CUMHURlYET 17 1040 KUçilk hikâye A rzu GÜNÜN BÜLMACASI Masal 1 = Sarayın tomakiler, billurdan avizeler, dibalar ve lâhur şallarla süslü muhteşem odalarmdan birinde ku§tüyü ipek yastıkların arasında viicudü bir dev yavrusu gibi iri on yedJ yaşında genc bir çocuk uyuyordu. Yüzii toncdan kesilmiş gibi tatlı ve sertti. Bıyıkları yeni terlemeye başlamıştı. Yumuşak siyah perçemleri geniş alnına düşüyordu. Yatağın karşıundaki yerden başlayan geniş pencereler ardına kadar açıktılar. Gerilere doğru uzayan bahçe yemyegil göz ahyor. büyük havuzda yıkanan kuğulann üzerinden rüzgârın hafif ürpertiaile zaman zaman şeftali ve erik ağaclarından pembcli beyazlı bir çiçek yağrnuru gelip geçiyordu. Gencin yatağının ayakucunda nuranî yüzlü, uzun beyaz sakallı bir ihtiyar o turmaktaydı. Dalgın ve hayran bu manzarayı seyrediyordu. Delikanlı yavaş yavaş gerindi o yana, bu yana döndü. Nihayet uayanark göz lerini açtı. Yatağın içinde doğruldu, elini alnından geçirerek: Bir rüya gördüm, diye, rmnldandı. Obürü: Hayırdır inşallah şehzadem, dedi. Ne gördiin? Delikanlı gözleri birer kor gibi yanarak anlattı: Sarayımızın bahçesinden çok doKa güzel bir bahçedeydim. Göl kenarında geziniyordum. Sudan şimdiye kadar görmediğim guzellikte âhu gibi bir kız çıktı. Tüllere bürünmüftü, alev rengi iki ipek kanadı vardı. Elinde altın bir tas tutu • yordu. Bana «iç» diye, uzattı. Almak isteyordum. Ama elim kolum bağlannmş, büyülenmiş gibi yerimden kıpırdayamı yordum. Halbuki içim dışım ateş kesilmişti. Dudaklanm susuzluktan çatlamıştı. başım dönüyordu. Ve «bunu iç geçer, bunu iç geçer» diyordu. Olduğum yerde kıvranıyor, tutuşuyor, tası almaya uzanamıyordum. Sonra kız birdenbire tekrar Euların içinde kayboldu. O zaman beni olduğum yere bağlayan büyü de sanki çözüldü. Gölün »ularına eğildim. Orada hep öyle tüllere bürünmüş, ipek kanadlı kızlar ellerinde altın taslarla birbirlerini kovalayor, oynaşıyorlardı. O taslarda nasıl bir kevser vardı bilmiyorurn. Fakat hararetimi ancak o taslardaki şeyin dindîreceğini biliyordum. Nihayet onlara kavuşmak jçin kendimi sulara attım. Fakat büyük bir karanlıgm uçurumun içine dils,tüm. Durmadan aşağıya, aşağıya kayı yordum. Içimde müthiş bir korku ve keder vardı. lşte böyle düşerken uyandım. Çocuk sustu. İhtiyar bir an düşündü, sonra şöyle ilâve ltti: O gördüğün güzel kız Arzu ilâhe sidir şehzadem. Rüyana aşkı damarlarında yakmak için girmiş olacak. Altın tasın içinde »enin ne susuzluğunu giderecek, ne de ateşini söndürecek bir kevser vardı. Ve sen o tası görmeden evvel ne susamiftın, ne de kanın ateç gibi akıyordu. O altın tastır ki sana susuzluğu ve isieği öğretti. Şimdi bana bakarken bile gözleri n arzunun alevile yangm gibi. ArtıU kalbinin daha kuvvetli attığma, kanınm damarlarında lâv gibi kaynadığına eminim. Çünkü arzunun ne demek olduğunu biliyor»un. Dilerim Allahtan ki bu arzu rüyanda olduğu gibi seni çıldırtmasm, o düştüğün karanlık uçuruma düşmeyesin. O günden sonra şehzade onu elinde büyütmüş ve kendi çocuğu gibi sevmiş olan ihtiyarı korkutacak kadar degişti. Delikanlının güzel genc yüzü »olmuş, gözlerinin etrafmı gölgeler bürümüştü. Artık gülmüyor, söylemiyor, hatta ko nuşmuyordu. Fakat o gözlerindeki yangm hâlâ için için yanmakta, vücudünü arada sırada kıvrandıran, eğip büken arzu ihtilâçları »arsmaktaydı. Şimdi sanki kanı ateş, gözleri ateş, hatta boğazmdan bir »am yeli gibi çıkarak dudaklarını çatlak kuru bir meyva haline getiren nefesi ateş kesilmişti. thtiyar, onun sarayın uçsuz bucakeız bahçelerinde, göl kenarında bir şey aranır gibi gölge halinde gezini}lerini endişe ile »e\ rediyordu. Bir felâ ketten korkar gibiydi. Evet genc çocuk bir sey arayordu ve onu bir akşamüzeri göl kenanndan saraya dönerken gül bahçesine giden yolun üzerinde buldu. Tıpkı rüyasındaki Aşk ilâhesine benzeyordu. Beyaz ipekler içinde vücudü yarı çıplak .hissini veriyordu. Boynunda iri inciler, ince bileklerinde paha biçümez taşlarla işlenmiş bilezikler ve pembe gü! yapragını hatırlatan kulaklarında zümrüdler vardı. Aysız bir gece gibi siyah gözleri gülüyor, dişlerinin arasında dudaklarmın renginde kızıl bir gülün yapraklannı çiğneyordu. Yalnız elinde altın tası ve ipek kanadlan yoktu. Şehzade onu görünce evvelâ şaşırdl. Sonra çılgın bir sevinc içinde bağırdı: Ey güzeller sultanı, evvelâ rüyama bir arzu ilâhesi gibi girdin. Şimdi de toprak üzerinde karşıma çıkıyorsun! Kanadların yok. Altın tasın elinde değil, fakat arzunun ta kendisisin. Gözlerin şeytan gîbi bakıyor. ağzında meleklerin gülümseyişi var. Rüvadakinden daha dilber ve daha tazesin. Söyle kimsin, nereden geliyorsun> Bunu söyledi ve kadının ayağına düştü, beyaz eteklerini avuçlayıp dudaklarıha götürdü. Kadın elindeki son gül yapragını şuh bir tebeşsümle onun yüzüne doğru attı ve şehzadenin içine işleyen sıcak bir sesle: şırdatb ve iki vücud yolun kenarma dü§tiiler. Ayrıhrken kadın: Gece duvardnn geç, gül bahçesine gel, dedi. Delikanlı o gece ve diğer geceler gitti. İhtiyar, efendisinin artık göl kenarında, ormanlarda bir şey aranır gibi dolaşmadığını farketmişti. Fakat gencin yüzü gene ona endişe veriyordu. Bu yüz günden güne sararmaktaydı. Gözleri daha korkunc bir şekilde yanıyordu. İhtiyar bazan onun bileğinde nabzınm ne müthiş attığını, kalbinin nasıl şiddetle vurduğunu gözile görür gibi oluyordu. Hele bir gece yatağını boş bulunca büsbütün endişeye düştü. Ertesi gece ağacların arkasına saklandı ve onu gül bahçesine kadar takib etti. Delikanlı duvardan atlayıp da öbür tarafa geçince ihtiyarın yüzünü keder kapladı. Başı göğsüne düştü ve be yaz sakalmı sıvazlayarak ay ışığı içinde yıkanan yollardan yalnız başma saraya döndü. Ertesi gün şehzdeye her şeyi gördüğünü BÖylçmek, endişelerini, korkusunu açrjnak istedi. Fakat onun, sapsarı bir derı maıkesi eltına saklanan ve son günler içinde birdenbire yüz yıl yaşamış bir insan gibi olguniaşan yiızünden, karşısın dakileri görmeden geçen bir kuyu gibi derin ve içten içe hummah bir kızıltı ile aydınlık göz bebeklerinden ürktu, titredi. Halbuki ona şbyle demek isteyordu: Şehzadem Arzu ilâhesini pek erken gördüğünü unutma. Susadıkça içen, iç tikçe «usayan sıtmalılara benzeyorsun. Genc kanını vakitsiz zehirledin. Hiç doymayacasına isteyecek, arzulayacaksın. Içindcki ateşi söndürmek için koştuğun yerden hergün biraz daha fazla tutuşmuş geliyorsun. Şehzadem arzu seni çıldırt mif, gözünü bağlamış, yolunu şaşırtmışRüyam hatırla.. O karanlık uçuruma düşmekten Tanrım seni korusun. Fakat bütün bunları söylemeye cesaret edemedi, sustu. Şehzade o gece de gül bahçesine gitti ve daha bir çok geceler böyle geçti. Şehzade gündüz odasından çıkmıyor, hatta ihtiyarı bile yanma sokmuyordu. Gece bir gölge gibi saraydan çıkıyor, gül bahçesine koşuyordu ve ihtiyar sabaha kadar üzüntü içinde onu beklemekten usanmayordu. Fakat bir gece sabaha kadar beklediği halde şehzade gül bahçesinden avdet etmedi. Ertesi gün, daha ertesi gün de şehzade dönmedi. İhtiyar odasına kapandı ve acı gözyajları döktü. O artık hiç bir zaman dönmeyecektir, diye, dü şünüyordu. Çünkü Arzu ilâhesinin altın tasından vakitsiz içmeyc kalkan bir çoklarının akıbetlerinin ne olduğunu biliyordu. Bir iki gün sonra şehirde kulaktan kulağa şu korkunc haber dolaştı: Şehzadeyj, üzerine titrediği, güzeller güzeli gözdesinin kollannda yakalayan babası öldürmüştü. Pazar günü yapılacak koşular İstanbul atletizm birincilikleri pazar günü Heybeli adada 3500 ve 7500 rretre üzerinde iki kategori olarak yapılacaktır. 3 martta Türkiye birinciliği, 24 martta birinci Balkan kır koşuaunun ayni yoldaki mesafesi üzerinde yapılacak Iatanbul birincilikleri bir ay zarfında icra edilecek, diğer müsabakalar dolayısile büyük bir ehemmiyeti haizdir. İstanbul birinciliklerinde derece alacak atletler, 3 martta Türkiye birincilik müsabakasında şehrimizi temsil edecekler ve Türkiye şampiyonasında sıraya girecek dört atl«t de Balkan kır koşusunda memleketimizi temsil edecek takıma girrniş olacaklardır. Bu mevaim zarfında yapılan müteaddid kır ve sokak koşularile bir hayli idmanlı bulunan atletlerimizden Rıza, MaKsud. Hüseyin ve Artan arasında yapılacak İstanbul birinciliği neticesi hemen hemen malum olmakla beraber, bu yarışın zevkle takib edileceği tabiidir. Bu güne kadar, ayni mesafe üzerinde yaptıkları müteaddid idmanlar dolayısile yarış yolunu karış karış öğrenrrjig olan atletlerimizin alacaklan dereceler, hem Türkiye birinciliği, hem de Balkan birincilik müsabakasındaki yerimizi agağı yukarı tayin etmiş olacaktır. İstanbul birinciliğinin en kuvvetli natnzedi bu mesafelerdeki en kuvvetli atletimiz Rıza Maksud olsa gerektir. 2 1 S 4 5 6 1 8 9| I I 1 2 e 4 I 1 I 1I I • B b 7 I •' •I 10 I Karışık ve nasıl yapıldığı belli olmayan bayat çocuk gıdalarile yavrunuzun sıhhatini tehlikeye koyarsınız. ALLAHIN YABATTIĞI GtBİ SAF VE TABİÎ HUBUBATTAN YAPILMIŞ m I m ' • m • \*l • m • m • HASAN ÖZLÜ Unlarını Çocuklarınıza "1 10İ 1 1 1•1 Mektebliler arasında yapılacak maçlar Mektebliler arasındaki lik maçlarına bugün devam edilecektir. Bugünkü maçın en mdhimmi Galatasaray Hayriye arasındaki karşılasmadır. Bu maçın galibi, şampiyonluğu kazanmak yolunda mü him bir adım atmış olacaktır. Tanınmış pehlivanlarımızm iştirakile hazırlanan Türk güreşi pazar günü saat 12 de Çemberlitaşta Şen bahçede yapılacaktır. Soldan''sağa; 1 Kalb ıstırabı (iki kelime). 2 Ücretle çalışan, hıle. 3 MeJstublar (cernı), glzli şey. 4 Kalburdan geçiren, bulaşıcı. 5 Bir erkek Lsmi, birinin kızının koca*i. Zamanın kısımlarından, komşu blr memleketin merkezi, aded. 7 Kokmuş cesed. 8 Evin kısımlarından, buyük muharrirlere yakışır surette. 9 Blr adama aonradan takılan ad, peygamber. 10 Hayvan kâşanesi, ottan örülmüş şey. 11 Bir yemiş, geçmiş zaman, bir hayvan. Yukarıdan aşağıya: 1 Paşahğa yükselen (iki kelime). 2 întikamını bırakmayan, bir edat. 3 İnaanjarın dünyada müstefid olduklajı şey, blr goz rengi, 4 Tenasül suretile çoğalış, güzel san'at, 5 Çok dohj kablar Içîn kullanılan bir tabir. 6 Bir İngiliz müstemlekesi, çekip yükseltme, sevdalmın feryadınm tersi. 7 Çekip götürme, İrandp, bir şehir. 8 Sahib, bir emir, fazla yedlrme. 9 ~ Ege denizinde bir toprak parçası (mürekkeb kelirae), 10 Diş geçiren, bir erkek Ismi. 11 Su haline getiren dest (iki kelime). Evvelki bulmacanm halledilmlş şekli 1 1 ? 3 10 11 VİTAMİIİ KALORİ HUIICI j^ıp^ıy :: : ^ yedirinîz. PİRİNC YULAF PATATES MISIR KUDRET . C ' • B H SIHHAT ^ « ^ "^K^ NEŞ'E ENERJİ ZEKA t • • • TÜRLU MERCİMEK BEZELYA BADEM ÇAVDAR ÖZÜ dünyada mevcud Çocuk gıdalarının en mükemmelidir. HASAN DEPOSU: Bahçekapı. Beyoğlu Tramvay durağı karşısında. Aiaturka güreşler Fransa Belcika futbol maçı Fransa millî takımile, Belçika millî takımları arasındaki beynelmilel futbol maçı mart ve yahut nisan içinde Brükselde yamlacaktır. FÂİMİ f vı "MYIEITIBIB" İAİHİİ Z E • E SİAİvlt H 1 Y A R ŞİEİH İİR 4 I R A Nİİ LİEİR • S l l 5 :L • R • Y E R • PİAİK 6 i Pİ«İY E M E N • FİE 1 Y A RİAİT A N • D IİM 8 o L U K|* N • P 1 R|Bk K UİM A R • B O L • İF 10 m ZİE NİBİKİ4 L İ I Ç|E 2 |s RADYOLİN Sabah, öğle Akşam ıı Y Shotover'de altı mil olarak iki üniversite arasında yapılan Crosse Country, Cambridge takımmın galibiyetile bitmiştir. Müsabakada, Cambridge takımı birinci, ikinci, altıncı, vedinci, dokuzuncu ve on birinci ^elerek 36 puvanla eski raki . bipi yenmiştir. Arttumaa il« f « t ç 6 millik mesafeyi 37,9 dakikada koş1940 şubatın 18 inci pazar günü sabah muşlardf. saat 10 da Beyoğlunda Taksimde MeşelikT sokatmda (Rum kilisesinin sokağı) İzmitte spor işleri PERİDE CELÂL ' lzmit (Hufusî muhabirimizden) Iz 36 No. lı Hrisovergi B. apartımanımn 8 mit ve Kocaeli sporunda umumî bir dur numaralı dairesinde mevcud tekmil Avgunluk vardır. Yapjlmakta olan stadyo rupa mamulâtı ve ekseri mavundan maKaybolan genc mun çoktanberi bitmemiş olması, bu mul emsalsiz eşyalar açık arttırma ile satılacaktır. Küçükpazarda 58 duT"un!uğu artırmaktadır. İngiliz biçimi 9 parçadan mürekkeb günumaralı dükkânda Ak yesil soor, bu vaziyet üzerine, hazel bir yemek oda takımı, mavundan maçalışan Hüsnü oğlu rekete erelerek eski idare heyetini değişmul Avrupa işi gayet güzel bir kütübhaEkrem üç gün evvel tirmek lüzumunu hissetmiştir. yanında 45 lira para Kulüb yeni idare heyetine şu zevat se ne yazıhane, emsalsiz bir vitrin kütübile evden çıkmış, bir cilmî^tir! Reisliğe Baro Teisi avukat Se hane, bir ufak yazıhane, bir berjer koldaha dönmemiştir. dad Pek, umumî kâtibliğe Turgud Bay. tuk ve diğer koltuklardan mürek hakikî Vienna mamulâtı ve Dün akşam Ekremin kal, kaptanhğa Cevad Togay, muhasib keb ağabeyisi zabıtaya liğe Celâdet, veznedarlığa Nazmi Oğuz, som mavundan yapılı gayet zarif bir yazı odası, gene 6 parçadan mü müracaat ederek çoazahklara Sadi, Süleyman, Ferid. rekkeb Avrupa mamulâtı ve masif macuğun kaybolduğunu Fenerbahçe kulübünün vun bir salon buduvar takımı, Alman haber vermiştir. Zamamulâtı emsalsiz bir çekmeli komod, bjta tahkikata başla Hasan oğlu Ekrem kongresi 6 parçadan mürekkeb Avrupa işi ve som mıştır. Kayıb genc her tarafta aranınakFenerbahçe spor kulübünden: tadır. Fenerbahçe kulübü şubatın 25 İnci pa mavundan mamul bir ufak yatak oda tada alelâde kon kımı, açık renk ve dolabı üç kapılı iki f A zar günü sabah saat 10 müessis azanın kişilik 1 karyolayı havî gayet zarif asrî I gresini akdedeceğinden yatak muayyen gün Kadıköydeki Ankara Borsası 16/2/940 lüb merkezine ve saatterica olunur. ku ve zarifoda, ceviz kaplama 2diğer bir ufak yatak oda takımı, kişilik ve Altesrifleri man mah bronz karyola, gene • Alman Açılıj Kapanış Ç ASKERLİK mah bir cift bronz karyola, Şam işi mo1 Sterlln 5,21 Londra zaik ve Anvelop denilen emsalgiz bir O' 100 Dolar NewVork 130,19 Askeer davet yun masası, hakikî bronz heykeller, im • 100 Frank 2,9053 Pan» Fatih Askerlik şubeslnden: 100 Luet zalı yağlı boya tablolar, Kanton, Cin, Milano 6,68 Hiç askerlik etmemiş 318 334 (dahil) Portukes, Saçuma, (Japon), J. P. Klu100 Isv. Fr Cenevre 29,105 doğumlu gayriislâm erattan geçen celbler vazone ve sair vazolar ve duvar tabakları, Amsterdam 100 Florin 69,2377 de sevk artığı kalanlarla yoklama kaeak Vienna mamulâtı asrî ayaklı lâmba maa100 Rayışm. Berlin llğmdan muameleleri tekemmül eden ve abajur, biri kristal bakara ve diŞerleri as100 Belga 21.9635 Brüksel bakaya gayrüslâm erattan marangoz, de rî ve oksidi bronzdan mamul hayli avi . 100 Drahmi 0,965 Atına mirci, sıvacı, duvarcı, hızarcı, betoncu san zeler, asrî çay masası, eski bir nargile, briç 100 Leva 1,5825 Sofya atlanna â^ina olanlann kayıdlarım tespit 100 Çek Kr. Prag ettirmek üzere hemen şubemize müracaat masası, ayrıca dolabı ve plâklar ile bir 100 PeçeU 13,36 Madrid gramofon, gayet srüzel bir vitrin, kri«ta! etmelevi ilân olunur. 100 Zloti Varçova su takımı, işlemeli kadife Derdeler, AEG 100 Pengö 23 415 Budapeşte elektrik lâmbası, hakikî MaDples ve som 100 Ley 0 9475 Bükreş cevizden mamul nadide bir Dortmanto, 100 Dınar 3 065 Belgrad =alon masalan, İngiliz i'fak bir tuvalet, 31045 Yokoharaa 100 Yen Maton rengu de Basset cinsinden döner bir kütübhar.e (Italya). etajerler, 100 tsveç Kr. 30.8275 Stokholm bir köoek Cihangir cıvarında kay 100 Ruble Nestor Marten m^'kflı hava^azi oc&ı ve Moskova f bo'imuşfur. Bulanın mükâ at mukafırını ve sair hayli ev esva'an. S^IITH ESHAM ve TAHVILÂT bilinde Ita'yan hastanesine teslimi markalı bir vazı rnakinesî, TeV>riz, lzmir, Ergani 19,90 iîr V^h ve secradeler. tica o'unur. Oxford Cambridge arasındaki kır koşusu EİN JLİKİAİRİAİMİAİNİ Müsamere tehiri Ç. E. K. Eminönü kazasından: Çocuk kutubhaneleri menfaatine 20 şubat 1940 salı akşamı Beyoğlımda Fransız tiyatrosunda vereceğimiz müsamere mecburî bir sebeble bir hafta sonrasma yani 27 şubat 1940 salı akşamma tehir edilmiştir. Sayın davetlilerimize ar» malumat ediyoruz. her yemekten sonra istanbul * Günde 3 defa dişlerinizi muntazaman fırçalayımz. P, T. T. Müdürlüğünden: İdaremiz mÜBtahdemini için 1760 aded pelerinin alımı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulnıuştur. Eksiltme 4/3/940 pazartesi saat 15 te B. Postane binası birinci katta P. T. T, Müdürlüğü odaEiııda toplanasak Müdürlük Ahm Satım Komisyonunda yapılaoaktır. Mahammen bedeli 22000 lira, muvakkat teminat 1650 liradır. Taliblerin olbabdaki fenni ve eksiltme şartnamelerini görmek ve muvakkat teminatlarıru yatırmak üzerp çalışma günlerijıde mezkur Müdürlük İdarî Kalern Levazım kısmına, eksiltme saatinden bir saat evveline kadar kanunun tarifine göre hazırlayacakları mektublannj, teklif mektubu, muvakkat teminat makbuzuv eya banka teminat mektubu ve 940 senesi için muteber Ticaret Odası vesikasını havi olarak yukarıda ismi geçen Komisyon Beşkanlığına maralı makbuz mukabilinde tevdi eylemeleri. nu(1216) Ereğtt kömürleri işletmesinden: Müessesemizin işçl yemekhanelerinde bir senede sarfedilmek üzere miktarı aşağıda yazılı erzaka ihtiyaç vardır. Bu erzak Zonguldakta vapur veya vagon teslimi şsası üzerine alınacak ve fakat bedeli usulü dairesinde ambarımızda muayene edilip tartıldıktan sonra ve bu tartı esası üzerine ödenecektir. Erzakın üçte birj ihaleden a^ami on beş gün sonra müessesemize teslim edilecek ve mütebakisi de azamî üç ayı geçmiyeeelj fasılalarla teslim edilecektir. Müteahhid. taahhüdünün hüsnü ifasmı teminen ihale becjelinin % 10 u nispetinde bir teminat verecek ve teminat, malın tamamen tesliminden sonra iade edilecektir. Matluba muvafik olmayarak ambanmıza kadar getirilecek erzakm iadesinden mütevellid masarif müteahhide aid olacaktır. Bu teahhüd için mukabil teklifler tetkik olunabilir. thale 1 mart 1940 da saat 15 te Zonguldak Müdiriyet Merkezinde yapılacaktır. Nev'i Miktarı Erzakm ismi Anadolu ve Biga cinsleri .1 ve 2 nevileri) 44000 kilo Nohud 9000 İnek kavurması kemiksiz Kavurma Taze Trabzon, Vakfıkebir ve Kars vagları 15500 Sadeyağı 1 buçuk azamî 2 açıklı Avvalık veya BürZeytinyağı hanive birinci yemeklik vağları 14600 Rize, Çarşamba ve dahil (cinsleri tomFasulya bul, bevaz, barbunya) 105500 Karaman 4 vıldız, Anteb ve civarları Bulgur 1 inci nevileri 115500 İzmir veva Anteb Razzaki Üzüm 19000 p Rıvas ciri'si rnakinacn? vp<=il mercirrı k Mercimek B3500 ZONGULDAK şKayspKÖPEK* 1938 % 5 ikramiyelj Sıvas Erzururn III » » IV > » V Merkez Bankası Ş. M. Ecza Şirketi 19,64 19,65 19.23 r 19.22 19.30 110,50 KUMAŞ DESİNATÖRÜ ALIHACAKTIR I Taliblerin hâmil oldukları vesaik suretlerini raptedecekleri bir mektubla Talibl Malatva Mensucat Fabrikası Müdürlüâüne müracaatleri. ,J îhracat Hazır Alivre 45 40 47 41 50 42 40 44 39 46 40 48 41 39 Takas primleri Takatın ncr'l Entersanjabl İngiltere Belçika Holanda tsvçç Fransa İsviçre Ithalât Gül bahçesinden geliyorum, dedi. Buraya geçmek yasaktır biliyordum, ama merak beni sardı. Bülbülleri dinlemekten, gül toplamaktan çoktan usandım. Arzunun ta kendisisin dedin, daha kimsin diye, ne sorarsın? Delikanlı yerden kalktı, bir saniye bakıştılar. Ikisinin de gözleri koyulaştı ve birdenbire yüzleri sarardı. Sonra şehzade yaklaştı. Kadını kollarjrıdan yakaladı. Kadın çırpınıyor, bir ipek yığını gibi çocuğun göğsünde kayıyor. kurtulmaya bakıyordu. Fakat deljkenlmm kolları demir gibi kuvvetliydi ve bu kollar ateşten birer halka halinde beline sanlmıştı. Uzakta bir bülbül öttü. Rüzgâr, yaprakları hı 56 70 70 66 53 56 70 Demir ?e Çelik Fabrikalan Müessesesi Müdürlüğünden: Müessesemiz hadde ve boru fabrikalan imalâtı için yakında sipariş kabul edilmeğe baslanacağından gerek müessesemiz ve gerekse sayın müşterilerimizce hiç bir taahhüdü tazammun etmeTiek üzere ihtiyacların tetkik ve tasnif edilebilmesi icin Karabükte Müessesemiz Müdürlüğüne bildirilmesi ve fabrikalarımızın Standard Tiamulâtına aid listelerin Ankarada Sümer Bank Umumî Müdürlüğünden, İstanbulda Sümer Bank İstanbul Subesinden ve İzmirde Yerli Mallar Pazanndan ücretsiz olarak ahnabileceği ilân olunur. TÜRKİYE İhracat primleri % 100 kıymet üzerinden hesab edilmiştir. I "Servetıfünun,, gazetesi s o yıllık hayatında ikinci bir hareket yapıyor! 29 Şubat Perşembe tarihini unutmaymu! Edebiyat dünyamızda bir hâdise: