5 Aralık 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Aralık 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 5 Birîncikânan 1939 Macera Romanı: 22 ^ { Şehir ve Memleket Haberleri Vzan Hasekideki ikinci hariciye servisi Bu kısmın Gurebaya nakli takarrür etti Tıb Fakültesi İkinci Hariciye servisi, şimdiye kadar, Haseki hastanesinde Nureddinbey paviyonunun üst katındaki 46 yatağı işgal eylemekteydi. Gureba has tanesinde, bu seririyat için 80 yatakh bir paviyon hazırlanmıştır. ikinci Hariciye servisi Hasekiden Gurebaya nakledilince Nureddinbey paviyonunun ikinci katına ayni binanın alt katında bulunan nisaiye çıkarılacak, nisaiye koğuşunun yerine de doğum seririyatı taşınacaktır. Şimdi do ğum koğuşu olan kısma septik hastalann yatırılması takarrür etmistir. Halen septik koğuşu olarak kullanılan eski hariciye binası, şehrin ihtiyacına göre icab eden servise tahsis edilecektir. Diğer taraftan, 52 yatak üzerine tertib edilerek açılmış olan tedavi seririyatının tahliye ettiği (25) er yataklık iki paviyonun birinde de gebe kadınlar yatırılacağı gibi, diğer 25 yataklık yer de, başka bir servisin emrine verilecektir. Cadde karşısındaki ahşab binanın yanm kârgire tahvili keşifnamesi yapılmak üzeredir. Cerrahpaşa hastanesinde yeniden inşa edilmekte olan 150 yataklık Fakülte Birinci Hariciye seririyatı açılıp da, bu seririyatın Cerrahpaşada işgal ettiği 94 yataklık kısım boşaltılınca buraya Cerrahpaşa Birinci Dahiliye seririyatı paviyonunun bir kısmında bulunan Beîediye Dahiliye servisi almacak ve bu 70 yataklık Belediye Dahiliye servisi halen 70 yataklı Fakülte Birinci Dahiliye servisine ilâve edilerek Birinci Dahiliye servisi 150 yatağa iblâğ olunacaktır. Bundan başka Fakülte göz seririyatı için yeniden yapılıp hazırlanmış olan 60 yataklık yeni paviyonun açılması pek yakındır. Paviyon açıhnca, Cerrahpaşa hastanesinde bu seririyatm işgal ettiği 20 yatak buraya nakledilecek ve şimdiki hariciye de, dahiliyenin naklinden sonra, artanlarla birlikte bu 20 yatağın yerine 44 yatak olarak şehrin ihtiyacına ve bütçe müsaadesine göre yeni servislere ilâve edilecektir. Eski Telefon şirketinden fazla mükâ Ieme bedelinden arta kalıp Belediyeye hastane inşası için terkedilmiş olan 71 bin lira, bugünlerde Belediye Sıhhat müdürlüğü emrine verilecektir. Bu para ile Cerrahpaşadaki poliklinik 3'apılacak tır. Ayni hastanedeki göz paviyonunun bütün tesisatı tamamlanmıştır. Haseki Doğumevinde, fakir çocuklara dağıtıl mak üzere, ötedenberi 100 takım kun dak bulundurulmaktadır. Diğer doğumcvlerinde de bu malzemenin behemehal tedarık edilerek ihtiyaca göre hazır bulundurulması için alâkadarlara tebligat yapılmıştır. ilâc ve hastane Siyasî icmal Rusya Almanya ve Rumanya inlerin gerek şecaat, gerek teknik cihetinden harikulâde mukavemetile karşılaşan Sovyetlerin Finlandiya üzerine yaptıkları harekete karşı Almanya vaziyetini tayin etti. Lehistan gibi Finlandiyanın ve buna zahil görünen