CUMHURfYET 13 Iklncikânun 1940 Ümidler kesilmeyince... N. Tapman Kumral, narin yapılı, uzunca boylu bir bitmeden ölüverirse, kızını sonra kim alırgencdi. Hastane kapıcısından, hastabakı di? Hem bunu anlamak, hem de Refik cılarından tutun da profesörlerine kadar Nazımın samimiyetini denemek maksaonu sever, hatınnı sayarlardı. Sade on dile: lar mı? Herkes... Hastalar da öyle... Hele Pekâlâ, dedi, sizin gibi necib bir onlar, Refik Nazımın nöbet gününü iple gence (damad) demekle ben de iftihar çeker dururlar. Genc bir operatöıün; üç duyarım. Fakat dünyanın bugünkü hali ay evvel intisab ettiği şu koca müessese malum. Piyasa pek karışık. lşlerimin, ne içinde, umumun muhabbetini kazanması olacağı belli değil. Bunun için kızıma draender tesadüflerdndir. Refik Nazımın; homa veremiyeceğim. Bir de, kendisile bilgisi, ruh aşinalığı kadar sevimliliğinin, görüşmeden son sözümü söyleyemem. Işi fıtrî nezaketinin de bu işte biiyük rolleri gelecek haftaya bırakalım, olmaz mı? deolacaktı. Çünkü bu mazhariyeti sade has di. taneye münhasır kalmıyor, başka yerlerRefik Nazım bozulur gibi olmuştu. Belde de hükmünü gösteriyordu. Meselâ, bir li etmemeğe çalıştı. ay evvel şefi Samim Cemalin delâletile, Hay hay, münasib, dedi, esasen ben Perez'lerin çayında bulunduğu ilk akşam, de annemin muvafakatini almadaıı bu işe evsahibinin biricik kızı Perlâ Perez'in az girişemiyecektim. Bir kere fikrinizı anlamı iltifatına uğramıştı. Ya, babası? baba mak istemiştim. Öyleyse haftaya göriişüsı da kızından aşağı kalmamış; hiçbirine rüz. nasib olmıyan hususî bir itina ile Refik Na*** zımı ağırlamıya çalışmış, veda ederken de, Alo!.. Kimsiniz? het çayında mutlaka bulunmasını ısrarla Ben, Alber Perez. Hariciye şefi orica etmişti. peratör Samim Cemal Bey orada mı? Refik, bu halleri çocukluğundaki elem Benim, Mösyö Alber, bir emriniz li hayatınm bir mükâfatı addediyordu. Da mi var? ha Tıb Fakültesinin son sınıfında iken ba Bonjur Cemal Bey. Yalnızsanız bir basının anî öliimile, ana oğul, maruz kal ricam var. dıkları sarsıntının dehşetini; daha sonra Bonjur efendim, yalnızım. ları, babasından kalan birkaç kırmtı ile Münasib bir vaktinizde size doktoBerlinde tahsilini bitirip doktorasın: ve rumu göndermek istiyorum. Bir bahane rinceye kadar çektiği sıkıntıyı hâlâ unuta ile Refik Nazım Beyi, kendi tarafınızdan mıyordu. Fakat onu asıl meşgul eden şey, muayene ettirebilir misiniz? O, bizım dokgeçmişin karanlık hatıralarından ziyade toru tanımaz. yarının parlak ümidleriydi. Şurasını ilâve Hayırola, rahatsız mı? edelim ki, eski felâketlerden aldığı ders Yok bir şeysi. Fakat ben sıhhî valer, onu biraz maddîleştirmiş görünüşü ziyetini anlamak ihtiyacındayım. Çok rica nün aksine olarak ihtirasll ve az çok için ederim. Kendisi bilmesin. den pazarhklı bir adam yapıp bırakmıştı. Başüstüne, yarın tam birde buraNe iyi bir istikbal vadeden, yeni vazifesi, dayız. ne muhitin teveccühü, ne haricin alâkası *** bu hırsı tatmin edemiyordu. «Şöyle beş on Refik Nazım, sıkıntılı bir gece geçiryataklı hususî bir hastanecik açabilsem» mişti. Perlâ, evlenmek istese de istemese diye düşündü. Bu tasavvur onu çıldırtmıştı. Şimdi gözlerinin önünde; çam ve ma de drahoma alamıyacağına göre kırılan bu tek ümid de, projelerile beraber, suya nolyalarla süslenmiş havadar, sessiz bir düşmüş demek oluyordu. Fakat Refik Nabahçenin ortasında, tanınmış doktorların, zımın hiçbir güçlükten yılmıyan metîn iratemiz hizmetçilerin, çiçek gibi hastab'akı desi bu mania karşısında da sendelemecıların vakit vakit girip çıktığı beyaz, za mişti. Ne olursa olsun bekleyecekti. Karif bir bina yükseliyordu. Bu binanın; ha yınpederin bir ayağı çukurda olduğuna nımelleri sarılmış parmaklıklı kapısı ya göre bekleme müddeti uzun sürmiyeceğe nında şık bir kapıcı odası, önünde de is benziyordu. Yalnız bu müddeti, aşağı yukemlesine kurulmuş, üniformalı muhteşem karı, öğrenmek istiyordu. O gün işlerini bir kapıcısı olacaktı. Kafasında birdenbi bitirip hastaneden çıkacağı zaman korire canlanan bu göz kamaştırıcı rüyanın dorda dahiliye profesörile karşılaşmca geyanmda artık eski (muayenehane) fikri ne bu meseleyi hatırladı: ona sönük, miskin bir düşünce gibi gel Pardon hocam, dedi, sizden bir rimeğe başlamıştı. Ah parat.. Paıası ol cam var. Alber Perez'in aile doktorile saydı! samimiyetiniz olduğunu söylüyorlar. ZahRefik Nazım, gitgide benliğini kapla met olmazsa bir aralık telefonla sorsanız.. yan, sabit bir fikir halinde mütemadiyen Mösyö Alber'in son muayenesindeki sıhhî zihnini kurcalayan bu tatlı rüyasına çıkar vaziyetini bize iki satırla bildirebılir mi bir yol aramakla meşguldü. Nihayet dü acaba? Hayırola? şüne düşüne buna bir çare bulur gibi oldu. Hafta başına raslayan o akşam bir oto Hatırından çıkamıyacağım dostlamobile atlayıp, Perez'lerin çayına gide rımdan biri soruyordu. Galiba bir sigorcekti. Fakat bu gidiş, eğlenmek için de ta işi olacak. Refik, teşekkür etti. Aynldj. nine imkân olmıyan tesisatı, Alber Perez'in, kızına vereceği drahoma ile temine çalışacaktı. Geçen cuma Alber Perez, doktorun**» dan aldığı şu kısa mektubu okudu: «Çok nahif. Ömrünün uzunluğunu gaPerez'ler, kendilerini hâlâ lspanyol saranti edemem.» yan, eski ve çok zengin bir Musevi aileLevi. sindendirler. Ailenin en zengin rüknü olan Yazık! dedi. Kâğıdı, masasının üsve 65 ini geçen Alber Perez'in ilk karısı çocuksuz ölmüş, ikincisi de Perlâ'yı do tüne fırlattı. Ayni gün, bir saat sonra da ğurduktan sonra selefini^takibde gecik Refik Nazım, Dahiliye Şefinin, hademe memişti. Sıraya bakılırsa artık nöbet ken ile gönderdiği, şu puslayı okumuştu: «Demir gibi bir vücud. Yüz seneden disinindi. Refik Nazım, projesini tatbik fazla yaşayabilir.» sahasına koyabilmek için Madmazel PeLevi rez'le evlenmekten başka çare göremiyor Eyvah! dedi ve parça parça ettiği ve talebinin reddedilmiyeceğini sanıyordu. llkin babasına müracaati daha mü puslayı kâğıd sepetine attı. *** nasib bularak, tenha bir zamanında, ihtiyara yaklaştı. Sırasım getirerek söz açtı. Ertesi akşam genc doktora kapıyı açan Asil bir aileye intisab arzusunu yeneme hizmetçi: diğini söyledikten sonra kendisine, (ka Mösyö, sizi iş odasında bekliyor. yinpeder) demek şerefini kazandırmasını Lutfen oraya buyurunuz, diye önüne düşrica etti. tü. v Alber, odada yalnızdı. Doktoru göriinİhtiyar bir an düşündü, servetini gözörüne getirdi. Bunları, kısmen esham ve tah ce ayağa kalktı. Yer gösterdi. lkisi de kavilâta, kısmen de ticaret işlerine kapatmış bahatli gibi önlerine bakıyorlardı. Sonra tı. lki evinden başka (akar ve emlâk) na gözgöze geldiler. Söze ilkönce Alber başladı: mına bir şeyi yoktu. Evlâdım, kısmet değilmiş, dedi, çok Centilmen ve sempatik bulduğu üzüldüm doğrusu. Perlâ razı olmuyor, dadoktora gelince, bugün dikili bir ağacı olmıyan bu genci biraz ileride par ha evlenme çağmda değilim, diyor. Uslak bir istikbalin beklediğini biliyordu. tüne fazla varamadım. Muhalefetin, daha ziyade babasından Sırası gelip de Istanbulun her köşesini Şeddadî binalarla süslediği zaman kendi geldiğini anlamakta güçlük çekmiyen Reservetindeki bu noksanı da damadı ta fik Nazım cevab verdi: mamlamış olacaktı. Sonra bunlar, hep iyi Ben de, dedi, zaten mazeretimi bilşeyler. Fakat Alber'i düşündüren başka dirmeğe gelmiştim. Benim de annem razı bir nokta vardı. Damadın çelimsizliği. olmadı. «İyi bir mevki edinmeden evlenBünye itibarile sıhhatine pek güvenemi men doğru değil» dedi. yordu. Ya, ömrü vefa etmez de inşaat lkisi de ayağa kalktılar. ğü, cvlcnmek ıçındi. Kcndı gelırıle temtOlur. Mcrak ctmc. Yann sOylcrlm. MELEK Sineması BAYRAMDA DAİMA EN GÜZEL FİLMİNİ GÖSTERİR... FAKAT BU DEFA ÇARŞAMBA AKŞAMI GÖSTERECEĞİ Pangaltı AKIN AŞKTAN DAHA KUVVETLi LIDA BAROVA 2 BUyUk flllm birden Sinemasmda TON1 BRUCE CABOT • Küçük BATAKHANE ÇOCUGU Ayrıca: Son dlinya haberleri Gündüz ve gece 8,45 te 2 filim birdeo Bugün Ş I K sinemada Baş rollerde: TYRONE P0WER ALİCE FAYE AL JOLSON Filmi sizlere BÜYÜK CAZ ve BÜYÜK VALS'i unutturacaktır. Yalnız bu filme mahsus olmak üzere önümüzdeki. çarşambadan itibaren her gece suareler için numaralı biletler şimcüden ayırtılır. Fransanın en tanınmış muharrirlerinden FranCİS Carco'nun lâyemut eseri, yaşanmış bir aşk roroanı olan KADINLAR HAPiSHANESı Büyük san'atkâr Vıvian romance tarafından dahıyane bir surette yaratılmıştır. Bu şaheseri görmeyenler ve tekrar görmek istiyenler için son firsat Bugün Ş Ü M E R Sinemasmda VERDİ ve AŞKLARI Fransızca sözlü ve musiki şaheseri yaratanlar: VERDİ'nin ilâhî musikisini... Operaların ihtişamı... Şayanı hayret mizanseni ve orkestrası... SCALA de MİLAN'ın en güzel sesleri... Y I L D I Z sinemasmda Franço s e Nosay Pierre Renolr Sylvla Bataille dünyanın en büyük muharıirlennden Georges Ohnet'ln (Serge Panine) is<mlı »omanmdan alınmış hıssî, ictımaî, ahlâkî bir film. 1 ANA KALBİ Bugün 2 büyük filim biroen BENJAMİNO GİGLİ MARLA CEBOTARI ( SCALA de MİLAN ) dan Bu filmde: SCALA DE MİLAN'ın hakikî sahnesini görecek ve TROVATORE TRAVIATA AÎDA vesair parçalar oynayacaktır. İlâveten: EKLER JURNAL son dünya haberleri Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâtlı matineler M A R I K A R O K ^ammmımm^^mm Ç°k güzel bir Operet 2 GASPARONE Bugün SAKARYA'da İstanbulda görülmemiş büyük bir film Şen ve Şuh Bir Fransız Filmi Bugün S AR AY Sinemasmda YÂŞA Neş'e ve sevimliliği ile bütün seyircileri gaşyeden ve S E V ve ROSALINE RUSSEL MACERA Kadınları (ARİSTOKRATLAR KULÜBÜ) VIVIANE ROMANCE ELVIRE POPESCU ARMAN BERNARD Günün hâdiselerile alâkadar buyük bir film. Fransızca sözlü, hareketli, parlak ve cazib komedide R 0 BER T MONTGOMERY nin emsalsiz muvaffakiyetlerini gidip görünüz. îlâveten: FOKS JURNAL son dünya haberleri. Hususî tab'ında: GRAF von SPEE'nin infilâkı ve batışı Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâtlı matineler Bütün İstanbul Beyoğluna koşuyor ne var? (Fransızca sözlü) RICHARD GREEN ~ ^ ^ ^ ^ GEORGES BANCROFT ile Jt ^ P ^ ^ ^ ^ ^ F Denizaltı harbinin bütün heyecanını Wk~" 'SB* m¥ yaşatacaktır. 2 büyük ve güzel film birden... İlâveten: FOKS JURNAL, Son dünya havadisleri ve GRAF von SPEE'nin infilâkı ve batışı BugUn saat 1 ve 2.30 da tenzllaiiı matineler Oeniz Altı Avcı Gemisi T A K S İ M Sinemasmda Türkiyenin en meşhur musiki üstadlarımn hazırladığı .... Senenin en güzel Şark filmi Türkçe T4SP4PC4SI Üçüncü ve son hafta gösteriliyor. İlâveten: EKLER JURNAL son dünya haberleri Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâtlı matine AMERİKALI ŞANTÖZ Hurmalar Altında CEMİLE Gedikpaşa A Z A K da BUGÜN VlVİAN ROMANCE PİERRE FRESNAY Eser: Reşad Nnri Güntekin Rejİ: Faruk Kenç 1 ARKA SOKAK II HAYDUD GEORGE O'BRİEN Gelecek Program: Paris batakhanelerinin esrarengiz maceralatla dolu hayatlarını gösteren film p A R K O T E L İ orkestrasını idare ve taganni ederek, her akşam halkmızın takdirini celbetmektedir. YARIN PAZAR MATİNE 17,30 da L O U İ S E D U K E KADIN ÇALINAN 2 TAÇ T r ç «1 ü ke . 1 1 Ne diyelim kısmet değilmiş! Müsaadenizle... Refik, kapıya doğru adımlannı atarken Alber'e şimşek çakar gibi anî bir fikir geldi: «Çıkmadık canda ümid var derler. Ben ne ölecek diye beklenen adamlar işitmişimdir ki yetmiş seksen sene yaşamışlardır. Yannı kimse bilmez. Böyle bir kelepiri yok yere kaçırmak istemiyorum» diye düşündükten sonra seslendi: Bana bak doktor, dedi. Kızımın ileri sürdüğü mazeret, zamanla ortadan kalkacak bir şeydir. Altı ay kadar beklesek nasıl olur? Refik Nazım biraz mülâhazadan sonra: Evet, fena olmaz. Altı ay bekleyelim. dedi. Kimbilir o da zihninden neler geçirmiştil. 1 Ş 2 3 Sinemasmda TÜRKÇE SÖZLÜ FİLM BİRDEN < B S E VL E i KÖPEĞİ) A K R İ L Rn ' E R L O K H O L M E S Ayrıca : GRAF SPEE ZıHLISlNlN MONTtVlDEODA infilâkı ve batması Seanslar ŞERLOK HOLMES 12.30 3.10 6. 3 PALAVRACILAR 2. 4.45 7.30 Suare 8.40 da 2 filim birden PALAVRACILAR POLiS HAFiYESi N. TAPMAN İStanbUİ MİLLİ Ve ALEMDAR sinemalarına hiicum ediyorlar JEANETTE Mac DONALD ve NELSON EEDY'nin (LEYLAKLAR AÇARKEN) Şaheserine gene kendilerinln rakîb olarak yarattıkları ve bütiin dünya^a bir heyecan zelzelesi uyandıran ayni zamanda renktl tilimlerin en son lcadlarımn bir zaferi olan Bir şaheserin yaptığı heyecan VEDAD Dünya Sinemacılığının tek pırlantası YAN1K ESIRE Şarkın en güzel sesi : UMMü GÜLSUM Türkçe Sözlü Arapça Şarkıiı Aşk mı istiyorsunuz ? Heyecan mı arıyorsunuz ? Müthiş ve muazzam sahneler mi görmek istiyorsunuz ? Harikulâde meraklı bir mevzu mu bekliyorsunuz ? Bunların hepsîni size SEVİŞTIĞIMİZ GÜNLER Veni teknikili baştan başa renkli Süper filmi Istanbulu da yerinden oynattî. Böyle bir san'at aşk ve teknik harikası ancak bir asırda bir defa görülebilir. CANBAZHANE ÇOCUĞU D i KKA T : m Ayrıca: Jakie Cooper ve Wallace Beery'nİn Bu hafta programa erişilmez bir heyecan vermektedir Bu hafta programımız maalesef çarşambadan itibaren temdit olunmıyacaktır. fllmlnde bulacaksınız. Bu SALI akşamı TÜRKÇE SÖZLÜ Nüshası İ P E K Sinemasmda S A R A Y Sinemasmda ^ Çünkü çarşambadan itibaren TARZAN'in OGLLI başhyacaktır.mm