CÜMHURÎTET 14 Eylul 1939 KUçUk hikâye Büyük adam olmak.. J Izmirde hüviyeti meçhul bir cesed bulundu îzmir (Hususî) Alsancakta hava gazi fabrikasile Devlet Demiryollan iskelesi arasında bir cesed bulunmuştur Hâdise tahkikatına Müddeiumumî mua vini Ethem Tüfekçioğlu başlamış, cese din doktor tara^ından muayenesi yapıl mıştır. 35 yaşiarında bir ameleye aid ol duğu tahmin edilen cesedin el, ayaklan bir iple bağlanmış ve bu ipe yirmi kiloluk bir de beton parçası bağlanarak denize atılmıştır. R A D VO Türkiye Radyodlıüzyon Postalan DALGA ÜZTJNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P. 31,70 m. 9465 Kcs 20 Kw. 12,30 program 12,35 Türk müziği. Okuyan: Sadi Hoşses. Çalanlar: Cevdet Koaan, Fahire Fersan, Refik Fersan. ı Bestenigâr peşrevi. 2 Mustafa İzzet Efendi: (Gayriden bulmaz teselli). 3 Bimen Şen: Bestenigâr şarkı (Mızrabı bırak zülfünü Holivud'dan yazıhyor: sinemde gezindir). 4 Bolahenk Nuri Bey: Sevimli artist Ginger Rogers geçen Saba şarkı (Neyle zaptetsem). 5 Şerif İçli: Saba şarkı (Pür zemzem). 6 Halk gün bir mecliste şu meraklı hikâyeyi antürküsü: Âşık Kerem 13 memleket saat attı: ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri 13,1514 müzik (karışık program Pl.) 19 Bir yetimhanenin önünden geçî program ıg,05 müzik (oda müziği Pl.) yordum. Kapmın önünde bir küçük yav 19,30 Türk müziği (fasü heyeti) 20,15 konuşma 20,30 memleket saat ayarı, ajans ru gördüm. Bu zavallıyı «niye oraya bıve meteoroloji haberleri 20,50 Türk mürakmışlar?» diye kucağıma aldım, içeri ziği (miişterek ve solo teganni). Okuyan ye girdim. Karşıma çıkan memur çocuğu lar: Müzeyyen Senar, Sadi Hoşses. Çalanlar: Cevdet Kozan, Fahire Fersan, Refık oraya benim bırakmak istediğime zahib Fersan. 1 Kürdilihicazkâr peşrevi 2 oldu, ben hakikati anlatmak istedim, dinLem'i: Kürdilihicazgâr şarkı (Esirindir belemedi. Ben de çıktım, gittim. nim gönlüm). 3 Lem'i: Kürdilihicazkâr şarkı (İsmi ey şuhu sertab). 4 Osman NiÖğleden sonra, daktilo olarak çalıştıhad: Kürdilihicazkâr şarkı (Akşam güneşi ğım müessesenin müdürü beni yanma çakalkmalı). 5 Rahmi Bey: Nihavend şarkı ğırdı, maaşıma bir miktar zammettiğini (Süzup süzüp de ey melek). 6 Kâzım Us: a ır Hüseynî şarkı (Saçmdan örülü). 7 Kâzım söyledi. 5 ? dım. Fakat akşam evime Us: Hüseyni şarkı (Merhamet kıl). 3 dönünce kucağmda çocukla yetimhane Halk türküsü (Yakına gel yakına). 9 Sadeddin Kaynak: Muhayyer türkü (Batan memurunu karşımda buldum. Meğer, gun) müşterek 10 Sadeddin Kaynak patronum maaşıma bebeğime iyi bak (Ne zaman görsem onu) müşterek 21.30 maklığım için zammetmiş.. Öyle yapacakonusma 21,45 müzik (romanslar) 22 müzik (küçük orkestra). Şef: Necib Aşkm ına bebeği kendi evlâd edinse ya!. AkGinger Rogers 23 son ajans haberleri, ziraat, esham, talışam bir arkadaşımla baloya gittim. Patvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 23,20 ronuma bebeğim'.e birlikte orada tesadüf ki yeni filminin mevzuudur. Nasıl, hoş müzik (cazband Pl.) 23,4524 yarmkl program. etmiyeyim mi? Tabiî görmemezlikten değil mi? Necile ile Mediha ansızm Beyoğlu kışmadılar.. Güzel güzel nasihat verdicaddesinde karşılaşınca önce şaşırdılar, ler. Biz zengin değildik, onlar da beş parasızdılar.. O, ümid ettiği mevkie geçincisonra kucaklaştılar. Mediha ye kadar sıkmtı çekecektik.. Mevsim geç Yavrum, dedi, seni o kadar göreceğim geldi ki sorma.. Kat'iyyen bırakmam, ti. Biz de İstanbula döndük.. Bir daha, hiç görüşmediniz mi? hemen şuracıkta bir pastahaneye girelim, Kat'iyyen.. iki sene sonra Behicle biraz konuşup derdleşelim.. İkisi de genc ve muntazam giyinmiş evlendim.. Lâkin, sana itiraf edeyim, kolerdi. Vaktile çok sıkıfıkı dosttular. Za cam, manen maddeten beni kendisine man, birbirlerinden ayırmıştı. Arasıra kısa müthiş bağlamış olmasına rağmen onu hâKalın bir sopa ile başma vurulan müt ' bir mektub, bir kartpostalla yekdiğerleri lâ unutamadım. Çok defa kendi kendime hiş bir darbeden başmda büyük bir yara ni hatırlamaktan geri kalmamalka bera şu suali soruyordum: «Acaba ne oldu? husule gelmiş olduğu gibi sağ gözü ye ber her biri ötekinin arada geçirdiği ha Emellerine, ümidlerine kavuştu mu?» rinden fırlamış ve çıkmıştır. Memleketten daima uzak kaldığım için yata dair hiç birşey bilmiyordu. Cesedin on iki gündenberi denizdf Necile, bir sefaret kâtibinin karısı idi. ne gazeteleri, ne de mecmualan lâyıkile kaldığı ve tefessüh ettiği anlaşılmıştır Evvelâ o, Avrupada, Amerikada, uzak takib edemedim. Edebiyat ve san'at sa Hüviyeti henüz anlaşılamıyan bu şahıs şarkta gezip dolaştıklan yerlerden bah hasında son zamanlarda yükselen şahsi öldürüldükten sonra denize atıldığı için setti. Mediha da îstanbulun en meşhur yetler kimlerdir, kat'iyyen bilmiyorum.. fazla şişmemiştir. avukatlarından AH Muhible nasıl tanışıp Maamafih, o ilk yazılannda ve resimleHüviyeti meçhul şahsın bir cinayete evlendiklerini uzunuzadıya anlattıktan rinde hakikî şahsiyetini gizlemek, müste kurban gittiği neticesine varılmış, katillear imza kullanmak niyetinde idi. sonra: rin meydana çıkarılması için tedbirler a Büyükadada, dedi, güzel bir köş Adı neydi? hnmıştır. Cesedin üzerindeki elbisede bir Fikret Sakıb.. kümüz var.. Mademki şimdilik buradasımiktar para bulunmustur. Hiç işitmedim.. Haydi, yarm kalk nız.. Bir gün kocanı da al gel.. Necile kızararak mütereddidane cevab yalnız geliver.. Tabiî benimki de inecek.. Yakalanan esrar ve Seninle şöyle başbaşa yemek yer, sonra verdi: esrarkeşler Behic seyahatten bıkıp usandığı için dolaşmaya çıkarız.. Hem de eski sevgilin Gümrük muhafaza teşkilâtı, Kartal şimdi iki adımlık bir yere gitmeğe bile hakkında belki bazı şeyler de öğrenebili sahillevlnde 1,5 kilo miktannda kaçak Matmazelin bebeği aksamki program J Yetimhanenin kapısı önünde bulup kucağına aldığı bebek Ginger Rogers'in başma çok büyük işler açtı esrar bulmuştur. Bu esrarların sahibi nazlanıyor ama, bakalım, kandırabilirsem rız. *#* hakkında tahkikat yapılmaktadır. gelirim.. Ertesi gün Necile 9,15 vapurile Bü Muhafaza teşkilâtı dün bir esrar satı Kocanı bahane etmek istediğin belyükadaya gitti. İki arkadaş öğle yemeğin cısıle üç tane esrarkeş yakalanmıştır. li.. Asıl gelmek istemiyen sensin galiba.. Bunlar hakkında takibata girişilmiştir. Çünkü lâkırdı ağzmdan dökülüyor.. Ku den sonra Yat Kulübün önünden geçtizum ne var, ne oldun, Ada lâkırdısı geçer ler. Kanarya sokağına uzanan caddede geldim. Fakat evde gene bebek ve gene ASKERLÎK yürümeğe başladılar. Niyetleri orada geçmez birden halecanlandm.. patronum! Hiç sıkılmadan bana: şimdi pansiyon olmuş evlerden birine giŞubeye davet Rica ederim, Mediha üzerime düş Matmazel, dedi, bir hata yapmışrip Fikret Sakib hakkında malumat alKadıköy şubesinden: me.. Büyükada bana bir çok şeyler hatırsmız, bunu telâfi etmek lâzım.. Yavru maya çalışmaktı. Henüz beş on adım at Şubede kayıdlı iken 939 haziran yoklattı da.. mışlardı ki Necile Medihanm koluna sa lamasına gelmiyen ve şubeye kaydet cağa bizzat bakmanız için biz yardım Tatlı mı, acı mı?.. rıldı: tirdiği ikamet ve iş adreslerini terkle ederiz. Hem tatlı, hem de acı.. O vakit durumunu meçhul bırakan yedek süva Aman yarabbî, dedi, işte o!. Böyle şakakn kısa kesmek lâzım.. şimdiki gibi genc kadın değil.. Henüz Zayıf, sarı benizli bi r adam.. Uzun ri teğmeni (41939) Mardinli Abdurrez Çünkü beni sinirlendirmeğe başladı. Fayetişmiş bir genc kızdım.. On yedi yaşmsaçlarını yumuşak, kirli bir şapkamn al zak oğlu Abdurrahman Şeref Şatananm kat işin daha acı tarafı bebeğe karşı kalderhal şubeye müracaati, İstanbulda deda..' tında güç zaptetmiş.. Ceketinin kenarları, bimde sonsuz bir sevgî peyda oldu. Pat Ha.. ha.. Bir aşk macerası galiba. pantalonunun paçaları üzük.. İki üç gün ğilse bulunduğu yerin şubesi elile adreronum da küçükle alâkadar.. Ona sık sık Aman pek hoşuma gider.. Anlat baka dür tıraş olmadığı yanaklarının önüne ka sinin bildirilmesi. oyuncaklar getiriyor.. Ben de boş zamanlım!. dar yürüyen kıllardan belli.. Fakat gözler anmda çocuk bakımına aid kitablar okuÖLÜM Alay etme Mediha.. O vakit bu hâlâ o mavi gözler.. Çok defa tatlı, arayorum.. sevginin büyüklüğü altında o kadar ezil sıra da sert bakan gözler.. îki genc kadıSudurdan Kazasker ve eski Temyiz Patronum ziyaretlerini sıklaştırdı. Samiştim, kendimi kaybetmiştim ki derdimi na evvelâ lâkayd ve istihfafla bakmıştı. mahkemesi azasından Neşet Mollanın de çocuktan değil, arasıra benden ve iskimseye, hatta sana bile dökemedim.. Fakat dikkat edince birden sendeledi, se kızı ve müteveffa albay doktor Nasih Seni sır küpü.. Seni kapalı kutu!.. lâm vermek için şapkasını aşağıya alınca eşi Üsküdar Belediyesi Başhekimi dok ikbalden de bahsediyor. Çok sevimli ve Annemin rahatsızlandığı zamanı saçsız bir baş meydana çıktı. Necile tit tor Ekrem Arkan, mimar Seyfi Arkan, iyi kalbli bir genc, doğrusu! belki hatırlarsın.. İşte o zaman doktor remeğe başlamıştı. Durup konuşmak ve doktor Baha Arkan ve Türk Ticaret Bir akşam birlikte gezmeye gidiyoru?. Bankası ikinci müdürü Necmeddin Ar Bana mağazadan şık bir gece elbisesi de kendisine Adada birkaç ay geçirmekliğini onu arkadaşına tanıtmak mecburiyetinde kan valideleri Bayan Mevhibe Arkan getirrnîş.. îkimiz" de ikî dirhem bir çekirtavsiye etmişti. Nizama giderken arka kaldı. Mediha ileriden cecen bir arabavı 1.. k u vof evt ı v n ı l a ı j n suKagmüd Ku^ufc. Ulr CT durdurmak bahanesile yanlarından aynl miştir. Cenazesi bugün öğleden evvel dek, dehşetli süslüyüz.. O gece delicesikiraladık. Gündüzleri babam işine gittiği, dığı zaman Pıkret Sakib titrek bir sesle: Cağaloğlundaki ikametgâhmdan kaldı ne eğîe'ntîik. Zârnan zanfen bebeğe dair annem de istirahate çekildiği için sabah Necile, dedi, seni tekrar gördüğü nlarak namazı Üsküdarda Karacaah konuşmayı da ihmal etmedik. Ertesi sa tan akşama kadar çamlarda dolaşıyor.. me çok memnun oldum. Şüphesiz mes med camiinde eda edildikten sonra Ka bah pazar.. Küçüğü arabasına koyup bir iki tur yapıyor.. bütün manasile bir audsundur.. Bana gelince ben hâlâ ayni racaahmeddeki aile kabristanına def gezmeğe çıkardık. çık hava hayatı yaşıyordum. Yanımızdatarzda yaşıyorum.. îhtiyar annemle otu nedilecektir. Allahtan rahmet dileriz. ki evde Adanm yerlisi bir dul kadın otuFakat müthiş bir haber.. îmzasız bir ruyor, edebiyat, musiki, resim hulyalarile ruyordu. Delikanlı bir oğlu vardı. Arasımektubla patronumun babasını vaziyetten vakit geçiriyor, büyük adam olmak emelra o bana arkadaşlık ediyordu. aberdar etmişler. Müstakbel kayınba lerini besliyorum.. Sana kat'iyyen kırılHAYDAR RIFAT Mediha gülerek: bam, çocuklu bir genc kız hakkında ne mış, gücenmiş değilim.. Benimle evlen Güzeldi değil mi? diye sordu. lüşünecek? mediğine çok iyi ettin.. Kendine lâyık bir Necile ciddiyetle: Birkaç saatlik derin bir heyecan devhayata eriştin!. Çok güzeldi, dedi, ekseriya tatlı, Yeni çıktı. Fiatı 35 kuruştur. esi geçiriyor.. Ey bu dünyada saadete Necile, Fikret Sakibin sert ve nasırlı »zan da çok sert bakışh iri mavi gözleri Kitabcılardan arayınız. rişmek kolay şey mi? Nihayet, muvaflinden eüni kurtarır kurtarmaz Medihardı. Fevkalâde zeki, hassas bir çocukak oluyor evleniyoruz. Simdi herkes benm yanma koştu. Hıçkırır gibi: Musikiye, edebiyata, resme müthiş EGE TIYATROSU >eği bizim zannediyor. Fakat patronum Zavallı, dedi, hâlâ büyük adam |ıeraklıydı. Kabına sığamıyan bir benliği Nuri Genc ve arkadaşları ;üvey girdiği zaman hakikati anladı.. olmak davasında.. Neyse, verilmiş sada14 eyiul perşembe akşamı Beşiktaş ardı. Muhakkak büyük adam olacağına Zannetmeyin ki bu macera, cidden kam varmış.. Bu adamla ben kaç gün ya Büyük Aile parkında (KASIRGA) piyes ınidi.. Fakat yüksek tahsili takib etmeşıyabilirdim! Nakleden: perde, Jaklar varyetesi Puller gru linger Rogers'in başından geçmiştir. Avrupaya gitmeğe vakit ve hali müHâdiye İclâl u Kor.ser. •iayır.. «Matmazel ve bebeği» ismindeaid değildi. Ha.. Baktın romantik genc. Heaen sevıverdın! Ah.. O da beni çıldırasıya seviyor, her zaman bana ümidlerini, hayallerini, projelerini anlatıyordu. Bakıyordum, çok Denfz muharebelerinde DENIZALTI gemilerinin esrarlı maceralarl, denizaltı makul şeyler.. Hatta onun fikirlerini o ğemilerine kurulan tuzaklar kadar isabetli bulmağa balşamıştım ki, benimle evlenmek istediğini söyleyince hemen muvafakat cevabı vermekte tereddüd etmedim. Fakat annem babam razı Baş rollerde : GEORGES BANCROFT PRESTON FORSıER NANCY KELLY o^dılar.. Ama, zorla mâni olmaya kal İT Tatil devresini Norveçte geçirmekte olan Sonja Henie Amerika ile Avrupa arasmdakı vapur seferleri tatil edil mezden evvel yola çıkmış ve bu hafta TİYATROSU Bu gece Tepebaşında içinde Holivud'a vâsıl olmuştur. Sonja Donanma Gecesi «Geceler gebedir!» isminde bir filim çeVodvil 3 perde virecek ve bu eserde buz üzerinde kayma Yazan Reşad Nuri, hususî 50, mevki sahneleri mümkiin mertebe az olacaktır. 30 kurus. RAŞÎD RIZA E. SADİ TEK c I I AKŞAM T A K S î M Sineması I Yeni sezona başlıyor | ABDÜLVEHAB'ın ve LEYLÂ MURAD'ın oynadıgı YAŞASIN AŞK Türkçe sözlü Arabca şarkılı Şark filmi Krize ... Endişelere ... Can sıkıntılarına ... • LÂLE SİNEMASI Meydan okuyor. BUtUn diinya neş'e kralı meşhur Parlsl Eşl, emsali ve benzeri görUlmlyen Amerlkayı ... Hlndistanı ... istanbulu dolaştığı A F E R N A N D E L ' in A. ÇEHOF işler tıkırında gidiyor BEŞ KURUŞLA DEVRIALEM Harlkulâde fllml Bu akşam saat 9 da L Â L E Telefon : 43595 sinemasında JEAN GABIN ve MICHELE MORGAN Bu akşam S A RA Y JEAN MARTET'in güzel ve parlak romanı Fransız sinemacılığının en büyük iki yıldızı ••• sinemasında Bu A k ş a m K Sinemasmda AŞK HEYECAN DOLU BİR MEVZU MÜTHİŞ ve MUAZZAM SAHNELER MERCAN ADASI Şaheserinde, size hakikî güzelliğin bütün heyecan ve teessürlerini tattıracaklardır. Ayni cürümden kabahatli bir kadın ile bir erkeğin adaletin pençesinden kaçarak aşk ve olümün kucağına iltica etmeleri gibi büyük ve hissî bir mevzuda büyük bir filimdir. DENİZALTI AVCI GEMİSİ Suvareler için biletlerinizi evvelden aldırınız. lardı. Nur doğruldu. Bütün vücudü heye yordu. Yanakları kızarmıştı, gülüyordu. yordu. Masasındaki kadınlar bütün öbür Nur karşısında biri varmış da söylü erkekleri unutmuşlar, onun gözlerinin içi candan titriyor, ağır bir yükün kalbinin Doktor Galib ilk defa onun güldüğünü yormuş gibi: ne bakıyorlardı. Hatta başka masadakiler üzerinden kalktığını hissediyordu. Ferah görüyordu. Garib bir şaşkmhk içinde kal Mehmed Münif, Mehmed Münif bile belli etmeden onun masasına kaça lamıştı. Göğsü genişlemişti. Artık almnı clı. Kız bu hal içinde o kadar güzel, cana dik tutabilir, hayata başka gözlerle baka yakındı ki kaldınmdan geçenler hayran diye mırıldandı. Allahım, gözlerime ina mak bakışlar gönderiyorlardı. bilirdi ve bütün bu saadete Galibin sayenamıyorum! Fakat o işte karşımda oturuYazan : Peride Celâl Edebî roman : 2 0 Nur kıskanclıktan damarlarında kanıhayran ona bakmaya başladılar. Galib yor, gülüp söylüyor. Demek ölmemış! nm tutuştuğunu hissederek onun masasın sinde ermişti. Şimdi onun mektubda yazgülümsedi: dığı şeyi, maksadını, güzel maksadını anGayriihtiyari başmı çevirdi. Kapıdan Adama elile çekilmesini işaret ederek Sevgilim.. Sevgilim.. daki kadınları dikkatle süzdü. Acaba on Haydi gidelim, dedi. kalabalık bir gıup giriyordu. Önde dört bıraz su aldı. Birkaç yudum içti. Güze! Birdenbire gözlerinden yaşlar süzüldü. lardan biri ile mi diye, düşündü. Fakat hyordu. Nur : beş kadın vardı ki hepsi gayet zarif ve yeşıl gözleri hâlâ öyle dehşetle açılmış Salonda elektrikler yanmıştı. Mehmed şüphesinin yersiz olduğunu derhal anladı. Ayağa kalktı. Ayakları titriyor, bir rügüzeldüer. Kadmların arkasından er ateş gibi parlıyordu. Yüzü ise bembeyaz Münif Nura doğru yan oturmuştu. Bir an Gidelim, diye, tekrar etti. Mehmed Münif bütün o kadınlara hep yanın içinde yaşadığını zannediyordu. kekler göründii. En öndeki zinde, çap dı. gözlerini masasına çevirmesi, kızı görme ayni ölçüde nezaket ve iltifat göstermek Genc adamın koluna girdi. Onu ileriye Bir otomobil çağırdılar. İçine atladılar. kın tavırlı bir ihtiyardı. Onun arkasında Garson çekümişti. Nur yavaşça ba si için kâfi idi. Nur derhal şapkasının ardoğru çekerek: Otomobilde genc kiz arkasına yaslandı. teydi. zayıf, sanşın, mavi gözlü bir adam var şını çevirdi. kasına attığı tülü yüzüne indirdi ve derin Haydi, dedi, haydi gidelim, burada Hep öyle gülüyordu. Galib şoföre eğilip Hayır, o hâlâ kendini seviyordu. «Seni dı. Onun arkasmdaki adam.. İşte kızm Mehmed Münifin aralannda bulundu bir nefes aldı. Artık onun bulunduğu madaha fazla kalmıyalım. Haydi, çabuk, yü bir şeyler söylemişti. Sonra ona dönerek: ölünceye kadar seveceğim» demişti. Belgözleri bu adama ilişince birdenbire vü ğu grupun masalarına baktı. Kadmlar hâ saya ıstedığı gıbı bakabiliyordu. rüsenize!. ki o hâdiseden sonra kırılmış, kızmış ola Evvelâ benim muayenehaneye uğcudü öne doğru büküldü. Müthiş bir çığ lâ gülüyorlardı. Mehmed Münif konuşuŞimdi oldukça kendini sakin hissediOna yaslanıyor, başmı eğerek kendini rayacağız, dedi. bilirdi. Fakat bu bir şey ifade etmezdi. lık atmamak için yumruğunu ağzına tı yordu. Onlara oldukça neş'eli şeyler an yor ve heyecan içinde düşünüyordu: Agöstermemek için göğsünü siper alıyordu. Genc kız onun kendisini unulrıadığındıin, Nur başını «peki» demek ister gibi egkadı. Gözleri kararıyor, kalbi göğsünü lattığı belli idi. caba Mehmed Münif kendisini görse ne Galib kapmın önünde bir an durdu. Garunutamıyacağından emindı. parralayacak gibi atıyordu. di. İlk defa Galibe her şüpheden, hidBu hakikaten güzel bir adamdı. Sarı yapardı? O gece nasıl kurtulmuştu? Arasona para verdi. Sonra hızla yürüyerek Heyecan içinde göğsü inip kalkmaya dışan çıktılar. Zayıf, sarışm, mavi gözlü adamın ar şındı. Saçları açık ve koyu sarı dalgalar larında geçen bu hâdiseden sonra ne düdet ve nefretten uzak dost, sevgi dolu gözka sından içeri giren adam Mehmed Mü la başında ipek gibi gözüküyordu. Gözle şünmüştü? «Belki de benden nefret et başladı. Bir şeyler yapmak, ona, orada Dışarıda hava iyice kararmıştı. Beyoğ lerle bakıyordu. niftü. ri şakaklarına doğru çekikçe idi. Mun miştir» diye, söylendi. Kalbı k^skin bir olduğunu bildirmek istiyordu. Birdenbire lu elektrik ısıkları içinde parlıyordu. Ka Bu adam neler yapmıştı! Onu bir çıkNurun masası oldukça karanlıkta ka tazam bir burnu, çok biçimli, kuvvetli bir acı ile burkuldu. Gözleri tekrar yaşlarla tülün altmdan önünde bir gölgenın belir pının önünde bir an durdular. Nur genc mazdan çıkaran, onu kurtaran ve tekrar lıyordu. Hiç kimse birşeyin farkmda ol ağzı ve, güldükçe bu ağzın pembeliği i doldu. Sevdiği adamın başından gözlerini diğini gördü. Başmı kaldırıp baktı ve vü adamın kolunu sıkarak acayib bir şey gögülmek, sevinmek, huzur içinde yaşamak madı. Yalnız genc kızın garib vaziyeti çınde parlayan bembeyaz dişleri vardı. ayıramıyordu. Bu ne güzel baştı! Ne ka cudünden garib bir ürpertinin gelip geçti rüyormuş sibi gözlerini kırpıştırıp etrafına bakındı. Sonra geniş bir nefes aldı ve yü imkânlarını önüne bir an içinde atıveren o garsonlardan birinin dikkatini çekti. Yak Bütün bunlardan sonra da çok sevimli, dar sevimli gülüyor ve beğenildiğini bil ğini hıssettı. mekten gelen bir güvencle bilhassa kadınKarşısında Galib duruvor. gülümse zündeki tülü arkasına atarak başını kal değil mıydı? laştı, eğilerek ona baktı. Nur bunu ha hareketleri canlı idi. Erkekler bile onu dırdı, genc adama baktı. Gözleri parlıyalmeyal farketti. Ağır ağır doğruldu. hürmetle karışık bir hayranlıkla dinliyor larla ne kadar hâkim ve serbest konuşu yerek ona bakıyordu. lArkası varl