27 Temmuz 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Temmuz 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 27 Temmuz 1940 Şehrin içınden İhracatı kontröl teşkilâtı Vekâlet, kontrol işlerini takviye etmeke karar verdi Dış ticaretimizin yeni bir şekilde orgsnize edilmekte olması ve bir taraftan da yeni ticaret anlaşmaları yapılması dolayısile ihracatı kontrol teskilâtmm takviye edilmesi takarrür etmistir. Devlet kontrolunun yalnız harice çıkan emtiaya değil, iç piyasa hareketlerine de teşnıili mevzuubahstir. İç piyasalarda emtia ahm satımları, tasnifler ve borsalarda mübayaa şartları devlet murakabesi altında cereyan edecektir. Ticaret Vekâleti, haricî ticaret kon trolunun en mühim merkezi olan İstanbıılda son zamanlarda vekâleten idare edilmekte bulunan ihracat başkontro lörlüğü vazifesinin, bu teşkilâtı kuran vc ayni zamanda teskilâtlandırma başkontrolörlüğü vazifesini de gören Hakkı Ne7İhi Erkson tarafından tedvirini mu\afik görmüştür. Ayni zamanda Mmtaka Ticaret müdür muavinliği de uhdesirde bulunacaktır. Diğer taraftan teskilâtlandırma başkontrolörlüğü vazifesi lâğvedilmektedir. Şimidye kadar idare ve kontrolu teskilâtlandırma baskontrolörlüğü tarafın dan yapılan ithalât birlikleri, birlik statülerile ihdası lâzım gelen müsterek bir umumî kâtiplik tarafından idare olunacaktır. Umumî kâtiblik vazifesini vekâ leten ifa etmekte olan Mmtaka Ticaret müdürü Avni Sakmanın bu işle meşgul oimaması Vekâletçe tensib edilmiştir. Birlikler umumî kâtibliğine Takas Limited umumî müdürü Salih tayin edilecektir. •• İstanbulun ekmek ihtiyacı Siyasî icmal merika kıt'asındaki jirmi bir devlet, orta Amerikada büyük bir ada olan KUba cumhurijetinin merkezi Havana'da Avrupa harbine karsı bu hiikumetlerin vaziyetleri arasında ahenk ve mutabakat tesisi irakânlarını aramak üzere bir konferans akdetmişlerdir. Bu toplantıya on devletin Hariciye Nazırı ve diğer devletlerin maıuf sahsiyetleri istirak etmişlerdir. Konferans. Amerika Müttehid Hükumetleri Cumhuriyetinin teklif ve teşebbiısü eseridir. Bu devletin Hariciye Nazırı Hull, kalabalık bir heyetle Havanaya gelmiştir. Konferansın ruznamesine alınan başlıca altı tekliften besi bu devlcte aiddir. Altıncı teklif de cenubî Amerika kıfasını Brezilyanın Atlas Ok>anusu sahilinde bulunan Santos limamndan baslayıp (Şili) nin Büyük Okyanus sahilindeki Arequipa limanına tabdid edilerek bastanbaşa katedecek t'emirvolu inşası gibi teknik bir işle alâkadardır. Müttehid Hükumetler devletinin teklifleri yirmi bir devletin iktısadî cihetten birlesmelerine, Amerika kıt'asındaki Avrnpa devletlerinin Kanada, Antil adaları gibi bazı mıistemlekelerinin müstskbel vazivetine, bu devletlerin kendi hükümranî haklannın birlikte müdafaaları icin bir muahede akdine, Amcrikalı olmıvan devletlerin diplomasi mümes^illerinin \aziyetine aiddir. Bütün bu* toklifler. bütün Amerika kıt'asını iktı«adî siyasî ve rejim cihetintlcn yekpare bir blok haline koytnak ve tabiatile vÜ7 jirmi bes milyon nühısu olan simalî Amerika devlerini bu bloka bas yapmak maksadmı gütmektedir. Lâkin Amerik^h devletlerHen bazılan \e meselâ Meksika bu kıt'adaki Avrupalı devletlerip müstptnlekelerini (manda) ve vekâlet suretile simalî Amerika devletile paylasrrağa taraftar olmuslarsa da Avruna ile iktısadî bağları kesnıeğe şiddetle mııhalefet edilmiştir. Şiınalî Amerikadan sonra, kıt'anın en mütemeddin ve kuvvetli dcvleti Arjantin, Avrupadaki iktısadî menfaat ve alâkalannı kesemiveceeini bildirmistir. Bundan başka Arjantin. Falkland adalannı kendi memleketinin mütemmim parçası addederek bunun iadesinde ısrar etmcktedir. Bu eibi münakasaların gizü celsclerde yapılması kararlaştırılmıştır. Konferans daha devam edecektir. Şinıalî Amerika Cumhuriyetlerinin iktısndî anlaşma suretile bütün Amerikadan Avrııpanın totaliter memleketlerine mal verilmesinin önüne geçmeğe azmettiği vc buna muvaffak olmak için bütün kudrıtini kulianaca^ı anlasılıyor. Amerika, bu cümleden olmak üzere İspanya tarikile mihver memleketlerine benzin günderilmesini şimdiden menetmiş bulnnuyor. Ahmed Mithatm kitabları satılırken... Bunların, şu ve bu elde mahvolmaması için Maarif Vekâletimizin seri ve müessir müdahalesi lâzım Kitab yaza yaza ömür kitabmı sonuna erdirmiş pooüler bir muharririmizin son yadigârları da Ankara caddesinin minimini bir dükkânında, harac mezad satıhyor: Ahtned Mithat Efendinin kütübhanesinden bahsediyorum. Kitab sevenler arasında bu haberi. bir müjde gibi karşılayanlar bulunsa bile Ahmed Mithatı Eevenler, bu minimini dükkânın kapısma asılmış levhayı, bir cenaze ilânı gibi içleri sızlaya sızlaya okumuşlardır Ahmed Mithatı kim tanımaz? Bundan vetmiş şu kadar sene evvelki Türk gencliğini rahlesi önünde dİ7. çöktürüp ona ilk dersi vermiş olan adam.. Zevkimizin istikametini masaldan romana o çevirdi. İcinde yaTdığımız *Kâinat» ı ilk defa onun dürbününden revrettik. İlk bilgi kırmt'larımızı onun «Dağarcık» ından topladık. Memlekette ilk büyük edebî nesil kavgası, onun çıkardığı eazetenin sütunlarından bize kadar aksetmiştir. En karışık meseleleri en basit şekillerüe gözlerimiz önüne serip kafaımzm içini aydınlatan odur. Bana öyle gelivor ki, ruhu. şimdi bu kütübhanenin etıafında dolaşrrmktadır ve o müthiş bastonile «Hacei evvel * neredeyse kapıdan içeri girip haykıvacaktır: Benim kütübhar.emi, ne hakla ve kimden müsaade alarak böyle harac mezad satıvorsumız?.. Ve yumruklarını sıkarak ilâve edecektir: Ahmed Mithatm birkaç yüz cild kitabmı İstanbulda sığdıracak bir millî kütübhane bulamadınız mı?.. Sır asıra dizilmiş kitablar, sahiblcrinin bu «itabs ını işitmiş mivdiler bilmem. Sararmış vapraklar, esrarlı hışırtılarla ikide bir ürperivorlardı. Bana merhumun kitablannı gö=teren İnkılâb kütübhanpsi sahibine sordum: Simdi bu kitablar kapanın eündf mi kalacak? Ma^ttteessüf övle... Veresesi tarafından hiç bir tesebbüs yapılmadı mı? ' Ne eibi?.. Meselâ, dedim, İnkılâb müzesinin kütübhanesinde küçük bir Ahmed Mithat kösesi.. Muhatabıyı Ne gÜ7el oluıdu... dive içinı çekfi fakat bu güne kadar vapılan müracaatlerden bir netice çıkmadığma eöre... Kitablar toptan mı satılacak yoksa... Şehirde dündenberi Havana konferansı gene un darlığı başladı Toprak Mahsulleri Ofisinin muayyen olan miktarda buğday vermemesi üzerine ihtiyat unlar da tamamen istihlâk edildi Bundan bir miiddet evvel şehrimizde görülen ve o zaraa.n alınan tedbir lerle önlenen un darlığı dün gene kendini göstermiştir. Şeiuin bir çok yerlerindeki fırıncılarla Fırmcılar şirketinin Belediye Tktısad müdürlüğüne yaptıkları müracaat ü?erine değirmenlerde un olmadığı ve fırınların elinde bulunan unların da kısnıen bitmiş ve kısmen de bitmek üzere olduğu anlasıldığından İstanbulun ekmeklik buğdayını veren Toprak mahsulleri Ofisile temasa geçilmiş ve şehrin ihtiyacına kâfi gelecek buğdayı vermesi isten miştir. Verilen malumata göre dün hasıl olan vaziyet, Toprak Mahsulleri Ofisi nin bu ay zarfında Vekiller Heycti | Icararı mucibince şehre vermesi lâ^ım I gelen buğdayı tamaTıen vermemesüı den ileri gelmiştir. Ofis, bu ayın 25 °ünü zarfında 2000 ton eksik bue;day vermiştir. Bu surele şehrin 7 güjılük buğday ihtiyacı karşılanmamıştır. 3u arada Belediyenin nmrinde, ihtivaten tutulmakta olan 1500 ton buğday da tamamen sarfolunmuş ve şehrin ihtfyat unu kalmamıştır. Ofi?in son zamanlarda tamamen vumuşak buğday vermesi ve bu yumuşak buğdaya katılacak sert buğday bulunamaması, hasıl olan vazivetin sebeblerinden biri olduğu sövlenmektedir. Diğer taraftan Ofisin yevmiye verdiği 300 ton buğday da şehr n ihf tiypcına kâ i gelmemer.tedir. Merhum Ahmed Mithatın kitablan satüan dükkânda, ilân... Toptan satmağa imkân yok. Bu kadar kitabı kim alır? Tabiî parça parça rnüzayedeye koyacaklar. Muhatabım burada: Az kalsın unutuyordum, diye sözümü kesti, Basm Birliği namına Hakkı Tarık Us, Ahmed Mithatın kitablarile bilhassa çok alâkadar oldu. Hatta bir arahk bunları birlik kütübhanesi için satm almağı bile duşünüyordu. Fiıkat maddî imkânsızlık yüzünden arzusuna muvaffak olamadı. Bu izahatı aldıktan sonra kütübhanovi kısaca incelemeden geçirdim. Raflarda birkaç bin cild kitab var. Çoğu anciklopedi... Bîr kısmı da tarihe aid... Aralarında kendi eseri olarak birkaç parca sev kplmış: Dürdane Hanım... Hasan Mellâh, Hüseyin Fellâh... Vah... Felaton Bey ile Rakım Efendi... Yeryüzünde bir melek... filân' An^iklopediler havli zengin: En başta 39 cildlik Dictionnaire Raisonne des scipnces. des arts et des metiers; uonra 45 cildlik Biographie universelle! Ve daha bövle bir sürü ansiklooedi.. Ahmed Mithatın bütün kitabları bur:\dakiWden ibaret değilmiş. Yüzleree cüd kitabı daha varmış ki vaktile şunıın bunun elinde mahvolmuş! Bu kitabları da a^•nı akıbete ducar nlmaktan kurtarmak icin Maarif Vekâletimİ7İn ^eri ve müessir bir müdahaleM lâzımdır. Hevkeli dikilmesi münasib görülen tanmmış adamlarımız arasında Ahmed Mithatın adı da sık sık geçer. E5er ona hir hevkel diVmek istevorsak, iste zamanı geldi: Ahmed Mithat gibi bir ya7i kıırdu için. kitaMarmın teşkil sderpği tozlu ehramd^n daha münasib hevkel olur mu? Ihtikâr davası Jak Kastro hakkında beraet kararı verildi Bahçekapıda Çiçekpazarında ıtriyat ve tıbbî malzeme ticaretile meşgul Jak Kastro, termos ihtikârı yaptığı iddiasile altıncı ceza mahkemesince iki sene sürgüne, beş yüz lira para cezasına mah kum edilerek. termoslarımn musaderesi ve mevkufiyet halinin devamı da karar altına alınmıştı. Temyiz, bu kararı esastan bozmuş ve mevkuf, oraca yazılan müzekkere ile tahliye olunmuştu. Nöbetçi İstanbul yedinci asliye ceza mahkemesinde dün aksam yapılan muhakemede. Temyizin nakız kararı okunmustur. Bunda, dükkân içerisindeki canıekânm dördüncü gözünde ve görülecek yerde termos bulunması, iç vitrinin de dış vitrin gibi satısa arzolunan malları kovmağa mahsus bulunması, esasen mal sahibinin Maliveye verdiği benavvamede 1173 tane termos bulunduğunu bildirmiş olması ve takibatın başladığı 11 hazirandan altı eün sonra mağazada yapılan tâdadda 228 noksanile 945 aded termos bulunmasının. kendisinin termos sak lamayıp sattığına delâlet etmesi birer birer savılıvor, zaptı imzalıyan bir şahidin ifadesi miioprred ihbar yollu olduğu ve diğer şahidlikler müdafaayı müevTİd bıılunduğıı eibi. dükkânda memurlara kardeşi Saöl Kastronun verdiği izahat Ü7Prine Jak Kastronun da «ben termos deeil. termofor anlpdım da, yoktur, cevabım verdim» dpmesine de işaret olun^rak. hulâsa, ihtikâr ve istismar maksadile mal sakland'ğına dair ortada hiç bir delil bulunmadığı hal J e hâdisede millî korunma kanunıınun 3? nci madde<;inin unsurları mevcud olmadığı teemmül ohmmak=i7in mahkumivpt kararı verilmp=i volsuz pöriilprek, bu kararın bo Bir yangın davası Bir terzi kalfası bir ay hapse mahkum oldu Geçen kânumısaninin 29 uncu pazartesi gecesi, Sirkecide Babüssaade sokağırıda 11 '2 numaralı evin terzihane ittihaz edilen bir odasından yangın çıkmı^, etraftan çarçabuk yetişilerek ateş başlangıcda söndürülmü^tü. Odanın tavanı arasına makine yağına bulaştırılmış pamuk sokulduğu, o kısmın bu suretle ateşe verildiği anlasılmıştır. İddiaya göre, kumaşlarla eşyanın sigorta bedeline tamah edilerek. odayı kira ile tutan terzi Vehbi Eriş tarafından, yanmda ücretle çall şan Vehbi Karakaş bu işi yapmağa teşvik olunmuş ve etraftan yetişilince, iş, nakıs teşebbüs derecesinde kalmıştır. İstanbul ikinci Ağırceza mahkemesi. terzi kalfası Vehbi Karakaşın her hangi bir maksadla yangın çıkarmağa teşebbüsiınü sabit görmüş, üç ay hapsini, teşebbüs, nakıs olduğundan bu müddetin bir aya indirilmesini kararlaştırmıştır. Kendisi, 30 kânunusanidenberi mevkuf bulunduğundan serbest bırakılmıstır. Gayri mevkuf olarak muhakeme edilen terzi Vehbi Eriş, sigorta bedeline tamah ederek yangın çıkarmağa teşvikten beraet etmistir. Belçikadan gelen talebeler Belçikada bulunan talebelerimizden 12 genc, dün sabahki konvansiyonelle şehıimize gelmişlerdir. Gelenler şunlardır: Liyejden: Necat Ayders. Nazım Sunay. Halid Yapıcı, Ali Toközlü, Etem Toközlü. Rauf Hamamî, Hüseyin Özkurt. Mons'tan: Taceddin Ataman ve eşi Hesna Ataman. Brükselden: Muallâ Olgaçay, Şehab Kocatopçu, Haluk Ulu. Bunlar taarruz esnasmda bulunduk lan yerleri terketmişler. bilâhare tek rar dönmüşlerdir. Miktarı yirmi kadar olan ve Belçikanm muhtelif yerlerinde tahsilde bulunan talebelerimizin hepsi halen Brükselde topalnmıştır. Mons'ta da bes talebemiz vardır. Talebelerimizin vazivetleri iyidir. Dün gelen talebeler. Berlinde. Belçikada kalan talebelerimize geliş için icab eden pa ranm gönderildiğini ve Almanlar tarafmdan bu hususta lâzım gelen her türlü kolaylığın yapılmıs olduğunu öğrendik lfr'ni söylemislerdir. Müteahhidler hakkında bir karar Dünya vazîy'eti dolayısile taahhüdlerini yerine getiremiyen müteahhidlerin zarar ve ziyans ducar olmaları hüku metce arzu edilmediğinden bunların zarardan vikayesi ve haklı taleblerinin tetkik edilmesi lüzumu alâkadarlara tebliğ eHilmiştir. Karısını yaraladı Muharrem Fev7İ TOCAY S«lâhaddin GÜNGÖR . ^ J f Yeni Yolcu salonunun lokantası Hurda kâthdlar atılmıyacak Hükumet, devairde müsevedde olarak kullanılan kâğıdların atılmıvarak Sü mer Banka teslimini bildirdiğinden Belod'ye. kalem odalarında kullanılmak üzere hususî sepetler yaptırmıştır. Kâ fc'dlar toplanıldıktan sonra Sümer Banka teslim edilecek, bunlar da kâgıd fabrikasında iptidaî madde olarak kullanılacaktır. Kezalik cöp arabalarından çöp iskelelerine nakledilen süprüntüler arasır.daki kâğıdlar da toplattırılacaktır. Sile elektrik fabrikası Şilede yapılan elektrik fabrikasının açılış merasimi bu gün yapılacaktır. Bu nıünasebetle Vilâyet ve Belediye erkânmdan ban zevat mezkur mahalle gide Ticaret Borsası idare heyeti Yeni Yolcu salonunun lokanta kısmma ald mukavele bu lokantayı ve Taksim kannosunu işletecek olan Rumen grupile Limanlar Umum Müdürlüğü arasında akdedilmiştir. Lokantada şimdilik yalnız öğle yemekleri verilmekte ve çok rağbet görmektedir. Yakında akşam çayları için de tertibat alınmaktadır. Bunu müteakıb akşam yemekleri servisi kurulacaktır. Dün Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, Yolcu salonu lokantasını tetkik etmiş ve öğle yemeğini Limanlar Umum Müdürü Raufi Manyasla burada yemistir. Ticaret Borsasmın yeni idare heyeti seçimi dün Borsada yapılmıştır. Dün aksam yamlan seçimde idare hevetine ittifakla Murad Forton, Nuri Kozikoğlu. Serpfpddin Alemdar. Hilmi Gürsen. Nah'7. Ozalp, Mehmed Kınacı ve Nureddin ^Vıanm secildiği anlasılmıştır. Bu azalara ilâveten Oda meclisinin ilk ictimamda Oda terafından da iki aza se•"ilecektir. Yaralanan çocuklar =. KliçUk hikâye Beşiktaşta Çamlıkdere camii çıkmazında oturan Cemalin oğlu Erdoğan evin ikinci kat penceresinden sokağa düşerek muhtelif yerlerinden yaralanmıstır. Nilüfer sustuğu zaman avukat Reşıd Nişantaşı Çarşı sokağmda oturan Hüseyin oğlu 14 yaşlarmda Aydm da ev Bey ilk defa görüyormuş gibi genc kılerinin civarınd? bir duvardan düşerek zm mat esmer yüzune, uzun kıvrık kirpiklerle çevrıli koyu siyah gözlerine, yeağır surette yaralanmıstır. ni koparılmış bir karanfili andıran taSahibi bulunamıyan demirler ze ve canlı dudaklarma dikkatle baktı. Evvelki akşam Galatada bir araba i Ve bir an düsünceli kaldıktan gonra çinde bin kilo demir çubuk bulunmuş koltuğunda kımıldadı. Dudaklarında hatur. Henüz sahibi bulunamıyan bu de fif bir tebessüm belirerek: Seni anlayorum yavrum, dedi. kimmir çubukların orada bulunusu ve sahibi seye yük olmadan yaşamak, hayatını hakkında tahkikat yapılmaktadır. kazanmak isteyorsun. Bunun için de Telefon ederken çalışmağa karar verdin. Sustu, hafif bir tereddüd geçirdikten Kapalıçarşıda Vasilin dükkâmna. bir yere telefon etmek bahanesile girerek sonra devam etti: Fakat niçin, bir kadın. bilhassa sedükkân sahibinin ceketi cebinden cüzdsn ve mürekkebli kalem aşırdığı iddia nin gibi güzel bir kadın için çalışmakolunan Yakovo, Sultanahmed birinci tan daha münasib olan şeyi düşünmesulh ceza mahkemesinde sorguya çeki din? Genc kız asabi bir gülüşle: lcrpk hakkında tevkif müzekkeresi ke Neyi efendim? dedi. silmistir. Evlenmeyi... Tarihî kadriçaiar tamir Nilüferin alnı buruştu. gözleri acı bir mana ile kısıldı. Fakat Reşid Bey onun edilecek konusmasmı beklemeden: Halicde eski Tersane mahallinde, De Beni dinle çocuğum. dedi, sinirlenniz Müzesi yanındaki hangarlarda bulu diğini görüvorum. Fakat haksızsın. Ben nan Üfüncü Selim devrine aid kadirga merhum babanın iyi arkadasıydım. Seların tamirine ve denize indirilmesine nin küçüklüğünü tanırım. Evet. niçin karar verildiğini vazmışük Denizvollan evlenmeyi düşünmedin? İyi bir yuva fen heyeti bu hususta etüdlere başla kurarak kendini evine hasretmeklc. ÇJmıştır. Türk deniz insaiveciliŞinin birer Iışmaktan daha iyi bir hareket vapmış çaheseri olan bu kadirga ve kuşlu ka olmaz mıydın? yıklar, aslı kat'ivyen bozulmadan tamir Genc kızın güzel gözlerinden kederli edilecektir. Büyük kadirganm müzeyyen bir gölee gelip geçti: mahfili de san'atkâr nakkaşlar ve ku Mademki siz açık konuşuyorsunuz yumcular tarafından gene esas şekli bo> ben de açık konuşacağım, dedi, geçer. zulmadan düzeltilecektir. sene dediğinizi yapmayı tecrübe edecek Tavsiye olmuştum. Se\dığim, hoşlandığım bir adamdı. Evlenmek üzereydık. Sonra nasıl bir hatava düşmek üzere olduğumu anladım. Derhal vaz geçtim. O zamandanberi evlenmeyi düşünmüyorum. Avukat alâka ile doğrulmuştu: Sebeb? dedi, niçin sevdiğin bir adam olduğu halde evlenmedin? Genc kız sıkıntılı bir tavırla önüne baktı ve bu bahisten sinirlendiğini hissettiren kuru bir sesle: Metıesi varmış... dedL İhtiyar adam hayretle gözlerini açtı. Yüzünü buruşturarak sordu: Kimdi bu adam? X sigorta şirketinin müdür muavini Necib Ahmed. Kendisini tanırım... Hiç de fena bir adama benzemezdi. Şirketten istifa ettiğini, başka bir memuriyet aldığını biliyor musun? Geçen gün kendisini... Genc kız artık hiddetini gizleyemiyerek birdenbire ayağa kalkmıştı. Reşid Beyin sözünü keserek: Sizi rahatsız ettim efendim, dedi, ziyaretimin sebebi malum: Münasib bir iş bulabilmem için vardımınızı rıraya gelmistim. Demek mümkün de§il Müsaadetıizle çekiliyorum. İhtiyar avukat, bu sözleri hafif bir tebessümle dinlemişti Ayağa kalkarak: Bana kızdınız, dedi, deminki sözlerimi de belki sizi başımdan Bavmak için söylediğimi zannettiniz. Fakat yanlış. Beni anlamadmız. Çahşmak için bir kusurunuz var: Fazla güzelsiniz. Kaşlarınızı kaldırmayın. Anlayorum. Ben Galatada Mumhane caddesinde Rus manastırında 55 numarada Reşid oğlu İslâm. bir müddet evvel vazife ile dışarıya gitmiş, avdet edince yaptığı bazı İstanbul fiat murakabe komisyonunda tahkikatta karısı Perihanın bir adamla nıanifatura fiatları müzakere edilirken konuştuğunu haber almıştır. Bunun ü piyasada yapılan dedikodular ve muh zerine kansile kavgaya tutuşmuş ve genc telif manifatura çeşidlerine fazla fiat kadının bütün inkârları İslâmı ikna et verildiği iddiaları üzerine Ticaret Ve 7,11^,1^] vazılıvordu. mediğinden tabanca ile Perihanı kar kâleti mesele ile alâkadar olmuş, Mmtaka Ticaret müdürü Avni Sakman ve Mahkemp. Tpmvizin bozma kararına nından yaralamıştır. uvmuş, Miiddeiumumî muavini Orhan Tabanca sesine koşanlar, İslâmı elinde Manifatura İthalâtçıları Birliği reisi bpraet talfbînHe rnılıınmuştur. Jpk Kas tabanca, Perihanın başucunda şaşkm bir Remzi Avunduk birer gün ara ile Antro ile vekilleri dp beraet taVbinde bu halde yakalamışlardır. Kadıncağız derhal karaya gitmişlerdi. Birlik reisi Remzi lupnuslar ve mabkeme. Jak Kastro Beyoğlu hastanesine kaldınlarak tedavi Avunduk dün Ankaradan sehrimize dönnıüştür. bpraet kararı vermiştir. altına alınmıştır. Aldığımız malumata göre, Ticaret Veİslâm, kendisi İstanbulda yokken kakili Nazmi Topçoğlu bu mesele üzerinde rısının Yusuf isimli birisile konuştuğubizzat alâkadarlardan izahat almış ve nenu. bunu şundan bundan öğrendiğini ve ticede bu işi tetkik etmek üzere İç TiSerseri bir mayin gelince, bu sebeble kansım yaraladığını Rumeli Karaburnu civarmda bir ser söylemiştir. Bununla beraber, bu iddia caret umum müdürü Cahid Zemangilin sehrimize gelmesi takarrür etmiştir. Useri mayin karava vurmuştur. Bu mayisını teyid edememiştir. Diğer taraftan, mum müdür. Mmtaka Ticaret müdürü nin 15 gün evvel Şile açıklarında görüİslâmın bu vak'asmdan iki gün evvel de ile beraber sehrimize gelecektir. len serseri mayin olduğu tahmin olunYusufu hafifçe yaraladığı öğrenilmiştir. Bu gün, şikâyetcilerin başında gelen maktadır. Müddeiumumilikçe tahkikatı Müddei ikinci el manifaturacıların dinlenmesi Tramvay idaresinin alacağı umumî Turgud yapmıştır. İslâm. dün muhtemeldir. Bu manifaturacılar bütün sorgu hâkimh'ğine gönderilmiş, sorguya kârların ithalât tacirlerine hasrolunduotobüsler çekilmiş ve hakkında tevkif müzekkeresi ğunu ve onların elinde bulunan malîara İstanbul Tramvay ve Elektrik umum kesilmiştir. fazla kâr verildiğini ileri sürmektedir nıüdürliiğü Almanvada yapılıp Yunanisler. tana gelmiş olan dört otobüsü satın alİzmir fuarına bütün Ticaret Şeker stoku ihtiyacdan fazla mağa karar vermiştir. Bu dört yeni oOdaları iştirak edecek tobüs Beşiktaş Taksim hattına tahsis Son günlerde. memlekette şeker stoku ed!'°"ektir. Ticaret Vekâleti, Ticaret Odalannın ihtiyacı karsıhyamıyacağı için şeker tevStokholm ticaret ateseliei bu sene İzmir enternasyonal fuarına ge ziatınm vesika ile yapılacağı şeklinde Stokholm ticaret ataşemiz Natuk Ziva. niş mikyasta iştirakini muvafık görmüş bazı rivayetler ortaya çıkmıştır. Bu şadün sehrimize gelmiştir. Bu ataşelik tür. Fuara Türkiyede mevcud bütün Ti yialar, evvelce de yazdığımu gibi tamaşimdilik kaldırılmıştır. Natuk Ziya dün caret Odaları, mmtakalarının mahsulât men asılsızdır. Bu münasebetle temasta bulunduğu ve mamulâtile istirak edecektir. ^am Ankarava eitmistir. muz Türkiye Şeker fabrikalan şirketinden, şirketin elinde istihlâk bu günkünün bir misline de çıksa, memleketin bir seneliğe yakm şeker istihlâkini karşılıyacak nisoette stok bulunduğu, bu sene şeker pancan yetismesinin iyi bir vaziyette giftiği, şimdiden bir tahmin yapmak dosnı olmamakla beraber önümüzbaşka kadmlara benzemem dıyeceksmiz. bir dost olmasanız çok acı şeyler söydeki istihsal de\Tesinde asgarî 100 bin Pekâlâ. Bunu kabul edelim. Fakat pek leyecektim. Zaten «...» dairesine girip ton şeker elde edileceği ümidi olduğu, de narin yapılı bir vücudünüz var. Yo de kapıcıdan yeni müdürün isminin bunun da senelik istihsalin çok fevkinde rulacaksınız. vıpranacaksımz. Ney^e, an Necib Ahmed olduğunu duyunca tuhaf olduğu beyan edilmiştir. laşılıyor ki her şeyi göze almışsınız. oldum. Fakat isim benzerliği zannediOyleyse şimdi bütün bunları bırakahm. yordum Demek siz... Müessif bir ölüm Madem ki muhakkak çahşmanız lâzım. Genc kızın sesine: «Allahaşkma bırak Türkiye İs Bankası Müfettisi Bay Ovle yapm. Size bir yer tavsiye ede şunu artıkl» diye valvaran bir erkek sesi ceğim. Eğer bu teşebbüsümüz muvaf karışmıştı. Resid Bey, tebessümü kah Firuz Sııntekinin zevcesi ve Boğaziçi fak olursa, o zaman pek memnun ola kaha haline gelerek ahizeyi kulağma liseleri müessislerinden Bay Galib ve cağım. «...» dairesinin yeni müdürü dos yapıştırmış, gittikçe artan bir zevkle Kudret Sandalcmm hemsireleri ve Natumdur. Yarın sabah gider, kendisile dinle\ordu. Nihayet gene Nilüferin, a rilli Yerli Mallar Satısevi direktörü Bay Azmi Kutsayın baldızi Bayan Münire konuşursunuz. Ben bu akşamdan tçle sabî, hııçın sesini duvdu. Genc kız: Suntekin duçar olduğu hastalıktan fon edip size vanında münasib bir iş Bu nasıl tavsiye! divordu. beni bir vermesi için rica edeceğim. Kabul ede başkasile aldatmış bövle bir adama RÖn kurtıılamıyarak rahrueti rahmana kavuşnıustur. ceeini ümid ediyorum. dermeğe kalkmak!.. Bövle kalbsiz... Cenazesi bu gün saat on dörtte TeşGenc kızın kaşlannın arası açılmıştı. Reşid Bey telin öbür ucundan gavet Geniş bir nefes alarak gülümsedivâzıh bir şekilde tekrar ayni erkek vildye camii karsısındaki Dilek apartımanmdan kaldınlarak naman Teşvikiye Çok teşekkür ederim efendim. dedi sesini duvdu: Ve veda etmek için elini uzattı. İh Vallahi seni aldatmadım. divordu, camünde kılmdıktan sonra Üsküdardaki tiyar adam şefkat ve muhabbetle gü o evvelce metresimdi. fakat seninle kar aile kabristanma nakil ve defnedileceklümseverek: şılastıktan, seninle evlenmeğe karar tir. Neticeden derhal beni haberdar verdikten sonra... ediniz, dedi. Bu sözleri genc kızın mırıltı halinGenc kız memnun, ümidli odadan de söylediği ve Reşid Beyin anlamadığı uçar gibi çıkıp gitti. birkaç kelime ve nihayet bir hıçkırık Nnshniı is knrusrut. *** takib etti. Sonra gene erkeğin sesi: Barte Türkiyo Ertesi sabah, Reşid Bey yazıhane «Yavrum. biriciğim. yaDma Allahaskıiçtn tcin sinde. dosyalarm üzerine iğilmiş çah na. bırak su telefonu. Seni nasıl sevSenelik 1400 Kr. 2700 KJ şıyordu. Telefon çaldı. İhtiyar adom. dieimi...» dive yalvarmaŞa başladı. Te1450 > Altı aylık 750 > uzandı. ahizevi eline aldı. Telin ucun lefon birdenbire kapandı. 800 . 400 . Üç avuk daki sesi duyunca dudaklarında genis Reşid Beye gelince; ihtivar adam teBir aylık 150 > Voktuı bir tebessüm belirdi. Nilüferin sesini lefonun başında kıs kıs gülüvor ve kentammıstı. Genc kız. hırçm, hiddetli ba di kendine şövle söylenivordu: ğırıvordu: Meseleyi hallettik. Simdi birbirleGazetemıze gönderilen evrak m vaalaı Beyefendi, bana böyle bir oyun rinin kollarında ağlaştıklarına eminim neşredilsin edilmesln iade edilmea ve oynamaya ne hakkınız vardı efendim? Bizim tavsiye ivi tesir etti. Yakında dünvaından meVulivef kabul olanmaz. Rica ederim, ne hakkınız vardı? Eski ğün davetiyesi gelir. Manifaturacılara verilecek kâr nteselesi Peride Celâl CUMHTRİYET Rkne »nll' { Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: