12 Aralık 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

12 Aralık 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Birincîkânun 1940 CUMHURİYET O IV (uuasİtcMtal Tedafüî bir nutuk er Hitlerin son nutku, İngiltere ve Amerika matbuatmın telâkkisine gore, her \akitki gibi tecavüzî değil, fakat tedafüî u.ahijettedir. Çünkü Her Hitler, bu nutkunda Almanyanın İngiltereji istila etmesınden bahsetmemekle kalmamış, bımdan başka İngilterenin bujuk bir taartuz için hazırlamakta olduğu oıdusvnun Avntpa kıfasında yapacağı bir ilırac karcketine mukavemet edeceğini ve Alınanyanın katiyyen teslim olnujacağuu goj lemiştir. Ingiltere Basvekili Mister Çörçil de geçenlerde srijlediği bir nutkunda ingilterenin ordusunu taarruza geçmek üzere hazırlamakta olduğundan ve bu yoldaki hazırlıkların istikbal namına en büyuk fimidler verecek seviyeye vardığuıdan bahsetmişti. Ingütere, Alman ordulannın halihazırda i.şgal etmekte olduğu jerlerdc, günden güne şiddetini arlıran bir husuınet küüesi arasında yaşadığmı ve bütun bu husumet kütlelerinin bir gün japüacak olan bu>uk bir lngiliz taarmzunu beklediğini, kurtuluş amnın hnlulıi uzerine bugün için boynunu büken milletJerin birdenbire ayaklanacağını çck yakindan biliyor. Almanyarun işgali altında jaşayan nıilletleriıı uğradığı sijasî esaret kadar iktısadî sefalet de ayni neticeyi hamlanıakta ve böylece İngilterenin garbda japacağı büyük taarruz Avrupaııın bütün istikbali bakımmdan en büyük ehemmiyetl kazanmaktadır. H Sehir ve kasabalardan uzakjandarmakarakolları Karakol komutanlarile ailelerinin ikametini temin edecek binalar hakkmdaki kanun lâyihası Mecliste kabul edildi Ankara 11 (Telefonla) Meclis bu gün saat 15 te Refet Canıtezin (Bursa) başkanhğmda toplandı. Ispençiyarî ve übbî müstahzarlar hakkınd&ki kanunun bazı maddelerini dcâiştıren lâyiha muzakere edilirken, bu lâvihsnın Butçe encümenine de sevkedilmi* olması noktası üzerinde münakaşalar oldu. Neticede Bütce encumeninin teklif ettiği şekil nıüzakere ve kabul edüdi. Şehir ve kasabalardan uxak yerlerde inşa edılen jandarma karakol binalanna kaiâkol komutanile ailesinin jkameti için muayyen tiplerde ilâveler yaptırılması hususunda Dahiliye Vekilina salâhıyet veren kanunun müzakeresinde ilk söz alan Ali Rıza Esenle müteakıb diğer hatibler bu isin birinci derece bir mesele olarak tetkikd temennisinde buiundular. Bütçe encümeni namına izahat veıen Hiısnü Kitabcı bu temennHpr: cok ve A B E CEMIYET Bundan. hirkaç ^ . gun evvel olumu f nun onuncu senei devriyesi munaaeıetile Urüversitede hatırası anııan Turk mutefekkııi Mehmed Izzetın adını, memiekeımızde talebelermden başka pek az insan tanır. Zıra eski Darultununun gene ahlâk muderrısı, kendısıne pek yakışan haşm ve mustehzi mızacı ıle daıma biraz yalnız kalnıağa mahkum edümış oian insanlardandı. Bu itıbarla bugün ondan burada bahsetmekliğımiz, insanlarm eoğuna ıuyuk şohretlerden bahseımenm erdiği zevkı bize vermeyeee*. Mehmed Izzetten âdeta sır saklayamıyanların, herkesin bilmediği bir şeyi ifşa etmek hususunda duydukları dayanılmaz bir ılca ile bahsedeceğız. Maamafıh yanlış anlaşnmasın. Bir sır ıfşa edeceğımizı soyledıfc. Halbuki haddı zatında Mehmed Izzetın şahsıyeünde bir sır mevcut değıldi. Onun hayat karşısındakı tavrı ne kadar sarılıse, hai'ekeüeri de o kadar kat'idi. Mariz, karışık anlaşılması guç bir ruhu yoktu, gündelik basitliğı içinde devam eden hayatmda ise, başından fevkalâde hâdıselerın geçtığı ışıtilmemişti. Fakat asıl bu sebebden dolayı Mehmed İzzetin şahsında izah olunamıyan muammaya benzer bir sır kalır. İhtimalki çocuklar gibi, her buyuk jlanm kendisini gurultulü bir şekilie belli etmesini bekledigimıaden oacak. Mehmed İzzetin sessız şahsiyetile talebesl üaerinde yapmış oluğu buyuk tesir daima bızde bira» layret uyandıracak ve hiçbir ipham iıiemeyea sarih şahsiyetine istemeen bir muammarun mahiyetmi vernekten kendimızi alakoyamıyacağıa. MESELELERI Kuyrok! Aziz arkadaşımız (Vâ Nu) ya uharrirler, arasıra kendi so>lemek istemedikleri yahud başkasımn ağzuıdaa soytenmesinde ayrı bir fiyaka tasavvur eıukleri sözleri kari mektubu şekliado uydunıp neçrederier. Bu çoğumuzııa nuracaat ettiğkniz alelâde bir usuldür. Bunu bugün itiraf edişim, şimdi asağıda okuyacağmu orijuıal mektubun, uvdurma hir şey olroadığına sizi ikna. i^indir. lnpımı bunu ben yaznaadım. Vefalı fakat nazb bir okuyucum >azdı. Hani Nasreddin Hocanın oğluna paUıcam goaterçıişler: Gosü açılmamış sığırcık yavrusu! demiş. Hoca ds: Vallahi ben söyletnedioa. Kendi buldu, diye hazıruna teminat vermiş. Bunu da vallahi ben yazmadıtn. Kendisi yaanuş ve isin tehlikeli tarafı altjna da benim imzamı hakh olarak atınıs. Çtinkü yaz«yı okuyunca be«i taklidde ne derece muvaffak otduğunu göreceksiniz. Bazan seneler süren uzun fasılalarla bana mektub göaderen bu okuyucunıun imj»sından ve daima takdirkân olduğtım nüktedanlığindan başka tanıdıSım bir tarafı yokrur ki siıe takdim edeyim. Beyoğlu postanesinden postalonmış olarak aldığım bu mektub fransızcadır. Tiirkçesi kadar iyi yazdığı bu diMe raekttıb göndermesini fransızeadaki 4asar^ııfuna püvenmesine atfetiD«.'Vİ, bazt keHme oyunları hevesine «•üsmiis olmM vehmime kapılmaya tereih ediyortım. İst mektub. (Yani benim a£7rmdan yaahnıs makalem): K V Y B U K cüık ve estetisizm tehlikesi goruyordu. Freuü ve Marx gibi mutefekkırlerin nazariyeleri ise onun nazarında insanın ve insanlığın «haysiyeti> içm bir tehlıke teşkil etmekte idi. insan aslâ Mehmed Izzete gore, naturalist teorüerın zannettıği gibi basit bir insiyak mahluku değıldi. Böyle olmuş olsaydı insanla hayvan arasında hiçbir farkın mevcut olmaması icab ederdi. Halbuki hayvan insiyaklarının esiri olduğu halde, insan icabında insiyaklarına hikım olabüiyor ve hayatını kendi mes'uliyeti altında kullanabüiyordu. Kaçtığı zaman bile hayati tasdik etmek mecburiyetinde bulunan hayvanın aksine, insan muayven fikırlerin uğrunda hayati inkâr edebılıyor ve bu inkârla ona istediği şekli vermek inı'iânını kazanıyordu. Bu bakımdan insan. hayata ve realıteye muayyen fikirlerin uğrunda hâkim olan bir ahlâkî varlı^m mahiyetini almakta, mes'uliyet hissl ve irade de onun en esaslı vasıflarmı teşkil etmekte idi. Işte Mehmed İzzete gore insan esas mahiyetile bu kadar yüksek ve bu kadar ahlâki olan bir varhğı temsil eder. *** Mehmed Izzet hakkmda Yazan: Doçent Mazhar Şevket İbşir Her Hitler de bunun bir gün vuku buIacağını bildiği için ilk defa olar<«k, Ingiltcreyi istilâ teşebbüsünden bah^etmemek mukabilinde ingilterenin Avrupayı kurtarmak için hazırladığı buyuk taarnızdan bahsetmiştir. Her Hitler'in nutkundaki en esaslı noktalardan biri de dünya servetinı paylaşmak bususnndaki haksızhkiardan bahsedenidir. İngilizler şu kadar milyonluk bir millet teşkil ettikleri haldc dıinyanın dörtte biri eUerinde imiş dc, asağı yukarı onlann iki misli olan Alnıanlar bir avuc toprak icinde yasanıaktaymışlar ve bu haksızlığı bertaraf ctnıck lâzun gelijormuş. Fakat bu haksızlığı bertaraf ctmenin İki çaresi vardır: Biri sulhan anla^arak iptidaî maddelerin daha âdil bir laızda taksimini temin etmek, diğeri bu servete sahib olan tarafı ortadan kaldırarak onun jcrine geçmektir. İkinci hattı lıareket takib olunduğuna göre mukabil tarafın da muka\emet gostermesini ve kendini jok ctmek istiyenleri yok etmeğe uğraşcjasmı tabiî gürmck icab eder. Demek ki bugün şahid olduğumuz yanıan mücadelenin sebebi iptidai madde servetinin âdilâne bir tarzda taksira olunmaması değildir. Bir tarafı ortadan kaldırmak pahasına onun servetine sahib olmak hırsıdır. Bu dava ancak harben hallolunacağına gore bangi tarafın gucü Üstün gclirse davayı da o kazanır. Bugünkü vaziyet bu merkezdeuir. Ve bu yüzden harb devam etmekte \e Uer Hitler'in dediği gibi, sonuna kadar de\am edecektir. Fakat sonunda kim muzaffer olacak? İki tarafın kutubları bu suale ayn ayn cevablar veriyor. Her Hitler'e gore zafer Almanyanmdır. Fakat Çörçil'e göre zafer İnşilterenindir. Her Hitler, İngilterenin sonsuz kaynaklarına ve servetine işaret ettığinc gore onun bu harbi kaybedeceğini, yahud kaybetmeğe razı olacağını tahmın etmek çok güçtür. Hele Amerika kajiıaklarının İngiliz kavnaklarını iki kat zenginlestirdişme bakılırsa İngiliz liderinin nukmunü tlaha mülâyim ve daha makul gorrnemeğe sebeb kalmaz. Her Hitler'in bu son nutkunu tedafüî ır.ahiyette saymanın janlış olmad'ğı ga>et aşikârdır. İşgal altmdaki Âlmanya kendi Avrupada açlık ne emin değil !„ îngiltere, Almanlara Hitlerin nutku, Ameriyarayacağı için, erzak kan matbuatında bu tefsirlere yol açtı gönderilmesine muhalif Vaşington 11 (a.a.) İngiliz elçisi Lord Lothian, Birleşik Amerikanm uraumî teşküâtı tarafından tasvıb pdilmekte olan ve Almanyanm işgali altında bulunan memleketlere gıda madceleri gönderilmesine matuf bulunan taleblerin, İn%ıliz hükumeti taıafından r^t'.dedildiğini beyan eylemiş ve demiçtır ki: < İnşiliz hükumeti ablukanın arasından yiyecek maddelerinin geçirilmesine müsaade edemiyeceğini beyan elmiştir. Böyle bir hareket Alm?nyanm harb gayretlerine maddî bir yardım tc^kil edeceği cihetle, bu miHet.'erı.ı Alman boyunduruğundan kurtulpcakları günü gtciktirmiş olacakt.r. fcgal aîtmda bulunan memleketlerde her kanei bir gıda noksanhğı Almanlara racdir. Maamıfih Büvük Britanya hükumeti, Alman i^calinde bulunan arazi ile işsal altında olmıvan Fransava, kendince kabul edilmiş olan teseklcüHer vasıtasile tıbbî malzemenin abkıkadan fCecirilmesini kolaylaştırmağa amade Emir Abdullah General oldu tipıni temsu eder. Dostları ve talebeleri onu müstehzi olarak, lardı. Bu fikir kısmen dogrudur. Zıra hakiki istihza, karıkatur gibi, daima estetik bir mahıyet alır. Bu itibarla zararsızdır. Halbukı Mehlinde bulmakla beraber, encümeniıı bütmed izzette ıstihza daıma bir ahlâçe imkânlannı gözeterek bueün kabili kî reaksiyonun haş.in karakterini kuful olacaklar içm hüküm koymavı taşır ve bir ahlâk tenkidinde vanmvafık bulduğunu söyledi. sıta olarak kullanılırdı. Mehmed İzBaîvekilimiz Dr. Refitc Savdam da zet biliyordu ki, insanlar kendilerini söz aldı, kursuye gelerek bu mevzu üzebeyendıkleri içm, hata işlemeden rinde ezcümle $u beyanatU bulundu: ziyade gülünç olmadan korkarlar « Arkadaşlar, uzak vilâyetlerde, bılve istihza tenkitlenn en şiddeüısihassa hududlarda bulunan memurlarıdir. mi'm ve subaylarımızın aileîeri, çocukMehmed Izzet ahlâkçüığına rağları, mektebleri ve evteri i?i üzerinde men formallst değildi. Fakat it.raf hükumet bundan evvel de imaü fikir etedelim kı, bılhassa Kant ti, duşundü, hatta bütçeye bu mevzu tesiri altında, boyle bir tehlıkeye için bes milyon lira kovmak irtedi. maruz buıunduğu zamanlar olmuşG«çen sene şarkta seyahat eden Millî tur. Onu tehhkeden miliıyet ıdeaü Şefimiz avdetlerinde bize verdiği notkurtarmıştır. Fılvaki Mehm?d izzelarda bilhassa bu meseleyi isaret ettitin lormalist bir karakter almağa ler. Vaziyeti hazıra dolavısile bu D?jnutemayü dlan ahlâk telâfcStsı, ra\n kovamadık. Kusurumuz bundan ancak milliyet idealınin sıcak neibarettir.» fesile ısındıktan sonra hayat ve Basvekilimizin izahatindan sonra. madmuhteva kazanabılmiştir. Burada delere geçildi, lâviha kabul ediîdi. M' cbu munasebetie Mehmed Izaet haklis cuma günü toplanacaktır. s kında çok eskldenberi edinılen bir yanlış, kanaati tashlh etmeliyiz. 44 Mehmed Izzetten her ne vakit bahsolunsa kendisinin septik bir mutefekkir oldufu söylenir ve bu fikrin tekld edilmesl maksadile de, «Milliyet Nazariyeleri ve Mülî Hayat» adU eserıne işaret olunıır. Bu fikir yanlıştır. Mehmed İzzet inanan bir milliyetci idl ve onun şüphesi rr.illıyet ideallne değil, milliyet nazariyelerine karşı idl.Nitekim bu hususta herhangi bir tereddüde meydan Nevyork 11 (a.a.) Washington Termemek maksadile <millıyet aaPüst gazetesi ba§makalesinde şunları Mehmed İzzet feLsefe tarıhi ders zariyeleri» nin başına, Fausfun bierınde eski Yunan felseftsinde kaiı rinci cildlnden ahnan şu beyit konyaımaktadır: «Hitlerin söylemiş olduğu nutkun en :irkın ve müstehzi bir sihirbaa mas muştur: bariz vasfı belif bir sukutla geçtıği :esı altında gorunen, kâh bir iiâh «Aziz dost her nazariye solgun e kahraman şeklıne glren S o i r a t l n ve soğuktur. roktalardır. Hitler bu nutkunda son zamanlarda arıp şahsiyetı üzerinde durmaktan Hayatın altın a^acı İse usareli o Mussolini tarafından Almanya için ya • k hoslanırdı. Zıra hayatını alçu ve feyyasdır>. pılan sitayişkâr telmihlere cevab ver e kiyasetle, daıma aklın hâkımıyeü Artık buna rağmen Mehmed İzlUnda yaşayan ve tamamlayan Vu mek fırsatını kullanmamıştır. lan fıiozofu, Mehmed Izaete gore bir zetin milliyetclliğinden şüphe etmeMolotofun Berlini ziyaretinden sonhlâk idealıni yainız eserlerüe de ğe kalkışmak öyle zannediyoruz ki ra Sovyetler Birliği her ne kadar yeni ıl, ^ahsiyetıle de temsıl etmek kud onu anlamayı istememek olur. nbamın müstakbel ve muhtemel bir retıni gosteren pek ender mutefek#** ortağı olarak selâmlanmışsa da Hitler tiplerınden bırını teşkü edıyorMehmed İzzet bu hususiyetlerile pene bu nutkunda Sovyetler Birliği u. Sokxa.t,'Laa bu suretle baiıse hayat karşısmda sarih bir tavır alhakkmda da bir şey söylememiştir. erken Mehmed Izzetm goeleıi par maya bir türlu cesaret edemeyen ve «Hitlerin yeni çaldığı hava,> başlığı ar, tok sesindeki heyecanı bir türlü mes'uliyetten kaçan serazad münevnltmda NewYork Times gazetesinde bu yer tipinden tamamile ayrılır. Bir Hiçbır şey çıkan bir makalede Hitlerin kendisini hayranlık kadar Mehmed İzzetin vakitler memleketlmizde pek taamAvrupaya hâkim kılacak bir «sulhi> ha ahsıyeürü tanıtamaz. Zira onun müm eden «ilim, ılim Içindir» tezi vsını son zamanlarda sık sık tekrar endısı de pek hayran olduğu bu bu sebebden dolayı Mehmed İzzete lamakta olduğu işaret edilmektedir. adır moralist mutefekkirlerden bi göre olsa olsa ilim adamınm bir Garete diyor ki: ını teşkil edıyordu. Moralist tabiri megalomanisini lfade edebillrdi. Pe«Reddiye makamındaki bu belâjjatin ıkserıya menü manada, ahlâk vaızı şinde hayati kuvvetleri sürükleyetesiri Hitlerden sonra soz söylıyen ılarak kullanıldığı için, derhal ilâ meyen mücerred flkirlerse, onun nae edelim: Mehmed Izzet ahlâk va zarmda dünya tarihinde maskara Gcebbeles'in tehdidlerile değişme mektedir. Bu nutuk Alman işçıleri ve zı değıldi. Hayatına şekil ve ahlâ olmafa mahkumdurlar. Pakat Mehbir mana veren hakiki bir mora med İzzetin bu anti entelektualist dünya tarafırdan, Hitler Almanyasınm gözüktüğü kadar ne kuvvetli, ne de Istti. Bu suretle Mehmed Izzet, tavrı onu baa mütefekkirler gibi kendine emin bulunmadığını telkin e osyal hâdiselere karşı son derece muglâk bir entuisyonculuta yahud den bir nutuk suretinde telâkki edile lassas, ahlâkî aksülâmellerirıde son da basit bir insiyakcılığa sürüklemelerece sedid, insanlarla münasebeMehmed İzzet Bergson'la cektir.» ınde musamahasız, kendisine karşı tam manasile anlaşamamışıı. Bergse âdeta insafsız olan bir îcarakter son metafiziğinde bir nevi edeblyat Mehmed İzzet bundan on ug sene evvel hastalandıgı zaman. kendisine akıbeti meçhul değildv. Bu sebebden dolayı tedris hayatından ayrılarak tedavi edUmek üaere Avrupa'ya gittl. Maamaîih Berlin'de ayni samanda talebe mufettışi olarak çalıştJğı icm. bu muddet zarfında da pek sevdiği talebeierinden aynlmamıstır. 1927 ile 30 senelerı arasmda Almanya'ya giden talebelerimizın tahsil plânlarmı ve ilnu istjkametlerini butun teferruatale o taym etmiş ve hastalığı dolayısile bir iki haftalık baaı inkıtalardan sarfı naaar ediiırse işinin basından ayrüdığı gorülmemişti. Ancak rahatsızlığı pek ağırlaştığ! zaman hastahaneye kaldırılmasına razı olmuştur. Maamafıh kendisini îiyarete gittiğim zaman orada da Mehmed İzzeti talebe işlerile meşgul buldum. Sevimli ve müstehzi yuzunde kendine hâkim olmasını bilen insanlarm karşısındakiie teselli veren sakin ifadesi okunuyordu ve ölümün fevkalâdeliğinden hicbir eser yoktu. Her halde tamamile sağlam insanlar gibi gündelik hayata müteallik meselelerden bahsetmesi. o zamanlar bende hayret uyandırmıştı. Sonradan, «sndisini ziyaret ettiglm günün akşamı vefat ettigini lşitttnı. J " ««**.•• \ 1941 yazına kadar «Ingilizler dayanacak ve Amerika da o zaman harbe girecek» Nevyork 11 (a a.) Tayyareciler kulubünde bir nutuk söylıyen Yüzbaşı Eddie Rickenbacker, cesur İnglllzler, totallter memîeketîerm muazzam taarruzlarına 1941 yazına kadar mukavemet edebileceklerdir, demıs ve ilâve etmistir: « Samimî kanaatime gore de o zaman Birleşik Amerika totaLter memleketlere harb ılân edecektir» Yakmşarkta İngiliz taarruzu Mısır Libja hududunda ^y İngiliz taarruzu, İngiltere hesabma jeni mühim muvaffakiyetler kaydederek de\am ediyor. Mısınn garb çolu, gerçi tarihte müteaddid mühim muharfbelere şahid olmuştur, fakat simdiye kadar tayyareli, tanklı ve modern vasıtaların hepsile yapılan bir harbi gormemı >ti. Bu giüıse çöl, hakikaten mahşeri bir maluyet almıştır. Tajyare gürültulerme top tarrakaları karışıyor ve kum yigmlaıını altüst eden tank savletleri çol arimalarının dehşetini unutturacak bir mahiyet alıjor. Çolun eşini görmediği bu muharcbe neticesinde artık IVLsırın di'"it, fakat Trabhısgarbın \e İtalvanın mukadderatını tajnn edecek, İtalva Trablusgarba belki de ebediyjen veda edecek, b<>lki de burada senelerdenberi yi'rulanndan uıak kalan Sünusiler jeni bir ı>mstakii devlet kııracaklardu. İtalyanm Libvaya talrsivp kıfalan gimdermeğe ve talrviye kıt'alarım tasıvatak olan gemileri donanınasınm himayesine tcvdie mecbur «Iması, be'ki de ^eni ve mühim hir deniz har1»"uıı vukuvına. belki bu denir hadıi de lfatvsnın veniden ezici darbelere uğramasına sebeb olur. Ak<?i takdirde. gFcenlerHp bir Mısır w»7etesinin dediei tahakki'k edecrktir Afısır gazetesi. Lihvadaki îtalvsn kuvvptleri ya itrba edileeek, yahud teslim olacaktır. den>i=ti. ömer Rıza Vali Muavinimiz Hüdai Karataban Kars Valisi oldu Emir Abdullah, Filistin askerî üniformasile Kudüs 11 (a.a.) Filisündeki İngilia hpva kuvvetleri kumandan vekili Ürdün Emiri Abdullaha bir telgraf çekerek, ger.eralliğe nasbedilmiş olmasından dolayı İngiliz hava kuvvetlerinin tebriklerini ve iyi temennilerini bildirmiştir. Bursa (Hususî) Bu güne kadar yalnız Bursa merkezinde, kahraman askerlerimize vcrilmek üzere Kızı'aya getirilen yünlü eşya miktarı 6040 a Londra 11 (a.a.) Tebliğ: Dün gece düsmanm hava faaliyeti pek ba'iğ olmuştur. Kazalar bu yekundan z olmuştur. Ne hasar, ne de insanca za haricdir. Ayrıca, Halkevlerine gelecek memurlara verilmek üzere daha bin iat vardır. lerce eşya hazırlamıştır. Bunlar da top Sonradan gelen raporlara nazarin dün l.uıacaktır. öğ'eden sonra Essex sahiünde bir mevkie de bombalar atılmışür. Bir çok evler Tohumluk ihtiyacı ıkılmış ve bazı insanlar ölmüştür Bursa (Hususî) Devletin yurd iLondra 11 (a.a.) Londra tnıntaka çmde fazla istihsal politikası takib etında 36 saattenberi hiçbir hava akını mekle ne kadar faydah ve isabetli bir apılmamıştır. Dığer taraftan İngiltere karar vermiş olduğu son bir yıllık dünnin sair bölgeierinde de pek az faalıyet ya manzarası içinde Türkiyenin mazkaydedilmiştır. Sahiller üzerinde yapıl har olduğu refahtan kolayca anlaşılıı. mış olan nadir akınlar ise münfenden u Halk, fazla istihsal faydasını bizzat ?ormü? ve ona inanmıştır. Bunun için büan tayyareler tarafmdan yapı'mıştır. tun müstahsillerinıiz geçen seneden daLondra 11 (a.a.) Tebliğ: Dun gece fena hava şartları bombar ha fazla tohum ekmek istemişlerd'r. Fakat tohum bulamadıklarmdan, hatta dıman harekâtını işkâl etmiştir. yıyecekleri buğdaylarını ekmek mecIngiloz bombardıman tayyareleri garbi buriyetinde kalmışlardır. Tohumhığa Almanya ile düşman işgali altında bu olan bu ihtiyac her yerde göte çarp lunan arazide bazı hedeflere hücum et msktadır. Devletin ve bilhassa Ziraat ırişlerdir. Hücuma maruz kalan heiei Vekâletinin bu ihtiyacı takdir ederek ler arasında demiryolları iltisak nokta müstahsil halkm tohumluk sıkmtısını lan, bir elek'trik santralı, tayyare mey gidermek yolunda âcil tedbirler almaFi <la rica olunmaktadır. manları ve nehir dokları vardır. İngiltereye hava taarruzu azaldı Burtalıların hediyesi vBenlm bir dodttım vardır. İyi çocuktur, hoş çocuktur. Bir kusuru var: Daima meşgul olduğum zamanda zijareüme gelir. Bunu kasden yaptığını zanuetmcm. Fakat fena bir tesadüfie bu hep böjle olur. Dun gene kaşlarını çatmış, tasalı ve deıdli bir adam tavrile odama giıui. Merhaba! dedim, hoş geldin. Ne giızel sürpriz! Soziin&u MiiaroftP^azUktftr %elerek maiı* ıeuı bir şey soyler gibi kulağuna usıldadı: (VâNu) yu tanır mısın? Evet: Tanırtm. Birkaç lâf edebiHr misin? Rasgelirsera ederim. Lâkin neye dair. Malum ya! O da benim gibi pek bir adamdır. Ohır ohnaz şe> için adanu rahatsız etmek istemem. Dostuma yaptığım kinayeyi gene anlauıamazlıktan geldi. Dinle! dedl. «Akşam» ı okuyoı ınusua? (VâNu) nua terbiye ve nezakete dair guzel bir makalesi var. Eizin» gunlük cemiyet hayatımua temas edcıı pek gıizcl bir makale. (Bu makalenin kupurıi de mektuba melfuftu). Demek istediğim şu ki: (VâNu) ile sen »u bahse dair bir eser yazmak için teşriki mesai etseniz! Mehmed İızet çek genç yaşta 51Aeeteye lüzum yok. Ağır alm! Düşüne müştur. Bu itibarla mekteblller ıçın taşına, iyi bir şey yapın! (Cemiyet hajayazmış olduğu İçtimaiyat Derslerın tında yol iı) yahud daha umumî bir den, yukarıda adı geçen Milliyet Na isimte (Muaşeret adalu) falan gibi bir larıyelerinden ve bazı tercümelerin sey. den maada arkaya mühim bir eser Sana verdiğim bu fikre mukabil bir bırakmarmştır. Fakat dediğimiz gibi, sev isteınem. Yamız kîtabmııda >kuy> Mehmed İzzetin kuvveti şahsiyetinruk> tan bahsetmeyi unuhnamanıa ısde idi. Ve küçük bir zümrenin üzerarla isterim. rinde bile olsa yapmış olduğu tesir Ne kuynığundan? son derece Vn'ivüktür Siıbhanellah! Bugün biraz geç kavMazhar Sevket ÎBSİR rayorsun. Ne kuyruğu olacak azizinı, gişe önünde, vapur iskelesinde, tramvay istasynnunda japılan «kuyruk» tan. Herkes gene ve atlet olamaz ki (bununia beni kasdediyordu.) Atlet de olsa ner?ün dövüsmeyi goze almaz ya? Onun iein İnebolu 11 (a.a.) Millî Şef İsroet kitabınızda lurfen şu (kuyruk) tan bahİnönünün şehrimize gelislerinin ikinci sedersiniz. Seni temin ederim, bter bir yıldonumü münasebetile dün burada bti ti\atro bileti almak, istcr bir elektrik yuk tezahürler yapılmıştır. pili tedarik etmek için olsun modern hayatın her safhasında daima bu kuynığa arzı iftikar ederiz. Yalnız, soz araınızda! Bu kitabdan senin hissene du^en Antalya 11 (a a.) Açılmış buiunan kısmı yazarken Nasreddin Hoca fıkrala150 millet mektebinden başka sckiz mın ıını pek sık tekrarlama! Ve hiç obııazsa t^ksva ayrılan Hatayda 79 eğitmen okulu iki sahife kadar geçmeden ayni fıkrayı da faaliyete geçmis bulunmaktadır. Bu Kuüannıa! Bak! Razı oldun gibi! Eyokullara devam edenlerin sayısı 4000 dir \ıdlah. ben gidiyorum.» Ve ağzımı açıp cevab vermeğe zaman Maraşta iki kişi soğuktan bırakmadan çıktı gitti. dondu Onun hesabma iş bitti. Lâkin ben Maraş 11 (a a ) Köylerde çalıştıktan ı şimdi (VâNu) nun peşine düşüp kuysonra şehre donmekte iken Ahır Jağmın j ruğun içtimaî hayatımızdaki ehemnıij cİncebel mevkıinde fırtınaya tuhjlmuş nden nasıl bahsedeceğim? olan uç kalaycıdan ikisi donarak olmüş Ah bu aşinalar! Hiç halden anlaınaıva biri kurtarılarak memleket hastane ar! sine yatınlmıştır. Aslına mutabıktır İngilterede işsizler azalıyor B. FELEK Londra 11 (a.a.) 10 ikincite^ıin taArfz arkadaşuu (VâNu) nun tabürihinde kaydedılen işsizlerin adedi ajkında olnujarak sebeb olduğu bu ince 791180 e inmiştir. Bu aded bir ay evvel laydan onun lussesine isabet edeni pay 834.851 e baliğ olmakta idi. tmek için bana gdnderiUniş olan mek İneboluda Millî Şef g\ \a Antakyada millet mektebleri faaliyette iubun bu tercümesini ona ithaf ettira. Ah! Bu okuyucular! Hiç halder anlamazlar! B. FELEK Bütün milletler Almanlardan aşağı hukuka sahibmiş! Londra 11 (a.a.) Pat ajansı bildirijor: Hüdai Karataban Uzun zamandanberi İstanbul Vali Muavinliğini liyakat ve ehliyetle ifa etmekte olan Hüdaî Karatabanm Kars Valiliğine tayini âli tasdikten çıkmış ve kendısine de tebliğ edilmiştir. Hüdai Karatabanm, eskl bir a şinası olduğu İstanbula hizmetleri çoktur. Bir zaman Vllâyet mektubculuğu, senelerce de Sarıyer Kaymakamlıgı yapmış, sonra Vali Mııavlni olarak tekrar şehrlmızde vazife almıştır. Bütün bu memuriyetleri esnasında tevazuu, durüstlüğü, faaliyeti, hüsnü niyet ve idaresile kendismi herkese sevdirmistir. De nilebilir ki kıymetl idare âmirleri miz arasmda bulunan Hüdaînin buradan ayrılacağı haberi daha yüksek mesnedlerle vatana müfid olması temennılerile beraber tanıyanlannı cldden müteessir etmek ten hâli kalmamıştır. Yunanistandaki harekât ve hâdiselere dair son resünlerden: Cepheye hareke ti sevincle karşılayan Yunan askerleri, Kral bir kıt'ayı teftiş ediyor, Başveld! General Metaksas, Başku mandan General Papagos ve İngiliı sefiri bir arnda, yenideu Atinaya getirilen Italyan esirleri Alman Hukuk Akademisinde akdedilen bir içtima esnasında Alman işgali altmdaki Polonya toprakları umumî valisi Dr. Frsnk. yeni ceza kanununun Almanlara hukuk bakımmdan mümtaz bir nıevkı vermek maksadile Polonyahlara ve Almanlara tâbi dığer milletlere daha az biı hak verecek olan hususi bazı ahknmı ihtiva edeceğini beyan etmiştir. Alman matbuatı, bu haberi tamamile tasv'b etmektedir. İstinaf Teşkilât lâyihası Millet Meclisinde^ Ankara 11 (Telefonla) Adüye mabkemeleri teşkilatı hakkındnki kaııun lâjihası Meclise verildi. Bu lâyiha ile istinaf mahkemeleri de ihdas olunmaktadır. Lâyiha alâkalı encümenlerde gorüsüldükten sonra he>eti umumiyeye sevkolunacaktır «Fevkalâde sraman» ın tarifi Ankara 11 (Telefonla) Askerî cezi kanununun bazı maddelerini deSi>>(ırcr. 3914 savılı kanunda cfevkalâde zaman» tabiri vardır. Kanunda bu tabırden maksud olan vaziyeti tayin eden bir rıOküm bulunmadıgından Millî MüBükreş 11 (a a ) D. N. B. nin d=ıfaa Vekâletı keyfiyetin VekHler Hevetince tetkıkı ile karara ba&lanmasm hususî muhabın bildıriyor: Neşredılen bir emirnameye ?ore, feKİif etmisti İcra Vekilleri Heyeti bu Kendisini tebrik eder, yeni va' devlet ınenafiı icab ettirdiği tak4ırde fiiııkü durumun mezkur kanunda vazıl «fevkalâde zaman» a mutabık bulun zifesinde de muvaffak olmasmı di tu'un resmî • e hususî muessesata Cî> Juğuna karar vermiştir. leriz. heti askeriyece el konulabilecektir. Yabancı hocalar evlerin de ders veremiyecekler Ankara 11 (Telefonla) Yabancı okullardan bazılarmm muallimlerın^n tatil aylarında ikamet ettikleri sayfiyeîeri pansiyon haline getirdikleri ve pansiyoner talebelere para mukabılınd» ders verdikleri anlaşılmıştır. Maarıf Vekâleti hocaların kendi talebelerıne hususî ders veremiyecekleri gibi aaıicden gelecek olanlar için de sayfıyelerini dersane haline koyamıyacaklarır.» alâkadarlara bildirmiştir. Bükreşte yeni bir karar daba!

Bu sayıdan diğer sayfalar: