28 Ağustos 1939 CUMHURtYET BEYRUT MEKTUBLAR1 Sırb Hırvat anlaşması Yugoslav parlâmentosu Kralın emrile feshedildi Dost memlekette huzur ve sükun doğuracak olan yeni anlaşma mucibince intihabat yapılacak [Baştaraft 1 ind sahifedei terakkilerini en iyi bir şekilde temin ettiğini tespit etmekte ve kanunu esasinm 1 16 ncı maddesine miistenid müşterek bir hükumet kurulması lüzurr'Unu tasdik etmektedir. Hiikumet bir Hırvatlar eyaleti ihdası için alâkadar âmillerin tasvibile kurulacaktır. Hükumet devlet müşareketi teşkilâtını hazırlamak üzere siyasî kanunlar neşreceketir. Save eyaletile sahil eyaleti ve Dubrovnik, Huid, Brtço, Gral, 5atz, Derventa, Travnik, Fojnika daiıeleri Hırvatlar eyaleti ismini taşıyacak olan mıntakaya bağlanmışlardır. Bu tnıntakanın hududlan devlet teşkilâtı yapıldığı zaman kat'î olarak tespit edilecektir. Hududların tayinir.de iktısadî, içtımaî, coğrafî ve siyas; şerait gözönünde tutulacaktır. İtılâf yenı mıntakada olduğu gibı devlet dahiünde de Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler arasmda müsavat olacağını ve umumî hizmetler için de bunların ayni muameleye tâbi tutulacağını kaydeylemektedir. İtilâfta tan.nmış dinlere mensub olanlar arasında fark gözetilmiyeceği ve bunların ayni esasl' medenî ve siyasî haklara malik bulunacağı tasrih edilmektedir. Mezkur itilâfta bundan sonra Hırvatlar eyaletinin bilhassa ziraat, ticaret, Parlamento feshedildi B'ad 27 (a.a.) A v a l a Ajansı bıldiriyor: Krallık niyabeti tarafından neşredilen bir kararname ile, Kral tarafından tayin olunan veya intihab edilen âyan azasının vekâletleri iptal edilmiştır. Âyan meclısine aza itihabı âyan intihabı hakkındaki kanuna tevfikan yapılacaktır. Diğer bir kararname ile 1 I kânunuevvel 1938 de intihab edilen meb'usan meclisi feshedilmiştir. Kral tarafından neşredilecek olan bir kararname ile bılâhare dört senelik yeni teşriî devre için memlekette yapılacak olan meb'us intihabatının tarıhi tespit edilecektir. Niyabet meclisince neşredilen bir kararname Hırvatlar eyaleti için konulan ahkâmı diğ:r eyaletlere de teşmil etmektedir. Bu kararnameye nazaran eyaletler birleşebilecekler ve bunların arazisinde tadilât •'•aoılabilecektir. Kral tarafından neşredilen dığer bir kararname ile lOeylul 1931 tarihli intihabat kanunu tadilât ıslahatile birlikte feshedilmektedir. Nazırlar meclisine meb'us intihabı hakk nda bir kararname neşretmek salâhiyeti verilmiştir. Başvekil Svetkoviç ile Başvekil muavini Maçek ve diğer Nazırlar Naib Prensin huzurunda yemin etmişlerdir. Niyabet meclisince ısdar edilen bir kararname ile Başvekil Svetkoviç beyaz kartal nişanınm büyük kordonu tevcik edilmiştir. Ayni kararname ile Maçek'e de beyaz kartal nişanınm büyük kordon rütbesi verilmiştir. Niyabet meclisinin bir kararnamesile Nazırlar meclisine matbuat ve cerrr.yetler kanunile ve sair siyasî mahiyetteki kanunlarda tadilât yapılmasını derpis. s* den kararnameler isdar etmek salâhiyeti verilmiştir. Filistin Müdafaa Partisi umumî kâtibi: «Iki Aydmda Pirlebeyli kana aya kadar yerli hükumet kurulacaktır, bu lının kazılmasına dün hususta verilen karar kat'îdir» diyor merasimle başlandı Beyrut, 23 ağustos Aydın 27 (a.a.) Pirlebeyli sulama kanalının kazılmasına dün başlanmış ve bu münasebetle hafriyat mahallinde parlak bir merasim yapılmıştır. Merasîmde Vali, meb'usiar ve Vilâyet umumî meclisi azalarile Rayndı, Nazilli, Karacasu kazalanndan gelen birçok davetliler ve civar köylerden toplanan yüzlerce köylü hazır bulunmuştur. İlk kazmalar davetliler ve köylülerin siddetli alk'slar arasında Vali ve meb'uslarımız tarafından vurulduktan sonra sıra ile Vali ve meb'uslarımız birer nutuk söyliyerek, beynelmilel dünya vaziyetınin karmakarışık olduğu şu günlerde bile Cumhuriyet hükumetinin ve C. H. Partisinin köylünün refahını ve memleketin saadetini düşünmekten geri durmadığını ve 26 ağustos gibi hayırlı ve mutlu bir günde başlanılan bu işin köylüye nekadar büyük faydalar temin edeceğini tebarüz ettirmislerdir. Köylüler namına bu nutuklara cevab veren Azizabad köyünden İsmail Hakkı, Cumhuriyet devrinin nihayetsiz nimetlerinden biri olarak kazandıklan bu güzel eserden dolayı hükumete ve Partiye olan minnet ve şükranlarını çok veciz sözlerle ifade etmiştir. Elli kilometre imtidadında olan bu kanal altmış bin dönürr. arazi sulayacakt;r. Bundan baska Atca, Burunköy ve Atça Moralı sulama kanallarmın da sedllri ikmal edilmiştir. Projeleri hazırlanmış bulunmaktadır. Kurşunlu Nazilli kanalının inşaatı da hayli ilerlemiştir. Banlara ilâveten Tatarlar Söke kanah da yapıldıktan sonra büyük Menderes havzasmda sulanması kabil olmıyan bir dönüm toprak kalmayacaktır. Yeni kanalın insasını taahhüd eden genc Türk mühendislerinden kurulmuş olan şirket, mühendis, teknisyen ve işçilerinin ikametleri içm Karapınar köyü civarında bütün sıhhî şartları haiz paviyonlar tesis edilmiştir. Nazilliden sonra Kuyucak çiftlik köyü ve Karacasuya giden meb'usîarımız buralardaki tetkik ve temaslannı bitirdikten sonra dün Bozdoğana geçerek geceyi orada geçirmislerdir. Beyrutta dün gece bir gürıiHü oldu. Büyük camiden, cuma namazmdan çıkan müminlerın peşlerıne takılan bir sürü halk, avaz avaz bağınşarak, birkaç gündür Beyrutun misafiri olan (Filistin Müdafaa Partisi) umumî kâtibi Fahri Bey Neşaşibiye lânetler yağdırıyor ve oturduğu otele giderek yüzüne karşı da bağırmak ve «bir şeyler» yapmak isti yordu. Fakat bu (halk) ın birkaç saat için kiralanmış bazı işsiz güçsüzlerden mürekkeb olduğu derhal göze çarpıyor ve bu kuru gürültünün Lübnamn bir köyünde oturmakta olan sabık Müftinin emrile tertib edildiği de gizlenemiyordu. Çok evvelden tertibat almış olan polis, bazı ateşli hatiblerin de yardımile bu kalabalığı dağıttıktan sonra, Fransız âli komiserliği de «... Fahri Bey Neşaşibinin Beyrutta bulunması hasebiîe Lübnanda bir Filistin kongresi akdedileceği hakkında yerli ve ecnebi matbuatta çıkan yazı lann aslı ve esası yoktur» şeklinde resmî bir tebliğ neşretti. Malumdur ki, Filistindeki kanlı mü cadeleyi, yani Arab terrörünü idare eden sabık Müftidir. Buna karşı ise, eskidenberi kurulmuş bir mutediller, yani müdafaa partisi vardır. Mücadelenin ilk zamanlarmda bu çetecilik ve terrörle bir şey yapabileceğini zanneden Fılistinliler Müftiye taraftar görünmüşlerse de aylardanberi akan kanın hiçbir müspet netice vermediğini, vermesi ihtimali de olmadığını anlaymca, şimdi ondan yüz çevirmiş ve mutedillerin yani (müda faa) cıların etrafında toplanmış bulu nuyorlar. Bu sebebledir ki, son (Beyaz Kitab) ı doğuran Londradaki kongreye İngilizler bu parti mümessillerini de davet etmek lüzumunu duymuş'ardır. Bütün bunlar, hele bir ateşten gömleğe dönen Kudüsten henüz gelmiş Fılistinli namına söz söyliyebilecek mevkide bir münevver politikacı oluşu, bu sabah beni, Fahri Bey Neşaşibi ile görüşmeğe sevketti. Dün, Müftiye mensub bir kalabalığın, etrafını sarmak istediği Beyrutun meş hur Sen Jorj otelinde şimdi bir başka kalabalık, bir başka hareket vardı: Birer İngiliz lordu gibi vakur Filistin âyanı, eşrafı, ipeklere bürünmüş agelii kefyeli, sakallı çöl şeyhleri, fesleri yaııda, şık Hayfa, Yafa, Kudüs gencleri... Hepsi, deniz üstündeki odada bulunan lider Fahri Bey Neşaşibinin yanına girmek için büyük salonda, holde, hatta sokağa inen geniş merdivenlerde, hatta kaldmmların üzerinde konuşarak, gazele okuyarak, dolaşarak sıra bekliyorlardı. Çok güzel türkçe konuşan Fahri Bey Neşaşibi, bu kaynaşan insan dalgaları ortasında, beni beş dakikadan fazla bek letmemek nezaketini gösterdi. Ve kü çük salonda kendisile başbaşa kalmca, evvelâ; «Filistin meselesi ne olacak?» sualimin cevabını verdi: « Biliyorsunuz ki, İngilizlerin son teklifleri üç mühim noktada toplanır: 1 Muhaceret, 2 Arazi, 3 Millî hükumet. Biz bu üç noktayı da bugün için başka türlü hareket imkânı olmadığı için kabul edıyoruz. Yani 5 sene zarfında 75 bin Yahudi muhacirinin Filıstine girmesile bu muhaceret meselesi nin sona ermesi, Yahudilere zaten satılacak fazla toprak kalmadığı icin yeniden arazi satılmasının menedümesi, ve hakikî istiklâli hazırlıyacak olan muhtelit bir hükumet taslağımn kurulması... Tekliflerine karşı, İngiltereye «kabul!» cevabını verdik. Ve zannediyorum kı, nihayet iki aya kadar Filistinde bir yerli hükumet kurulacaktır. Bu husustaki karar kat'idir. Büyük bir kanal Neşaşibi ile mülâkat IHEM « NALINA MIH1NA Italya ye harb I Gazeternize hevanatta bulunan Filistin (Müdafaa) partisi kâtibi umumîsi Fahri Neşaşibi yollannın en mühim noktasında, Süveyş kanalının burnunun dibindeki Filıstine, İngilterenin bir tecrübe devresi geçirerek bu halktan emin olmadıkça, tam bir istiklâl vereceğini hangi mantık ve akıl iddia edebilir? Olmıyacak bir şeyi istemek çocukluktur. Binaenaleyh biz bugün son (Beyaz Kitab) ın esas şartlarını bu dü şünce ile kabul ediyor ve İngiltere ile sıkı bir teşriki mesai ve dürüst çahşma saye sinde ergeç, gayemiz olan tam istiklâle kavuşacağımızı da biliyoruz. (Biz) dîyorsunuz, Müfli ise halkm sizinle ayni fikirde olmadığını iddia ediyor. Ben, Müftinin en büyük düşmanıyım. Dört gün evvel Kudüsteki evim den buraya güç halle 1 saatte gelebildim. Çünkü bu ferah ferah 5 satte katedile bilen yolun her noktasında otomobilim, köylerden, kasabalardan, şehirlerden akın akın gelmiş ve mütemadiyen: (Müftinin zulmü yeter artık, Allah aşkına bızı kurtar!..) diye haykıran halk tarafından durduruluyordu. Çünkü Müftinin harice bir millî mücadele şekli ve rengı vererek yaptığı terrör hareketi Yahudiye karşı değil, fakat doğrudan doğruya Hlistinli Araba karşı idi. Müfti, avlardanberi kendine taraftar olmıyan Hlıstin Arablarını öldürmekten başka bir şey yapmamıştır. Bu şekilde Müftinin adamlan tarafından öldürülen Filistinli Arabların sayısı çoktan 1000 i bulmuştur. Yemin etmeğe lüzum yofe, her dakika ispata hazınm ki, bütün Filistinde Müfti tarafından yakılmış veya tahrib edilmiş bir tane bile Yahudi bağı veya bahçesi yoktur. Müfti çıkıp da (işte şu Yahudi mülkünü ben tahrib ettırdim) diyebilirse, ben onu kendi iddiası veçhile bir (millî kahra man) olarak alkışlıyacakların başına geçmeğe hazınm. Halbuki tek Yahudi bahcesine ilismiyen Müfti Hazretleri, Fili^tinde Arablara aid bir buçuk mılyon Ingıhz lıralık bağ, bahçe ve çiftlik yaktirmn ve yıktırmıştır. Çünkü bunların za\allı sahibleri Müftinin emirlerine (peki) dememek günahını islemişlerdir. Anlıyorum... Fakat bir şey daha anlamak istiyorum, dediğiniz olursa, yani Beyaz Kitabın kabul ettiklerl esas lar dahilinde bir yeni hükumet kurulursa, Yahudilerle anlaşabilecek mısiniz? Yahudiler de insandırlar... Neden anlaşmıyalım? Demek ki, halk da, Müftiye ka pılmadan... H â l â şüpheniz mi var?.. Müftinin en sadık adamları bile son zamanlarda bana iltica etmişler ve Müfti tarafından kendilerine gönderilen silâhlaıı bile getirip bana teslim etmişlerdir. Ben de, bugüne kadar, bu sekilde bin kadar tüfeği îngilizlere verdim. Müfti bir heyulâdır. İşte o kadar... Daha ge çen gün îngilizlere: «Filistinin kap'ların: Müftiye açın, kendisine teminat da verin, göreceksiniz kı, bu adam bir daha buraya ayak basamaz» dedim Her şeyden evvel burada kendi marifeti olan cinayetlerin meydana getirdiği ! 0 bine yakm yetimin ahından korkar. Fahri Bey Neşaşibinin son sözü su oldu: Müftinin dinmiyen tahrikâtma rağmen, Filistin meselesi haüolunmustur, denebilir. Pek yakında orada da halkın elele vererek İngilizlerle iyi geçinmekten başka çare olmadığını anladıklarını ve yeni bir Filistin hükumetinin temelini attıklarını göreceksiniz. Evet pek yakında... Nihayet ıkı aya kadar...» sanayi, madenler, nafıa, içtimaî yardım, sıhhiye, bedenî terbiye, adliye, dahilî idare, maarif gibi alâkadar olacağı işleri zikretmektedir. İtilâfta memlekette devletin alâkadar olmağa devam edeceği işler lasrih edılmekte ve yeni eyaletin muhteKf işleri başarmakta takib edeceği usul hakkında tafsilât verilmektedir. Bilhassa askerî makamların millî müdafaanın temini zımnında istilısalât ve münakalât üzerinde lâzım gelen nüfuza malık olacakları kaydedilmektedir. Hırvatlar eyaletini alâkadar eden işler için teşriî kuvvet müstereken Kral ile Diyet Meclisinin elinde olacaktır. Dıyet meclisi umumî, müsavi, doğru Yeni kabinenin listesi veya hafi reyle itihab edilen mümessiler Belgrad 27 (a.a.) Avala ajansı ve ekalliyetlerin mümessillerinden mürekbıldiriyor: keb olacaktır. Yeni Svetkoviç kabinesi şu suretle teHırvatlar eyaletini alâkadar eden işler şekkül etmiştir: için icra kuvveti vali vasıtasile kralın elinBaşvekil Svetkoviç, Başvekil muavini de olacaktır. Kral, vahyi nasb ve azledeZagreb avukatlanndan Maçek, Adliye cektir. Vali kral ve diyete karşı mes'uldür. Eyalet makamlarnın kanunu esasinin Nazın Lazar Markoviç, Maarif Nazın ve devlet kanunlannın tatbikını kontrolu Bojidar Maksimoviç, Nafıa Nazın Midevlet tarafından temin edilecektir. Salâ şel Krek, Orman ve Maadinler Cafer hiyet meseleleri hakkında devletle eyalet Kulenoviç, Talim ve Terbiye Jevrem arasında çıkacak ihtilâflan bu hususta ih Tomiç, Münakalât Nikola Beslitç, Hadas edilecek olan meşrutî bir mahkeme hal riciye Çinçar Markoviç, Harbiye ve Bahriye Mılân Nediç, Posta ve Telgraf ledecektir. Zagreb avukatlanndan Josip Torbar, Hırvatlar eyaletinin salâhiyet ve vaziMaliye Saraybosna avukatlanndan Şuyeti kanunu esasiye konacak hususî ahkâm tey, Devlet Nazın Zagreb avukatlanndan ile zamân altına alınacaktır. Bu ahkâm eDoktor Barişa Soljan, Ticaret ve Sanayi yaletin muvafakati olmadan tadil edile Nazın Zagreb avukatlanndan Doktor miyecektir. İvan Andres, İçtimaî Muavenet Nazın Nihayet hiikumet millî itilâfla tatbikı Zagreb avukatlanndan Doktor Solı'an için ihtiyac gördükçe matbuat hakkında, Budissavlijeviç; Ziraat Nazın Doktor Becemiyetler, içtimalar cve istişareler kanunu ranko Çudriloviç, Devlet Nazın Belgrad hakkında ve meb'us intihabı ve sair hususat Üniversitesi profesörlerinden Doktor Mihakkında yeni bir nizamname kabul ede şel Konstantinoviç, Dahiliye Nazın Stanoje Mihalçiç. cektir. Afyonun kurtuluşu Dün büyük merasimle tes'id edildi Afyon 27 (a.a ) Afyonun kurtulusunun yıldönümü olan bugün şehrınnzde büyük tezahüratla kutlanmıştır. Tam istırdad saatinde orduyu temsil eden bir kıt'anm alkışlar arasında şehre girme sile başlamış olan bu kurtuluş şenlıklerine iştırak etmiş olan bütün Afyon ve civan halkı bu sevincli dakikalarda Ebedî Şefin aziz hatırasını tazımle anmışlar ve Millî Şefimize karşı sevgi ve bağhhklannı bir defa daha teyid eylem şlerdır. inyor Mussolini'nin düşüncelerini ve İtalyan genelkurmaylığının hesablarını bilmiyorum amma, bugünkü buhranın sonunda bir harb çıktığı takdirde, İtalyanın ne kâr edeceğini bir türlü anlıyamıyorum. Büyük Harbde, İtalya, senelerce azasından bulunduğu, İttifakı Müsellese ihanet ettiği ve evvelâ, Avusturya Macaristanı, sonra da Almanyayı arkadan bıçakladığı zaman, bu hareketi mazur göstermek için, ileri sürdüğü deliller arasında, İtalyanın, denizlere hâkim olan İngiltere i'e Fransaya karşı harbedebilecek kudrette olmadığı en başta geliyordu. İtalya, İngiltere ile harbedemez: çünkü, diyorlardı: 1 İngiliz Fransız donanması İtalya kiyılarını kâmilen tahrib eder, 2 İtalya, kömürsüz, buğdaysız, petrolsüz kalır ve diğer ham maddeleri alamaz, 3 İtalyanın uzun sahilleri ve adaları ihrac hareketlerine müsaiddir, 4 Bin müskülâtla ele geçirilen Trablu«garb, 12 Ada ve diğer müstemlekeler elden gider. Acaba, o vakittenberi, bu tehlikeli vazivet değisti mi ki İtalya, Akdenizde İngiltere ve Fransaya meydan okuyor? Şunları kısaca tetkik edelim: 1 İngiliz ve Fransız donanmaları Akdenize hâkimdir. İtalya donanması, denizaltı gemilerinin sayısı yüzü geçmesine rağmen, bu hakimiyeti izale değil, yalnız ız'ac edebilir. İngiliz Fransız donanmaları, İtalyanın Adriyatik kıyılarındaki linıanları ve şehirleri müstesna, bütün Akdeniz sahıllerinin altını üstüne getirebilirler. Hatta Roma dahi, tehlikededir. 2 İtalya, şimdi kendi buğdayını başabaş getirebilmektedir. İtalyada kömür yoktur. Bir miktar demir vardır amma harb zamanında yetişmez. Petrol yoktur; Arnavudluktan alacağı azıcık petrolü, Adrıyatiğe girecek İngiliz ve Fransız denizaltı gemilerinin hücumlanndan kurtarsa bile, bu kadarcık petrol ihtiyaca asla kâfi değıldır. Bakır yoktur. Pamuk yoktur. Kauçuk yoktur. Manganezi pek az vardır. Nikel yoktur, krom yoktur. Tungsten yoktur, yün ve potas biraz vardır. Amma ihtiyaca kâfi gelmez. Fosfatlar yoktur. Kalay yoktur, antımuan sulh ihtivacmın yalnız yarısına ancak yetişir. Mika yoktur. Hulâsa, harb sanayii için elzem olan 22 esaslı ham maddeden, İtalya yalnız üç tanesine tamamen sahibdir. 4 tanesi ihtiyaca asla kifayet etmiyecek kadar azdır, 3 tanesi de, sulh zamanı ihtiyaclarına yüzde 75 nispetir.de yetisecek kadar vardır; fakat yukanda savdığımız en lüzumlu 11 tanesi hiç mevcud değildir. Bunlardan kömür, nitratlar ve potası müttefiki Almanyadan, bir p.'iktar tedarık edebilirse de ötekiler esasen, Almanyada da yoktur. Bu vaziyette, ha'b patlar patlamaz, abluka başlıyacak ve İtalya, mahdud stokları bittiği zaman, teslim olacaktır. 3 İtalyanın uzun sahilleri, Umumî Harbde olduğu gibi, yerinde durmaktadır. Yalnız Otrant boğazını kapıyabileceği için Adriyatik kıvıları denizden taarruza uğrarmyacaktır. Fakat bu denizde de İngiliz ve Fransız denizaltı gemilerinin faaliyette bulunabileceklerini unutmamak lâzımdır. Akdeniz sahillerile Sicilya, bilhassa Sardü a ihrac hareketlerine müsaiddirler. 4 Trablusgarb, On İki Ada ve diğer müstemlekelerin anavatanla irtibatlan kesilecektir. Gerçi, buralarda büyük kuvvetler tahşıd edılmişse de, bunlar harb uzadıkca takviye ve ikmalden mahrum kalacakları için, nihayet mağlub ve teslim olmağa mecburdurlar. Büyük Harbdeki Alman müstemlekelerinin akıbeti bunlara da mukadderdir. Almanya, bidayette, kendi efkân umumiyesinin maneviyatını kuvvetlendirecek bazı mevziî zaferler kazansa dahi, İtalya bunu da yapamıyarak mütemadiyen hırpalanacaktır. Balkanlar ve Mısır, öyle zannediliiği kadar, kolay yutulacak lokmalar clp&i'di'. îtalyan yarımadasınm upuzun vazivetı, hava kuvvetWine karsı müdafaft«mı gü'leştirir. İngiltere ve Fransanın 10 u müfocavız tavvare gemısınden, hıç '/'rrazsa 5 tanesi Akdenizde calışacaktıı. Hulâsa. rr'^ver devletlerinin, en fena vazivftte olanı İtalvadır. Ttalvanm, harbde fena ha'de ezileceği muhakkak olduğuna çöre. A'manvanın kuyrusuna yapısmıs olnasmrl^^j hikmet anlasılannıyor. Sakm, '914 te olduğu sibi, aene bir «••'mukaddes '"'odkâmlık» sürprizi yapmasın? Afyon Halkevinde yapılan merasim Gebzede üzüm bayramı Gebze, 27 (Husu'i) Gebze kaymakamlığı tarafından tertib edilen üzüm bayramı bugün Eskihisar köyünde icra edilmiştir. Merasimde lzmit valisi Ziya Tekeli, parti müfettişi Zühtü Durukan, İzmit meb'uslanndan Ibrahim Tolun, Ali Dikmen, İzmit Parti Başkanı Abidin, Ağırceza Reisi Nail ve İzmitten, Karamürsel, Hereke, Gebze ve körfez sahillerinden on binlerce halk hazır bulunmuştur. Merasime Halkevi bandosunun çaldığı Istiklâl marşil başlanmış, bunu takiben Gebze ziraat tnemuru bir nutuk söyliyerek Üzüm bayrammdaki maksad ve gayeleri izah etmiş, Vali Ziya Tekeli de duyduğu memnuniveli te'barüz ettirnâştir. Müsabakalardan Kocaeli Vilâyeti çavuşüzümü birinciliğini Tavşancıldan Hilmi alarak 50 lira mükâfat, Vilâyet ikinci'i de Tavşancıldan Yaşar Ural elarak 30 lira mükâfat, üçüncülüğü de Karamürseden Tevfik Çakmak alarak bir kükürt makinesi kazanmıştır. Dün İzmirde yapılan güreşler İzmir 27 (Telefonla) Bugün yapılan güreş müsabakalannda 56 kıloda İstanbuldan Ahmed Çakır, Ankaradan Niyaziyi hükmen, 61 kiloda Ankaradan Suad İzmirden Durakı 6, 7 dakıkada, 66 kiloda İstanbuldan Servet, İzmirden Bekiri 5,33 dakikada, 72 kiloda İstanbuldan Faik, İzmirden Nuriyi 9,35 dakikada, 79 ki'oda Ankaradan Vahid, İstanbuldan İsmaili 4,29 dakikada, 87 kiloda Ankaradan Said Ahmed İzmirden MusaFuarı gezenler yı 12,58 dakikada yenmişlerdir. Ağır sıklette Ankaradan Satılmış ilk dakikada İzmir 27 (a.a.) Altı gün zarfmda s;üzel bir salto ile Çobanı tusa getirmiş, dokuzuncu enternasyonal İzmir fuarını fakat minder dışına düşen Çoban kurtula gezenıerıtı sayısı 145.550 ye varmıştır. rak 3,47 dakikada hasmını tuşla mağlub Siyam împaratoru dönüyor etmiştir. Parıs 27 (Hususî) Fransada bulu Ankarada bir tayyare kazası nan Sı> am İmparatoru bugün MüstemAnkara 27 (a.a.) Etimes'ud mo lekât Nazırını ziyaret ederek, derhal törlü tayyare mektebinde havacılık kampı memleketine dönmeğe karar verdiğini nı yapmakta olan Gazi Terbiye Enstitüsü 1 eyan etmiştir. Afyon 27 (a a ) Afyan Halkevi mensubları dün kurtuluş güneşinin doğduğu Kutsal Kocatepeye her sene yaptıkları mutad zıyareti yapmışlardır. Halkevli ler saat 11 de Kocatepeye varmışlar ve burada civar köylerden gelmiş bulunan halkın îştırakile yapılan merasime tstıklâl marşile başlanmış ve onu takiben bavrak çekilmiştir. Halkev başkanı Galib Demirerin söyledıği nutuktan sonra bir subay, o günhü hareketi, toprak üzerinde izah etfci ve Başkumandan meydan muharebesine iştırak etmiş olan köylülerden ha tıralan dınlendi. Ebedî ve Millî Şeflere karşı Kocatepede nvnnet ve saygılarını b r defa daha teyid etmiş olan genclik ve halk, Millî Sefe gönderdikleri bir telgrafta sonsuz şükranlarını bildirmislerdır. Kafileye. dönüşte Karacaören köyünde Halkevi tarafından bir kır zyafeti verilmiştir. talebesinden bir genc, Enstitüdeki arkadaslanna çocukca gösterişler yapmak için mekt°bi civannda alçak irtifadan ucuşlar vaDarken bir maniaya carparak tayyaresi Balbal üzümünden Vilâyet birincisi Vırılrnıs ve baMndan yaralanmıstır. Tavşanlı köyünden Hasan Uysal birınci be ha=taneve nakiedilmUtir. Talegelerek 25 lira, ikinci de Tavşancıldan a rası hafif, sıhhî vaziyeti tehlikel' Bekir alarak 20 lira mükâfat kazanmıştır. Ancak henüz ates ve kan içinde olan bir memlekette (intihab) yapmak imkânı olamıyacağı için ilk parlamento aza ları cemaat rüesasile görüşülerek İnsütere tarafından seçilecektir. Kurulacak ilk hükumet azalanna da (vezir ) mi, (nazır) mı, (müdür) mü deneceği henüz belli değildir. Bu işe Müfti Hazretleri razı ola cak mı? Siz, Müfti ile Kudüste görüştüğünüz için bu adamı tanıdığınızı zannede bilirsiniz. Fakat onun içyüzünü bize, bütün Filistinlilere sormalısınız? Hani Sultan Hamid yok muydu, Sultan Hamid.. İşte bu adam da Filistinin başına öyle bir îsveçten ihracı yasak edilen belâ kesilmek emelindedir. Assın, Vessin, çalsın, çırpsın ve saltanat sürsün! Bu semaddeler bebledir ki, o, birdenbire kayıdsız sartsız Stokholm 27 (a.a.) Bugün neşredilen bir emirname ile bazı maddeler.n bir istiklâl ve hakimiyet istiyor ve bunun hususî müsaade almadıkça İsveçten çı haricinde hiçbir anlaşmaya yanasmak nikanlması yarmdan ıtibaren vasak edü yetinde değildir. Evet, o istiklâli bız de mıştiı. Bu maddeler arasında bilhassc istiyoruz; fakat bir hamlede buna kavubuğday, hayvan ve et vardır. ' şamıyacağımızı da biliriz. împaratorluk ** 30 ağustos zaferinin bütün tarih boyunca meyvesini vermesi ve kenHinden evvelki kara srünleri hir daha avdet ettirmemesi için en lüzumlu sev hava müdafaası olduğunn hir daha hatırlamak, bunu temin maksadile de. daha fazla ucucu hazırlamak icin veni heve«ler duvınak suretile hnriinün hakkını en ivi olara&ız.