16 Aralık 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

16 Aralık 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 16 Bîrhıcitânılh 1940 Yoldan Röportaj [ Böylece, o vizitası olan. on beş Tünelin üst ba| lirayı aldı. Ben de randevuma yetişşında rastgeldim. tim. Bu işten iki taraf da memnun Elleri pardesüsüfcakJı, fena mı? nün cebinde, başı bnünde, kos kös *** gidiyordu. Bir Bu otomobil işinde gene doktor. harb mültecisi ilar dile düştü. Tramvay bekliyordi. Mülteci diyindum. İki genç kadm, önlerinden ace Leh, Çekcslovak filân sanmayın. ğır ağır geçen bir hususî arabayı iVatandaslardandır. şaret ediyorlar: Harb çıkmca, yülaıdanberi yer Aaaa... Bak, gene geçiyor. leştiği Paris'ten lutfenU) memle Bu üçüncü oldu. Hep de bize kete donmüş, gclirken de pahalı bakıyor. cinsinden lüks otomobilinl beraber Doktor olacak. getirmişti. Her gün arabasile vızır Ne doktoru acaba? vızır geçer, giderdi Selâmlaşmamız Anlamadın mı? Kadın dok. la sorması bir oldur tonı. Bir nasırcı biliyor musun? *** Hayır ola: geçmîş olsnn! Hepsini bü Bir haftadır yürümekten namem ama, hususırlanm şişti. Tramvaya binemiyosi araba asharum; taksi bulamıyorum. Hep yu bmdan bazıları rüyorum. Yüriimek iyi «ey... Hattâ henüz ümidi kes. biraz gobekten de kaybettim. Fakat, miş deeiller: gel gelelim, daha bir türlü alışama Biz de tek dım. çift çalışsak. Bir adres aldı ve kalabalığa ka Haftada bir rıştı. dolaşsak. *** Günde on Gece, karanlıkta birisile göğüs kilometreden fazgögüse geldik. Fenerlerimiz yaktık la servis yapmasak. Baık, ne tesadüf, sen mi idin? Diyor ve öteve berive başvuruBu da sabik hususi arabalılardan yorlarmıs. Bir tanesi bu iste zekâ bir dosttu Gülüstük. rekoru fcırmış. Pasaportunu gör İkimize de geçmis olsun. Nere dflm: Arabamla Rumanyaya gldiyeye böyle? GarajaJ yorum; dedi. Turistik bir plâka alıp Geve vaktî garajda Işln ne? geleceğim. Ondan sonra, on beş gün Arabamı çıkaracağım. gezmeğe hakkım olacak. Bir günün Sen doktor muran? beyliği beylik Ise, buna bu zamanda Değilim. Fakat karanhkta paşalık derler. lrim kime! Şo7>e Mr tur yapıp döNe diyelim; böyle hesablara rünüyomm! failer karışır. «** **» Pratik adamlara bayılırım. GüYeni tüylenenlerdendi. Dört bin lerek anlattı: lira vermiş, gıcır gıcır, yepyeni bir Geçen aksam acele bir i*im araba almıstı. Kan koca bir gün geçıktı. Yeşilköye kadar gitmek lâzım. zebildiler. O geceyarısı arabaların. Trenle olmaz, yetişemem. Ha, di dan çıkmak istemediler. O kadar yince de taksi bulunmuyor MutlaJta sevmişler, o kadar alışmıslardı. Er gitmeliyim. Kul mkıjmazsa Hızır ye tesi gün tahdid karan çıkmaz mı? yi$mez derler. Çaresizlik içinde kıv Zavallılar, kursakları hevesle, kalbranıp dururken aklıma bir fikir leri kederle tıkalı çırpmıp dururlargeldi. Hemen telefona sarüdım. Ta ken bir dostları yetişti: nıdıklardan hususi arabası olan bir Üzülmeyin çaresi var. doktor vardı. Onu buldum: Aman çabuk söyle! Aman doktorcuğum; dedim. Arabanızı