14 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

14 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 14 Şubat 1940 I KUçük hikâye Horozun intiharı J = BugUn 6 ncı sahifemizde =JÜ Bugünden itibaren Şehzadebaşı 3 bUyük film bfrden FERAHAZAK 2 Gangsterin itirafı HARRY GAREY Beşlktaş S U A D Meraklı, heyecanlı ve herkesl hayretlere garkedecek emsalslz Amerikan romanı Şehzadebaşı Çarşıkapı Türkiyenin en büyük musiki üstadlarının hazırladığı ... En güzide san'atkâılatının billur seslerile canlandırdığı... Türk sazlarının en kaynak nağmeleri, en ateşli şaıkılarile hayat vcrdiği Sinemalarında bugün matinelerden itibaren T URA N sinemasmda 1 Endülüs Geceleri yaşatan İMPERİO ARGENTİNA'nm en son çevirdiği filim Bu filminde ispanyolca şarkılan ve danslarile insanı mestediyor. 18PA. N Y O L İ T A NiNO MARTiNI DİK T O R A N gozlere sonsus bir zevk ... Kulaklara uoutulmaz bir ahenk ... Kalblere ebedî bir saadet bahşedecektir. Hurmalar Altında TUrkçe sözlü, TUrkçe şarkılı CEMiLE AZAK FERAH Sinemalarında ayni zamanda 2 Ş E N H A Y D U D CEViZi Amerikanın korkunç Gangsterlerile Meksikah haydudlar arasmda heyecan, dehşet, macera dolu filmi. geçen 3 HiNDiSTAN (Olgun Kadın) MARİE BELL, RAiMU, MîCHEL SiMON Üç büyük artistin oynadığı fantezi komedi. ^•••^^••^•^^B Matineler 1 ] den itibaren başlar •^^••••^••^^^^l Edlb Reşad Nurl Güntekln'in eserl Hâveten: Topkapı sarayının güzellikleri ve en yeni dünya havadislerinde: (En son kadm vücud müsabakası) ve en yeni kadın iskaıpın modası Seanslar : 2.30 5 7 ve 9 da Telefon: 43143 TAŞ P A R K Sinemasmda PARÇASI Sinemasmda S A K A R Y A sinemasmda YARIN AKŞAM saat 9 dan itibaren A Ş KI N ÖL ÜM U (La Mort Du Cygne) filmi başlıyor Paris operası... SERGE LİFAR ve opeıanm baş dansözü YVETTE CHALIVINE idaresindeki opera baleü... CHOPIN. DEBUSSY ve SA1NTSAENS'den parçalar, büyük bir musiki ve dans filmi... Bir san'at eseri... M ^ ^ ^ H H I t n ud İlk d f olarak ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ M sa b l a ea PAUL MORAND'ın m e ş h u r e s e r l Pangaltı AKIN Harikalar Cambazhanesi ( İstanbulun en büyük, en §ık ve en yeni Eşlne ender tesadüf edilen muazzam program CEMBERÜTAS SiNEMASI CARDAS DİYARINDA Bütün Türkiyede ilk defa olarak göstermek üzere sureti mahsusada getirttiği Bay ÇETiN I Uçan Adamlar Dıyarında | rsan hayalinin en son durağı Aynca : Son düoya haberleri. Gündüz ve gece 8.45 te 2 film birden TOSUN PAŞA ATEŞ GECESi Türkçe komedi Gaby Morlay, Victor Francen Bugün iki filim 1 de, 3 te ve 8,30 da KaragümrUk A Y S U sinemasmda ASKERLÎK İ Ş L E R İ J •^™ Dünyanın iki büyük ve dehakâr artisti ^ ^ ™ ^ ™ \ yaratbkları ve binlerce kalbin titreyerek takdirle seyrettikleri MACAR AŞKI Yabancı Kadıköy Askerlik şufteslnden: Kadıköy Üskudar Beykoz kazalan çevresinde bulunan (336) dopmlu yabancı erlerın 15/2/940 tarihinden itibaren ilk yoklamasına başlanacaktır. Alâkadarların nüfus cüzdanlan ve ikamet kâğıdlarile birlikte müracaatleri ilân olunur. •*• Eminönü Askerlik şubesinden: 336 dogumluların ilk yoklama başlangıcı 19/2/940 pazartesi günüdür. Şube mıntakası dahilindekl mahallâta mahsus cetveller aid bulundukları mahalle mümessillerine gönderümiş ve muracaat günleri de tespit edilmiştir. Her mahalle için tefrik edilen günlerde sözü geçen bu doğumlu erler mahalle mümessilierile son nümunesine mu vafık nüfus cüzdan ve ince kâğıdlı (4) a ded fotoğraflarını hâmilen şubeye müra caat edeceklerdir. Muracaat mahalli As kerlik şube binasıdır. CHARLES BOYER ve İRENE DUNNE'nun | Gençlik ve güzellik filmini Sabahsız Bir Aşk Gecesi mevsimln en gUzel ve en hlsşî ve mileaslr aşk romenı I Bugün matinelerden itibaren Göstereceğinî arzetmekle müftehirdir. Büyük ve ateşli bir Macar aşkı... Alevli ve sürükleyici bir Macar orkesaası... Macar dansları, Macar şarkılan.., Büyük rruzansen... Bir haftadanberi ıjLJJVlJtılV s înemasın^a Baş rolde : Dilber Gördüğü emsalsiz muvaffakiyet ve kazandığı rağbet hasebile MAGDA SCHNEIDER Programa ilâveten : Bir hafta daha gösterilecektir Bütün kadınların alkışladıkları ve bütün erkekletin anladıkları bu emsalsiz filmi görmek ve tekrar görmek istiyenler için firsast. KIZLAR PANSİYONU LUCiEN BAROUX ve GABRİELLE DORZIAT tarafiarından Bu iki genclik filimlerini bütün genclere tavsıye ederiz. ilâveten yeni EKLER JURNAL en son dllnya ve harb haberleri Şarkın en güzel masallan.... Şarkm en güzel hikâyesi... ^ HALK OPERETt (LA Bu akşam 9 da 16 şubat cuma akşamı Şehzadebaşı Turan Tiyatrosunda ZOZO DALMASLA MASKOT) BİR V A R M I Ş Sevimli komikler: Ismail Dümbüllü ve Şevki Şakrağın Eğlenceli ve çok gülünçlü BİR YOKMUŞ ( Kediye peynir ) Türkçe Sözlü TUrkçe Şarkılı Eserinde memleketimizin en meşhur musiki .üstadları, murıteşem saz heyetini teşkil etmişlerdir. Hiç bir filimde işitilmemiş en ruhnüvaz ve güzel musiki parçaları. Buöünden itibaren | ALEMDAR MİLLÎ | Gala Haftası olan Bu Cuma Matinelerden İtibaren ŞERLOK HOLMES BASKERVİL'in KÖPEĞİ T Ü R K Ç E S Ö Z L Ü Baştan başa dehşet.. Bütün insanlığı sarsan korkunç ve görülmemiş bir cinayetin esrarı... Harikulâde beşerî bir facia. Dehakâr mUmesslller : Bütün dttnyayı dehşetten titretmiş mm ^ •• o . I A A V V ^ ^ I I I I I oinemasmda VC M17I Türk ariistlerinin şaheseri sinemalarında birden AuPIPO ' 1940 ı n bütün dünyayı ağlatmış olan en büyük hailesi Q A f l Q I 7 A ^I H N U X MJI lUcl . PAULETTE GODDAR ve LUİSE RAİNER'in yarattığı V " ° ' " V Hazırlanınız: Gelecek çarşambadan itibaren: CEBELÜTTARIK CASUSU RiCHARD GREEN BASİL RATHBORN WENDY BARRİE Daima harikalar yaratan ( U N I V E R S A L ) filim şirketinin 940 mevsim» için, çeviıdiği ve 4 büyük attistin, kudretli temsili, eşine ıaslanmıyacak kadar güzel bir filim. BUGÜN Baş rollerde: Charles Blckford Barton Mrclane Preston Foster Nan Gray Azgın Okyanus denizinin müthiş maceralan BUYÜK KASIRGA Sinemasmda başlıyor. DİKKAT : Bu akşam için McLbK te loca ve numaralı koltuklar kalmamıştır. iPEK'te numarah koltuklar kapışılmaktadır. Gişe sabahtan itibaren açıktır. ALKAZAR Bu film ayni zamanda: Ankarada Y E N İ Ve H A L K İzmirde: E L H A M R A sinemalarında da gösterilecektir. Ya! Ben söylediğim zaman inanmaBu gün, nihayet, odamdan çıktım. Has mü güldürenler, onlar. bir alay gizli sözleri, her ahenginde bir dınızdı. talandığım gündenberi, köşkün içinde büHastalık her halde fena bir şey, fakat iğnenin sivri ucu sırıtan sesi, hastalıktan Sonra bana döndü: yük değişiklikler olmuşa benzeyor. iyi taraflan da var. Herkes benimle meş kalktığım gündenberi, büsbütün başka bir ilk günden kendini yormamak îçin İlk bakışta her şey yerli yerinde. Hiç gul. Beni üzmemek, canımı sıkmamak i ifade aldı. O zaman, Selim Sekban Beyin yatağına gir bakahm Leylâ. Istirahat et bir tarafta, hiç bir başkahk yok. Fakat çin ne yapacaklarını bilmiyorlar. söz söylemesi, «Gene kim bilir ne acı mezsen bu iş uzar gider. koridorlar daha aydınlık; odalar, insaVe ben, aylardanberi ilk defa olarak, şeyler söyleyecek» düşüncesile, içime ha Peki büyükanne, derhal yatanm. nm yüzüne gülen, daha temiz, daha par yarını tasasız karşılayan rahat bir kafa, lecanlar verirdi. Şimdi, sobanın yanındaO sabah, yataktan çıkmak için ne bü lak bir çehre takınmış. Eşyalarda bile bir rahat bir kalble, nakahetin zevkli tem ki karşılıklı yerlerimizi alıp, dereden teyük bir sabırsızlık duymuştum. Şimdi, ay canlılık var. peden konuşmağa başlayacağımız dakibelliğini tadıyorum. kayı heyecanla bekleyorum. Gözlerinde, öfkeye benzer bir şeyler evvelki seneleri zihnimde hesab ediyo ni sabırsızlığı, yatağıma tekrar girmek için Bahçeye bakıyorum. Üstleri hâ'â kar Selim Sekban Bey, şimdi tamamen başduyuyordum. Çünkü odadan çıkıp kur dolu ağaclarm, kuvvetli kış rüzgârile salrum, öyle uzun görüyorum ki... '•• gördüm. Sesi yükseldi, sertleşti: ka bir adam. Sabahtan akşama kadar oSelim Sekban Beyin dudaklan, bir şey tulmak ancak bu şekilde kabil olacaktı lanan dallan, davetkâr işaretler veren el dasına kapanıp kitab okuyan, koltuğa Yerinde kalsın böyle dostluk, LeyBu sabah salona girdiğim zaman, Sei'lâ Hanim, dedi, bana lüzumu yok. Çiin söylemek ister gibi kımıldadı, fakat sesi ve artık, kendimle başbaşa kalmanın lü leri andırıyor. gömülüp somurtan muallimimin yerinde, lim Beyi, oraya benden evvel gelmiş bulkü bilmeden, elinizde hiç bir mukayese çıkmadı, Eli, anî ve ihtiyarsız bir hare zumu yoktu. Köşkün halkı da öyle. Büyükannem şimdi benimle uzun uzun konuşmak, hat dum. Beni gülerek karşıladı: Odadan çıkmak, Selim Sekban Beyle den, imkânı olmadan, körükörüne bir dost ketle, elimi kavradı. Beşir Ağaya kadar heıkes güler ta eğlenceli mevzular üzerinde konuşup Leylâ Hanım, dedi, size müjdem : luk bu! Hiç bir kıymeti yok. Düşünün bir Parmaklannın, parmaklanmı kuvvetle başladığımız konuşmaya devam etmek, yüzlü. gülmek için can atan bir Selim Sekban var. kere. Dünyayı tanımıyorsunuz, insanları sıktığını hissettim. Elleri çok sıcaktı. Bu aramızdaki geçimsizliğin yerine kaim olan Nedir, Selim Bey? Kendimi yoklayorum. içimde, kahka Bey var. tanımıyorsunuz, hayatın yabancısısınız. yakıcı temas, içimde garib bir ürperme; dostluğu artırmak; belki de, onun bana ha olup fırlamak isteyen fıkırtılar var. Büyükannenizin, size taalluk eden Dışarıda lâpa lâpa yağan kar, camI Muhitinizde üç beş kişi var. Bunlardan damarlanmda, bir ateş selinin koştuğunu vadettiği muhit değiştirme, gezme, seya Anladım! Değişiklik etrafımda değil benlarda beyaz nakışlar işlerken, biz, salon gayet mühim bir kararı. hat filân gibi nimetlere kavuşmak de: biri de benim. Hürmet, takdir, dostluk hissettim. de. daki büyük çini sobanın yanına çektiğiMuallimimin şen ve mütebessim yü•dive hulâsa ettiğiniz hisleri, hakikî duyParmaklan elime dokunur dokunmaz mekti. Hayat, gözüme güzel görünüyor. Gün miz koltuklara gömülüp, saatlerce çene züne rağmen içime kurd düştü. BüyükanNitekim, Selim Bey, gülümseyerek, bü; gularınız diye kabul etmek ne demektir, beni şaşkma çeviren bu adamın, harikulerce kapalı odada kaldıktan sonra ser çahyoruz. Büyükannem, aydınlık olsun nemin, benim hakkımdaki kararlan hiç î bilir misiniz? Paranın kıymetini bilmiyen lâde bir mahluk olduğuna inanıyorum. yükanneme: Leylâ Hanımm bu dört duvar ara besliğe kavuşmanın tesiri mi? Büyükan diye, pencerenin yanında oturmuş, berbir zaman hoşa gider şeyler olmadığı ifbir çocuğu kandırıp elindeki parayı alVücudümde yorgunluktan, dermansıztmak demektir. Ben bu işi yapmakta raaIıktan eser kalmamıştı. Selim Sekban Be smdan daha geniş havaya ihtiyacı var. nemin, eskisi gibi, beni her fırsatta azar mutad iş işleyor. Sobanın içindeki odun çin, bu gün de, can sıkıcı bir haberle karDemiş, sonra bana bakıp, göz kırp layacağı yerde sık sık okşaması mı? Se lar, zevkli çıtırtılarla tutuşurken, yere ak şılaşmak ihtimali, birdenbire keyfimi kaŞzurum. Çünkü ben namuslu bir adamım, yin benimle konuşması, parmaklarının lim Sekban Beyle aramızın iyileşmiş ol seden alevler, halının şekilleri üstünde çırmıştı. \ Leylâ Hanım, siz ise bir çocuksunuz. şöyle bir teması, iki tebessümü, hastah mış: ması mı? Belki de bunlann hepsi birden. titreşiyor. Ara sıra, odanın kapısı açıh Yakında, kafesin kapısını ardına Bu karar neye dair? diye sordum. O söyledikçe. içine yaşlar dolan gözle ğımı bir anda alıp götürmüş gibiydi. Yassıkayada, büyükannemle başbaşa, yor; dadım, sessiz adımlarla içeri giriSelim Sekban Bey karşıma oturmuj, Büyükannem, odanm öbür ucundaki kadar açacağız, bol bol hava alacak! [rimi yere indirdim: aramızda bir yabancı bulunmadığı za yor, dolaşıyor, bir şeyler yapıyor, tek izahat veriyordu: Sözünü ilâve etmişti. Çocuk değilim, Selim Bey, dedim. işini bitirmiş, dadıma emirlerini vermiş, Büyükannem bu sözün manasmi anla manlardaki gibi neş'eliyim. Yalnız, o • rar çıkıp gidiyor. Çok hafif seslerin, çok yanımıza gelmişti. Gülerek Selim Sekban n sekiz yaşındayım! Büyükanneniz, bir hayli tereddüdmamıştı. Fakat ben, Selim Sekban Beyin manlar, neş'em yaradılışım icabıydı. Şim aheste hareketlerin yarattığı bu yunıu den sonra, nihayet Yassıkayadan ayrılBeye hitab etti: Sesi birdenbire yumuşadı: . • On sekiz yaş size pek mi büyük gö Kızımızı nasıl buldunuz Selim Bey? ne demek istediğini bildiğim için, kalbim diki neş'emin sebebleri var. O zaman şak hava içinde, biz de ayni hafif ve ayni 'nanıza razı oldu. düşünmeden gülerdim. Şimdi, gülmeden ı aheste sesle konuşuyoruz. sevincle çarptı. dedi, iyileşmiş değil mi? ftünüyor? Hayretle sordum: evvel zihnimde hayaller dolaşıyor, yüzü i Muallimimin, vaktile her kelimesinde Vücud ce iyi maşallah. Elbette! Siz Yassıkayaya gelmeden var) Tefrika No. 25 Nakleden: HAMDİ VAROGLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: