11 Nisan 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

11 Nisan 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 11 Nİsan 1940 Şehrin içinden ( Şehir ve. Memleket Haberleri ) Halkevlerinin faydalı mesaisi Beyoğlu Halkevi temsil kolu Edirnede güzel temsiller verdi Edirne, (Hususî) İki temsil vermek üzere Halkevleri umumî merkezi tarafmdan Edirneye gönderilen ve pazar, pazartesi akşamları temsillerini çok kalabalık bir seyirci karşısında muvaffakiyetle veren Beyoğlu Halkevi temsil kolu Edirnelilere çok zevkli iki gece yaşattı. Bir konferans vermek üzere gene Halkevleri umumî merkezinin tensibile Doçent Sara Akdik de Ankaradan şehrimize gelmiş bulunuyordu. Konferans ve temsiller el ilânlarile bir iki gün evvelinden halka ilân edilmişti. Sağnak halindeki şiddetli bir yağmura rağmen başta Umumî Müfettiş Kâzım Dirik olduğu halde Başmüşavir Sabri Öney, Vali Ferid Nomer, meb'us Rahmi Apak, Fuad Balkan, Parti, Belediye ve Halkevi reisleri, maarif, lise, muallim mektebleri, enstitü müdürleri ve şehrin seçkin bir çok ailelerile halkımız ve münevver genclik Halkevini hıncahınc doldurmuş bulunuyordu. Doçent Sara Akdik, «neslin korunması» mevzulu konferansına başladı ve nüfus çokluğunun ehemmiyetini tebarüz ettir dikten sonra sözü irsiyete intikal ettirerek ana ve babadan evlâda intikal eden gayritabiiliklerle istidadlar üzerinde durdu, projeksiyonla herkesin anlayabileceği bir tarzda izahat verdi, ve konferans başından sonuna kadar büyük bir dikkat ve alâka ile takib edildi. Misafir Halkevliler Ibsen'in meşhur «Babalann günahı» adlı eserini temsile başladılar. Eser üç perdelik içtimaî ve terbiyevî bir piyestir. Ve çok ağır olmasına rağmen heveskârlar için büyük bir muvaffakiyet sayılabilecek şekilde temsil olundu. Ertesi günü saat beşte misafir gencler şerefine Halkevinde 150 kişilik bir ziyafet hazırlanmıştı. Çayda Umumî Müfettişlik Başmüşaviri Sabri öney, Vali Ferid Nomer, General Zekâi, Parti ve Belediye Reisi Ferid, Maarif ve lise müdürlerile şehrin münevver aileleri hazır bulunuyordu. Çok samimî bir hava içinde geçen çayın sonunda Vali söz alarak Halkevlerinin maksad ve gayelerini heyecanlı bir lisanla anlattıktan sonra sözü temsil kollarına intikal ettirmiş ve bunlann inkılâbı yayma ve kökleştirme vazifesini üzerine lan Halkevlerimizin en mühim kollan olduğunu söylemiştir. Valiyi edebiyat muallimi Ziya Somarın tiyatro mevzuundaki kısa, fakat çok canlı bir hitabesi takib etmiş ve misafir temsil kolu reisi bu sözlere kısa ve heyecanlı bir nutukla mukabele etmiştir. Bu arada askerî bando mızıka muhtelif parçalar çalmış ve Cumhuriyet Halk Partisi Umumî Kâtibliği tarafından Edirne Halk. evine hediye edilen ve montajı yeni bitmiş olan sesli sinema makinesile dünya havadisleri gösterilmiştir. Saat 19 a kadar devam eden çayı saat 2 1 de Palavra adlı komedi takib etmiş tir. Halk ikinci temsile de büyük bir rağbet göstermiş ve Halkevini koridorlara kadar doldurmuştur. Misafirler bu gün öğleden sonra Edirneden aynlmış ve burada çok derin intıbalar bırakmışlardır. **• Siyasî icmal Asyanın majino hattı vrupada kale, hisar ve sur gibi muayyen bir belde ve mevziî müdafaa için vücude getirilen daimî tahkimat pek eskidir. Fakat koca bir memleketin etrafına yahud bir tarafına yekpare bir sed ve duvar çekilmesi pek o kadar eski değildir. Avrupada böyle sedleri ilk vücude getirenler Romalılar olmuştu. Nefsi İngiltereyi yani Büyük Britanya adasımn cenub ve orta kısmmı zaptederek yerleşen Romalılar adanın şimalinde İsİcoçlara karşı korunmak için Şimal denizile İrlanda denizi arasında bir müstahkem sed vücude getirmişlerdi. Asyada böyle bir hat inşası daha eskidir. Sarıırmak ve Maviırmak havzalarında yaşıyan Çinliler yurdlannı şimaldeki Türklere karşı korumak için zamanımızdan iki bin yüz sene evvel ve 2500 kilometro tulünde bir sed vücude getirmiş lerdi. Şimdi Ruslar Japonlara karşı Seddiçine muvzi ve lâkin daha şimalde olarak 5000 kilometre uzunluğunda asrî bir Seddiçin yani Asyanın Majino hattını vücude getkmektedirler. Asyada bu muazzam ve masrafh müstahkem hattın vücude getirilmesi neden icab etmiştir? Müs tahkem haltar iki türlü maksadla yani ya sırf memleketi müdafaa gayesi yahud arkasını sağlamlaştırarak öteki taraftan taarruz etmek niyetile yapılır. Avrupada ilk modem müstahkem hat olan Majino ile Rumanyanm ahiren vücude getirdiği Karol hattı sırf müdafaa gayesile yapılmıştır. Yeni Zigfirid hattı ki Almanlar buna garb seddi manasında olan Westwall derler Almanya şarkta, şimalde ve cenubda harekâtmda serbest olması için Fransaya karşı yapılmıştır. Sovyet hükumeti bundan on sene evvel Asyanın şarkmda kendi harekâtmda serbest olmak için şimalî kutub denizinden Karadenize kadar Finlandiya, Lehistan ve Rumanya hududları boyunca Avrupanın en uzun ve en geniş müdafaa hattını yaptırmıştı. Şimdi ise Sovyetler Avrupada ve yakın ve ortaşarkta serbest kalmalan ve Japon ordusunun hücum ve taarruzundan emin olmaları için asrî Seddiçini yaptırmaktadırlar. Yeni hat Japon denizinden başlayarak Kore ve Mançuri* nin bugünkü Siberya ile olan hududlarım takib etmektedir. Fakat daha garbda Sovyetlerin hakimiyeti altında bulunan dış Moğolistanın Siberya hududunu mu, yoksa daha aşağı inerek dış Moğolistanın Japonyanın nüfuzu altında bulunan iç Moğolistamn smınnı mı takib edeceği belli değildir. Birinci şıkka göre dış Moğolistan Sovyet müdafaa hattı haricinde kalacak ve ikinci şıkka nazaran bunun dahilinde bulunacaktır. Herhalde ikinci şık ihtimali daha kuvvetlidir. Bundan on sene evvel Japonya Man çurinin Rusya nüfuz mıntakası olan şi i malî nısfına hücum ettikleri ve şarkî Siberyanm merkezi ve harb limanı Vladii vostoku doğru ve kısa hatla asıl Rusyaya bağlayan Rus hazinesi malı demiryolunu zaptettikleri zaman Rusların şarkî Asyada zayıf ve müdafaa hatlanndan mahrum olduklarını iyi biliyorlardı. Bunun için bir çırpıda şarkî ve garbî Siberyayı almağı tasmim etmişlerdi. Şu kadar var ki ÇangKayŞek"in politikasmdan emin olmadıklarından Rusyanın üzerine yürüyecek ordunun cenub cenahı Çinliler tarafından tehdid edilmemesi için evvelâ şimalî Çini askerî kendi kontrol lan altına almak istemişlerdi. Bu yüzden üç senedenberi devam eden gayriresmî Japon Çin harbi çıkmıştı. Şimdi ise Japonyanın himayesi altında Nankinde kurulan merkezî Çin hükumeti kendi asker ve masrafile ÇangKayŞekle mücadele edeceğinden Japon ordusu tekrar serbest kalmıştır. Evvelâ Lehistanı ve daha sonra şimalî Avrupayı Almanya ile paylaşan Sovyet Rusya Avrupanın cenubu şarkisinde ve orta şarkta tamamile serbest kalmak ve tekrar kendi aleyhine harekete geçebilecek vaziyette bulunan Japonyaya karşı arkasından emin olmak için beş bin kilometrelik asrî Seddiçini yaptırmaktadır. Sovyetlerin Almanlar gibi Avrupada siyasî ve askerî plânlannı tatbika cesaret edip etmemeleri Asya Majinosunun tamamlanmasına ve ta mamile Japonlardan emin olmalarına bağlıdır. Şimalde kopan fırtma Herkes onunla meşgnl Eline bîr harita alan başlayor: «Şuradan girecekler, buradan çıkacaklar...» ve daha ne kehanetler... Yazant SALÂHADDİN GÜNGÖR Şehrin içi kaç gundenberı şimalde bajıayan harb haberlerıle çalkamyor. Hâdiselerin tekerleği, yıldmm hızile döndü: Norveç sularına mayin döşendiğinı haberaldıktan on iki saat sonra, Danimarkanın işgal edildiğini öğrendik. Harita mefhumunun siyaset pazarında kıymeti sıfıra indi ama, kütübhanelerde satılan haritaların pahası arttı. Hemen herkesin elinde bir harita: «Şuradan girecekler!.. Buradan çıkacaklar! Şu boğazı kapatacaklar!..» ve daha böyle neler, ne kehanetler... Harita dedim de merhum Danimarka aklıma geldi. Daha düne kadar işte şuracıkta, bir yanı Baltığa, bir yanı Manş denizine gölge salan minimini bir çınar yaprağı vardı: Türlii istikametlerde esen rüzgârlardan hiç biri, bu mini mini yaprağı bunca senedir dalından ayıramamıştı. Yaprak mı kuvvetli idi de muka vemet etti, yoksa rüzgârlar mı kâfi derecede hızlı esmiyordu?. Hiç biri değil. Danimarkacık, biiyük millî ihtirasların çarpıştığı bir noktada idi. Bir türlii mu vazenesini bulamıyan Avrupa terazisinde fazla ağırlık teşkil etmiyor ve azılı âşıklannın rekabeti sayesinde namusunu kurtarmış bir genc kız rahatlığile adacıklann üzerine kurduğu hamakı içinde mışıl mışıl uyuyordu. Bu böyle senelerce devam etti. Fakat sular, gitgide kabarmakta, ufukta tehlikeli karabulutlar belirmekte idi. Nihayet günün birinde bu minimini çınar yaprağı, hemen cenubunda kopan fırtınanın taz yikile, ansızın yerinden koparak darma dağın oldu. Kafesi açık bırakılmış bir kaplanla yanyana yaşadığının Danimarka, bu kadar geç mı farkına varmalı idi?.. Kuştüyü sedirine uzanan haşmetli Danimarka Kralı, sabahın alaca karanlığında Alman süngüsünun gölgesile dürtülerek uyandırıldığı zaman mı, milletine hitabe söylemeği akhna getirmeli idi?. Şimdi onun da bir Şuşnig'den, bir Benes'ten, bir Zogo'dan farkı kalmadı. Eğer bu küçük millet, Finlandiya gibi, yalnız öpmesini değil, arasıra ısırmasını da bilseydi böyle çabucak kurdun ağzında kuzu vaziyetine düşer miydi?.. Artık ne söylesek boş! lş işten geçti, ve bitaraf kalmağa karar verenlerden biri daha bertaraf oldu!.. Şimdi haritaya bakarken, o minimini çınar yaprağı gözümden siliniyor ve Danimarka, bana rahat döşeğine uzanmış bir cesed gibi görünüyor. Ya şu Isveçle Norveçe ne dersiniz? Avrupanın tepe sinde iki ağızlı bir kılıc gibi sallanıp durdukları için mi bilmem, onlara yıllardan beri dokunmak kimsenin aklından geçmemişti! Şimdi, bu ihtiyar topraklar da tekrar harb sahnesi oluyorlar. lsveç ve Norveç... Şimalî Avrupasının bu ikiz hemşireleri de nihayet kan ve ateş tufanı içinde kaldılar. Fakat belâ selinin bir gün iskandinav dağlarına da yayılabileceğini önceden hesab etmeli değil mi idiler? Acaba, kızıihaç işaretinin kendilerini kurtaracaklannı mı sandılardı?.. Bu dünyada insan, her zaman başkalarının yaralannı sar makla vakit geçiremez. Bazı günler olur ki kendisinin de yaralanması ve ölmesi lânm gelir. Bu böyle olduğuna göre, şimdiye kadar sırtlanndaki hemşire cübbesini çıkarıp ellerine demir silâhı alarak hudud hattını çoktan tutmuş bulunmalı idiler. Harbi, kazanacak olan şey, yalnız Isveç çeliğinden ibaret değildir. Harbi kazanmak için çelikten daha evvel, çelik bir irade lâzımdır. Norveç, biiyük ablasından daha atıl gan, karar vermekte ondan daha cesur ve isabetli davrandı, Hele Dar/marka gibi hemen beyaz bayrağı çekip teslim olmadı. Şimdi harb, karalarda, denizlerde ve havalarda günün biricik sözünü dinleten büyük hatibidir. Milyonlarca insan, Şimal denizinde gümbürdiyen topların sesine, kulakları nın kapısını ardına kadar açmış, bekle yor. Bu harb, anlaşılıyor ki taraflardan birinin mutlaka mahvile neticelenecektir. İki taraf da aynı şeyi söylüyor: Ya devlet başa, ya kuzgun leşe! Şu dakikada, otuzar, kırkar bin tonluk deniz devleri nin, müthiş su sütunları fışkırtarak, ça tırdaya çatırdaya battıklannı kafamızın dürbünü içinden seyrediyoruz. Bu gemilerin içi, yeryüzünün en kıymetli hamulesi olan insan yükü ile doludurlar. lçimiz burkulmuyor değil! Fakat ne yapmalı ki, milletlerin uzun bir devre için rahat yaşıyabilmesi, bu topların; hakkı müdafaa eden tarafın e* linde bulunmasma bağlı görünüyor. Harbin sonunda, gasıblar davayı kazanırlarsa, hiç bir müstakil devlete, bu koca dünyada bir nefeslik hava kalmıya cak! Gazeteleri okumuyor musunuz?.. Artık elçilere de, harb esiri muamelesi yapıhyor. Esasını merd Türkün kimbilir kaç yüz sene evvel kurduğu meşhur kaidenin anadilimizle îfadesi aklıma geldi: «Elçiye zeval yoktur!> Fakat ben de ne söylüyorum: Himayeleri altına almak iddiasile hür memleketleri iatilâ edenler, elçiyi mi dinlerler hiç?.. Dün, bir arkadaşla, ajans haberlerini başbaşa vermiş okuyorduk. Ben bir ara sordum: Harbin şimale yayılmasına ne dersin?. Arkadaşım gülümsedi: Dünya yuvarlağı, dedi, içi zehirli hava ile şişirilen derdli bir balona dön müçtü. Şimal harbile balonun tam tepesinde, bir delik açılmış oluyor. Belki bu zehirli hava çıkar da, hasta bir parça rahat soluk alır!.. Bir başka arkadaş ise, o kadar nikbin görünmedi: Ben, dedi, bu harbi, fırtınalı bir gece de ahşab bir mahallede çıkan yangınlara benzetiyorum. ' Mahalle nekadar büyük olursa olsun, küçük bir kıvılcım en uzak noktadaki evleri bir anda tutuşturabilir! Siz, şimdi bu ihtimallerin hangisine isterseniz ona inanın... Mt., gDikf ıü, avezmplhtya, ne. n Bu sabah, havayı açılmış görünce: Oh.. Hele şükür... Lodos bitti! diye sevincimi açığa vuracak oldum. Odada bulunanlardan biri sözümü kesti: Lodos bitti ama, dedi, şimdi de müthiş bir şimal fırtınası başladı!.. Yeni bir mesele Sabık Denizbankm pürüzlü bir işi daha meydana çıktı Münakale Vekâleti İstanbul liman sahasının açılması tatbikatile meşgul olurken meydana çıkan Denizbanka aid ve muhakemesi son safhasına gelmiş olan Satie meselesine tekaddüm eden çok mühim bir işe elkoymuştur. İstanbul limanı imar plânına dahil olan ve Prost tarafından çevrelenen saha dahilinde bulunan Galatada eski yolcu salonu karşısında bir arsa Denizbank zamanında İstandardoil Kompani tarafından satın alınmak istenmiştir. Bu satış için, arsanın liman sahasına dahil olması itibarile Denizbanktan istimzacda bulunulmuştur. Bu satışa da Denizbank Umum Müdür muavinlerinden bi rinin yakın bir arkadaşı tavassut etmekte idi. Denizbank, satış işine muvafakat etmiş, fakat mesele imar bürosuna intikal edince imar bürosu bu arsanın liman imar sahasında olduğuna işaret ederek başka ele geçemiyeceğini Denizbank Umum Müdürlüğüne bıldirmiştir. Denizbank Umum Müdürlüğü buna cevaben bu arsanın lâzım olmadığını imar bürosuna yazmış, fakat imar bürosu ayni mütaleada ısrar edince bu defa Denizbanka devredilen müesseselerin limana bir çok arsa kazandırdığından, hem bu arsaya lüzum olmadığı, hem de arsanın kıymeti olan 1 00 bin liranın verılmesi için Denizbankta para bulunmadığı bildirilrniştir. İşte bu cevabdan tam bir hafta sonra Satie binasının malum şekilde 250 bin liraya alındığı anlaşılmaktadır. Şimdi liman sahasımn imar ve tanzimi dolayısile ana cadde bu arsanın bu kısmı üzerinden geçeceğinden mesele bütün açıklığile öğrenilmiştir. Münakale Vekâleti şimdi satın alınırken devlete çok pahalıya mal olacak bu arsanın başka ele geçmesine Denizbank Umum Müdürlüğünün usulsüz bir şekilde ve hangi saiklerle muvafakat ettiğini tetkik etmektedir. Cami avlusunda futbol oynarken Bir çocuğun ölümüne sebeb olanlar muhakeme ediliyor Bundan bir kaç ay evvel, Sultanahmed cami avlusunda bazı gencler top oynar ken, bir hâdise olmuş, bu genclerden çakı ile karnından yaralanan Refet, aldığı yara tesirile hastanede ölmüştü. Yapılan tah kikat sonunda futbol topunun ipini kes mek ve bağlamakla ugraşılırken, hâdisenin olduğu, Refetin bu sırada yaralandığı neticesine varılmış, arkadaşı Sıtkmın tedbirsizlik, dikkatsizlikle ölüme sebeb ol maktan muhakemesine karar verilmişti. İstanbul ikinci Ağırceza mahkemesinde dün öğleden sonra muhakemeye başlan mıştır. Maznun, çakınm kazaen battığını, kendisinin bir kasdi olmadığını söylemiştir. Bir kaç şahid dinlenilmiş, muhake menin devamı başka şahidlerin çağırıl masına bırakılmıştır. İki yüz bin nüsha olarak basılmış olan pasif korunma talimatnamesi evlere tevzi edilmektedir. Ayrıca her apartımanın alt katında bir odasının zehirli gazlere karşı sığınak ittihazı için talimatnamede münderic tertibatm alınması lüzumu da alâkadarlara bildirilrniştir. MÜTEFERRtK Pasif korunma talimatnamesi Asılsız şayialar Son günlerde halk arasında manasız bir şayia dolaşmaktadır. Guya bazı yabancı kimseler sinemalarda halkın üzerine mikroblu bitler atıyorlarmış, hatta bu şekilde hareket eden bir, iki yabancı kadın ve erkek de tevkif edilmişlerdir. Bu şayialar son günlerde bazı ilim müesseselerimize vanncaya kadar yayıldığından keyfiyeti Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdardan sorduk: € Kat'iyen asılsızdır, tekzib edebilirsiniz.» cevabını verdi. Denizbank Umumî Müdür muavinle rinden olup Denizbankm istihale geçirdiği sıralarda Almanyaya giderek orada Tecknisch Hochschüle'de eski asistanlık vazifesine tekrar başlayan Harun lstan bula gelmiştir. Almanyaya sipariş edilen ve hepsi anzalı ve kısmen muvazenesiz çıkan gemilerin plânlannı hazırlayan fen heyeti ve sonra bu gemilerin inşaatım kontrol eden heyetin reisi bulunan asistan Harun, buraya gelince Denizbankla uzun müddetli bir mukavelesi bulunduğu ve bu muka vele sona ermeden Denizbank lâğvedil diği için tazminat istemek teşebbüsüne girişmiştir. Münakale Vekâleti de sabık Denizbank Umum Müdür muavininin istanbula geldiğini haber alınca, Almanyadan Türkiyeye gelirken yaptığı ev nakliye masrafına karşılık olarak, bilâhare Denizbanktan usulsüz olarak aldığı 8500 liranın evvelemirde istirdadını alâkadar makamlara bildirmiştir. Sabık Denizbank umum müdür muavini Almanyadan geldi 19 mayıs hazırlıkları Maarif Vekâleti Beden Terbiyesi ümum müdürü Vildan Âşir, 19 mayıs hazırlıklarile meşgul olmak üzere dün şehrimize gelmiştir. Öğleden sonra müdürün riyasetinde beden terbyiesi muallimlerinin iştirakile bir toplantı yapılmış, genclik bayramı programı gözden geçirilmiştir. Maarif Vekâleti bu sene orta mekteb lerin de kendi sahalarında bayrama iştirak etmelerîni istediğinden, bu hususta ayrı bir program yapılmaktadır. Müdür, İstanbylda kaldığı günler zar fında mektebleri ziyaret ederek bayram faaliyetini tetkik edecektir. Fordun mukavelesi temdid edildi Hükumetimizle Ford Motör Kompani arasında, istanbulda Tophanede bir otomobil montaj fabrikası tesisi için yapılmış olan on senelik mukavelenin müddeti bu ay nihayetinde bitecektir. Ford müessesesile hükumet arasında mukavele nin temdidi için temaslar yapılmış ve müspet şekilde neticelenmiştir. Bu arada Ford İstanbul fabrikasında Ticaret Vekâleti müfettişleri tarafından tetkikat yapılmış ve bu tetkikleri yapan müfettiş Ab dülkadir Ticaret Vekili Nazmi Topçoğlu tarafından kabul edilerek bizzat izahat vermiştir. Ford istanbul fabrikası, yeni vaziyette mevcud fabrikanın üçte bir kısmını işgal ederek iş yapacaktır. Bomonti fabrikası satın alınıyor Inhîsarlar Vekâletile, tasfiye halinde bulunan Bomonti Nektar şirketi arasında Bomonti bira fabrikasının hükumete satılması için cereyan eden müzakereler neticelenmiş ve satın alma mukavelesi Vekiller Heyetine arzolunmuştur. Bir müddettenberi İnhisarlar Vekâletile Bomonti arasındaki müzakereler neticesinde fabrikada bir tecrübe yapılmasına karar verilmiş ve bu tecrübelere geçen ay başlanmıştı. Tecrübeler iyi netice verdi ğinden nihayet anlaşma yapılmıştır. Bomonti fabrikasının bedeli İnhisarlar idaresince tasfiye halindeki şirkete tü tünle ödenecektir. Bu tütünler Türk Tütün Limited şirketi vasıtasile verilecektir. Şirketin mübayaa bedelini harice çıkarabilmesi için tütünler ihrac olunacaktır. Mukavele tasdik olunur olunmaz İnhisarlar idaresi Bomonti fabrikasmı tesellüm edecektir. SALÂHADDİN GÜNGÖR Eminönü Halkevi temsil kolu Etkişehre gidiyor Halk Partisi Genel Sekreterliği, Halkevleri arasında faydalı temasları artırmak maksadile seyahatler .tertibine karar vermiştir. Eminönü Temsil kolundan 12 kişilik bir san'atkâr kafilesi Halkcvi müdürü Bürhanın idaresinde yann Eskişehre hareket edecektir. Gencler Eskişehirde ve dönüşte de Izmitte Alfons Daudet'nin «Şehirli kız», Ibnürrefik Ahmed Nurinin «Hissei şayia» adlı eserlerini temsil edeceklerdir. Çorab meselesi yeniden tanzim edilecek Iktısad Vekâleti, Türkiyede çorab sanayii ve çorab imalâtı işinin bugünkü şartlara ve ileride haricden iplik gelememesi ihtimaline karşı yeniden tanzime karar vermiş ve Ankarada bu iş için bir toplantı yapılması münasib görülmüştür. Bundan dolayı Istanbul Millî Sanayi Birliği ve çorab sanayünden Ankaraya mümessiller istenmiştir. Çorab fabrikatorlan dün toplanarak kadın ve erkek çorabları standardize edilerek haricden ham madde almadan yerli ham maddelerle 60 denyeye kadar en ince kadın çorablarmın dahi imalini mümkün görmüşlerdir. ŞEHİR tŞLERİ Lokantacıların şikâyeti Lokantacılar, Bel#diyeye müracaat ederek son günlerde tarife meselesinden dolayı 40 lokantanın tecziye edilmcinden şikâyetle, tenzilâtlı tarifenin kaldınlmasını istemişlerdir. KÜLTÜR tŞLERÎ İlk tedrisat müfredat programı Maarif Vekâletince 936 senesinde hazırlanan ilk tedrisat müfredat programı tatbik mevkiine konurken beş sene müddetle cari olmasına ve bu müddetin sonunda, programın Vekâlet talim ve terbiye heyeti tarafından tekrar tetkike tâbi tutulmasına karar verilmişti. Bu karara göre, programın mer'iyet müddeti 940 senesi nihayetinde hitam buacaktır. İlk Tedrisat umum müdürlüğü, programın şimdiye kadar tatbikından elde edilen neticeleri tespit etmeğe başla mıştır. Bu hususta hazırlanacak rapor, talim ve terbiye heyetince tetkik edilecek, münasib görüldüğü takdirde icab eden tadilât yapıldıktan sonra program ya ipka edilecek, yahut da değiştirilecektir. Sayfiyelerdeki kazino ve lokantalar ADLtYE.DE Mahalle bekçisini taşla yaralamış Küçükpazarda, sarhoşluk tesirile mahalle bekçisi Ahmedi taşla yaraladığı iddia olunan Talât, Sultanahmed Birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çtkilmiş, tevkif edilmiştir. Yeni Yolcu salonunun inşaatı bitti Askerî liselere almacak talebe Haziranda açılacak olan Yolcu salonunun haricden görünüşii ve antrelerden biri Galatada yapılan yeni liman yolcu salonunun inşaatı bitmiş olduğundan Li manlar umum müdürlüğünce ayın 20 sinde binanın muvakkat kabulü yapılacaktır. Binanın kulesine bütün liman ve şehirde nun dahilî tefrişatı da mayıs ortalannda vakit esası olarak kabul edilecek olan ve ikmal olunacak ve salon haziran başm Rasadhaneden idare edilecek büyük sa da açılacaktır. atin yerleştirilmesine başlanmıştır. Yeni yolcu salonunun inşaat ve dahiüünyanın en modern yolcu salonların lî tefrişatı takriben 400,000 liraya mal dan birini teşkil eden yeni yolcu salonu olmaktadır. Kuleli, Maltepe ve Bursa Askerî liseleri dünden itibaren yeni ders senesi için talebe kaydına başlamışlardır. Liselerin her üç sınıfına da talebe alınacağından namzedler kabul edlidikleri takdirde hazirana kadar bulundukları mekteblerde tahsillerine devam edecekler, sınıf geçme kâğıdlan geldikten sonra seçme imti hanlan yapılacaktır. Müracaatler 30 mayıs akşamına kadar kabul edilecektir. Diğer taraftan bu yıl Askerî liselerden mezun olcak talebeler nisanın 22 sinde Taksim stadyomunda merasim yapacaklardır. Kısa bir müddet zarfında meydana çıkarılan bono sahtekârlığı tahkikatı devam etmektedir. Bu işin elebaşıları tamamen yakalanmış bulunmaktadır. Fakat devam etmekte olan tahkikatta bu işle kısmen alâkadar bazı kimselerin daha bulunduğu tespit edilmiştir. Sahtekârhk işinde başhca rol alanlann bugün yakalanmış bulunmaları, ikinci plânda kalan bir iki suçlunun daha yakalanması işini bir an rebileceğini bildirmiştir. Belediye ba firmadan teminat akçesi istemiştir. meselesi haline koymuştur. Bono sahtekârlığı hakkındaki tahkikat Yaz mevsiminin gelmesi Belediyeyi sayfiye mahallerindeki kazino ve lokanMh î TOCAY talar hakkında bazı tedbirler almağa sevketmiştir. Belediye, bunlnn bulundukları yerleri, müstahdemin adedini, çalgılı olup olmadığını, sermayesini gözönünde tutarak derecelere ayırmiştır. Bu dereca'.ere Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan göre tarifeleri de tayin edilerek ilân edi alınan malumata göre, hava yurdun Aklecektir. deniz kıyılan ve Egenin cenubunda buBelediyenin alacağı otobüsler lutlu, Karadeniz kıyılarında kapalı, diğer bölgelerde çok bulutlu geçmiş, rüzgârlar Belediyenin Ingiltereden satın alacağı doğu bölgelerde durgun, Karadeniz kıyı35 otobüsün her biri için 2230 lira teklif larında şimal, diğer yerlerde muhtelif iseden ingiliz firması, Belediyenin konso tikametlerden orta, Karadeniz kıyılarınloshane vasıtasile yaptığı teşebbüs üzeri da kuvvetlice esmiştir. ne bu fiatı 2,000 İngiliz lirasına inclirmiş, Dün, İstanbulda hava bulutlu geçmiş, Belediye de bu şerait altında bir mukaverüzgâr şimali şarkiden saniyede 2 4 le akdi için Nafıa Vekâletinden müsaarte istemişti Bu müsaadenin bugün'erde gel metre hızla esmiştir. Saat 1 4 te hava tazmesi beklenirken bu defa ikinci bir ingiliz yiki 1019,1 milibardı. Sühunet en yükfirması Belediyeye müracaatle ayni sis sek 14,6 ve en düşük 5,7 santigrad kaytemde otobüsleri 1800 İneiliz lirasına ve dedilmiştir. HAVA RAPORÜ Sarayburnu civarında mağaramsı bir yerde eski nikel kuruşlukları beyaz çikolata yaldızma sardıklan, beyaz ycldızı baskıya alarak bunları yeni elK kuruşluklrı andırır şekle getirdikten sonra sürmeğe hazırlandıkları iddia olunan Ahmedle Ali Osmanm muhakemeleri bıtmiştir. istanbul sekizinci asliye ceza mahkemesi, Ahmedi 122 gün hapis, 65 lira para cezasile; arkadaşı Ali Osmanı da 60 gün hapis, 33 lira para cezasile cezalandırmıgtır. Para sahtekârları mahkum oldu CUMHURİYET Nushası 5 knrnstur. Kömür navlunu Bu aym 1 5 inde müddeti bitecek olan kömür havzasından Türk limanlanna Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. kömür navlun tarifesi yerine kaim olacak 750 » 1450 > yeni tarife Ankarada toplanan komisyon Altı aylık 400 » 800 » tarafından tespit olunmuş ve Vekiller Üç aylık Bir aylık 150 » Yoktur Heyetine verilmiştir. Yeni tarife 15 eylule kadar devam edecektir. Bu tarifede mevsimin yaz olduğu gözönünde tutularak ve tahmilinin Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar daha sür'atle yapılabilmesi itibarile kış nesredilsin, edîlmesin iade edilmez ve tarifesinden bazı tenzilât yapıldığı anla zıyamdan mes'uliyet kabul olunmaz. gılmaktadır. Abone şeraitı Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: