iliz Fransrz Vichy'den hiçbir malumat alınmadan evvel, Alman ajansı tarafından veriimiş bulunduğunu kaydediyor. Kat'î münasebat beyanatı, Vichy'den dün akşam geç vakit gelmiştir. Times gazetesinin muharriri vaziyeti şöyle hulâsa ediyor: «Hıtler şimdi, kendi donanmasını takviye edecek kuvvetleruen mahrum kaldı. Keyfiyetin böyle olması da, nazi matbuatının, İngilizler tarafından Fransız donanmasına karşı yapıian hareketi tenkid etmekte gösterdikleri şiddet ve hiddetle sabittir. Daha hâd bir sesle Mus solini'nin matbuatı, efendisinin aksi sa dalığını yapıjor. Histerik bir haleti ru hiye tebarüz ettiren bu kelime yığınlar: çarşamba günkü hadisatan düşmana bil vasıta vurmuş olduğu darbenin strstejii ehemmiyetini ispat etmeğe kâfidir. He: iki diktatör, kendi icraat sahaiarında kuklaları olan Mareşal Peten'e, İngilte re ile siyasî münasebatı katetmesi için talimat vermekten başka bir şey yapa mazlardı. Bu hâdiseyi beklemek esasen lâzımdı. Bunun yapacağı tesir, hürriyet leri için mücadele eden Fransızlarla, is tiyerek veya istemiyerek memleketlenn istilâ edenlere boyun eğmiş Fransızlar arasında, daha bariz bir hudud çizmek1 ten ibaret bulunacaktır.» Daily Telegraph gazetesi de sunlarl yazmaktadır: • Fransız donanması, Bordo hükumetinin teslimile Almanyanın kazanmi'j olduğu her şeyden daha çok kıymetli bu lunmaktadır. Almanlar, mütareke şart larını ihlâl ederek, işlerine gelir gelme: Fransız donanmasını İngiltereye karşı pek güzel istimal ederlerdi. Sonra da, bu kadar kıymetli bir silâhı Alman «şere fi»nin muhafazasına bıraktığımız için , Amiral Darlan'ın beyannamesi aptalhğımızla alay ederlerdi. Bu Alman Cenevre 6 (a.a.) Stefani: Vichy'den hulyası Oran'da suya düştü. Almanlann bildiriliyor: Arniral Darlan, Fransız do sukutu hayali, feryadları kadar büyiıknanmasına hitaben aşağıdaki beyanna tür.» meyi neşretmiştir: Oran muharebesinden kurtulan «Fransa, donanmasile iftihar etmekte gemiler ve şerefini kahramanca müdafaa ettiği Londra 6 (Hususî) Oran bldisesi için ona en derin şükranını bildirmektehakkında alman mütemmim malumata dir. Merselkebir'de gemilerimizin ve nazaran, Strasbourg nrhlısı ile altışar bahriyelilerimizin kurbanı olduğu alçakbin tonluk üç knıvazör ve ban terpidoça suikasd bütün dünyaya Fransanın söz larla muhribler İngiliz abluka çembeverdiği zaman ne olursa olsun onu tutrinden kurtularak Toulon limanına iltituğunu ispat etmiştir. Vatan için ölen caya muvaffak olmuşlardır. arkadaşlarımızı hürmetle anarım. Onlar İngiliz nisanlan yasak edildi maktul düşmektense muharebede kahLondra 6 (Hususî) Fransız Bahriye ramanca ölmeği tercih ederlerdi. Fakat onların bu fedakârhğı boşa gitmiyecektir. Nezareti, bugün neşrettiği bir kararname Bu fedakârlık, memleketimizi bütün mil ile Fransız bahriyelilerini İngiliz nişanlaletferin gözünde hatta centilmence hare rını taşımaktan menetmektedir. ket etmeğe ve ateş oyununa ahşık olan Bir Fransız avizosu torpillendi ve Çörçil, Alexander ve Dudley Pound Bern 6 (a.a.) D. N. B. »jansı biltarafından musammem bir cinayet işle diriyor: meğ« icbar edilen İngiliz bahriyelilerinin Havas ajansının Cezayirden haber gözimde bile büyütmüştür.. aldığına göre, miliiyeti meçhui bir deAmiral Darlan, Fransaya tahmil edilen nizaltısı cuma günü Cezayir açıklarınmiltareke şartlarının afır, fakat haysi da Rigant de Genouilly ismindeki yeVkırıcı olmadığını tasdik ettikten son Fransız müstemleke avizo gemisini tor ra hriye zabitlerini ve efradını şimdiki pillemistir. Ölenlerin adedi henüz belli eli" ^şartlar altında yalnız memleketin değüdir. »' efini ve selâmetini düşünmeğe davet [Baş taratı 1 tnci sahifedej bı tasvib etmiş ve mütareke komisyonları. keyfiyetten haberdar edilmiştir. Şurasıru kaydedelim ki Almanya ve İtalya Fransız filosunun teslimini dcğil, eadece silâhtan tecridile Fransız limanlarında toplanmasını istemişlerdir. Fran6a bu filoyu teslime muvafakat etmıyecekti ve Petain, Darlan, Baudoin bunu yirmi kere Çörçil'e, Alexander' ve Campbell'e tekrar etmişlerdir. Fransız Bahriye Nezareti, Fransanın rnaruz kaldığı felâketin Fransız filosuna hâkim olmaktan başka bir şeyi düşüntniyen İngiliz ricalini müteessir etmediğini görmekle mütellim olmuştur. Filo ya Fransız olarak kalmalı yahud da ortadan kalkmalı idi. Herhalde bu filo, daha geçen kış esas kuvvetlerimizin Kanada kafilelerini himayeye tahsis edilmesitü rica etmiş olan Çörçil'in emrile arkadan vurulmağa lâyık değildi. İngiliz Amiralı, ültimatom