22 Mart 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Mart 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Mart 194. O IV A B E Ooo! Sevgili dostum! Canım dğerim! Gözümün nuru Kantoroncuğum gel bakalun! Hoş geldin! ngoslavya Ue Almanya ara Hoş bulduk, nnri aynim; ciğerpâsmda bir takun miihim mürem, refikı şefikım; Felekciğim! zakerelerin cereyan ettiği iki Alay ediyorsun ama ben senî cîdDil işinde aksayan taraflar var. Butaraf sözcülerinin beyanatından da ankelimeleri sadece uzatmakla iktifa ede den severim.. . nun sebebi «Imlâ Lugati» run, yangınlaşılıyor. Fakat bu müzakerelerin riz. Kelimelerin sonlarındaki «ayın> lar Ben de seni severim... Lâkin mudan mal kaçırır gibi, aceleye gelişinden hiyeti ve gayesi son derece gizli tutulve «hemze» ler düşer. Yalnız oniardan habbetin alaya mâni olacağına kail deileri gelse gerek. Bunu o resmî lugatin makta, yalnız ikide birde Yugoslavyaevvelki son harf biraz uzamıştır; devâ, ğilim de bana eski üslub aile mektubu başmdaki mukaddemede Dil Encümeni nın Üçler Pakttna girip girmiyeceğin! inkıtâ, intıfâ, intıbâ... o kadar. Ortalar yazar gibi hitab etmenden alay sezdim, den bahsediliyor. Ankara 21 (a.a.) Hariciye VeklSize, aziz dostum, lyi ve guzel bir de «âcil olan ihüyacı karşılamak için aI daki «ayın» ve «hemze» lerde de öyle. ben de mukabele ettim. cele tertib edilen İmlâ Lugati» diye a cun, mazur, malum, malul... îstediğin limiz Şükrü Saracoilu Kıbnstan ay seyahat dllerim.» Hiç bir vakit onların gargara yapar gibi Üçler Paktma girmek, arük hürriye* Vaîlahi değil!» Yahu! Geçen gün kadar say ve istediğin kadar bunları Saracoğlu çıkça tasdik ediyor. Bu lugatin nekadar hakkını vermiyoruz: Menus, tâlim, mâve istiklâlini teslim etmekten farksrz bir rılırken M. Eden'e asağıdaü telgrazevzeğin biri senin adını vererek bana aceleye geldiğine bakınız ki unutulduğu duraksız yaz. Hayır ckemik» der gibi fı göndermiştir: Abnan gazetelerînin nesriyatı zur... Görülüyor ki duraklamada gene mana ve mahij et almış olduğu için, hay«tamik» demiyor, cta'mik» diyoruz. telefon etti. Sesinden ve lâübali edasınEkselâns Anthony Eden Berlin 21 (a.a.) Bir hususi mu için sonradan ilâve edilen lâhikaların bir nevi türkçeleştirme var: «Ayın» ve siyet ve şeref icablarma hürmet göstedan sen olmadığuu anladım. Hüviyetisayısı 350 yi bulmakta ve yanlış yazıl tAcun» der gibi «macun» diyen yok, çoİngiliz Hariciye Nasırt habir bildirlyor: «hemze» yi atış ve onlan sadece bir ren her millet, elinden geldiği kadar bu dığı için tashih edilen kelimelerin ye luk çocuk herkes ona «ma'cun» diyor. ni sordum. Batib ve yâbis konuştu, (amed gibi kullanış. Alman gazetelerl son Eden Sa«Ekselâns ve aziz dostum, pakttan uzaklaşmayı en bellibaşh vaıikunu da 400 ü aşmaktadır. tAcele işe Işte tenakuz burada: Hem haklı olakat söylemedi. Ben de telefonu kapafe addetmeğe başlamıştır. Bizl fevkalâde mütehassis eden racoğlu mülâkatını, mütalea ser şeytan karışır» deriz. On iki yıllık yapı rak Türk fonetiğine riayeti umumî kaiDurak işaretinin bu mahiyeti dolayı dım. unutulmaz blr kabul ve mlsafirper detmeksizin sadece bir kaç satırla hâlâ bu acele temel uzerinde duruyor. de diye aldık, nasü konuşuyorsak öyle sile onu, hem uzun, hem kalın okunÜçler Paktma girmek bilhassa Balkan Ben değildim! kaydetmektedirler. milletleri için çok meş'um bir şekilde verllk gördüğümüz bu güzel ada Bu aceleye rağmen temelin en sağlam yazacağız dedik, hem de konuştuğumu ması lâzımgelen fakat uzatma işaretini Biliyorum... Ben seni daha konuşdan ayrıhrken derln dcstluğumun Hariciye Vekilimiz beyanatta tarafı Türk kelimelerini Türk fonetiğine zun addını yazdık. Neden? Ayni uzun koyunca inceldikleri için aksanlıyama madan evvel kokundan ahnm. teceUi etmiş, bu pakta giren Ud milleçok samlmî teminatmı zatı âllnize bulunmadı göre kuruştadır. Işin bu tarafına doku harflerdeki zihniyet «Tasarruf hakkı ve dığımız «ka» ve «ga» lı kelimelerde de tin topraklan işgal edilmiş ve miili ha Ne kokanm? tekrar etmek İsterim. Keza, mülâAnkara 21 (aa.) Hariciye Ve nulamaz. Muhterem Halid Ziya Uşaklı fesahatin ölümü» yazısında gördük ki kullanabiliriz. «Mevzua girerken» başkimiyetleri ortadan kalkmışür. Bunun Ekseri pastırma! katımızın aramızda mevcud tam kili Şükrü Saracoğlunun hiç bir ec gil, «görmüyor musun?> deyişimizde iki dil, «hatır», «hazır», «ateş», «azat», gibi lıklı ilk yazıda bunlar için «a» ların neticesi olarak Balkanlarda Üçler Pak Haltetmişsin! Ben sarmısak yegörüş birliğinin bir kere daha mü nebl gazeteciye hiç bir mülâkat ver ttirlü kaide aykırıhğı görüyor. Turkçe kelimeleri kısaltıyor diye «hâdise», üzerine çizgi işareti konmasını teklif tma girmek]e millî hürriyetini feda etşahedesine imkân verdiğini de ilâve memis olduğjınu tavziha Anadolu de nefi edatı <me> ve <ma», istifham «hafıza», «çare», «şair» gibi hiç kısalmı etmiştim. Eğer canlı dilde yeni harf mem. Lâtifeyi bırak! Şu iki adamın hakmek arasında fark gözetilmemekte, Üçkı neden verilmiyor diye geldinı! etmek isterim. I Ajansı mezundur. edatı da «mi» ve «mı» dır. Öyle ise yan surü sürü kelimeleri de «Imlâ Lu gibi yeni işaret te kabul edilmesi isier Paktına girmeyi duşünenlerin, siya Hayrola! İcra dairesinde vazife aâ tenmiyorsa onun yerine durak işareti ««omıınidiHnilHlllllllllHIIIIIHIIIllllllllHllllllllllUIII'il»"»»11""" «görmeyor mısın» demeliyiz. Telâifuz gati» ne hep aksansız aldık. seten intihar etmek yolunu tuttuklanaldm? de asrni rolü yapabilir. Kalınlıklan I kaideye uyacağı için böyle yerlerde na inanılmaktadır. Gerek uzun hecelerde, gerek durak Geveselik etme! Şu iki adamın kaide treninin makastan telâffuzun yo larda bu suretle hareket etmemizin ca gideceği için uzatamadığımız şu keli hakkını ver! Ba telâkki ve kanaatlerin yerleşmelunu hafifçe çevirmeliymis. Teşbih gü zibeli bir hedefi vardı: Uzunken kısalan, meleri duraklı okuyunuz ve bakınız Benim kimseye borcum yoktur. sine sebebiyet veren amil, şunun veya zel, fakat telâffuzu kendi doğru yolun duraklıyken • duraksızlaşan kelimeler nasıl uzuyorlar: Ka'tü, ga'fil, ka'hir, Borc almamayı, ödünc vermemeyi prenbunun propagandası değildir, doğrndan ka'dir, ka'ide, ka'file... dan neye çevirteyim, makastara bu türkçeleşmiş oluyorlar. Dilde mademki sip yaptığınn sana kaç defa doğruya vak'alardır. Ve bu vak'alan Daha fayadh ve daha geniş işler göçetrefilliği yaptıracağıma kaideyi geniş böyle bir kabiliyet var, bunu öyle olmı Biliyorum, biliyorum! Sanki bir tekzib etmeğe, yahud şu veya bu şerebilecek olan durak isaretinden keletirim olur gider. yanlara da teşmil ettik. Gitgide onlar da büyük raeziyermlş gibi hep bunu soykilde tevillerle örtmeğe imkân yoktur Farisî izafetlerde de böyle. Muhterem bu suretle türkçeleşir sanıyorduk. Hal limeler arasındaki iltibası kaldırmak lersin! Meşe «ğaandan bile palamud O halde Yugoslavya da Üçler Paktıüstad yanlış olarak neye «mevzuu bahis» buki iş sandığımız gibi çıkmadı ve çıka hususunda da pekâlâ istifade edebiliriz. toplarlar... Kimse senden bir şey kopana girmek için tazyik ediliyorsa, ki diyoruz da doğru olarak <mevzuı ba mazdı. Çünkü türkçeleştirmeyi dil yapı Kelime sonundaki «aym> lar düştükleri ramaz Bırak onu da şu Ud kişinin için durak işaretine ihtiyac olmadığı tazyik edildiği muhakkaktır onun da Tanca 21 (ft.a.) D.N.B. İs| his» demiyoruz diye sormaktadır. Hayır yor, lugat ve kitab değil. Rumanya ve Bulgaristan gibl hürriyet panyol Fası Emirl Mevlây Hasan eskiden izafeti yalnız «kesre» sanmaklı Eski harfler zamanında türkçenln kı halde bunu sırf iltibash yerlerde kul hakkını ver. Muamma gibi konusuyorsun! Açık ve istiklâlinden fedakârhkta bulunmadün merasimle Tancaya girmlş ğımız bir göz aldanışıydı. Hiçbir vakit salttığı kelimeler hep uzun «elif» le ya lanmak faydasız olmaz: Ikinci manasma ğa davet olunduğuna hükmetmek lâve bu suretle Tanca beynelmilel | «hukukı düvel» demedik, Türk hançe zıldığı halde halk onları asırlarca nasıl «sâni», san'at eserl yapan manasına söyle de borcumuzu bilelim! Stokholm 21 (aj.) Nyadagligt Almıntakasmın İspanyol Fas E resi yutkunmayı sevmez, hep «hukuku kısa, ve «ayın» larile <hemze> leri düşen «sâni'»; sönmek manasma «intifa», men Dinle öyleyse! Bu harb patlamaznndır. ,..^..lehanda gazetesinin Kopenhag'daki humirliğine llhakınm tamamlandı düvel» dedik. «Hüsni misal» demedik, kelimeleri de nasıl duraksız okuduysa faatlenmek manasına «intifa'». Diğer dan evvel ve patladıktan sonra cereyan Bu yüzden Yugoslavyada hanl hanl susî muhabiri gazetesine gönderdigi ugını göstermiştir. Emir, şehre gir hançeremiz inişi değil düzü sever, on iki yıldır da, bunun aksine, «İmlâ iltibaslarda ise daha evleviyetle İstifade etmiş hâdiselerde iki adam ileriyi görmüzakereler, münakaşalar cereyan etzun bir makaelde diyor ki: müştü. O zaman onların dedikleri kadiği zaman İspanyol ve Fas er hüsnü misal dedik. Farisî izafetleri lugati» nin ve ona uyarak bütün gaze edilebilir: Eserin cemi «âsar», mekte, hükumet sabahlara kadar decemi «a'sar»; kemikler ve büyükler 1 1 ) U İ edilmiş olsaydı, bugün vaziyet belkânı tarafından karşılanmıştıri ' Danimarkanın hükumet merkezinde «u, u, ı, i» diye dört türlü telâffuz edi telerle kitablann aksansız ve duraksız vam eden toplantılar yapmakta, hükuyoruz. Telâffuzu kaideye koymak tec yazdığı kelimeleri de aksanlı ve duraklı manasma «izam», göndermek manasına ki tamamen ber'akis olacaktı^. met erkânuıdan bazılannın Istifalannı birkaç gün oturan bir ziyaretçiye hâkim olan his, küçük Danimarka millevid yapmaktır. Herşeye peki, tecvide ha okuyup duruyor. Hayır dü yazıya uya «i'zam», hayretten susma manasına Kim bunlar? verdikleri bildirilmektedir. tinin haysiyetini muhafaza ederek aeı yır. Acele etme! Sözümün »Jlsilesini de maz, yazı dile uyacak. Realite budur. «lâl>, yakut manasına <!aT>: kısa söz Bütün bunlar buhran alâmetleridir, talii karşısında yeni hayat tarzına uyYanlışlık telâffuzun dört türlü olu Dllin, türkçe!eştirdiği kelimeleri fesa manasına «muciz», beliğ söz manasına bozma! Bunlardan birisi şimdi IngilteVe bu alâmetler buhranın birleşik biı makta gösterdiği vakan takdir hissidir. re Hariciye Nazın olan Mister Eden sunda değil noksanlık izafetlerin işaret hat namına aslına irca etmek nekadar «mu'ciz». gayret ve azimle karşılanmadığına da Danimarkahlar bu tavn harekeü idaDilimizde uzını hecel! ve duraklı ke nam zattır. Nisbeten genc olmasına siz yazılışındaydı. Vakıâ hem konuşma realitesizlikse aksi de öyle. delâlet edebilirse de Yugoslavyanm he me edebilmek için en derin ruhl kuvlimeler var diye türkçemiz türkçelikten rağmen bu adam 1936 da İtalyanlar Hadilimizde, hem bugünün zevkli yan diHem dikkat etmemiz lâzımgelen bir niiz bu vaziyetten uzak olduğunu tah vetlerine müracaat etmlşlerdir. Bunun llnde yabancı terkib yapmadığımız için nokta da şurada: Bizim durak isaretimiz çıkıyor değil. Elbet bütün yabancı ke beşistanı istilâja kalkarak İngilizlerle min etmek her halde daha isabetü olnr için işe kendi nefislerine hâkim olmabunun ameli bir zaran yoktur. Fakai arabcadaki «ayın> ve «hemze» nin tam limelerin bütün telâfftızlarile türkçe arası açıldığı zaman: «Harb açalım! İzannmdayız. lan smirlerini germeleri ve demirden mektebde çocuk edebiyat namına düne karşılığı değildir. Arab hançeresi onlan leşmis olması tath bir idealdir. Fakat talyayı vuralım!» demiş. fakat o zaman istek başka, realite başka. Dili sevmek Başvekil olan rahmetli Chemberlain ve Fakat hâdiseler Yugoslavyanın kati bir irade sahibi olmalan lâzım gelmişAtine 21 (a.a.) Esir edilmiş blr fa kadar hangi kitabı ve hangi metnl eline j...a~<a uıur, bir karar vermek üzere bulunduğunu tir. Alman askerlerinin el hareketlerile şist zabitinin harb intıbalannı ihtiva alsa bir sürü terkible karşılaşıyor. Canb • ldgamı maalgunne» yaparak telâffuz Ldile uymakla olur. Dili emelimize de arkadaşlaruun İtalyan kuvvetlerini oleder. Bizim halkın «çatlatma» dediği j ğil, kendimizi d gil k d i i i dile ve bu kararın pek de gecikmiyeceğini tahrik edildikleri, harekete ve itaatsiz eden ve evvelkl günkü kablomuzda dilden başka bir de metin dili olduğunu duğundan fazla fnhmîn etmeleri yüzünanlatmaktadır. Yaşadığunız tarihin pck liklere maruz kaldıklan vaki ise de bu bahsediien karnesinde fasist propagan unuttuk. Çocuk meselâ «rehberi adalet» i şey. Halbuki biz «ayın» lı ve «hemze» li fcmafl HABİB den teklifi kabul edihnemesi üzerine, yakın hâdiseleri, milletlerin istek ve şu nadir hSdiseler işgal kuvvetleri tarafın dasının Yunan askerlerinin sarhoşlu türkçe meful olarak okursa «adalet» şimdi Propaganda Nazuı olan o vakitki Urla verdikleri kararlan, engellerin en dan ancak lâkaydi ile karşılanmaktadır. ğun tesirile hücuma kalkmakta olduk «rehber» in önündedir, onu «rehberi Bahriye Nazın Duff Cooper'le birlikte büyüğünü dahi tanunıyarak infaz etDanimarka milletinin işgal makamla larını isaa etmek suretile İtalyan as adalet» diye okuyunca da «rehber» istifm etnustL Unutmamah ki o vakit tiklerini göstenniştir. rına gösterdiği mutavaat Cz vasıflan kerlerini aldatmakta olduğu yazıh idi. •adalet» in önüne geçer. İzafeti, at&, Berlin • Bomm mihveri de tesekkül eterkanının bu ve türkçe mefulü ayıramamak: «Hüsnü olan soğuk davranış ve Iâkaydidir. Da Şimdi İtalyan ordusu miş değildi. Hâdiseler gösterdi ki İngilKendi varlığına ve varlığmtn makadtere o zaman İtalyayı tekbaşma yenebidesatına inanması, bütün maddt silâh nimarkalıların içtima! hayaüna kanşb masallan kendi acmacak hallerinı ört cemal» «cemalin hüsnü» mü, «cemal ve lecekmiş! Eğer Mister Eden'i dinleyeIan körletecek manevî silâhlaruı en bi ğını veya sadece Danimarkah bir aile mek için ortaya koymakta oldukları an hüsün» mü? «onun hüsnü» mü? Bir tarafından kabul edildiğini tefahürle id laşılmaktadır. Filhakika İtalyanlar ta «ü» ye üç rol yaptırmak neye? rek İtalyayı vurmus olsalardı, tekbarincisi ve en sonuncusudur. dia edebilecek tek bir Alman yoktur. rafından terkedilmiş olan evrak meyaHalid Ziya üstadımız eski «ayın» ve şına kalacak olan Almanya, belki de İzmit 21 (Telefonla) Blngöl bugünkü harbi tahrik etnüyecekti. YanRumanvada: Danimarkada Alman askerlerini görme nında 27 birinciteşrin yan gecesi ya «hemze» üzerinde de ehemmiyetle duBağdad 21 (a.a.) Irak Hariciye meb'usu Feridun Flkri bugün İzni Yunanistana taarruzdan bir kaç saat Yugoslavyaya karşı tazyik siyaseünin tnek ve sanki şeffaf imişler gibi 8te evvel tarihll bir emriyevml bulunmuş ruyor. O iki harfin garb dillerinde esj Nazırı Tevfik Süveydi Bey, Kahire mit Halkevinde dünya ahvall ve lış mı? yokmuş; onlar kelimenin ortasında ve de Edenle yaptığı mülâkat hakkın Evet! Fek de aykın Skir değil! Ya devamı sırasında Runıanyanın dahili va sine bakmak hakikl bir san'at halinl tur. Türklyerün vaziyetl hakkmüa bir sonunda olunca kelimelere bir hıçkınk da. şu beyanatı vermiştir: tiyetini aydınlatan haberlerle karşıla almıştır. konferans vermiştir. Konferansta öteki kim? Albay Cassa tarafından imza edil duraklaması verirlermiş. Onlar başta şıyoruz. Bu haberlerden anlaşıhyor ki Öteki de Fransız Başvekili Rey< Fırşattan istifade ederek iki Vali Ziya Tekell, Tekirdağ meb'usu Danimarkalıların Almanlan kendi mu miş olan bu emriyevmide şöyle denil olurlarsa mesele yok, o zaman sadece Alman siyaseti Demirmuhafızlan, Kumüttefik memleket arasındaki mü Rahmi Apak, ve binlerce kişi hazır naud. Bu adam da Alman ordulan hitlerinden dışarıda bulundurmak İçin mektedir: sesll harf vazifesi görüyorlar: Arif, âdll, manyayı işgal için kullannuştır. Daha nasebetler hakkında noktai nazar bulunmustur. Hatib, harb ateşi kar Fransayı istilâ ettikleri zaman Ameriyarattıklan bu hava bizl son derece Ekselâns başkumandan fecir vakti adalet.. sonra da Deminnuhahzlann General teaatlsi için Kahirede Mlster E şısmda hâdiseleri ve Türkiyenin kadan yardım istediği gibi Afrikaya çesıkmaktadır. Hatta gayrikabili taham konyak tevzi edilmesini emretmlştir. Ortada olmakla beraber kendisinden Antonesko'ya karşı isyanlan üzerine, den'e mül&kl olmaklığım tabiî bir vaziyetinl hulâsa ettikten sonra de kilip harbe devam tekliRnde bulunduymüldür. mlstir ki: Emriyevmide konyaklan bulunmıyan sonra sesli harf gelirse gene öyle: MaAlman işgal kuvvetleri Demirmuhafızdu. Amerikanın yardunı nihayet tahakmuamele, muavenet, muahede... şeydi. Keza Ortaşarktakl Britanya İsveçII muhabir bundan sonra tram kıtaatın geceleyin konyak tedarik et aş, lan tenkile hazır olduklarını bildirmişkuk etti. Hatta Ud üç ay sonra filen < Türk milletinin kimseye taSonda olurlarsa hiç mesele yok; düş şahsiyetlerile temas ettim ve açık, ler, ve bu sayede Demirmuhafızlar ten vayda sahid olduğu şu küçük hâdiseyi meleri lüzumu ilâve edilmistir, harbe müdahalesi bile ihtimal dahiline tükleri için rolleri kalmıyor: İnkıta, in samiml bir surette cereyan eden gö arruz niyetl yoktur, ittifaklarına girdi... Diğer taraftan Fransa bir miianlatmaktadır: kil edilmişlerdir. General Rossi tarafından imza edilrüşmelerlmiz iki taraf İçin tatmln sadıktır. Bir kadın tramvaya biniyor. Çok sem miş olan başka bir emriyevmide ica tifa, intıba Sakın bu düşenleri meydatareke imza etmiş olmasına rağmen GeDemirmuhafızlar, Almanya ile teşriki Eğer Türldyeye bir taarruz vaki na çıkarmaya kalkmıyalım, halk öyle edid neticeler verdlğlni söylemekle neral VV'eygand'ı Afrikaya göndeıerek otnesaiye en fazla taraftar unsur olduk patik genc bir Alman subayı ayağa kal bmda günde üç defa şarab ve konyak yapanlarla asırlardanberi «ayın çatlatı bahtiyarım. Ayni surette Ortasark olursa, bu milletin bir volian gibi radald kuvvetleri elde bir koz olarak lan halde bu muamele ile karşuaşma karak yerini veriyor. Genc kadın ne tevzi edilmesi tasvib olunmaktadır. ta hâlâ mevcud vaziyetln gözden parladığını göreceklerdir. yor» diye alay etü durdu. zaketle teşekkür ediyor. Konuşmayı ututuyor. Bugün araları açık olsa bile larının sebebi nedir? Nihayet 1 mart 1941 tarihinde yani Devletlmizin başmda Syle blr a günün birinde Fransanuı tekrar ingilizİş kalıyor, hem ortada olan hem de geçirilmesi İki müffetik arasında zatmak isteyen subay: muvaffakiyetsizliğe uğrayan son İtalyan Demirmuhafızlann iş başına gelmekten İngilis Irak muahedeslnin çerçeistifade ederek şiddetli bir intikam ve Kopenhag'da bu kadar gfizel abnan taarruzlanndan bir kaç gün evvel nes sessiz harfin önünde gelen «ayın» larla vesl dalresinde bir i? birUği lüzu dam vardır ki, o adamı Allah blze lerle birlikte harbe girmeleri gayrimüm«hemze» lere. Bunlann hepsini kesme bugün İçin yaratmış ve Türk mil kün sayılmamalıdır. Zaten bir kısun katliâm siyaseti takib etmeleri mi? ca konuşmaklığınız şayanı hayrettir, di redilen ve Yarbay Meloni'nin imzasını munu teyld eylemistlr. letinl şan ve sereflne yükseltmek Afrika tümenleri de De Gaulle bayrağı taşıyan bir emriyevmide ayni tevziatın ve ayırma işareti olarak kullandığımız Fakat bunun Alraanlan alâkadar ede yor. yapılması lüzumu tasrih edilmektedir. apustrofla göstermeğe kalkarsak gene Hiç şüphesiz Irakm harbin musl İçin halketmlştir. O adam milletin altında harbe devam ediyorlar». Anladın cek bir tarafı yoktur. Almanlan alâKadın derhal şu cevabı veriyor: dildeki o büjoik telâffuz hakkına dokun betlerinden lçtinabda ve ayni aa makus tallhini yenen İnönüdür.> mı şimdi? kadar edecek olan nokta Demirmuha Evet amma konuşmak istemiyoraz. muş oluruz: «Neş'elendim» demiyoruz; manda müttefikine karşı olan vedfızlaruı bilâhare Almanyaya karşı alaFeridun Fikri çok alkışlanmıştır Anladım, ne olacak? Vakar, terbiye fakat oynı zamanda «neşelendim» diyoruz. «me'yus» değil, belerinl tamamen ifada daima faycaklan vaziyettir ve bunlann Alman Kendlsl yarın Adapazarına ve Bo Daha ne olsun! Dünyanm her akendini uzak tutmak hissile meluf bu «meyus», «mi'de» değil, «mide», «ric'at» dası vardır.» işgalinden Rumanya hesabına bekledikluya gidecek ve orada da konfe dun başında yanlış tahminler, aykın değil, ricat, «za'fiyyet» değil, rafiyet, tavır ve harekete işaret eden gazeteci leri istifadelerin tahakkuk etmemesi kehanetler yapüğı bir devrinde bu iki Viyana 21 (a.a.) Stefani ajansın «cum'a» değil, cuma, «hey'et» değil, Macaristan, Amerikan filim ranslar verecektir. bütün Danimarkalılann ihtiyar Krallan üzerine Almanya aleyhinde vaziyet aladamın ileri görüşlerindeki isabeti takheyet C!hristian hakkmda besledikleri derin dan: Rumanyada iktısadî malan ihtimalidir. Bu yüzden, Rumandir etmek lâzımdır. Haklannı yememe ' kumpanyalarının faaliyetine saygı uzerinde ısrar ve bütün memleİtalyan ve Alman Ziraat Nazırlan «İmlâ Lugati» de böyle kelimelerde yanın en faal. en atılgan ve eli silâh tedbirler Hyiz. kete hâkim olan Krala vatanperverlik Darre ve Tassinari arasındaki noktai durakların kalktığma bakarak kalkmınihayet veriyor tutar unsuru olan Demirmuhafızlan, Al Evet!.. Lâkin bundan bana.. Bükreş 21 (a.a.) D. N. B. ten bahsetmektedir. Mes'uliyetlermi nazar teatilerinden sonra girişilmiş olan yanlan da duraksızlandırmağa kalkb. manyanm Rumanyada müsellâh bir muBudapeşte 21 (a.a.) DJI.B. büdiriRumen kabinesi dün General Anto Eveti, meveti yok! Bu, budur ve müdrik olan Kral, işgal kuvvetleri kar İtalyan Alman iküsadl müzakereleri, Telâffuzun tasarruf hakkına hürmet nayor: halefetle fcarşılaşmaması için ortadan nesconun riyasetinde toplannuştır. böyledir.... şısındaki asil durumile çok kuvvetli bir Almanyaya meyva, sebze. hububat ve sd lâzımsa tasarruf etmediğine riayet de kaldırmak icab ediyordu. Hükumetin naşirl olan «Pesti Ujsag» Dedi, çekUdL Neşredllen resml tebliğe göre, Ekomevki tutmuştur. Danimarka hükumeti saire ihracı için ziraat sahasında, İtal lâzım. Öteki bir üç, doğru değil, bu da Demirmuhafızlann General Antones için Kral o kadar kuvvetli bir istinad yan Alman mesai birliğinin takviyesi diğer üç, gene doğru değil. Tıpkı uzun gazetesine göre, Birleşik Amerikadaki nomi Nezaretinin yabancı teknlsyenB. FELEK ko'ya karşı isyan neticesinde ikndar gâh olmuştur ki, onun sayesinde Alman karanna müncer olmuştur. Bu ksrar, hecelerde olduğu gibi. Türk hançeresi Macar matlubatının bloke ediltnesine yerini almak üzere Rumen tekmevkiine büsbütün geçeceklerine, ağır lann birçok arzulanna boyun egilme 20 mart tarihinde Viyanada ittihaz edil bazı uzun heceleri kısaltıyor, diye kısal karşı mukabele bilmisil olarak Maca nisyenleri yetiştirmek için tedbirler Yugoslavya ve Rumanya bübir darbe yiyerek perişan olmalaruun miştir. mıyanlan da aksansız bıraktık. Uzunla ristandaki Amerikan filmcilik şirketle alması kararlaştınlmıştır. mistir. sebebi budur. rinin faaliyetine nihayet verilmesi deryük elçiliklerini elçiliğe mada olduğu gibi duraklamada da dil Nazırlar heyeti, Alman kıfalarma Yabancı isgale uğrayan memleketler Hindiçiniden Siyama ilhak Telemaque ayni zamanda ayni mantığı gösteriyor: Tasarrufu ar piş edilmektedir. verilen mevaddm Almanyaya flırac içeviriyorlar de bu gibi hâdiseler daima vuku bulyerde yapıp çok yerde yapmamak. çin tespit edilen normal kontenjan edilecek yerler Tahran elçisi oldu Vichy'de Sovyetler elçisi miktannı geçmediğini müşahede eyle Belgrad 21 (a.a.) Avala ajanmustur ve daima vuku bulacaktır. Nitekim onun durağı kaldırdığı kelisının bildirdiğine göre, Yugoslavya Hüner, yabancı işgale uğramamaktaBangkok 21 (a.a.) «Stefanl» Japon Bükreş 21 (a.a.) D.N.B. bildiriyor: meleri bulmak için güçlük çekildiği halLondra 21 (a.a.) Tass ajansmın miştir. ve Rumanya hükumetleri, Bükreş tavassutu üzerine Fransız Hindiçinisinin Rumanyanuı yeni Türkiye elçisi A de duraklı buaktığı kelimeleri rasgele bUdirdiğine göre, halen Vichy hüdıı. Bundan başka Ekonomi Nezaretl, ve Belgraddaki büyük elçiliklerini ömer Rıza DOĞRUL iade edeceği arazinin ilhakını kutlamak exandre Telemaque 17 mart tarihll bir ve kolay kolay sıralıyabiliriz: Menus, kumeti nezdinde Sovyet maslahat perakende sataş fiatlan ile bu satış 2 mart 1941 tarihlnden itibaren yeüzere bütün Tayland'da büyük hanr kararname ile ayni zamanda Tahran tamik, talim, taviz, taziye, tadad, cali, güzarı bulunan Bogomolof'a büyük ardakd azamî kâr miktannı tespit için niden elçiliğe tahvil etmeği kararBir Sovyet tayyaresi buz hklar vapılmaktadır. elçiliğini yapmaŞa da mermır edilmistir. mutad, mutedil, muteriz, muterif, ma elçilik payesi tevcih edilmistir. edbirler almaga memur edilmistir. Yugoslavyayı tazyik Hariciye Vekilimizin M. Eden'e telgrafı Dil ve edebiyat davası «Mülâkatımızın aramızda mevcud tam görüş birliğinin bir kere daha müsahedesine imkân verdiğini de ilâve etmek isterim» Duraklarda aksaklık f Yazanî İsmait Habib Iki adamın hakkı! Danimarkalıların pasif mukavemeti Tanca nihayet Halkın işgal kuvvetlerine karşı sessiz isyanı tahammül edi lemiyecek hale gelmiş îspanyaya ilhak edildi Harbe sürmek için.» İtalyan ordusuna günde üç defa alkol tevzi ediliyormuş! î Kahire görüşnıeleri Izmitte Irak Hariciye Nazırı Bingöl meb'usu Feridun M. Edenle müzake Fikrî miihim bir konferans verdi relerini izah ediyor Almanya Italyadan da hububat çekiyor! Okyanusunu aştı laştırmıştır. Moskova 21 (a.a.) Tass ajansımn bildirdiğine göre, Çereviçni'nin idare ettiği bir Sovyet tayyaresi hiç yere inmeksizin Buz Okyanusunu aşmak suretile dokuz bin kilometrelik bir mesafe katetmiştir. Tayyare Kotelni adasından kalkmış, Rodgers koyunda Vrangel adasuıa inmiştir. Sir Samoel Hoare'ın Madridde bir konferansı Madrid 21 (a.a.) İngiliz ve İspanyollarla dolu bir salonda İngiltere büyük elçisi Samuel Hoare dün akşam, İngilterede geçen harble bu harb arasında husule gelen hayat değişikliği hakkında bir konferans vermiştir. Slr Hoare, İngilterenin ihtilâlsiz içtimaî değişiklikler yapmak hususundaki kabiliyetini tebarüz ettir miş ve demiştir ki: « İngilterenin hükumet şekli İngiliz milletinin bünyesine en uyğun gelen hükumet şeklidir. Bu hakikat, İngilizler bir tek gayeye doğru bütün enerjilerini teksif etmek mecburiyetinde kaldıkları zaman, aralarındaki sınıf farklannı derhal ortadan kaldırabilmelerile de sabittir.> Beni hâlâ sevmekte olması şaşılacak şey! Bu binbir felâketle ezilmiş, hırpalanmış soluk yüzlü kadını hâlâ seviyordu. Bu sefer o benim koluma girdi. Yurümiye başladık. Dikkat ettim. Adımlarını kuvvetle, azimle atıyordu. Daha canlı kendine emin bir hali vardu Yavaşça: Ben çok değiştim Hüseyin, dedim. Biüyorum, dedi. Adeta ihtiyarladım, çöktüm. Manen ölmüş bir kadırum. Ben, her şeyi kaybetmiş, yaşamak için arzusu kalmamış bir kadm... Bütün bunlan niçin söylediğini bilmivorum, dedi. Fakat şunu bilmelisin ki sen benim için eski Azizesin Bende sana karşı hç bir şey değişmiş detildir. Tekrar durduk. Hayretle onabakıyordum. Ne demek istiyor, diye, düşündüm. O cesur bir hareketle gözlerini yüriime kaldırdı. Yalnız alnı, yanakları hafif kızarmıştı, Yavaşça: Her zamandan ziyade sana lâzım olduğumu zannediyorum, dedi. Çok yalnızsın. Teselliye, şefkate muhtacsın. Ebediyen seninle beraber olmak isterdim. Fakat bunun gülünc bir §ey ol « CUMHURIYET » IN EDEBI ROMANI: 88 nız hissediyordum Bir an Hüseyin de olmasa diye, düşündüm ve dehşete düştüm. Yavaşça ona sokuldum. Beni anladı. Elini elimin üzerine koydu. Başımı çevirerek fısılü gibi bir sesle Bir gün unutacağıma inanıyor musun Hüseyin? dedim. Unutacaksın, diye, mınldandı. Çok gencsin». Belki güç olacak, fakat ben sana yardım edeceğim. Kendimin olduğuna inanamadığım ölü bir sesle mınldandım: Öyle ise evlenelim Hüseyin.Ve gözlerimden yaşlar süzüldü. Hüseyin elimin üzerinde duran eli ile yavaşça parmaklarımı sıktı. Bir an aramızda sükut oldu. Sonra o heyecandan titreyen bir sesle: Izmirde işlerimi tasfiye edeceğim, diye, fısıldadı. Sonra seni alıp uzaklara, çok uzaklara götüreceğim... O zaman daha kolay iyi olacaksın... Bırbirimize yaslandık. Ve sükut içinde denize eğildilc. Yelhasıl Sıfırların manası Üç küçük satrra sığdınlan bir haber, Amerikannı Ingiltereye yardım için Meclisten şimdilik 7 milyar dolarlık bir *«K«â«a* aldığuu bildiriyor. Rakam, hele nahak yere kıymetsizliğe alem yaptığunu sıfır az adedde bize bir şeyler ifade edebildiği halde, milyar, triiyon gibi sayılarda olduğu gibi, çoğalınca idrakimizin istiab hududlarından dışan taşıyor ve arük miktar ifade etmek hasletinı kaybe diyor. duğunu biliyorum. Hiç olmazsa artık bütün yaralann kapanıp iyüeştiğini, unuttuğunu gördüğüm güne kadar yanında, beraberinde kalacağım. Bir gün unutacak, iyi olacaksm... Daha çok gencsin. İşte o zaman bana git dersen yanından bir gölge gibi silindiğinü göreceksin... Elimi uzattım, elini tuttum ve heyecanla sıktım: Beni hâlâ seviyor musun? Hüseyin. Gözlerini gözlerimden ayırmıyarak: Evet! dedi. Belki benimle evlenmeyi bile düşünüyorsun? Ayni kat'iyyetle cevab verdi: Sen istersen, evet. Hüseynin açık kabliliğini çok severim. Bununla beraber bana imkânsız Yazan: Peride Celâl şeyler söylüyor gibi geliyordu. Vücudümden asabî bir raşe gelip geçti. Onu elinden ileriye doğru çektim. Biraz kamarama gel Hüseyin. Beni takib etti. Kamarama indik. O kapıda bekledL İçeri girdim. Hayatımı içine riyasızca yazdığım defteri yakaladım. Dıaşrı çıktım. Beni bekliyordu. Defteri uzattım Asabî bir gülüşle: Bunu oku Hüseyin, dedim. Belki bana aid daha bilmediğin bir çok şeyleri öğreneceksin... Bir deftere, bir de yüzüme baktı Sükunetle: Belki zannettiğinden çok fazla şeyler biliyorum, dedi. Bunun için def terini karıştırmıya lüzum yok. Buna rağmen! Buna rağmen kanm olmayı kabul etsen mes'ud olurdum. Kolum halsizce yanıma düştü. Hüseyin uzandı, defteri elimden aldı Kamarama götürdü ve avdet ederek: Haydi salona inelim, dedi, altşam oluyor. Başım atejler içinde yanıyordu. Hayır, dedim. Güverteye çıkalım, şimdi havaya daha çok ihtiyaam var Güverteye çıktık. Biraz evvel olduğu gibi küpeşteye ymnyana dayandık... Hava kararmaya başlıyor, denizin rengi koyulaşıyordu. Vapunın ışıkları sarı yuvarlak lekeler halinde sularda titreşmiye başlamıştı. Kendimi her zamankinden kederli, yal Ba 7 milyar dolar da böyle! Hani milyondan biraz kabaca gibi bir şey zannediliyor. Halbuki bunu önce Türk lirasma çevirir, sonra da meselâ bizim senelik bütçemiz olan 300 milyona taksim edersen, İngiltereye yarHava iyice kararmıştı ve vapur su dım için Amerikanın «şimdilik» halann üzerinde sür'atle kayıyor. Dalga zırladığı tahsisatuı senede 300 milların hafif şaktrtıları, makine gürültü yon hesabile bizim yarun asırlık bütleri duyuluyordu. çemize yaklaştığını görürüz ve ancak o zaman işin asametini kavraSON nz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: