CUMHURÎYET 18 Temmuz 1939 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Adliye tatili Tarihî roman: 87 Yazan: Kadircan Kafh Mııallimlerin maaşları Onbirinci sergi Tokyodaki müzakerelen okyoda Japon Hariciye Nazırı Arita ile İngiliz büyük elçisi Craigie arasmda yapılacağı ;oktanberi beklenen müzakereler nihayet cumartesi akşamı başlamıştı. Fakat daha Ik temasta iki tarafın noktai nazarı arasmda pek derin fark olduğu meydana çıktığmdan murahhasların yeniden talimat alması için müzakere tehir edilmiştir. Bu müzakereye Çinin Şanghaydan sonra en mühim ticaret merkezi şimalî Tiyençin'deki İngiliz mıntakasına iltica eden ve Japon taraftan bir gümrük me murunu öldürmekle maznun bulunan iki Çinliyi İngiliz memurlarının Japon askerî zabıtasına teslim etmekten imtina eylemeeri yüzünden lüzum görülmüştü. Şimalî Çindeki Japon kuvvetleri kumandanı İngiliz memurlarını hem iki maznun Çinliyi teslime, hem de ileride Çan Kay Şek taraftan Çinlilere mmtakanın yatak olmasına mümaneate icbar için karadan ve denizden burasını sıkı abluka altına aldırmıştı. Bu esnada mıntakaya ginp çıkan İngilizler süngülü Japon askerleri tarafından binlerce Çinlinin gözü önün'e çmlçıplak soyundurulup muayene edıl .. bu suretle bir asırdanberi muhtelıf harblerle Çin devletinin serfürü ederek Uzakşarkm hâkimi olan İngilizlerin f ve itibarları kesredilmek istenmiştir. İngiliz mmtakasının memurları çok ?ıkışık vaziyete gelince iki maznun Cinlıyı teslime razı olmuşlarsa da Çan Kay Sek hükumetinin tanmması ve adamların'n burada barındınlmayıp daima Japon memurlanna teslimi gibi siyasî prensıplere taalluk eden işlere kanşmakta kendilerinde salâhiyet bulmadıklarından bu gibi mü zakerelerin Tokyoda yapılması kararlastırılmıştı. Mahfiruz, Padişah ailesi içindeki sinsi ihtiraslara bir defa daha şahid oluyordu! Ne oldu? Ağlaman niçindir? Saadetlu hünkânm, sevincdendir. Ertesi sabah Mahfiruz gecedenberi eklediği zamanın geldiğini anlamıştı: Saadetlu hünkânm, Murad Paa Anadoluya Celâlileri kırmak için gönderildi; halbuki binlerce g' \ hsızın daa kaııına girmiştir. Şimdi de hep sevmediği kir<elerden intikam almak iseimiş! Ekmekçizade gibi bir eşsiz deferdarı idam etmek kasdinde imiş! Nauh Paşa ve Zülfikar Paşa gibi yiğitleri de çekemiyor ve öldürmek için fırsat kolarmış! Bunun dahi Derviş ve Kasım aşalardan ne farkı kalmıştır? Hemen Ekmekçizadeyi buraya, vergi işlerini yapmak üzere çağırtmalı; sadrıazamı da Ian üzerine göndermelidir. Mademki o da boş yere kan dökmüştür ve dökecek:ir, Celâlilerden ne farkı kalır! Halkı 'adişahımıza düşman etmekten maksadı ne ola?.. O gün Sun'ullah Efendi ile Hoca Mustafa Efendi de Padişaha ayni maada sözler söylediler. Çakır Ali ile birlikte giden iki kapıcıbaşı, sadrıazama iki hil'at, bir altm işemeli ve mücevherli kılıc, bir de mek:ub götürüyordu. Padişah diyordu ki: «Dilediğin kimseyi Rumeli beylerbeyi yap; defterdar Ahmed Paşayı îstanbula jönder. Sen ordu ile Erzurumda kalup bahara Iran üzerine yürümelisin!» Mahfiruz Sultan da Çakır Ali vasıtasile Ekmekçizadeye §u haberi yolluyordu: «Murad Paşanın adaletten ayrıldığı anlaşıldı; gelirken geçeceğin yerlerden şikâyeçiler dahi kaldırasın! Kadılar da Sun'ullah Efendiye mekub yazalar!» Derya Kapanı Hafız Ahmed Paşa sadnazam olmak istiyordu. Kaymakam Mustafa Paşa ise Murad Paşayı mümkün olduğu kadar İstanbuldan uzağa sürerek onun yerine devleti idareye devam etmek sevdasım güdüyordu; kızlarağası da Mahfiruz Sultanın arzularını kıramıyordu. Bunlar da müfti ile hocaya katılınca Padişaha her dediklerini kabul ettirmek güç olmuyordu. Nöbetçi mahkemeler listesi tamim edildi Yirmi temmuzda başlıyacak ve beş eylule kadar sürecek olan mahkemelerin tatil devresinde hangi mahkemelerin nöbetçi kalacaklarını gösterir liste, Adliye Vekâletince İstanbul Müddeiumumiliğine gönderilmiştir. Bu listeye göre, İstanbul asliye birinci, ikinci ceza ile ikinci hu kuk, ikinci ticaret, meşhud suç işlerine bakmak üzere dördüncü ceza, kaçak çılık işlerine bakmak üzere beşinci ceza nöbetçidirler. Müstacel mahiyetteki da valara aid muhakemelerden Ağırcezada görülenler, tatilde münhasıran ikinci cezaya verilecektir. Diğer taraftan, Üsküdarda, hukuk hâkimi İrfan müstacel ceza ve hukuk işleri nöbetçisidir. Sulh cezalârdan Sultanahmed birinci ve üçüncü, Beyoğlu birinci ve ikinci sulh cezalarla Bakırköy, Eyübsultan, Fatih, Beşıktaş, Sarıyer, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Kartal ve Adalar mahkemeleri de nöbetçi kalarak sahalarındaki müstacel işlerle meşgul olacak lardır. Otomatik zam sistemi kaldırılıyor Yüksek derecede açık olmadığı takdirde, muallimler sıra beküyecek Vilâyet Hususî Idare bütçesinin darlığı dolayısile, ilkmekteb muallimleririn şimdiye kadar verilmıyen kıdem zamîarımn kendilerine yakın bir zamanda ödenmesi için, Vali ve Belediye Reisi Lutli Kırdar tetkikler yapmaktadır. Maarif müdürlüğü, muallimlerin istihkakı olan kıdem zamlarınm, senelere cöre miktarını gösteren bir listesini hazırl.yarak dün Valiye vermiştir. Bugün ilk tedrisat muallimleri otomatik zam usulüne göre terfi etmektedirler. Her sene zam tniktarının artması dolayısile İdarei Hususiye, bu parayı kolay lıkla ödeyememektedir. Bu mahzuru önlemek için zam şekli, önümüzdeki ders yılı kaldınlacaktır. Bu sistem yerine her dereceye göre muayyen miktarda ayrılmış zam şekli tatbik edilecektir. Bir muallim bulunduğu dereceden bir üstün dereceye terfi ettiği takdirde, ancak terfi ettiği derecede münhal yer oîur?a zam alacaktır. Yüksek derecede açık olmadığı takdirde sıra bekliyecektir. Büyük paviyonların inşaatı ikmal edildi 11 inci Yerli Mallar Sergisinde başlıca paviyonların inşaatı ikmal olunmuştur. Bunların başır.da Sümerbank, Eti bank, İnhisarlar ve Belediyenin yarınki İstanbul paviyonu gelmektedir. Yannki İstanbul paviyonu, serginin en büyük paviyonlarından biridir. Burada dünkü İstanbulla yarınki İstanbul maketlerla, büyük fotoğraflarla canlanacaktır. Bilhassa Eminönü ve civarı, Azabkapı ve Unkapanı maketlerile müstakbel İstanbulun umumî şekli ve gelecek sene yapılacak olan İstanbul Sergi sarayının maketleri burada görülecektir. Anavatana iltihak eden Hatay mamulât ve masnuatının teşhir edileceği pavi yon da ikmal olunmuş gibidir. Yalnız, Hatay mallan henüz sergiye gelmemiş tir. Sergi cumartesi günü açılacağı için geceleri sabaha kadar çalışılmaktadır. Serginin içinde ve dışında hummalı bir faaliyet göze çarpmaktadır. Serginin orta kısmı satış yapabilecek küçük sanayi erbabına ayrılmıştır. Bu suretle satış yapan firmalar asıl sergiden tefrik edilmiş olmaktadır. T O delikanlıya söylenseydi, sakalını çabuk uzatmak için tedbir alırdı! Iyi dedin. Söyletirim! Mahfiruz Sultan odasına döndüğü zaman hadım Davud Ağayı kapıda buldu: Ne var? İmam Mustafa Efendi bir mektub verdi. Mahfiruz onu aldı. Okunduğu zaman Ekmekçizadeden geldiği anlaşıldı. Çakır Aliye yolda rasthyan ve Murad Paşanın ordusuna ancak Kalenderoğlu muharebesinden sonra varabilen Ahmed Paşa, sadnazam tarafından idam edilmesinden korkuyordu. Mektubda diyordu ki: «Benim sultanım, bu canımı feda etmek lâzımsa siz ve Padişahımız için ederim. Murad Paşanın bana beslediği kin bellidir. Beni komaz, öldürür. Tiz buradan aldırmanızı yalvarırım, ayaklarınızm altını dahi öperim. Nasuh Paşa ile Zülfikar Paşayı da öldürtmek ister! İnanılmazsa kendilerinden sorulup öğrenmek mümkündür.» Ahmed Paşa artık Anadoluda eşkiya kalmadığını, sadrıazamın gelecek baharda Iranla harbetmek üzere Erzurumda kışlaması uygun olduğunu da bildiriyordu. Bu fikirler Mahfiruzun hoşuna gidiyordu. Celâlî bahanesile Anadoluda daha birçok kanların dökülmesine engel olmak için başka çare yoktu. Hele o kadar saygı gösterdiği Fatma Sultan şimdi «Valide Sultan» rolü oynuyordu. Padişahı kendi yalısına çağırıp cariyelerle başbaşa bıraktığı yetmiyormuş gibi saraya da cariyeler vermek için hazırlandığı anlaşılıyordu. Mahfiruz Sultana göre artık Kuyucu Murad Paşaya lüzum kalmamıştr. onu oevirmeli ve Fatma Sultanm da burnu kınlmalıydı! Bununla beraber şimdilik Padişahın ablasma karşı en küçük bir saygısızlık yapmıyacak^, hatta eski dostlueu devam ettirerek onu pusuya düşürecekti. Ertesi akşam için parlak bir ziyafet hazırladı; Padişahı ve sultanları çağırdı. Yalnız Fatma Sultan gelmedi: Hastayım!.. Demiş. Halbuki hadım Davud Ağa onu sarayının bahçesinde cariyelerle birlikte salıncak safası yaparken görmüş!.. Mihridil Sultan bunu öğrendiği zaman dudak büktü: Hıh... Büyük Valide Sultanın yerini tutmak istiyor!.. Devjet dediğin Süleymana bile kalmamış! Mahfiruz, Padişah ailesî içîndeki sinsi ve fırsat gözeten ihtiraslara bir defa daha şahid oluyordu. Fatma Sultanı diğerlerinden farklı bulmuş, onun kocasmın sadnazam olması için elinden geleni yapmıştı. Eğer birinci haseki istememiş olaydı Kuyucu Murad gene Macaristan hududlarında kalır, yahud Iran üzerine gönderilirdi. Şimdi Fatma Sultandan bu iyiliğin mükâfatını görüyordu. Fakat onu cevabsız ve cezasız bırakmıyacaktı. Zaten artık Murad Paşaya lüzum kalmamıştı; Celâlilerle birlikte birçok günahsızların da kanlarına girmiş olması ona karşı yaman bir silâh olarak kullanılabilirdi. O zama na kadar nice vezirler böyle böbürlenmişler, fakat sonunda başları kesilerek veya boğularak «Cellâd çeşmesi» önüne, «lbrettaşı» üstüne atılmaktan kendilerini kurtaramamışlardı. Bu akşam sofrada hep bol baharlı Arab yemekleri vardı. Yemekten sonra çalman Arab havalan ve söylenen «Ya leyl» ler arasmda kırmızı tüller bürünmüş olan Arab kızları dans ettiler. Ocakta yanan kütükler koca sofayı hamamdan farkedilmiyecek kadar ısıtmşıtı. Bu sırada karlı şerbetler dağıtıldı. Padişah lendisini sıcak yaz gecesinde sanıyordu Geride kalan günlere dönmüş olmamn kuruntusu bile o zamana kadar tatmam: olduğu yepyeni bir haz yaratıyordu. Mahfiruz Sultan bir aralık Şehzade Osmanla küçük Hatice Sultanı da getirtti. Şehzade Osman gürbüz, kırmızı ya nakh, parlak bakişlı bir çocuktu. Baba pnın eteğini büyük bir saygı ile öperken Birinci Ahmedin kalbinde tatlı bir hi sahlanıyordu: Babalık gururu... Küçük Hatice Sultan ise yumuk elleri, yuvarla cık yüzü, iri çakır gözleri ve kumral saç larile bir melek kadar güzeldi. Padişahın onu okşamak için uzanan elini yakahyor emmek için ağzına götürüyordu. Ayş Sultan buna güzel bir mana verdi: Bak hele... Babasının elini öpmek istiyor! Bunlar şimdiden anneleri kada v .erbiyeli!.. Padişah eğlenceden sonra kendi dai resine gitmedi. . ŞEHÎR tŞLER! Ekmek işinde karar I Halbuki Bayburdda kış başlamıştı. Arpajun Jujesji, beş , floriye, peksimedin okkası bir kuruşa çıkmıştı. Asker ve hayvanlar çok geçmeden ac kalacak, kırılıp gideceklerdi. Buna rağmen Murad Paşa tuğları kaldırdı. Fakat orduda hemen bir homurtu koptu: Kıtlık ve pahalılık bu derece iken Erzurumda ^'şlamak nasıl mümkün olur? Padişah buraların halini bilmez; yanmdakilerin tatlı sözlerine kanar. Onlar ve serdarın dönmesi üzerine nüfuzları kalmıyacak olanlar sadrıazamın îstanbula gittiğini hoş görmezler. Lâkin bizler iki yıl harbettikten ve bunca zaferler kazandıktan sonra artık yurdlarımıza dönmek isteriz! Murad Paşa bu sözleri ve yiyecek fiatlannı ordu kadılanna tesçil ettirdi. Sicil sureti ve şöyle bir mektub, kapıcılara verildi: «Rumeli Beylerbeyi Ahmed Paşanın burada kalmasile kalmaması müsavidir. Kendisinden orduya bir imdad mı erişti? Kulunuzun Erzurumda kışlamakhğıma gelince Anadolu Celâlilerden tamamile temizlenmedi ki Iran ile muharebe edeyim. Celâlî artıkları gene toplanırlarsa İstanbuldaki vezir kullarınızm onların yok edilmesine kudretleri var mıdır? Ancak, saadetlu Padişah ne buyururlarsa ona göre harekel olunur...» Çakır Ali sadrıazamın yanına döndügü zaman orduyu daha kalabalık görmüştü. Sorunca: Elbet, Nasuh Paşa askerleri de katılmıştır. Dediler. Delikanlı diğerlerinden daha şatafatlı olan çadırlara merakla baktı; acaba Kayış Mehmed orada mıdır? Kaya Hasanla Keleş Hamza da hatırına gelmişti, fakat bu hatıralar üzerinde hemen hemen hiç durmadı. Anlattıklarına göre Nasuh Paşanın orduya katılrnası herşey olup bittikten sonra olduğu halde büyük alay göstermiş: Kapısı halkı kırmızı çuha giyen ve tüfekli bin atlı ile san elbiseli beş yüzsiyah takkeli beş yüz sekbandan, ayrıca bin süvariden ibaretmiş. Murad Paşa bu askerin geçişini bir tentenin altmdan seyretmiş. Nasuh Paşa ise bir ok atımı yaklaşmca atından inmiş, yaya olarak sadrıazama yaklaşmış. Murad Paşa ancak dört adım ilerlemiş; diz çökerek ayağını öpen Nasuh Paşanın alnma dudaklarmı dokundurmuş; fakat onun yüzünde gizli bir kin okunuyormuş; çok geçmeden bunun sebebî anlaşılmış: Murad Paşa Nasuh Paşayı elinden tutarak «sayeban» altına götürüpr İArkası varü. Ekmek meselesi üzerinde yapılmakta olan tetkikata ehemmiyetle devam ediliyor. Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar da bu mesele ile bizzat meşgul olmaktadır. Dün İstişare heyetini, İktısad müdürü Saffeti ve Fırıncılar Cemiyeti Reisi Mehmedi davet ederek kendilerile bu mevzu etrafında görüşmüştür. Alnıacak tedbirlerin başında bilhassa son zamanlarda birçok yerlerde bozuk olarak çıkanlan ekmeklerin düzeltilmesi keyfiyeti gelmektedir. Verilecek ciddî kararDenizbankın Fmdıklıdaki Satie binası lar neticesinde bir iki güne kadar bu tahkikatı bitmiş, dördüncü sorgu hâkimi cihet halledilecektir. Sami, dosyayı dün akşam müddeiumumi Karaköy Sütlüce yolu Belediye Fen heyeti Karaköyden Süt liğe mütaleaya vermiştir. Dosya mütale lüceye gidecek olan sahil yolunun tafsi adan alındıktan sonra, sıra kararnamenin lât plânlannı hazırlamaktadır. Bu ara yazılmasına gelecektir. Davanın ya hafda yolun güzergâhı da tespit edilmekte ta sonunda, ya da gelecek haftanın ba dir. Güzergâha isabet eden surlardan bir şında mahkemeye yollanacağı sanılıyor. kısmı yıkılacak, bir kısmı da diyavüklü Tahkikat safhası, dün sabahtan akşa olarak muhafaza edilecektir. Yıkılması ma kadar oldukça hareketli geçmiştir. icab eden aksam, mütehasss bir komisReassürans şirketi eski ikinci müdürü Mayon tarafından tayin olunacaktır. lik Kevkeble şirketin hukuk.mji|ayiri,,ve Dolmabahçe Bebeh yolu '] Dolmabahçe Bebek yolunun plânlan vekili avukat Atıf Ödül Tevkifaneden geNafıa Vekâletince tasdik olunarak geıi tirilmişler, ayrı ayrı olma'k üzere tekra» gönderilmiştir. Bu yolun inşaatı iki bu dinlenilmişlerdir. Tekrar ifadelerinin al>nçuk milyon liraya mal olacaktır. Nafıa masma, 6000 lira komisyon ve 4,000 lira Vekâleti de evvelce bu hususta yardım «hakkı sükut» mevzularının iphamdan vadeylemiş olduğundan yakında işe baş sıyrılması maksadile lüzum görüldüğü anlamak kabil olacaktır. laşılmıştır. O zaman Reassürans umum Fen heyeti müdürüne 15 sual müdürü bulunan Refi Bayara, alım sa tım işindeki 12,000 lira komisyonun yansoruldu Belediye Fen heyetinde çalışan Mül sınm verildiği iddia edilmiş, sonradan da kiye müfettişleri, Fen heyeti müdürün tevkiflere takaddüm eden günde Refi Baden on beş sual sormuşlardır. Ekserisi yardan iadeten 4000 lira geldiği ve bu seyrüsefer işlerine taalluk eden bu sual nun «hakkı sükut» mahiyetinde göndelerin cevabları hazırlanmaktadır. rildiği iddiası ortaya atılmıştı. Refi BaDolmabahçedeki gazhanenin yar ise, her iki iddianm asılsızlığını ileri bir kısmı istimlâk edilecek sürmüştü. Buna karşı ne diyecekleri so rulan her iki mevkufun da, evvelce söyleDolmabahçede yapüacak stadyom sahasmın tadil olunan projesine göre gaz diklerinde ısrarla durdukları öğrenilmişhanenin de bir kısmı istimlâk edilecek tir. tir. Bu münasebetle gazhane idaresi BeYusuf Ziya önişin talebi lediyeye müracaat ederek ahnacak kısDiğer taraftan, eski Denizbank Umum mın nihayet teşrinievvele kadar tespit omüdürü Yusuf Ziya Önişin avukatı Sadi lunarak alınmasını istemşitir. Kalan kısım üzerinde ona göre icab eden tadilât Rıza Dağ, sorgu hâkimliğine bir istida vererek, müvekkilinin serbest bırakılmasını yapılacaktır. istemiştir. Sorgu hâkimi Sami, birkaç gün Hidiv korusunda yapılacak evvel avni banka umum müdür muavini değişiklikler Tahir Kevkebin müracaatini olduğu gibi, Belediye tarafından satm alman Çu bu müracaati de reddettiğinden, bugün bukludaki Hidiv köşkünde yapılmakta bu red karanna itiraz olunacaktır. Bu itiolan tadilât ve hazırhklar pek yakında razı da, Tahir Kevkebin itirazını tetkikle bitmek üzeredir. Bahçe haline getiril reddeden İstanbul asliye dördüncü ceza mekte olan koru, on' beş güne kadar mahkemesi reisi Bürhaneddin Öğen tetkik halka açılmış olacak ve bu münasebetle biMirecektir. bir de merasim yapılacaktır. KÜLTÜR tŞLERl Talebe kayıd ve kabulünde yolsuz hareketlere meydan verilmiyecek Yurdumuzun dışında bulunan yabancı mekteblerden aldıkları tahsil vesikalarile memleketimizdeki hususî, yabancı ve ekallij'et mekteblerine kaydedilmek üzere müracaat eden talebeleri, bazı mek teb idarelerinin daha yukan smıflara aidıkları tespit edilmiştir. Vekâlet, bu yolsuzluğu önlemek maksadile bazı kayıdlar vazetmiştir. Bundan sonra hususî, yabancı ve ekalliyet mekteblerine girmek isteyen talebelerin evrakı evvelâ Maarif Vekâletine gönderilecektir. Vekâlet evrakı tetkik edip neticeyi mekteb idaresine bildirinceye kadar talebe, mektebe namzed olarak devam edecektir. Aksi şekilde hareket eden mekteb idareleri hakkmda kanunî takibat yapılacaktır. " Satie,,tahkikatı Dosya, dün akşam Müddeiumumiliğe verildi Çocuk kamplarının teftişi Ş ilkmekteb talebe kampTannın çalışma vaziyetini tetkik etmek üzere, dünden itibaren teftişlere başlanmıştır. İlk olarak Pendik kampı gözden geçirilmiştir Diğer kamplar önümüzdeki hafta gezilecektir. Muallimlerin şehir gezintisi Muallimler için tertib edilen şehir gezintilerine dünden itibaren başlanmıştır. Dün bir grup, kâğıdhane ile oradaki fabrikalan gezmişlerdir. Hükümsüz addedilen izin formülü Çatalcanın elektriği Vali muavini Muzaffer, Çatalcaya giderek burada yapılacak olan elektrik tesisatı etrafında tetkikatta bulunmuştur. Evvelce bu hususta tanzim olunan şartname muvafık görülmediği için yeniden bir şartname hazırlanması kararlaştınlmıştır. Tesisat pek yakında ihale olunacaktır. ADLİYEDE Sabun kazanı cinayeti Motorlu nakil vasıtalarının anî teftişi Motörlü nakil vasıtalarının senede bir defa yapılmakta olan fennî muayeneleri, maksadı temine kâfi görülmediğinden bundan sonra bu kabil vesaitin lüzum görüldükçe ânî muayenelere tâbi tutulması kararlaşmış ve bu hususta alâkadarlara tebligat yapılmıstır. Belediye Daire müdürü Abdurrahman hırsızı mahkum oldu vor. Muharrem Feyzi TOGAY tekaüde sevkedilmiş, yerine Zat işleri Prof. Fahreddin Kerim Büyükadada deniz kenarına yakın oSadeddin tayin olunmuş lan Hamdinin köşkünün kanalizasyon Avrupadan döndü tur. borulannı aşuan Ahmed, bunalrı kayıZürihte toplanan beynelmilel akıl ha? ğa doldurmuş, uzaklaşırken görülmüş, Nushası 5 kurnstnr talıklan kongresinde bulunmak üzere Meçhul motör polis takibine çıkmıştır. Deniz üstünde • Türkiye Haric Avrupaya gitmiş olan Prof. Dr. Fahredicin Dün gene köprü önünde bir deniz ka iki buçuk saat süren bir takibden sonra icin din Kerim, dün sabahki ekspresle İstan Senelik 2700 Kr. zası olmuştur. Cibali iskelesine kayıdlı kaçması yanda kalan Ahmed, Sultanah1400 Kr. 1450 » AJtı ayhk Hasanın sandahna meçhul bir motör med Birinci Sulh Ceza mahkemesinde bula dönmüştür. Dr. Fahreddin Kerim 750 800 » dün akşam Maarif Şurasmda bulunmak Üç avlık çarpmış ve sandahn baştarafını parçala dün muhakeme edilerek, üç buçuk ay 400 . loktur Jîir 1 üzere Ankaraya gitmigtir. 15ü • dıktan sonra sür"atle uzaklaşmışta. ı hapse mahkum olmuştur, Belediye Daire müdürlüğü Karagümrükte bir sabun fabrikasmda, Seri nikel ufaklıklar hırsızlığım haber verecek diye, bekçi bastırılıyor Şevkiyi kaynar sabun kazanına atmak ve boğmaktan suçlu Mansurun muhaDarbhane müdürlüğü, bir kuruşluk kemesine dün devam edilmiştir. Dünkü nikel parların basılmasına peyderpey celsede, Müddeiumumilik dosyayı müta devam etmektedir. Şimdiye kadar 32 mii leaya almıştır. yona yakın bir kuruşluk para tedavüle Araba çarpmasile yaralanan çıkanlmıştır. Bunların mecmuu 60 milyon olacaktır. Darbhane müdürlüğü darçocuk öldü Ramide Muzaffer isminde bir çocuğa bedilecek yeni on paralıklar için de haaraba çarpmıştı. Çocuk, dün sabah öl zırlıklara başlamıştır. Yeni on paralıkmüştür. Adliye hekimi Enver Karan ce lar, bronz halitasmdan yapılacak ve bir sedi muayene etmiş, vücudde yara bere yanında rakam ve yazı ile 10 para, diğer görülmemiş, ölüm sebebi otopsi ile tes tarafmda da Türkiye Cumhuriyeti ibapit edilmek üzere cesed Morga kaldırıl resi ve ayyüdız bulunacaktır. Paralann darbma iki aya kadar başlanabilecektir mıştır. Zabıtayı uğraştıran boru Bu yeni seri nikel ufaklıklardan çıkanlacak mikdar, 160 milyondur. Muallimlerin izin vaziyetlerini gösteren ilkmekteb talimatnamesinin üçüncü maddesinin, A, B, ve C fıkralan, Vekâlet tarafından hükümsüz addediîmiştir Yerine Memurin kanununun 70 inci maddesi tatbik edilecektir. Muallimler, meşru mazeret ve mücbir sebebler karşısında kazalarda kaymakamlardan, vilâyetlerde valilerden ma bulunuyor.» arif müdürlüklerinin muvafakatini alBu beyanat Japon ordusunun ve tabiadıktan sonra sekiz gün izin alabilecektile donanmasının İngiltere ile derhal harlerdir. be başlanmasını istediğine şüphe bırakmı MÜTEFERRtKyor. Hükumet bu iki kuvvetin sözünden çıkamaz. Donanma şimdiden îngiltereye Şehid polisler âbidesi karşı nümayiş hazırlıyor. 21 temmuzda umerasimle açılıyor Japon donanmalan Yokohama körPolio mektebi ellinci devre mezunla mum fezinde ve Tokyo civarındaki büyük bahrı, yarm saat 13 te Cumhuriyet âbiderî üs Yokusira'da tahaşşüd ederek Tokyo sine merasimle çelenk koyacaklardır. konferansına karşı nümayiş yapacaktır. İnşaatı sona eren mekteb binası dahilindeki Şehid Polisler Anıtmm da saat Japonyanın yaptırmakta olduğu 40.000 tonluk dört zırhlıdan biri de denize indi 16 da küşad merasimi \rapılacaktır. rilmiştir. İngiltere ile Fransaya harb zamanmcîa Amerikayı silâh vermekten meneden bitaraflık kanununa aid Amerika hükumetinin yaptığı teklif meb'usan meclisile âyan encümeninde reddedilmesini telâfi için demokratların lideri Uzakşarktaki harbin resmî sayılarak Japonyaya silâh ve ham madde verilmesinin men'ine dair bir kanunu âyana vermek istemiştir. Fakat Aerika Hariciye Nazırı Hull böyle bir kanuna şiddetle muhalefet etmiştir. A merika hükumeti Avrupada Almanya ve İtalya aleyhine İngiltere ile Fransaya yardımda bulunmakta musır olmakla beraber Japonya ile herhangi surette bozuşmak istemediğini bir daha ispat etmiş olu îngiliz sefiri elindeki talimatnameve göre yalnız Tiyençin'deki mevcud meselenin hal ve tesviyesi için müzakereye salâ hiyettar olduğunu söylemiş ve maahaza bu meselenin ortadan hüsnü suretle kalkmiş olması Çindeki umumî vaziyet üzerinde îngiliz ve Japon împaratorluklarınn nlaşmalarım kolaylaştıracağmı da ilâve ederek Japon noktai nazanna uygun olarak müzakerenin devam edebileceğine imkân bulunduğuna işaret etmiştir. Fakat Tokyodaki müzakerenin böyle bir şekil almasından Japon ordusu münfail olmuştur. Japon ordu ve donanması erkanVn'e îngilizler ne de Ruslkiia müzakereden devamlı bir fayda gelemiyecerr' kanaatinde olup gerek îngiltereyi, gerek Rusyayı kuvvet ve tazyikle Japon noktai nazarını kabule icbar etmeğe ötedenben şiddetle taraftardırlar. Tokyodaki müzakereye aid resmî tebliğin neşri akabinde şimalî Çindeki Japon ordusu kumandanlığı namına söz söylemeğe salâhiyettar mümessil şu beyanatta bulunmuştur: «İngiltere Japonyaya karsı takib etmekte bulunduğu hasmane tavır ve hareketi bırakmakta tereddüd ettiği tak dirde Japon ordusu, kendisinin en büyük düşmanı İngiltere olduğuna hükmederek İngiliz devletine de Çan Kay Şek hükumetine yaptığı muamelenin aynini tat bik edecektir. İngiltere Tokyodaki müzakerenin Tiyençin meselesine hasredlime sinde ısrar eylediği takdirde Japon kabinesi müzakereyi büsbütün kesmelidir. Japon ordusu her ihtimale karşı hazırlanmış C u m h uriyet Abone şeraiti