CUMHURlYET 4 fkincîkânun 1941 TARIHTEN YAPRAKLAR Atletizm ajanlığından: İnönü koşusu 5,1 941 pazar günü saat 10,30 da başlayacağmdan iştirak edecek atletlerin saat 9,45 te numara almak üzere Şişli tramvay deposunda atletizm Filminde ajanlığına müracaatleri şarttır. Vaktinde müracaat etmiyenler müsabakaya girmek hakkmdan mahrum olurlar. Hergün daha fazla peresteşkâr Aşağıda isimleri yazılı hakem arka toplamaktadır. 40 liradan 50 liraya terfi daşların saat 10 da teşrifleri rica olunur. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine Adil Giray, Hikmet Barlan, Ekrem edenler Rüştü, Früzan, Cemil Uzunoğlu, Şakir, Neşet Delikanlı, Zühtü Kansu, Sabri Faik Önem, Tevfik Böke, N. Tekil, FuTırpan, M. Lutfi K. Çetin, Şevket De ad, H. Güreli, Zeki, Abbas Sakarya, mırkut. YALNIZ 4 GÜN KALDI Feıhi Dinçer, Nazmi, İskender, MufahSinema dünyasının en yüksek ham Elemen, Receb Oean. İ. Bakır, C. 35 liradan 40 liraya terfi san'atkârları Başaran. Yasumidis. Sakalak, Agop, M. edenler Kâzım, Muhiddin, Fethi. Rahmi Kayıtkan. Naci Tanseli, PahFilmini Futbol hakem kursu ri üler. Tevfik Köker, Abdülkadir Özdil, ilk gören Halıl İbrahım Köksal, Zekeriyya GuBeden Terbiyesi İstanbul bölgesi başbüvüklerimizin fikirleri : çer. sanlığından: 1 MEMLEKETİMİZDE YAPIen son çevirdikleri 15 1 941 tarihinden itibaren bölge 30 liradan 35 liraya terfi LAX EN GÜZEL FİLMİ mizde yeni bir futbol hakem kursu a2 TAKDİR VE TEBRİKE çılacaktır. Aşağıda yazılı şeraiti haiz edenler olan heveskârlann yukanda yazılı taDEĞER BİR ESER. Nevzad Aralongun, F. Firdevs Ul. uhe kadar bölge spor servisine müra Pek yakında : Behıye Başaıan, Sabiha Koşar, H. Rı caatleri tebliğ olunur. za Aruca, Şükriye Derkut, H. Hüsnii A Türk vatandaşı olmak. Merıç, Tevfik Tan, İhsan Atik, Pakize B Orta tahsilini ikmal etmiş bu17 inci asırda, Pariste, bir pastacı dükkânı Smoğlu. Zeynelâbidın Kural, Pesent lunmak. Sinemalarında Erman, Nafia Özman, N. İsmet HunC Yaşı 25 ten aşağı ve 45 ten yu• Fransanın Almanlar tarafından işga ğile ve yemeklerinin sayısı ve nefase par, Mebrure Elbrüz. Ayşe Başeski, Dokan olmamak. linden sonra, zaman zaman gelen ha tile şöhret bulmuştur. Bilhassa resmî £an Çağlayan, N. Turhan Yaramış, D Birinic küme lık maçlannın bifcerlerde, memleketi istilâ eden, bilhas ziyafetlerde, Kral sofrası, görülmemiş Bedri Öymen. rmci takımlarında oynamış bulunmak ( T O V A E İ Ç ) 6a Pariste kendisini şiddetle hissettiren derecede muhteşem bir manzara arzevr halen futbolü terketmiş olmak. 25 liradan 30 liraya terfi B u g ün kıthk derecesindeki yiyecek, içecek der, yemeklerin sayısı, bütün nefasezarluğuna dair tafsilât okuyoruz. Ek tine rağmen, davetlileri hasta edecek edenler Sinemaların kontrolu mek, tereyağ, yumurta gibi en mübrem derecede fazla gelirdi. Ziyafetlerde. Cemile Altug, Hadiye Gökçe, Mar Zayi 448 numaralı hüviyet cüzdaBelediye kazalara gönderdiği bir ta gıda maddelerini tedarik için halkın Kral sofrasında en az sekiz türlü sebze zı\e Ayer, Remziye Kırgeç, Fahriye Ayrıca : Türkçe Paramunt Jurnal çektiği sıkmtı cidden acıklı. çorbası, iki baş yemek. altı türlü seb Somer. F. Alıye Akın, Mustafa Nuri mimde cumartesi ve pazar günler; si nımla şehir ve nakıl vasıtalarında kulBugün saat 1 de tenzilâtlı lanılacak hüviyet varakamı kaybettim. matineler. Fransa tarihinde, bugünküne benze zeli yemek ve çerez. müteaddid et kı Lrtener, Süreyya Yücel, Semiha Ergın, nemalara fazla müşteri alındığından ve Yenilerini çıkaracağımdan zayilcrin yen bir kıthk faciasına da 1870 Paris zartmaları, ayrıca sebzeler, komposto Münevver Aysen, Nezihe Argun, A. b?zı müşteriler için koridorlara iskem hükmü yoktur. Zahide Yalazan Muhterem Çulpan, Kemal Konger, Me leler konulduğundan bahisle bunların muhasarası esnasında tesadüf ediyoruz. lar ve meyva bulunurdu. Fransızların kıyamete kadar unutamıSarayın bu şikemperverliği. o devrin liha B. Tosun, Sabit Erdem, Mukadder kat'î surette men'i istenmiştir. yacakları o acı günlerde, sofrasında kö âdetince. saray mensubu büyüklerden Tınay, Naziye Tekinay, Zekiye Erman. Behice Akhun Saadet Eğitmen. Zehra pek eti bulundurabilenler, umulmadık başlayıp, milletin, derece derece diğer Tanm, Sabri Büsel, Avni Kurtça, AASKERLİK İŞLERİ bir nimete kavuşmuş bahtiyarlardan sa tabakalarma doğru, taklid iptilâsile si liye Önen, Hilmi Ençer, Mehpare Tezel. yıhyorlardı. Bugünkü Paris, o cehen rayet etmekten hâli kalmıyordu. Sofra Nazıma Cüda Sıdıka Şenyuva, Melilıa Şubeye davet nemî açlık günlerini tekrar yaşar va sında, hiçbir yerde görülmemiş, hattâ Oüç, H. Aliye Tunagiray, Rüstü Dik. Beyoğlu Yabancı Askerlik şubesin eiyette olmamakla beraber, Parisliler. sarayda bile pişmemiş, yepyeni bir ye Nuh Naci Abaoğlu. Saliha Kaflı, Fahri den: tarih boyunca misline pek nadir tesa mek bulundurmak. başlı başına bir gu Ersan. Zehra Kayra, Leman Güzcy 1 Beyoğlu ve Beşiktaş kazalan dadüf edilir sıkıntıh, mahrumiyetli gün rur ve iftihar vesilesiydi. Mutfakta, Dürrünas Harmankaya. Fitnat İdem"n. Cemile Gökçe. Medlha Gümüşoglu. hilinde oturmakta olan ve askerlik çaKral EDVARD'ın çocukları... İskence... Hapis... Cellâtm baltası.., ler geçiriyorlar. kilerde. sofrada hizmet eden uşakların Fikriye Özakıncı. Kadrlye Aktulga, ğına girmis bulunan 337 doğumlu yaSaltanat hırbile RÖZÜ kararan Kral namredleri.,, İngiltere Nur, kültür ve zevk diyarı olan Pa sayısı, bir asalet unvaru kadar ehem H. Nesibe Ergin, Pakize Tanavdı, Fuad bancılann kanun mucibince 1 ikincitarihinin en feci sahifesi... risin bu yürekler acısı halini görüp te. miyeti haiz, üze'inde durulan, dediko İbrişim, Mediha İnan, E. Meliha Abut, kânun 941 den itibaren yoklamalarına BASIL RATHBONE bununla taban tabana zıd, en debde du mevzuu teşkil eden hâdiselerdendi. Şakire Derman, Saibe Kansu, Mi'kad başlanmıştır. beli, en bereketli. en mes"ud bir devOn yedinci asırda, Pariste. hattâ des Aydın. Ziya Sezen, Ayşe Özsel, BARBARA O'NELL 2 Yoklamasını yaptıracaklar aşarini hatırlamamağa imkân var mı? Bu Fransanın diğer bazı yerlerinde. şi Avşe Günaydın, Tahir Ataoğlu. Medi ğıda istenilenleri de beraberinde getidevir, Ondördüncü Louis devridir, yani kemperver cemiyetleri tesisine bile baş ha Hatunoğlu, Nuriye Bayer, Mem recek veya göndereceklerdir. on yedinci asır. O tarihte, Paris şehri, lanmıştı. Bu cemivetler. muayyen za chıh Ö?e, Salih Zeki Karsan, R. Adviye A tkametgâh senedi. Bîidnnpli. Naciye Yıldız. Süreyya Tubugünkü halile kıyas kabul etmiyecek manlarda toplantılar yapıyorlar. yemek na, H. Ne^hi Güner, Kâmi Ilgaz, ZelıB 4 vesika fotoğrafı. derecede iptidaî. fakat gene bugünle, pisirmek ve yemek usüllerini tekemmül ıa Sevil. Necmeddin Dogu. C Bunlardan başka okurlann okul Canh bir tarih... Yüksek bir aşk... Heyecanh bir hattâ dünle kıyas edilemiyecek kadar, ettirmege çalışıyorlar, nefasette eşi emvesikası, san'atkârların san'at belgesi mevzu... Çıldırtan bir kıskanclık içinde debdebeyle yaşamlan bir belde sali bulunmaz yeni jemekler icad edimalul olanlann da rapor göndermeleri 20 liradan 25 liraya terfi vcya getirmeleri mecburidir. idi. Meselâ, on yedinci asrın Parisi, ya vorlar ve bunları afiyetle yiyorlardı. edenler zın tozdan, kışm çamurdan geçilmez. Yemek kitaplarının. sofra âdabına. ma3 Yoklamaya cumartesiden başka Talât Menek. Neriman Gökaya. Ha her gün sabahtan öğleye ve haziran soEon derece pis kokulu, kaldırımsız, da sa tertib ve tezyinine dair e^i'lerin tice Arran. Halet Avçen, A. Kerim Ev nuna kadar devam edileceğinden br racık sokaklarla dolu idi. Sokağa çık haddi hesabı yoktu. mak, mutlaka üstünü başını kirletmek. Fakat, garibdir ki. vem»ğe bu kadar :avın, Mukbil Kısakürk. Kenan Fazıl müddet zarfında mukelleflerin yokla?ozer. Mustafa Doyrangöl. Tevfik Tel malarını yaptırmalan lâzımdır. GelSinema kudretinin en büyük harikası • gürültüden patırtıdan adeta hastalanır ehemmivet veren. sofranın bir bahçe Muazrez Kavnarsov. Yusuf Güven, Ve miyenlerin askerlik kanununun 83 ünderecede rahatsız olmak, hele geceleri, kadar süslü, yemekİTİn bir çiçek ka dia Gökçül. Fıkmet Pulat, Mürsel cü madrîe^i" mucibince cezalandırıla fenersiz sokaklarda hırsızlara soyulmak dar itinah. yemek pişirenlerle yiyenle Kövmen. Zivr. Önav. Fpthiye Saravin. caklan ilân olunur. demekti. Bununla beraber, dediğimiz rin bir artist kadar zevk sahibi olma Fikirye AltuS. Sabiha Özeü. Rifat 3agibi, Paris gene nur beldesiydi. Saray sım isteyen on yedinci asır Fransız lıreı, Perihan Onçpn. Meliha Koc. H i Kartal Askerlik şubesinden: B UGU N Dura, Servet ları, umumî ve resmî binaları, muhte cemiyeti. bütün bu ihtimamlara raf mid Paksu. Muzıffer 1 Şnbemizde kayıdlı bulunan 337 şem konaklarile, dünyanın en güzel men cok büyük bir noksan bırakmıştı. >öker, Nadire Aktürk. Sabite Ainr.r. doğumlu erlerın ilk yoklaması 1 ık:n3 Sırrı Ertin. Spzai Gündüz. S ^ i h a şehri diye şöhret bulmuş. ecnebüerin, Yemek, misafir odası. intizar odası gibi ERIC V. STROHEIM ANDRE LUGUET Tamer. S*dive Türemen, Enver Ha cikânun 941 gününden itibaren başlamıştır. akın akın ziyaret ettikleri bir payitaht rastgelo yerlerde yenirdi. Ne evlerde, rsççı. Ali Neşet Ok. n n Sinemasında ' nefis bir surette yarattıkları olmuştu. ne konaklarda, yemek odası yoktu. 2 Şubemizde kayıdlı bulunan bilumum yerli ve yabancı ihtiyat erat SENENİN EN BÜYÜK FRANSIZ FİLMİ *** yiyecek meselesine hayatî bir ehemBelediye memurlarının vazi 312 331 ile 332 333 334 doğumlu ruhYarı aç, yarı tok yaşamanın, günde mlyet veren Ondördüncü Louis Fransatlı eratın yoklamaları aşağıda yazılı lik ekmeğini, o da hesabla. tedarik e sasında, bu noksan. meselâ lokanta felerine dair nizamname günlerde şufae merkezinde yapılacağı bahsiade de kendisini gösterir. Yalnız debilmek için fırınların, ehmekçi dükDahiliye Vekâleti Belediye me ilân olunur. kânlarmın önünde saatlerce bekleme ecnebüerin değil, bizzat Parislilerin bi miırlarının vazife ve mes'uliyet 17 1 941 cuma 312 yerli, yabancı paznrtesi nin acısını tadan Paris halkı, o tarihte, le, evleri haricinde yemek yiyecek bir lerine 313314 » aid ve bütün vilâyetle 20 1 Muhteşem AŞK İHTıKAS ve MACERA ŞAHESERİ çarşamba 315316 » denilebilir ki, yiyip içmenin zevkini her yer bulamamaktan şikâyet ettikleri o re şamil yeni bir nizamname vü 22 1 cuma 317318 » zevkin fevkinde tutmuş, mutfak ve bo tarihte, Paris sokakları, lokanta yüzü cude getirmektedir. Yalnız bu nizamna 24 1 pazartesi 319320 » görmezdi. Han, otel gibi geleni gideni meye, İstanbul Belediyesi memurlarına 27 1 ğaz işini bir san'at haline getirmişti. Bueün saat 1 de tenzilâtlı matine. çarş&mba 321 > çok, müşterisi yerliden ziyade yabancı aid bazı hükümler de ilâve edilecektir. 29 1 Meselâ o zaman, Pariste. her yıl üs31 1 cuma 322 » tüste 40,000 öküz, 400,000 koyun. 200.000 olan müesseselerden başka yiyecek sarojenin hazırlanmasında buluntnak ve 3 2 pazartesi 323 > dana, 25.000 domuz kesilirdi. Şurasını tan, bir de meyhaneler vardı. Karnını rab eden izahatı vermek üzere Anka5'2 çarşamba 324 > derhal ilâve edelim ki, Parisin umumî doyurmak isteyenler, ancak buralarda ave giden Belediye teftiş heyeti reisi 72 cuma 325 > I MetroGol wyn Mayer' n en bUyük süper fPml nüfusu, altı yüz bin kişiden ibaretti. sıcak yemek bulabiliyorlardı. pazartesi 326 > amih şehrimize dönmüştür. Nizamname 10/2 Buna rağmen, Paris, meselâ şekerin Devlet Şurasında tetkik edildikten son 12 2 çarşamba 327328329» Yukarıki rakamların ehemmiyetini ancuma 330 > lamak için bu nüfus nispetini gözönün lüks eşyadan madud olduğu. hâkimlere ra Büyük Miliet Meclisine arzedilecek 14 2 17 2 pazartesi 331 » | Oynayanlar : JOAN GRAVVFORD • JAMES STEVVART rüşvet diye şekerleme verildiği Ondör tir. de tutmak lâzımdır. 19 2 çarşamba 332'333'334 ruhİlâveten : Renkli Mıki ve yeni dünya havadisleri Ondördüncü Louis devrinde, Parisli düncü Louis devrinde, bolluk içinde. satlı era ler, et ihtivaclarını hallerden ve hafta debdebe ve ihtişam içinde yaşayan, AvBir motör battı da iki defa mahallelerde kurulan pa rupanın biricik payitahtıydı. İnebolu limar.ına kayıdlı 23 tonluk zarlardan temin ederlerdi. Büyükler, kaptan Ahmed Çelebinin idaresindeki asılzadeler, zenginler, saraylarının ve Zayi maaş cüzdanı Yıldırım motorü, Beykozdan Kuruçeşkonaklarmm mutfak masrafını vekilİçinde nüfus kâğıdımla maaş cüzda raeye götürmek üzere 3051 teneke gaz harc ellerine bırakmamak için bir şe nt, maaş tahsisine aid berat, bazı vergi yükleyerek hareket etmiştir. kil bulmuşlardı. Doğrudan doğruya. makbuzlan ve diğer hususî evrakım Saat 19 a doğru Kuruçeşme sahiüne En büyük mu/afferiyeti müteahhidlerle senelik mukaveleler ya bulunan cüzdanımı tramvayda kay yanaşırken birdenbire hava borusu patparlar, kilerlerine ve mutfaklarma lâ bettim. Yenilerini çıkarmak için teşeb layan motör, sür'atle batmış ve gaz tezım olan her türlü erzakı o mukavele büste bulunacağım. Kimsenin işine ya nekeleri denize dökülmüştür. de yazılı şartlar ve fiatlarla. bütün bir ramıyan bu evrakımı bulanın içindeki Motördeki mürettebat kendilerini kurpara ksndîsine aid olmak üzere insa6ene o müteahhidden alırlardı. niyet namına Cumhuriyet Gazetesin tarmak imkânını bulmuşlardır. Denize Bizzat Kral. yeme içme bahsinde, te de Salâhaddın Güngör adresine teslim dökülen tenekelerin büyük bir kısmı da F i l m i n d e . beasma ön ayak olmuştu. Ondördüncü etmesini rica ederim. vak'a mahalline gelen liman kontrol Seanslar: 12.30 3.30 6.30 ve 9 da Seanslar : 2 5 ve 8 de Louis'nin sofrası. misafirlerinin ÇokluHatice Güçbilmez rrotörü tarafından toplanmıştır. j Bugünün aç Fransası 300 Ilkmekteb muallimi zattı gördfi 938 yılında zam gören 300 ilk mekteb ııiuallımine istihkaklan tevzı edilmıştiı. Maarif müdurlüğü 940 ta terfie hak kazananların da cetvelini hazırlamıştır. Bu cetvele göre yeniden 300 mu allim birer derece terfi etmektedir. 3eledıye Hesab İşleri müdurlüğü kıdcm zamlarını vsrmek üzere lâzım gelen tahsisatı aramağa başlamıştır. Terfi eden muallimlerin isimlerini aynen yazıyoruz: Her seansta dolu olan Itıönü koşusu pazar günü yapılıyor Ş A R K sinemasında RADYO Bu günkü program J 4/1/940 cumartesi Program 18 03 Orkestra Haberler 18.40 Türkuler Müzik (PI.) 19 00 Konuşma Yemek listesi 19.30 Haberler • 1.Î.45 Fasıl heyeti Program 20.15 Rad. gazetesl Şarkılar 20,45 Şarkılar Haberler 21.15 Konuşma Şarkılar 21,30 Orkestra Müzik (PI.) 22.30 Haberler Orkestra 22.50 Konuşma • 23,30 Kapanış. Program 13.30 13.33 13.50 14.20 15.00 15,30 18,00 Vaktile yemek zevkini bir lüks ve yüksek san'at haline getirmişti NADÂN BOVARY ( Eski EKLER ) POLA NEGRI Teşekkür Ebedî gaybubetile bizleri sonsuz eleme duçar eden aziz esim ve kardeşimiz İnönü Kız lisesi müdürü Emin Gün \erin anî ölümü dolayısile cenazesina iştirak eden zevat ve talebelerile çe lenk göndermek lutfunda bulunanlara ve acımızı tahfif maksadile taziyetta bulunmak suretile bizleri teselli eden sayın Maarif Vekili ile meslek arkadaşlanna ve bütün dostlarımıza a y n a>"n teşekküre teessürümüz mâni olduğundan muhterem gazetenizin tavas • sutunu rica ederiz. Afıfe Günver. Muammer Günver, Haydar Günver *** Validemiz Bayan Cemilenin vefatındsn dolayı gerek cenaze merasimine ve perekse matemimize iştirak etmek suretile alâkalarını gösteren zevat ve arkadaşlara ve Türk Diş tabibleri cemiyeti idare heyetine kalbî teşekkürlerimizi alenen arzeyleriz. Diş tabibi Sarım Göksel, hemşireleri ve yakın akrabalan GHRALES BOYERClaudatte Golbert'in İPEK ve SARAY OLMEYEN VALSLER Döşes Petrovna L  L E sinemasında Doğum Anadolu Sigorat şirketinin gene muhasıblerirıden Mehmed Taptaçın bır oğlu dünyaya gelmiştır. Ebeveyninl tebrık eder, yavruya uzun ömür dilerız. LONDRA KALESI ıtin ESRARI Pek yakında S Ü M E R sinemasında MEVLİDİ ŞERİF Samsun tüccarlarından Kefelizade Hacı İbrahim oğlu HAKKI KEFELİnin r u huna ithaf edilmek üzere 5 kânunusani 1941 pazar günü öğle namazım müteakıb Beyazıd camü şerifinde Hafız Sadeddin Kaynak ve Hafız Fahri taraflarmdan mevlidi şerif kıraat olunacağından arzu eden ihvaru dinin teşrifleri r i * ca olunur. ' BORIS KARLOF Acı bir ölüm Birinci devre sayla\ îarından Memduh Erberk'in 15 yaşında yavrusu Perihan Erberk kısa bir hastalığı müteakıb hayata gözlerini yummuştur. Kederdide ailesine arzı taziyet eyle riz. BEYAZ ESİRE (HALİME) TÜRKCE SÖZLÜ î DADI ARANIYOR İki yaşında bir çocuk için dadı aranıyor. Fransızca, ingilizce veya alnıanca lisanlarından birini bilen tercih edilir. Gazete idarehanesine müracaat edilmesi. MELEK ANNIE DUCAUX l FIRTINA B E Y A Z Ş E HIR TİYATROSU TEPEBAŞI D R A M KISMINDA Akşam saat 20.30 da İlâve olarak: En son Foks dünya havadisleri ABDAL • * * * wm Beşiktaş SUAD PARK sinemasında I P E R İ Beyoğlu İstiklâl. caddcsi KOMEDİ KISMINDA Gündüz saat 14 te COCUK OYUNU Akşam saat 20,30 da IDEANNA 2 büyük şaheser BUGÜN S U M E R Sinemasında DURBİN'in İLK AŞKI 2 PİERRE BLANGHARD ve RENE Sf. GYR I Çocuklarınmn resmini BEYOĞLU HALK SİNEMASI Bu gün saat 11 de. aksam 20 de 1 KISKANCLIK 2 CANİ DOKTOR PAŞA HAZRETLERİ *** Bir Kış Gecesi i Foto Süreyyada I çıkartınız. 15 muhtelif poz 5 liradır. I I Albüm halinde olan bu seri, kıy I I metli birer hatıra olacaktır. I 1 Bunlan tahayyül ederken, garib bir haz duyduğumu itiraf etmekten utan mıyorum. Bütün hareketlerimizde, gururun her halde pek mühim bir rolü var ve hafif ruhlu insanlar, görünüşte kuvvet, cesaret, azim zehabı veren h a reketler yapmak sevdasma, diğer insanlardan daha k*lay kapılırlar. İstifanamemi teşkil eden yirmi satır yazıyı, gitgide daha sür'atle ve zannederım, gitgide daha enerjik bir hazla yazdım, bitirdim, Bidayette nahoş bir hareket olan bu iş, birdenbire, zevk haline gelmişti. Imzayı aıtım mıydı, tamamdı. Saatime bir göz attım: Altı buçuk. Şimdi, garsonu çağırıp hesabımızı görelim Sonra, üniformamızı, ringde son bir defa dolaştıralım ve geceyarısı trerule dönelim. Yarın sabah, istifa kâğıdını veririz, tamiri imkânsız hâdise vuku bulsurs ve yeni bir hayat başlasın. Fakat, tam o esnada beklenmedik bir şey cldu. Zarfı ceketimin cebine yerleştirirken bir hışırtı işittim, bir zorluk hissettim. «O ne?» diye düşündüm ve elirnle yokladım. Parmaklarım derhal geri çekı'di. Anlamışlardı. Hışırtıyı yapan, Editin mektubuydu, daha doğrusu dünkü iki mektubuydu. içimde bir perde yırtılır gibi oldu. Bütün o kahramanca gururumun yalan olduğunu, şimşek sür'atile idrak cttim. Kararımın sebebi. Albayın beni şiddetle tekdir etmesi değildi. Netice itibarile bu, sık sık vukua gelen bir hâdıseydi. Hakikatte, Kekesfalva'lardan, işlediğim aldatma cürmünden kaçıyordum. kaçıyordum, çünkü, istemiyerek sevilmeğe tahammül edemiyordum. Diş ağrısı, öldürücü bir hastahğa tutulmuş bir insana, can acılarmı nasıl muvakkafen unuttuıursa, ben de hakikatte bana asıl ıstırab veren, beni asıl ce .binüğe sevkeden şeyi unutmuş, yahud unutmak istemiş ve onun ysrine, ta Yazan: Stefan Ztveig iım meydanında maruz kaldığım o ehemmiyetsiz kazayı ikame eimiştim. görmek ve bu işi n içinden iekildiğimi Şimdi artık biliyordum. Bu firar, bir söylemek muvafık olur.» hakaretten mütevellid, vakur bir gidiş Saatime baktun. Yediye çeyrek vardeğil, acınacak, alçakça bir kaçıştı. dı, trenim, saat onu geçerek gidecekFakat, bir emrivâkiin tamiri güçtür. ti. Onümde kâfi derecede vakit vardx. Istifanamem yazılmış olduğu için, Esasen, kendisine fazla *bir şey söyleSadece «artık gına kendi sözümü kendim cerh etmek is yecek değildim. temiyordum. «Beklesin, sızlansm, bun geldi» diyecektim. Fakat nerede oturudan bana ne? diye düşünüyordum. yordu? Acaba oturduğu yeri söylemeCehenneme kadar yolu var! Artık faz miş miydi, yoksa ben mi unutmuştum? la can sıktılar, fazla eziyet ettiler. E Ha, sahi, salnamede adresi bulunması vet. beni seviyorsa, bundan bana ne? lâzım .Çabuk, bir telefon kabınesi buMilyonları sayesinde başka bir şey bu lalım ve arayalım! lur, bulamazsa, o da, kendi bileceği İşte, bütün Kondor'lar burada, Koniş. Ordudan ayrılıyorum, her seyi yüz dor Antoine tacir... Kondor Emmerich 'istü bırakıyorum, daha ne yapayım? doktor, 8 inci daire Floriani sokağı, nuBu ısterik kız masalı artık kabak tadı mara 97. O sahifede, ondan başka dokverdi! İster iyi olsun, ister olmasın, tor yok. O olacak. benim aklımın ereceği iş değil, bu. Ben Üzerimde ne kâğıd, ne de kurşun doktor değilim...» kaıem bulunmadığı için, yolda giderBu «doktor» kelimesi üzerine, düşün ken adresi iki üç defa, kendi kendime celerim. bir işaretle duran makine gibi. tekrarladım ve ilk rastladığım araba birdenbire durdu. Kondor'u hatırla cıya söyledim. Araba, lâstikli tekerlekmış' Derhal «bu iş, onun vazifesi» di leri üstünde sür'atle ve hafiflikle kaye düşündüm. Hastalan tedavi etmek yarken, ben plânımı hazırladım. Az ve için para alıyor. Edit, onun hastafi. enerjik konuşmak lâzımdı. Ne olursa benim değil. Kendi başladığı işe kendi olsun, kat'iyyen, hâlâ tereddüd ediyordevam etsin. Derhal gidip kendisini muşum gibi yapmamak, Kekesfalva'la Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu rın yüzünden kaçtığımı tahmin etme rasını verdim ve avlunun iğri büğrü sine meydan vermemek, istifamı, ken taşlarından yürüdüm. Ne sefil bir merdisine, bir emrivaki gibi göstermek diven, basamakları aşınmış, üstü ya dükülmüştü. mecburiyeti vardı. Bu işin aylardan zılarla dolu duvarları beri hazırlandığını, fakat Holandadaki Fazla olarak, fakir bir aş kokusu ve bu mükemmel vaziyeti, henüz bugün obdefthane kokusu etrafı bürümüştü. temin ettiğimi söylemek icab ediyordu. Sahanlıklarda çene yarıştıran, murdar Eğer buna rağmen gene sual sorarsa, penivarh kadınlar, mahmuzlarmı şa her şeyi inkâr etmek ve fazla bir şey kırdatarak, karanlıkta, bir parça müsriylememek lâzımdı! Esasen o da bana tereddid, önlerinden geçen bu süvari her şeyi söylememişti. Bu ezeli hatır zabitine, şüpheli gözlerle bakıyorlardı. gönül saymalara artık tamanıen nihaNihayet üçüncü kata geldim. Uzun yet vermeli. bir koridor. Sağda, solda, bir tane de Araba durdu. Acaba arabacı mı yan ortada kapılar vardı. Asıl evin kapısı lış gelmişti, yoksa ben mi, telâşla, yan hanğisi olduğunu anlamak için bir Uş adres vermiştim? Bu Kondor, bu kıbıit çakmağa hazırlanırken, sol kakadar kötü yerde mi oturuyordu? Hal pıdan bir hizmetçi kadın çıktı Fena Duki, yalnız Kekesfalva'lardan dünya giyinmişti, elinde boş bir maşraba varkadar para alması lâzımdı, kendini bi dı. Her halde, akşam yemeği için bira ien bir hekim de böyle bir barakada almağa gidiyordu. Doktor Kondor'un oturmazdı. Fakat, baktım; evet, burada apartımanıru sordum. Koyu bir Çek oturuyordu. Koridorda, tabelâsını gö şivesile: rüyordum. «Doktor Emmerich Kondor, Burası, dedi. Kendisi daha gelmeikinci avlu, üçüncü kat. İkiden dörde di. Meidling'e gitti, ama, neredeyse kadar hasta kabul eder» diye yazılıydı. gelir. Akşam yemeğine geleceğini maİkiden dörde kadar diyordu. Halbuki dama söylemiş. Buyurun, girin, bek saat yedi olmuştu.' Fakat, zararı yok lersiniz. tu. beni kabul ederdi. Arabacının paCevab vermeğe vakit kalmadan, ka dın beni önü sıra itti. Karanlık medhalin yegâne mobilyası olan eski bir pojtmantoyu göstererek: Soyunun, dedi. Sonra, biraz daha süslü olan salonun kapısını açtı: Burada etrafına dört. beş sandalye dizili bir masa vaıdı. Sol taraftaki duvar da, üstü kitab dolu raflarla örtülü idi. Nezaketle, bir sandalye gösterdi: Oturun, dedi. Derhal anladım. Kondor'uh müşterileri fakir insanlardı. Zengın müşterilere daha iyi muamele ediliyordu. »Tuhaf adam Acayib adam!» diye düşündüm. Doktor odasında, malum olan o sinirli intizar içindeyim ve endişeyi unut mak için, fersude mecmuaları, zoraki karıştırıyorum. Ikide bir kalkıyorum, tekrar oturuyorum, uyuklayan rakkası, köşede tık tık eden duvar saatine mütemadiyen bakıyorum. Yediyi on iki geçiyor, on dört geçiyor, on beş geçi yor, on altı geçiyor. İpnotize olmuş gibi, muayene odasuıın kapı tokmağuıa, sabit bir nazarla bakıyorum. Nihayet, yerimde duramaz oldum. İki iskemıe ısıtmıştım. Kalktım, pencereye yürüdüm. Aşağıda, avluda, topal, ihtiyar bir sdam, galiba ayak tellalı, el arabasınuı te kerleklerini yağlıyor ;aydınlık mutfak pencerelerinde n kiminde bir kadın çamaşır ütülüyor, kiminde, başka bir kadın, bir tekne içinde bir çocuğu yıkıyor. Ustumdeki katlardan birinde mi, yoksa altımda mı, kat'i olarak tayin ede mediğim bir yerde, birisi ıskala yapıyor. Tekrar saate bakıyorum. Yedi buçuk. Kondor niçin gelmiyor? Daha fazla bek« le> emiyeceğim, beklemek istemiyorum. İntizar beni sinirlendiriyor, beceıilcsizleştiriyor. Nihayet, yan taraftan, kapanan bir kapı sesi işittim. Müsterih bir nefes aldım. Derhal toparlandım. Doktorun karşısına tabiî halde çıkmak lâzımdı. Alaycı bir tavırla konuşup, sırf kendisile vedalaşmak için uğradığımı söylemek, yakında gidip Kekesfalva'ları görmesini, servisi terkedip Holandaya gitmek mecburiyetinde kaldığımı anlat f rrasmı rica etmek icab ediyordu. Yarsbbi sen bilirsin! Bu adam beni hâlâ ne bekletiyordu? Yan taraftan bir iskemle sesi geldi. Acaba o sersem hizmetçi kadın, benim geldiğimi haber vermeyi unut muş muydu?. Beklediğimi haber vermek için oda dan çıkmak üzereydim. Fakat birdenbire durdum. Çünkü, yan tarafta yüruyen kimsenin Kondor olması ihtimali yoktu. Onun ayak sesini tanıyordum. Kendisine, gara kadar refakat ettiğim geceden biliyorum. Kondor, yere kuvvetle basarak, kısa adımlarla yürür ve kunduraları gıcırdar. Fakat, kapının arkasında, yaklaşan sonra uzaklaşan bu ayak sesi, büsbütün başka türlü, mütereddid, çekingen, sürtünen bir ayak sesiydi. O sesi, niçin bu kadar dikkatle, bu kadar asabiyetle dinlediğimi bilmi yordum. Fakat. o yürüyen kimsenin de, endişe ile kulak kabarttığım anlar gibi oluyordum. (Arkası var)