20 Temmuz 1939 CUMHURÎYET ILIM ve CEMIYET Hindli bir dâhi Yazan; Prof. SAL1H MURAD Matematik sahasındaki vak'alar ve ke1 meşhur olan Trinity kollejine girdi. şifler bu ilim tekniğini iyi bilmiyenleri pek 1915 senesinde (Büyük Harb içinde) alâkadar eünez. Müspet ve tatbikî ilimler profesör Littlevvood'un ayrılmasile yalnız sahasındaki keşifler, takib edilen yollar kalan Prof. Hardy diyor ki: bilinmese de, netice itibarile çoğumuzu « Böyle velud bir talebeye bir hoca alâkadar eder. Matematikte başlangıc, kifayet etmiyor. Bu talebe hayatımda ispat yolu ve neticenin hepsi sembolik ol gördüğüm en yüksek riyaziyecilerden bimasından dolayı matematik meseleleri ridir. Belki Newton'danberi böyle matemuayyen kimseleri alâkadar eder; bu sem matik istidadı görülmemiştir.» bollerden anlamıyanlara bu meseleler pek Zaten narin yapılı olan gencde 1917 de yabancı gelir. Bir matematik meselesinin verem alâmetleri görüldü. İngilteredeki umumu alâkadar etmesi için meselenin pek sanatoryomlardan birinde tedavi altma acazib olması zaruridir. İşte bu nadir mese Iınmasma rağmen hastalık şiddetini artırlelerden biri Einstein'in izafiyet nazariye makta idi. 1918 şubatında, 30 yaşmda sidir. Bu nazariye dünyaya yayıldığı za iken îngilterenin ilim akademisi olan man Madam Einstein (izafiyet nazariye Royal Societysine ilk Hindli aza olarak sini 300 milyon kişi duymuş, ancak 300 seçildi. 30 yaşındaki Ramanujan'ın bu şerefi kazanması, dehasma büyük bir delil kişi anlamış) demişti. oldu. Bu yazımda başka bir noktaya, başka bir şahsa temas edeceğim: Hind riyaziyeHarb sonunda, sıhhati düzelir ümidile, cilerinden Ramanujan'ın eserleri, mate Hindistana döndü. Madras Üniversitesinmatiğin en kuru taraflarından bin olması de ona mahsus bir kürsü kuruldu. 1919 itibarile halkı hemen hemen hiç alâkadar nisanmda işe başladı. Ne yazık ki, gittıkçe etmiyen, adedler nazariyesine aid reşerj şiddetini artıran hastalık, onu 1920 nisaler dolayısile değil, bir dehaya misal ol nında mezara götürdü. ması yüzünden ehemmiyeti haizdir. Bu Ramanujan'da adedler arasındaki mügenc edebiyat, felsefe ve matematikte her nasebetlere dair fevkalâde bir kabıliyet kesçe beklenilmiyen, garib görünen mese olduğu muhakkaktır. Hocalarmdan biri lelere karşı bir heves, bir hırs besliyordu. nin dediği gibi (her müspet aded, onun HAVACILIGIMIZ Bir katil 20 seneye mahkum oldu Idamdan, hafifletici sebebler ve yaşı yüzünden kurtuldu Istanbul Ağırceza mahkemesinde dün akşam bir idam kararı verilmiş, lâkin adiyen cezayı azaltıcı sebeb ve yaş dolayısile ceza hapse çevrilmiş, müddet de indirilmiştir. Mahkum olan, Çatalca civan köylülerinden rençper Muraddır. Bu delikanlı, yedi sene önce amcası Fehmiyi öldü ren ve az bir ceza ile yakayı sıyıran köylüsü Lutfiye kin besnyormuş. Bu teessürle onu öldürmeği tasarlamış ve bir gün tarlada Yunan gra tüfeğile üzerine kurşun yağdırarak yere serdiği Lutfinin ağır yaralandığı halde daha can vermediğini görünce, bıçağmrçıkarmış, kanlar içerisinde yerde yatanin işini bıçakla bitirmiş. Mahkeme, suçu