mühleti dahi hitam bulmadan, limanın ağzına tayyareler vasıtasile miknatıslı mayin döktürmüş ve bu suretle hasmane bir harekette bulunmuştur. Ültimatom mühleti hitam bulunca, İngiliz gemileri Fransız gemilerinin üzeıine ateş açmışlar ve Fransız gemileri demirli olmakla beraber sahil bataryalarile birlikte mukabele etmişlerdir. Gelen malumata göre, Bretagne infilâk etmiş, Dünkerk, Provence ve Mogador batmıştır. Diğer gemiler hareket ederek kendilerile mülâki olmak üzere yola çıkan Fransız gemilerine ulaşmışlardır. Ezici bir vazife altında bulunan İngiliz bahriyesine yardım için on aydanberi çalışan Fransı\ gemicileri eski siiâh kardeşlerinin bu ihanetinden dolayı nefret ve infial duymuşlardır. CUMHURÎYET 7 Temmuz Î94Ö Yugoslavyada mühim siyasî müzakereler (Baştaran 1 ind sahifede) zanndadır. Bulgar elçisinin ziyaretleri (Baştarafj 1 ind sahifede) Belgrad 6 (a.a.) D. N. B. ajansı bildanları da bontbardıman edilmistir. Bu diriyor: Bulgar elçisi Stojilow bugün Ticaret iki tayyare meydanma ve hangarlar üNazın doktor Andres ile uzun bir mulâ zerine bombalar düşerek yangınlar çıkmıştır. Tayyarelerimizden biri dönmekat yapmıştır. miştir. Rumanyadaki Sovyet işgali Sahil müdafaa tayyareleri dün ve bu tamamlandı Bükreş 6 (a.a.) Rumen erkânıhar gün devriye ve kejlf uçuşları esnasında biyesi tarafından neşredilen bir tebliğde Holanda sahili açıklarında iki düşman şimalî Bukovina ile Besarabya toprakla devriye gemisine hücum ederek bunrının tahliyesinin 3 temmuzda saat İS te ları hasara uğratmışlardır. İki tayyare üslerine dönmemişlerdir. nihayet bulduğu bildirilmektedir. Dün gece bombardıman tayyareleriRus cüzütamları Prunt nehri üzerinde, Tunada ve Şilia nehri üzerinde durmuş miz Wilhehnshafen, Emden ve Kiel delardır. Bir Rus kolu Bukovina'da ttspit niz üslerile Dortmund Ems kanalıedilen hattı yanlışhkla geçmişse de bilâ na, Hamburg, Osnabruck, Hamm, Schhare tahdid edilen hattan geri çekilmiş werte ve Kolanya*da münakale yollarına ve Varel, Hamfeurg ve Aachen taytır. Hâdise esnasında Rumen kıt'aları yare meydanlarına ve yeniden Brüksel zabit, küçükzabit ve asker olarak pek az tayyare meydanına hücum etmişlerdir. zayiat vermişlerdir. Ölenlerin isimleri Resmî tafsilât neşredilecektir. Londra 6 (a.a.) Hava Nezareti isMültecilerin iskâm Bükreş 6 (a.a.) Rador ajansı bildi tihbarat servisi, Nezaret tebliğinde bahsettiği Kiel ve diğer mühim noktalar üriyor: Hükümet tarafından alman tedbirler zerine yapıian hava hücumları hakkınüzerine Besarabya ile şimalî Bukovina da aşağıdaki tafsilâtı vermektedir: Bulutlu bir havada İngiliz bombardıdan gelen mültecilerin büyük bir kısıru man tayyareleri tayyare defi toplarının münhasıran Moldavya ile Muntenya'ya misafir edilmişlerdir. Bir çok mültecinin şiddetli ateşine rağmen Kiel sabih doTransilvanyada ırk ekalhyetlerile mes kuna hücumlar yapmıştır. Hambourgkun bölgelere yerleştirildiği hakkındaki da, doklara atılan bombalar patlamış ve haberler hajal mahsulüdür ve Rıraıan petrol depolarına isabetler olmujtur. yanın komşularile olan münasebetlerini Şiddetli bir infilâk bütün semayı aydınlatmıştır. Emmerich'de büyük depozehirlemek için ortaya atılmıştır. lar hasara uğratümış, Ostermoor'da deHariciye Nazınnın nutku polardan Kiel kanalı rıhtımlanna giden Bükreş 6 (a.a.) Dün akşam dip'oborular patlatılmıştır. Hava müdafaa bamatların ve Hariciye memurlannm kartaryalarının kuvvetli müdafaasına rağşısında bir nutuk irad eden yeni Haıiciye dır. Wehzendorf tayyare fabrikasına ve Nazın Manoelescu, herkesin Rumanyarine tam isabetler kaydedilmistir. Hünın haricî siyasetinde husule gelen mücum bir saatten fazla sürmüştür. him değişikliği nazar ıitibara alması lâDiğer bombardıman tayyareleri Brezım geldişrini söylemiştir. men'de Fochewulf tayyare fabrikasına Kapahlan gazeteler hücum etmişler ve yangm çıkarmışlarBükreş 6 (a^.) D. N. B. Ajansı bil dır. Wehzendrof tayyare fabrikasına ve diriyor: Sylt adası civarındaki iki tayyare meyÖğleden sonra çıkmakta olan Sennalul danına da hücum e<filmiştir. ve Turnalal gazetelerinin intişan, hükuMukabil Alman hiicumu metçe sureti kat'iyede menedilmiştir. Londra 6 (a.a.) Dün akşam Ingil Almanyaya yapıian hava hücumları leyPag tipinde bü İngiliz tayyaresi düşürülmüştür. Bir Alman tayyaresi üssüne dönmemiştir. Üniversitede dünkü merasim Mezun talebelere diplomaları verildi Istanbul Üniversitesinde mezunlara diploma tevzii münasebetile dün sabah büyük bir merasim yapümıştır. Bu münasebetle saat dokuzdan itibaren Üniversite merkez binasının holü ve bütün koridorları, balkonlan binlerce Üniversiteli gencle dolmuştur. Saat ona doğru Üniversite profesörleri, davetliler ve mezun gencler, kendilerine ayrılan mevkilerde yer almışlardır. Şehir bandosunun çaldığı ve talebelerin hep bir ağızdan söylediği İstiklâl marşile merasime başlanmıştır. Marşı müteakıb, Üniversite Rektörü, davetlileri selâmlayarak, açış nutkunu söylemiştir. Rektör sözlerine su suretle başlamıştır: « Istanbul Üniversitesi yedinci yılının ilk mezunlarını memlekete vermiş bulunuyor. Bu devrede bunlann sayısı, Tıbda 190, Hukukta 88, Edebiyatta 39, Fende 38, İktısadda 14, Eczacı mektebinde 23, Diş Tababetinde 8 olmak üzere tam 400 dür. Tıbda en az altı yıl, diğer dört fakültede en az dört yıl çetin bir çalışma ile Üniversite mezunu olmak hakkını kazanan bilgıli, idealli, karakterli dört yüz gencimizi Üniversite adına takdirle anar ve her birini tebrik ederim. Dört yüz mezun yetiştiren Üniversitenin âlim ve değerli profesörlerine de, bunları yetiştirmek için sarfettikleri emekten dolayı, Üniversitenin şükranlarını arzederim. Sınıf usulü cari olan üç fakültede ve bvnlara bağlı iki mektebde mezun nispeti yüzde 72 buçuktur. Bu, memnuniyet verici bir neücedir.> Yetiştirdiği kıymetleri hükumete ve memlekete takdim etmekle iftihar ettiğini söyleyen Rektör, sözlerini su cümlelerle bitirmiştir: c Arkadaşlar; memleketin başmda. bilgiye, çalışmaya, karaktere ve kaliteye çok önem veren, memleketin büyük evlâdı İsmet İnönü vardır. Millî Şefin Bin yarım adam, bir tam adam değildir> sözü, kaliteye verdiği ehemmiyetin en büyük bir ifadesidir. Son sözümü, kendisine derin saygılarımı ve bağlılığımı bildirmekle bitiriyorum.» Bundan sonra, Üniversite kâtibi umumisi Ferid Zihni, mezun olan talebelerin isimlerini okumuş ve hazır bulunanlara takdim etmiştir. Fakültelerin kuruluş tarihleri sırasına göre isimleri okunan gencler, alkışlar arasında misafirlerin önünden hürmetle geçmişler kendilerini tebrik eden Maarif Vekilile Rektör ve dekanlarının ellerini sıkmak suretile teşekkür etmişlerdir. Millî kümenin son maçları G. Sarayda Vefa Fener Beşiktaşla, ile karşılaşıyor Üç şehir arasında yapıian millî kfima maçianmn sonu bu gün oynanacaktır. Galatasaray ve Beşiktaşın birbiri arkasına Fenerbahçeye mağlub olmalan üzerine şampiyonluğu esasen dört hafta evvel garanti etmiş olan Fenerbahçe, buna rağmen bu gün gene mühim maçlanndan birini de Beşiktaşla yapacaktır. Fenerbahçe bu günkü maçtan mağlub bile çıkacak olsa, milli kümede ikinci defa elde etmis olduju şampiyonluğa kat'ivj'en halel gelmiyecektir. Bu günkü bir galibiyet Beşiktaşı flçüncülüğe çıkaracak, mağlubiyet ise beşincilikteki yerinde bırakacaktır. Geçen hafta Galatasaray karşısında ağır bir mağlubiyete uğrayan Beşiktaşın bu gün nasıl bir maneviyatla maç yapacağını kestirmek çok güçtür. Acı mağlubiyetlerin yıkıcı tesirine rağmen, çok defa gerek ferd, gerek takım halindeki sporcuları kamçılaması, ciddî topluluğa vesile teşkü ettiği de bir hakikat olduğu içindir ki Beşiktaştan ziyade Fenerbahçenin bilhassa bu gün çok dikkatli bulunmasını icab ettirecektir. Milli küme majlarının son oyunu da Galatasarayla Vefa arasında yapılacaktır. Millî küme puvan cetvelinin en sonundaki yerinden artık kıpırdamasına imkân olmıyan Vefa karşısında, Galatasarayın bir hafta evvelki yüksek zaferini bir sürprizle altüst etmemesi İçin çok ihtiyatlı bulunması lâzımdır. Nitekim; uzun spor hayatında her türlu spor cilvelerile haşir neşir olmuş olan Galatasaraym geçen seneki şampiyonlujhı muhafaza edememiş olması da bu ihtiyatsızlığının en bariz delilidir. Italyan resmî tebliği İtalyada bir mahal 6 (a.a.) İtalyan umumî karargâhının 26 numarah tebliği: Şimalî Afrikada seri kollar ve hava kuvvetleri faaliyette bulunmuşlardır. Düşmanın Capuzzo ve bir Sieman sahra istihkâmîarına yaptığı iki kuvvetli taarruz tardedilmiştir. Avcı tayyarelerimizden 4 ü üslerine dönmemişlerdir. Şarkî Afrikada Kassala'nın işgali sağlamlaştırümıştır. Düşmanın LughFerrandi üzerine yap tığı bir hava akım hiç bir hasan mucib olmamıştır. İngilizlerin Augusta üssüne yaptıklan bir hava akım tayyarelerin ve tayyare defi bataryalarının seri müdahalesi neticesinde akim kalmış ve düşman tayyareleri hareketlerinden vaz geçmişlerdir. Düşman tayyareleri Catania hava meydanına bir kaç bomba atmışlardır. Boş bir hangara bir bomba isabet ederek kamp personelinden bir kaçım öldü^müş ve yaralamıştır. İtalyan donanmasının vaziyeti Londra 6 (a.a.) Yarıresmi kaynaktan tebliğ edilmistir: Büyük İtalyan filosunun, dün Çorçil'in söylediği gibi, Oran harekâtı esnasında yalnız ihtiyatlı bir surette bir tarafa çekilmiş kalmayıp ayni zamanda şimal Afrikasında bulunan Fransız gemilerini bizzat zapta teşebbüs suretile İngiliz bahriyesinin icraatına, mâni olmak için de hiçbir harekette bulunmamış olması Londranm salâhiyetli mahfillerinda macidar görülmektedir. Buradaki kanaate göre. bunun sebebi mihver devletlerinin bu İngiliz hareketinde tamamile gafil avlanmış olmalandır. Bugün Berlinde mevcud hiddet ve tehevvür bunu gösterdiği gibi İtalyan bahriyesinin pek mahdud bir hale tfelen ve hükumetinin emrile en müşkül bir vaziyete sokulmuş olan Fransız filosu karşısında hâlâ korku göstermesi de buna delildir. fciştir. ."'' Donamanın silâhtan tecridi tehir edildi Dünkerk nrhlısına bomba ahldı alb Wiesbaden 6 (a.a.) D. N. B. Ajana bildiriyor: Oran hadisatı münasebetile, Alman mütareke komisyonu, Fransız murahhas heyetine bir nota vererek, Alman kuvvetleri kumandanlığının, Fransız donanmasının silâhtan tecridinin şimdilik tehir edilmesini kabul ettiğini bildirmiştir. Deniz iisleri de silâhtan tecrid edilmiyecek Londra 6 (Hususî) Peten hükumeti, Fransız donanmasına karşı İngiliz fi' losunun tecavüzüne mukabele bilmisil olmak üzere, Toulon, Bizerte, Oran, Ajaccio ve MerselKebir üslerinin silâhtan tecrid edilmiyeceğini Uân etmiştir. lskenderiyedeki vaziyet Londra 6 (Hususî) İskenderiyedski ingiliz donanması kumandanı, mezkur limanda bulunan Fransız filosuna teslim olması talebinde bulunmuştur. Fransız filosu kumandanı Amiral God Isviçre ordutu terhis ediliyor froi Fransız makamatile hali müzakereBern 6 (a.a.) Federal meclis, ordu dedir. Fransız Amiralı, İngiliz talebine kumandanlığının askeri kıt'aların bir kıshenüz cevab vermemiştir. mının terhisine dair verdiği karan bilMartinik'teki zırhlılar dirmektedir. Isviçre radyosuna nazaran, Isviçre kıVaşington 6 (a.a.) Martinik limanında Fransız kruvazörü Jeanne d'Arc, tay taattnın bir kısmı bu gün terhis edileyare gemisi Bearn, bir kaç denizalü ve cektir. hafif gemiler bulunmaktadır. Meclis toplanıyor Londra 6 (a.a.) Bahriye Nezareti tebliği: 3 temmuzda, Oran'da Fransız donanmasına mensub cüzütamlara karşı, Ingiliz bahrî harekâü neticesinde Fransız zırhlısı Dünkerk hasara uğramış ve batmıştı. Hasaran vüs'ati büinmiyordu. Fakat esas olan, gemi Alman kontrolü altına geçtiği takdirde bir harbe giremiyecek bir hale gelmişti. 3 temmuz çarpışmasından sonra Oran'daki Fransız deniz kuvvetleri kumandanı Amiral Gensoul, gemilerinin harb harici olduklannı ve mürettebata da gemilerini terketmeleri emrini verdiğini bildirmişti. Fransız kumandanının bu beyanatına istinaden bilâhare Dünkerk'e karşi yapıian hareket için ihbara lüzum olmadığına hükmedilerek bu sabah Fransu zırhhsına deniz tayyarelerile hücum edildi. Dünkerk'e altı isabet olmuştur. Tayyalerimizden ikisi üslerine dönmemişl«»rdir. Jngiliz gazetelerinin neşriyah Londra 6 (a.a.) Reuter Ajansı b'ldiriyor: Gazeteler, Oran hâdiselerinden sonra bir donanmadan mahrum kaldığı için, Almanyanın kudurup köpürdüğünden bahsediyorlar. Çünkü Almanya, Bordo hükumetine yapmış olduğu vaidlere rağmen, bu donanmadan ergeç istifade ctmek niyetinde bulunuyordu. Fransız donanması, Fransızlardan alınmış dpğil, bilâkis Almanların ellerinden koparılmıştır. Fransa ile Ingiltere arasında siyasî münasebatın katedümesi keyfiyetine gelince, matbuatın büyük hayretini mucib olmamıştır. Times gazetesinin siyasî muharriri, mezkur kat'î münasebat ha j berinin dün sabah erkenden, henüz Bern 6 (a.a.) Federal meclis, L«tifa eden meclis azasından Obrecht'in yerine başka birini tayin için federal asambleyi 17 temmuzda içtimaa davet etmiştir. İki gazete kapandı Bern 6 (a.a.) Federal meclis sosyalist gazetelerden «Le Travail» ve «Le Droit du Peuple» ile bunların yerine geçmesi muhtemel olan diğer gazetelerin nejrini menetmiştir. Çünkü bu gazeteler, memleketin emniyetini tehlikeye koyan bir propaganda yapmaktadırlar. İtalya . Yunanistan hava seferleri Atina 6 (a.a.) , Matbuat haftada iki defa muntazaman Brendizi Atina Ra dos arasında yapıian hava servislerine devam edileceğini bildirmektedir. terenin doğu cenub »ehirlerinden biri üzerine 8 bomba atılmışsa da pek az hasar vuku bulmuştur. Diğer bir şehir harbin bidayetindenberi ilk defa olarak Fransız amirallığinın tebliği bombardıman edilmiştir. Cenevre 6 (a.a.) D. N. B. Ajansı bil İngilterenin batı cenubunda bir şehir diriyor: üzerine üç infilâk bombası atılmıştır. Fransız radyosu Fransız Amirallıfmı İngilterenin doğu şimali ve doğu ce bir tebliğini neşretmektedir. Bu tebliği nubile Galles üzerinde de münferid bir nazaran iki Fransız deniz tayyare filosı kaç düşman tayyaresi gözükmüştür. Bir Cebelüttarıka hücum etmişlerdir. Lima: kaç yaralı vardır. da bulunan İneiliz gemilerine bombalar Hava Nezaretinin tebliği isabet ettiği müşahede edilmistir. (Baş tarah birinci sahifede) Londra 6 (a.a.) Hava NezaretinSefir Massigli'nin mektubunun vakayii İngiliz tebliği gizlemeği istihdaf eden iptidaî bir hare den tebliğ edilmistir: Kahire 6 (a.a.) İngiliz harb tebliği Düşman tayyareleri cuma günü İnket olduğunu müşahede etmek lâzımdır. Garb çölünde ileri unsurlarımız, Cap Eğer Massigli, Baku ve Batumun bom ilterenin batı cenubunda sahile yakın ruzzo kalesine giden bir düşman takviy birkaç nokta ile Yorkshire'in doğusunda bardımanı hakkında Türkiye Hariciye e Kent Dükalığı sahilinde diğer bir koluna raslamışlar ve toplar ve motör Nazırile yaptığı mülâkat hakkında 14 noktaya bomba atmışlardır. Hiç bir as lü arabalar tahrib etmişlerdir. mart 1940 tarihinde Pariste Hariciye NeHabeş mıntakasmda 4 temmuzda ya erî hedefe isabet vâki olmamışsa da zaretine yazdığı telgrai muhteviyatını bazı evlerde hafif hasarat vuku bul pılan Kassala harekâüna aid mütemmim tahattur etmek isterse, gösterecekür ki tafsilât gelmiştir. İleri kıtaatımızın ger: bilâhare neşredilen bu telgrafta, Türki muştur. Batı cenub bölgesinde ya'nız çekilme hareketi çizilmiş plâna nazaran birkaç kişi hafif surette yaralanmıştır. yeden Bakuyu bombardıman etmek ütank dafi topları ve mitralyözlerin hima Cebelüttarıkı Fransızlar zere Fransız tayyarelerinin Türkiye topyesi altında meharetle yapılmıştır. Düşraklan üzerinden geçmeleri müsaadesini bombaladılar mana ağır zayiat verdirilmiştir. Bir çok istememiş, fakat telgrafında Türkiye HaMadrid 6 (a.a.) D.N.B bildiriyor: hafif zırhlı otomobiller imha edilmistirriciye Nazırmın aldığı vaziyete nazaran Dün Cebelüttarıka yapıian bombardılngiltere sahilinde bir hava böyle ibr talebe lüzum olmadığını beyan man taarruzu sabahleyin saat altıda vumuharebesi etmiştir. Filhakika, Massigli'nin rapo ku bulmuştur. Londra 6 (a.a.) Hava Nezareti Isrundan anlaşıldığma göre, «modern Daha evvel, sabahleyin 1,30 da istikbombardıman tayyarelerinin Bakuya ka ;af uçuşlan yapılmıştır. İngilizler hava tihbarat servisi, bu sabah İngiliz avcı dar gidebilmeleri için Türk ve İran top defi toplarile çok şiddetli bir mukabe tayyarelerile iki Heinkels 111 tayyaresi arasında ve bir Heinkel'in imhasile neraklan üzerinden geçmeleri lâzımdır» ,ede bulunmuşlardır. dediği zaman, Türkiye Hariciye Nazın Umumiyetle zannedildiğine göre, Ce ticelenen çarpışma hakkmda aşağıdaki sadece kendisinden, İranın muhalefet belüttarıka hücum edenler Fransız tay tafsilâtı vermektedir: «Saat 5 te Heinkelsier cenub sahi'leri etmesinden mi korktuğunu sormuşlur. areleridir. , açığmda bir Spitfires grupu tarafından Saracoğlunun bu cevabı hakkında MasAlman resmî tebliği görülmüşlerdir. Heinkels'lerden biri busigli 14 mart tarihli telgrafında çok muBerlin 6 (a.a.) Ordu Başkumandan lutlar arasmda kaçmağa muvaffak olhik bir ihtarda bulunmuştur: hğı tebuğ ediyor: duktan sonra çok yakından bir bomba •Müşkülâtın Türkiye tarafmdan çıkSeferden gelen bir denizaltı gemisi, düşen bir Spitfires birdenbire buîutlar mıyacağını daha açık bir surette bana düşmamn ticaret filosundan 66.5S7 ton arasında ikinci Heinkels'i üstünde gör bildiremezdi» diyor. babrdığmı bildirmiştir. Tek bir seferde müştür. Vaziyet alarak ateş açan RpitfiMassigli, Türkiye Hariciye Nazınnın kaydedilen en büyük muvaffakiyettir. bu beyanatının ehemmiyetini tamamile Alman harb tayyareleri cüzütamlan ce res Heinkels'in denize düştüğünü görmüdrik bulunuyordu. Çünkü raporunda nubi ve merkezi İngilterede yeniden müşrür. Fransa Hariciye Nazınnın nazarı dikka tayj'are meydanlannı, üman ve demirBursada yapıian maçlar tini bu ehemmiyet üzerine çekiyordu. yolu tesisatmı ve benzin depolarmı bom Bursa 6 (a.a.) 1940 yılı futbol grup Sefir Massigli, Anadolu Ajansı tara bardıman etmişlerdir. Petrol depolarınindan neşredilen beyanatında, 14 mart da yangm çıkarılmış ve infilâklar kay birinciliklerini yapacak olan Balıkesir, Eskişehir, Kocaeli, Kütahya ve Tekirtarihli raporunda tesadüfen verilen ma dedilmistir. dağı bölgeleri takımlan Bursaya gelumattan ve şahsî b a a faraziyelerden ingiliz harb gemilerile ticaret gemi mişler ve bu gün grup birincilikleri belki bahsettiğini itiraf ettiğine göre hiç lerine karşı da muvaffakiyetli hücum müsabakalarına başlamışlardır. Bu mübir suretle belki de bildirdiği bu nevi lar yapılmıştır. nasebetle sporcular Atatürk abidesine laraziyelere müracaat etmeğe mecbur Şimal denizinin şimalinde «Abado bir çelenk koyarak Büyük Atalannın değildir. Çünkü işaret ettiğimiz gibi raporunun metni arada neşredilmiş bulun 196» tipindeki tayjarelerimiz bir düş ölmez hatıraları önünde hürmetle eğilmişlerdir. maktadır. Hafızasını tazelemek için, ra man denizaltısını batırmağa ve bir diğerini de ciddi surette hasara uğratmağa Stadda maçlara başlanırken Şehir banpor Massigli'nin emrine amadedir. Şayed, sefir Massigli, Bakuya karşı muvaffak olmuşlardır. Manş denizinde dosu tarafından çalınan İstiklâl marşını Saracoğlunun hiçbir vakit yapılacak bir 8 1 0 bin tonluk bir düşman nakliyesi bütün sporcular bir ağızdan söylemişler larekete mutabık kalmıyacağını çok iyi batırılmıştır.. İkisi takriben sekiz bin ton ve bu esnada direğe bayrak çekümiştir. lildiğini bugün iddia ediyorsa bu iddiası gelen diğer iki gemi de ciddî surette ha Bunu müteakıb takımlar tarafından yasara uğratılmıştır. pıian resmi geçid büyük bir intizam ıvveJki beyanatile nakzedilmektedir. Düşman Belçika ve Holanda sahille içinde cereyan etmiş ve halkın alkıjMassigli, bu hususta, Türkiyenin miişkülât çıkarmıyacağını, Saracoğlunun bü rine ve şamilı ve garbî Almanya üze larını toplamıştır. ük bir sarahatle kendisine anlattığını rine bombalar atmı'ştır. Maddî zatar jeyan etmişti. Netice şudur ki, Massig yokrur. Sivil ahali ölmemiştir. Sovyet . Isveç müzakereleri li'nin şimdiki beyanatı, aksinin bütün Alman avcı tayyareleri beş düşman Stokholm 6 (a^ı.) Hariciye Nezareti [elillerine rağmen kendisi ve belki de tayyaresi düşürmüştür. müsteşan ve Moskova Isveç ticarî heyeti ürkiyeyi idare eden zevattan bazılnrı Şlesvig Holstein sahillerinde gece reisi Boheman'm Molotof tarafından kaçin müellim olan bir işten çıkmak icin zarfmda, hava müdafaa topları diğer iki bul edildiğini matbuat haber vermektealanlarla yapıian acemice bir teşeb tayyare daha düşürmüştür. Harb bah dir. İsveç elçisi Angarsson bu mülâkatta riyesinin hava müdafaa topları Hand hazır bulunmuştur. üstür. Belgrad 6 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: Yugoslav Adliye Nazın Lazar Mar kovitch'in misafiri sıfatile Belgrada gelen Macar Adliye Nazın Radocsay, Hariciye Nazın Cincar Markovitchie belediye reisi Tomitch'i ziyaret etmiştir. Macar Adliye Nazın Belgradda Yüzme çampiyonu «eçmeleri Istanbul yüzme şempiyonası eeçmelerl dün Büyükderede 83 yüzücünün j}tirakile ve muntazam bir fekilde yapılmıştır. Finale kalanlar: < 100 serbest: Mahmud (Galatasaray)) 1,4.6, Fikret (Beykoz). 100 serbest küçükler: Ali (Galatasaray), Kemal (Galatasaray). 200 kurbağalama: Yusuf (Beykoz) 3,4^» Musa (Ticaret lisesi). 200 küçükler: Hikmet (Besiktas) tstavro (Galatasaray). 400 serbest: İbrahim (İstiklâl) S,tt2 Vedad (Galatasaray). 400 küçükler: Sadullah (Galatasaray). 6.42.1, Sabahaddin (Galatasaray). Türk bayrak yarışı: Beykoz takımı 6,4,3, Çengel takımı. Türk bayrak küçükler: Besiktas 8£, Galatasaray, Beşiktaş. Alman ajansının bir notu Maarif Vekilinin nutku Takdim merasiminden sonra kürsüye gelen Maarif Vekili Hasan Âli Yücel de bir nutuk söylemiş, mezun talebeleri tebrik ettikten sonra demiştir ki: € Size bu diplomalan kazandıran şahsî liyakat ve emeğiniz olduğu kadar; Cumhuriyet rejiminde, bilenle bümiyen arasındaki farkı gün geçtikçe inkişaf ettiren dikkatli ve inzıbath bir terbiye ve maarif zihniyetidir. Cemiyet içinde, hayattan sonra gelen ilk hak, bilgidir. Onu Sutopu: Galatasarayla Beykoz finale mukaddes tutmanın tek yolu ise, bil kalmışlardır. Küçüklerde Galatasaray miyen ve öğrenmiyene bilmiş ve ög Beşiktaşı 6 0 yenmiştir. renmiş olmak sıfatım vermemektir. Her Umumî miidür çehrimizde K hak gibi bunun da kemalile yerine geBeden Terbiyesi umum müdürü Getirilmesi, şüphesiz ki, bazı mahrumiyetleri doğurur. Buna katlanmak, onu ka neral Cemil Taner, dün sabahki ekszanmaya tek çare olan çahşmanın yo presle Ankaradan şehrimize gelmiştir, lunu rutmak lâzımdır. Bu davanın en Cemil Taner burada bir müddet kalarak, beden terbiyesi mükellefiyeti işlecanlı delilleri bizzat sizlersiniz.> Vekü bundan sonra, mezun talebenin rile meşgul olacaktır. hayatta takib etmek mecburiyetinde kaGrup futbol müsabakalarî \ lacağı yolları işaret etmiş ve sözlerine Kayseri 6 (a.a.) Futbol grup müdevamla: sabakalarına iştirak etmek üzere bu gün « Türk gencliğini; Ebedî Şeş ve millî varlığın yaratıcısı, en büyük Türk Ata Ordu, Samsun, Trabzon, Giresun, Sinob türkün öz evlidları olarak daima inkılâ ve Zonguldak takımlan Kayseriye gelba sadık, inkılâbın milleümize verdiği miş bulunmaktadırlar. Mersinde " v * yüksek ideallere bağlı görmek, bugün ve Mersin 6 (a.a.) Burada yapılacak yarın için en büyük emniyet kayııağı oluyor. İrfanının naçiz bir hizmetkârı sı grup müsabakalarî için muhtelif vilâyetfatile sizi ve mensub olduğunuz büyük lerden gelen sporcularımızın Mersinde Türk gencliğini takdir ederim, tebcil e toplanmış olmalan münasebetile şehir baştanbaşa bayraklarla donanmıştır. Dederim. Hakikat gibi memleket davala nizden uzak ve iç vilâyetlerden gelen rında da kutsal duygularla dolu oian yüsenclere. Mersin fdmsn yurdunun deniz rekleriniz, milli serhadlerimizin fethedil lokalondeki vesaitlerile tayin edilen mez kaleleridir. Milletlerin kudretleri, saatlerde kürek, yelken kullanılmaa genclerinin gönüllerinde doğar, soma gösterilmekte ve yüzme öğretilmekbüyük kütleye yayılıp inkişaf eder. Her tedir. Şehir atış poligonunda misaiyi sey, yurd muhabbetinden çıkar. Siz firlere muntazam atışlar yaptırılmaktaler, bu bakımdan da Tüık vatanıouı sa dır. Bövlece dündenberi Mersin hum adetisiniz. mah bir spor merkezi halini almışür. Müsabakalara bu gün Atatürk anıtında Gencler; Bu şerefli vasıfların sahibi olmak, ha yapılacak ihtiram merasimini müteakib yatınız ve istikbalinız için daima en kıy başlanacaktır. metli mükâfatlara nail olacağınızın deArjantin elcil^rini geri lilidir. Bu mükâfatların en unutulmayaaklanndan birini bugün, size getirmiş çağırdı lulunuyorum. Türk gencliğini, millî varBuenosAires 6 (a.a.) Arjantin hühğın aziz bir rüknü olarak daima sevkumeti, Norveç, Holanda ve Belçika miş, daima ona ihtimam ve emeğini verdaki diplomatik mümessillerini geri çamiş bulunan Millî Şefimiz, Cumhur Re gırmıştır. isimiz Ismet İnönü, size muhabbetlerini ebriklerini, yeni hayatınızda muvalfak meğe mâni oldu. Başvekilim adına da lma dileklerini gönderdiler. Kıymetini sizi tekrar tekrar tebrik ederim. lileceğinize emin olduğum bu armağanı, Her zaman bshtiyar olun ve milletinlzi iizlere sunuyorum. (Sürekli alkışlar) bahtiyar edin genc arkadaşlarım'...» Saym Başvekilimiz Dr. Refik Saydam, Maarif Vekilinin, coşkun tezhüratla 'u törende bulunmak ve ayn ayn sizleri karşılanan hitabesinden sonra, merasime utlulamak arzusunu izhar etmışlerdi. nihayet veriimiş, mezun gencler coşkun \nkaradan işlerinin çokluğu dolayısile bir neşe içinde kendilerini yetiştiren irıyrılamayış!an bu arzuyu yerine getir fan yuvasından ayrılmışlardır. dan çıktı. Namus meselesi, terbiye meselesi, ama...n, hep o dırıltılar... Eve döndükleri zaman ne felâketti. Annesi bayıldı. Hale ağlayordu. O geceden sonra evin içinde hayat büsbütün cehennem oldu. Garib şey! Bunu hatırlamak Haîcye rahatlık vermişti. Zihninde bir aydmlık peyda oldu. İşte şimdi sigara içmek isteyordu. Yatağına uzandı ve bir sigara yaktı. Ne kadar mutaassıbdı o köylüler... Ne fena şeyler yapmışlardı o kıza... Neresiydi orası, hengi memleketti? Hale filmin birçok yeFİerini unutmuştu. Düşündü: «Bizde de o kadar taassub var mıdır?> Kendi kendine cevab verdi: «Köylerde vardır.» Istanbulda? Hayır, hayır, İstanbulda o kadar yoktur. Fakat şimdi Besimin intihan duyulacak. Ne de olsa duyulacak. Yazmasın şazeteler, gene duyulur. Ne diyecekler? Hale, üstüne hücum eden bir kalabalığa karşı kendini müdafaa eder gibi doğruldu ve içinden cevab vermeğe başladı: (Arkası var) Tefr.ka: 7 Yasemin Dalları Yazan: SERVER BEDİ Çok yorgunsan git, yat! dedi. Hale bir sigara daha yakıyordu. Mırıldandı: Hayır. Besimi düşünüyorum. Ne tuhaf şey! Bu vak'a zaman geçtikçe içijne daha çok işliyor. Artıyor tesiri. Apartımanda, karakolda böyle değildi. Şimdi yorgunum da ondan mı? Öyle olur. Hale gözlerini yumdu ve açtı: Ne tuhaf!.. Hep gözümün önünde... Hem de gittikçe acıyorum, daha fazla acyorum ona Besimin karısına vak'a haber verildi mi? Verildi, evet, unuttum... Tabiî hastaneye gitmiştir. Baba kız, bir müddet, sustular. Aziz birdenbire yorulmuş bir sesle: Muhlisin karısı?.. diye sordu. Ben de onu merak ediyorum. Muhlis telâştaydı. Nasıl anlatsın karısına?. Lokantada hep bunu konuştuk. Söylemiştir tabiî. Gizlenmez bu Yarın belki gazeteler de yazar. Hale sevinmiş gibi güldü: Gazeteler de mi? Beni de yazarlar mı? Belki. Aziz doğrularak ilâve etti: Buna mâni olmak lâzım. Bırakın yazsmlar, baba. Hayır... Doğru değil... Telefon etmeliyim... Fakat nereye... Merkeze mi? Müdiriyete mi? Gazetelere mi?.. Aziz ayağa kalkmıştı. Telefona doğru tereddüd içinde bir kaç adım attı. Sonra birdenbire kızına döndü: Hacet yok, dedi, yazmazlar. Niçin?. İntihar haberleri yazmak yasak. Aziz balkonun önüne kadar yürüdü, sonra birdenbire geriye dönerek Halenin önünde durdu: Haydi, dedi, sen yat artık... Ben de gidip anneni göreyim. Gönlünü elmalıyız. Haydi. Yarın gene konuşuruz. Hale kalktı, babasım öptü ve odasına çıktı. Acele soyundu, yatağına girdi ve gözlerini kapadı. Vücudü çok terlemiş de kurumuş gibi teninde bir yapışkanlık hissediyordu. «Nerede terledim?» diye düşündü. Belki de karakolda fazla sıkılmıştı. Elini koltuk altlarına götürdü ve ayaklarını birbirine sürttü. Hayır, teni bu sabah banyodan çıktığı gibi tertemiz kayıyordu. Elini koltuğunun altından çekmedi ve o vaziyette uyumak istedi. Gözleri kapalı, bir müddet, kımıldamadı. Sıkılıyordu. Nedir bu? Vücudü kirliymiş gibi her tarafmda kaşınma istidadma benzer bir kanncalanma vardı. Tekrar: «Olabilir ki terledim, farkında değilim.» diye düşündü. Bu his. fakat doğru olduğu zaman, onu her zaman rahatsız ederdi. Adeta onda bir illetti bu. Rahat oturamazdı, konuşamazdı, uyuyamazdı. Gözlerini açtı. Sol omzu kaşınır gibi oluyordu, elini oraya götürürken birbirine değen çıplak dizlerinde garib bir yapışkanlık hissetti. Hemen iki elini de iki dizine götürdü. Hayır. yok bir şey. Cildi avcunun içinden balık sırtı gibi kayıyordu. Tertemiz. Nasıl oluyor, nedir bu? Vehim. Vehim olacak. Bir ayağını yorganın üstüne çıkardı, gözlerini kapadı, uyumağa çalıştı. Teninin her noktasmda o müthiş sıkıntı devam ediyordu. Yatağm içinde oturdu. Niçin gidip bir banyo daha almıyordu? Sinirleri de gevşer, daha çabuk uyur. Kalktı, banyo odasına koştu, Ilık suyun içinde biraz rahatlamıştı. Yatak odasına dönünce kolonya ile oğalandı. Babasından ayrıldığı ândanberi, başınm içinde, gündüzün bütün hatıralarını bulandıran derin bir uğultu vardı. Uzakta bir hazneye su dolar gibi bir ses. Karmakarışık hayaller. Boşluk içinde bir doluluk. düşüncesizlik içinde kendi kendine devam eden bir düşünce. Ne olduğu belli değil. Vücudün yorgunluğu ve gevşekliği içinde bir dirilik ve gerginlik. Banyodan ve friksiyondan sonra epey rahatlamıştı. Yattı. Uyuyacağına emindi. Gözlerini kapadı. Hep o his, kirlilik ve yapışkanlık hissi devam ediyordu. Anladı ki bu vehimdir. «Niçin böyle oluyorum?» diye düşündü. Sinir mi bu? Hiç sinirli değildi. Sinirlileri sevmezdi. Annesine karşı istihfafı ve babasına karşı hayranlığı bundandı. Fakat, öyle ya, bu gün sinirlenecek çok şey oldu. Şimdi silâh sesini daha kuvvetli duyuyor ve Besimin başını daha az bulanık görüyordu. Sonra karakollar, sesler, bir şeyler... Oo!.. Başının içi karmakarışık. Sinir bu, evet Uyuyamıyacak. Kalktı. Sigara içmek istemiyordu. Aynaya baktı. Yüzü neden? kızarmış. Balkona çıktı. Ayakları üşüyor, başının ağırhğı çoğalıyordu. Hemen içeri girdi ve elini alnına götürdü. Sıcak. Harareti mi vardı? Hasta mı oluyordu? Daha beter bir hal, gittikçe tahammül edilmez bir raddeye gelen fena bir sıkıntı. Babasım, yalnız babasım gör mek isteyordu. Onun odasına gitse annesile de karşılaşacaktı. Yatmışlar mıydı? Münakaşa mı ediyorlardı? Ooo!.. Saliha Hanımefendiye kızını mazur göstermek ne mümkündü, ne mümkün! Bu vak'a yüzünden annesile babası tekrar ayrılabilirlerdi. Hale bunu Düşününct başının ağırhğı ve uğultusu arttı. Şimdi biraz daha iyi anlayordu ki ona bu sıkıntıyı veren en büyük mesele Besimin intihan değil. Annesile babası arasındaki, evin içine cehennem hayatı sokan anlaşamamazhk. Dokuz sene evve^ de böyleydi. Şimdi, birdenbire, ne güzel hatırlayor. Bir akşam üçü de sinemaya gitmişlerdi. Film yüzünden annesile babası arasında münakaşa çıktı Film bahane. Onların arası daima açıktı. Vesile arayorlardı münakaşaya. Neydi? «Seher vaktinde» filmi. Vilma Banki. Zavallı kız. Mutaassıb ahali onu aforoz ediyor, kapısına zift gibi bir şey sürüyordu. Ne kadar acımıştı Hale o zaman bu kıza. Fakat annesi köylülere hak vermişti. <Tabü, filân diyordu, tabiî... köylüler böyle yapmasa kızlarda namus mu kalır?> İşte münakaja bun J J