23 Haziran 1939 CUMHURtYET Şehir meseleleri Almanya ne istiyor? Tehlike çanı çalınca Isviçreliler derhal silâh altına alınacak Hâdiseler arasında Göbels «tarihte bizim olan her şeyi alacağız» diyor Alman Leton misakı tasdik edildi, ÇekoSlovakyada Yahudiler aleyhine yeni bir kanun hazırlandı Berlin 22 (a.a.) Ecnebi siyasî müşahidler, dün inkılâbı sayfî bayramı mütıidler, münasebetile Göbbels tarafından irad edilmiş olan nutkun gazeteler larafından ncşredilen metninin bütün dinliyenler tara fından işıtılmış olmasına rağmen aşağıdaki fıkrayı ihtiva etmemekte olduğuna işaret etmemektedirler: « Biz, bir tek gaye biliyoruz. Vaktile tarihte bize aid olmuş olan herşeyi yeniden ele geçirmek istiyoruz.» Almanya Letonya misakı tasdik edildi Riga 22 (a.a.) Letonya hükumeti, bu ayın 7 sinde Berlinde imza edilmi? olan Almanya Letonya ademi tecavüz misakını tasdik etmistır. Estonya da tasdik etti Tallin 22 (a.a.) Estonya parlâmentosu, Almanya Estonya ademite cavüz anlasmasını ta<dik etmistir. CekoSlovakyada Yahudi aleyhtarı yeni bir kanun neşredildi Prag 22 (a.a.) Bohemya ve M o ravya Yahudileri hakkındaki yeni kanun lâyihası, Yahudilerin ve Yahudi müesseselerinin hususî bir mezuniyet almaksızm arazi, iktısadî müesseseler, her nevi aksiyonlar ve esham satm almalarını ve arazi veya müesseseleri kiralamalarını menet mektedir. Hususî mezuniyetler, protektör tara fından verilir. Yahudiler, 31 temmuzdan evvel bütün altın, plâtin, gümüş eşyalar ile kıymettar taşlan hakkmda beyanname vermek mecburiyetindedirler. Uç büyük baba ve annesi Yahudi olan ve yahud iki büyük baba ve annesi Ya hudi olup kendisi de Yahudi dinine mensub olan her şahıs, Yahudi addolunur. Bir müessese, bir Yahudiye aid olduğu takdirde o müessese Yahudi telâkki edilir. Bir şirketin azasından bir çoğu Yahudi ise o müessese Yahudi addolu nur. Alman ceza kanunu, derhal mer'iyet mevkiine girecek olan bu kanun hilâfına vaki hareketlere tatbik olunacaktır. Slovak ordusunda temizlik Bratislava 22 (a.a.) Sanomach, Slovakya ordusunun muzır unsurlardan temizleneceğini bildirmektedir. Bütün Yahudiler ve eski düşüncelerinden vazgeçmiyen bütün unsurlar ordu dan çıkarılacaktır. Bunların yerine öğ retmenler getirilecektir. Bu öğretmenltr yaz tatilinde hususî kurslara tâbi tutula cak'ardır. Pragda manidar bir nümayiş Prag 22 (a.a.) 1621 de Habsburglar tarafından idam edilen 26 Çek asilzadesinin idam edilmesinin yıldönümü mü nasebetile bugün Cekler bir ihtifal yap mıslardır. Bu Çek asılzadeleri, Bevaz dağ mağlubiyetinden sonra idam olun mu'lardır. Bu sabah beledive dairesi önünde bu 26 asılzadenin isimleri yazılı ve siyah bir hacla isaret edili bulunan taşın önünde halk birikmistir. Almanlar haçlı salib tasıyan bir kordelâ ile bağlı büyük bir celenk getirip taşın üzerine kovmuslardır. Almanlar çekildikten sonra Çekler gelip tasm üstüne cicekler atmışlar ve bu su retle Almanların koydukları çelengi d° örtmü=lerdir. Isviçrede kapatdan Alman aleyhtarı gazeteler Berne 22 (a.a.) Millî mecliste Baumann tarafından Alman aleyhtarı haftalık «Schweize Zeitung» mecmuası nın kapatümasına dair yapılan beyanata nazaran Berne'deki Alman elçisi bu gazetenin neşriyatına karşı protestoda bulunmustur. Esa^en lsviçre federal merHsi de «Schvverze Corps» gazetesinin lsviçre aleyhindeki neşriyatını da Almanya nezdinde şiddetle protesto etmistir. lsviçre hükumeti bu teşebbüsünün neticesıni beklemektedir. Asfalt yollar ve atlı nakil vasıtaları Şehirde nakil ihtiyacı arabalarla görüldüğü müddetçe İstanbula asfalt yol değil âdi kaldırım bile çoktur Yazan: H. B1LECEN Yeni Vali ve Belediye reisi İstanbu lun bir takım eksiklerini tamamlamak içın bir zamandanberi hayli gayret ve faalıyet sarfedıyor. Bu arada İstanbul sokaklannın asfaltlanması için evvelce hazırlanmış olan işlerin bir an evvel tahakkuk ettirilmesi için son iki ayda iaaliyet biraz arttı. Göze çarpan faaiiyetin henüz İstanbul halkını memnun edebile cek bir hadde vâsıl olmuş bulunmaktan çok uza.k olduğu muhakkak bulunmakla beraber, yeni görülmeğe başlıyan hare ket de insanı memnun ediyor. Eğer bu hareket biraz hızlandırılacak olursa, halen medenî bir şehir yoluna benzer hiçbir yolu bulunmıyan İstanbul, belki de kiş mevsiminden evvel iki kilometrelik bir yol sahibi olacaktır. Çok fakir ve biçare bir mazhariyet de olsa, kanaatkâr İstanbullular buna da şükretmesini bilecek lerdir! Fakat, insan bu yeni iı>şa edilen a s falt yollara baktıkça, bu hususta sarfe dilen etneğe ve bilhassa paraya acımaktan kendinf alamıyor: Bütün bu sarfedilen gayret, işçi emegi, malzeme ve para boştur. Bunların muhakkak bir israftan başka hiçbir manası yoktur. Çünkü, bu yollar bir taraftan yapılacak, öbür ta raftan da bozulacak, harab olacaktır! Ne demek? Asfalt yol? Kuvvetli bir temel üzerine kuvvetli bir tazyikle ve kalın bir betondan sonra çekilen asfaltla yapılmış, sağlam yol? Evet, İstanbulun ilk defa olarak gördüğü bu sağlam yol, bir yandan yapılacak ve bir yandan da bozulacaktır! Sebeb? Gayet basit: İstanbulun nakil ihtiyaclan bugünkü tarzda at arabalarile görüldüğü müddetçe, İstanbulun asfalt yola değil, alelâde yollara sahib olma sının bile imkânı yoktur. Ekseriya bir ton yükü dört tekerleğin iki santimi geçmiyen temas sathı üzerine yüklemek ve bunu bu sokaklarda kilometrelerce dolaştırmak usulü devam ettiği müddetçe, Istanbulda ne yol olur, ne de asfalt. Allahın yaptığı en sağlam beton, granit taşlan bile bu tekerleklerin ezen, yiyen, aşındıran tazy.klanna bir türlü mukavemet edemezse artık bunlara asfalt yol gibi nazik ve medenî bir yolun dayanacağı hiç farzedılemez. Hergün binlerce arabanm binlerce tonu üstünde gezdirecekleri bu yollar, pek kısa bir zamanda harab olup gide cek ve Belediyenin bin meşakkatle bırıktirmiş olduğu paralar da berhava ola cak! *** İstanbul şehrini bu arabalardan kur tarmadıkça bu şehirde yol sahibi olmanın imkânı yoktur. Bunu bilen eski Beediye Reisi Muhiddin Üstündağ bu arabaların kaldırılcnası için muhtelif teşebbüslerde bulunmuş, fakat muvaffak olamamıştı. Karşısına ekseriya iki mâni dikilirdi': 1 Arabacı esnafı. 2 Millî müdafaa mülâhazası. Arabacı esnafı, işkrini kaybedeceklerinden şikâyet ederler ve sağa, sola başvururlar. Sanki Türkiyede iş arabacılıktan ibaret kalmış ve sanki İstanbulun nakliye hizmetleri yalnız bu arabalarla lemin edilebilirmiş gibi. Arabacıhk işini kay bedenlere Türkiyenin her tarafında bol iş bulunduğu gibi arabayı bırakıp kamyon sahibi olmak da müşkül birş«y da ğildir. Fakat, İstanbulun kaldırım harab eden, gürültüsile kulakları parçalayan bu arabalara her nedense o kadar alışmısız ki her teşebbüste onların davalarmı mü dafaa edecek bir cihet bulunuyor. Acaba Lutfi Kırdar, Muhiddin Üstündağdan daha talihli olabilir mi? Böyle bir teşebbüste bulunsa müspet bir netice alabilir mı? Temennı edelim... Millî Müdafaa bahsine gelince, eğer bu iş hayvan bakımından düşünülüyorsa beyhude zahmet: Istanbulda kullanılan arabaların millî müdafaa bakımmdan hiçbir kıymetleri yoktur. Çoğu zayıf, hasta, bakımsızdır. Bunların İstanbula verdikleri zarar hesabsız olduğu halde millî müdafaada görebilecekleri iş, çok ehemmiyetsizdir. Hiçbiri sıkı bir askerî hizmete dayanabiiecek halde değıldir. Havır, mesele at meselesi değil de araba ise İstanbul Beledıyesi bugün îstanbulda bulunan bütün arabaları mubayaa edip bir tarafa koysa ve icabında millî müdafaaya bedelsiz hedive etse gene kârlı çıkar. Bu arabaların bu sehir sokaklarına bir senede verdikleri zarar, onların bütün kıvmetlerinden fazladır! Nüks korkusu iz büyük ve tehlikeli bir ameliyat geçirmiş olanlara sorunuz, hastalığın geri tepmesinden nasıl korkarlar, ellerinde Röntgen filimleri ve tahlil raporlan, hekimden hekime nasıl koşar. sabıkalı uzuvlarında belitten müthiş nüks ihtimaline derece tayin ettirmek için, muayenehanelerden hasta nelere, hastanelerden kimyaha nelere seğirtip kapı kapı nasıl dolaşırlar! Bilirler ki ikinci bir ameliyat, daha büyük ve daha tehlikeli olabilir: Hastalığın sarsıntılarile bünye sarsılmış, meselâ, ne bileyim, iç ifraz guddeleri iyi çalışamaz olmuştur. İkinci bir ameliyat ihtimalinin gözönüne getirdiği cerrah masası, onlara bir teneşir istihalesile görünür ve korkunc endişe anlarında buram buram ter döktürür. Büyük Harbdenberi Avrupa, işte bu hastadır. O gün bugün, hele on senedenberi bir nüks ihtimalinin bütün dehşetini yaşıyor. Fakat nüks de söz mü? Hastalık, eşi görülmemiş bir azgmhkla çoktan teptiği halde, ameliyat korkusu, hastayı dahiliye doktorlarından şifa düenmeğe koşturup duruyor. Şu dört senedenberi olan biten büyük hâdiselerden herhangi biri, 1914 ten evvel, dünyayı kana bulamağa yeterdi: Mançuri, Habeş vak'ası, Ren, İspanya, Anchluss, eylul sergüzesti, Bohemya ve Moravya, Memel, Arnavudluk ve TiyenÇin. Eğer nüks korkusu olmasaydı, bu hâdiselerden her biri için birerden en aşağı on defa büyük harb patlamalıydı. Böyle bir felaketin ilki, geri kalan dokuzunu lüzumsuz bırakırdı, bu, besbelli birşey ama, geçirdiğimiz tehlikeleri riyazî bir ifade içine almak istersek, onlar evinden (aşerat hanesinden) asağı düsmeyiz. Harbe karşı dünyanın en büyük sigortası, bu nüks korkusundan başka birşey değil. Avrupa yoğurdu üflü yor. Bu korkuyu istismar etmesini bilenler de bir tehdid nutkile bir memleket koparmağa muvaffak oldular. Harb korkusu devam ettikçe harb olmak ihtimali daima azdır. En çılgın insiyaklarımızı bile zaptetmek için, korkudan, safra kesemizi pençesine alarak varkuvvetile sıkan korkudan, sarartıcı ve tir tir titretici korkudan daha emin bir garanti olamaz. Dağlalan ve dünyayı o bekliyor. Lucerne 22 (a.a.) Federal atış günü münasebetile bir nutuk veren konfederasyon reisi Etter ezcümle demiştir ki: « îsviçreliler tehlike günü gelince çalışan sakin bir millet halinden kuvvetli ve azimli bir millet halıne geçeceklerdir. İsviçre milleti bir anda böyle bir tahavvüle amadedir ve federal konsey tehlike çanı çalınca İsviçreyi bir dakikada silâh altına çağırmakta tereddüd etmiyecek tir.» Etter, bitaraflık meselesine işaret ede rek demiştir ki: « Rızamızla muvafakat edilmiş, is tenmiş ve müteaddid vesilelerle Avrupa devletleri tarafından hakikî bir surette tanınmış olan bu prensipten ayrılmak ta savvurunda değiliz. Son seneler içinde millî müdafaamız için muazzacn masraf lar yaptık: Aşağı yukarı bir milyar frank Bu, bizim küçük memleketimiz için mu azzam bir yekundur. milletimizin bu mü him masraflan temin için lüzumu olan fe dakârhkları yapmakta devam edeceğine kani bulunuyorum.» Üstündağm muhakemesine bugün bakıbyor Ankara 22 (Telefonla) Sabık İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağm muhakemesine yann Temyiz Dördüncü Ceza dairesinde devam edilecektir. Temyiz Dördüncü Ceza daıresi yarın (bugün) saat ondan itibaren akdedeceği muhtelif celselerde Muhiddin Üstündağm suçlu sanıldığı Asrî mezarlık, Sürpagob ve otobüs yolsuzluğu davalarını rüvet edecektir. Zonguldağın kurtuluş günü MuııınııınillllllilllllllllllllllimilülllllllllllllllllllllllliUlıuıııımuiK Mihver mecmuası neler yazıyor? Barem kanunu müzakereleri Zonguldak 22 (a.a.) Zonguldakta acı işgalin nihayet bulduğu memleketin millî hakimiyete kavuştu günün yıldönümünü kutlulamak üzere 21 haziran ak şamı Halkevinde büyük bir toplantı yapılmıştır. Bandonun çaldığı İstiklâl marşı dinlenmiş ve birçok hatibler taıafm dan bugünün yüksek değeri belir tilerek millî idare kudretinin Halkevi mizde yarattığı eşsiz eserler anlaşıltılmıştır. Bundan sonra Türk inkılâbında ilerleme hamleleri, Atatürkün doğduğu kulsi günden başlıyarak 935 yılına kadar bütün inkılâbımızm seyrini gözler önünde can landıran filim gösterilmiştir. Toplantı gene istiklâl marşile sona er miştir. Totaliterler her türlü mu Muvakkat maddelerin halefete rağmen bir sulh müzakeresine bugün de devam edilecek binası kuracaklarmış! Berlin 22 (a.a.) İtalya, Almanya ve Japonyanın naşiri efkârı olan «BerlinRomaTokyo» mecmuasının bugün intişar eden ikinci nüshası, İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano'nun bir mülâkatını neşretmektedir. Kont, bu mülâkatmda bilhassa şöyle demektedir: Türkkuşu filosu Kayseriye gidiyor Adana 22 (a.a.) Dün akşam yeni otelde Belediye tarafından Türkkuşu filosu şerefine mükellef bir ziyafet verilmiş. ziyafette Vali, tüm kumandam İsmail Hakkı. Belediye reisi ve bütün teşekküller mümessilleri hazır bulunmuslardır. Ziyafet çok samimî ve neş'eli bir hava içinde geçmiştir. Türkkuşu tay yareleri her yerde olduğu gibi burada da bu sabah meydanı dolduran büyük bir halk kütlesi önünde heyecanlı ve çok alkışlanan hava hareketleri yapmışlardır. Uçuşların yapıldığı sahayı halk daha sabahm erken saatlerinden doldurmağa başlamıştı. Bugün Adanada hava kapalı olduğundan Kayserive vann hareket edilecektır. Ankara 22 (Telefonla) Meclis yarın saat on beşte toplanarak devlet memurları baremini müzakereye devam edecektir. Günlerdenberi yapılan toplantı larla lâyihanın esas maddeleri çıkanlmış ve sıra muvakkat maddelere gelmiştir. Lâyihanın 14 muvakkat maddesi vardır. « İtalya Almanya ve Japonya Dünkü toplantıda ikinci muvakkat madde Almanya arasında kültürel itilâflar 23 üzerinde saatlerce görüşülmüş ve kabul I ve 25 ikinciteşrin 1938 de ve İtalya edilen muhtelif takrirler dairesinde yeniJaponya kültürel itilâfı da 23 mart 1939 den tanzimi için madde encümene verilda akdedilmiştir. «Berlin Roma Tok mişti. Bütçe encümeni bugün toplanarak Oksijen fiatları yo» mecmuasının bilhassa vazifesi, bu ili madde üzerinde çalıştı. Yarınki (bugünAnkara 22 (a.a.) İktısad Vekâlelâflann mevzuu bahsettiği meseleleri let kü) toplantıda devlet memurları barem tinden bıldiriliyor: kik etmek, ileri sürmek ve derinleştirmek kanun lâyihasının birinci müzakeresınin 3003 sayılı kanuna istinaden, 25 '6/ tamamlanacağı anlaşılıyor. „ tir. 939 tarihinden itibaren oksijenin beher Bu vazife, son derecede mühimdir. metre mikâbının fabrıkada teslim toptan Mecmua bilhassa genclere yani genc miiazamî satış fiatı elli kuruş ve beş metre letlere, İtalyanlara, Almanlara ve Japonmikâblık tüplerin fiatı «tüp deposu hariç» lara hitab eder. Bu milletler, azimleri, seVaşington, 22 (a.a.) NevJer?ey'in iki yüz elli kuruş olarak tespit edilmiştir. batlan ve hayranhğa şayan olan şevk ve demokrat âyanından Smathers, gazeteOksijen tüplerinin tazyikı asgarî 130 gayretlerile bugünkü karmakarışık ve en lere beyanatta bulunarak Ruzvelt'in uçün atmosfer ve oksijen terkibi asgarî yüzde dişenak dünyanın tekrar sulha kavuşabi cü defa olarak Reisicumhur olmasına ta 99 olacaktır. leceği büyük bir nizam ve sulh binası in raftar bulunduğunu söylemiştir. Bir tüp satış, toptan satış oddolunur. Oksijen fabrıkası bulunmıyan yerlerde şasma başlamışlardır. Ve hertürlü mu Mumaileyh, demiştir ki: kavemete ve hernevi hâdiselere rağmen « Nev Jersey'in demokrat murah azamî satış fiatla fabrika fiatına, en yabu inşa keyfiyetini iyi bir neticeye isal haslarından 32 si demokratların 1940 ta km fabrikadan o yere kadarki nakliye edeceklerdir.» rihinde akdedecekleri kongrede Ruzvelt masrafile mahallî belediyelerince tespit edilecek sair ticarî masraf ve normal kâlehinde rey vereceklerdir.» Vekiller içtimaı rın ilâvesi suretile tavin olunur. Smathers, Ruzvelt'in üçüncü defa oAnkara 22 (Telefonla) Vakıller Amerikanın hava kuvveti larak Reisicumhur intihab edilmesini aHeyeti bugün toplanarak müzakerelerde çıkça isteyen ilk senatördür. Vaşington 22 (a.a.) Komisyon habulunmuştur. Mumaileyh, şu sözleri ilâve etmistir: linde toplanmış olan mümessiller mecEdirneye şiddetli yağmur ve « Ruzvelt, 1940 senesinde Nev lisi azalan, Harbiye Nezaretinin 1940 senesinde malik olacağı tayyarelerin dolu yağdı york hükumeti dahilinde demokratlan miktannı 5.500 den 4,217 ye indirmiştir. Edirne 22 (Hususî muhabirimiz galib çıkarabilecek yegâne demokrattır. Mümessiller meclisinin adi içtimaınden) Bugün saat 16 dan itibaren şeh Zira kendisi terakkiperverlerden Lagu da bu tayyarelerin satm alınması için rimize dolu ile karışık yağmur yağmağa ardia'nm Dewey'e veya herhangi bir cum muktazi kredileri kabul edecektir. Siyasî mehafil, komisvonda alınmış obaşlamıştır. Hava kapalıdır. Yağmi'run huriyetçiye karşı müzaheret edeceği yegâlan vaziyetin altüst edilmesine intizar devamı, mahsule zarar vereceği gibi Me ne demokrattır.» etmektedir. ricı de tasırması ihtımali vardır. Ruzvelt, siyasî mehafilde kendisinin üHolanda Kraliçesinin çüncü defa olarak Reisicumhur intihab eClipper tayyaresi teftişleri Marsilya 22 (a a.) «Attlantic Clip dılmesi lehinde yapılmakta olan şiddetli propagandaya rağmen bunj kabul edip per» saat 19,15 te Lizbon yolile An eriLahey 22 (a.a.) Kraliçe VVilhelmine kaya hareket etmistir. İçinde 20 kışi. ve p tn ,:,.,,x; n ; r5yl e r n e kt e n b u a n e 'rı'îrı ^îrnal vil5ie+ı?r'ndp doçu huüu 298 kilogram bagaj vardır. 1 imtina etmiştir. du tahkimatım teftış eylemiştir. Ruzvelt tekrar intihab edilecek mi ? Ingiliz hükümdarları Londraya döndüler Londra 22 (Hususî) İngiliz hükümdarlan. bugün saat 14,30 da Kanadadan İngiltereye dönmüşlerdir. Hükümdar lar Southampton limanmda ve Londrada binlerce halk tarafından tezahüratla alkışlanmışlardır. Kral Corç, saraya avdetinde Başvekil Çemberlayn'ı kabu' etmiştir. M. Çemberlayn, Avam Kamarasında Krala sadakat beyan eden bir mesaj okumuştur. Franko, siyasî bir nutuk söyliyecek Madrid 22 (a.a.) Franko'nun ya kında Sevilla'ya giderek harbin nihayetindenberi beklenilen haricî siyaset hakkındaki nutkunu söyliyeceği bildirilmektedır. Her iki bakımdan da bu arabaları bu şehrin en büyük gailesi halıne getirmenin sebebsiz olduğu aşikârdır. Bununla beraber, hernedense bu dava şimdiye kadar halledilemedi ve eğer çok kat'î bir vaziyet alınmıyacak olursa bunun halledileceği de yoktur. Halbuki bu arabalar, şehre yalnız kaldırım tahribatı itibarile zarar vermekle kalmıyorlar. Belki de zaten dar olan sokaklarda hareketi büsbütün iskâl etmek suretile de fenalık yapıyorlar. Hele estetik bakımından, maa zallah! *** Muhiddin Üstündağ bu arabalarla mücadele etmek içın, kendisince gayet akılâne görünen bir plân düşünmüştü: Asfaltlama işine başlanır başlanmaz en evvel yokuş yerleri asfaltlamak. Bu suretle, hesab ediyordu ki, hayvanlann ayakları asfalt üstünden kayacak ve arabacılar da, nihayet, birer birer bu işten vazgeçecekler! Yakın zamanda Babıâli yokuşu asfaltlanmış olacak ve göreceğiz: PEYAMl SAFA Arabalar oradan çıkmakta devam ede Düzeltme Dünkü yazımm son iki cekler! cümlesinde «kafesi> olmak lâzım goîen Arada sırada bir hayvan kapaklanır, kelime, iki defa «kafası> şeklinde cıkr^ış yuvarlanırsa bundan kıyamet kopmaz. ve manayı çok hırpalamış. Özür dilerlm. P.S. Araba durur, arabacı hayvanı boşaltır, halk yardım eder, hayvan gene koşulur Mürefteden yapılan şarab ve olsa olsa bu arada yokuştan gelip geçme işi bir müddet sekteye uğrar. O sıraihracatı da, bu asfaltları yapana da, yaptırana da Mürefte (Hususî) Almanyada Türk arabacı tarafından okunacak rahcneti, Ticaret Odamızdan bildirildiğme gore, kulaklarımız şimdiden duyar gibi olu memleketimizden şarab almak istiyen yor! Muhiddin Üstündağm da, Lutfi Alman firmalan Berlin, Ticaret Odamıza müracaat etmekte, ve mmtakamızdan Kırdarın da kulakları cınlasm! doğrudan doğruya ve yahut İstanbul vaŞu halde, ya bu arabalar işini hallet sıtasile ihracat yapabilecek firmalan meli, yahud da bu asfalt davasından mızm adresleri istenmektedir. vazgeçmeli! Cağaloğlunda yapılan kü Bu sene bu maksadla gerek doğrudan çük bir parça asfalt yol üzerınden cn beş doğruya, gerekse İstanbul vasıtasıle :hgün kadar arabalar geçtikten sonra hasıl racat yapabilecek bazı firmalarımız Alolan değişikliği Lutfi Kırdarın tetkik et man firmalarile temaslarında esas itibamesi veya ettirmesi çok faydalıdır. Bu rile anlaşmakta iseler de bazı formalıte yol yapıldığı günden itibaren bozulmaya anlaşamamazlıklarmın mevcud olduğu başlamıştır. Atların nalları, tekerleklerin görülmektedır. Son günlerde Türk içki şirketi taraçemberleri bir kere de yokuş üzerinde bin kilo yükle tırmanmaya başladıkları za fından Almanyaya bir parti siyah şarab man daha iyi göreceğiz ki bu yollarla bu sevkedilmiştir. Mürefte, mühim bir ihrac merkezi olnakil vasıtaları bir arada bulunamaz. duğundan Harbi Umumiden evvel İs Eğer bu arabalar ortadan kaldırılamıyaveç, Norveç, Danimarka. hatta bir caksa îstanbul yollarını imardan vazgeçşarab memleketi olan Fransaya bile dcğmek ve bu uğurda sarfedilen paraları hiç rudan doğruya külliyetli miktarda şaolmazsa hastane, su ve saire gibi işlere rab ihrac edilmekte idi. Hicret, hareketi tahsis etmek hayırhdır. aırz, yangın, Harbi Umumî, istilâ gibi Söylemek bizden, düşünmek ve karar mühim sebeblerle muvakkat bir tevakvermek de Belediye meclısımizden de kuf devresi geçiren ihracatçılığımız bu gün yeniden başlamak üzere bulunuyor. meğe lüzum yok, çünkü o bu gibi bahisİstiklâl Harbinden sonra Cumhuriyet îere alâkadar değildir Lutfi Kırdard^n! devri, müstahsile, fennî şerait dairesinde inkişaf etmek imkânla.nnı vermiş ve bu suretle yıldan yıla artmakta olduğu Meksika petrol şirketlerinin görülen istihsalâtımıza, bugün evvelce olduğu gibi dış pazarlarda yeni mahrecvaziyeti ler temini lüzumu hasıl olmuştur. Londra 22 (a.a.) Resmen öğrenüdiBu münasebetle bugünkü şarabcılığığine göre, İngiltere hükumeti, istimlâk mız dünkü şarabcılık olmadığma göre, edilmiş İngiliz Amerikan petrol kum Mürefte şarabları bundan sonra Avrupanyalarile Meksika hükumeti arasında pada eski şöhretini kat kat aşacak bır rağbet görecektir. cereyan etmekte olan müzakereleri alâBu suretle de, Mürefte ticarî ve iktıka ile takib etmektedir. tngiltere ile sadî sahadaki mühim mevkiini yainı? Meksika arasmdaki münasebatın Mek muhafaza etmekle kalmıyacak, onu daha sikanın bu müzakerelerde takib edeceğ. vüksek bir mevkie çıkaracaktır. hattı harekete bağlı olduğu beyan edil îmrali adasına giden manda mektedir Bursa (Hususî) Bir manda, İmrali Bursada yakalanan adasına yüze yüze gitmiş ve nereden geldiği anlaşılamıyan bu manda de.'hal yankesiciler adaya alınarak çifte koşulmuştur. Ev Bursa (Hususî) Zabıtamız üç sabı velâ, denizde büyük bir cismin ad^ya kalı yankesici yakalamıştır. Bunlardan doğru yüzerek geldiğini gören mahkumİzzet adındaki meşhur sabıkalı yankesi lar, o tarafa doğru gittikleri sırada rrancıyi Karacabey hayvan panayırmda, da ürkerek geriye dönmek istem'ştir. Bergamah Tevfikle, İstanbullu Hüseyin Fakat. her halde geldiği yere dönmenin Ahi ism'nde diğer ikisini de Bursada ya Süç olacağını anlıyan manda (!) sonra kalamıştır. bundan vazgeçmiş ve adaya çıkmıgtır.