lsveçin de Ingiltere tarafından tahrik ve teşvik edildiğini Alman matbuatı müttefiken yazıyor. Sovyet devlet adamlan ve matbuatı da dünyada olup biten işlerden ve karışıklıklardan bermutad münhasıran lngiltereyi mes'ul tutmaktadırlar. Bilhassa gerek Sovyet matbuatı, gerek Alman gazeteleri ve siyasî ricali Aîmanya ile Rusya arasında gizli münaferet ve zıddiyet ve hatta rekabet bulunduğundan Ingilizlerin bahsetmelerine derin infial göstermektedirler. Ancak bir defa dış Moğolistan meselesinde matbuata beyanatta bulunan umum Rusya komünist partisi umumî kâtibi Stalin şimdi (Pravda) muharririne beyanatta bulunarak Almanyanın aleyhine mana çıkacak söz söylemediğini ve şimdiki harbin bütün mes • uliyeti münhsıran İngiltereye aid bulunduğunu nedense tasrihe lüzum görmüş tür. Almanya ile Sovyetlerin arasında sıkı işbirliği olduğu artık iyice tahakkuk et mektedir. Fransa âyan meclisinde vaktile Moskovadaki müzakerelerin akim kalmasının esbabı Almanya ile Rusya arasında iyice anlaşma olduğu hissedilmesi suretinde izah edilmiştir. Sovyetlerin kendi hududları haricinde büyük teşebbüs ve hareketlere girişmeleri ve bahusus denizde yayılmaları dolayısile dünyanın en büyük bahrî devleti ıngilterenin hücumlanna daha ziyade maruz kalmalaıı ihtimali; Rusyayı Almanyaya daha ziyade yakınlaştıracağı artık Londrada dahi tahmin edilmektedir. Almanya ile Sovyetlerin müşterek düşmanlan lngiltere olduktan sonra bu ikî devletin de Ingilterenin can alacak damarına birlikte basmağı düşünecekleri tabiidir. İngiliz cihan imparatorluğunun en nazik tarafı Hindistan olduğuna göre Almanlarla birlikte Rusların buraya bir taarnız teşebbüsünde bulunmalarına şimdi tngilizlerin çoğu ihtimal vermeğe başlamışlardır. Fakat müşterek büyük düşmanları karşısında Almanya ile Rusya beraberce çalışmağa nekadar lüzum görseler de iki arada mutlak surette karşılıklı itimad yerleştiğine hükmedilemez. Bu işbirliği muvakkat bir zaman içindir. ttimadsızlığın birçok alâmetleri vardır. Bunlardan biri Rumanyadan Almanyaya şarkî Galiçya üzerinden demiryolu ile nakliyat yapılmasına ahiren muvafakat eden Rusya bu müsaadeyi yolculara teşmil etmemiştir. Alman yük trenleri ancak geceleri Sovyetlerin işgali altındaki araziden geçecektir. Baltık havzasında Almanya ile Sovyetler birbirinin serbestisine engel olmasalar da Avrupanm cenubu garbisinde böylece hareket edecek gibi görünmüyorîar. Bunun için Rumanya hükumeti kendisini tamamile emniyet altında saydığından kendisinden arazi istiyen ve ekalliyetlerine haric ezmemleket hukuk taleb eden komşularına karşı bir kanş toprak bile vermiyeceğini ve ekalliyetlere iyi bak makla beraber bunu sırf dahilî bir iş saydığını sarih surette beyan etmistir. Rumanya endişe etmiyor demektir. Köprü dubaları ERVEFTBEDÎ Juliana bütiin konuştukları şeyleri hulâsa eden bir bakışla Filip'ten ayrıldı ve amcasile beraber çıktı. Genc adam, koltuklardan birine uzandı, piposunu yaktı ve düşünmeğe