27 Şubat 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

27 Şubat 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 27 §u£a{ T94T 1 Doğu Afrika HARB VAZIYETI Italyan ordusu Somalide de cöküyor! cephelerinde: Eritrede: Sahile muvazi olarak şimalden Keren üzerine yapılan ileri hareket memnuniyeti mucib bir şekilde devam etmektedir. Habeşistanda: Oniki muhtelif istikatnetten Habeşistana girdikleri bildirilen İngiîizlerle Habcş millî ordusu Gocam eyaletinde cenuba doğru nüfuzlarına devam etmektedirler. İtalyanlar, bir hayli askeri karakollannı daha tahliye etmişlerdir. olduğu şimdi anlaşılıyor. Vaziyet Libyadakine benziyor. Çünkü İngiliz ordusu, sağ cenahını burada da denize dayamışhr. İngiliz kara, hava ve deniz kuvvetleri gene isbirliği yapmak tadırlar. Harekât bu hızla devam ettiği takdirde, Mogadiscio'dan İtalyan Somalisinin en şimalindeki Alula Umanına kadar olan takriben 1300 kilometrelik mesafe pek çabuk katedilecektir. İtalyanların, her yerde olduğu gibi, burada da pek çürük ve derrae çarma oldukları meydana çıknuştır. İtalyanlar, SomaUde de hergün biraz daha eridikleri halde, İngilizler, Afrikadaki sonsıız kaynak larından istifade ederek gün geçrikçe biraz daha kuvvetleneceklerdir. Bir düğün evindede bir kişi öldür birkaç Beşiktaş Muhtelit kişi yaralandı takım müsabakası İzmit (Hususî muhabirimizden) İzpazara aynanıyor mitin Dur Hasan köyünün ormanhklarmda müthiş bir facia işlenmiştir. Bu köy ahalisinden İsmail oğlu Mustaia ile ayni köyden Halil oğlu Mehmed arasında üç dört senedenberi devam eden bir husumet ve kin mevcuddur. İddiaya göre, Halil oğlu Mehmed, Mustafanın samanhğmı yakmış, koyunlarını çalmış, kız kardeşini de dövmüştür. Evvelki gün, Halil oğlu Mehmed ormana odun kesmeğe gitmiş, Mustafa da bunu görmüş yclda beklemeğe başlamıştır. Biraz sonra iki adam karşı karşıya gelmişlerdir. Mustafa acı acı gülmüş: Seni bana Allah gönderdi. Al bakalım.» Diye, tabancasını çekmiştir. Fakat tabanca ateş almamış. Bunun üzerine. bıçağmı kaldırarak Mehmedin üzerinc yürümüştür. İlk darbeler o kadar anî ve o kadar seri olmuştur ki Mehmed şaşırmış, feryad etmeğe başlamış, gözünü kin ve Matbuat takımınm yapacağı intikam bürüyen katil, zavallı adamı t âdeta delik. deşik etmis, tam 13 yerınden yarahyarak öldürmüştür. maç Pazar günü Şeref sahasında Mat Hâdise yerine müddeiumumi muabuat takımı da, hakemlerden mü vinlerinden Bedri Özkaya giderek tahteşekkil bir takımla maç yapacak kikata başlamıştır. Katil suçunu tatır. Matbuat takımmın yapacağı mamen itiraf etmektedir. maca saat birde başlanacaktır. TaBir cinayet daha kıma dahil azanın o gün Şeref saİzmite yakın bir yerde, Bekirdere hasında munyyen vakitte bulun mevkiindeki taşocaklarında çalışan işuası rica edilmektedir. çilerden Adapazarlı Server oğlu Receb İkinci küme maçları sahası Taşkıran ile ustası Mehmed oğlu Hüsnü Orac arasmda, taş kırma meselesinden ctağişti Çukurbostan sahasında nizaml bir kavga çıkmış, Receb Taşkıran elinfutbol oynanmasına imkân olma de bulunan demir balyozu kaldırdığı dığı hakkındaki mütaleamızı nazarı gibi ustasının başına indirmiş ve adamdikkate alan futbol ajanı, bu haf cağızın beynini delerek öldürmüştür. tadan itibaren ikinci küme grup Katil yakalanmıştır. maçları Kndıköy sahasında oyna Düğün evinde bir facia nacaktır. Üç grup birincisi arasmGeyrede Kozan köyünde bir düğün da yapılacak terfi maçları ise Şeesnasında bayrak seçimi oyunu başlaref sahasında oynanacaktır. mıştır. Bu oyunun devam etmesi esHakem komitesi reisligi nasında Kâzım Kemeci adında bir aFutbol hakem komitesi bu akşam damla Mehmed Akgül ismindeki şahıs yapaca'>ı toplantıda komite reisini arasında hiç yoktan bir kavga başsececektir. lamıştır. Kâzım Kemeci tabancasını çeFutbol işlerinde daha faal bir rol kerek Mehmed Akgülü öldürmüş ve oynıyan ajanm, eskisi gibi reis se ortalık kanşmıştır. Kâzım, Salim Biçılmesinde büyük bir isabet vardır. can ve İdris Kaya adındaki misafirlcri de ağır surette yaralamıştır. Şeref sahası koşu pisti Ölen Mehmedin oğlu Ahmed Akgül. Şeref sahasında yapılacak koşu pistinin plânı umumî müdürlükten katil Kâzımm babası Receb Kemeciye gönderilmiş. fakat bu plânı sahada hücum ederek yaralamıştır. Recebin ditatbika imkân görülememiştir. Sa ğer oğlu Ömer Kemeci de babasını hanın vaziyetine göre yenidçn bir vuran Ahmed Gülü yaralamıştır. Bin güçlükle daha müessif vak'alann önü plân hazırlanacaktır. Beşiktaş kulübü, millî küme maç ahnarak işe adliye el koymuştur. Katil ları bitmedpn pistin yapılmasma tevkif ve diğer bir sürü adam zan alimkân olmadığmı bildirmiştir. Tem tına ahnarak tahkikata baslanmıstır. muzdan sonra yapılacak pistten de ancak gelecek mevsim istifade edi Ankara Borsası, 26/2/941 lebüecektir. Londra 1 Sterlin 5,24 Nevyork lOODolar istanbul mıntakası bütçesi 132 20 Cenevro 100 İsv Frc. 29.98 İstanbul mıntakası tarafmdaaı Atina 100 Drahmi 0.9971 hazırlanan yeni sene bütçesi tasdik Sofya 100 Leva 1.6225 edilmek üzere Beden Terbiyesi uMadrid 300 Peçeta 12.9375 mumi müdürlüğüne gönderilmiştir. Belgrad 300 Dinar 3,175 Çamlıca kız mektebi voleyYokoha. 100 Yen 31.1375 Stnkhnlm 100 Î.Tvec K 31.005 bol şampiyonu oldu İstanbul şampiyonu Beşiktaşla karşılaşacak olan muhteiit takım kadrosu futbol ajanhğı tarafından tespit edilmiştir. Muhtelit takım için şu oyuncular davet edi'ccektir. Galatasaraydan Osman, Adnan, Musa, Enver. Fenerbahçeden Cihad, Fikret, E sad, Niyazi. Küçük Fikret. Vefadan Enver, Hakkı. Şüleymaniyeden FethL İstanbulspordan Kadir, Cihad Tarık. Beykozdan Bahadır. Takım kaptanlığma Fikret seçilmıştir. Takımın tespiti Fikrete bı raktfacaktır Maçı Şazi Tezcan idare edecek, yan hakemliklerini Ah med Adem ve Dr. Tarık yapacak lardır. Lik şampiyonluğunu kazanan Beşiktaşa, centilmenlik kupası Vali ve Belediye reisi doktor Lutfi Kırdar tarafından verilecektir. Kız mektebi eri arasmdaki voley.Dl maçları dün Eminönü Halkevi «.alonunda yapılmış ve Çamlıca takımı şampiyonluğu kazanmıştır. Birinci maç, Çamlıca ile Erenköy arasmda idi. Neticede 15 12. 15 8 sayılarla Çamlıca gaıib gelmiştir. jkinci maçta Kız Muallim. Kan diılivi 15 10, 1 5 6 mağlub etmiştir. Son maçı Cumhuriyetle Kız llsesi takımları oynacfı ve Cumhuriyet 15 11, 15 9 galib geldi. ^ idaresinde başlıyan oyun, her iki tarafm 2 2 berabere kaldıklan bir sırada Adapazarından bir sporcu nım vaki itirazı üzerine kavga çıknrş ve bıcak da cekilerek hakemin üzerine yürünmüştür. Bu çok çirkln vak'a üzerine oyun vanda kılmıstır. Hâdise şehrimizde teessür ve teessüfler uyandır mıştır. Şampiyon takımın yapacağı maç İzmit köylerinde üç facia oldu ŞARK SİNEMASI UZAKLAŞAN MELODi Fihnini takdim edecektir. • OYNIYANLAR: Mükemmeliyete varan «Esrarengiz kadın> Nadir bir san'at kudretile vücude getirilen ve yeni bir deha eseri olan... C Busünkü 8,00 Program 8,03 Haberler 8,18 Müzik (Pl.) 8,45 Konusma RADYO Program Küçük fasıl Haberler Küçük fasıl Müzik (PL) BRİGİTTE HORNEY Tam bir muvaffakiyet kazanan «A S İ L > 12,30 12,33 12.50 13.05 13,20 • WİLLY İH BİRGEL * 18,00 Program 18,03 18,40 19,10 19,30 19,45 20.15 20,45 21,00 21,30 21,45 22,30 22,45 23,30 Cazband Şarkılar Konusma Haberler İnce saz Rad. gazetesl Şan İstekler Konuşma Orkestra Haberler Caz (Pl.) Kapani} Meşhur Rejisör: V. T O U R J A N S K r n i n eseri BÜYÜK VE FECİ BİR DRAM ?arın gece için numarah yerlerinizi evvelden tedarik ediniz. • • Ş E HIR TİYATROSU TEPEBAŞl D R A M KISMINDA Bu akşam saat 20,30 da Libyada: Sirte yahud Sırt körfezinde İngiîizlerle Alman karakollan arasmda ilk defa temas vukua gelmiştir. İtalyanJar, bu kuvvetlerin bir kolordu olduğumı iddia ediyorlarsa da İngilizler, bu iddiayi kat'iyetle tekrib etmekte ve Libyaya gelen Almanların küçük kuvretlerdeo Ibaret bulunduğunu söylemektedirler. Bu Alman kuvvetleri kaçak suretile Libyaya getirilmişlerdir; ağlebi ihtinjalı Almanlann İtalvanlara bnrada da yardım ettiğini göstermek için gönderilmiş, seınbolik kıt'alardır. Almanlar, bir kolordu olsalar dahi, İngilizleri geri atabilecek bir kuvvet addedileroezlcr. Almanlann Libyaya gelişi, İngilizlerin Trablusgarbı tamamile işgal etmeleri lüzumunu ispat etmektedir. Somalide: Bu cephede de, İtalyan rieati çorab söküğii gibi gitmeğe başladı. İngilizler pazartesi günü Brava limanını almışlardı; salı akşamı da İtalyan Somalisinin merkezi olan Mogadiscio'yu raptetmişlerdi. Cuba nehrinin geçilmesi ve Gelip dörtyol ağzınrn raptı, İngiÜzlere Şebeli nehri vadirsini açmıştır. Bu nehir. Habeşistanın doğu cenubundan geçerek İtalyan Somalisine girer, Somaliyi ortasından amuden katettikten sonra Mogadiscio civarında barı cenub istikametine döner, orada Merka limanı civarında iki kola ayrılır ve bu iki koldan biri, sahili gayet yakından, diğeri de biraz daha uzaktan takib ederek Cuba nehri ağzı şarkındaki bataklıga ve oradan da bu nehre dökülür. Nehrin sahile yakın ve muvazi olan kolu ile Hind Okyanusu arasmda şerid gibi uzanan araade bir yol vardır ki GeUbden itibaren, doğu şimal istikametindo Mogadscio'ya, oradan da Obbia limaıuna kadar hep sahili takib eder. İngiliz motörlii kıt'alan, bir kaç giin evvel ,bu sütunda tahmin ettiğimiz gibi, bu yolu takiben Mogadiscio üzerine yürümüşlerdir. Hareket yıldınm sür'atle yapılmıstır. Pazartesi günü zaptedilen Brava ile salı akşamı zaptedilen Mogadiscio'ya kadar takriben 200 kilometre mesafe vardır. Bu 200 kilometrenin 21 saatte kat'ı bu harbde, zrrhlı ve motörlü birliklerin uğradığı mühim rolü, bir defa daha ortaya koymaktadır. Brava'nm taptile aşağı Şebeli ve Mogadiscio'nun Eaptile de orta Şebeli işgal edilmiştir. Mogadiscio, İtalyan Somalisinin hem merkezi, hem de en büyük ve mühim limanıdır. Nüfusu 8 bini İtalyan olmak üzere 55 bin kisidir. Buradan baslayan kısa bir demiryolu evvelâ batı şimal istikametinde Afgoi'ye, oradan da şimale dönerek Adolei'ye, buradan da doğn çimal istikametinde ilerliyerek FİUagg yahud DUka d'Abruzzi köyüne glden takriben 120 kilometre ozunluğunda olan bu demiryolunun Mogadiscio'dan şimal batı istikametinde. evvelâ cenubl Habeşistana, oradan da metnleketin merkezine kadar inşası takarrür etmi<>ti Böylece, İtalyanlar AdisAbabayı bir İtalyan demiryolile bir İtalyan limamna bağlamak, Fransız Somalisindeki Cibuti lİTianmdan Habeşistanın payitahtuıa gidm Franstz demiryolundan kurtulmak istiyorlardı amma bu projeyi tatb'ka ömürleri vefa etmemistir. İngilizler, İtalyan Snmalisine karsı ilk ciddî taarruzu, 11 subatta Kenya hududundan 100 kilometre kadar şarkta Afmaduya yapmıslardı: 14 gün sonra. Pomalinin merkezine girdiicr. Afmadıi. Moçadiscio'dan dofru hatia 400 kilotnerre mesafede oiduğuna göre. çetin ve çorak Afrika furdaiıklan îcind*!. birks<nuharebe vererek ve bir nehir aşarak yarolan bn hamle. eok serldir. Cuba şarkmda Gelib kasana"=i ainırken vtıfcu bulan mııharebedp maslnh olan İ*t»1van1arm rirat har»i TngiuVler tarafindan kesilmis ve İtalyanlardan 300fl e«nr. bir eok top ve malzeme almmısfır. Fundaliklar ve çahl'klar ansına saklantn İtalv;«nlar psl"» tesiim olmoktîidirlar. İneinVVrin sii''arte iierlemelerM Sonra, her şey birdenbire kayboldu ve etraf ıssızlaştı. Margaret karşısında, kurumuş bir ağacdan başka bir şey kalmadığmı gördü. Bu ağac, yıldırımla yarılmış, asırlarm fırtınalanna göğüs germişti. Kuru dallan, ıztırabla kıvrılmış gibiydi. Bir an içinde, bu ağac canlandı, sert kabuğu kaba bir et, kıvrık dallan insan kolu oldu ve Margsret'i dehşet kapladı. Sonra, birden uyandı ve ürperdi. Atölyede oturuyordu. Hiç bir şey değişmemişti. Sonbaharda ortalık erken karanr. Odayı, yahıız, ateşin ışığı aydmlatıyor, efsunlu tozun acı dumanı hâlâ içeride dolaşıyordu. Haddo: Aydınlık ister misiniz? diye sordu Piyanonun şamdanlarını yaktı. Margaret, gördügü şeyleri hatırladı, ve yüzü kıpkırmızı kesilerek, hıçkırmağa basl?dı: Gidiniz, dedi, rica ederim gidiniz. Haddo ona baktı ve gülümseyerek: Bana ihtiyacınız olursa, Vaueirard sokağında, 209 numaradayım. Üçüncü kptta. solda ikinci kapı. Marearet cevab vermedi. Haddo, adresi bir kâgid üzerine yazdı. Margaret hâlâ ağlıyordu. Haddo'nun gittisini anlayınca yerinden sıçradı. Atölyeden çıktıçını duymamıştı. O zam?R, dizüstü 'düştü ve dua etmeğe baş. ladı. Fakat, Sıısie'nin anahtarı. kilidin içinde döndüuü zaman Margaret fırladı. Elleri arkasında, şöminenin önünde durdu. Susie'nin çok canı sıkılmıs ol SAKARYA Mevsimin en güzel filmlerinden SİNEMASINDA İlâveten görülmemiş bir film DON KAZAKLARI Baş rollerde: HAYDUDUN AKIBETİ Baş rollerde : CHARLES NUGENT ve RİTA LA ROY MEŞALELER Yazan: Henry Bataille *** Beyoglu İstiklâl caddesi KOMEDİ KISM1NDA Bu aksam saat 20.30 da Denizlerde: 1 İngiliz sahil muhafaza tayyareîeri, Fransızlann Brest limanını bombardıman etmislerdir. Alman işgalinde bulunan bu limanda Admiral Hipper sınıfı bir Alman kruvazörünün bulund'iğunu haber alan İngilizler, bu hedefe bir çok ağır bomba salvolan atnnslardır. Admiral Hipper, Almanların son zamanlarda yaptıklan üç ağır knıvazörden biridir. Bunlardan Blücher Norveç sahillerinde mayinlere çarparak batmıştı. Öteki de, Almanların, AvusturyaIılara yaranmak için Prinz Eugen ismini verdikleri gemidir. Bu kruvazörler, 10,000 ton büyüklUğünde. 32 mil süratindedirler; 8 tane 203 lük ağır top, 10 tane 105 lik ve 12 tane 37 lik hava defi topu, 12 tane 533 lük torpido kovanı ve 3 deniz tayyaresi taşırlar. Admiral Hipper, biam Yavuzu yapmıs olan Hambnıgdaki Blohm und Voss tczçâhlannda inşa edilmiş ve 1939 da hizmete girmiştir. Bu geminin Alman körfezinden çıkarak kıyı kıyı Brest'e kadar geldiği anlaşılıyor. Brest, Fransanın batı şimalinde, Atlas Okyanusunda, burun gibi ileri çıkmış bir yanmadanın ucundadır. Almanlar tarafından, denizalh üssü olarak kullanılmakta olan bu limanda Admiral Hipper ağır kruvazörünün işi ne? Korsan harbi yapmak üzere denize açılmak için mi buraya gelmiştir; yoksa böyle bir seferden mi dönmüştür? Bir ihrac hareketine iştirak için mi Brest'te bulunuyor, gene ayni maksadla üzerine İngiliz harb gemilerini çekmek için mi bu limana demirlemiştir? Meçhul. Admiral Hipper, limanı terketmediği takdirde İngiliz tayyarelerinin bu güzel hedefi haklayıncıya kadar hücumlarına devam edecekleri tabiidir. Brest, İngilterenin batı cenubundan takriben 200 kilometre mesafede bulunduğu için, buraya bir gecede, bir çok hücumlar yapmak mümkündür; hatta gündüz hücumları bile yapılabilir ve Admiral Hipper agır knıvazörünü tahrib etmek de bir kaç tayyare kaybetmeğe değer. 2 Denizlerde zikre değer bir hâdise de, ingiliz anavatan filosuna mensub kruvazörlerin, Atlas OkyanusundaAl man denizalb gemilerini ve korsan kruvazörlerini arayıp bulmak için, geniş bir mikyasta bir tarama yapınıs olnıalarıdır. Bu taramalarda, bir diişman korsan gemisi yakalanmamışsa da denizaltı gemilerinin batınlmış olması muhte meldir. İngilizler, batırdıkla.n denizaltı gemilerini, yerlerine hemen başkalan gönderilmemesi için, ifşa et:nemektedirler. Alman denizaltılan da mevkilerini bildirmemek için telsizlcrini kullanmadıklanndan bu sükut tabiyesi faydalı olmaktadır. Tarama yapılan sahasa bir korsan gemisi varsa yakalanması pek mümkündür. Çünkü kruvarörler, tayyarelerini uçurarak çok geniş bir sahayı tarayorlar. Belki Admial Hipper de bu taramadan kurtulmak için Brest'e kaçmıştır. *** Bir fincar kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Şimdi herkes mlsafirlerine: VERA KORENE . CHARLES VANEL . ROGER DUCHESNE SADİ TEK HA! İDE PİŞKİN T İ Y A T R O S U Bu ızece ( KADIKÖY ) ( SÜKEYY^ ) sinemasında beklenen büyük kahkaha eseri: KİRALIK ODALAR RAŞİD RIZA Tiyatrosu 7 MART CUMA Üsküdar H Â L E sinemasında ÂŞIK LÂZIM Komedi 3 perde • •• Beyoğlu H A L K sinemaa Bugün 11 de akşam 20 de 1 ATNAROZ KADISI 2 BİR MİLLETİN İ S T İ K L A L İ Ada Tavsanı Bobstil Şehzadebaşı TURAN sinemasında FATMA RÜŞDİ'nin temsil ettiği büyük facia filmi 1SAADET YUVASI 2 O R M A N Z E B A N İ L GEORGE O'BRİEN bü.%Hik »ergüzeşt filmi. Aynca: Türkçe sözlti Arabca E R şarkılı İ I Renkli MİKİLER Üsküdar H A L E Sinemaa TÜRKÇE SÖZLÜ VATAN KURTARAN ASLAN HARİKULÂDE MERAKU ve HEYECANLI SAHNE. LKRLE DOLU. EMSALSİZ BİR FİLM BU AKSAM İPEK Sinemasında MEŞHUR POLİS HAFİYESİ NİK KARTER (CASUSLAR PEŞİNDE) Avnca: Memleketimizin füzel köselerinden ZÜMRÜD YALOVA ZİYARETLERİ ve MİLLÎ SEFİMİZİN TALOVAYI (KALB S1ZILARI) filminde bizi ağlatan. (GEL BARIŞALIM) eserinde saaUerce riildünn ^ " ^ GARY GRANT'ın KATHERİNE HEPBURN DORISfiOLAL ve LEW AYRES ] ile yarattığı Fransızca AŞK c.»™*.^ SENENIN ^ MAÇI Filminde Tel • 43595 Söhretine veni bir ufuk açmış, ismine eşsiz bir zafer daha ilâve etmiştir. EN BUYUK BD» AŞK ROMANI OLAN BU FİLMİ KALBİNİZDE HEYECANGOZLERI\İZDEN YAŞ... DUDAKLARINIZDA TAKDİRLE BU AKŞAM L A L E SİNEMASINDA GÖRÜNÜZ Numarah yerlerin e^elden kapatılması rica olunur İ K İ 2 U A N U M Ü H İ M A L İ L Â V E : [ T Ü R K C E Paramunt Briti, Jurnal'da son harb h.brrieri. veni eelen ROTtCA Yur^n ijrnalmda KARAMELA CEMİL Doğum İkram ediyor. Bahçekayı ŞEKERCİ H. MUSTAFA ve MAHDUMU 1940 41 mevsimi İstanbul futbol şampiyonluğunu kazanan Beşiktaş birinci takım oyunculanna kulüb tarafmdan pazar akşamı Park Otelde bir ziyafet verilecektir. Besiktas kulübünün ziyafeti Galatasaraylılar cemiyetinin balosu Galatasarsylılar cemiyeti bir balo tertib etmek üzere hazırlıklara başlamıştır. Gelecek ayın sonlarına doğnı verilecek ohn balo, mevsimin en parlak balolarından biri olacaktır. Bu akşam S A R A Y sineması DAĞLARIN KIZI fSUZANNAH Of The Mountain) Fransızca sözlü süper filmi takdim edivor. Ba? rollerdeİlâveten: FOX JURNAL son harb ve dünya haberleri işin ortasında, daima, Haddo'nun devâsâ hayali dikiliyordu. Bu hayal, onu es. kisinden daha fazla korkutuyordu. fakat maddî tiksinti vermiyordu. Haddo. yu bir daha görmemeğe azmettiği halde, onunla buluşmak için can atıyor. du. Kendisine adresi verirken Haddo, onu kullanacağma emindL Niçin? Marsaret'in ona bir söyleyeeeği yoktu. Şimdi Haddo'nun hududsuz kuvvetini hissediyordu. Fakat o müthiş cazibeye ka. pılacak olursa, mahvolacaktı, Arthur'ü yahud Susie'yi yardıma çağı'rmağa cesaret edemiyordu. Nihayet Porhoet'i düsündü. Biçareliğini o anlayabilirdi. Onun evine koşru. Doktor sokağa çıkmıştı. Mrgarefin son ümidi de elden gitmiş ti Saat altıda, resim dersine gideceği yerde, Haddo'nun bıraktığı adrese koştu. Kalbi çarparak, kalabalıgın arasın. dan süzülüycrdu. Merdiveni dörder dörder çıktı, kapıyı vurdu. Haddo, hayret etmiş görünmedi. Sizi bekliyordum, dedi . Eşyasile kiraya verilen bu evin ba yağıhğı ortasında, Haddo'nun garib şahsiyeti hayret veriyordu. Bu adam, ornda, her şeyin dışındaymış gibi ya şıyordu. Koca kolrukların arasında ihtiyatla dolaşıyordu. Havada keskin bir koku dolaşıyor, Margaret'e, gördüğü hayalleri hatırlatıyordu. Sanki hiç bir şey olmamış gibi, Margaretie, eski bir arkadaş gibi konuş mağa başladı. Margaret, nihayet cesare. tini ele aldı. Beni niçin buraya getirttiniz? de Dünya matbuahnın takdirlerini kazanan ve heyecanı umumiyi uyandıran İzmitte hakeme bıçak çeken futbolcu İzmit (Hususi) Burada lik maçları esnasmda pek müessif bir hâdise cerevan etmiştir. Adanazan İdman Yurdu ile Gölcük İdman Ynrriu arasmda ve hakem Cevadm Mekteb takımlarının maçı Mekteb takımlan arasındaki futbol maçlarına dün Şeref stadında devam edilmiş, Şişli Terakki Ticareti 4 0 , Taksim, Işığı 2 0, San'at, Yüce Ülküyü 4 0 mağlub etmiş lerdir. Kıymetli futbol hakemlerlmİ2xien doktor Tarık Özerenginin dün bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Ebevevnini tebrik eder, yavruya uzun ömürler dileriz. duğu için, onun heyecanıru farkede miyordu. Azarlar gibi sordu: Çaya niçin gelmediniz? Ne oldu diye merak ettim. Margaret heyecanını zaptetmeğe ça. lışarak cevab verdi: Başım çok ağnyordu. Susie, bir koltuğa çöktü. Mrgaret konuşmak için kendini zorladı: E, Nancy neler söylüyor bakalun? Gelmedi ki! Aklım ermedi. Treni bekledim. Nancy çıkmadı. Sonra. belki Londra trenine binmiştir, diye düşündüm. yanm saat, garda aradım. Telgraf hâlâ şöminenin üstünde duruyordu. Susie onu bir daha okudu ve bir hayret nidası kopardı: Amma sersem şeymişim! Telgrafın Littre postanesinden çekildiğini görme. mişim. Bu posta şubesi, evden on dakika ötedeydi. Susie. hayretle, mavi kâgıdı muayene ediyordu. Acaba birisi azizlik mi yaptı? Omuzlarını silkti. Sonra gülümsiyerek devam etti: Yok, hayır. Manasız bir şey bu. Eğer şüphe etseydim, beni uzaklaştırmak için. telgrafı sizin çektiğinizi, tahmin ederdim. Bu telgrafı çeken adamm Haddo olması ihtimali, Margaret'in zihninden geçti. İlk ziyaretinde, Nancy'nin ismini işitmiş ve zaptetmişti. Düşünmeden cevaL verdi: Sizi uzaklaştırmak isteseydim söylerdim. Ben yokken kimse gelmedi ya? RANDOLF SCOTt MAR6ARET LGCKVOOD ve SHİRLEY TEMPLE di. YAZAN: Somerset Maugham Sihirbaz 16 bebini anlamadan, Margaret'i kollan arasına aldı ve niçin ağladığını, jeikatle sordu. Margaret ona sıkı sıkı sokulmuş, yeis içinde ağlıyordu. Neyim var bUmiyorum, Sinirlerim berbad bir halde. Arthur, kadınların kaprislerini hoş görürdü ve bu büyük keder, üzerinde fazla bir tesir yapmadı. Margaret'i, kucağında, çocuk uyutur gibi sallıyordu. Gözlerinizi, benim üzerimden eksik etmeyin, Arthur. Bilseniz ne haldeyim! Size o kadar ihtiyacım var ki. Be. ni hiç yalnız bırakmıyacağınıza söz verin. Arthur, gülerek onu kucakladı; Margaret, gülümsemeğe çalıştı.. Niçin derhal evlenmiyoruz? diye sordu. Sizinle evlenmedikçe, içim rahat etmiyecek. Arthur onu iknaa çalışb. Bir iki hafta daha sabretmesi lâzımdı. Evleri he. niiz hazır değildi. Ya çeyiz? Tarihî tespit eden bizzat Margaret'ti Margaret, tasalı bir tavırla onu dinliyordu. Bu derece makul sebebler karşısında nasıl ısrar edebilirdi? Hattâ, vukuatı aynen anlatsa bile, inanmıya . ÇEVİREN: Hamdi Varoğla Kimse gelmedi Bu yalan ağzından kaçmış ve Margaret kızarmıştı. Susie, masamn üstünden bir sigara aldı. O sırada Haddo'nun bıraktığı adres gözüne ilişti. Yüksek sesle okudu: Bu adreste kim oturuyor? Vallahi bilmem. Margaret daha başka sualler bekliyordu. Fakat Susie kâğıdı elinden bı. raktı. Gene kız, çok büyük bir utanc duyuyordu. En samimî arkadaşını aldatmış olduğuna son derece esef ediyordu. Söylediği iki yalanın jkisini de itiraf etmek istiyor, fakat cesaret edemiyordu. Haddo'nun ziyaretini anlata . cak olsa. gördüğü dehşetli hayalleri de anlatması icab ediyordu. O takdirde Susie kendini deli zannedecekti. Kapı vuruldu, Margaret, haykırma mak için kendisini güç zaptetti. Haddo'nun dönüp gelmesinden korkuyordu. Fakat gelen Arthur'dü. Margaret onu görünce rahat bir nefes aldı. Havadan, sudan bahsettiler. Gene kızın sesi tabiîlikten mahrumdu ve Ar. thur'ün, kendisine hayretle baktığını görür gibi oldu. Nihayet, hıçkırarak ağlamağa başladı. Arthur, bunun se caktı. Avcı önünden kaçan bir şikâr gibi. yalvaran nazarlarla bakarak: Eğer başuna bir iş gelirse, mesulü sizsiniz, diye cevab verdi. Başınıza hiç bir şey gelmez, size söz veriyorum. Margaret uykusuz bir gece geçirdi. Ertesi gün çahşamadı. Olan hâdiselere mana vermeye beyhude yere uğraşı yordu. Telgraf, Haddo'nun muayyen bir plânı bulunduğunu gösteriyordu. Ge çirdiği o anî fenalık, atölyeye girmek için bir desiseden ibaretti Sonra, sahib olduğu ipnotizma kuvvetine müracaat etmişti. Margaret'in gördüğü şeylerin hepsi, bu adamın behimiyet dolu ha . yalhanesinden çıkmıştı. Ona bu oyunu oynarken. utanmadan, kalbinin saflı ğından istifade etmişti. Buna rağmen, Margaret, öfke hissetmiyordu. Haddo'ya karşı duyduğu nefretten daha kuvvetli bir his içindeydi ve bundan korkuyordu. Haddo'yu ak . lmdan çıkaramıyordu. Onun bütün söylediği sözler, Margaret'in bütün gör düğü manzaralar, gitgide daha büyük bir ehemmiyet alıyordu. Artık hiç bir şeye karşı alâkası yoktu. Her yaptığı ı Şimdi bana harikulâde bir kuvvet izafe ediyorsunuz, değil mi? Geleceğimi biliyor muydunuz? Biliyordum, Bana azab veriyorsunuz. Beni ra« hat bırakamaz mısınız? Neden korkuyorsunuz? Fena bit hale maruz kahnadınız. Esasen serbest» siniz. Margaret cevab vermedi Canı hiö gitmek istemiyordu. Vücudünü bir rehavet kaphyordu. Duyduğu dehşeta rağmen, inanılmıyacak derecede bü • « yük bir heyecan duyuyordu. Haddo, Margaret'e tesir eden o tok sesile konuşmağa başlamıştı. Artık na tablo, ne de resim lâfı vardı. Ona, henüz hiç bir hıristiyamn ayak basmadığı şark köşelerini tasvir etti. Harabe halindeki şehirler üzerinde doğan güneşi, çöldeki ay ışığmı, gurublan, gurublann ihtişammı, öğleüstü, halkın, sokaklarda kaynaşmasını anlattı. Bütün şark, Mar. garet'in gözleri önünde canlanıyordu. Haddo ona,, rengârenk kumaşlardan, ipek gibi hahlardan, kakmalı çelik silâhIsrdan ve paha biçilmez mücevherattan bahsetti Bu derece ihtişam, Margert'in gözlerini kamaştırıyordu. Arthur'ün karısı sıfatile yaşayacağı hayat, bunlarla ne kadar taban tabana zıddı. Hrley Street'dekl kasvetli evi ve orada geçirdiği günlerin yavanlığmı düşününee ürperdi. Ruhu. nun, yeni ihtisaslara ihtiyacı vardı. <>(Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: