CUMHURÎYET HABERLEF* Hfldiseler arasında Siird petrolü ir dottum anlattı: « Büyük Harbde resmf bir vazife ile, lrana gittim. Bağdad dan geçiyorduk. Fıratın üzerinde yağ lekeleri gordük. Petrol. Halk nehrin kıyılanndaki çamuru toplayıp yakıyormuf. Bia burnumuzu tıkayarak geçtik. Dördüncü Murad zamanındanberi, Haleble Bağdad arasında, herkesin Fıratın kenanndan bizim gibi bunınlanru tıkayıp geçtiğini dUsündüm. «trandan dönüyorduk. Kerkükte konakladık. Vali ve eşraf, bizi şehrin yanm saat kadar dışında Baba Gürgür hazretlerini ziyarete götürdüler. Bu meşhur bir evliya imiş. «Himmeti hasır olsun, büyük zab »eriftir!» dediler. Gittik. Yüzlerce kaya. Her birinin üıtüne ahali, evliya türbelerinde olduğu gibi, birer püskül, iplik parçası, mum dibi, fener kırığı... asmif. Kayalann arasında, onar uuıtim kutnında birer delik. Içinden alevler fıskınyor. Gene petrol, hep petrol. Fakat Dördüncü Murad zamanındanberi kimsenin bundan haberi yok. Bu alevler «Gür, gür, gür...» teıini andıran bir gürültüyle yükseldiği için, halk ve hükumet, bu harikulâdeliği, Baba Gürgür hazretlerinin mucizesine atfediyordu! «Tabiî, o gün, evliya hazretlerîni görmek nasib olmadı. Tam yirmi üç sene sonra, geçenlerde, onun resmini gördüm. Evet, fransızca Vu mecmuasmda Musul petrollanna aid haritalar ve fotograflar vardı. Iri harflerle bir serlevha: «Baba Gürgür petrollan...» ve yerden yükselen petrol kuyusu resimleri. tste evliya hazretlerinin fotografı bu idi. Teknik ve medeniyet...» Dostumun hikâyesini dinledikten »onra ne düsündüğümü tahmin edersiniz: Eğer o günden bu güne en büyük inkılâbımııı yapmamif olsaydık, eğer devletimizin basında, medeniyete ve tekniğe verilecek en güzel manayı bilen bir Millî Şef bulunmaaaydı, eğer Siird petrolu kesfedildikten sonra cevval ve ateşli Başvekilimiz oraya koşmasaydı, eğer TUrk halkında petrolun bu günkü dünyada aldığı kıymetin tam suuru doğmasaydı, hiç süphesiz, ora ahalUi, esrafı ve hükumet erkânı da şöyle düsünecekti: «Ob... Baba Gürgür hazretlerinin imdadı ruhanUi buralara kadar geldi. Ziyaretine kosalım.» Fakat evvelki giin Ankaraya dönen Refik Saydam, Baba Gürgür hazretlerinin değil, yüksek bir tekniğin emrinde bu yoksul Türk vatanına büyük bir servet vadeden halis Türk petrolunun kaynaklarını ziyaretten geliyor. Osmanlı tmparatorluğile Inönü Türkiyesi arasındaki fark, Baba Gürgür masalile petrol istihsalinin mes'ud ve büyük realitesi arasındaki farktır. Harbin idaresi daha kat'î istikamet alıyor Komitenin başına Churchill gelecek Garb cephesinde Almanların mevziî taarruzları devam ediyorBir Fransız ve bir Leh torpitosu battı (Baı taraft blrinei taMftde) mektedir. Kararların hükumetçe taavibi icab ettiği zaman kabine nezdinde söz söylemeğe ancak Churchill mezun olacaktır. Bu reform, harekât plânırun tanzimlle lcrası arasında vakit kaybedilmekte olduğu sureünde yapılmakta olan tenkidler neticesidir. Gazeteler, Churchill'e verilmiş olan salAhiyetlerin yakında parlamentoda yapılacak müzakereler esnasında ilân edüeceğini yazmaktadır lar. Kopenhagın çehresi Alman kıt'alannın muvasalatındanberi çok değişmiştir. Şehrin duvarları Alman askerî makamlannın sayısız afişlerile örtülüdür. Bu süşlerde sayılan bir çok yasaklar arasında sokaklarda toplanmak ve hâdiseler hakkında münakasalarda bulunmak vaıdır. Parola herkesin yalnız şahst işlerile meşgul olmalarıdır. Vesika usulü ihdas edilmiştir. Kahvı>, çay, benzin ve diğer bazı maddeler ortadan kalkmıştır. Caddelerde otomobiller çok seyrek görülmektedir. Yalnız Alman otomobilleri, tanklar ve asker nakleden kamyonlar gelip geçiyor. Binlerce amele issizdir. İssizliğin sebeblerinden biri evvelce İngiltereden gelen ham maddelerin yokluğudur. Fabrika işçileri ziraatte çahşmak üzere köylere gönderilmekte ve resm! makamlar mümkün olan her vasıta Ue zeriyatı »rürmağa çahşmaktadırlar. Şimalden *«» Cenub mu ? BÜYÜK BALKAN RÖPORTAJI : 4 IHEM NALINA MIHINA Almanyanın tehdid dolu dostluk siyaseti Bükreşteki sefaret en küçük meseleden en büyük hâdiseler çıkarmak için adeta fırsat bekleyor gibidîr Arkadaşımız Doğan Bükres: Mayıs Doğru mu değil midir, yerinde mi değil midir, vehim mi değil midir, bilinmez amma Almanyanın Rumanyadan korktuğu, çekindiği bir nokta var: Ya Rumanya günün birinde ansızın siyasetini değiştirir ve Almanya ile her türlü münasebeti kesmeğe kalkarsa? Uçüncü Reich'ın Rumanya üzerinde nüfuz icra etmek için basvurduğu türlü desisenin esaslı vo zaten yegâne sebebi budur. Almanya bu endişe ile her çareye müracaat etmekte ve fena ihtimali mümkün olduğu kadar imkansız kılmaya çahşmaktadır. Bu çarelerin başında, şimdi takib edilmekte olan, tehdidlerle kanşık dostluk siyaseti geliyor. Yani bir yandan doktor Clodius bütün âdab ve erkânile, bütün klâsik tebeuümleri ve reveranslarile Bükreate ticari müzakereler yapıyor; hatta an'anevî merasimle bazı anlasmalar da imzalayor. Ve diğer taraftan, belki de aynı Doktor Clodius'un emrile, yahud hiç değilse, tensibile, Rumanyayı meselâ Alman «turist» leri dolduruyor. Bu «turist> hikâyesi pek asılsız bir hâdise değildir. Bazı Rumen mehafili, tebdili kıyafet etmiş birer askerden başka bir sey olmıyan, bu acayib «seyyah> ların adedce, bütün Rumanyada, 28 bini bulduğunu söylüyor. Ve bu 28 bin, hakiki Alman pasaportile gelmiş olanlardır. Ayrıca Çek pasaportile, yahud, Viyanalı mülteci sıfatile gelenler de var. Bu sonuncular etrafa mütemadiyen uğradıklan zulümden, gordükleri türlü haksızlıklardan bahsederlermiş. Fakat hakikatte biıer «tam Alman» dan baska bir $ey değillermiş... Bunlar ne dereceye kadar doğruya yakındırlar? Tahkiki imkansız. Ancak bir vâkıa var: Bükreş sokaklarında mutaddan, ve herhalde lüzumundan, çok fazla Almana raslanıyor. Meselâ benim kaldlğım otel ki hemen hemen bütün odaları tutulmuştur baştan aşağı Almanla dolu. Bunlar nenin nesidirler, burada ne yaparlar? Meçhul. Bundan altı ay kadar evvel ortaya korkunc bir Alman plânı çıkmıs. O zamanlar bizim gazetelerde de böyle bir şeyden bahsolundu muydu hatırlamıyo rum. Fakat bu sabah hâdiseyi bana anlatan salahiyet sahibi bir Rumen diyordu ki: < Almanların meydana çıkan plânı şu şekilde idi: Üçüncü Reich Rumanyanın petrol mıntakasında gerek kendi adamlan, gerek satın almış olduğu adamlar vasıtasile harekete geçecek ve hemen, akabinde, tayyarelerle buraya parasütlü kıtalar indirecekti. Bu suretle kuyuların tahrib olunmasına meydan verilmeden, buna vakit bırakılmadan, bütün mmtaka işgal olunacaktı. Bittabi bir taraftan da Alman ordusunun tazyikı ve yardımile Macar kuvvetleri hududu aşmaya baglayacaktı. Bu plânı meydana çıkarır çıkarmaz Rumen hükumeti derhal tedbirlerini aldı. Şüpheli unsurlar petrol mıntakasından uzaklaştırıldı. Ve orada mevcud askerî kuvvetler, bugün, iki üç mialine çıkarılmış bulunuyor. Şimdi binnisbe rahatız.» Yukanda löylemiş olduğum gibi bütün bu Alman endişesi, Alman hazırlığı, Alman tertibatı ve plânları hep aynı korkudan ileri geliyor: Ya Rumanya hiç beklenmedik bir anda politikasını değiştirivcrirse ? İtalya harbe girecek mi? u, herkesin ağzında dolaşan sualdir ve kimsenin kat'î cevab veremediği sualdir. Aklı selim, ltalyanm harbe girmemesini emreder; çünkü, İtalya, Aİmanyanm yanında harbe girerse, kaybetse de zararlı, kazansa da zararlı çıkacağı bir maceraya atılmış olur; hatta, biraz derin ve uzak düşününce kazanınca daha zararlı çıkacaktır. tngiltere ve Fransayı mağlub etmiş bir Almanyayı, Aljdenize inmekten, ttalya da dahil, hiç bir kuvvet menede* mez. Doğrusu, böyle bir vaziyette, Almanyanın başında büyüme emellerine va genişleme ihtiraslanna hudud olmıyan Hitler değil, ben dahi bulunsam, Akdenize inmek isterdim. Harb, müttefiklerin mağlubiyetile neticelenirse, Cermenlik, bir çığ gibi, Brenner'den Triyeste'ye yuvarlanacaktır. Unutmamak lâzımdır ki Adriyatiğin şimal ve şark kıyılan, çeyrek asır evvel Avusturyanındı. Bu günkü Almanya. nazilerin tabirile Büyük Alman« ya, kendini Avusturyanm varisi addetmektedir; bu Aİmanyanm, ancak 22 se« ne evvel, İtalya ve Yugoslavyaya geçmiş olan Adriyatik kıyılanna tesahüb iddia etmesine ve bu iddiasını bir yıldırım harbile tahakkuk ettirmesine hiç bir mâni kalmıyacaktır. Bu gün, ltalyanm mukadderatını elinde tutan Sinyor Mussolini, 25 sene evvel bu günlerde, yani 1915 mayısında, Ital* yayı Avusturya ve Almanyaya karşı haxbe sokmak için çahşırken bu gün bizim ileri sürdüğümüz delillere istinad ediyordu. Bu akıllı adamın, şimdi, 25 sene evvel bindiği dalı kesmesi beklenebilir mi> Sinyor Mussolini, şimdiye kadar tuttu» ğu siyasette, daima realist davranmış; muvaffakiyet ümidleri pek kuvvetli olmadıkça, maceraya atılmamıştır. En büyük misal Habeşistan seferidir. Bu defa ise, harbe girer girmez, mücadelenin bütün yükü ltalyaya yüklenecektir. İtalya, denizden tam bir abluka altına alınacaktır. Sevkulceyşî ham maddeler itibarile İtalya çok zayıftır; bunlardan en mühtmmi olan petrol da yoktur. İtalya, mevcud stoklarile ilk aylarda bir muvaffakiyet el« de edemediği takdirde, harbedemez bir hale gelecektir; bütün müstemlekelerini kaybedecektir. Muzaffer olunca, tabiî müstemlekelerini faizi mürekkebile geri alır; fakat Avrupada kat'î zaferi Almanya ile ltalyanm kazanacağına dair, ortada kat'î delil yoktur. Almanya ile İtalya, Atlas Okyanusundan Akdenize kadar tahkim edilmiş olan Fransız lngiliz cephesini yaramadıkları takdirde, harb uzayacaktır ve uzayınca da müttefiklerin lehine bir cereyan alacaktır. Hava kuvvetlerinin deniz kuvvetlerinin kıymetini sıftra indirdiği iddiası, belki devlet için o da açık denizde değil, tayyarelerin müdafaa ettiği kıyılarda bir faâkikat olsa bile lngiltere ile Fransa, büyük ava kuvvetlerine sahibdirler ve Amerikanın gittikçe artan yardımile müttefik hava ordusunun, büyük bir üstünlük temin edeceği zaman pek uzak değildir. İtalya, Akdenizi ortasından ikiye ayıracaktır. Fakat bu, 1936 danberi lngiliz Fransız genelkurmaylıklannca malumdur e ona göre tedbirler alınmıştır. İtalyan hava, deniz ve kara kuvvetleri müttefikeri büyük zararlara ve zayiata uğrataaktır. Fakat, harb, zayiat demektir. Yalnız şu var ki müttefiklerin eli de armud devşirmiyecektir. Aklı selim, sevkulceyş, kuvvet muva7enesi gibi sebebler, ltalyanm harbe girmemesi ve harb harici vaziyetini muhafaza ederek zengin olması, kuvvetli kalması tarafındadır. Bu vaziyette bir Itala, bilmem kaç sene sonra, sulh masası başında yorgun muhariblerin karşısında, elbette daha tok sesle konuşabilir. Sinyor Mussolini'nin bütün bunlan düiünerek Akdenizi kana boyamaktan çekineceğini ümid ediyoruz. Bir noktayı daha unutmamak lâzımdır ki başka büyük bir demokrasi de yavaş yavaş, fakat mütemadiyen müttefiklere doğru kaymakadır. Nttdİ bildiriyor Cephedeki vaziyet Paris 6 (a.a.) Salâhiyettar askerî mahfil lerde beyan edildiğine göre Almanlar üç gündenberi garb cephesinde aynı noktaya birbirini müteakıb baskınlar yapmaktadırlar. Bu baskmların tekerrürüne husust bir mana atfedilmemektedir. Bu baskınlardan evvel topçu şiddetli bir bombardıman yapmaktadır. Dün Alman kolları refakat •tesi himayesind* ilerlemislerdir. Bu sabah başlayan harekâün neticesi hakkında salâhiyettar mabüllerdt tafsilât mevcud değildir. Harekâton şiddetine rağmen Fransızlann zayiatı pek azdır. Almanlar geri çekilirken ölüleri ve yaralılan da beraber götürdükleri için Almanların zayiatının miktarı malum degildir. Hava faaliyeü mahdud olmuştur. Bir kaç Fransız tayyaresi hatlann üzerinde keşif uçuşlan yapmıştır. Fransanın şark mıntakası üzerind» de derinliğine bir Alman keşif ucuşu yapılmıştır. Holandada bir Alman balonu düsürüldü ' Amsterdam 6 (a.a.) Korwerdeszand'dan alınan bir habere göre Holanda tayyare defi bataryalan dün sabah Almaniara aid olduğu zannedilen bir balonu alevler içinde yere düşürmüşlerdir. Lehistandaki vaziyet Paris 6 (a.a.) Pat ajansı bildiriyor: İşgal altında bulunan Polonyanın simdlki siyasî vaziyeti Almanyayı her çareye başvurarak Kremlin'in sempatuini muhafaza etmeğe mecbur etmektedir. Bu maksadla Alman işgal makamları çoktanberi Polonyada yerleşmiş olan Ruslara istisnaî müsaadekârlıkta bulunmaktadırlar. Rus olduklarım bildiren Polonyalı vatandaşlara komiteler teşkil etmek v« çocuklarını sureti mahsusada ihdas edilen Rus mekteblerine göndermek müsaadesi verilmektedir. Üsera kamplarmda bulunan ve aslen Rus olan askerlerin evlerine dönmelerin* müsaade edilmistir. Polonyadaki Alman işgal makamlan gıda maddelerini Polonyalılar için vesika usulüne tâbi tutmuşlardır. Halbuki Almaniara daha fazla miktarda gıda maddeleri verilmektedlr. Diğer cihetten Polonyalt ameleye Alman a melesinden daha az yevmiye verilmektedir. tki torpido muhribi battı Paris 6 ıHususî) Şimal denizinde efrad nakleden bir gemi kafilesine taarruz eden Alman tayyaresi, kafileye refakat etmekte olan Bison torpito muhribini batırmıştır. Tayfalann büyük bir kısmı kurtarılmıştır. s Diğer taraftan Polonyanın Grom adındaki torpito muhribinin de bir bomba isabetile battığı resmen bildirilmektedir. ta olduğu en kuvvetli silâh malum: Abluka Bu müthiş mekanizma, şimdiden azçok müessir oluyorsa da, tesir derecesi henüz tamam değildir. Abluka plânının azameti düşünülürse, bunun, tahmin olunduğu şiddetle tatbikına geçilmesinin, zamana bağlı bulunduğu kendiliğinden meydana çıkar. Fakat geçenlerde Avam Kamarasında hükumetten istizahta bulunan bir muhalif meb'us: « Bizim abluka bir türlü müessir olamıyor, diyordu, nasıl olsun ki Avrupanın şimalinde ve cenubunda iki kocaman delik var. Bu delikleri kapamak lâzımdır.» Şimaldeki delik harb sahası olduktan sonra abluka siyasetinde bütün dikkat şimdi cenuba çevrilmiştir. tngiltere Balkanlarla olan ticaretini «genisletmek» maksadile bir şirket kurdu ve muameleye başladı. Aİmanyanm gayreti de, müttefiklerin normal ticaret seklinde yapmaya çalışacağı işi tazyikle, harb tehdidile önlemek uğrundadır. Bunun için, Bükreşte hemen herkes, Almanların, Rumanyadaki muhtelif unsurlar üzerinde nüfuz icra etmek yolunda, faaliyetini son zamanlarda pek ziyade artırdığından kanaatle bahsediyor. Zira hesabda dahilî hâdiseler çıkarmak projeleri de vardır. **• Geçen gün burada büyük lokantalardan birinde şöyle bir hâdise olmuş. Masalarında yemek yemekle meşgul bulunan iki üç lngiliz gazetecisi ve bir Rumanyalı kadın. ansızın civardaki bir masadan kendilerine hitab edildiğini duymuşlar: tngilizce konuşup duracağınıza, medent bir lisan konuşsanıza!. Böyle bağıran bir Almandır. tngilizler aldırmak istememişler ve yemeklerine dema çnlışmiîleırsa da, aynı »e» ickıaı yükselmiş: Elbette. Eğer Kralınız adi bir kadınla (hakikî kelimeyi kullanamıyorum) evlenmemis olsaydı, |imdi burada ingilizce konuşmazdınız.. Bunun üzerine lngilizlerden biri kalkmış ve Almanın çenesine doğru sert bir yumruk yapıştırmış. Bu yumruğun bir Amerikan macera filmi kahramanına yakışacak zarafetle ve şiddetle patlatıldığı söyleniyor. Hâdisede salonda ayılanlar, bayılanlar. Bereket polisin çabuk müdahalesi Uzerine ortalık yatışmış. Ve hemen oracıkta hadisenin mahiyetini anlayan Rumen zabıta memurlan tngilizi bırakmışlar, Almanı götürmüşler. Fakat aynı Alman iki dakika sonra masasına dönmüş ve rahat rahat yemeğine devam etmiş. Hiç bir şey olmamış gibi. Bu Alman, polise ne söyledi, ne gösterdi? Belli değil. Ancak belli olan şu var ki Bükreşteki Almanya sefarethanesi en ufak meseleden en büyük hâdiseleri çıkarmak için adeta fırsat bekleyor gibidir. Küçük bir Almanın, küçük bir yerine, bir şey mi olmuş derhal siyasî tesebbüsler, itirazlar, «nedir bu Almanların çektiği zulüml» ler hazır. Oyle ki hırsızhk eden bir Almanı yakalasanız 28 bin içinde elbette bir tane de hırsız var cürmü meşhud halinde de olsa, sefarethane size gene patırdı gürültü koparacaktır. Bir bahane ararnak meselesi. Bu lngiliz dralı maruf muhabiridir: lstanbula da gazetecisini tanınm. LonDaily Express'in Balkanlar Sydney Morrel. Bir kaç defa gelmişti. İyi çocuktur biçare.. tngiliz zayiatı Londra 8 (a.a.) Hava Nezareti, muhtelif Urihlerde İngiliz hava kuvvetlerinin uğradığı eayiatı gösteren yeni bir lista nesretmistir. Bu listey» göre muharebede veya muharebede aldıklan yaraların tesirile ölenler 58 kişidir. Bundan başka 4 kişi yaralanmış ve 25 kişi kaybolımıştur. PEYAMt SAFA Bahriyede yenv tayinler Londra 6 (a*.) Amiral Henry Moore 2i temmuzdan itibaren Amiral Harold Burrough'un Berlin 6 (a.a.) Alman Maarif Nazırı dokyerine Bahriye Nezareti bord komiserliğine ve tor Rust, Alman gencliğin* hitaben bir nutuk Londra 6 (a.a.) tngiliz Amele fırkasile Deni* Genel Kurmayı asistan muavinliğine ta söylemiş ve demiştir ki: Fransız SosyalUt fırkasının murahhaaları, cu yin edllmlştir. c Cephede harbeden askerlerin vazifesln martesi ve pazar günü Londrada ikinci muhtelit den belki daha büyük vazifeler de vardır. Al konfeıanslarıru akdetmişlerdir. Danimarkada Alman tazyikt Malum olduğu veçhile her İki fırka, umuml Brüksel 6 (a.a.) Stokholm'den Nation Belge manyanın, dahilde düşmanla mücadele için yardımınıza gittikçe daha fazla ihtiyacı olacaktır.» vaziyeti birlikte tetkik etmek üzere mümessillegazetesine bildiriliyor: rinin muntazaman buluşmalarına karar ver miştir. İkinci toplantıda kabul edilmis olan bir karar sureti, cihan efkârı umumiyesine Hitler Almanyaaının Norveçin istikUline suikasd etmis olduğunu bildirmektedir. Neşredilen tebliğdo ezcümle söyle denllmektedir: «Müttefiklerin zaferile tekrar kavuşulacak olan barış ancak milletlerin mütekabil isüklâl ve haklarını temin eden ve devletlerin silihsızlanmasına imkân veren beynelmilel kuvvetli müesseselerle zamân altına almabilecektir. Avrupanın Bağdad, 6 (a.a.) Fırat nehrinin tekrar inşası uğrunda çahsacağız.» Londra, 6 (a.a.) Röyter'in diplomatik muharririnin bildirdiğine göre, bir mütemadiyen yükselmekte olffn suları, Muhtelit konferansın gelecek toplantısı 13 v Sovyet lngiliz ticaret muahedesinin ak sedde rahne açmıs ve ekilmiş geniş arazi 14 temmuzda vapılacaktır.> Almanya dahilden horkuyor îngiliz Fransız sosyalistlerinin kararları tngiltere Sovyetler Ticaret müzakerelerine dair teklifler Londrada tetkik olunuyor Irakta feyezan Fırat sedleri yıkıldı, bir çok köyler su altında kaldı « iki memleket arasında uzun yıllardan sonra bir temas tesisi için verilen bu kararı, Yugoslav milletinin fikrini ve en çetin an olan bugünün icablanm nazarı dikkate alan Naib Prent Pol'ün kiyasetine borcluyuz. Yugoslav milletinin büyük bir kısmı Londradan gelen ve Ingilterenin Eovyet Yugoslav müzakerelerine alâka göeterdiğini tasvib eylediğini ihsas eden haberleri çok iyi karşılamaktadır.» sular altında kalmıştır. Hükumet memurları, hasaratı tahdid ve köylüleri himaye etmek için serî tedbirler ittihaz etmektedirler. Çiftçilikle meşgul olan mmtaka halkı, sür'atle bulundukları mahalleri tahliye etmişlerdir. Naibi hükumet ile Başvekil, felâketin vukua gelmiş olduğu mahalle giderek icab eden ve ittihaz olunan Rus Yugoslav müzakereleri ve tedbirlerin tatbikına bizzat nezaret etmeğe başlamışlardır. Şama giden başlıca çöl Odesa Adriyatik seferleri Belgrad, 6 (a.a.) Yugoslavyanın yolunda münakalât kesilmiçtir. Zetskaplovidba aeyrüsefain kumpanyası, lYugoslav limanlarile Odesa limanı arasında muntazam servis ihdasını derpiş eden projeyi salâhiyettar makamların tasvibine «rzetmiştir. Verilen malumata göre, bir Ankara, 6 (Telefonla) Millî piticaret ve seyrüsefain muahedesi akdi için yango ikinci tertib birinci keşidesi yarın halen Moskovada yapılan müzakereler bi Halkevinde yapılacaktır. Tayyare piyanter bitmez iki memleket arasında ticaret gOBunun ihdasmdan itibaren on senedir mübadeleleri baslayacaktır. Adliye Na kullanılan dolablar da yannki keşidede zırı Doktor Markoviç'in organı, mezkur son defa olarak istimal edilecektir. Bu müzakereler hakkında su tefsiratta bulu tertibin müteakıb keşideleri yeni dolabnuyor: larla yapılacaktır. di hakkındaki Sovyet cevabı, halen muhtelif lngiliz nezaretleri tarafından tetkik olunmaktadır. Sovyet tekliflerinin lngiliz hükumeti tarafından reddedildiği hakkındaki haberler, asılsızdır. Hükumet, bu mesele hakkında henüz hiçbir karar almış değildir. tngiliz Fransız federasyonuna doğru Londra 6 (a.a.) Archibald Sinclair, dün aksam radyoda bir nutuk söyleml»tir. Hatib Fransa ile İngilterenin başlanan harbde derin dostluklarıru sena ile kaydeyledikten sonra ezcümle demiştir ki: « tki memleket, medeniyetin harbdpn sorra da yıkılmıyacak bastionlarıdır. Bu iki kaleyi askerl sahadaki müşterek lcraatlarl» yaklastır maklığımıt icab eder. Bir federasyondan bah&etmek için henüz erkendir. Fakat dostluk saha sında iki milleti ve bilhassa iki milletin çocuklarıriT bütünlüklennde birleştirmek lâwmdır.» Millî Piyangonun bugünkü keşidesi Fransız Sosyalistlerinin kararı Rumen hükumetinin yeni tedbirleri taraft birinci tahifede) 19 mayısta fevkalâde bir piyango Ankara, 6 (a.a.) Haber verildiğine göre, Millî piyango idaresi 19 mayıs Genclik bayramı münasebetile mutad keşideleri haricinde fevkalâde bir piyango tertib eylemistir. 19 mayıs günü stadda yapılacak bayram tezahüratını takiben stadda yeni kürelerle çekilecek bu piyango, büyük ikramiyeri 50 bin lira olan 200 bin bileti ihtiva eylemektedir. Bu keşide için onda bir bilet yerine tam bilet ihdas edilmistir. Ç Devlet davalarını takib edecek avukatlara verilecek ücret Ankara, 6 (Telefonla) Devlet da^yalarını takib eden avukatlara verilecek vekâlet ücreti hakkındaki talimatnamede değişiklik yapıldı. Buna göre hazine avukatı veya davavekili bulunmıyan yerlerde hükmedilen vekâlet ücretinin yüzde yetmisi davayı takib eden kaza malmü'dürüne verilecek, mütebakisi Maliye hukuk müşavirliğile muhakemat ı^i'dürlükleri ve icra ve takib memurlarına taksim edilecektir. Sofyada ordu bayramı Sofya, 6 (a.a.) Ordu bayramı bugün kutlanmıştır. Evvelâ büyük kilisede, Kral ve Kraliçenin, Kral ailesi erkânının, hükumet azasının, meb'usların, kordiplomaciğin, atasemiliterlerin, yüksek devlet memurlarının huzurile dinî âyin yapılmı; ve müteakıben garnizon kıt'al'arı, büyük bir intizamla, Krahn önünden geçmiştir. Kral ve Kraliçe, askerlerin ve halkın hararetli alkıslarile ve candan bağhlık tezahürlerile karşılanmıstır. Paris 6 (a.a.) Seine departmanı S. F. t. O. Bu arada ön safta bloküs meselesi var. sosvalist federasyonu meclisi, dün bir toplanü yapmıştır. Bütün gün devam etmis olan müza İngilterenin Almanyaya karsı kullanmakkereler, Paul Faure'un siyareti 4200 ve Leon Blum'ün siyaseti 1600 reyle tasvib *dilmek suretile nihavete ermi*tir. Meclis, Norveç vakayii münasebetile parla mentonun derhal içtimaa davetine 600 reyle ka(Bai tarafx bMnei rsr vermistir. birbirini nakzetmekte olan bu jayialan yaymak suretüe Almanyanın kendi maksadlarının tahakkukunu kolaylaştıracak bir kararsızlık ha* Londra 6 Site sokaklarından birinin lâ vası yapmak istediği anlaşılmaktadır. ğımlarında dün vuku bulan bir infilak neticesinCuya tngiltere, Bulgaristandan de üç kişi yaralanmıştır. * Valencienne 6 Bir mütekaid öğretmenle asker geçirmek isteyormuş diğer iki komünist tevkif edilmistir. Sofya 6 (a.a.) D.N.B. ajansı büidiriyor * Budapeşte 6 Alman turizm nıüsteşarı Bulgar payitahtı siyasi mehafilinde, Hugho Esser Belgraddan Budapeşteye gelmiştir. MumaKnaychbull Hugessen'in Sofyadaki vazifesi hakileyh dün Alman kitab sergisini gezmişbr. * Vaşington 6 Reisicumhur Ruzvelt, Ha kında muhtelif tefsirlerde bulunulmaktadır. Bu riciye Nezaretinden avdeti için bir davet alma tefsirlerden birine göre, Sir Hugessen, salâhidığından Haydpark'taki ikametini temdid ede yettar Bulgar mehafilile, yeni tesis edilen İngiliz ticaret şirketine müteallik iktısadî meselecektir. leri görüşmek niyetindedir. Bu {irket büyük * Londra 6 Tuna nehrinin taşmaa üıerine müşkülâtla karşılaştığından, Sir Hugessen şirtehir edilmiş olan beynelmilel Novisad fciraat ve kete zemin hazırlayacaktır. Bulgarların noktaı hayvan sergisi 18 mayısta açılacaktır. nazarına göre, İngilizler tarafından yapılacak * Nevyork 6 Ktub kâşifi Frederik CokV. tekliflerde, Bulgaristanın, tadil isteklerinin heNewjersey'deki Portchester hastanesinde ümidsaba katılması lâzım gelmektedir. siz bir vaziyettedir. Cokk 74 yaşındadır. Cumartesi günü İngiliz elçiliğinde yapılan * Brüksel 6 Brabant harb divanı, casuslukla suçlu üç Almanı on beşer sene hapse kabul resminde, Sir Hugessen, daha simalde harekat icra etmesi melhuz tngiliz orduları için, mahkum etmiştir. * Ankara tsveç senrl bu akşam tstanbula Bulgar arazisinden lngiliz askeri ve malzemesi geçirilmesini istediği söylenmektedr. hareket etti. tngiliz gemilerinin, Yunanistanın şark sahili * Ankara 6 Gümrük İnhisarlar Vekâleti ikinci sınıf müfettişlerinden Suphi HaydonJaşa boyunca yaptıkları harekât hakkında Selânikve Naci İzmir ihracat gümrüğü müdürlüklerine ten gelen haberler, büyük bir alâka. uyandırmıştır. •ayin olundular. DOĞAN NAD1 Alman ajansının yeni tasnileri Uydurma bir haber daha Londra 6 (a.a.) Reuter bildiriyor: larının Tunanistandan geçmeğe hazırUndıklan hakkında D.N.B. ajansının verdigi haberin doğru olmadıfını bildirmektedir. KISA HABERLER ettiler. Lâkin Nazır vaziyetin ciddi oldu ğunu, Rumanyanın vaziyetinin beynel milel siyasetteki nezaketi hasebile böyle neşriyata müsamaha edilelmiyeceğini bildirdi. Rumen hükumetinin, casusluk, seyyahar ve mümasili meselelerle beraber bu istihbarat işleri üzerinde de ciddî murakabe tesis etmek istediği anlaşılıvor. DOĞAN NADt Bulgar ajansının tekzibi Sofya 6 (a.a.) Bulgar ajansı bildiriyor: Yunan hududunda Türk kıt'alannın toplandığına ve bunun Sofyad» endişe uyandırdığına dair olarak yabancı memleketlerda çıkan haberler münasebetile, Bulgar ajansı Sofyanın böyle bir tahsidattan hiç bir malumatı olmadığını ve buna binaen bu »»yialarla münasebettar olarak yapılan her türlü tahminlerin asıl ve esastan iri olduğunu bildirmeğe me7undur. Bugün Bükreşte müdafaa talimleri var Bükreş 6 (a.a.) Yannki salı günü Bükreşte, mühim müdafaa tecrübeleri yapılacaktır. Bu tecrübelerden maksad, halkı, hava tehlikesi vukuunda alınacak tedbirlere alıştırmaktır. Bükreş 6 (a.a.) Kral Karol, pas . kalya yortularını geçirmek üzere gittiği Bulgar Harbiye Naztrının beyanat Lapısna köşkünden Sofya 6 (a.a.) Umuml harbde ölen Bul Transilvanya'daki avdet etmiştir. gar askerlerinin hatırasını taziz için tertib edilen merasimde Bulgar Harbiye Nazırı General Daskaloi bir nutuk söyleyerek Bulgar milletinin ve zimamdarlarının harb harici kalmak arzu larıru teyid eylemiş ve: İzmir, 6 (Hususî) Memnu mınta. <Bütün dünya, hakikaten bitaraf kalaca kada fotograf çekerken yakalanan Alma» ğımızı ispat için her şeyl yaptığımıa biliyor» askerî muharriri Herman, tahkikatı dedemiştir. rinleştirildi. Istanbuldaki evinde mühim General Daskalof, Bulgar milletinin istiklâ lini ve barifi müdaiaaya amad» bulunduğun^ evrak, resimler bulundu. Herman'ın lstanbula gonderileceği söyleniyor. bildirmistir. Kral Transilvanyadan döndü tzmirde yakalanan Alman casusu hakkındaki tahkikat