CUMHURÎYET 5 Mart 1940 Şolırin içinden [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tren altmda Bunların inha ve isDün Sarayburnunda bir kaza oldu bir kişinin Kahveci Yakub, dün yeni tihdamları için yeni kayıdlar konuldu kolu kesildi iddialarda bulundu Dün sabah bir genc tren altında kalarak ağır surette yaralanmıştır. Makinist Şerifin idaresindeki 1 7 numaralı banliyö treni, saat 8,20 de Sarayburnu köprüsü civarına geldiği sıralarda birdenbire hat üzerinde görıinen genc bir adama çarparak altına almıştır. Lokomotif ancak kazayı müteakıb durdurulmuş ve tekerleklerin altmdan çıkarılan gencin sağ eli dirseğinden tamamen kesilmiş olduğu görülmüştür. Yaralının vaziyeti ifade veremiyecek derecede ağır olduğundan derhal Cerrahpasa hastanesine kaldırılmiştır. Fakat vaziyeti co': tehlikeli bulunmaktadır. Zavallının hüviyetini tespit için üzerinde yapılan araştırmada bulunan nüfus cüzdanmdan, 335 doğumlu Erzurumlu Karaman Karatas olduğu tespit edilmiştir. Hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. Fener yolunda Araclı Fatmayı öldürmekten suçlu Kızıltoprakta kahveci Yakubun muhakemesine, İstanbul ikinci ağır ceza mahkemesinde dün akşam devam edilmîştir. Meşhud suç kanununa göre başlayan bu davada, Araclı Yakub, araba içerisinde on altı yerinden bıçaklayarak öldürdüğü Fatmanın, Hüse> in esminde birisini kendisine tercih etmesinden hiddete kapıldığını iddia etmiştir. Dün akşamki celsede bu Hüseyin dinlenildi. Kalamışta Feridpaşa sokağında 6 numarada oturduğunu, Almanların bahçesinde bahçıvanlık ettiğini söyleyen Araclı Hüseyin: «Fatmaya şurada burada raslamışımdır, ama kendisile samimiyetim yoktur. O benim evimde hiç kalmamıştır» dedi. Yakub, dört sene beraber yaşadıktan sonra kendisini bırakan Fatmanın cinayetten beş gün evvel bu Hüseyinle bir araba gezintisi yaptığını, Bandırmalı bir arabacının, de. ırci Raşidin, Ankaralı Şakirin şahidhklerile ispat edebileceğini, bu şahidlerin Kızıltoprakta 57 numaralı kahveden sorulup bulunabileceklerini söyleyerek, ayni zamanda mahkemeye bir fotograf verdi. Resimde görülenlerin Fatma ile çocuğu olduğu kaydile, bu çocuğun vak'adan beş gün evvel zehirlenerek öldüğünü iddia etti. Yakubun sabıkası yokmuş, memleketinde Kevser isminde bir kadınla evliymiş, Fatmaya gelince o da evli değilmiş. Gelen cevablardan bunlar anlaşıldı. Kadıköy sulh ceza mahkemesinden gelen bir cevabdan da, vak'adan kısa bir müddet evvel Fatmanın Yakub aleyhine «Beni kavgada ekmek bıçağile yaraladı» diye dava açtığı, suçun katı bir cisimle darb şeklinde sabit görüldüğü ve davanın sonradan Fatmanın feragatile sukut ettiği öğrenildi. Müddeiumumî muavini Turgud, Fatmanın Yakubun evini terkettikten sonra nerede kaldığınm Kadıköy zabıtası marifetile tahkikini istedi. Reis Remzi, aza Atıf ve Edibe, bu cihet hakkında karar vermek i ; zere muhakemeyi bu sabah saat on bire bıraktılar. Şeker buhrgnı değil, şeker ihtikârı indas edildi Halk arasında çıkarılan giilünc şayialar «Haberiniz yok mu? Şeker ortadan kalkıyormuş, satışları kesin diye Ankaradan emir gelmiş!» Feneryolundaki cinayetin davası Yardımcı hocalar İngiltere İtalya g ngiltere Alman kömürü yüklü Italyan [l vapurlannı 1 mart gece yarısmdan " sonra harb kaçağmı hâmil sayarak musadere edeceğini İtalyaya büdirmiş ve bu gibi gemilerin tevkifi ve zaptı için de donanma kumandanlığma emir vermişti. Bidayette İtalya bir hâdise çıkmaması içi» mezkur tarihten sonra Holanda limanlanndan hareket eden vapurlarına geri dönmelerini emretmişti. Lâkin İtalya lngiltereye şiddetli bir protesto notası verdikten sonra bu vapurlan tekrar yola çıkarmıştır. Roterdam li' manında Alman kömürünü henüz yükla mekte olan diğer bir kaç Italyan vapur» da hamulelerini aldıktan sonra denize açılmak için Romadan emir almışlardır. İtalya bu vapurların hamulesi olan kömürlerin evvelce limana geldiğini ve havanın muhalefetinden dolayı tahmili gecikmiş olduğunu ileri sürerek Ingiliz harb gemileri taTafından zaptolunamıyacağı kanaatindedir. Bu kanaat ciddî olsun olmasın ltalyanın bu hareketile Ingiltereyi tecrübe etmek istediği aşikârdır. Italyan gemileri yolda tngiliz donanması tarafından zaptedildiği takdirde vahim bir ihtilâf çıkacağına şüphe yoktur. Zaten İtalya lngiltereye verdiği protesto notasında ltalyan gemilerinin zaptı 1938 senesinde İngiltere ile İtalya arasında Akdenize dair akdolunan (Centilmen) anlaşmasını bozacağınl ihtar ederek fena bir vaziyet tahaddüs edeceğini şimdiden bildirmiştir. Nimresmî ltalyan matbuatı Akdenizde Sovyetlerin müdahale3İ kadar İngiltere ve Fransanın müdahalesini kabul edemiyeceğini protesto notasının aTİfesinde beyan etmişti. İtalya hükumeti Londraya gönderdiği notada Ingilterenin iktısadî abluka harbi beynelmilel hukukun ruh ve lâfzına mugayir olduğunu, Ingilterenin takib ettiği kontrol usulünün ekseriya bitarafların her türlü muamelesi için zalimane yapıldığını, ticarî muamelelerin esrarı ile de gayrikabili telif bulunduğunu, bitaraf memleketlerin normal bir surette iaşelerine de mâni olduğunu, ltalyanın deniz tarikile Almanyadan kömür almasının ltalyan milletinin hayatı için elzem bulunduğunu ve meselenin bundan sonraki inkişafından İtalya devleti mes'uliyet kabul etmek istemediğinden bu halleri anlattığını bildirmiştir. İngiltere hükumeti ltalyanın yaptığı bu teşebbüsü büyük bir itina ile tetkik edeceğini şimdiden vadetmekte ise de Almanyanın şimdi takib ettiği deniz harbi usulü devam ettikçe kendi noktasından haklı gördüğü abluka harbinden vazgeçemiyeceğini yani ltalyan gemilerini de zâpfedecegini ayni zamanda ihsas etmiştir. İngiltere ile İtalya birbirini haksız bularak şimdilik diplomasi sahasında büyük bir mübarezeye girişmiş bulunuyorlar. ltalyan gemilerinin zaptı üzerine işe askerler dahi karışarak gerginlik askerî sahaya döküldüğü takdirde Akdeniz meselesi Ispanya hâdiselerinden sonra ikinci bir defa daha bütün Avrupayı karıstıracak ve bugünkü müşkül vaziyeti büsbütün ihtilât ettirecektir. MÜTEFERRtK Dahiliye Vekili şehrimize geliyor Dahiliye Vekili Faik Öztrak rahatsız bulunan validesini ziyaret etmek üzere bu sabahki Ankara trenile şehrimize gelecek Pendikte trenden inip Kartalda bulunan biraderinin evine inecektir. Geçen cumartesi günü, öğleden sonra, ortada hiç sebeb yokken, piyasada bir şeker sıkıntısı başgösterdi. Bir çok vatan daşlar, aradıkları yerlerde, istedikleri kadar şeker bulamadılar. Bu yiizden mahalle bakkallarile müşteriler arasında bazı hafif şeker kınklıklan oldu. Sinsi bir dedikodu, çenesi düşük sokak sürtüklerinin ağzile çarşı pazarı biribirine katıyordu: Haberiniz yok mu? Şeker ortadan kalkıyormuş.. «Satışlan kesin!» diye Ankaradan emir gelmiş... Ve asıl garibi, bir çok aklı başında adamlar da bu rivayetlere inanıyor, harıl harıl şeker tedarikine koşuyorlardı. Şeker hastası olan bir arkadaşım, dün bir aralık bana telâşlı telâşlı sordu: Şeker bulunmıyacakmış, diyorlar, doğru mu?. Güldüm: Varsm bulunmasın. Sen, şekerini bizzat imal eden bir adamsml Ciddiyetle başını salladı: Evet ama, şeker hastası olmak baş' ka, şekerin hastası olmak gene başka... Kendisini temin ettim: Merak etme dostum, dedim, dört şeker fabrikamız gürül gürül işlediği müddetçe, şeker bunTanı değil, şeker darlığı bile olmaz. Hem göreceksin, şeker pek y kında tekrar bollanacaktırl Nitekim arası çok geçmeden dediğim çıktı. Şimdi haber alıyoruz ki, hükumet, bir takım haklı sebeblere istinaden vatandaşların her endişeden üstiin olan yüksek menfaatlerini himaye etmek zaruretile şekerin kilosuna on kuruş zammetmek mecburiyetinde kalmıştır. Şeker, bugün yeniden bollaşıyor de mektir. Toptancı ve perakendeci istediğ kadar şeker satın alabilecektir. Halbuki çıkarılan rivayetler, hiç de bu merkezde değildi. Şekerin pahalılaşacağı değil, ortadan kaldmlacağı iddia edili yordu. Herkesi telâşa düşüren de asıl bu oldu. Dün bir aralık şeker şirketine uğramıştım. Misafir kabul salonu hmcahınc dolu idi. Bal kâsesine arılar da ancak böyle üşiişürlerdi. Ne bekleyorlar? diye sordum. Şeker şirketi erkânından bir zat: Vallahi, dedi, içlerinden çoğunu biz de bugün ilk defa görüyoruz... Şeker almağa gelmiş olacaklar!. Güldüm: Ne olur ne olmaz, elimizde şekeı bulunsun mülâhazasile bir takım yeni tüccarlar mı türeyecek?.. dersiniz. Muhatabım: Şimdilik, dedi, biz de sizden fazla birşey bilmiyoruz. Yalnız anlamadığımız cihet şudur: Cumartesi günü satışlara ni hayet verdiğimiz saatte toptancı ve perakendeci lerde, şehrin muhakkak ki on beş günlük ihtiyacını karşılayacak kadar şeker vardı. Halk, bu kadar şekeri yağma etse, dünden bu güne tüketemezdi! Sonra, bazı gazeteler, pazar günü, hiç bir tarafta şeker bulunamadığını yazıyorlar. Hafta tatili kanunu mucibince pazaı günleri, bütün bakkallar kapalıdır. Bakkallann kapalı olduğu bir günde şekerin tedarik edilemiyeceği de tabiî görülmek lâzım gelmez mi?.. Hem efendim, bu telâşa ne lüzum vardı? İstanbula, hiç bir taraftan şeker gelmiyecek olsa, mevcud stoklarımız şehri aylarca idare eder. Kaldı ki: Alpullu, Turhal, Uşak ve Eskişehir fabrikaları, tam randımanla faaliyet halindedirler. Sekiz aydanberi bütün ihtiyacı, yerli fabrikalanmızın istihsalâtile karşılayoruz. Dört fabrikanın senelik istihsal miktarı 95 bin tondur. Bu miktar, umumî memleket ihtiyacınm yüzde doksan altısını teşkil ediyor. Eldeki mevcudla, hatta haricden şeker getirtmeğe lüzum dahi kalmadan şer ker ihtiyacını karşılayabileceğimizi umu yoruz. Halkımız, şuna emin olsun ki: Bizde geniş vaziyette olan gıda maddelerinden birincisi buğday ise, ikincisi de şekerdir!» burada tatlı yiyip tatlı konuşmak isterim; bu süreksiz buhrana, biraz da bizim fuzu!i ve yersiz telâşımız sebeb oldu. Yarım kilo şekerle gününü gün edebilenler, üçer, beşer, hatta onar kilo şeker almağa kalkıştılar. Perakendeciler de halkta bu tehalükü görünce, biraz evhama kapıldıkları, biraz da ihtikâr damarları tahrik edildiği için, şekerleri çuval çuval depolara taşıyıp ortadan kaldırdılar. Böylece, hiç yoktan bir şeker darlığı karşısında kaldık. Umarız ki, bundan sonra, içinde bulunduğumuz günlerin nezaketini daha iyi idrak eder, şu veya bu vesile ile, bir takım dibsiz kile boş ambar lâflara kapılarak, kendi kendimizi, farkına varmadan birer telâş ve panik unsuru haline getirmeyiz. Şekere dair olan yazımı bitirirken, aklıma geldi: Bereket versin bizde şeker artık külâhla satılmıyorl diye düşündüm ve bundan şu neticeye vardım: Cumhuriyet Türkiyesinde, hiçbir ihtikâr şebekesi, dünya buhranmdan istifade ederek, bize külâh giydirmeğe cesaret edemiyecektir. Yalnız, bizim de bu arada unutmamamız lâzım gelen bazı şeyler var: Düşünelim ki. harb dısuıda kal^n memlp,ketler bıTe, şımdıden degUşeKerı, kahveyı, hatta tuzu biberi vesikaya bindirdiler. Almanyada, çocuklara gıda yerine bir takım kimyevî haplar yutturmak için, harıl harıl tecrübeler yapılıyor. Bizim başkalanna nazaran, ne müreffeh, ne rahat, ne bolbolamat vaziyette bulunduğumuzu gözönüne getirerek hususî maksadlarla aramızda dolaştınlan dedikodu yılanlarınm zehirlerine şuur ve mantığımızı yem diye uzatmıyalım! Maliye Vekili Ankaraya gitti Izmir Belediyesinin otobüsleri Iki gündenberi şehrimizde bulunan Maliye Vekili Fuad Ağralı dün Ankaraya dönmüstür. îzmir Belediyesinin Almanyadan sipariş ettiği 5 3 otobüsten 40 tanesi gelmiştir. Diğer ] 3 otobüsün Tiryestede kaldığı anlaşılmaktadır. Bunlann kara yolile getirilmesi imkânı olup olmadığı tetkik edilmektedir. îzmir Belediye Reisinin temasları SALÂHADDİN GÜNGÖR Çakı ile yaralamış Kadıköyünde Moda caddesinde 32 nu. marada oturan Hasan Yıldırım, Beyoğlu Bayram sokağında oturan arkadaşı Ali Süruriyi bir münakaşa esnasında çakı ile kolundan yaralamıstır. Hasan Yıldırım yakalanmış, Ali Süruri tedavi altına ahnmıştır. Şehrîmizde bulunan îzmir Belediye Reisi Behçet Salih Uz 1940 İzmir Enternasyonal Fuarı için, bugün îstanbul sanayi erbabile bir temas yapacaktır. Ticaret odaBir kız kaçırma davast sında saat 1 5 te yapılacak bu toplantıya Bakırköyün Esenler köyünden ŞabaVali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar riyanın kızı Emineyi kaçırmağa teşebbüs etset edecektir. tiği iddia olunan köylülerden Halimin CEMİYETLERDE muhakemesine, tstanbul ikinci ağır ceza Esnaf murakabe teşkilâtı 1 mahkemesinde dün akşam başlandı. Tahkikata göre, Halim, Emineyi bir yıldanIstanbulda Ticaret Müdürlügünim lâğ beri sevivormuş. Babası. kendisine vermemış. Dunun uzerıne, delikanlı, evde naf şubesi müdürlüğü taraiından idara ba#ka kimsenin bulunmadiğı bir günde olunan İstanbul Esnaf Cemiyetleri kontrol işleri Ticaret Müdürlüğünün yeniden ih kapıya otomobil getirmiş, içeriye girmiş, dası üzerine odadan ayrılarak Ticaret kızı saçlarından çekerek sürüklemiş, zorMüdürlüğüne raptolunmuştur. Bu suretle la otomobile bindirmek istemiş. Etraftan ŞEHİR tSLERİ oda esnaf şubesi lâğvolunmuş, Ticaret kosusıılunca da, bu işi varıda bırakmış. Halim: «Ikimiz de birbirimizi seviyorMüdürlüğü esnaf murakabe teşkilâtı şefKömür fiatları ucuzlayacak liği ihdas olunmuştur. Bu şefliğe esnaf fluk. Emine, beni çağırdı, ben de gittim, I marttan itibaren kok kömüru satışıçağırdığı halde kaçmaktan vaz geçti. Ben şubesi müdürü Kâzım Yorulmaz tayin ozorlamadım» divor. Onar yaşında iki ço nın Etibank ile Belediye arasında müştelunmuştur. Bu şefliğin tahsisatı Odalar nizamnamesi mucibince gene Ticaret o cuk sahid olarak dinlenilmiş, muhakeme reken yapılacağını yazmıştık. Belediye bu nin devamı baska şahidler icin kalmıştır. hususta bir talimatname beklemektedir. dası bütçesinden aynlacaktır. Talimatname gelince Belediye semt, semt Lâğvedilecek cemiyetler ihtiyacı tespit göre gelecek KÜLTÜR ÎŞLERt senenin ihtiyacı edecek, ona stok edilecekiçin kömür Kömür ve Oduncular Cemiyetile Yatir. Kömür satışı Etibankm eline geçtikpıyapıcılar cemiyetlerinin ne merkezi ve Muallimlerin hastalık ten sonra fiatlar da bir miktar ucuzlayane de idare heyeti azaları bulunamadığı caktır. Elyevm kömür navlunu 400 kuiçin heyeti umumiyelerini yapmak kabil raporları ruştur. Halbuki şimdi bütün şilepler liolamamıştır. Son defa yerleri ve azalan Maarif Vekâleti, müfettişlerin yaptıkaranan bu cemiyetlerin lâğivleri için Vilâ ları teftişlerden, bazı muallimlerle maarif manlarımızda çalısmak mecburiyetinde yete müracaat olunacaktır. memurlarının hastalık raporlarile memu olduklarmdan navlun 225 kuruş olarak SIHHAT tSLERt riyet mahallerini terkederek mezuniyetle tespit edilmiştir. Bunun tesiri kömür satış rini başka taraflarda geçirdiklerini anla. fiatının tespitinde görülecektir. Orta tedrisat müesseselerinin ihtiyacını karşılayacak aslî muallim yetiştirmek üzere Maarif Vekâletince alınan tedbirler neticesinde tıirkçe, tarih coğrafya gibi bazı ders zümreleri için yardımcı muallim istihdamına artık lüzum kalmamıştır. Diğer ders zümrelerindeki açık dersler aslî muallimlerle kapatılıncaya kadar daha bir jnüddet için yardımcı muallimlerden istifade edilmesi zarurî görülmektedir. Bu itibarla, bu müddet zarfında bu elemanlardan mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde istifade edilmek için yardımcı muallim inha ve istihdamında bazı kayıdlar konmuştur. Yardımcı muallim intihabında evvelâ yüksek mekteb mezunlarından istifade edilecektir. Bulundukları mahallerde bilgisi ve karakteri bakımından muallimliğe elverişli görülen yüksek mekteb mezunları ihtısaslarile alâkalı derslere inha edilecektir. İnha esnasında namzedin asıl vazifesi, derslerine muntazaman devam etmeğe mâni teşkil edip etmiyeceği göz önünde bulundurulacaktır. Yüksek mekteb mezunlarından yardımcı bulunmadığı takdirde namzed, Universitenin muallim yetişliren şubelerine en az iki sömestr devam etmiş lise mezunlarından seçilecek ve bunlar da şubelerile alâkalı derslere inha edilecektir. Bundan sonra da Muallim mektebi mezunu olanlardan veya ilk mekteb muallim ve baş muallimlerinden isîifade edilmesi düşünülecektir. Bu vasıflarda namzed bulunmadığı takdirde liselerin iyi ve pek iyi dereceli mezunlarından seçilecektir. Bu gibilerin inhası yapılmadan önce, mezun olduğu liseden, gizli olarak, umumî bilgisi ve karakteri bakımından yardımcı muallimliğe elverişli olup olmadığı sorulacaktır. Yardımcı muallimlerin çalıştırılmalarında şu hususlara dikkat edilecektir: Yardımcı muallimler, bilgi, metod, otorite ve talebe ile münasebet bakımın dan sıkı bir kontrol altında bulundurula caklardır. Mektebde ayni ders zümresinden aslî muallim varsa bu muallimler, yardımcı muallimlerin ders plânlarını, talebeye yaptırdıkları vazifeleri, metodlannı kontrol etmek hususunda mekteb müdürüne yardım edeceklerdir. Mekteb müdürü, ayni zümreden ders okutan yardıme ve aslî muallimleri sık sık toplayarak va zifelerine istikamet verme hususu/ıda ted birler alacaklar ve yardımcı muallimler* iş birliği yapmak üzere aslî muallimlerden birini memur^edereVİprdir. Bu murakabe ve irsada Tağmen, bu muallimlerin aczi ve zâfı dolayısile istihdamlamıda fayda görü'mediSi takdirde vazifelerine nihayet verilecektir. Maharrem Feyzi TOGAY Yangın başlangıcları Dün ve evvelki geceler şehrin muhtelif yerlerinde dört yangın başlangıcı olmuştur. Aksaray Horhor caddesinde 131 numaralı bakkal Halidin kapalı dükkânında zeytinyağı tenekelerini donmaktan muhafaza için konan sıcak külden sıçrayan kıvılcım yangına sebebiyet vermişse de itfaiye tarafından sirayetine meydan verilmeden söndürülmüştür. Beyoğlu Firuzağada 1 1 numaralı Anastasya Prodromusa aid evin alt katındaki sobadan sıçrayan kıvılcım ile bacası tutuşmuşsa da ev sakinleri tarafından söndürülmüştür. Taksim Hüseyinağa sokak 1 5 numaralı evin de soba bacası tutuşmuş, evdekiler tarafından söndürülmüştür. Ayvansarayda Mollaaşkı mahallesinde Mehmedin 5 numaralı evinin balkonuna yanmak için bırakılan mangaldan sıçTayan kıvılcım ile kaplama tahtaları ateş almışsa da vaktinde yetişen itfaiye tarafından söndürülmüstür. Kaynar su ile haşlandı Kabataş Taşmerdiven sokağı 1 numarada oturan Naci kızı üç yaşında Yüzbek, odada oynarken, mangal üstünde bulunan kaynar su koğasına eteği takılmış ve kaynar su üzerine dökülerek muhtelif yerlerinden yanmasına sebebiyet vermistir. Kazayı müteakıb yavrucak Şişli Çocuk hastanesine kaldırılmıştır. Sıhhiye Vekilinin tetkikleri Şehrimizde bulunan Sıhhat ve Muaveneti Içtimaiye Vekili Dr. Hulusi dün Darülâcezeye giderek teftişlerde bulunmuştur. Vekil bütün koğuşlan ayrı ayrı gezmiş, acezenin dolablarını ve yatıp kalktıkları yerleri sıhhî bakımdan tetkik ederek memnun kalmı=tır. Hulusi Alatas bugün de bazı teftişlerde bulunacak, yarın Bakirköy Emrazı asabiye hastanesini gezecektir. mıştır. Bundan sonra muallim ve memurlar, hastalıklarınm memuriyet mahallerinden başka bir yerde tedavisinde tıbbî bir zaruret bulunmadığına dair raporlannda sarih bir kayıd bulunmadıkça vazifelerinin bulunduğu yerden ayrılamıyacaklardır. Aksi şekilde hareket edenler, inzıbat komisyonları tarafından tecziye edileceklerdir. Belediyenin alacağı otobüsler Hayvanları Koruma Cemiyetinin dünkü içtimaı Türkiye Hayvanları Koruma Cemiyeti dün aylık içtimaım yapmış ve şubat ayı zarfında yapılan faaliyete kesbi ıttılâ etmiştir. Sokaklarda başıboş gezen köpeklerin fennî bir surette ve acı duymadan öldürülmesi hakkında İstanbul Belediyesi Temizlik İşlerinden gelen cevab okunmuş ve Kadıköyünde Modada denizden çıkan emtianm nakli sırasında pek zahmetli bir vaziyette bırakılan hayvanların vaziyeti görüşülmüştür. Ayni surette Ayaspaşa yokuşuna çıkan hayvan ve arabalara haddinden fazla yük yüklenmesinin önüne geçilmesinin kaymakamlıktan ricası ka. rarlaştınlmıştır. Bundan sonra Anadolu zelzele ve seylâb mıntakasına gönderilmiş olan müfettişlerden alınan raporlar okunmuştur. Karacabey mıntakasına giden müfettiş Sadi Bursa vali muavini Karacabey ve hara kaymakamlarile temas ederek müşkül bir vaziyette bulunan 17,855 hayvana yar. dım ederek yiyecek dağıttırmıştır. Samsun mıntakasına giden Bekir ve Ramazan da o mıntaka hükumet dairelerile temas ederek Çarşamba, Erbea ve sair yerlerde 438 hayvana ilâc ve yiyecek tevzi etmiştir. Müfettişlerden birinin son zelzele mıntakası olan Kayseriye azimeti kararlastırılmıştır. Bu müfettiş Kayseri, Sivas, Tokad ve Erzincan mıntakalarına giderek orada sahibleri fakir düşmüş veya sarsmtıdan yaralanmış hayvanlara yardım işiBu izahatı aldıktan sonra, şimdi ben de ne teşebbüs edecektir. Kız mekteMerindeki a^kerlik dersleri arttırıldı ADJJYEDE Kız muallim mekteblerinde okunan asBalıkçı Vahramı döğenler kerlik dersleri, görülen lüzum üzerine, haftada iki saate çıkanlmış, bu suretle hafmahkum oldu Kumkapıda Agobun meyhanesinde çalgıcıya para verip vermemekten çıkan kavgada balıkçı \'ahramı kıyasıya dövdükleri iddia edilen balıkçı İrfanla Namık, Sultanahmed Üçüncü Sulh Ceza mahkemesinde dün muhakeme edilmişler, birer ay hapis kararile, tevkif olunmuşlardır. talık ders yekunu 31 saati bulmuştur. Halbuki. vakit cetveli mucibince haftada ancak 29 saat ders okutulması lâzım gelmektedir. Maarif Vekâ'etinin verdiği yeni bir karara göre, pınıfların birer saatlik is ve birer saatlik birki dikiş dersleri, öcrleden sonraki müzakere saatlerinde göste"'1e'~ektir. Bir hırsız mahkum oldu Tahtakalede Hüseyin isminde birinin yeni satın aldığı bo3'un atkısmı boynuna sarmakla meşgul olmasını fırsat bilerek, içerisinde bir buçuk lira bulunan cüzdanını kapıp kaçtığı iddia edilen Ahmed, Sultanahmed Birinci Sulh Ceza mahkemesince iki ay hapse mahkum edilmiş, hakkında tevkif müzekkeresi kesilmistir. MekteHerc101^ Kızılay teşkilâtı Çocuklann sosyal yardım duvgulannı kuvvetlendirrrek gayesile bir kaç sene evvel mekteblerde bir «Kızılay Genclik Teşkilâtı» vücude getirilmişti. Filhakika bu teşkilâtm bulunduğu mekteblerde büyük faydalar elde edildi 5 !, talebelerin fakir arkadaslarına yiyecek, giyecek ve kitab gibi ihtiyaclarını temin ettikleri fförülmüstür. Buna mukabil bazı mekteblerde de hiçbir faaliyet kaydedilmemistir. Maarif Vekâleti, bundan sonra müfettişlerin mektebîeri teftiş edfrken, ayrıca bu genclik tesk'lâtlarının faaliyetlerini de teftiş ve murakabe etmelerini biMirmistir. Kalb sektesinden öliim Tahtakalede Telefon sokağında 58 numarada oturan 57 yaşlarında Bodosun iki gündür gözükmediği kendisini tanıyanların nazarı dikkatini celbetmiştir. Odasmın kapısı kırılarak içeri girildiğinde Bodos ölü olarak bulunmuş ve yapılan muayenede kalb sektesinden öldüğü anlaşılmıştır. Hayvan timar ederken Şehremininde oturan araba sürücüsü Zekeriya isminde biri, dün timar etmekte olduğu hayvanın attığı çifte ile ağır surette yaralanmıştır. Zekeriya, ifade veremiyecek bir halde, Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. İKTtSAD Alman tacirlerinin şehrimizdeki temasları Alman tacirlerinden ve endüstri mümessillerinden mürekkeb müteaddid heyetler son Alman anlaşmasından istifade ederek mal almak için şehrimizde temaslaf yapmaktadırlar. İstanbul Elektrik ve Tramvay idaresi otobüs işletmek hususundaki imtiyazını istimal etmek üzere ecnebi firmalarından 35 otobüs almak için şartnamesini ilân etmişti. Mühlet dün nihayet bulduğundan verilen teklifnameler açılmıştır. Şartname. yi simdiye kadar 1 7 firma aldığı halde verilen zarflar ancak dört tanedir. Bunlar da Ingiliz ve Amerikan firmaları idiler. Yapılan teklifler, tetkik edilmektedir. Maamafih umumiyet itibarile bu tekliflerin pek müsaid olmadığı, bilhassa para çıkarmak, mal getirmek işlerinin halli pek pürüzlü meseleler olduğu anlaşılmaktadır. Bundan baska alınacak otobüsler için tahmin edilen bedellere mukabil teklifler bu fiatların iki misline yakmdır. Münakasanın bir müddet daha temdid edilerek isin oaza'lık suretile hal'edilnnesi muhteYeşilköy Meteoroloji istasyonundan almeldir. Döviz vaziyetleri teklif şekillerinin avrı ayrı mahiyette yapılmasma sebeb dığımız malumata göre dün hava yurdun Karadeniz kıyılarile Trakya ve Doğu Anadoluda çok bulutlu, diğer bölgelerde az Gazi köprüsünT"n fese!lüm bulutlu geçmiş, rüzgârlar Karadeniz kıyıları, Trakya ve Ege bölgelerinde garbî, muamelesi diğer yerlerde ekseriyetle cenubî istikaGazi köprüsünün muvakkat kabul mu metten orta kuvvette esmiştir. Dün îstaname'esile mesgul olan komisyon yaotığı bulda hava çok bulutlu geçmiş, rüzgâr tetkiklerde bazı noksar'ar görmü=tür. cenubu garbiden saniyede 3 ile 5 metre Maamafih asıl kat'î kabul muam"lesi bir arasında hızla esmiştir. Hararet derecesi sene sonra yapılacaktır. Bu müddet zar en çok 5,4, en az sıfrın altında 7 9antifırda pö«sterilerek noks^nlar tamaml'na o"=>d olarak kaydolunmuştur. caktır. Simdil'k bu nok<=apl^>nn tamamlanması sartile k=<bulü muva''kat mn?me'°si vaDilacaktK. D:&pr taraftan Be'edive Karaköv ve Gazi köprülerinin tamiratı ; Nushaa 5 ktmıçtur. mütemaclivesi için b'' ^oe«ine 1 00 ^00 lira T i tahsi=at kovmustur. Bu para ile bilhassa Kf>rs1'öv köprüsünün »amire mııht^c olan dubalan tamir edilecek ve lcöorî : '""i KaSenelik 1400 Kr. 2700 Kr. raköy c'hetinc'pki bas tarafı esash bir ta Alh ayük 750 » 1450 » mire tâbi tutulacaktır. üç aylık 400 » 800 • 150 ? Yoktur Bir aylık HAVA RAPORU CUMHURİYET Abone şeraiti[ j ^ Elini makineye kaptırdı Bakırköyünde oturan ve Zeytinburnu dokuma fabrikasında çalışan Ahmed, dün Gazetemize gönderilen evrak ve yazıla» iş esnasında dalgınlıkla elini makineye neşredilsin, edilmesin iade edilmez ve kaptıraTak yaralanmış, Cerrahpaşa hastazıyaından mes'uliyet kabul olunmaz. nesinde tedavi altına alınmıştır. Dikkat