşlar, «tesisin kanunen sırlarda eserlerini yaratan vakıf bir fcendl süslü gömleklerine, ipek çorabbatıl olduğunu beyan ve vasiyetçi Dr. nıiiessesesine hâkim içtimaî psikoloiinin lanna bakarak, şahıslarını herke3 size kendi derdimi söyllyeyim, şimdiye tırası önünde hürmetle egilmlştir. kadar dilimiK ilğili bir çok dilek görTop'.antıda yapılan teklif üzerine. Ziya Beyin yaptığı vasiyet ve tesisia ip yeni çapta ve modern renkte eserlarj be£en tistün görürler ve her patırdısız 'filksekligi değersiz ve düşkün sayarlar. düm. Ancak (dil davasn diyebileceğinr.z hastaner.in bir koguşuna (Dr. Hacı Ke taHne karar verilmesini taleb» eylemış lirmektedir. Mülkiyet müessesesinde rakararlaştırıl lerdir. (22 ikinciteşrin 1941 tarihli İs dikal, fakat ahlâk ve sosyoloji bakımınBizler de az çok öylesiniz. Sanıyorsunuz çetrefil meseleyi, bütün dalı, budağile mal Bey) adı verilmesi taııbul gazeteleri). Nihayet emlâkinin dan şüpheli bir istihale yapmak istiyen kl bütün dil ve san'at zenğinliği bir kavrıyan, bu meseleyi tam kadrosunda mıştır. bir kısmını Izmirde Gureba hastan2sine. sosyalizm kadar, liberalizm de bu yeni kucakhyarak, zamandaş ilim adamı obüslub ve kelime cambazlığından lbaİstanbulda Darülâcezeye, Haseki hasta tezahürier üzerinde durmak zaruretinrettir. Bu ne bodur anlayış! Böyle bir jektifi ile inceliyen ancak bir tek araşNark konulan maddeler nes!ne bırakan Halimoğlu Naciye Hanı dedir. Üç Türkün temsil etüğini söyligörüş, belki bizim mahud bir iki pas tırmıya rastlıyabildim; o da bilğin ve Fiat Murakabe komisyonu, Rumeli mın mirasçısı veya mirasçıları da «vasi yebileceğimiz bu yeni psikolojik hal, datacı muhitl için alâdır; ama, düşü seçkln arkadaşunız Rağıb Özdemin senler ve duyanlar için?. Açık söylü küçük kitabında, İkinizin de affmızı mangal kömürüne toptan 6,75 ve pera yetnamenin usulü dairesinde tanzim e ha ziyade libe.ral ve endividualist müteyorum; dil davasınm bütününü kavra dileîim. Aziz profesörün eserini okuma kende 8 kuruş nark koymuş, diğer cins dilmediğini beyan ederek vasiyeün ip fekkirlerle, endividualizmden mülhem rekabete talıni istemişlerdir. (13 eylul 1941 tarihli hukukçuların dikkatini celbetse yeridir. Jnak bahsinde en dermansız başlan, dımzsa, jahud orada müellifin üzerle ve ıslak kömürleri serbest İstanbul gazeteleri). çok defa bazı ediblerimlzin omuzlan rine el koydugu surulan, şayed kafa bırakmıştır. Çünkü Ondokuzuncu asrın liberalizminnınn içinde şimdiye kadar evtrip çeToprak Mahsullerl Ofislnce 7.31 kuüstünde gördüm!» den doğmuş olan modern kodlar, bilhasİkinci dünya haıbinin bir mülkiyet Ben maarifoiyim; kültvür savaşında virmedirazse daha lisan davasmın henüz ruştan toptancıya verilen kaba kepeğin sa onlann mülkiyete ve mirasa taal'.uk dllimlzin yalnız sadeleşmesi, yabancı eşiğindesiniz demektir. Danlmapn; ve toptancı tarafmdan küosunun 7.56 ku kavgası, daha doğrusu mülkiyet prensipi eden maddeleri, içtimaî realite karş.smagırlıklardan silkinmesi bana yetmez. sözlerim sizi örselemesin. Çünkü iş kü ruş ve perakende 8.5 kuruşa satıhnası mücadelesi olduğu şüphesizdir. 1339 har. da çok geri bir zihniyet arzetmektedir. binin başlarında Polonyanın yarısını, Aslım sorarsanız diyeceğiz ki modern Ben dilerim ki türkçe hem özleşsin, hem çük değildir. onun karşısındaki en büyük kabul olunmuştur. sözlülüktür. Yeni gelen 400 ton çlvinin kilosuna Besarabyayı, küçük şimal devietlerini, miras hukuku, Roma pederşahisinin enözlüleşsin, Yanl posadan, kabuktan kur ödevse doğru ve dürüst tulsun ama asla yoksullaşmadan! Ken Hepsi ayn ayrı ihtisaslara sahib, temiz vasatî 100, 296 ton galvenize telin kilo Kareliyi ele geçıren Rusya, buraiarda kazı üzerinde teşekkül etmiştir. Meselâ d'.sinin kavrama, anlatma, duyurma ve idealli nlce arkadaş tanıdım. Bilğileri suna cinslerine göre 90 96 ve 5 ton hukuki yenilikler vücude getirdi, mülki medenî kanunumuzun 453 ve 502 nci sezdirme kudretleıinden bir şey eksilt ne, güzel çalışmalarma saygüar duy kalaym kilosuna da 433 kuruş fiat ve yet ve miras hukukunu kaldudı, Harbin maddeleri, gerek istinad ettiği .mahruz miyerek! Hatta her gün lugat ambannı dum. Lâkin niye yalan söyliyeyim; hal rilmiştir. 1941 deki tezahürü ise, ayni yerleri ele lıisse» esası bakımından, gerek ancak doldurmak şartile! 1leri, yukan ve geniş line savaştıgımız meselenin bir kere geçiren Almanyanın, yeniden mülkiyet 452 nci maddenin taleblerine uygun bir Hamlet davasından çıkan ve miras rejimlerini ikame eylediğini mefhumlan anlatım alanında! Yerli olsun ilmi kafa ile «muadele> ye konult tasarruf nısabı üzerinden vasiyet edebilBununla beraber mevzuun hukuk için duğunu görmedim! İşte bundan dola"""köklere tam yerinde ekler katarak ve gösterdi. Bu cihan harbinin sonunda me bakımından, Ondokuzuncu asır en düşünülecek bir mesele olmadığını, adadavalar yahud şöyle ederek, böyle ederek... Bü yıdır kl Rağıb Özdemin, bu çetln davaya dünyanın alacağı düzen, bir mülkiyet dividualizminin ve Yirminci asır solida leti tevzi ile mükellef olanların, realiteel koyuş tarzı üzerine dîkkatlnizl ça«Hamlet» meselesl etrafmda aktör düzeni olacaktır. Böyle bir imühan ve tün bunlarla beraber... rizminin istediği şartlara bile cevab ve nin ve hukukî vicdanm taleblerile çar Edebiyatçı Evet, bütün bun gınyorum. Eserl okuyun. Sonra gene Talât Artemel tarafmdan muharrlr Pe lecrübenin bütün dehşetile cereyan etü lememiştir, denebilir. pışsa bile, mevcud kanunî mevzuatı yaml Safa aleyhine açılan hakaret dakonuşalım olmaz mı?. Jarla beraber ne oluyor?. takibe mecbur oiduklannı hürmetle kavası, Müddeiumumilikçe tstanbnl bi ği, bitaraf ve sulhperver Türkiyenin koMaarifçl Büyük sevlnçle. Maarifçi Şu oluyor ki yenl bir nokMeseleyi iki cepheden tetkik etmek pan dünya fırtınasma sadece şahid oldubul ediyoruz, Bizim ortaya atmak istediEdebiyıVçı Ragıb özdemln O5İI1 rlnci asliye ceza mahkemesine göndeta içimi dürtüklemeğe başladı. Şimdiğu bir zamanda, yukarıda işaret ettiğı mümkündür: Malum olduğu üzere sos ğimiz, ve hukuk âlimlerimiz tarafmdan ye kadar düşünmediğimiz bir nokta: mizin ıslahı üzerine muhtıra) sından mı rilmiştir. Muhakemeye. kânunusanlnin miz neviden muhakeme hâdiselerinin yalizm, «mahfuz hisse* nin kaldınlnıasi tahlil ve teşrih olunmasını temenni eyMemleketimizin okumağa ve onun baş bahsediyorsun? Evet, işittim. Fakat he üçüncü günü başlanacaktır. vukuu dikkati celbedebilir. Ferdî mül nı istiyor. Bu takdirde cemiyet endişele ledığimiz mesele, mevzu hukuku değil, lıea kaynağı olan kitaba lhtiyacınm nüz gözden geçirmedim. Bu akşam Diğer taraftan Peyami Safa tarafınr!ni, millî kayguları gittikçe daha ziyahukuk sosyolojisini alâkadar eden bir derecesinl blllyorum. Gene biliyorum ki okur, öbür gün gene karşına çıkanm. dan «Türk Tiyatrosu» aleyhine açılan kiyet nizamını mukaddes tamyan, zaLâkin bir nokta üzerinde şimdiden an dava hakkmda da İzmit Ağırceza mah manımızın herhangi bir «hukuk devle de benimsiyen modern insan, kendisine meseledir. Alman hukuk sosyolog'.annbiz bu bakımdan fazla verimli deŞlliz. mirasm ve ahn terinin kazandırdığı maBununla beraber, dilimiz o kadar hızla laşalım; hepimiz yürüme ve ilerleme kemesi, İstanbul Müddenımumiliğinin ti> nden ziyade bu prensipe hürmet dan J . Kraft'ın «Sosyolojik içtihad» isrden Türkiyede, kendi ferdî mü'.kiyet lı, kısmen veya tamamen kollektiviteye, mini verdiği yeni bir İçtihad nev'inin taraflısıyız deftil ml? koşuyor ki pek kısa bir zaman sonra ademi takib karanru nakzederek evrakı bırakmak Süphe mi var? elimizde bugün bulunabilen eserler de şehrimize göndermiştir. Bu davaya da haklarını kullanmak suretile cemiyetçi yahud hükmî şahsiyetlere hukuk siyasetimizin bu sahasına huîul Öyleyse şimdilik hoşça kalın! bir hareket hattı takib eyliyen bu Türk hakkına sahib olacaktır. Maamafih bu ve nüfuz etmesi, sosyalizm ve endividüanlaşılmaz bir hale gelecek. Yanl bir yakında başlanacaktır. tipleri, gözlerimizin önünde, yannki hakkın murise verilmesini biz, sosyasamanki mark fiatı gibi irfan sermaFanl Ahmed AYK\C Alman ticaret heyetî gitti cihan düzenini kuracak insanlarm ideal lizmden ziyade hakikî manasile anlaşılan alizm mücadeleıeri arasında daha ziyade • lecrübe» den müîhem olan bir hukuk Ticarl temas ve müzakerelerde bu birer nümunesi gibi yükselmektedirler. bir endividualizm'e malediyoruz. Ger politikasının güdülmesi lâzımdır .(1) lunmak üzere memleketimize gelen Bütün hayatlarında kullanıp istifade et çekten tam bir ferdcilik, bizim kanunu Miraslarını kollektiviteye vasiyet eden Alman ticaret heyetile Alman firma tikleri mülkiyet haklarına, bu dünyayı muzun 499 uncu maddesindeki iptal se ferdlerin ve bundan mütevellid muhaları mümessiUert Almanyaya dönmüş ierkederken vermek istedikleri is*ika bebleri haricinde hiçbir iptal sebebı ta keme hâdiselerinin çoğalmasmı bekletür. Yalnız bazı mümessiller temasları met, mülkiyet meselesi üzerinde düşü nımamak, yani «mahfuz hisse» denen ve m°ğe lüzum görmeden, hukuk içtimaiGeçen sene rekor kıran na devam için İstanbulda kalmıştır. nen sosyaüst ve endividualist bütün hu patriyarkal çağlardan kalan bir heyulâ yatmın «tip hnl» addettiği hâdiselerle ABABAICNIN K1ZI ANA İZTIRABI KOBA TERBY Yapılan görüşmeler sonunda bir çok kuk mütefekkirlerini davalarında kuv ile ferdin elini, koîunu bağlamamak lühukuk mütefekkirlerimizin ilmî surette İlh.. gibi büyük filmleri getirtmiş olan hususatta mutabakat hasıl olmuştur. vetlendirecek bir kudrettedir. Fakat ne zumunu emretmektedir. Fransız sosyo meşgul olduklarını, mevzu hukuk sahagarib bir tecelli! Belki de vasiyetçinin loglarından Gurv.'iç'in «İçtimaî Hukuk. smda tadilâta girişme zaruretini telkine Yerli Mallar Pazarından hayatile uzaktan olsun alâkadar olmı ismindeki eserinde tahlil ettiği veçhile, başladıklarını görmek, hatta icab ederse aldığı basmayı başkasına Bu sene büyük yenilikler hazırlamaktadır. Bu sene şimdiye kadar çıkardığı yan, yalnız her nasılsa biyolojik veya muasır ferd, mensub olduğu içtimai çev bu hususta faydalı bir münakaşaya giBALIKÇIMN KARISI BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ MUKADDES sıhrî bir akrabalık bağile ona bağlı bu reye bağlılık gösteren, yahud bu bağ r'^mek istiyoruz. satmış YALAN NİÇEVO KADIN SEVİNCE lunduklarını ancak ölüm hâdisesinden iılığm daha müşahhas ifadesi olmak üYerli Mallar Pazanndan aldığı basfllmlerinden sonra getirtmeğe muvaffak olduğu süper filmlerinden (1) Bk. J . Kraft: Rechtssoziologie, sonra hatırlıyanlar, şimdi adalet kapı zere bazı meslekî ve kültürel teşekkülmayı fazla fiatla başkasına sattığı idbazılarının isimlerini bildirm^ktedir: sına koşuyorlar, ferdî mülkiyet hakkını, lere karşı tesanüd duygularile mütehas Handw. d. Soziologie, 1931, Sf. 466. diasile. Firuzğada crturan Cemile adlı sis olan bir ferddir. Bu ferdin ölüm döbir kadın dava edilmlş, İstanbul ikinci en hür ve en şuurlu bir surette kullanan kimselerin iradelerine karşı geliyorlar. şeğir.deki irade beyanına geniş bir hür1500 top gizli kumaş asliye ceza mahkemesi Cemile hakkmGUY de MAUPASSANT'm eseri Bu karşı gelme hususunda kanun mad riyet bahfetmek lâzımdır. Biz ise bu da tevkif müzekkeresi kesmiştir. WİLLY FOBST İLSE WERNER OLGA TCHECHOWA delcrin de kendilerine adeta yardımcı hürriyeti bahşetmek şöyle dursun, mümbulundu Bir motörde yangm çıktı 'jir hale sokmak teşebbüsüne de şahid kün olan her vasıta ile ferdin vasiyet Çakmakçılarda 21 numarada Sadık hürriyetini zincirliyoruz. Niçin? Liberal oluyoruz. H E I N R I C H G E O R G / T İ L S E W E R N E R Bartınlı Halille Ahmede ald 23 tonluk ve endividüalist olan Ondokuzuncu as Çizmeci firmasmda gizli mallar olduMuasır bir çok kodlarda olduğu gibi, «Aysel» motörü, dün sabah saat 11 de. rın tedvinleri, bu bakımdan tenakuza ğunu haber alan Murakabe memurlan bu ticarethaneye gidip kumaş istemişpamuk yüklü olarak Sirkeciden Kuru Isviçreden alman kanunumuzda da bu bile düşmüşlerdir. P A U L A W E S S E L Y Kanun vâzıları. çeşmeye doğru yola çıkmıştır. Beşiktaş neviden müracaatlere, şikâyetlere acık «mahfuz hisses esasmı, yahud içinde va ler, fakat mal olmadığı cevabını almışlardır. Bunun üzerine araştırma yapılönlerinde, pamuklar ekzostan sıçrıyan kapı bırakıldığı malumdur. Medenî kasiyetin tâbi olacağı güç bir takım forme] Bu sene çevrilen en büyük müzikal film mış, 494 top, 34 çuval ve 11 balya da kıvılcımlarla tutuşmuştur. Alevler, mo nunumuzun 75 inci maddesi varislere şartları vazetmekle şüphesiz, murisin Japon ve İtalyan malı patiska ve pazen törü de sarmıştır. Motör sahile çekile Hiraz hakkını verdiği gibi 499 uncu ailevî menfaatlerini korumuşlardır. Fa olmak üzere 1500 top gizli kumaş burek, ateş. İtfaiyece söndürülmüştür. maddesi de vasiyetin iptal sebeblerinj kat bilfarz bizim kanunumuzun 499 uncu lunmuştur. W İ L L Y F R İ T S C H Psmuklarla motör kısmen yanmıçtır. saymaktadır. Mısırda cereyan eden mu(Muvakkat ismi) l^aranlık, yağmurlu, sıkıntılı bir kış H İ L D E K R A H L K A T E D O R S C H günü idi. Rütubetli bir ayazla beraber: sabahtanberi yağan ahmak ısİ3t?n hâlâ dimıemişti. Her zaman bana arkadaşlık eden kitablarım da beni buşün oyalıyarrıyordu. Bu hava ile, yalni7.1ığ:n verdiği sıkmtıyı üzerimden defetmek için gemici merdivenini andıran dik bir merbrdüğüm yünü elime aldım, komşuya ğım. Şekerim bu kedi değil, Gangster. En çok onu severim. Apartımanın ikinci katmda su borusunAğaclara sürünen siyahlı beyazlı kedi divenle tavan arasına çıkılıyordu. Çogeçtim. Sinemalannda geçecek olan bu filmleri daha başkalan takib edecek ve Bana akran olan komşumuzun kızı dan tırmanarak çjkıyor ve küçük pence de (Yılışık). Her kim geçse gider eyak cukluk tecessüsü ile yukarıda neler var S E S F İ L M ulaştığı zafer yolunda dev adımlarla ilerliyecektir. diye eve taşınır taşmmaz ilk iş, oraya Suzan, iyi bir ailenin biraz acaib tabi reyi kolayca açıp içeri giriyor. Tel dolabı larına sürünür. insan gibi açıyor, ağzına ne tatlı gelirse Duvarm dibinde oturan sarılı beyazlı çıktım. Burası ufacık, basık tavanlı, toz atlı. şımarık bir kızıdır. Ne zaman canım alıp gidiyor. Bak bugün de ocak üstünde kedi (Dalkavuk) tur. Bir kimse görünce içinde alelâde bir tavan arası idi. Duvasıkılsa hemen ona giderim. Çünkü tuhaf fıkır fıkır kaynıyan tencerenin kapağını hemen ayaklarının dibinde yuvarlacır. rın dibine doğru gözüme siyahlı beyazlı fikirleri, delişmen hallerile beni bir hayli açıp bir parça et aldı, sıvıştı. Haj^di sen Yapmadığı maskaralık kalmaz. bir şey ilişti. Yanına yaklaştığım zaman TÜBKCE SÖZLÜ, ŞARKLLI HARİKALAR FİLMİ meşgul eder. içeriye git, burası soğuk, üşüyeceksin. Tüyleri karmakarışık, ne renk olduğu bunun daha gözleri açılmamış bir kedi Bugün onun da canı sıkkmdı. Pence Ben şu yağlanan yerleri silip şlmdi geyavrusu olduğunu anladım. Sevdim, ukbelirsiz şu yan yan giden (Serseri). renin önüne birer koltuk çektik, ellşle lirim. Bak sokağın başından gelen aslan yüz sadım, gene yerine bıraktım. Ertesi günü rimizi elimize aldık, konuşTadan hümBiraz sonra Suzan geldi ve: malı bir faaliyetle işlemeğe koyulduk. lü, gözleri parıldıyan, kuvvetli pençeli tavan arasından yavru kedi gibi siyahlı Böyle kedisi bol mahalle görmedim. beyazlı büyük bir kedi indi. Sinirli bir sarı kedi demin eti çalan (Gangster). Bu sessizliği, mutfaktan gelen bir şpndiye söylene söylene yanıma geldi. Sosesle bir hayli miyavladı.. Yüzü haşin, Birtı bizi yerlerimizden sıçratarak bozdu. Şu boynunda kıravat gibi beyazı olan, kaktaki kedileri göstererek: bakışlan sertti. Anladım ki yavrusuna Suzan: Bunlarm hepsini seviyorum. Fakat ayaklan enine yol yol beyaz patili, aptal elimi sürdüğüm için beni bir güzel a Allah kahretsin seni.. diyerek ye o gangstere müthiş içerliyorum. Sana da gibi ve kamburca yürüyen siyah kedi Hind saraylannm ihtişamı Harikulâde dekorlar Insanı hayret zarlıyordu. rinden fırladı. de (Bobstil). içinde bırakan dehşetli vak'alar Kahkahalarla güldüren sahneler ounları teker teker tanıtayım, dedi. O günü, tahtalar üstünde yatan kü Aman Suzan kırk yıl düşünsem bu Nefis rakrslar 30 kisilik saz heyetile yeni ve nefis şarkıları Ne olduğunu merak ettim. Ben de arYürürken ikide bir pençelerini silkekasından muhfağa gittim. Havagazı oca liyen ve her adım başında yalanan şu kadar kediyi tetkik edip isim takmak çük yavrunun altına bir çuval parçası koydum. Bu sefer kedi gelip yumuşak aklıma gelmez. ğı üzerinde kaynıyan et tenceresinin ka beyaz kedi yok mu (yapmacıklı.) pağmı kaparken: Dur sana asıl kedilerin enteresanını bir ses, tatlı bir bakışla miyavladı. BuŞu yavruları tepesine çıkan, memeleBesteler : ÜSTAD KANUNÎ A H M E D nun da teşekkür olduğunu anladım. anlatayım. •n 13 kısımlık b ü v ü k filmin hepsi birden gösterilecektir. Tomrisciğim, bu kedilerden bıktım, • i i çekiştiren tekir kedi (Pasaklı). Her sabah yüklükten çıkarken yav12 yaşında iken iki katlı büyükçe bir r a ; m a duvarın üstünde oturan alaca usandım. Heie içlerinde bir tanssi var ki Onümüzdeki CUMARTESİ elime geçtiği gün; hayvanlara olan mer ıc.kli Van kedisi de kedilerin (kraliçe eve taçınmıştık. Benim odamın içinde ruma dikkat et manâsma mırıldanır gi11 matinesinden itibaren hametime rağmen bir hayli pataklıyaca şi) dir, Gururlu ve son derece temizdir. yüklük gibi bir dolab vardı. Buradan derdi. Bu hallerinden dolayı ona (Sinir Sehir= haberleri Miras hukuku ve Dilimize dair . Hacı Kemal Cemiyet davaları Yazan: CUMKURİYET 26 Birinc&sriun 1941 IHEM NALINA MIHINAİ Gaz harbi Fazıl Ahmed Merhumun hatırası dün hararetle taziz edildi m ihtiEal İçtimaî hadiseler, mirasını bırakan ferde, iradesini beyan hususunda geniş bir hürriyet verilmesini taleb etmektedir Ziyaeddin Fahri Yazan : lnıan orduları Başkumandanlığmı bizzat Alman Führeri Hitlerin eline alması münasebetile meşhur İngiliz gazetecılerinden Vernon Bartlett tarafından yaıılan bir yazıda şu satuları okuduk: «M. Hitler, şahsan Alman ordulannın BaşkumandanUğını ele aldıktcn sonra, harbin şiddellenmesi rauhtemeldir. Söylendiğive fjöre. gaz harbi başlamak üzeredir. M. Hitler sadece bir er iken çclıiyi ısl.rah'.cra işaret etmiştir. î\â> İngiliz muharririnin «.söylendiğinc gömaddesinin ihtiva re gaz harbi başlamak üzeredir» cümettiği iptal sebebleri lesindeki rivayeti kimin söylediğici bilharic olmak üzere, miyoruz. Her halde, bunu Almanlar hiç bir âmil ve se söylememişlerdir. Fakat, acaba, Almanlar, gaz harbi yaparlar nn? Şimdiye kabeb, ferdi tabiî oladar, yapmadıkları bir şeyi bundan sonrak kendi soyundan ra yapıp yapmıyacaklannı, bizim burave sopundan olanlan mirasmdan mahdan bilmemize elbette imkân yoktur. rum etmeğe sevkedemez. Vasiyetçi, daiYalnız, bildiğimiz bir şey var ki o da ma aile çevresindeki uzuvları insiyakî STJ gaz harbinin tek taraflı bir silâh olmaretle düşünecek, cemiyet lehine ve akdığıdır. Almanlar zehirli gaz kuUanmağa rabalık müessesesinin menfaatleri aleybaşlaymca, karşısındaki düşmantar da hine davranmıyacak, nihayet icab cderse kullanacaktır. Bü'.ün ordularda, zehirli vasiyet mevzuu olan tesis veya hibe ile gazlere karşı korunma tedbirleri alınkarabet a'.âkasmı telif edecektir. mıştır. Bazı memleketlerde meselâ, İnŞimdi ikinci noktaya temas edeceğim: gilterede, halkı korumak için de. her Akrabalık müessesesinin kendisi iptidaî çareye baş vurulmnştur.. Harb baslamacemıyetlerdenberi devam eden bir isti dan çok önce, daha 1938 eylulündeki hale halindedir. Bu hususta Roma aile Münih konuşmalarmda siyasî durum son sinin yapısından mülhem olan muasır derece gerginleştiği sırada ve 1939 bakodlarla, bizzat içtimaî şe'niyet arasında haruıda Almanya ÇekoSlovakyayı çiğgitlikçe daha bariz surette görülen çar nediği raman. Londrada da, ecnebiler de pışmalar, inhiraflar vardır. Filiyatta dahil olmak üzere. halka bedava mashükmünü icra eden akrabalık, yani iç keler dağıdılmıştı. Harb başladığı vakit, timaî münasebetlerde aktif bir rol oynı herkes maskesi boynunda geziyordu. yan akrabalık, ferd için daima bir endi Sonraları, zehirli gaz kullanılmadığının şe merkezidir. Aile çevresindeki hususî anlaşılması üzerinedir ki maskeler, inegoizm, mirasını bırakan ferde bu endi sanlann omuzundan elbise dolablarına şeyi mutlaka telkin edecektir. Eğer ce intikal etmiştir. miyetimizde bu endişeyi taşımıyan yeni Demek isiiyonız ki İngiltere, zehirli bir «muris tipi» ne şahid oluyorsak, bu gazlere karşı en iyi korunan memleketnun daha derin sebebleri vardır. Bu se tir. Sovyet Rusya ise, uçsuz buMksıı beblerin başında içtimaî çevre endişesi steplerile zehirli gazlere karşı tabiî banin ailevi çevreninkine takaddüm etme kımdan daha iyi müdafaalıdır. Asker! si, sonra aile çevresinin daralması, niha hazırlıklannın çok mükemmel olduğu yet iş bölümünün «sadece uzaktan bir anlaşılmış bulunftn So\yetler Birliğinin, bhlerini tamyan, beiki de hiç selâmlaş halkm zehirli gazlere karşı korunma rr.ıyan uzuvlardan mürekkeb bir kara tedbirlerini dc almış olduğunu kabul etbet» e meydan vermesidir. Nitekim Mı mek yanhş olmaz. So\Tctler Birliğinin sır ve Türkiyede cereyan eden davalar şarka doğru uzanan geniş topraMannı dan birinde muris ile on senedir alâka baştan aşağı gazlemek mümkün olmaz. sını kesmiş, hasta döşeğinde bile muri Almanyanın ihtiyaten bütün tedbirleri sin hatırıru sormamjş, fakat sırf, bir gün almış olduğu şüphesizdir. Doğnısunu söylemek lânm gelirse hiç mirasa konmak maksadile bu alâkasını formel olarak idame eylemiş bir miras bir millet lehirli gaz harbini, öyle söyçı tipi vardır ki başlıbaşma bir trajedi, lendiği kadar, kolaylıkla göze aldıramaz. sosyolojik bir etüd mevzuu olmağa değcr. Aile ve karabet mücsseselerinın bu neviden bir isühaleye maruz kaldığı gözönüne alınır, medenî kanunlaruı is Meydana çıkarılan hırsızhk tinad ettiği ferdci mülkiyet nazariyesi Muğla (Hususî) Şehrimizin Yaka daha yakından düşünülürse, ferdlere mahallesinde bazı dükkânların soyul499 uncu maddenin haricinde hiçbir ka masile neticelenen karışık bir hırsızlık yıd ve şart tahmil etmeksizin vasiyet et vak'asının falllerini Emniyet müdürü me hürriyetinin bahşedilmesi hususunda Ekrem Sanver ve komiser muavini Ha'•erıi bir hukuk siyasetine ihtiyacımızm san Sakçına süratle meydana çıkaraceıecesi anlaşılacaktır. rak Adliyeye teslim etmişlerdir. Mes'ud bir akid Ticaret Vekâletl Dış Ticaret dalresl müşavirlerinden Naci Akverdi İle Bayan Vehibe Kaynann nikâh merasiml dün Ankara Belediye Evlenme salonlannda İcra edilmlştlr. Yenl evlilere. saadetlsr dileriz. Tıbbiyelilerin çayı Tıb Fakültesinin stajyer sınıfınm çay ziyafeti yarın saat 16 20 arafiinıda, Taksim Belediye kazinosunda verllecektir. Teşekkür Aramızdan ebediyen kaybettiğimlz Vatan gazetesi Başmürettibi kıymetll arkadaşımız Yahya Sayın yetim kalan aile ,ve yavrularını himayesi altma almakla onlan muhakkak bir sefaletten kurtaran Vatan müessesesine ve bilhassa Başmuharrir Bay Ahmed Emin Yalmana bu yüksek ve Insanl hareketlnden dolayı bütün meslektaşlanm namına teşekkürü bir borc bilirlm. Türk Matbuat Teknisyerüerl Birligl Reisi Seref Hivel • ^ '• Sl S F i l m i n Büyük Nüjdesi SES F İL M Müessesesi BÜTÜN SİNEMACILARA • Şubeye davet Beyoğlu Yerli Askerlik şubesinden: Aşağıda sınıfı. rütbesi ya'zılı Yd. SB. acele şubeye müracaati ilân olunur. Yd. Tbb. Yzb. Mustafa oğlu AÜ Sami 36174. B E L AM CUMHURÎYET Nüshasj K I S M E T Abone şeraîti TcS SeneUk Alb avlık Üc avhk Bir ayhk S kurustur. T ¥0 " M A R Î A H A R Î L O N A D A IMA S E N... 1400 Kn 2700 Kr, 750 » 1450 » 400 » 800 * 150 » Yoktur. B A K O N C A S I KOMEDY ACILAR Gazetemize eönderilen evrak ve vanla» nesredilsin edilmesin iade edilmeı ve rivamHan cnps'nlivet kahul okınmaz. li) ismini takmıştım. Daha bunlardan başka mır mır birşeyler söylerdi ama cnlarm ne olduğunu hiçbir zaman anlanıadım ve anlıyamazdım da. Kihayet yavru büyüdü. Annesi ağzına alıp onu aşağıya, bizim yanımıza indirdi. (Sinirli) yavrusunu terbiye etmek için sabahtan akşama kadar mırıldardı. O kadar ki bazan kafam şi|er, ensesinden tuttuğum gibi kapıdışarı ederdim. Bir gün bana sarılı beyazlı yumak gibi bir Van yavrusu hediye getirdiler. (Sinirîi) yeni gelen küçük kediyi görünce karşıma geçti, miyavlamağa başladı. Yüzü haşin, bakışları sert, tüyleri diken diken kabarmıştı. Benim lâkayd kaldığımı görünce yavrusuna doğru döndü, birşeyler mırıldandı, bahçeye doğru yürümeğe başladılar. Bahçe duvarının dibine geldikleri zaman (Sinirli) duvara atladı, yavrusunu çağırmağa başladı. Yavru küçük olduğu için duvara çıkamıyordu. Küçük duvara çıkamadığmdan kızıyor, bağırıyordu. Bakalım ne yapacak diye küçük kediyi yerden aldım, duvarın üstüne koydum. O etrafına bakmadan dargm bir tavırla yavrusunu arkasmdan çağıra çağıra duvardan duvara alıp götürdü ve gözden kayboldu. Bir daha ne kendini ne de yavrusunu o kadar aradığımlıalde bulamadua. Dikkat K R A L L A D A N S MARlKA RÖKK K I R M I Z I O R K İ D E ANGELİKA OKYANUS ALEVLER İÇÎNDE S A R K ve S E S Yılbaşı ve Bayram Şerefine l Küçük hikâye Bu da bir sevgi Yazan: Tunara J (Z SÜZAN GÜZİN SEMİHA NUMAN ELHAMRA'da