bu şekilde sabit görerek ceza kanununun 450 nci maddesinin 4 üncü bendine göre ölüm cezası verdik ten sonra, Lutfinin, Muradın amcası olan Fehmiyi öldürmesini Muradın hareketinde adi tahfif sebebi sayarak idama bedel 24 sene ağır hapis cezası tespit etmiş, Murad cinayet zamanı 21 yaşmı bitirmediğinden bu müddetin de 4 senesi gitmiştir. Muradın başka birini yaralamaktan mahkumiyeti olduğu anlaşıldığından bu da hesaba katılmış, netice olarak Murad 20 sene 4 ay bir gün hapse mahkum olmuş, öldürdüğü Lutfinin varislerine verilmek üzere kendisine 1000 lira da tazminat ödetilecektir. 1 Türkkuşu büyük gayret ve kuvvetle çalışıyor Ankara: 17 temmuz Yazan: Abidin Daver Her Türk, havacılığın beynelmilel terakkilerini ve millî inkişafmı çok yakmd. takib etmelidir, Türkiyedeki havacılı hareket ve hamleleri hepimizi ciddiyetl alâkadar etmelidir. Almanya, havacılığ nı fevkalâde inkişaf ettirdiği içindir k: karşısmdakileri yıldırarak son muvaffakiyetleri kansız ve kolayca kazandi. îngil tere ile Fransa, havacılıklanna yeni bir kudret aşıladıktan sonradır ki Almanya ile Italyaya kafa tutmağa başladılar. Ha vcılığın bu büyük ehemmiyetini takdir ettiğim için Türk tayyarecilik hareketlerile çok yakmdan alâkadar olurum. Ankarad bulunuşumdan istifade ederek Türk Ha va Kurumu merkezini, yanmdaki Türk kuşu okulunu ve Etimes'uddaki Türkkuşu motörlü uçuş mektebini ziyaret ettim. Bu ziyaretimin intıbalannı şöyle hulâsa edebilirim: Müsmir çalışmalar karşısında büyük inşirah ve iftihar. Henüz pek genc bir müessese olmasma rağmen, hariRamanujan Hindistanın cenubundaki şahsî dostlarmdan birisi idi). kulâde bir inkişaf ve terakkiye mazhar oErode şehrinde 1887 de dünyaya gelmişLondra hastanelerinden birinde yatartir. Mektebde iken eline geçirebildiği sırfı ken bir gün kendisini ziyaret eden Prof. lan Türkkuşunun kurduğu müesseselerin en mühimleri şunlardır: ve riyaziyeye dair bir iki eseri kötü Ingi Hardy: 1 Ankara Türkkuşu okulu, lizcesile anlamağa muvaffak olmuştu. « 1729 numaralı taksile geldim. Bu Matematiğe yüksek istidadı olan çocuk, adedin mazrubları 7X13X19 dur. Bana 2 Etimes'ud motörlü tayyare meköğrendiği şeyler üzerinde durmayıp dai bu mazrublar tuhaf görünüyor. Acaba bir tebi, ma ileri atıhrdı. Avrupalı riyaziyecilerin uğursuzluk karşısında bulunmıyayım?» 3 înönü yüksek yelken uçuş kamaslî adedler üzerinde bir asır çalışarak niDiyince Ramanujan hemen cevab veri Pi. hayet, pek de makbul olmıyan usullerle yor: 4 Ankara paraşütçülük merkezi, buldukları neticenin daha iyisini buldu. « Hayır. Bu aded iki yolda iki mi5 Türkkuşu atölyesi, Ramanujon'la hocalık eden maruf îngiliz kâb mecmuuna müsavi olan en küçük a6 Tayyare modelcilik kursu. rıyeziyecilerinden Prof. Hardy onun mu ded olması itibarile pek enteresanBütün bu müesseseler, hep Türkkuşuvaffakiyetlerinden bahsederken diyor ki: Türkkuşu kampından iki intıba. Yukartda: ' Genc pilot namzedlerine uçuştan nun yani Türk Hava Kurumunun idareevvel ders veriliyor; aşağıda: Bir tayyarenin uçuşa hazırlanması «Ramanujan Fransız ve Alman dillerinBir bakışta doğru değilmiş gibi görünen sinde çalışmaktadırlar. Ankara Hava de bir tek kitab görmemiştir. îngilizcesi ise bir takım nazariyeler keşfeden bu Hind Kurumu merkezini ve arkasındaki mükemBurası tayyare ve tayyare motörü tamir rıdır. Eski yeni hiçbir harab motör yoktur sınıf geçmeğe kâfi değildi. Böyle muaz riyaziyecisi, ilim tarihinin mühim bir samel Türkkuşu okulunu gezdikten, mekte hanesi ve plânör fabrikasıdır. Atölye di ki mükemmel bir tamirden sonra, ya bir zam meselelerin halli, aklından bile geç hifesini işgal edecektir. Bulduğu nazari bin alt katındaki tayyare motörleri müze rektörü Kemal Tanoğlu Almanyada tah tayyareye veya Ankarada Türkkuşu mekmemişti.» yeler arasında henüz anlaşılamıyanlar bile sini seyrettikten sonra, Etimes'ud motörlü il etmiş kıymetli tayyare mühendisleri tebinde tesis edilen motör müzesine verilbulunduğu söyleniyor. Genc yaşmda ölü tayyare mektebine gittim. Burada, An mizdendir. Atölye, muvakkaten bulundu mesin. Balkan harbinde elimizde bulunan Hindli Aiyar'ın ifadesine göre: «Ramanujan Hind ilâhlarından birinin mü (adedler nazariyesi) bakımından pek kara Türkkuşu okulundaki talebe ile ge u bu dar binada açılah yalnız iki yıl ol ve istifade edilemiyen tayyarelerin motörrüyasma gırerek düsturları kendisine bil acıklıdır. Ne diyelim ki, bu terazi bu sık çen sene înönü kampında plânör uçuşladuğu halde, mükemmel plânörler yap leri dahi bu müzededir. dirdığini söylerdi. Sabahları yataktan leti çekmez. rını bitirip plânörcü brövesi alanlar, mo maktadır. Burada 100 plânör imal edil Atölye, Hava Kurumunun ve Türkkalktığı zaman gece rüyasında görmüş olProf. Salih MURAD törlü tayyarelerde çalışıyorlardı. miştir. îşçilik gayet temiz ve güzeldir. kuşunun otomobollerini, otobüslerini, kam duğu neticeleri kayıd ve bunların doğruluAsfalt yoldan uçuş meydanına gelirken Model ittihaz edilen Sovyet plânöründen yonlarını da mükemmelen tamir ettiği gibi [*] 10 la 9 un mıkâblarının mecmuu ğunu kontrol ederdi.» ve 12 ile birin mikâblan mecmuu. bir tarafta Türk kartallannm, öte taraf jok daha iyi plânörler yapıldığı bir bakış kendi kendini de tekemmül ettirmektedir. On altı yaşmda iken Madras Üniversita leyleklerin uçtuklarım gördük. Tayya a görülmektedir. Bizim plânörlerimız, Bu sene, atölyede yeniden 100 tayyare tesine girdi. Universite talebesi iken kendi Gemlik sahillerinde bir kadın relerimiz uçuşlarını bitirdikten sonra mey astan içtinab etmek için hiç çivisiz yapıl yapılacak, 100 plânör revizyon görecek, ni riyaziyeye o kadar vermişti ki ingilizcecesedi bulundu danı leylekler işgal ediyormuş. maktadır. Kısa bir müddet sonra, yani iş yani elden geçecek ve tamir edilecektir. yi ancak sınıf geçebilecek kadar öğrene Gemlik (Hususî) Buraya bağlı KurBuradaki mesai şöyle hulâsa edilebilir: ilerimiz biraz daha yetişince Almanlann 50 motörlü tayyarenin revizyon ve tamirbildi. Universıteyi bitiremediğinden dola şunlu köyünde, deniz kenannda şişmanA A 60 amatör plânörcü ki bunlar inden daha iyi plânör yapılacaktır. Şim leri yapılacaktır. 120 tayyare motörü de yı bir iş sahibi olmamışsa da yeni nazariye ca bir kadın cesedi bulunmuştur. ayni suretle tamir ve revizyon görecektir. Epeyce zaman denizde kalan kadınm yedek hava subayı olacaklardır yaz dev diki işçilik, müsavi denilecek kadar Al ler keşfinde devam ediyordu. Bulduğu neAtölye, Etimes'uddaki yeni binasına nakticeleri eskipüskü not defterine kaydedi çehresi tanınmaz bir hal almıştır. Sır resinde motörlü tayyareci olarak yetiştiri manlarınkine yakındır. İşçiler, san'at mektmda siyah ipekli bir elbise, pembe bir liyor. tebleri talebesınden ve ilkmekteblerde elle ledildikten sonra, daha mütekâmil ve dayor ve riyaziyecilere gösteriyordu. 1909 ha geniş bir şekil alarak adeta bir plânör kombinezon ve ayağında yeni ve atkıh da evlendi, üç sene daha işsiz kaldıktan B 40 tavyare öğretmen namzedi, kıs i marangozluk işlerine yatkın çocuklar abir iskarpin ve parmağında üç yüz otuz ve tayyare fabrikası halini alacaktır. Asonra 1912 de senede 20 İngıliz lirası asmdan seçilmektedir. Minimini Türk üç tarihini ve îhsan adını taşıyan altın devresinde, tekâmül uçuşları yapıyorlar. tölye direktörü kıymetli mühendis Kemal (yani ayda 1 1 lira kadar maaşla) Mad bir alyans yüzüğü vardır. Müddeiumu C 18 plânörcü öğretmen namzedi. llerinin becerikliliği insana ferah veriyor. Tanoğlu ile atölye idare âmiri Fuad Çaras liman idaresine kâtib oldu. Arkadaşla mî ve hükumet doktoru hâdise yerine gene kış devresinde yetiştiriliyor. Atölye bir taraftan yeni tip plânörler karı ve bütün işçileri candan tebrik ederının gayretile eserlerini neşretti .Bu eser gitmişlerdiT. D 80 Türkkuşu amatör pilotu kış imal ederken diğer taraftan da kamplarda rim. Çünkü burada, Ankaranin bir köşeleri gören Hardy, kendisini Kembriç Ü devresinde antrenman uçuşları yapıyorlar. muayyen müddet çalışan bütün plânörle sinde yoktan bir fabrika varetmişlerdir. Bir otobüs parladı niversitesine çağırdı. Annesinin sözünden gözden geçirip tamir ediyor. Uçak ve Demek ki bu sene, yalnız Etimes'uddaŞişliye gıtmekte olan şoför Muhiddiçıkamıyan Ramanujan bu teklifi kabul ede Türk Hava Kurumunun muhterem motör tamirhanelerine gelince, onlar da, medi. Nihayet bir gece annesinin rüyası nin idaresindeki 3064 numaralı otobüs, 198 kişilik bir havacı grupu talim ve terBaşkanı Şükrü Koçakla beraber bu ak endilerine malzeme verildiği takdirde yena giren bir ilâh, oğlunun yolunda durma Zambak sokağı başına geldiği sıralarda biye ve ders görmektedir. şam Inönü yelken uçuş kampına gidiyo birdenbire motör parlamışsa da süratle i tayyare ve motör yapacak kadar iyi çaMeydana geldiğimiz zaman talebe, masmı emredince anası, oğlunun İngiltererum. Orada göreceklerimi ayrı bir yazıya harekete geçilerek ateş söndürülmüştür. Türkkuşu Genel Direktörü hava yarbay işmaktadırlar. Bütün mekteb tayyarele bırakıyorum. Yalnız şunu söyliyeyim ki ye gitmesine müsaade etti. Ramanujan Elleri yanan şoför Muhiddin tedavi alOsman Nuri Baykalın ve başöğretmen înin gövdeleri ve motörleri burada mü iki sene evvel yirmi çadırdan ibaret olan 1914 nisanmda Kembric'in matematiğile tına almmıştır. Sabiha Gökçenin nezareti altında uçuşlar emmelen tamir edilmektedir. Erbabı, ba Inönü kampında şimdi kocaman bir mekyapıyorlardı. Mekteb tayyarelerinin bazı an tamir etmenin yeni yapmaktan güç ol teb yükselmiş ve 640 Türk genci burada ( Tırhan vapuru dün limanımıza geldi lan, bir öğretmen ve bir talebe ile uçuyor, uğunu bilirler. Atölyede bir motör me havacıhk öğrenmekte bulunmuştur. bazılan da yalnızbaşma bir talebe idare Türk Hava Kurumu ve Türkkuşu, zarlığı vardır; bütün eski, harab ve kırık sinde çalışıyordu. Hergün bir kaç gencin motörler buraya defnedilir. Fakat motör Büyük Millî Şef İsmet înönünün istediği yalnızbaşma uçmasma müsaade edilmek mezarlığmın insan mezarlıklarından bir gibi kudretli bir Türk havacıhğı yaratmak suretile pilotlara uçuş öğretilmektedir. Sa farkı vardır ki o da burada motörlerin için bütün gayretlerile çalışmaktadırlar. bahın beşihden dokuza, ona kadar devam basü badelmevt» sırrına mazhar olmalaABİDtN DAVER eden uçuşlarda, Türk gencleri, iftihara değer bir canlılık ve gayret gösteriyorlar. Yarının yedek hava subayları, bu bozkırda neşeli ve ateşli bir faaliyetle çalışıyorlar. Uçuşlar bittikten sonra mektebi, daha doğrusu kampı gezdik. Yatakhaneler, yemekhaneler, mutfak, hangar, duşhaneler ve aptesaneler tertemiz. Kampın etrafmda güzel bir bahçe de yaparak gözîerin yeşillik ve çiçek ihtiyacını uı\utmamışlar. Kampın yanmda bir de yeni atölye binası inşa edilmektedir. Burası bittikten sonra, şehre yakın bir yerde eski bir ma rangozhaneye yerleşmiş bulunan atölye buraya nakledilecektir. Gördüğümüz çok gayretli çalışmadan dolayı Türkkuşu talim ve terbiye direktörü Şakir Hazım Ergökmen ile yarbay Osman Nuri Baykalı, saha âmiri Hamdi 11 inci yerli mallar sergisinin Küşad Çayparı ve güzide başöğretmen Sabiha Gökçenle diğer muallim arkadalşarını teb gününe ancak iki gün kaldığı halde serrik ederim. inin birçok paviyonlan henüz ıkmal *** olunamamıştır. Bıîna sebeb, bu sene serİkinci gördüğümüz yer, Türkkuşu a inin paviyonlarınm dekorasyan itiba tölyesi oldu. Atölye diyip de geçmeyiniz. rile daha yüksek olması ve jürinin bu Adliye bugün tatile başlıyor Nöbetçi mahkemeler müstacel işlere bakacaklar Bugün, mahkemelerin yaz tatilinin ıik günüdür. Bu sabahtan itibaren Istanbul Adliyesinde ağır ceza ile üçüncü ceza, Sultanahmed ikinci sulh ceza ve Istanbul birinci ticaretle birinci, üçüncü, dördüncü, beşinci hukuk mahkemeleri tatildir. Ağırceza davalarına ikinci, meşhud suç davalarma dördüncü, kaçakçılık davalarına beşinci cezalar, müstacel ticaret ve hu kuk işlerine de ikinci ticaret ve ikinci hukuk mahkemeleri bakacaklardır. Yaz tatili, beş eylul akşamına kadar sürecek, ertesi sabahtan itibaren tatilden müstefid olan bütün mahkemeler faaliyete geçeceklerdir. Tatilde çalışan nöbetçi hâkimler de sonradan nöbetle mezuniyet alarak dinleneceklerdir. Hayatı ucuzlatmak için Alâkadar Vekâletler, hayat pahalı • lığile mücadele mevzuu üzerinde çalışmaktadırlar. Sanayi ham maddeleri ve sanayi mahsulleri üzerinde gümrük ve himaye esasları tetkik edilmektedir. Bu tetkiklere fabrikatorlanmızla teknikçüerin de iştiraki temin edilecektir. Tuğla fabrikatorları Ankaraya bir heyet gönderdiler Tuğla standardı üzerinde İstanbuldaki 38 tuğla fabrika ve harman sahibi namına temasta bulunmak üzere Ankaraya gönderümesine karar verilen he yet, pazar günü şehrimizden hareket ede cektir. Heyet, Şaban Özbalçık ve Hüseyinden ibarettir. Bir çocuk pencereden düştü Galatada Yemeniciler caddesinde oturan amele Mehmedin 3 yaşındaki oğlu Cemal, pencere önünde oynarken sokaa düşerek muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır. Cemal, Çocuk has tanesıne kaldırılarak tedavi altma almmıştır. Bir ecnebi çarkçı parmağını makmeye kaptırdı Yunan bandıralı Elkotermato vapuru üçüncü makinisti Yunan tebaasından Kasasaki dün makine dairesinde çalı şırken sağ elini makineye kaptırmış ve baş parmağı kesilmiştir. Kasasaki, Senjorj hastanesinde tedavi altma alın . mıştrr. Sergide hazırhklar henüz ikmal edilemedi j Çatı çöktü ve bir adam yaralandı Galata Serçe sokağmda oturan, Me likyan ve Karagöze aid hurda deposunda çalışan Kızılkap, hurda deposu çatısmda tutuşan otları söndürmek için çstıya çıkmış ve otlara söndürüp aşağı inerken çatınm anî surette çökmesı neticesi aşağı düşerek muhtelif yerlerin den yaralanmış ve baygın bir halde Beyoğlu hastanesine kaldınlmıştır. Dün şehrimize Devlet Denizyolları için Mersin hattı üzerıne sefer yapmak üzere Almanyada ın'a olunan vapurlardan Mersin tipi ikinci vaour olan Tırhan da dün limanımıza ge'miştir. Mersin tipi vapurlardan birincisi olan Etrüskün geçen sene limanımıza gelmesınden sonra bu vapurda görülen bir çok hatalardan dolayı, Almanyadan hiçbir vapur gelmemişti. Cereyan eden bir çok müzakereler ve muhaberelerden sonra Al manlann da kabul ettiği bu hatalar Tır hanla beraber diâer iki vapur, Kadeş ve 'Şalomda da tashih olunmuştur. Bundan naada geminin seyir kabiliyetini çoğalta gelen Tırhan vapuru cak birçok tadilât da yapılmışhr. Dün saat tam 15,45 te limanımıza gelen ve 16 da Kabataş önüne demirliyen Tırhanın evvelâ gümrük muamelesi yapılmış, bundan sonra Denizyolları heyeti ve biraz sonra da Liman reisi Refik Ayen tur vapuru ziyaret etmiştir. Tırhan 91,5 metre* boy, 13,2 genişliktedir. Çektiği su 5,10 ve ana güverteye kadar olan irtifaı 7,30 dur. Etrüskten başhca farkı iki kazan yerine üç kazanlı oluşudur. Gemi tam hamule ile 13,65 mil yapmaktadır. Tırhan temizlendikten sonra yakında sefere başlıyacakti' Sar'alı denize girince böyle olur hususta büyük bir titizlik göstermesidir. Hatay paviyonuna gelecek mallar dı henüz gelmemiştir. Bu bakımdan endişe edilmektedir. Resmimiz inşaatı henüz bitmemiş olan İnhisarlar paviyonunu göstermektedir. Üsküdarda Şemsıpaşa açıklannda banyo yapmakta olan 17 yaşlarmda îh san oğlu Saadet, boyunu geçen bir yerde yüzerken müptelâ olduğu sar'a hastalığı tekrarlamış ve kendini kurtaramıyarak boğulmuştur. Polis, boğulma hâdisesı efcrafında tahkikata başlamış tır.