benim bebekteki Yeşilköyde bir hastam var. Şimdi a. köskün arurına çekersiniz. Canınız rabanla gidebilir miyiz? istedikçe gelir, arkadaki boş bahReddetmedi; gittik. Doktoru sa. çede bir iki defa tur yapar, heve. lona aldım. Ortada şöyle bir kay sinizi alırsınız. bolup geldim. İkinci yalanı da muBoyle, yaraya biber ekmenin bir vaffakıyetle krvırdım: ismi vardır, ama, ben söylive" i " ı n Hastayı hastaneye kaldırmış.thsan ARİF lar. Kalktıktan sonra Hususi | otomobiller POJ? Boks maçları törler arasmda yapılan müsabakalar zevkle takib edildi RADYO Kraliçenin kalbi tasvir eden büyük bir film yapıldı C Bugünkü program J 8,00 8,03 8,18 8,45 16/12/940 Program Haberler Mü2ik ( P l ) Konuşma Pazartesi 18,03 Cazband 18,40 İncesaz 19,15 Müzik 19 30 Haberler 19,45 Fasıl heyeti 20,15 Rad. Gazetesi 20,45 Müzik 21,00 İstekler 21^0 Konuşma 21.45 Orkestra 22^0 Haberler 22,45 Cazband 23,30 Kapanış Dün Maksİm salonlarmda ama Berlinde Marîa Stuart'ın feci akıbetmi • 12,30 Program 12,33 Fasıl heyeti 12,50 Haberler 13,05 Fasıl heyeti 13,20 Müzik (Pl.) Garib bir tecellidir. Bazı mem ieketlerde cereyan etmiş olan mühim tarihî vak'alar, ekseriya diğer bir memleket SEn'at kârları tarafından daha mükemmel bir şekilde sshne ye vazolunur, yahud beyaz ptrdeye nakledılir. Meselâ İngiltere Krah Sekizinci Henry'nin hayatı Amerikada İngilteredeki yapı lanlardan daha güzel bir filim haline getirilmişti. Dort, beş sene evvel Almanlar Heihge Johanna ismi altmda Franranm kahra msn bakiresi JeanMüsabakalara iştirak eden boksörler bir arada ne d'Arc'm maceHasılatı Çocuk Esirgeme kurumuna dakika, dört ravund. İki bokşör de ce ralarını Fransızlarveriimek üzere tertib edilen boks maç sur ddğuşmüyorlardı. Devre berabere dan çok daha maları dün Maksim salonunda büyük bir bıtti. Huseynin ataklarile başlayan ikin hirane bir surette çekmişlerdi. ka'abahk önünde yapılmıştır. Boks a ci devre gene berabere bitti. Son dev füme janlığımn sık sık musabaka tertib et rede bariz bir hakimiyet elde eden Hü Bu günlerde de iki memleket arasında rnesi ve heveskârlann bu spora karşı seyin sayı hesabile galib oldu. büvük bir alâka göstermeleri, esasen Bu maçtan sonra Alemdar kulübünün harb hali mevcud Zarah Leander ve VVilly Birgel Kraliçenin kalbi» fılminde halkımızın pek beğendiği bu sporu ye Yüksel ve Rauf isminde Hüseyin yaş olmasına rağmen Almanlar, İskoçya ludur. İşte bütün dünya facia muharrüden canlandırmak için güzel bir ve taki iki boksörü arasında bir dakikalık Kraliçesi Maria Stuart'ın acıklı sergürirleri gibi son filmin senaryosunu kasile teşkil etmektedir. gosteriş yapıldı. Bu karşıiaşma çok eğ zeştlerinden ilham alarak büyük bir leme alan muharrir ile kordelâyı idare kordelâ vücude getirdiler. Dün yapılan maçların bir kısmı pek lenceli oldu . eden rejisör de bunu düşünmüşler ve cazib ve heyecanh bir şekilde ccrevan Beşinci maç: Yan orta. Muhteşem Maria Stuart'ın feci akıbeti öteden cserlerini o şekilde vücude getirmişlerberi bütün cihan edebiyatçılanna cazib dir.. Maria Stuart rolünü de aslan İsbir mevzu olmuştur. Sade İngiliz facia veçli olduğu halde senelerdenberi Berlin şairleri değil, Fransız, Alman şairleri stüdyolarında büyük muvaffakiyetler ve diğer milletlerin tiyatro muharrir gösteren Zarah Leander'e ojTiatmış leri de ondan mülhem olarak manzum lardır. Zarah Leander memleketimizde ve mensur bir çok piyesler kaleme al ilk defa «Danslar devam ediyor» fîhnimışlardır. le Türk seyircilerine tanıtıhnış, kalınca Almanlar da son filmi yaparken fakat tatlı sesile, mahirane oyunile derSchiller'in ölmez eserini esas ittihaz ethai nazarı dikkate çarpmıştır. «Vatan» mislerdir. nammdaki kordelâsı daha ziyade bir Maria Stuart'ın hikâyesi az çok herpropaganda eseri olduğu için o kadar kesçe malumdur. Fransa Kralı İkinci hoşa gitmemiş, fakat «La Habanara» Francois ile evlenmiş olan bu İngiliz ile diğer füimleri görenler tarafından prense<;i bir müddet sonra zevcinin ölmesi üzerine Iskoçyaya döndüğü zaman btğenilmişti. •Kraliçenin kalbi» filmini idare eden memleketinin bir kraliçeye daima )htıyacı bulundueunu düsünerek mazide rejisör Carl Fröhlich de sade Almanyada olduğu gibi istikbalde dp tahtı mvha değil, beynelmilel sinemacıhk âleminde faza etmek i=ter. FaVat İngiltere KrqH şöhret kazanmış bir sahne vâzııdır. Ece«i Eiizabefh. kendisine rakib olacak serde Maria'nın kocası Lord Bothwell bövle bir hükümdar kadının vücudüne rolünü deruhde etmiş olan Willy Birgel Futbolcn Boduri'nin cenazesi götürülüyor etmiştir. Boks maçları başlamadan ev (Galatasaray), Panayot (Kurtuluş). İki t^hammül edemivecek bir tıvnettedir aslan Almandır. Kolonyada doğmuştur. vel, vefat eden Galatasarayh Boduri ştr dakika, dört ravund. Birinci devre Orun \r\n akla rıavret verecek enW Türk sinema meraklılan onu da muhtelif içın bir dakika sükut edılmiştir. berabere geçti. ikinci devreye Muhte Vai'la Maria St'^îrt'ı tahtından indir filimlerde görmüşlerdir. Diğer mümestin Tnıri]tnıeVo polViPfîer VP id^m ett'Hr «=iller arasında bizim tanıdığımız san'atBirinci maç: Tiiy siklet. İsmaıl (Gala şem daha üstün bir şekilde başladı. Son Muhtelif tarihlerde su bir kaç satırla kâr yoktur. Kraliçe Elizabeth'i temsil tasaray), Feridun (Galatasaray). İkişer ra\ undda Muhteşem galib ilân edildiyn v^k'anırl fpttPıfJfff n«" MIO eden Maria Koppenhofer bile ancak Aldakika, üç ravundda. Hakem: Kemal se de bilâhare nakem heyeti kararı deBütün kalblerl çıldırtan... Gönüllerde aşk yaratan H ^ ^ B ^ bin bir hevecanlı hârMse ile do manyada mahallî bir şöhrete sahibdir. Begöf. İlk devrede İsmail rakibine na ğıçtirdi ve maçı berabere ilân etti. zasan hâkim doğüştü. İkinci devrede Altıncı maç: Abdi' (Ga!atasaray), Ediki boksör de durgundu. Üçüncü dev var (Kurtuluş). İkişer dakika, dört ra23 birincikânnn re de karşıhkh sıkı vuruşlarla geçti vund. Hakem: Eşref Şefik. Bu maçın Netice berabere ilân edildi. her devresi ayrı bir zevk ve heyecan İkinci maç: Hafif siklet Cevdct (Gü içinde geçti. İki olgun boksörün çarpı?reş), Halil (Galata Gencler). İkişer da ması ringin en güzel bir maçı olaıak kika, üç ravund. Cevdet hâkim döğü berabere bitti. şüvordu. Rakibini bir defa nakavut etti. Son maç: Ağır siklet. İlyas (GalataMaç çok sıkı cereyan etti. Cevdet sayı saray), Hâmid (Galata Gencler). Birbirhesabile galib geldi. ietini kollayarak çarpışan boksörler çok Üçüncü maç: Tüy siklet. Abdi f Alem cekinerek döğüştüler. Üyas rakibine çok tuluş 24 sayı, Yıldız 24 sayı. Mürefte ilk okulunda köy dar), Hidayet (Galata Gencler). İkişer üstün olmağa başladı ve Hâmidin mene5000 metre: Artan (Beşiktaş) 17,38.8; dtkika, dört ravund. Dört devrede aynı ceıleri neticede sünger atarak mağlubi Mafidis (T.Y.Y.) 18,U; İzak (Galatamüfredat programı tatbik TÜBKÇE SÖZLÜ ARABCA ŞARKILJ üstünlüğü muhafaza eden Abdi, ittiyeti kabul ettiler. saray) 18,41. Seanslar : 2.30 dan itibaren devamlıdır. fakla galib sayıldı. ediliyor Yorgo Yorgalesko gösterişi de meUMUMÎ ARZTJ ÜZERİNE BİRKAÇ GÜN DAHA GÖSTEBİLECEKTİR. Dördüncü maç: Tüy siklet. Semih (GaBodurinin cenazesi Mürefte (Hususî) Mürefte ilk lataoarav), Hu^eyin (Besiktas"». İkişer raklı oldu. okulunda şehir mekteblerl müfre kaldırıldı Basketbol şampiyonası HAYATINIZDA GÜLMEDİĞİNİZ KADAR GÜLMEYE HAZIRLANINIZ dat programı tatbik edilmesl için Üç gün evvel vefat eden Galatasa japılan müteaddid müracaatlere İstanbul basketbol ajanlığı tarafından Çünkü Diinya Komikleri Kralı ravh Bodurinin cenaze merasimi dün rağmen, Vekâletten bu hususta bir tertib edilen şampiyonaya dün Enunönü Taksim kilisesinde pek hazin bir şekil is'ar vaki olmadığı beyanile bu sene Halkevi salonunda devam ediltniş.tir. de yapıldı. Fenerbahçe. Beşiktaş, Be de köy müfredat programı tatbik eMaçm hemen hepsi çok heyecanh ve ynğluspor, Yeni Şişli, Galatasaray ve ollmektedir. Keyfiyet halkı müte güzel olmuştur. Bugüne kadar cevirdiği en mukemmel Glmi olan tr.kım arkadaşları tarafından gönderiîen essir etmektedir. Birinci maç: 3 üncü kategori. Galata çelenklerle tabutu süslenmişti. Kiiisede saray B 24 Kurtuluş B 28. yapılan dinî merasim için pek büyük Saimbeylide deri fiatlan İkinci maç: Galatasaray A 39 Beyoğ bir kalabahk toplanmıştı. Merasimi müAdana (Hususi) Saimbeylide teakıb Galatasaray kulübü reisile, onun lutpor A 13. halen öküz derisi 12, manda derisi Üçüncü maç: 2 nci kategori. Galata eski kulüb arkadaşlanndan biri, Bodu16, damız inek derisi 8, damız mansaray 34 İstanbulspor 33. Bu son maç rinin nasıl yetiştiğini ve muhitte niçin sevildiğini anlattılar. Hemen hemen ağ da derisi 13. kasab ineği derisi 7, çok heyecanh ve çetin olmuştur. T Ü R K Ç E S Ö Z L Ü nüshası lamıyan yoktu diyebiliriz. Bu mera?im koç derisi 2, keçi derisi 1, tiftik keçi den sonra yüzlerce dostu onu mezarı derisi 2. at derisi 4, beygir derisi 3. Kır koşusu başına kadar takib ederek gözyaşları kisrak dersi 3 liradan ve koyun deİstanbul atletizm ajanhğı tarahndan arssırda ebedî yerine bıraktılar. risi 150, kuzu derisi 80. oğlak derisi tertib edilen mevsimin ilk kır koşusu Orijinal dildeki nüshası yalnız 5J, merkeb derisi de 150 kuruştan Galatasaray kulübünün teşekkürü sat'lmaktadır dün Şişlide yapıldı. Dereceler: 1 x 300 metre: 1. Kostantinidis (K. M. Galatasaray kulübü idare heyetinden: Bunlardan başka sütün kilosu 1225.8; 2. Habib (A. K.) 12,48.3; 3. TakBodurinin cenaze merasimine iştirak 10, sadeyağ 100, kuyruk 65, yerli pcy ÖNÜMÜZDEKİ ÇARŞAMBA AKŞAMI BAŞLIYOB for (K.) 12,51. eden ve çelenk gönderen ve bizi tazi nır 100. tiftik 125, keçi kılı 60 ve Kırmızı mavi takım 17 sayı, Yeni Kur ve eden kulüblerimize tesekkür ederiz. yumurtanm adedi 1 kuruştur. • 18,00 Program Resim ve fotğraf sergisi Üsküdar Halkevinden: Geçen sene olduğu gibi bu sene de 5/1/941 tarihinden itibarea 19/1/941 tarihlne kadar devanı etmek üzere Halkevimiz salonunda amatörler arasmda bir resim ve fotograf serglsl açılacaktır. Sergiye iştirak edecek amatör , lerin eserlerini, 10/12/940 tan 31/12/ 940 tarihine kadar Halkevine teslün etmeleri. Mevlid Merhum Kolsuz Ethem Paşanın r e fikası Bayan Behicenin ölüm senel devriyesine tesadüf eden 19 birincikâ" nun perşembe günü öğle namazındaa sonıa Beyoğlunda Ağa camii çerifinda her ikisinin ruhlarına ithaf edümek üzere mevlid okunacaktır. Çocuklarun ve kendilerini sevenlerin teşrifleri rica olunur. Gnnin Bolaacası 1 « 8 4 6 6 7 8 9 1 2 8 4 b • • • • • • • • • • • e 7 • • e 9 Soldan sağa: 1 Son deniz faciasınm önünde cereyan ettiği yer. 2 Bazı şeylerin içindeki su, madenin tuttuğu kir. 3 Eski harb filosu, nota. 4 Mel'un insan (iki kelime). 5 Yere inen bulut, bir hayvan. 6 Yunanistanda mukaddes bir dağ, tenezzüh vasıtalarından. 7 Muayyen zamanda verilmesi lâzım gelen p a ralar (cemi). 8 Alâmetler (cemı), dans orkestrası. 9 Işık alan. Yukarıdan asağıya: 1 soru irad eden (iki kelmleV. 2 Musevilerin ağababası, sıfat p» datı. 3 Beş hassamızdan birl, güzel san'at. 4 Komşu, bir devlet, igri. 5 Aynlış merasim!, ters çevirirseniz bir mlkrob olur. 6 Bayağı 7 Siclm, yırtıcı bir kuş. 8 Bir hastalık. bir emir. 9 Emlr dmlemiyen, arkadaş. Evvelki bolmacanın haUedilmiç sekü MAVİ TUNAl S A R K I S I Beşiktaş S U A D P A R K sinemasmda S A R A Y Sınemasında • Ü MÜNİR g 0 NS E Rt NUREDDİN SAÂDET YUVASI ARŞAK PALABIYIKYANın 3 AHBAP ÇAVÜŞLAR DİEİN 1İZİAİL T ıl 2 Ü ŞİÜ Y|E|N|B İ s 8 G A N î M|E T|B L 4 Ü R Ü S • |M A S A b N • F E v| i Z B K 6 E|Y|» Y A|K A N B; î ,V|AİR t LİBİK A Tı 8 İİŞİA RİEİTİBİŞİU ü •İAİFİBİLİEİZ 1 Z 1 1 2 8 4 6 6 7 8 » S İ R K TE ve Ş EHI R TİYATROSU Beyoğlu İstiklâl caddesi E O M E D İ KISMINDA 20,30 da suvare PAŞA H A Z E E T L E R Î *** İ P E K S A R A Y MELEK SİNEMASINDA Beyoğlu Halk sinemasî Bu gün 11 de, aksam 20 de 1 Mihracenin Gözdesi. 2 Hind Mezarı. Şatoya avdet ederken, Jonak, bir baş ca etti. Neş'emiz çok yerinde olduğunka yol intihab etmişti. Belki, bu yol bi dan böyle bir daveti reddetmemize seraz daha uzun olduğu ve gölgeli bir or beb yoktu. Edit'i, itina ile arabadan inmandan geçtiği için böyle yapmıştı. Bu direrek ve mütehayyir, hürmetkâr, fımes'ud günde, güzel tesadüfler hep bir sıldaşan insanlardan müteşekkii iki sıbirini takib ettiği için, yolda bizi son bir ra kalabalığın arasından geçerek, balo sürpriz bekliyordu. 20 kadar evlik bir salonuna, şatafatla girdik. Burası, dediğim gibi, balo için hazırkasabaya girdiğimiz zaman, yolu hernen lanmış bir samanlıktı. İçeriye, saman Yazan: Stefan Ztveig tamamen tıkayan bir çok boş araba bizi durdurdu. Yol üstünde, arabamızın geç lığın boyunca boş fıçılar dizmişler. üstlerine kalaslar uzatmışlar, oturulacak Senyorun şerefine! diye haykırdı. mesini kolaylaştıracak hiç kimse bulunyerler yapmışlardı. Sağ tarafta, beyaz Bu ses, derhal, heyecanh bir akis rnadığını hayretle gördük. Sanki yer yaörtülü, üstü bol miktarda yiyeceklerle buJdu. Sonra, bize, oğiunu ve gelınjni rılmış, civardaki bütün insanları yut ve çeşid çeşid şişelerle do'.u ve uzun takdım etti. Gelin, geniş kalça'ı, sıkılmuştu. Fakat, Jonak tecrübeli elile, koca bir masanın başında yeni evıiler otugan bir gene kızdı. Alacalı renkierle kamçısını şaklatınca işin aslı anlaşıldı. ruyordu. Aileleri efradı ve bövls yersüslü esvabı ve başındaki beyaz çiçekMeydana bir kaç kadın çıktı. Ürkek na lerdc daima hazır bulunan papas, be'er, ona, melul bir eda vermişti. Yüzü zarlarla bize baktılar ve köylülerden en lediye reisi, jandarma onbasısı gibi ileri ateş gibi kızararak, Kek^sfaiva'nm karzenğin oğluyla, civar köylerden birin gelenler, gelinle güveyin etrafını alşısında, mahçub, bir reverans yaptı, de oturan akrabadan fakir bir kızm o rrışlardı. Sol tarafta, çalgıcıîar, pala tdıt'in elini, hürmetle öptü. Edit de gün düğünleri olduğunu heber verdiler. bıyıklı, romantik tavırlı çingeneler, ke bircİFnbire müteessir olmuş ?örünüyorO esnada, tıkalı yolun ötebaçında, ba marıları. kontrbaslan, zilleriie öteki sı du. Düğün manzarası, gene kızları dalo salonuna kalbedilen bir sanıanhktan ranın üstünde oturuyorlardı. Davetli'er ima tehyic eder. çünkü, o anda, ge.inriamadın babası pürtelâş fırladı. kıpkır orteva, toprağın üstüne yerleşmişlerdi le kendileri arasında, gizli bir tesanüd mızı yüzile bize doğru koştu, hoş geldi İçeride yer bulamıyan çocukl?rın kimisi rabıtası hissederler. Edit, kıpkırmızı kerıiz. dedi. Belki Kekesfalva şatosu sahi knpıdan. kimisi, bacaklarını sallandıra s;ierek gene kızı kendine çekti, öptü. binin, düğününe şeref verTn°k üzere rak üstüne tünedikleri kalaslardan, nıe sonrs birdenbire, parmağından bir halsaltanat arabasmı bilhassa hrtırld f ıp rak ve neş'e ile, bu manzaraya bakı ka çıkararak gelinin parnıağına taktı geldiğine samimiyetle inanıyor, be'ki de. yorîardı. Fazla değeri olmıyan, aile yadigârı bir ötekı köylüler nazannda daha fdzla itiAile efradından birkaeı. en parasız halka. Gelin, bu beklenmeiik hediye bar kazanmak için. sadere bu fırsatan ları, hatırlı misafirlere mabsııs kalas karçısında şaşaladı. Kabul edıp edemiistifade etmek istiyordu. Her ne sebeble taki yerlerini bize terketHler ve bizim, jeceğini sormak ister gibi, çekingen bir olursa olsun. köylü, yerlere k?c'ar eği düğün halkı arasına, teklifsizce karıştıtavırla, kayınbabasının yüzüne baktı. lerek selâm üstüne selâm verd'kten <=on ğımız görülünce, davetliler arasmda, bir Onun, mağrur bir eda ile, kabul işareti ra, Mosyö Kekesfalva ile dostlarının. memnuniyet mırıltısı dolaştı. Kayınpeyapmasile beraber, gene kız se\incinden yol boşalmcaya kadar, «enc evlıler şe der. sevinc içinde, koca bir maşraba ağlamağa başladı. Bize doğru, veni bir refine bir bardak Mac^r şarabı imek sarab getirdi, kadehleri doldurdu ve minnettarlık akını oldu. Bu safdil insureüle kendisine şeref vermeleuni ri kendı kadehini kaldırarak; sanlar, dört taraftan, bize doğıj geli Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu yorlardı. Minnettarlıklarını göstermek ad?m, bir elektrik cereyanına tutulmuş için. birşeyler yapmak istedikleri, bakış gibi, arkadaşlarına doğru seğirtti ve çallarından anlaşılıyordu. Fakat hiç birisi gıcılar, ancak Macarlara ve çingenelere «bu kadar kibar insanlara» bir kelime vergi bir h«raretle. derhal çalmağa başsöylemek cesaretini gösteremiyordu. ladılar. İlk zil sesinin kavrayıcı tesiri Damadın anası, ihtiyar bir köylü kadın, ortada, sıkılganlıktan eser bırakmamıştı. oğlunun nail olduğu bu şereften şaş Çiftler hemen ortaya atıldı, dans. daha kına dönmüş, gözleri sırsıklam. sevinc çılgın, daha coşkun, tekrar başladı. Deden ayakları dolaşarak oraya oraya ko likanhlar ve kızlar, hepsi, hakîkî Maşuyor; damad, ne yapacağını bilemiyor. carlann nasıl dans etmesini bildiklerini bir karısına, bir anasına, bir, ayağında bize göstermek isteyorlardı. Bir dakılıa k4 parlak, kaba çizmelere bakıyordu. için, salonun hürmetkâr sı'ikuneti yeriO esnada, Kekesfalva, t a sıkılganhğı ne, fırıl fu"il dönen, zıplavan. tepinen gjdermek için en münasib hareketi yap vücudlerden müteşekkii coşkun bir girtı. Kaympederin, damadın, hatırlı mi?a dibat kaim olmuştu. firlerin ellerini samimiyetle suctı ve bi Edit'in parlak gözleri bu hengâmeyi zim yüzümüzden eğlentiyi kesmeme'e takib ediyordu. Birdenbire, kolumun ürini rica etti. 7ericde, onun elinin temasını hissettim. Delikanhlar dansa devam etsin'er, Baı:a. dedi. Bize hiç aldınş etmedcn eğlence Dans etsenıze! lerine devam ederlerse bizim için bunDiyordu. Bereket versin. gelin, 0 girdan büyük zevk olmaz. dibada sürüklenmemişti. IIjJî şaşkınAynı zamanda, kemanım kolt'iğunun lığmı giderememiş, parmağındaki halaltma alıp, sıranın önünde, kaskatı bir kaya bakıyordu. Önünde eğildiğım zareverans vaziyetinde bekleyen başke man önce ,nail olduğu bu şereften domancıya bir işaret yapü, çalmağa baş lays kızardı. sonra, muti. beni t^kıb etti. lsması için bir banknot fırlattı. Para Bizden cesaret alan damad, babasmın haylı fazla olsa gerek ki, zeytini benizli şidâetli ısran üzerine, İlona'yı dansa Edit'in yüzünü kaplayan solgunluğu davet etti. Şimdi, zil çalan mızıkaeı, zilii' delicesine öttürüyor,, ba=kemancı. görünce, Kekesfalva'ya: yayını, ifrit gibi çekiyordu. Bu kasa Artık gidelim. bada, hiç bir zaman, bu kadar taşkm Dedim. Piszta'yı aradım, buldum. O. ve dans edilmemistir zannedeıim. Ilona, gene kızı koltuklarından tutup Fskat, o gün, bize, bir başka sür arabaya bindirdiler, musiki susmuştu. priz daha vardı. Bu gibi eğlenti'erde Bu saf insanlardan hiç birisi, bizi kenhiç eksik olmıyan ihtivar çingsae karı dince selâmetlemek zevkinden mahrura larından bir tanesi, geline vep'len hedikalmak istemiyordu. Çalgıcüar arabamıvenin cazibesile, tahta sıraya doeru : ! c ı zın etrafını kuşattılar, çabucak, son bir lerriş, Edit'in falma bakmak isteyordu dans havası çalmağa başladıiar. Bütüa Edit'in sıkıldığı besbelliydi. Falna bakkasaba halkı, cYaşa! Yaşa! Yaşa!. diye tırmayı pek arzu etmekle beraber, bu kadar kalabalığın ortasınrfa, bu işe cehaykırıyor. ihtiyar Jonak, bu kadar güsaret edemivordu. Falcınm söyleyeceği rültüye alışık olmıyan hayvaniarınl esrarengiz sözleri hiç kimsenin işitme bin müşkülâtla zaptediyordu. mesi için. Kekesfalva'vı ve ba^kalarını. Arabada tam benim karşıma oturan sıramn basmdan uzaklastırarak, gpnc Edit'i bir parça merak ediyordum. Bükızın imdadına yetiştim. İhtivar kadı tün vücudü titriyordu. Kaiasında bir nın, boğuk sesile acele acele mırıldan fikri sabit var gibiydi. Birdenbire, hıçdığı seyler, Edit'i. garib bir tarzda he kırarak ağlamağa başladı. Fakat, bunvecanlandırıvor gibivdi. Gitgida daha lar, sevinc hıçkırıklarıydı. Hem ağhyor, fazla eğilerek dikkatle ku'ak veriyor, hem gülüyordu. Hiç şüphe yok, ıhtiyar kendisinden baska işiten olup olmadıçingene karısı, ona yakında iyi olacağığını anlamak için, arasıra etrafına banı müjdelemiş, hatta belki başka kehakmıvordu. Sonra, babasına işaret etti Kekesfalva ilerledi. Edit. onun kulaSı netlerde de bulunmuştu. Biz kendisini teskine çalıştıkça, o sina birşeyler fısıldadı. Bunun üzerine. Ktkesfalva, mutad inkivadi'=, elini ce nirleniyor: bine sokru, çingene kansına bir ikj Bırakın beni! BıraVın beni! banknot uzattı. Bu para. ihtivar kadın Diyordu. Bu teessürden. meçhul ve için muazzam bir meblâğdı. Onu ahn garib bir zevk duyar gibi görünüyordu. ca, yere kapandı, Edit'in eteğini öptü Bırakm beni, diyordu; bunun doğve anlaşılmaz bir takım sözler, belki de ru olmadığmı, şarlatanlık+an iharet olefsunlu dualar okuyarak, gene kızm duğunu biliyorum. Fakat, bırakm, ankötürüm dizlerini okşadı. Sonra, bir latavım. İnsan, hayatmda, bir tek desıçravışta avağa kalktı ve parasını geri fa olsun, bile bile aldanamaz mı? alnıalanndaa korkarcasına, çıkıp gitü. [Arkaa var]

Bu sayıdan diğer sayfalar: