7 Ağustos 1939 CUMHURÎYET Gandi bugün yetmiş yaşına girmiş bu> Darbhane Damga dairesinde işçi Meh unuyor. Beyaz bir harmaniyeye bürün Londra piyasasına yerleşmek için istical et med Hulusi ile Kapalıçarşıda kuyumcu müş, yarıçıplak vücudü; çıkrıkta yün eğiBüyuk Harbin ortayr koyduğu sıyasî, Kâmil, İstanbul Asliye dördüncü ceza en resimleri ve bitmez tükenmez açlık içtimaî ve iktısadî istikrarsızlığa ekonomik memizdedir. Beynelmilel ticaretimizin bir kısmını Al mahkemesinde muhakeme edilmişler, bu srevlerile acaibi seb'ai âlem şöhreti kazabuhranm güçlükleri de inzimam edince döviz sıkmtısına düşen memleketler iptidaî manyadan îngiltere ve Fransaya çevirme muhakeme tam üç buçuk saat sürmüştür. nan Hind milliyetperveri 1869 senesinde kontenjantman usulünden gcçtikten sonra nin söylendiği ve yazıldığı kadar kolay bir Iddiay agöre, Darbhanede nümunelerden dünyaya gelmişti. On üç sene sonra onu, dövizsiz mübadele diyebilcceğimiz «Cle şey olmadığını biz de teslim ediyoruz. Fa çeşni alan işçi Mehmed Hulusi ile ku ızası hilâfına, daha doğrusu haberi olmaaring» sisteminde karar kıldılar. Millî e kat bu işi başarmak için de en müsaid za yumcu Kâmil, anlaşmışlar ve bu suretle dan evlendirdiler. On, on iki yaşında annelerile meşhur okonomimizi her türlü tehlikeden korumak manm hulul ettiğine kaniiz. Bu işi hususî düşük ayarlı altm bileziklere, yüksek ihracat ve ithalât firmalarından bekliye ayarlı damga vurulmuş, böyle dam an Hindistanda, Gandı'nin on üç yaşında hususunda büyük bir titizlik gösteren Cumhuriyet hükumeti, 1930 senesinden itiba meyiz. Onlar itiyat ve piyasa şartlan dola galı altın bilezikler piyasaya çıkarılmış, ;erdeğe girmesi gayritahiî sayılmaz. KalRenk rüyetine aid nazariyeler arasında ren dış ticaretimizi evvelâ kontenjantman yısile Alman piyasasına bağlanmış bulun bir kısmı satılmış, bir kısmı da ihbar üze h ki onu, daha evvel iki defa başka kızlaakla en hoş gelen nazariye Young a nişanlamılşardı bile. Nişanlılarının ikisi ve bilâhare clearing sistemlerine bağla maktadırlr. Türk müstahsili de malını da rine yapılan aramada ele geçirilmiş... Helmholtz nazariyesidir. Bunlardan de öldüğü için, delıkanlı ancak on üç yaha yüksek fiat veren müşteri varken aşağı mak mecburiyetinde kalmıştı. Dava edilenler, bu iddianm aslı olmaYoung ondokuzuncu asrın başlannda zıfiatla serbest piyasalara satmğa, kendi ha dığını, hakikî vaziyete uymadığını, ihba ında evlenebildi. Gene herkes tarafından bilindiği gibi yanm dalga nazarıyesinı koyan bir ingiliz Gandi'nin hatıratında, Hindistandaki line bırakılack olursa, ynaşmıyacaktır. rın da garaz eseri olduğunu söylemişleriktısadî buhranın başlangıcından itibaren doktorudur. Diğeri fiziğin bilhassa ses Bu meselenin hallini gene devletin üze dir. Şahid Halil İbrahim, darbhane dam zdivac usullerine dair çok şayanı dikkat dünyada iki grup memleket peyda oldu: bahsini ileriye götüren üç âlimden biri oafsilât vardır. Hazırlığı ve merasimi günI Serbest mübadele rejimine sadık ka rine alması en doğru ve pratik yoldur. Te ga mürakıbı Fehmi, kimyageri Mükrim, lup evvelen bir tıb mütehassısı ve sonradan erce süren evlenmeler, kız tarafını olsun, lan grup: Amerika Birleşik Devletleri, în ferrüata girişmeden hatırımıza gelen usu kontrolörü Orhan ve daha birkaç memur fizik üstadı olan bir Almandjr. Bunların ü kısaca anlatalım: Millî bankaların kre dınlenilerek, ihbar ve arama etrafında 'ğlan tarafını olsun, dehşetli masrafa sokgiltere, Fransa, Belçika, İsviçre, Hollânayrı ayrı koydukları nazariyenin mürekdisile iş görecek bir devlet ihracat ve it kendilerine muhtelif sualler sorulduğu gi uğundan, Gandi'nin anası ve babası, bu da ilâh... 2 Dış ticaretlerini clearing keb şekline bu isim veriliyor. Bu nazari halât ofisi kurulmalıdır. Ofis piyasamız bi, bu arada bazılanndan uzun uzadıya fi mümkün mertebe ucuza maletmek üzeyani aynî mübadele sistemine bağlayan yeye göre birbirine nazaran az çok müsdan Alman firmalannın verdiği fiatla bü teknik malumat da alındı. Bunlardan e, iki oğullarile akrabadan bir çocuğu bir grup: Türkiye ve diğ#r Balkan devletleri, takıl olan üç sınir takımı renk ihtısasını hayük partiler halinde mal alıp bunları ser müdür Fuadle beraber tahkıkatı yapan ırada evlendirmişler, üçüzlü düğün yap Almanya, İtalya ilâh... Bu iki grup memsıl ediyor. Bir uclan gözün retinasına ve best cihan piyasası fiatları üzerinden In kontrolör Orhar mahkemede şunları an mışlardı. leket arasında ticaret, bazan iktihamı müşdiğer ucJarı beyinde nihayet bulan bu sinirgiliz, Fransız ve Amerikan piyasalarına Iattı: Evlendikten sonra tekrar mektebe dö kül mânilerle karşılaşıldığı için, ehemmilerin bir takımalrı kırmızı, diğeri yeşil ve di satacaktır. Ofis bu satışta dost devletlerin nen Gandi on dokuz yaşında, hukuk tahsil yetini kaybetti. « Geçer 'sanda bir gün, Darbhaneğeri mavi veya mavimtrak menekşe renkher türlü müzaheretine güvenebilmelidir. :tmeke üzere İngiltereye gitti. Karısmı ve ye mal getirenlerden Halil İbrahim bana lerden müteessir oluyor. Yani her takım Serbest dövizle iş gören memleketlerle Ofis ihracatta maruz kalacağı zararı ger.e ocuklarını berab«r götürmüştü. Bir Av iz muhalefet prensipini takib etmiştir. iptidaî renkler dediğimiz üç rengin birinmüracaatle ve mahrem bir ifadede bulu upalı gibi giyiniyor, kolalı yaka takıyor, ticarette güçlüklerle karşılaşan Türkiye de serbest döviz memleketlerinden ithal edeBu cümleden olmak üzere 1930 seneharicî ticaretinin dörtte üçü nispetinde Al ceği mallardan elde edeceği kazancla te nacagı kaydile, bize mal getirenlerden ku sıravat bağlıyordu. inde yaptığı Tuzlalara yürüyüş hareketi den mütenebbih oluyor. Fakat bunlardan her biri kendi renginin frekansından farklı manya ve Italyaya bağlnmak iztırannda lâfi edebilecektir. Bu işlerde serbest döviz yumcu Kâmilin nümunelerden çeşni alan Tahsilini bitirdi, • diplomasını aldı ve meşhurdur. olan diğer frekanslardan müteessir olmukaldı. Habeş harbi esnasmda tatbik edi piyasalarında elde ettiğimiz ve edeceğimiz işçi Mehmed Hulusi ile uyuştuğunu, iki enubî Afrikaya giderek Natal'da bir ya*** yor değil. Bunlardan daha az müteneblen zecrî tedbirler dolyısile ttalya ile de kredilerin büyük rol oynayacağı muhak sinin elaltından faaliyette ebulunduklarını zıhane açtı, avukatlığa başladı. Gandi, 1931 senesinde, îngiltere hükumeti bih oluyor. Bu nazariye renk mahlutlan ekonomik münasebetlerimiz çok gerilediği kaktır. ihbar etti. Bu suretle düşük ayarlı bile lcuvveth hitabeti sayesinde orada öyle bir Vlahatma Gandi'yi Yuvarlak masa kon ve iptidaî renk mefhumlarına aid malum için karşımızda belli başjı müşteri ve satıcı Haricî ticaretimizin bir kısmı bu suretle ziklere yüksek ayarlı damga vurulmuş o öhret kazandı ki, bun gören ve kendisi eransına davet ettiği zaman, sabık avu hakıkatlere istinad eden fizikî nazariyelere olarak yalnız Almanya kalmıştı. Ziraî ve yeni piyasalara tevcih edildikten sonra o luyordu. Bunun üzerine müdürle görüştük, gıdi îngiliz üniversitelerinde tahsilini ikmal at, Folkestone rıhtımına, şakır şakır ya madenî ham maddeye fevkalâde ihtiyacı or. fisin ihracat ve ithalât mallarında fiatlan mahrem olarak aldığımız tertibaia göre, tmiş olan birçok Hindliler, Natal'da yer an bir yağmur altında, sırtmdaki meşhur uygun bulunan Almanyanm Türkiye piyasasını Gerçi bu nazariyenin doğruluğunu is tedricen indirmesi ve alış veriş serbest ci ertesi gün gelen bilezikleri, kuşkulandı ieşmek üzere geldiler. Ingilizlerle Gandi ıeyaz harmaniyesile ayak basmıştı. Başı kendisine bağlamak için ihracat maddelehan piyasasına uyduktan ve döviz arz ve ğımızı hiç hissettirmeden, eskisi gibi Meh arasmdaki ilk geçimsizlik, açıktan açığa ıplaktı ve yalınayaktı. Kendisini Londra pat edecek anatomik delıller yoksa da tecrimize bazan serbest cihan piyasasından talebinde müvazene hasıl olduktan sonra med Hulusiye verdik. Bir grup nümune değilse de zımnî şekilde ve meslekî reka & götürecek olan trene, kendı bohçasını rübenin verdiği delıllere göre çizilen ihtiyüksek fiat vermesi de bu hususta hayli sas diyagramları bu nazariyeyi takviye epiyasadan gene tedricen çekilerek yerini lerin ayarları indettahlil tam olduğu an bet yüzünden balşamıştır denilebilir. endisi taşıdı. rol oynamıştır. Buna mukabil Almanya da diyor. Gerçi bu nazariye (sonraki hahususî firmlara bırakması mümkün olacak laşıldı ise de, toptan alman grup nümuneGandi'yi siyasî sahada mücadeleye sevSonra, Yuvarlak masa etrafmdaki In ya!) (*), baygın renkler, renk görmeği bıze sattığı mamul ısühlâk ve istıhsal maltır. lerinden bir grupun ayarı düşük çıktı. Biz ceden birinci hâdisc, 1896 da patlak ver iliz nazırlarının yanına, gene o kıyafetle larında yüksek fiat tatbik ettiğinden memdaltonızım), renk mahlutu gibi renk rüHaricî ticaretimize yeni mahrecler bul bu bileziklerin herbiripden aldığımız nü di. furdu. Mıkrofon karşısında, o kıyafetle yetine giren bir takım hâdiseleri izah edileketimiz bu mübadeleden pek te kazanclı mak memleketin dış ticaretini muayyen pi muneleri ayrı ayrı tahlil ettirdik. Neticede Hindli avukat, karısı ve dört oğlu ile öz söyledi. Uçüncü mevki bir kompartiçıkmamaktadır. Malımızı bazan cihan piyorsa da, bilha^sa kontrast rüyet gibi bir yasalara bağlanmaktan ve bunun doğura elde kalan yedi grupun herbirinin içinden beraber, yaz tatilini geçirmek üzere gittiği man yolcusu olarak Fransa topraklarınyasasından üstün fiatla sattığımız bir hakitakım hâdiseleri izah etmemektedir. Bu bileceği mahzurlardan korumak demektir. birden dörde kadar muhtelif olmak üze Hindistandan Natal'e avdet ediyordu. harmınavesi =r. kat olsa bile aldığımızı da gene cihan piTütün, yün, tiftik ilâh gibi ihrac malları re noksan ayarlı bilezikler çıkınca, bun Lımana girdikleri zaman, hükumetin, iasındaydı. nazariyeler daha varsa da pek o kadar yasasından hayli yukarı elde etmekteyiz. mızm nefaset bakımmdan serbest piyasa dan sonra aldığımız taharri emrine itti «muhacereti azaltma kanunu komitesi» Yanmda, her yere beraber giden bir mühim olmadıklarından dolayı onlardan Aldığımız malların kalitesi de tam memlarda, vadedilen müzaheret de inzimam enuniyet verecek derecede değildir. baen Kâmilin dükkânında taharriyat ya nin zorile, Hindistanda veba hastalığı bu ngiliz kâtibesi vardı. Ismi Mis Slade o bahsetmiyorum. dince, çabuk tutunacakları muhakkaktır. Böyle bir nazariyeden neler beklendi pıldı. Bulunan doksan dokuz bilezik bi unduğunu ileri sürerek gemiyi karantine an bu kadın, Mahatma Gandi'ye duy Bugün vaziyet 1930 senesindekinden Serbest dövizli piyasalarla iş şgörmeğe ye tâbi tuttuğunu gördüler. Bu karantine duğu hayranhk neticesinde ismini değiştir ğını, bınaenaleyh renkle aiâkadar büt'ıin rer birer tahlil ettirilerek, burlardan yirmi bambaşka bir veçhe arzetmektedir. Dün hazırlanırken standardizasyon işimize daam yirmi üç gün sürdü. Nihayet bunun di, Mırabai diye bir Hindli ismi takındı, hâdiseleri izah edebilecek mükemmel bir üç tanesinin noksan ayarlı olduğu görüldü. yanın ergeç serbest mübadele rejimine dö ha candan sarılmak ve bazı mallanmızın pek göz göre bir haksızlık teşkil ettiğini rkasına Pencab köylülerinin giydıği ka nazariye formünün nekadar müşkül olduDarbhanede isçinin çahstığı yerdeki araneceğine dair emmareler çoğalmıştır. (başta tütün) îngiltere ve Fransada eski nlıyan hükumet, karantineyi kaldırdı. ba kumaştan esvab giydi. Saçlarmı da ğunu anlatmak için yukarıda isimleri geçen iktısadî buhran başlangıcında, serbest revacını temin için icab eden parayı sar mada parmaklık içerisinde altın kırıntı Fakat, bu sefer ha!k bu son karara karşı ıraş ettirdıği için, başına daima beyaz hâdiseleri kısaca gözden geçirelim. tczu ele geçirildiği zaman, ben orada dedövizle iş gören büyük piyasalarda Tür federek propaganda yapmak elzemdir. ayaklanmış, gemiden şehre ayak basmağa bir örtü örter. Kutru iki santimetre kadar olan daire kiye ile iktısadî iş birliği hususunda görüBirleşik Amerika Devletlerile geçenler ğildim. Bidayeten eski usule göre Meh cür'et eden her Hindliyi öldüreceğini baŞarl Şaplin ile Mahatma Gandi ara şeklindeki kırmızı kâğıdı bir iplıkle bir len istiğna ve lâkaydî bugün ortadan kalk de akdolunan serbest döviz esasına müs med Hulusi tarafından alınan çeşninin ğıra bağıra, rıhtıma hücum etmişti. ında teati edilen şu iki mektub çok şaya beyaz kâğıd önüne asalım. Gözümüzü mıştır. tenid ticaret anlaşmasının tatbikatta uğra tahlili, müahharen tarafımızdan teker teO gün, Gandi'nin, büyük bir ölüm teh nı dikkattir.Şarlo, Gandi'ye şöyle yazı bir müddet bu kâğıda tespit ettikten sonra Türkiye cihan piyasasında daima geçer dığı müşkülât bu sahada hiç olmazsa bir ker alınan nümunelerin tahlili ve sonra ikesi geçirdiği gündür. Halkın bu düş ordu: birisi iplikle kâğıdı çekerse kırmızı kâğımal ihrac ettiği için Ingiltere, Fransa ve müddet için devlet müdahalesinin lüzumu dükkândan alınanların ikinci defa teker te manca tezahürü karşısında, ne olursa ol«Ben sadece bir komedi aktörüyüm. dm altında kalan beyaz kâğıd parças;nı Amerika piyasalarını gene ele geçirmek ik nu ortaya koymaktadır. Muayyen mevsi ker tahlili, bu bilezik işinde ihbara uygun sun karaya çıkmağa karar veren Hind milFakat, bu sıfatla dramlara karşı alâka yeşilimtrak görürüz. Bu tecriıbeyi beyaz tidarındadır. Bu hususta dostluk anlaşma me inhisar eden ihracatımızı beklemek ve, bir yolsuzluk bulunduğunu göstermiştir. liyetperveri, pesinde, çığ gibi büyüyen duyarım. Siz, bu devrin en büyük dramı kâğıd yerine sarı kâğıdla yaparsak bu selarile bağlandığımız îngiltere ve Fransa bu suretle hasıl olacak serbest dövizle Mehmed Hulusi, parmaklık içerisinde bir kalabalık bulunduğu halde ve korkunc sınız. Siz bir ruhsunuz. Sizinle tanışmak fer sonraki hayal mavimtrakür. Bu renkdan da yardim göreceğimiz muhakkaktır. ithalâta başlayabilınek pek elverişli bir sis sakladığına kani olduğum altın tozunun bir taş vağmuru altmda evine kendini güçler kontrast renklerdir, bu hâdise de benim için bir zevk olacaktır.» Asıl mesele ihrac mallarımıza mümasil tem olarak tezaHir etmemektedir. üç aydanberi orada durduğunu, bir mak lükle atmış ve canını zor kurtarmıştı. (müteakıb kontrast) hâdisesidir. Youngİşte Gandi'nin cevabı: mal satan meleketlerden evvel bilhassa Uzaksarkın hemen her tarafında kullaRefİİ Şükrü SUVLA sadla saklamadığını söylüyorsa da, döHelmholtz nazariyesi bunu izah edemez. «Siz çocukları güldürüyorsunuz. Bu, külen kırıntılar, her on bes günde bir, yer n;ian iki tekerlekli çekçek arabalarına cennete ulaşmak için en mükemmel pasa Bir oda içinde tabiî renklerıle görünen eşDövüşler Vekâlet emrine alınan maliye den kaldırılmak ve bir kab içerisine ko binmekten, Gandi nefret eder. Hayvan porttur. Ben, o kadar yükseğe ulaşacağı ya oda içindeki ziya şiddetini azalttıkça nulmak, mutaddır. Bu altın tozu, usulen yerine insan tarafından çekilen bu araba mı hiç zannetmiyorum. Çünkü evliyadan renklerini azçok kaybederler. Karanlık Gedikpaşada 13 numarada oturan memurları memuruna teslim ve devlete irad kayde lara binmeği gayriahlâkî telâkki eden değilim. Tanışalım. Siz beni tanımağı na denılecek dereceye yakın donuk ziya a! Saykohi, Kumkapıda Sarayiçi sokağınMaliye Vekâletince görülen lüzum üo gün hayatını andılır. Bu suretle muhafaza olunan altın Hind sıl merak ediyorsanız ben de bir komedi tmda cisimler görünür, fakat kendı renk da 15 numarada oturan Marinin kendi zerine bazı memurlar Vekâlet emrine atozunun miktarı, bir senede bir kiloya vaj cak bu arabalardan birine binmek saye aktörle tanışmağı o kadar istiyorum.» lerile değil. Buna renksiz rüyet deriz. sini dövdügü iddiasile şikâyette bulun lınmış, bazı memurlar tahdidi sinne tâbi sır.de kurtaracağını düşünmüş ve bir arkaGandi, «Bir lokma bir hırka» yaşama Normal gözün azamî rüyet kabiliyeti yetutulmuş: bir kısım memurlann asalet maz. daçmın yardımile bir çekçek getirtmişti. muştur. leri tasdik edilmiş ve bir kısmınm da ğa ahdetiği için, vasat bir Hindlinin gün şil renk civarındadır. Bir normal göze veDamganın tarihçesine gelince, evaniLâkin, arabacı, müşterinın Gandi, yani bir Alış veriş yiizünden... istifalan kabul olunmuştur. delik kazancını hesab etmiş ve o günden rilen müsavi enerjıli ziyalar müteakıben ye damga vaz'ı, bizde 329 tarihindenbeHindli olduğunu görünce yere tüküıerek Beyoğlunda Tarabya caddesinde o Vekâlet emrine ahnanlar şunlardır: ri caridir. 340 ta damga vaz'ı, daha şüsonra, bu miktarı asla aşmıyacak bir hayat koyu turuncu, kahve rengi ve sarı ise gözçekildi. gitti. Bunun üzerine, Gandi ta turan Alber oğlu Marsel de, alışveriş Seyhan varidat kontrol mjemuru Osman mullü olarak kabul edildi. Ancak, altm banları kaldırdı, evine doğru koşmağa tarzı edinmiştir. Kendisine, yiyeceğe mü deki tesir takriben 1, 4, 5.5 nispetindedir. yüzünden çıkan kavsada Rafael isimli Nuri; Urla malmüdürü Ali Rıza; Sey ahmsatımı takyidata tâbi tutuluncaya ka baslad:. Halk peşine takılmıştı. Yanmda teallik bir hediye verilecek olursa, hediye Bu da üç sinir takımının tenbihile izah ehan malmüdürü Rüştü; millî emlâk mübirinin kendisini dövdügü iddiasında bu dürlüğü kontrolörü İhsan; Demirköy dar bu sekil müracaatler pek nadirdi. Bun ki arkadaşlarile beraber, düşe kalka kaçı sahibini gücendirmemek için bunu reddet düemez. Bu halde tenevvür şiddeti değışmez. Yalnız, hediyenin bedelini sorar, öğdan sonra halkta bilezik almağa ve takyorlardı. Kovalıyanlardan biri Gandi'nin tikçe gözün hassasiyet derecesi de değişilunmuştur. malmüdürü Al. Rıza. renir, ertesi günkü masrafından bu bedeli mağa fazla bir inhimak husule geldi ve asarığın:, bir yumrukta yere düşürdü. Bir yor. Hasılı renk rüyet meselesi halledil İki şikâyet İstifalar tenzil ederek gündelik masrafı aşmamak hali, kuyumculara karşı kendilerinde hisbaskası, suratına bir tokat, karnına bir mis bir mesele olmadığı gibi halli de epey Fatihte oturan Mehmed Nedim îstifaları kabul olunanlar şunlardır: settikleri itimadsızlık dolayısile bileziklerprensipini yerine getirir. Bu yüzden, bir tekme savurdu. Bir bahçenin parmaklığıoğlu Hulusi, Faruk tarafından dö Tstanbul hazine avukatı Kâmı Nazmi; de devlet damnasını görm:k ihtiyacını şidçok defalar, aç oturmak mecburiyetinde ıox görünüyor. na yapışıp durmamış olsaydı, bayılacaktı Prof. Salih MURAD vüldüğünden şikâyel etmiş, Üsküdar İzmir hazine avukatı Sahm; Tarsus ha detle duydu. İşte bundan dolayı damga ka'mıştır. O gün, taşlana taşlana, böylece evine sığızine avukatı Abdürrezzak. muamelâtı coaaldı, Darbhaneye bu mak da Toptaşı caddesinde 110 sayılı Gandi, yazı yazarken, sol elini de sağ (*) Gözunüzu kapadıktan sonra. yani nan Gandi, avnkatlığı, başındaki mölonu Maliye müfettiş muavinlerinden Bür sad'a tehacüm basladı.» evde oturan Adıl hakkında da, orada eli kadar kolayîıkla kullanır. Bu hüneri tenbıh âmili kesıldikten sonra. hayalin Jirtındaki Avrupa kılığını bırakıp Hindis Q Dolab sokağmda oturan Ali darb iddia han; Cahid; Memduh, Yekta, millî emMehmed Hulusi, şahidliğe itiraz yollu tana döndüğü gün, yarıçıplak, beyaz har 1 22 senesindeki mahpusiyeti esnasında temadisme (sonraki hayal) denir. lâk müdürlüğü mümeyyizlerinden Ossile sikâyetçi olmu'tur. kazanm'ştır. Mahpus bulunduğu hücrenin şöyle dedr. manıyclı Hind millıyetperven olmuşlu. man, bütçe ve malî kontrol umum mü İkinci defa alınan nümuneleri, ben Hastanede ölen adam O tarihten sonra, Gandi, İngiliz hüku rutubeti yüzünden sağ elıne asabî bir tıt sâyi semeresile yaşamamalıdır.» dürlüğü ikinci mümeyyizi Günhan, le reme arız olmuş, sol elini kullanmak büeziklerin kavnaklarmdan, yani eklem ,netıne karşı mücadelelerıne basladı. Gandi'nin kendi şahsiyetini tarif eden Dün sabah Sultanahmed San'atlar vazım müdürlüğü sayıcılarından Seniha, su felsefesini de zikredelım: verlerinden a'dım. Bu yerlerden alınan sipi şuydu: «İngiliz hükumeti kanunları merbjurıyetı onu solaklığa alıştırmıştır. mektebi sokağında şoför Vehabm sür muhasebat umum müdürlüğü mümev«Ruh temizliği yolu sarp bir yoldur. Mahatma Gandi, makinenin ve makıne yizlerinden İhsan ve Ankara mektebler nümuneler, daimî surette düsükfür. Çün na, sor. derece yumuşaklıkla, tatlılılka v düğü 1715 numaralı taksi otomobiü, vaşmuhasebe kâtibi Melihanın asaletleri kü kavnak husule gelebilmesi için ayarın ge\şek!;kle karsı gelerek, İngılizleri bı medenivetinin aleyhtarıdır. »Makine, bü Tam safiyeti elde etmek için insan, aşk lıca bir adama çaromış, önce hüviyeti öğ tasdik edilmiştir. Devlet Demiryollan daha düşük olması gerektir. Bu itibarla miskince mukabeleden usandırmak ve Hi tün felâketlerimizin müsebbibidir, der. ve kinin, muhabbet ve nefretin biribirine renilemiyen bu adam, götürüldüğü Cer muhasiblerinden Bahri ve Yahya Fahri düsük ayarlar zuhuru, sırf bu sebebledir. distancan çekilip gitmeğe mecbur bırak Belki hayatta konforu artırıyor, fakat bil zıd cereyanları fevkıne yükselmek, dü=ünrahpaşa hastanesinde aksama do£ru öl tahdidi sinne tâbi tutulmuşdur. hassa harbe yarad;ğı ve askerî bütceleri cesinde, sözlerinde ve hareketlerinde ta Bu iste al?kadarlarca vaziyetin teknik i mak» müştür. Diğer taraftan o civarda oturanzahı, tam bir vukuf ifade etmediğinden. Hind milliyetperveri, taraftarlannın muazzam nispetlerde artırdığı için, bugün nıamen ihtirassız bir dereceye gelmek Macar yugoslav ticaret lar müracaatle, kazazedenin Ye'ebatanisin aslıa'n esaslı olarak tetkiki lâzımdır. İngilizlere karşı yaptıkları kanlı ısyanları kü felâketin sebebi odur. Makineyı orta mecburıyetındedır. Gizlı ıhhrasları ven • da Karanlıksebzeci sokagında 6 numamuahedesi Kuyumcu Kâmil de, ihbarın garaz e daima yarıyolda durdurarak, onları daima dan kaldırmak mümkün olmazsa, onun mek. Bence, dünyavı sılâhla fethetmekten daha zordur. Onümde, henüz, aşılmas' hakimiyetine mâni olmalıdır.» rada oturan 60 yasmda Osınan o!du§uBelşrad, 6 (a.a.) Macar Yugos seri olduğuna dair tekrar bazı izahlarda oahrdısız ayaklanmalara teşvık ederek, Gene bu makine bahsınde, insan^arı ten zor bir yol var. Sıfıra münkalib olmaklı: nu haber vermişlerdir. Cesed, Morga 'LV t faret itilâfı Yua;oslavya ve Macarisn sonra, Müddeiumumilik, İngiliz mallanna ve müesseselerine boyko5'in lâzımdır. Bir insan, kendı arzusıle kaldınlmış, otomobilin soförü Vehab tan Malive n?7'rları arasında teati edi'en •nüfalea hazırlanmak üzere dosyayı istedi taj, îngiliz müsaadekârlıklarına ve imti beüiğe fevkedenin de makine oldusunu c hemcinslerının son safma inmedıkçe, onı hakkında tahkikat ve takibata bailanıl bir nota ile 31 ilkkânun 1939 a kadar ve mııhakemenin devamı, on yedi ağus yazlarına karşı istisna, İngiliz mües^esatın öyler ve der ki: «Kendi ellerile birşey daki vazifelerden istifa, grev şeklinde ses vdratmıvan, h'rsızdır. însan, ba»kaîinın ?'a selâmet yoktur.» ona bırakıldı. .0" mıştir Kliringden serbesl mübadele rejimine nasıl geçebiliriz ? * Yazan: Refİİ . Şükrü SUVLA İktısadî meseleler Ayar yolsuzluğu Altın bilezikleri nasıl damgaladılar? Dava edilenler, bunun aslı olmadığını ısrarla iddia ediyorlar BEYNELMİLEL PORTRELER İLİMKOSESİ İHTİRALAR.KESİFLER Hind milliyetperverı Gandi Renkleri nasıl ayırd edebiliyoruz ? Kırmızıyı kırmızı, maviyi mavi görmegc (renk rüyeti) diyoruz. Buna dair birçok nazariyeler varsa da bunların hicbiri tam manasile kanaat verici değildir. Çünkü bu nazariyelerden birbirine zıd olan hâdiseler ve hakikatlerin izahı beklenmektedir. Bu hâdiseîer arasında kontrast hâdisesi, donuk ziya altında renksiz rüyet, tenor şiddeti az olduğu zaman rüyet kabiliyeline aid azamî hassasiyet noktasınm değişmesi (ki buna Paaknije tesirleri denır), renk görmeği, retinanın muhtelif noktalarında hassasiyetin ayni olmaması, muhtelif renkli hayallerin gözde yavaş yavaş bü >üyüp sörjmesi gibi bir takım hâdiseîer zikredilebilir.