başladı. Juliana, hürriyetini feda edecek kadar onu sevmiyor muydu? Esaretin en tath ve yüksek şekli olan aşkta hürriyetten bahsedilebilir miydi? Kalbine bir acılık doldu. Gözleri yaşarmak üzereydi. «Suzanın hakkı var, dedi, ben kötii santimantal, kötü şairim.» Ayağını yere vurdu ve birdenbire ayağa kalktı. Ertesi güne kalmadan, gece trenile Berline gitmek istiyordu. Bahçede, kıza ve amcasına veda etti. 7 Sarhoş ve matemli bir kadının itirafları Suzanı öğle üzeri Berlindeki otelinin yatak odasında buldu. Genc kadın, onu karşılayabilmek için makyajını yatağımn içinde tazeliyordu. Ona, öpmesi için ilkönce bir elini, sonra da bir yanağını uzattı. Filip, genc kadının kapaklan biraz şiş gözlerine ve yorgun yüzüne bakarak: Bu vakte kadar yatakta? Hasta mısınız? diye sordu. Suzan, parlayan göz bebeklerinde sıhhatin ve zekânın zaferile güliimsüyordu: Bilâkis, dedi, çok iyiyim. Sizi biraz fazla beklemiş olmaktan başka üzüntüm yok. Filip yatağa en yakm koltuğa oturdu; elini cebine götürüyordu, fakat Suzanın yatak odasını dumana boğmamak için piposunu içmekten vaz geçerek doğruldu. Bunun farkına varan kadın, itiyadını bozmamasını ondan rica etti. Biliyorum, dedi, bir fümör için sevgilisinden bahsederken tütiin içmemek büyük bir azabdır. Lutfen arkanızdaki balkon kapısını açınız • e hemen bana • ' Juliana'nızı anlatınız. Meıak ediyorum. Filip genc kadının istediğini yaptıktan sonra tekrar oturdu: Ilkönce vazife, dedi, benim hikâyem sonraya kalsın; daha evvel siz bana rapor veriniz. enteresan birşey var mı? Oldukça... Suzanın gözlerinde hain bir zafer parıltısı vardı. Filip piposunu yakarken: Emindim, diye mmldandı. Suzan da bir sigara yaktı ve anlattı: Sizden ayrıldığımız gece, normal. Fakat çok arzu etti, bir yatakta yattık. Titremeler içinde bana pokuldu ve bir çocuk gibi uyudu. Ondan sonra her gün, her gece beraberdik.> Gündüzleri beni gezdiriyordu. Her şeyi size haber vermiş olmak için söyliyevim: Bu müddet içinde, Lotte Falken bana iki defa ilânı aşk etti. Tahminimiz doğru imiş. Bu bahsi kapatalını. Onu yalnız evvelki gece görmedim. Her buluşuşumuzda çok geç yattığımız için evvelki gece dinlenmek istedim ve onu görmedim. Dün gece, sabaha kadar, bu yatağın içinde beraberdik. Siz gelmeden bir saat evvel bmadan ayrıldı. Ondan evvelki geceler de ağzından bazı şeyler sızdırabildim, fakat dün gece: Tamam! Her şeyi öğrendiniz mi? «Her» değil, fakat bir çok şeyler. Anlatınız. Dün gece Lotte kazinoda yeni şarkılar söyledi. Ben orkestra koltuklarından birinde oturuyordum ve onu dün sabahtanberi görmemiştım. Halinde bü>ük bir değişiklik olduğuna dikkat ettim: Sesi biraz kalınlaşmış ve çatlamıştı. Fakat bu gayritabiiliğin içinde, son gecelerin içkilerinden ve heyecanlarından başka bir şey vardı. Müthiş bir keder... Şarkı söylerken gözlerinin yaşardığını görüyordum. Omuzlan garib bir teslimiyetle düşüyor ve diz kapaklan kırılıyordu. ö n sıralardaki ahali de galiba bunun farkında oldu ve onu teselli arzusuna benziyen bir hisle en lüzumsuz yerlerde bile alkışladılar. Danstan sonra sahneye, locasına gittiğim zaman: « Ne harikulâdesin, Lotte, dedim, halk sana daima tapıyor. c Inanmamış gibi: «Öyle mi, güzelim? dedi. Kendisini tebrike gelenler dışarı çıkınca, boğulmaktan kurtulmak istiyormuş gibi bir nefes alarak: « Hemen gidelim, dedi, Suzan, hemen... Bu gece beni oteline kabul edeceksin. « Maalmemnuniye. Bu odaya geldik. Garsona onun için viski ve kendim için şampanya emrettım. Bana ellerini uzattı: «Tut bak, dedi, nekadar soğuk! Sabahtanberi ısıtamıyorum, titriyorum. Sabahtanberi bütün vücudüm buz gibi... Tablada sigarasını ezdi ve balkonun cnüne giderek: « Ne yağmur! Ne yağmurî.. dedi. Sahiden, dışarıda müthiş bir sağanak vardı. Arkasını döndü ve oda kapısına baktı. Garsonu beklediğini ve içmek için sabırsızlandığını hissediyordum. Yüzünü cama iyice yaklaştırarak tekrar dışanya baktı ve birdenbire bana dönerek: « Artık bu dünyaya beni bağlayan hiç bir şey kalmadı, dedi. Bu kadar samimî b^r keder önünde, yaptığım işin çirkinliğinden utanarak, cesaretsiz bir sesle sordum: « Nen var, Lotte? Bu akşam sahnede de başka türlüydün. « Fena idim, değil mi? « Bilâkis, çok derindin. Fakat kederliydin. Ben seni görmeyeli ne oldu? Ben bunu söyleyince Lotte birdenbire hıçkırmağa başladı. Yüzünü göğsüme kapamış, katıla katıla ağlıyordu. Kederinin ne olabileceğini hiç, hiç tahmin edemedim. Şaşırmıştım. Saçlarını okşayordum. Kapı vurulunca koştum ve garsonu içeri sokmamak için elinden tepsiyi ve şişeleri aldım. Hemen viskisini cioldurdum. Her zamanki gibi sodasız içmek istiyordu. Üstüste iki kadeh içti. Gene istiyordu. Vermedim. «Ver! diyordu, bayılmak, şuurumu kaybetmek, ölmek istiyorum. Suzan bu hikâyeyi anlatırken Filip gülümsüyordu. Genc kadın sordu: Niçin gülüyorsunuz? Tahmin ettiniz mi? Filip sükunetle cevab verdi: Biliyorum. Evvelki gün, ben, Marailyadaki adamın öldürüldüğünü iki saat sonra, telefonla, Bern'de haber aldım. Suzan ellerini yüzüne kapadı: Müthiş; müthiş! dedi, onu biz öldürdük, ben sebeb oldum, ben... Devam ediniz, Suzan, eğer merhamet edecekseniz, bu adamın zehirliyerek öldürdüğü yüzlerce Fransız neferine acıyınız. Bu adamın ve... bu kadının! Suzan silkindi ve ellerini yüzünden çekti: Fakat... dedi, önümde canlı bir keder, canh bir matem vaıdı. Hıçkırıyordu. Acıdım. Ellerini okşadım ve... bana her şeyi anlatmasını rica eltim. ltırafa bir türlü cesareti yoktu. Acele etmişsiniz. Evet. Bunu hemen anladım ve üs tiine düşmedim. Bir kaç viski daha içmesini bekledim. İçti. Artık ben sormadan söylüyordu. Bu defa, az içtiği halde kendini kaybedecek kadar sarhoş olmuştu. «Sevğilim öldü, öldürdüler, dün, Marsilyada...» diyordu. Marsilya kelimesini duyunca anladım. Her şeyi anladım. Demek sevgilisi imiş. Ağır bir vicdan azabma yakalandım. Filip! Ben casus değilim. Beni bu korkunc işten kurtarmız. Istemiyonım. Size bütün verdiklerinizi iade edeyim. Ben Parise, dayımın yanına gitmek istiyorum. Peki Suzan, lutfen hikâyenizi bitiriniz. Genc kadın titriyor ve balkona yakın duran ve hâlâ yastıkları düzeltilmemiş divana bakıyordu: Şurada, dedi, şurada, dün gece... Zavallı kadın nekadar hıçkırdı, Filip, görseydin mutlaka acırdın. Onun öldürdüklerine daha fazla acırdım. Lutfen devam ediniz. <Devam ediyor» Sağlık müesseselerinin tamir ediliyor halka yapmakta oldukları yardım genişletiliyor Belediye, Balat atelyesinSıhhiye Vekâleti lstanbul hastaneleri deki noksanları ikmal etti nin halka yaptıkları yardımı genişletmeğe karar vermiştir. Bu münasebetle girişilen tetkikat bitmek üzeredir. Badema yatak adedini tecavüz etse dahi müra caat eden hastalann kabulü hususunda doktorlara müsaade verilmiştir. İstanbuldaki hastanelerde çocuk yatağı 120 dir. Gureba hastanesinde yapılan inşaat ni hayet bulduktan sonra bu miktara 90 yatak daha ilâve edilmiş olacaktır. Heybelide ve Haydarpaşa Entaniye hastanesinde 150 şer yataklık paviyon lar injaatına başlanılmıştır. Karaköy köprüsünde mevcud elli beş dubanın her beş senede tamirile boyanması lâzım gelmektedir. Birkaç senedenberi kâfi miktarda tahsisat mevcud olmadığından bu tamir ve boyama işi yapılamamıştır. Belediye bu defa Balattaki atelyenin noksanlarını ikmal ederek dubaları burada tamire karar vermiştir. Mevcud dubalar yedekli olduğundan tamir edilecek duba, geceleri yedeklerle değiştlnlecektir. Tıbbi ecza getirtilecek Diğeı taraftan ecza mevcudu azalmıştır. Sıhhiye Vekâleti, Almanyadan halen getirilmesinde müşkülât çekilen eczayı tıbbbiyenin bir listesinı istemiştir. Sev kettiğimiz eşya mukabilinde başka memleketlerden bu eczanın tedarikine çalışılacaktır. Bu meyanda Rusyadan da bir miktar tıbbî müstahzarat alınacaktır. Cazi köprüsünden nakil vasıtaları geçecek Gazi köprüsünün iki başmdaki istinad sütunlarının inşası ikmal edilmiştir. Bunlarm kuruması için lâzım gelen zaman bu ayın nihayetinde bitecektir. Vali ve Belediye Reisinin verdiği emir üzerine köprünün her iki başındaki yol inşaatı da bir aya kadar ikmal edilecektir. Bundan sonra vesaiti nakliyenin köprüden geçmesine müsaade olunacaktır. Köprünün başm daki demir direklerin inşaatı da bitmiş tir. Dün yapılan içlima Üniversıtedeki not ve kitab işi üzerinde Dün Belediyede Reis muavini Rifatin çalışmakta olan hususî komisyon önümüzdeki hafta içinde toplanarak karannı ve başkanlığında Fen İşleri müdürü Nuri, Sular tdaresi Umum Müdürü Ziya, Tramrecektir ve Telefon Tıb Fakültesinde yapılacak vay ve Tünel müdürü Hulki bir toplantı müdürü Niyazinin iştirakile toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda mezkur müesOnümüzdeki cuma günü lstanbul Uni seseler tarafından muhtelif vesilelerle soversitesi Tıb fakültesinde profesörler bir kaklarda açılan telefon, su, elektrik ba toplantı yapacaklar ve fakülteye aid calarının uzun müddet kapatılmıyarak amuhtelif meseleleri görüşeceklerdir. Bu çıkta kaldığı ve bu yüzden birçok kazatoplantıda bilhassa mevzuu bahsolacak lar vukua geldiği mevzuu bahsolmuş, bu mesele Dişçi mektebinin profesör, doçent işin bir elden idaresi hakkında alınacak ve asistan maaşlarının imkân nispetinde tedbirler görüşülmüştür. Müzakere neti yükseltilmesidir. Yeni barem kanununa cesinde bu baca ve çukurlann Belediye göre Dişçi mektebi tedris heyetinin bu vasıtasile kapattırılarak masrafının mezgünkü maaş vaziyeti istisna teşkil eder kur müesseselerden alınması kararlaşmışbir mahiyet arzettiğinden, bu farkın iza tır. lesi için yapılacak teklifler bir karara raptedilecektir. MÜTEFERRİK Cumhuriyet Halk Partisi lstanbul merTanzimatın 100 üncü yıldönümü mü kezine bağlı kaza kongreleri baslıyacaknasebetile Üniversitece hazırlanan eser, tır. llk kongre, bu gece saat 20 de Beşikbasılmak için Maarif Matbaasına göntaş kazasında akdedilecektir. derilmistir. ÜNİVERSİTEDE Not ve kitab işi Tanzimatın 100 üncü yıldönümüne aid eser Kaza kongreleri Muafiyet imtihanları Üniversite yabancı diller mektebinde muafiyet imtihanına giren veya yüksek kursa devam etmek istiyen 355 talebeden 131 i muafiyet kazanmış, 77 si B. kursuna geçmiş, 44 ü de C. kursuna terfi etmistir. Tahsin Uzerin cenaze merasimi Doçentlik imtihanları Üniversitede açık doçentliklere talib bulunan 27 gencin yabancı dillerden im tihanı yapılmıştır. Bunlarm asalet imtihanları, 2 ay zarfında icra olunacaktır. ADLİYEDE Buhran geçirmiş! Ahırkapıda zührevî hastalıklar hastanesinde bir vak'a olmuştur. Tedavi gören kadınlardan 22 yaşında Fatma Can, oradaki başka hasta kadır.larla konuşurken, araîarında kavga çıkmış, bu sırada Fatman Can bir buhran geçhmiştir. Hiddetle camları kıran kadın, pencereden atlamış, bahçede yakalanmıştır. Bundan sonra da Adliye dairesine getiıilmiştir. Fatma Can: «Öteki kadınlar bana hakaret ettiler, beni hiddetlendirdiler. Hakaretten şikâyet etmek üzere karakola gidecektim, onun için pencereden atladım, camlar da kazaen kırıMı» demiştir. Tevkif edildi Sirkecide otobüs şofbrü Ahmedin, otobüs tamir edildiği sırada içerisine astığı pardesüsünü ve cebindeki tabancayı aşırdığı iddiasile Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorpuya çekilen Hüsniı, tevkif edilmiştir. Tahkikata göre, tabancayı Kâmil adlı birine satmış, pardesüyü giymiş ve pardesü üzerinde ele geçmiştir. Zehirlenerek öldü Şişlide oturan Osman Nuri, yemek yemiş, biraz sonra zehirlenme alâimi göstermiş, otomobille hastaneye götürüldüğü sırada ölmüştür. Adliye hekimi Salih Haşim Sönmez, muayene etmiş, tahkikata başlanmıştır. Siyasal Bilgiler okulunun tesis yıldönümü ı Dün akşam saat 19,30 da Fatihte Nişancı camii karşısmda oturan komisyoncu Sami, kendi kullandığı 337 plâkalı motosikletle Ayaspaşa caddesinden geçerken karşıdan gelen şoför Nureddinin idaresindeki 1666 plâkalı taksiye çarpDenize düştü Teftiş heyeti reisi gitti mış, motör devrilmiş, Sami sağ ayağmEvvelki gece saat 5 te lbrahim oğlu dan yaralanmıştır. Suçlu yakalanarak tahBir müddet tenberi şelnımizde tetkikatta bulunmakta olan Gümrükler teftiş he Kâmil, Köprüde Ada iskelesi civarında kikata başlanmıştır. veti reisi Cemil, tatkikatını bitirerek dün müvazenesini kaybederek denize düşmüş, etraftan yetişenler tarafından kurtarılmışAnkaraya gitmiştir. Memnu ecnebi parası satın tır. Bu ayın on dördünde orta mekteb ve lise mezunları arasında Gümrükler idaresinde bir müsabaka imtihanı yapılacak, muvaffak olanlar münhallere tayin edilecektir. Siyasal Bilgiler okulu mezunları, okulun liüruluş yıldonumu munasebetile dün akşam Parkotelde mutad senelik toplantılarım yapmışlardır. Toplantıya okulun eski ve yeni mezunlarından büyük bir kısmı ve okulun şehrimizde bulunan profesör ve mu^ılimleri Istirak etmisler^ir. Toplantı, samimî bir hava îçinde gece geç vakte kadar devam etmistir. Yukarıdaki resuru toDİantıda bulunanlardan bir kısmını gostermektedir GÜMRÜKLERDE Yeni imtihan açıhyor İstanbul Defterdarlığı Mehakemat müdürlüğü her sene çıkarmakta olduğu Iş Dergisini bu sene de neşretmiştir. Dergiye ilâve edilen müdürlük reporuna göre, davaların sür'atle yürütülmesinin sebeblerinden biri de muhaberattır. Mehakemat müdiriyeti, muhaberat çokluğunun avukatlara bıkkınlık verdiği kanaatindedir. Müdürlük raporunda diyor ki: «İcra işlerimiz muvaffakiyetle yürütülememektedir. Buna icra işlerimizin yıllardanberi birikmiş ve icra takibatınm yü rütülmesindeki müşkülât esasen günün meselelerinden bulunmuş olmakla bera ber hazinece istanbulda icra işlerinin hususiyetine uygun bir servis yapılamadığı aşikârdır. İcra işlerimize engel olan ve asla fayda olmamasına nazaran takibi zarurî görülen birşey de mahpusların iaşe bedeli takibatıdır. Kanun 1934 tarihinde neşredilmiş olmasına rağmen bu kabil yiyecek bedellerinin tahsili için evra'< müdiriyetimize 1937 den itibaren gelmeğe başlamşıtır ve adedi I 189 rakamına baliğ olmuştur. Ancak dokuz lira kıık üç kuruş tahsil edilmiştir.» Derginin istatistik kısmına gelinceİstanbul mehakemat müdürlüğüne müd dei ve müddeaaleyh sıfatile 19 38 sene sinde gelen davaların sayısı 3030 dur. Bunun 1636 sında hazine müddei, 1 394 ünde müddeaaleyhtir. Hazinenin bu sene açtığı davalaıla isted'ği paranın tutarı 2,607,292 îiradır. Hazineden istenen meblâğ da 610,332 liradır. Bunlardan hazine lehine alınan kararlarla 949,546 liranın tahsili temin olunmuştur. Muhakemat müdürlüğünün mesaisi Vefat ettiğini teessürle bildirdiğimiz Üçüncü Umumî Müfetiş Tahsin Uzerin cenazesi, bugün saat 1 1 de Nişantaşındaki Derya apartımanından kaldırıla:aktır. Namazı Teşvikiye camiinde eda edildik ten sonra cenaze, arabaya konulacak ve Asrî mezarlığa götürülecektir. Şairi azam Abdülhak Hâmidle millî hikâyecimiz ömer Seyfeddinin makberesi yanında yer hazırlanmıştır. Cenaze, merhumun eski evi olan şimdiki lnkılâb müzesi önünden geçirilirken burada bir müddet tevakkuf edilecektir. Cenazeye kolordu tarafından bir mızıka ile bir bölük asker ve Emniyet müdürlüğünce de yüz kişilik bir polis müfrezesi gönderilecektir. Eski eserler tetkik ediliyor Başvekâletin Eyüb ve civanndakı ta rihî eserlerin tamiri hakkmda verdiği emir üzerine dün Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, Müze müdürü Aziz, şair Yahya Kemal, eski eserleri koruma azasından Efdaleddin bu kabil eserleri tetkik etmişlerdir. Muharrem Fevzi TOGAY Dün sabah gelenler Dün sabahki Semplon ekspresile Bel grad bankası müdürü Aleksandr Bugo yeviç'le sigara kâğıdı fabrikatoTU Honfi Evgedus şehrimze gelmişlerdir. Konvansiyonelle de Balkanlarda bir gezinti yapmakta olan Inomata ve Shi genari adında iki Japon diplomatı gelmiştir. Diplomatlar, dün akşam Ankaraya gitmişlerdir. ŞEHIR İŞLERl Belediye imtihanlarının neticesi Belediyeye alınacak 10 ortamekteb ve 50 lise mezunu için yapılan imtihan evrakının tetkiki tamamlanmıştır. Bunlarm neticesi, bugünlerde ilân edilecektiı. Sömikok satışı için verilecek müsaade Belediye, sömikok satışı hakkında kaymakamlara bir tamim göndermiştir. Kaymakamlar sömikok satan mağazalarla temasa girişerek maliyet fiatlanna nakliye Tapu sicil muhafızları ücretile makul bir kazanc zammedecek ve Edirne Tapu sicil muhafızlığına Kadı sonra satış müsaadesi vereceklerdir. Yalköy Tapu sicil muhafızı Eşref, onun yeri nız dükkân sahibleri sömikoku kaça satane de Ankara Tapu sicil muhafızı Feridun caklarsa, bu miktarı bir levha ile ilân etayin edilmiştir. deceklerdri. Motosikletle çarpışan otomobil Verilecek konferanslar Halk Partisinin teşebbüsile her sene olduğu gibi, bu sene de bellibaşh vilâyet merkezlerimizdeki Halkevlerinde, Üniversite ve yüksek mekteb profesör ve doçentleri faydalı memleket mevzuları üzerinde konferanslar vereceklerdir. lleride kitab halinde basılması da kararlaşan bu konferanslarda, hatibler, halkın seviyesine inerek onlara anlıyacakları bir dilde hitab etmeği bilhassa kendilerine hedei edineceklerdir. îki kadını mı yaraîamış? Dün gazetemizin ikinci sahifesinde ve «Şehrin içinden» sütununda çıkan «AlTaksim meydanında Aysel ve Kerime tm» başlıkh yazının resim altında bir yan adlı iki kadını bıçakla yaraladığı iddia lışlık olmuş, evvelce ha2irlanan altın ko olunan Hüsnü Adliyeye yollanmıştır. Hüsleksiyonu klişesinin altına yazılacak olan nii, lstanbul ikinci sorgu hâkimliğine gönyazı, gümüş liralara aid biı klişenin derilmiş, sorguya çekilrriiş, tevkif olungirmiştir. Düzeltir ve özür dileriz. ] muştur. Bir yanlışlık alırken yakalanan adam Cumh u r i y et Abone şeraıtı Nüshası 5 kuruştur. Türkiye için 1400 Kr. Senelik Altı avlık 750 » Üç aylık 400 » Bir aylık 150 » Haric için 2700 Kr. 1450 » 800 » Yoktur Ömerâbid hanındaki yazıhanesinde memnu ecnebi parası satm alırken suç üstü yakalanmış olan ve halen mevkuf bulunan Teofirostos ve şeriklerinin asliye beşinci ceza mahkemesinde dün duruşmaları yapılmış, şahid sıfatile komiser Fazıl ve Emin dinlenilmişlerdi'

Bu sayıdan diğer sayfalar: