10 lkinciteşrin 1940 CUMHURİYET Siyasî icmal Mühim bir uyanıklık alâmeti nnkü telgrafların biri, netice itibarile büyük ehemmiyet kazanacak bir hâdisenin başlangıclaruu bildiriyurdu. Bu telgraf haberine göre yakın ve orta şark havzasında yaşayan Arab millet leri arasında bir birlik teşkiK için çalışılıyor ve bunun için Arab liderleri arasında konuşmalar ve temaslar oluyormuş... Giinün hâdiselerini takib edenlerin hepsi de bu sırada Mısırın Süveyş kanalından Filisün ve Suriyenin stratejik ve mükemmel mevkiinden, Irakın peü'ol kaynaklarından, bu kaynakların Suriye ve Filistindcn akan uclarından ısrarla bahsolunduğunu bilirler. Bunun manası biitün bn memleketlerin, bir takım ihtiraslan tizerlerinde teksif etraiş olduklarıdır. Mısınn hududunda hrsat kollayan Oraziani ordusu ise bütün bu ihtirsalann ehemmiyetle takib olunduğunu gösteren en canJı şahiddir. Bu İtalyan ordusu bir kere Mısıra girebilir ve Mısınn Süveyş kanalına el koyarsa, gerisi kolaydır. Çünkii Mısır biitün Arab âleniinin anahtarıdır ve bu anahtar elde edildikten sonra Mısınn Süveyş kanalı da, Irakın petrolları da, o petrollan denize kavuşturan borulan da clde edilmiş olur. Fakat İtalyanın bn ordusu, çölün, ortasında saplanıp kalmış ve bu geniş iimidi tahakkuk ettirmek imkânım elde edemcmiştir. İngiltere Harbiye Nazın Mr. Eden'in yakın ve orta şarkta yaptığı seyahat, bu iimidi büsbütün kırmağa matuf olduğu için bundan sonra da Grazianinin çöl ortasında saplanıp kalan ordusunu harekete geçirmesi pek de ümid edilmiyor. Fakat buna mukahil daha başka bir alâmet göze çarpmaktadır. Mihverin bu ibtiraslarına hedef olan meınleketlcr aralarındaki dil, din ve menfaat birliğini idrak ederek müşterek bir cephe vücude getirmek ve mihverin muhtemel tasallutuna karşı koynıak isteyorlar. Arab âlerni namına bu pek hayırlı bir uyanıklık. bir alâmettir. Arab âlenıinin birleşmesi kolay değildir. Çünkii Arablık âleminin her bölgesinin kendine mahsus derdleri ve meseleleri vardır ve bunları bertaraf ederek tam rnanasile Arablık şuuruna dayanan bir vahdet vücude getirmek bir hayli güçtiir. Fakat bu mesele nihayet dahilî bir meseledir ve haricî bir cephe tesisine, hu harici cephe ile tecavüıün her haınlcsine mukabele edilmesine mâni değildir. Arablar hakikaten bunu anlamış vc kcndi istikballeri namına bu cepheyi kuracak basiret ve olçunluğu ıhraz etmişlerse onların tebrik etmek lâzımdır. Çünkü bu iş zahiren kolaydır. Fakat bakikatte son dereee güçtür. Yalmz tehlikelerin insanlar ve cemiyetler şuurunda yaptığı harikıılâde tahavvülleri de hesaba katmak icab eder. AraTüâr 'bu tahavvülü yaşamışsalar teşkil edecekleri blokun istikballeri namma en kuvvetli zamân olacağını söylemek icab eder. Milletlerin nyanması, hele aralarında dil. iş. kültür Ve menfaat birliği olan milletlerin istikballeri namına bir h?mle yapmalan bugünkü hayatın en bcl'ibaşlı vasıflan arasmdadır. Arabların bu esas dairesinde harekete geçıneleri ihtimali hiç de istib'ad ohınamaz. Encümenler muhtelif kanun lâyi halarınm müzakeresine başlıyor Ankara 9 (Telefonla) Mçclis encüraenleri önümüzdeki hafta içinde toplanarak havale edilmiş olan kanun lâyihalaıını müzakereye başlayacaklardır. Seferde ve hazarda bilumura askerî şahıslann hukuk davalannın görülme tarzdle ferağ haklarımn korunması hakkındaki kanun lâyihası Millî Müdafaa ve Adliye encümenlerine havale edilmiştir. Hava taarruzlarna karşı korunma kanununa ek olarak bir kanun lâyihası hazırlanmıştır ki bu da, Meclisin Dahiliye ve Millî Müdafaa encümenlerinde görüşülecektir. Yerli kumaştan elbise kiyilmesine dair kanunun birinci maddesine müzeyyel kanun lâyihası Millî Müdafaa ve İktısad encümenlerinde müzakere olunacaktır. Üsküdar Kadıköy halk tramvaylan şirketinde Vakıflar umum müdürlüğü hıssesinin İstanbul Belediyesine devri hakkındaki lâyiha Dahiliye, Maliye ve Bütçe encümenlerine havale olunmuştur. Devlet Konservatuarı ve Riyaseti Cum hur flârmonik orkestrası tarafından verilecek temsil ve konserlerin giriş ücretine tâbi tutulmasına dair kanun lâyihası Maarif ve Bütçe encümenleri tarafından tetkik olunacaktır. Perakende ticarette etiket koymağı mecburi kılan lâyiha Dahiliye, AdJive ve Iktısad encümenlerinde görüşülecektir. Hatay kadastrosu itiraz müddeti ve Hatay hususî idaresine devredilecek gayrimenkuller hakkındaki ayn ayn kanun lâyihaları da Adliye, Dahiliye. Maliye ve Bütçe encümenlerine havale edılmiştir. Millet Meclisinde Mareşal Çakmak Askere yardtm Ankaraya döndii Ankara 9 (Telefonla) Muhtelif yerlerde tetkik seyahatinde bulunan Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak bugün Ankaraya avdet etti. Mareşalımiz, istasyonda Millî Müdafaa Vekili Saffet Arıkan, Genel kurmay ve Millî Müdafaa erkânı tarafından karşılandı. v Programı Bu sabah, bütün millet ölmez Atatürkün manevî huzurunda eğilecek Ankara 9 (Telefonla) Ebecli Şef Atatürkün ölümünün ikinci yıi dönümü dolayısile Ankarada yapılacak ihtiram merasinıinin programı tespit edilmiştir. Ankara Halkevinde sabahleyin yapılacak ihtifalde, Ebedî Şefın yüksek manevî huzurlarında beş dakika saygı ve ihtiramla sükut edilecek, Atatürkün üfulleri dolayısile Millî Şefimiz İsmet İndnünün Türk milletine beyannameleri okunacak, Atatürkün hayatı mevzuu üzerinde bir konuşma yapılacak, cumhuriyetin onuncu yıhndaki hitabeleri sinenıa ile gösterilecektir. Bundan sonra ilıtifalde bulunanlar toplu bü halde Ebedî Şefin kabrini ziyaretle çelenkler koyacaklardır. Halkevindeki ihtifale veküler, meb'uslar, resmî daireler ve Halk 'artisi mümessilleri, matbuat mcıısubları davet edildiler. Atatürkün muvakkat kabirlerinin bulunduğu bina yarın unıumun ziyaretine açık buiundurulacaktır.' Ankaranın bütün eğlen :e yerleri yann kapalıdır. İpodromyapılacak olan at yarışları da önü nüzdeki cumartesi gününe tehir edilliçtir. Radyoda hususî bir program hazırlanmıştır. *** Matem > ir büyük acının ikinci yılını dönüyoruz. Böyle elemler millî vicAnkara 9 (Telefonla) Ankaranm olacak teberrularm geniş mikyasta ya danda birer hassas düğüm teşkil Yardım Seven Bayanlar Cemiyeti pılması yolunda karar alınmış ve der edip dururlar. Kıpırdamak, uyanık azası bugün Çocuk Esirgeme Kuru hal faaliyete geçilmiştir. durmak, hatta coşmak ihtiyacını munda toplanarak kahraman askerleGelen malumat, vatanî hizmete çağı duydukça milletlerin bu hassas rimize yapılacak kış teberruları etra rılmış erlere yün fanila, yün kazak noktalan gıcıklanır. fında görüşmüşlerdir. Toplantıyı Rei pamuklu mintan, yün çorab ve yün elElemin faydası olmaz derler asıcumhurumuzun refikalan Kurumun divenden ibaret kış yardımmda bu ma vicdanı keskinleştiren böyle hami reisi sayın Bayan Mevhibe İnö lunmak üzere memleketin her tara acılar her yıl açılan birer biiyiik nü de şereflendirmiştir. findaki teberruların büyük bir şevk ve yas emaneti halinde tavaf edilir, Içtimada, kahraman askerlerimize tehalükle yapılmakta olduğunu göstemilli şuur ocağı ateşlendirilir. Bu halkımızın minnet ve FÜkran cemilesi rivor. bir büyük tesellidir. Böyle acılar nadir milletlerin doldurabildiği kudsî birer çile^dir. Milletler bu çilelerle olgunlasır, kemale erer. *** Dün Ankarada Millî Şefin refikalarının reisliğinde toplantı yapıldı Büyük elem yıldonumu I Molotof Berline gidiyor Berlin 9 (a.a.) D. N. B. ajansı bildiriyor: Alman hükumetinin daveti üzerine ve Von Ribbentropun geçen sene Moskovaya yaptıgı ziyaretlere mukabele olmak üzere, Sovyetler Birliğl Halk komiserler mecllsi reisi ve Hariciye Komiseri Molotof, iki memleket arasında mevcud dostluk münasebetleri cerçevesi dairesinde şahsan ve yenlden temas suretile devamlı görüş teatislne devam etmek ve bu teatiyl derinleştirmek için pek yakında Berline hareket edecektir. Çörçil dedi ki: General de Gaulle hattıüstüva müstemlekesini işgal ediyor Lambarina arazisî zabtedildi, çetin harbler oluyor Hitlerin nutku "Taarruz için hazırlanıyoruz!,, «Mütemadiyen kuvvetleniyoruz ve harb sanayii istihsalâtımız azamî haddini bulmak üzeredir» Londra 9 (a.a.) Çörçil bugün belediye ziyafetinde söylediği nutukta İn gilterenin bütün yüklerine ve endişelerine rağmen bütün taahhüdlerıne sadık kaldığmı, ve Avusturya, Çskoslovakya, Polonya, Norveç, Holanda, Belçika, Fran sa ve nihayet Yunanistan için taahhüd eitiğini ve hepsinin halâsını temin edeceşini söylemiş ve Yunanistanın kahıamsnhğını derin sempati ve hayranlık ile karşıladığını anlatmış, dalıs sonra şu sözleri söylemiştir: « Alçak mütecavizi bugünden itibaren cinayet ve ihanetleri adaletin pen çesinde âleme ibret olacak şekilde ve lüyık oldukları veçhile cezalanacağı güne kadar daima artan bir kuvvetle vurnıaktan asla hâli kalmıyacaâız. (Şiddetli alkışlar) Bu cinayetler ve ihanetler daima Mussolini'nin boynunda asılı durmakta ve İtalyan ismini lekelemektedir. Amerikanuı bize vadettiği yardım haien Amerikanın her tarafında eşsiz fabrikalarda, yüksek fırınlarda ve izabe evlerinde başlamış olan muazzam mühimmat istihsalâtını bizimle pek mebzul bir suıette paylaşmaktan ibaretür. Bu müthiş maddî yardımdan başka davamız için hararetli bir takdir ve sempeti hissi mevcud olduğunda İngilterede hiçbir kimsenin şüphesi bırakılmamiîtır. Londra 9 (a.a.) General de Gaulle'ün kıt'aları Fransız üstüva Afrikasındaki Gabon'da kâin Lambarene arazisini zaptetmişlerdir. General de Gaulle bu suretle 125 kilometre ilerlemiş bulun nıaktadır. Kaçanlar nehrin yukarı kı«mına iltica eylemişlerdir. Çetin muharebeler oluyor Vichy 9 (a.a.) Havas Ajansı bildiriyor: Birkaç gündenberi Gabon sahilleri açığında dolaşmakta olan haf'i İngiliz deniz kuvvetlerinin muzaheretile, de Gaulle taraftarları müstemkkenin mer kezi olan Bibrevillei evvelâ bombardı man etmiş, sonra da civara asker çıkarmışlardır. Vali Masson tarafından Gabon Fransızlarmın mütecavizlere karşı müdafaa azmini bildiren son ten lı gö'.önunde tvhılunca, şimdiye kadar her türlü tazyika mukavemet etmiş Dİap üstüva Afıik?sının bu kısmmda haien çetin mu harebeler cereyan etmekte olduğu tahmin edilebilir. Sovyet Rusyada muazzam geçid resmleri Moskova 9 (a.a. ) Tass ajansı bildiriyor: İlkteşrin büyük Sosyalist ihtilâlinin 23 üncü yüdönümü münasebetile yapılan askerî geçid resimlerile muazzam işçi tezahüratı hakkında bütün şehirlerden haberler gelmeğe başlamıştır. Bütün Sovyet halkı, Sovyet hükumetinin komünist partisinin şefi Stalin'in etrafına toplanmış olduğunu coşkun tezahüratla tebarüz ettirmiştir. Dün Kızılmeydandan 1,600,000 tezahüratçı geçmişür. Leningrad'da Urvzki rneydanından da 1.300,000 işçi geçmiştir. Baku'da yapılan tezahürata 500,000 kişi. Kiev'deki tezahürata 500.000 ve Harkov'dakilere de 300,000 kişi iştirak etmiştir. Bu yıldönümü ilk defa tes'id edilmekte olan yeni Sovyet Cumhuriyetlerile yeni bölgelerde coşkunluk, istisnaî bir şekil almıştır. diriyor: J Molotof'un kabul resmi Moskova 9 (a.a.) Tass ajansı bildiriyor: İlkteşrin ihtilâlinin 23 üncü yıdönümü munasebetile Sovyet Hariciye Halk Komiseri Molotof kordiplomatik şerefine bir kabul resmi vermiştir. ömer Rıza DOĞRUL Fransada îtalyanlara fena muamele yapılıyormuş Berlin 9 (a.a.) Vichy'den bildirildiSine göre. Fransız temerküz kamplarmda İtalyaplara fena muamele edilmesi üzerine İtalya hükumeti tarafından vukııbulan müracaat neticesinde. Fransa Hariciye Nazırı Laval hususî bir tahkikat komisyonunun teş,kiline k=>'ar verrrrştir. M. Laval düşman memieketler tebaasına fena muamele edenlerin tecziyesine karar verdiğini bildirmiştir. Hitler nutuk söylerken îngiliz tayyareleri Münihi bombaladılar Londra 9 (a.a.) Röyter Ajansmın diplomatik muharriri yazıyor: İngiliz tayyarelerinin Münih° yaptık'.an baskın, Hitlerin nutkunun başlayacağı dakika olarak ilân eiilen zamandan takriben bir saat kadar soiıra başla mıstır. Nutuk Londra saatils 18,20 de îtalya harb istfkrazı yapıyor başlayacaktı. İlk İngiliz bombardıman tayyareleri de şehrin üzerina saat 19.30 Roma 9 (a.a.) Hükumet bu ay i da varmışlardır. Bu suretle tayyareler çinde harb istikraz tahvilleri çıkarabombardımana başladıkları zıunan Hitcaktır. ler nutkuna epeyce girişmiş bulunuyordu. Bir îsveç gemisi battı Stckholm 9 (a.a.) «Stehıv» Elly dvıoen ismindeki İsveç balıkçı gemisi, Fksjerakta bir mayine çarpaıak batmıştır Bir baba ile 5 oğlundan iLaret olsn nıirettebatı boğulmuştur. Hitler'in nutku iki saat kadar sürecekti. Bombardıman nutuk nihajet bulduktar? sonra da epey sürmüştür Son tayyare Münihten saat 21,15 e doğ^'u ayrıl mıstır. Bözan niçin düşmana karşı bir taarruz hareketine muktedir olamadığımzı ve ni«;in düşmanın bize indirebileceği yeni Sükutu müteakıb bir açılış sözü söy beier Ebedî Şefin hayatı ve başaıııarı bir darbeye intizar etmükte olduğumuz necek, Atatürkün hayatı anlaa'acaktır. hakkında söz söyliyeceklerdir. Millî Şesuale lâyık görülmektedir. Ba'iun sebeundan sonra Millî Şef İsmet Inönünün, fin beyannameleri okunduktan sonra bi şudur ki, mühimmat imalâümız ancak Vtatürk hakkındaki hitabeleri okunaÜniversitedeki merasime nihayet veriikinci yılm başlangıcındadır ve harbin :akür. lecek, gencler başlarında profesörleri bidayetinde ve yahud harbden biraz evEminönü Halkevinde yapılacak topvel inşasına başladığımız muazzam fab antıda Vali ve Belediye Reisi, İstanbul cîduğu halde Sarayburnu parkuıa giderika ve tesisatlarımız ancak şimdi ver Comutanı, askerî erkânla Parti ve rek Atatürkün heykeline çelenk koyameğe başlamıştır. Almanlar ise mühim alkevi mümessilleri bulunacaktır. Ev caklardır. Diğer taraftan bütün ilk, orta mek mat imalâtında normal olarak dördüncü elâ Parti kaza idare heyeti azasmdan seneye doğru erişilen en yüksek ncklayı tıf Ödül, Atatürkün hayata gözleıini teblerle liselerde, ecnebi ve ekalliyei çoktan geçmiş bulunuyorlar. Buna bi ' kapadıkları saat olan 9 u beş geçe ha n:ekteblerinde 9 u beş geçe ta'ebe ve naen önümüzde aşılacak uzun ve çetin zır bulunanları beş dakika sükutî davet muallimler merasim yapacaklardır. Dün Dahiliye Yekâletinden aâkadarbir yol mevcuddur. Öyle bır devre ki edecektir. Bundan sonra HaİKevi reisi bu müddet zarfında harb sanayiimizin doktor Yavuz Abadan Atatürkün ha lara gelen bir telgrafta, bu münasebetle en yüksek noktaya yüksîiinceye kadnr yatı ve eserleri hakkında bir kor.ferans resmî ve nimresmî devair ve miiessesatçaiışmaiarı ve bahriyemizin iiarbin bida verecekür. Bunu müteakıb MıUi Şei ta bayrakların yarıya kadar indîrilmesi yetinde inşasına başlanarak şimdi miite İsmet İnönünün hitabesi okunscsktır. bildirilmiştir. Şehrimizdeki bütün sinemalar, kazimadiyer. hizmete dahil olmakta bulunsn Halkevindeki merasimden sonra toplanyiizlerce gemi ile takviye edilnıesi lâ tıya iştirak edenler hep birlikte Sa:ay nolar Büyük ölünün hatırasma hürmeburnu parkma giderek Atatürkü.ı hey ten yarm sabaha kadar kapalı kalarak /jndır. keline çelenk koyacaklardır. mateme iştirak edeceklerdir. Bu devre zarfında ordumuz malzeme Yalnız İpek, Melek ve Saray sinema ile teçhız ve talim edilerek kııdretli bir Universitede larmda bugün münhasıran Cumhuriyet«f,rruz silâhı haline gelpıek için tekamÜniversitedeki merasim Merkez binamdl eturilecektir. Gene bu d^vre zar sınuı holünde yapılacaktır. Saat 8.30 da tin onuncu yıl merasimi, Atatürk'in f'nda bilhassa hava kuvvetlerimiz Ingi bütün Ünversite talebesi toplanmış bu ceııaze merasimi ve Parti ve Tayyare Hz tayyarecilerinin parlaK ve aşikâr bir lunacaktır. Edebiyat fakültesi dekanı cemiyetleri faaliyetlerine dair filimler tarzda ispat etmiş bulundakları kej'fiyet Hâmid Ongunsu saat 9.05 te hazır bulu gösterilecektir. Elde edilecek varidat iıstünlüğüne aded üstünıügünü de ilâve nanlan beş dakika sükuta davet ede Btyoğlu Tayyare cemiyetine aid olacakedecekıeridr.» cek. müteakıben bazı profesör ve tale tır. Vichy 9 (a.a.) Havas ajansı bilBugün Ebedî Şef Atatürkün ölümü diriyor: ün ikinci yıldönümüdur. Bu münaseİyi malumat alan Fransız mahiilleri ebetle bu sabah saat 9 u beş geçe yur Bibreville'deki hava meydanlarının 5 dumuzun her tarafuıda olduğu gibi şeh teşrinisanide Fransız işaretlerini harnil rimizde de, Halkevlerinde, Ünlversitede İngiliz tayyareleri tarafından bombarve bütün mekteblerde Atatürkün çiçek dıman edildiğini teyid etmektedirler. erle süslenmiş büst ve fotoğraf.arı etraÜstüva Afrikasında İngiltere tarafın:ında ihtifal merasimi yapılacak, Büyük dan muzaheret ve teslih edilen de Gaulle SCurtarıcımızın haürası hürmetle anıla taraftarı kuvvetlerin yeni bir tecavü:aktır. zü mevzuu bahistir. 240 kilometre içeride Ogooue nehriYapılacak ihtifallerde, hazırlanan unumî programa göre, evvelâ 9 u beş ge nin orta mecrası üzerinde bulunan Lam;e toplantı açılacak ve haar bulunan barene'in de Gaulle taraftarı kuv\etler ar beş dakika sükuta davet edilecek tarafından bombardımanın mantıki bir devamıdır. .erdir. Şehrimizde Tayyarelerin yaptığı hücum • Cumhuriyet» te yazıyorum. Doğdağundan öldüğü güne kadar ayni sütunu muhafaza etmiş. a>nı gazetedc yazmış muharrir bir anka kuşudur. Ne gazetelerin, ne muharrilerin hali böyle gajTİtabiî bir nikâha imkân verir. 1927 denberi çalıştığun (Müliyet Tan) müessesesinden eski bir arkadaşm yeni bir teşebbüsüne iştirak için aynldığım zaman arkadaslanm bana tânetmedilerdi. Bu defa (Vatan) m realitelere ve Münih 9 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: benim •Vatan. a innbak edcmediğimi Dün akşam, nasyonal sosyalist par görerek aynlmam ve her muharrir gitisi uğrunda canlarını feda edenlerin bi (Cumhuriyet) te çalısmak tcklifini hatırasıru anma yıldönümünde. parti kabul etmem üzerine (Vatan) gazetesi nin eski azası mutad veçhile, Löwen imzasız bir yazile benim müzajedeye braukeller'de toplanmış ve bu büyük çıkahrdığinu ve bu defa başkası üzetoplantıda, Führer bir nutuk söyle rinde kaldığımı jrazmak ayıbını yapımistir. yor. Buna karşı şu ufak fakrayı yazacaFührer, evvelâ. Almanyada iktidar için mücadelenin en yüksek devresini ğım: Erkân minderlerine oturulup iki metteşkil eden 1923 yılıru hatırlatmış ve müteakıben 1914 ten evvelkl devredeki re uzanluğunda çubnklar içildiği bir devirde bir adam sndurdan bir zaö Almanyadan bahsederek: « Almanya. artık bizim Almanyamız makamında ziyaret etmek istemiş. Sabne şu: değildir. Fakat buna rağmen, o AlmanBir büyük salon. Çepeçevre sedirlerya ile kendimizi bağlı hissediyoruz» demiş ve İngilterenin o zaman da Alman de bir takıra kimseler oturmuşlar. Sayaya düşman olduğunu tebarüz ettire lonun ortasındaki büyük bakır kü) tabrek tngiltereyi şu şekilde tarif etmiştir: lasma çubuklannın lülelerini dayamı», « İngilterede millet ve hükumet tütün içiyorlar. Ziyaretçi, bu çubuklan aşıp hane sabirbirinin ayni iki şey değildir. Enter nasyonal demokratlardan. Yahudilerden hibine varmak için sekerken bir çuve plutokratlardan mürekkeb küçük bir buğa takılmış ve çubuğun ince yasemin bedenini kırmış: hlzip, tngiltereye hükmetmektedir ve bu Ay! diye geri çekilirken arkadaki hlzip, daha o zaman da harbi tahrik etçubuğun lülesini ezmiş. miştir. O adamlar. bu günkü adamlann Aman. affedersiniz! diye özür diaynldir. O zaman İngiliz harbculan. bülerken bir üçüncii çuhuğu haklamış. tün dünyayı Almanya aleyhine kaldırEv sahibi hem ortalığı kırıp geçiren bn mağa da muvaffak olmuşlardır. Alman ziyaretçiyi, hem geri kalan çubuklan yanın istemediği harb, işte böyle gel kurtarmak için: miştir.» Efendi hazretleri! Telâş buyurmaYahudiler yın! Şoyle kenardan teşrif buyurun! Her Hitler, daha sonra açtığı mücaDiye yol gösterecek olmuş. Öieki bu deleden bahsederek Yahudiliğe karşı hitabdan cesaret alarak işi şakaya dökmücadelesini tebarüz ettirmiş ve şu söz mek için: leri söylemiştir: Müsaade buyurun! Şurada bir iki « Yahudiük bütün kudretile. o za çubuk kaldı. Onlan da tarayım da geliman bize harb ilân etti. Biliyorsunuz ki. rim efendim! cevabını vermiş. ben daima, Yahudi mllleti kadar aptal, Bana tariz eden yazınm imıasız olfakat ayni zamanda Yahudi milleti ka ması sebebile mes'uliyetirii ve fikrini dar riyakâr ve vicdansız bir millet mev yüklenmek mecburiyetinde kalması lâcud olmadığı fikrinde>im.» zım gelen (Vatan) başmuharriri de gaFührer. iktidar mevkiine gelmesinden zetecilik âlenunde bir hayli çubuk kırsonra Almanyanın refaha kavuşmağa mış, hatta çam devirmişti. Yalnız kadaşlarına. hatta rakiblerine karsı başladığını, fakat Almanya düşmanla mhafaza ertiği bir nezaket ve terbiyesi nnın bunu kıskandıklarını söylemiş ve vardı. Bana yazdığı şu üç dört satırla Çörçilden şu şekilde bahsetmiştir: o son cubuğu da kırdı. Artık rahatça t Çörçil ve hempalan. Almanya aleyhine derhal herkesi kışkırtmağa baş sedire oturabilir. FELEK ladılar. Bu sırtlanlar için demokrasinin ve yahut otoriter devletin ne manası ıvni münasebetleri arzu ediyordum. vardır? Bu. onları alâkadar etmez. On.yni zamanda, menfaatleri bizim menlan bir şey alâkadar eder: Tamamile her aatlerimizle birleşebilecek bir devlet seyi almalanna müsaadeye hazar bir »ıfatile Japonyayı da düşünüyordum. adam var mı. yok mu? Eğer bir deBu teşebbüs. İtalya ile. faşizmi te mokrasi. bu gibi şerait karşısında susis eden adamm dahiyane faaliyeti samaga hazır olacak kadar ahmaksa. o 'esinde muvaffak oldu. Bu teşebbüs ve zaman bu demokrasi çok iyidir.' EŞer ;ayretler. Japonya bahsinde de mu biz, demokrasilerden farklı halk kütrafafkiyetle tetevvüc etti. Fakat İ n lelerinin arkamızda bulunması teşkil giltere bahsinde maalesef muvaffak oleden ve ismine otoriter denen devlet sıfatile. enternasyonal plutokratlann madı. Bunda kabahat bizim değildir. bizden fedakârlık olarak istedikleri her Son dakikaya, muhasamatın başlamaşeyi vermiş olsaydık. o zaman bize söy sından bir kaç gün evveline kadar, haici siyasette eski hedefime her ne bahle diyeceklerdi: Nihayet Almanyada ine olursa olsun varmağa çalıştım. O makul bir rpMrn kurulriu.» zaman. İngiltere büyük elciliğine. müm Sulh teşebbüs'eri kün olan en büyük teklifleri yaptım. Her Hitler iktidar mevki;ne geçme , Harb tahrikleri sini müteakıb yapmak istediği sulhu şu Harb tahriklerinin bazası. seneler şekilde anlattı: < İktidar mevkiine geldiğim zaman denberi devam ediyordu. Bu tahriklesulh yapma&a hazırdım. Silâh'an ter rin bir gün İngiliz milletini Aimanyaya ke hazır bulunuyordum. Eğer İn01izler karşı kinle meşbu bir hale getireceğine şüphe yoktu. Alman milleti ise, İngil kabul etmiş olsalardı. her şey mükemmel surette olup bitecekti. İngüizler, tereye karşı hiç bir kin beslemiyordu. Daha 103Ş ve 1939 da Sarrebruckenkabul etmediler. İngiltere ile sıkı dostluk munasebet âc söylediğim nutukta bu vaziyete kar(Arkası 8 inci sahifede) leri tesis etmek istiyordum. İtalya ile "Harbe deyam edeceğiz!" Zarurî bir cevab Muharebe safhalarını anlatan Alman devlet reisi, îngiltereye karşı yeniden taarruza geçileceğini söyledi i Genc kız, ihtiram yağmuru altmda dükkândan çıkar çıkmaz arkadaşıma T Büyük Harbden evvelki A\Tisturja döndüm ve bu güzel mahlukun kim olordusunda levazım subayı Hotmiller, bir diiğunu sordum. gaf yüzünrien sebebiyet verdiği hâdiseyi Nasıl? Tanımıyor musunuz? dedi. anlatıyor: 1913 senesi teşrinisanisinde, (Burada, telâffuz ettiği asıl ismı, müsaHofnııller'in bölüğü, Jarosiau'dan kalkıp, adenizle soylemiyeceğim) Kekesfalvanm Macar hududunda küçük bir şehre git yeğeni... Kekesfalva'ları tanırsıruz zannıiş, orada karargâh kurmuştur. Hof nederim! miller, zengin bir aile çocuğu olnıadığı Bu ismi. masanın üsrüne bin kuronluk için, bütün eğlencesi, o küçük şehirde bilârdo veya satranç oynanıaktan iba bir kâğıd para atarcasına, yüksekten rettir. Bir gün, galiba 1914 mayısında • söylemiş; pek tabiî bir mukabele, ihtibir pastanede satranç oynadığı sırada, i ramkâr bir Ha! Evet, tabiî» bekler gibi çeriye pi^el bir kız girer. Pastahane sa yüzüme bakmıştı. Fakat ben, bu garnihibi ve kansı, bu güzel kızı son dere zcna yeni geldiğim için, bu esrarengiz mabud hakkında hiç bir şey bı'miyor ce iltifat ve ihtiramla karşıladılar.] dum. Beni tenvir etrnesini eczacıdan, S i ç l j n karısı yerinden kalktı, genc kıkemali nezaketle rica ettim. Büyük bir za iltifatlar yağdırmağa başladı. Pastacı, roemnuniyetle ve taşralılara mahsus bir verilen siparişi bir kenara yazarken, genc gururla, bu ricamı is'af etti. kız badem şekeri yiyor ve Madaın Gross Kekesfalva, dedi, bu havalinin en rr.aier'le konuşuyordu. Fakat, başımızı uzatıp bakmak saygısızlığında bulunan zengin adamıdır. Burada hemen her bizlere bir nazar bile atmak lutfunu şey ona .aiddir. Yalnız şato değil şagöstermedi. Zarif eline, en ufak bir pa toyu biliyorsunuz değil mi? Manevra ket bile almadığıru söylemeğe hacet var meydanından bakınca görünür; yolun mı? Pastacı kadm, kemali hürmetle, sol tarafındadır; yassı kuleli, büyük ısmarlanan şeylerin eve kadar gönderile bahçeli, sarı şato yalnız o değil, R... ceğini söyledi. Genc kız, biz fanıier gibi. | yolu üstündeki büyük şeker (abrikası, peşin para vermeği aklına bile getirme Bruck hızarhanesi, M... hârası, hep onun malıdır. Budapeştedeki, Viyanadadi. i ki altı, yedi evi de ayrı. Evet, bizim İşi anlamıştım. Kibar müşteriydi. memlekette bu kadar zengin insanlar İşini bitirip, dükkândan çıkmağa ha bulunacağına ihtimal verilmez ama, zırlandığı sırada, Grossmaier, kapıyı aç var işte. Hem de, Kekesfalva, şahane rrak için seğirtti. Oyun arkadaşım da yaşamasıru bilir. Kışın, Viyanad^, Jacaj'ağa kalkıp hürmetle eğildi. Genc kız, quingasse'daki saray yavrusunda, yaşahane bir nezaketle teşekkür etti. A zın su şehirlerinde yaşar. Burada, se Dünkü kısmın hulâsası Yazan: Stefan Zıveig çirir. Şatoda sürdüğü hayat görülecek şe>dir. Viyanadan musikişinaşlar, Fransız şarabları, şampanyalar getirtir. Her şeyin en mükemmelini, en pahalısını giyer. Sonra, ilâve etti: Eğer isterseniz, sizi tanıştırayım. Ve, memnuniyeüni ifade eden geniş bir el hareketile: Mösyö Kekesfalva çok samimî dostumdur, dedi. Vaktile, beraber iş yapardık. Evine zabitlerden misafir giderse pek memnun olduğunu da biliyorum. Bir kelime ile sizden bahsetsem, derhal davet eder. Teklifi kabul etmemekte sebab yoktu. Bu kasvetli garnizon kasabalarında, insan can sıkıntısından patlar. Mesiredeki bütün kadınları şahsan tanırsınız; her birinin yazhk şapkasım, kışlık şapkasım ;pazar kıyafetlerini, gündelik elbiselerini bilirsiniz. Her evin köpeğini, hizmetçisini, çocuklarını, sokaktan gelip geçtikçe görmüş, tanımışsınızdır. Kazinonun Bohemya yemekleri ezberinizdedir ve lokantanın, hiç değişmiyen yemek listesini bir kere okudunuz muydu, iştiha namma bir man yarabbi, o ne kadife gözlerdi! nenin birka; ayını, yalnız ilkbaharı ge şey kalmaz, Her sokağın dükkâolan, luboyunca yere uzanmış, kan içinde, baygm yatıyordu. Kafa tasının tehlikede olup olmadığı henüz malum değildi. Binbaşı, mezunen Viyanaya gitmişti; albayın da nerede olduğunu bilen yoktu. Bizim Steinhübel yaralile meşgul olurken kendisine yardım edecek kimseyi bulamamış, bana haber yollamıştı. Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu Rapor yazmak, sağa sola askerleri saldıhaftaya her dükkânm tabelâsı ve camekâm lâzim Anton Hofmiller'den, np, kahvede mi olur. başka bir yerde mi Fakat, birdenbire, manasız bir aksizihninizde yer etmiştir. Hâkirain. saat çarşamba günü saat sekizde, evine. akolur, nerede bulurlarsa bir sivü doktoı kaçta kahvehaneden içeri gireceğini, şam yemeğine teşrifini rica ediyordu. lik oldu Insan, biraz mutekid olup, getirtmek vazifesi de bana düşüyordu sol köşedeki pencerenin yamna otura Bu gibi işlerde ne yapmak, nasıl ba mukadderatın ufaktefek alâmetlerine cağını, tam saat dört buçukta kremalı reket etmek lâzım geldiğim, hamdolSaat sekize çeyrek vardı. On beş dabir kahve ısmarlıyacağım; noterin. hâ sun, bizler de biliriz. Pazar günü ales fazlaca dikakt etse ne iyi olacak. kikadan. yahud yarım saatters ev\'e! giÇarşamba akşamı, saat yedi buçukkimden tam on dakika sonra, saat dör sabah, yeni esvablarımı sırtıma geçirdü kırk geçe geleceğini, midesi zayıf dim, beyaz eldivenlerimi, cilâlı kun ta hazırdım. Yeni üniformamı giymiş, demiyeceğimi aklım kesmişti. Aksîliği olduğu için limonlu bir çay ısm?ı;aya duralarımı giydim ve taptaze bir tı yeni eldivenlerimi takmışüm. Kundu görüyorsunuz ya! Tam davetli olduğum gün başıma bu iş geüyordu. cağını, hep ayni hikâyeleri anlatarak raş olup bıyıklarıma bir damla kolonralarım da yeniydi. Pantalonum müçayını içeceğini, kahve garsonu Eu ya sürdükten sonra, ilk nezaket ziyaSabrım gitgide tük^niyordu. Saate kemmel ütüliydi. Emirberim, kaputugene kadar iyi bilirsiniz. Kasabadaki retînde bulunmak üzere çıktım. baktım. Velev beş dakika daha burada bütün çehreleri, üniformaları, beygirYaşlı, tetbiyeli, usturuplu bir hizmun buruşuklarını düzeltmek'.e meş dunırsam, davete vaktinde gitmek imleri, arabacıları, dilencileri tanırsınız. metkâr kartımı aldı ve benden özür guldü ve üstüm, başım muntazam olup kânı kalmıyacaktı. Fakat, vazife, bizler Kendi kendinizi de, bıkkınlık verecek, diledi. Ev sahiblerinin, beni kabul etolmadığını bir kere daha gözden ge için mukaddestir ve şahsî her türlü öğürtü verecek derecede tanırsınız. Bir mek üzere evde bulunamadıklarından akşam olsun bu azabdan niçin kur dolayı çok üzüleceklerini söyledi. Ki çiriyordu. Aydınlığı pek bol ohnıyan mecburiyetin fevkindedir. Kendim dıodamda ufacık bir tek ayna bulun şan çıkamaymca, bu müşkül vaziyette tulmamalı? Sonra, o güzel genc kız, lisede imişler. o kadife gözler! duğu için, bu gibi işlerde, emirberimin yapılabilecek yegâne şeyi yaptım. Emir Kendi kendime cisabet» dedim. Neneferimi Kekesfalva'lara yolladım; geç Bütün bunları düşünüp, fazla mem zaket ziyaretleri, vazifeten yapüsın, va yardımma daima ihtiyacım vardır. kaldığım takdirde beni mazur görme'enun görünmemeğe çahşarak, muhata zife haricinde olsun, dünyanm en sı Tam o sırada kapım vuruldu. rini, vazifeye müteallik anî bir sebeble bıma, Kekesfalva ailesile tanışmanm kıcı işidir. Her halde, yapılması icab Gelen, nöbetçi subayı, arkadaşım yüz dışarı çıkamadığımı filân söylettim. benim için elbette bir zevk olacağını, eden şeyi yapmıştım. Çarşamba günü Bereket versin, kışladaki bu patırdl akşamı tekrar gelecektim ve bu se başı Kont Steinhübel'in emirberiydi. sahte bir lâkaydi ile söyledim. fer, işlerin yolunda gideceğini ümid Kont, beni derhal koğuşa çağırıyordu. fazla sürmedi. Bizzat albay, bilmiyorum Eczacı yalan söylememişti. İki gün sonra, koltuklarını kabarta kabarta, ediyordum Bu mesele, şimdilik halle Galiba sarhoş iki nefer arasında dövüş nereden tedarik edilen bir doktorla birlikte çıkageldi. Bpn de, nazarı dikkati bana bir kart getirdi. Kartın üzerine, dilmişti. Fakat, iki gün sonra, yani salı gu çıkmıştı. Bir tanesi, ötekinin kafasma, celbetmeden sıvışüm. ismim, hüsnühatla yazılmışti ve bu [Arkası var] kart, Mösyö dö Kekesfalva'nın, mü nü, evime geldiğim zaman, Mösyö Ke tüfek kundağile vurmuştu. Yaralı, boy 1 kesfalva'dan geimiş bir kart buldum ve pek sevindim. «Mükemmel, diye düşündüm, bu ailenin çok güzel âdetleri var. Benim gibi küçük rütbeli bir zabitin ziyaretini, hem de iki gün sonra iade etmek. bir generalin bile daha fazlasını ümid edemiyeceği bır harekettir.» Şimdi, çarşamba akşammı, büyük bir sabırsızlıkla bekleyordum. J