20 Haziran 1939 CUMHUKİÜET SON H A B E Danzigdeki kültür haftası sona erdi k îngiliz Japon ihtilâfına Amerika tavassut edecek [Baştaraft 1 inci sahifede] «Modern devlettememur» Yazan; PEYAMî SAFA Kırtasiyeciliğin, şehadetnameciliğin ve bunların baş sebebi gibi gösterilen otomat yetiştirici terbiye sisteminin cemiyet bünyesile alâkalarını araştırmağa hazırlanır ken, bana bir kitab gönderildi. Adı: «Modern devlette memur». Yazan: Başvekâlet Hususî kalem müdürü Hasan Şükrü Adal. Evvelce «Siyasî Bügiler» mecmuasında bürokrasiye dair bir eiüdünden bahsettiğim bu cevherli arkadasın kitabı, son günlerin barem münakaşasırtdan çok evvel hazırlanmış olduğu halde, projenin ortaya koyduğu meselelerin başka memleketlerde nasıl halledildiğini gösteren bilgilerle dolu. Başka bir makalemde bu mevzuun sosyal temellerini kurcalamadan evvel, Hasan Şükrü Adahn kitab: üstünde biraz durmaya lüzum gördüm. Bu eseri bütün devlet adamlanna, idaıecilere ve bütün memurlara tavsiye etmekte nekadar haklı olabileceğimizi anlatmak için mevzularını ortaya koyalım: İlk sahifelerinde idarenin tarihî ink'.şafına göz gezdiren müellif, kırtasiyeciliğ!n tarifini ve Avrupa memleketlerinde geçirdiği safhaları anlattıktan sonra, Amerika Birleşik Devletlerinde, İngilterede, Macaristanda, İtalyada, Polonyada, Belçikada, Danimarkada, Fransada, Estonyada, İsviçrede ve ÇekoSlovakyada memurların nasıl yetiştirildiklerini, nasıl tayin edildiklerini, mülâzemet devresini nasıl geçirdiklerini, müsabakalara nasıl girdiklerini ve nasıl terfi ettiklerini biidnen bir anket neşrediyor. Memur yetiştirme sistemlerini haber veren bahisten sonra, ik'iıci kısım, Fransada, İngilterede, İtalyada, Amerikada, Belçikada, Almanyada memur rejimleri hakkında, ayrı ayrı fasıllardan mürekkeb. Bunlarda bütün bir idare sisteminin her memlekete göre kabul edilmiş türlü metodları ve şekilleri, biitür. nüansları, tecrübe ve tekâmül safhalarile etüd edilmiştir. Bizdeki barem projesi hazırlanmadan ve Mecliste münakaşa olunmadan evvel, encümen azalarının ve meb'uslarımızın bu eseri görmüş olmalarını çok isterdim. O zaman şehadetname, tayin, terfi ilâh... meselelerinde en büyük garb devletlerinin, küçüklerile beraber, hangi metodlın benimsedikleri daha kolay hatırlanacaktı. Ben bunlan hulâsa ederek gözönüne koymaktan kendimi alamayacağım. Çünkü birçok yanlış tenkidlere, tefsirlere bu misallerden daha kestirme cevab olamaz. yüksek mekteb mezunu olmak şartı ancak yüksek idare kadrolarına mhisar ettirilmiştir. Eserın ıkmci kısmı muhtelıf garb memleketlerinde memur rejimini etüd ediyor: Memur statüleri, kabul imtihanları, staj usulleri, tayin, terfi, tazminat ve ikramiye, tekaüd prensipleri, izinler, çalısma saatleri, disiplin ve itaat meselesi, unvanlar, harcırahlar, maaslar, memur aylıklarının umumî bütçedeki nispetleri ilâh... Eserin «İngiliz idaresinde bitaraflık doktrini/> bahsi düşündürücüdür: «Nesiller müddetince devam eden âdet ve an'anelere göre idare, iktidar mevkiinde bulunan hükumete sadakatle hareket etmek mevkiindedir. İdarenin bilhassa yüksek derecelerinde bulunan memurlar şahsî kanaatlerinde seıbesttirler. Umumî siyaset hakkında kendilerinin de hususî düşünceleri bulunabilir. Fakat bu düşüncelerini ancak nazırlara bir rapor halinde verebilirler. Bu kanaatlerının tatbikat sahasına aksetmesınden azamî derecede çekınmek mecburiyetindedirler.» «Memurların siyasetle ne dereceye kadar alâkadar olacakları hakkında sarıh hükümler koyan bir kanun veya kararname yoktur. Bununla beraber İngiliz memuru siyasette faal bir unsur değildir. Siyasî mitinglere iştirak edemez. Siyasî parti mücadelelerine karışamaz.» Ferdiyetçi ve hürriyetçi İngüterede bıle memurların en yüksek medenî haklarından tecrıd edilmiş olma'arı da gösteriyor ki, siyasî hürriyetler, liberalizmin bir sürü klişelerini başaşağı alan zaruretlerle, Büyük Britanyada bile esash tahdidlere uğramıştır. Memleketler arasındaki sosyal tip, derece ve seviye farkı ne olursa olsun, modern devlette memur, şahsiyetini devlet iradesinde eritmiş, müstakil hiçbir reyi ve fonksiyonu olmayan, tam bir intıbak şuuruna sahib, dirayetli bir otomattır. Devlet iradesi içinde memur, şahsiyeti nispetinde bir kuvvet ve tesir payı kazanır. Hasan Şükrü Adalın «Modern devlette memur» adlı eserinden benim çıkardığım neticelerden bir ikincisine göre, henüz garb devletlerinden pek çoğu, idare sistemlerini böyle bir şahsiyet Hiyeıarşisine bağlayarak tanzim etmiş değillerdir. Devlet mekanizmasını bir idare ve asayiş cihazı olmaktan üstün tutan görüş Avrupaya pek yeni nüfuz ediyor. Devletle ferd arasındaki muvazene buhranından ileri gelen birçok iç politika sarsıntılarını önleyecek düzenden henüz birçok memleketer mahrum görünüyorlar. Yeni bir Akdeniz delveti: Mısıı Göbbels tarafından söylenen nutuklar, bir korkutma propagandası olarak tavsif ediliyor Danzig 19 (a.a.) Danzig kültür haftası Langer Markt'ta öğleden sonra Hitler gencliği tarafından yapılan bir geçid resmile nihayet bulmuştur. Evvelce ilân edilmiş olmasına rağmen Göbbels, genc Danzig'lilere hitaben üçüncü nutkunu söylememiştir. Göbbels'in geçid resminde hazır bulunduğuna dair bir haber de verilmemiştir. Danzig Hitler genclik teşkilâtının şefi Göppert, Danzig gencliğine Führer'e ve Alman milletine sadakatte kimseden geri kalmamağı tavsiye etmiştir. Ayan meclisi reisi, bundan sonra söz alarak «Alman hürriyeti için Danzig'ir. giriştiği mücadelenin kutsiyetinden» bahsetmiştir. Lehlilerin notası Varşova 19 (a.a.) Almanyada yaşıyan Polonyalılar birliği Almanyadaki Leh ekalliyetinin vaziyeti hakkında Frick'e bir muhtıra tevdi etmiştir. Notada şöyle denılmektedır: «Almanyada yaşıyan Polonyahîann vaziyeti yeniden vahimleşmiştir. Genc Leh nesli üzerinde yapılan ve gittikçe artan tazyiklerin Leh analarını ve babalarını derin bir endişeye düşürdüğünü bildirmek için Almanya hükumetine müracaat ediyoruz. Leh kolonisi azasının maruz kaldığı cevrücefanm çocuklara tat bik edilmemesini Alman zimamdarlarından rica ediyoruz.» Muhtıra hakkında tefsirlerde buîunan Hatay anlaşması Anlaşma bugünlerde parafe edilecek Ankara, 19 (Telefonla) Hatayla a^amızdaki bilcümle hudud muamelelerinin kaldınlmasma dair kanun münasebetile ve Hatayın anavatana iltihakını müteakıb vilâyet şeklindeki idaresi hususunda icab eden hazırlıklarda bulunmak üzere teşekkül eden komisyon, bugün Dahiliye Vekâletinde çalışmalarına devam etti. Hatayın avdetini esas itibarile temin etmiş olan anlaşmanm bu günlerde parafe edileceği muhakkak sayılıyor. Antalya, 18 (a a.) Her an Hatayın anavatana kavuştuğunun ilânı. heyecan ve sabırsızhkla beklenmektedir. Şimd;den her tarafta bayraklar asılmıştır. O gün pek muhteşem şenlikler yapılacaktır. Bayram programmı hazırlamak üzere Halkevi Baskanı Samih Azmi Ezerin reisliğinde bir komisyon teşkil edilmiştir. Komisyon çalismalanna ba^lsmıstır. iaşesini temin için icab eden tedbirler alınmıştır. İhtilâfın mahallinde halledilebileceğini ümid ediyor ve Japonyanın daha nazik bir vaziyet ihdas etmek istemedi ğine inanryoruz. Aksi takdirde yalnız İngiltere değil, Çinde menfaatleri bulunan diğer devletlerin de müdahalesi muhak Warzawski Dziennik Maroduy gazetesi kaktır.» diyor ki: Japon elçisinin ziyareti «Almanyada bulunan Polonyahîann Londra 19 (Hususî) Japon elçisi yaptıklan bu teşebbüsün bir netice vereceğinden şüphe ediyoruz. Polonya hü bu akşam Hariciye Nazırı Lord Hali kumetinin uzun müddet tahammül ede faks'ı ziyaret etmiştir. Mülâkat Çin hâ miyeceği bu vaziyete nihayet vermenin diseleri etrafında cereyan etmiştir. Amerika Hariciye Nazırımn bir tek çaresi vardır: Polonyadaki Al beyanatı man ekalliyetine karşı mukabil tedbirler Londra 19 (Hususî) Amerika almak.» Hariciye Nazırı Cordell Hull Çin hâdiAlmanyaya ihtar seleri hakkında beyanatta bulunarak şunParis 19 (a.a.) Doktor Göbbels'in lan söylemiştir: nutkundan bahseden Figaro diyor ki: « Amerika Tientsin hâdisesile alâ«Doktor Göbbels, Danzig'te evkadar değildir, fakat beynelmile! muahevelce düşünülüp tasarlandığı muhakkak olan bir körükleme ve ayni zamanda kor delerin ihlâline karşı lâkayd kalamaz. înkutma propagandasına başlamıştır. Eğer giliz Japon ihtilâfınm mahallinde halyann Avrupa Danzig'te fedakârlıklarda ledileceğini ümid ediyoruz. Tokyo'daki bulunmak deliliğine kalkarsa bunun ne Elçimiz tarafeyn arasında tavassutta butice itibarile nekadar fenaya mal olaca lunmak üzere bugün Japon Hariciye ğını hepimiz biliyoruz. Fakat Avrupa, bu Nazırile görüşmüştür. Japon hükumeti, ablukan'n münhasıdelilikte bulunmıyacaktır. Ya Almanya, ran Ingilizlere karşı olduğuna dair temiPolonya ile normal diplomasi yolu ile müzakere edecek veyahud eğer kuvvet nat vermiştir.» istimalile kendi isteğini kabul ettirmeye Amerikanın tavassutuna müracaat edilecek kalkarsa, o zaman karşısmda bütün AvLondra 19 (a.a.) Tokyo'dan a'ırupayı bulacaktır.» Epoque gazetesi de ayni mesele hak nan haberlere göre, îngiliz Japon ihtilâfınm halli için Amerikanın tavassutuna kında diyor ki: «Ingiliz Fransız Sovyet anlaş müracaat edilecektir. Tokyo'daki îngiliz Elçisi, bu akşam masının pek yakm bir atide ımzalanması elzemdir. Zira pek yakında bu anlaşma Japon Hariciye Nazırını ziyaret ederek imzalanmaz ve ayni zamanda da Uzak Tientsin hâdiseleri hakkında müdavelei şarktaki vaziyet kanşırsa, Hitler'in sergü efkârda bulunmuştur. Salâhiyettar mehafilde, ihtPâfın muszeste atılacağı muhakkaktır.» lihane bir şekilde halledileceği kanaati mevcuddur. [Başmakaleden devam] gumuz bir devlettir. Mısırm bu ittifakta dahil bulunduğunu söylemeğe hacet bile yoktur. Tarihî bağlann aziz hatırası her iki tarafta canlı yaşayan memleketlerimiz, bugün en hayatî menfaatlerinin korunması mecburiyetile biribirlerine daha ziyade yaklaşmış ve adeta sımsıkı sarılmış bulunuyorlar. Mıstr Akdenizde müstesna bir mevkie sahibdir ve onun bu hâkim mevkie sahib olmakta devam etmesi kendi hayat ve baka şartı olduğu kadar sulhu seven insanhğm da en yüksek menfaatleri icabıdır. Mısır Hariciye Nazırımn memleketimizde hiirmet ve muhabbetle karşıladığımız kıymetli müsafereti hasebile ve kalblerimizin bütün kuvvetile açık ve yüksek ifade ederiz ki bu böyle olacaktır. Beş altı gün önce Ankaraya ge'en iki îngiliz meb'usu büyük dedelerinden yadigâr kalarak nesilden nesle ailelerde saklanmış iki aziz hatırayı son Türk İngiliz ittifakı şerefine Türkiye Büyük Millet Meclisine tevdi ettiler. Bu iki hatıra iki altın madalyadan ibarettir, ki Uçüncü Sultan Selimin tuğrasile müveşşah olarak hemen tuğranm altında 1801 tarihini tasımaktadırlar. Bu tarih delâleti madalyaların mahiyet ve manalarını bize izah etmeğe kâfı gelmiştir: Bu madalyalar Napolyon Bonapartın Mısıra istilâsına karşı Türkiye ile İngiltere arasında o zaman akdolunrr.uş clan ittifak hatırası olarak Türkiye tarafından yüksek rütbeli bazı İngiliz denlz ve kara kumandanlarına verilmiş olan şeref belgelerindendir. O zaman bir Osmanlı eyaleti olan Mısır şimdi genc Kralınm sevk ve idaresinde hür ve müstakil, ve böyle olduğu için daha çok sevdiğimiz kardeş bir memlekettir, ve bu halile daha büyük inkişaflara mazhar olmamasına hiçbir sebeb ve mâni olmamak lâzım gelir. Ancak tarihin garib bir tekerrürü cilvesi olarak bir asırdan fazla bir zaman fasılasile şimdi Akdeniz emniyetinin daha başka şekillerle tekrar ihlâl edilmek istenilmesi hâdisesile karşılaşmış bulunuyoruz. İngitereyi, Türkiyeyi ve Mısırı ise o zaman ve şimdi ayni hakları müdafaa elnıek için ayni saflarda yer almış görüyoıuz. Boğazlarla kanal Akdeniz emniyetinin muhkem kapılarıdır. Şarkın Mısırdan Balkanlara kadar bütün karaları ve denizleri ise ayni emniyetin geçilmez ve kırılmaz istihkâmlarını teşkil eder. Akdenizin emniyeti hakikaten muhtel mi?.. Bunun sarahatle ifade edildiğini görmemekle beraber yalnız Akdeniz'n değil, bütün Avrupanın emniyeti muhtel olduğunu ayan beyan görüp duruyoruz. Bu emniyetsizlikten bihuzur olan milletere göre akla, mantığa ve hakka müstenid yeni bir Avrupa nizamı kuruîuncaya kadar silâhlar elde, eller tetikte nöbet beklemekten başka ne yapılabilir? Enverin çocukları Kabinenin müzakereleri Bunlara aid lâyiha, Meclis ruznamesine alındı Hatay da biiytik giine hazırlıklar Parlâmentolar Birliği Türk Grupu Umumî Heyeti Ankara, 19 (Telefonla) Beynelmilel Parlâmentolar Birliği Türk Grupu Heyeti Umumiyesi toplandh îdare heyetini ibradan sonra yeni idare heyeti seçild;. General Naci Eldeniz, Mazhar Müfii. Hüseyin Cahid, Necib Ali. Nazım Poroy. Fazıl Ahmed. Zeki Mes'ud, Şükrü Esad ve Mihri Bektaş yeni idare heyetine seçildiler. Grup yann toplanarak reis. reMinneapolis. 19 (a.a.) Bir kasırga, is vekili ve umumî kâtibi intihab edeMinnestoa dahilinde kâm Anoka adındacektir. ki küçük kasabayı tahrib etmiş, 6 kişinin Belediyemiz, bes milyon ölmesine ve 100 kadar insanın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Minneapolirayı dün aldı lis'teki bütün sıhhiye otomobillerine vazAnkara, 19 (Telefonla) İstanbul Beıyed edilmiştir. Yaralıların ekserisi kelediyesi. şehrin imarı hususundaki masmiklerindeki kınklardan mustaribdir. ıaflara ilk karşılık olarak lüzumu olan Paris at yarışları 5 milyon lirayı bugün Belediyeler Bankasından istikraz suretile temin etmiştir. Paris, 19 (a.a.) Büyük at yanşı hafBelediyeler Bankası, İstanbul Belediye tası, Ayteuil'de büyük manialı yanşla sine bu borcu komisyon, muamele ver başlamıştır. Ancak donanmanm matemi gisi ve diğer masraflar da dahil olmak dolayısiîe Reisicumhur Lebrun, yanşta üzere yüzde 5,5 faizle vermiştir. İstikraz hazır bulunamamıştır. Havanm güzeilimüddeti on beş senedir. Bu para. İstan ğinden istifade eden büyük bir halk kütbulun rrnan için en âcil ihtiyacları kar lesi, daha saat 14 ten itibaren yanş meydanını istilâya başlamış idi. Birçok zaşılamak üzere kullanılacaktır. rif tuvaletler nazarı dikkati celbetmekte idi. Arthur Veil Picard. İngred adındaMe^sikada bir tavyare ki tayı ile büyük manialı yanşı kazanbombası patladı mıştır. Veil Picard'ın hayvanları birinc', Meksiko, 19 (a.a.) Askeri tayyare li ikinci ve dördüncülüğü kazanmışlardır manında bir hava bombasmm kazaen patlaması neticesinde 4 çocuk telef ol Amerikan tayyaresi Lizbonda Lizbon, 19 (a.a.) Atlantic Clipper, muştur. Kazanın sebebi ıhmaldir: Askerî tayyareciler, dün sabah Penon Delba saat 19.44 te denize inmiştir. Tayyare5 no adındaki tayyare sahasınm uzak kıs nin mürettebatı ile 17 yolcu ve gazetec mında bombardıman talimleri yapmış Atlas Okyanusunu ilk defa olarak geçlar ve bomba atmışlardır. Bu bombalar mekten ibaret olan bu tarihî uçuşun sodan bir tanesi patlamamış ve yere gö nunda gayet iyi bir halde bulunuyorlarmülü kalmıştır. Tavyareciler, bunu top dı. raktan çıkarmamışlardır. Sahada oyun oynamakta olan çocuklar, bombayı meydana çıkarmışlar ve evirip çevirirken patlamasma sebebiyet vermişlerdir. O sırada oradan geçmekte olan bir kadın da ağır surette yaralanmıştır. Ankara 19 (Telefonla) Merhum General Enver çocuklan Mahpeyker, Türkân ve Ali ile biraderi Kâmil kızı Rana ve îsmail Hakkı kızı Hicranın Türkiyeye dönmelerine cevaz veren ve Dahiliye Vekilliğince hazırlanarak Heyeti Vekile tarafından Meclise verilmiş olan kanun lâyihası, Dahiliye ve Bütçe encümenlerinden geçti, Meclis ruznamesine alındı. 431 numaralı kanun hükümlerine göre, millî hudud dışında bulunan bu çocuklar evlenme yaşına gelmiş ve bulundukları yerlerde evlenmelerine imkân olmadığı gibi vaziyetlerinde anavatana avdetlerine engel olacak bir hal de görülmemiştir. Lâyihanın bir maddesine göre, bu çoJaponlar mtıtedil davramyorlar cuklara 431 sayılı kanun hükümlerine Tokyo 19 (a.a.) Tientsin'deki Janazaran yapılmış olan muameleler mupon askerî makamatınm beyanatına göre teber olacaktır. Japon ablukası Çin hükumeti ajanlannm Avusturyada feci bir faaliyet ocağı haline gelmiş olmakla it kamyon kazası ham edilen imtiyazlı îngiliz mıntakasına Viyana, 19 (a.a.) Avrupanın en müteveccihtir. Ayni beyanata göre İngılmürtefi yolu olan Grossglockner yolu ü tere hükumetinin ittihaz edilmiş olan tedzerinde köylü ile dolu olan bir kamyon birlerin diğer devletlerin hukukunu da bir uçuruma devrilmiştir. Kamyonda bu müteessir edeceği yolundaki iddiasının bu lunan 26 kişiden on kişi ölmüş, geri ka tedbirlerden hiçbir veçhile mütees«ir olmılan on altısı da gayet ağır yaralanmış yan Amerikaya idlâle matuf bulunmaktatır. dır. Abluka hiçbir memleket aleyhir.e müAmerikada kasırgadan altı teveccih olmadığı gibi, Amerika aleyhine de müteveccıh değıldır. kişi öldü Londra 19 (a.a.) Bu sabah Çemberlayn'in riyaseti altında toplanmış olan îngiliz kabinesının Hariciye komıtesı bılhassa Tientsin'deki vaziyet hakkında tetkikatta bulunmuştur. Komite, ayni zamanda Ticaret Nezareti tarafından teklif edilen ve Japonyaya karşı mukabelebilmisil olarak ittihaz edilecek olan tedbirleri de tetkik eylemiştir. îyi malumat almakta olan mehafilde beyan edildiğine göre Japonyanın hâdiseyi her iki tarafı memnun edecek şekilde halletmeği istiyeceği ümidi daima mev cuddur. Japon hükumetinin şimdiki hattı hareketini muhafaza etmesi takdirinde bu sa bah derpiş edilmiş olan tedbırlerın derhal tatbikına girişilecektir. Toplantınm sonunda Çemberlavn, muhaliflerin lider muavini Arthur Grim vvood'u kabul etmiştir. Eserdeki sırasile Amerikadan başlıyaım: Memuriyete tayin edilmek için «yüksek idare kadrosundaki vazifeler müstesna», diploma şart değildir. Universite diplomasi sahibleri de imtihan zaruretinden istisna edilmezler. (Yani kâğıda ve mühre bakarak ehliyet tayin edilmez.) Terfi de şehadetnameye değil, ihtısasa göredir. İmtihan yapılırsa elindeki referanslar da tetkik edilir ve pratik tecrübeleri dikkatle gözönünde tutulur. îngilterede tayin ve terfi mür.hasıran müsabaka imtihanile yapılır. Terfide aşağı derecedeki memurlar için bir yaş haddi konmuştur ki 2124 tür. Macaristanda diploma yalnız «yüksek idare kadrosuna» girecek namzedlerde aranır. Ekseriyet itibarile bu, hukuk doktorasıdır. Daha aşağı kademelerde şe'.ıadetname aranmaz. İtalyada tayin için hiçbir diploma aranmaz. Diplomasi olanlar da duhul mt'hanlarına girmeğe mecburdurlar. Yüksek bir kültüre sahib olmıyanlar yüksek idare kadrosuna geçemezler. Amerika maslahatgüzan, bugün Ha Polonyada memuriyete girmek için riciye Nezaretine gelmiş ve orada Ame diploma prensip itibarile şarttır. Fakat rika işleri departmanı sefi Yoshizava ile Vekiller Heyetinin kararile istisnalar yagörüşmüştür. pılabilir. Terfi için, bazı vaziyetlerde «enerji, teşebbüs, teşkilât ruhu ilâh...» gibi kaliteler aranır. Başvekâlet İstatistik Umum müdürlüğü tarafından neşredilen ve kendi nev'i içinde yalnız onıınal değil, ilk eser olduğunu gördüğümüz bu kitabile, Hasan Şükrü Adal, devlet ve idare adamlarımıza, Avrupanın ve Amerikanın tecr'ibJerinden, usullerinden ve sistemlerinden ahnabilecek dersleri arzetmiş oluyor. En büyük idare meselemiz üstüne bu esenn boşalttığı aydmlık, bol ve parlaktır. Müstesna fikir adamı kalitelerini yakından tanıSayın misafirimiz Abdülfettah Yahya dığım müellifini tebrik ederim. Paşanın şahsında hür ve müstakil kardeş PEYAMt SAFA Mısınn dahilî ve haricî vazifelerini hakile ifa edeceğinde şüphe olmıyan genc devletini, onun azimkâr genc Kralını, hürriyet ve istiklâl âşıkı muhterem Mısır halkını selâmlamak bizim için müstesna bir zevktir. Türkkuşu filosu Konyava gitti YUNUS NADİ Genc tayyareciler coskun İstanbul fuarı melsesi [Baştarafı 1 inci sahifede] tezahfiratla karşilandılar Konya 19 (a.a.) Bu sabah 8.15 te İzmirden hareket eden Türkkuşu filosu Germencik, Nazilli, Aydın. Sarayköy üzerinden gecerek 10,40 da Çivrile inmistir. Bütün Çivril halkı meydanda Türkkuşu filosunu karşılamışlar, genc tayyarecileri hasretle kucaklavıp bagırlanna basmışlardır. Çi\Tİlde filonun beş saate yakm kalış müddeti sırasmda bütün kövlüler Hava Kurjmuna teberrularda bulunmak hususunda birbirlerile yanşa girmiş, boynundaki altınmı, tarlasını, öküzünü, parasını seve seve Hava Kurumuna bağışhyanlar olmuştur. 15,25 te Çivrilden kalkan filo, 17,25 te Konyaya inmiştir. Meydanda Vali, Korgeneral, hükumet ve Parti ileri gelenleri, mektebliler, Türkkuşu talcbeleri ve Konya halkı tarafından sevincle karşılanmış, Konya Türkkuşu talebeleri filo komutanı Yarbay Osman Nuri Baykal tarafından teftiş edilmiştir. Tayyareler bu gece Konvada kalıp, yann gösteriş uçuşlan yapacaklardır. Evvelâ şunu kaydedeyim ki bu mesele burada ilk defa ve benim tarafımdan ortaya atılmış birşey değildir. İstanbulun refah ve inkişafını düşünmek ve tahakkuk ettirmek vazifesini üzerine almış olanla rın ötedenberi başlıca meşgul oldukları meselelerden biri de, îstanbul şehrini turistik bir şehir haline getirmek fikri ol muştur. İstanbulun emsalsiz tabiat zenginlik leri, tarihî muhtelif medeniyetlerin hesabsız abideleri pek tabiî olarak vazife başmda bulunanlara bu arzuyu vermivtır. Operatör Cemilin gayretlerinde, operatör Eminin Yıldız sarayı teşebbüsündc, Yerl: Mallar sergilerinde ve son senelerin festival tertiblerinde hep bu maksadı çörürüz. Yalnız yapılan bu teşebbüs ve tecrübelerin maksadı teminde esash geniş ve kalkındıncı neticeler veremediği malumdur. İstanbulda açılması düşünülen enter nasyonal fuar îzmir için zararlı olur mu? îzmirin alâkalı salâhiyet sahiblerile bu meseleyi iyi kombine edebilmek için tabiatıle görüşeceğim. Bu teşebbüsün iddia ediidıği gibi îzmire zarar vereceği netıcesine varırsam evleviyetle sarfınazar edeceğım. Etrafına zarar verecek bir rakıb sıfatiie ortaya çıkmağa taraftar değilim. Hususile ben bizzat İzmirle çok alâkalı, t7mırlileri çok seven ve îzmire çok bağlı olan bir şahsım.» Arnavudluktaki İtalyan kuvvetleri (Baştarajı 1 inci sahifede) Fransız Hariciye Nezaretile teması olan mahfiIlerArnavudluktaki İtalyan kuvvetlerinin artırılması, Türkiye ile İngiltereyi düşündürmek içindir. Zira Yugoslavya ve Rumanya, yakında imzalanacak olan Türk İngiliz kat'î anlaşmasile ve garanti edilecek olan mıntakalar arasında Balkanlann isim tasrihi suretile gösterilmesini Türkiye ve îngiltereden ıstemektedirler. Fakat he'rşey gösteriyor ki, Arnavudluktaki İtalyan kıtaatının takviyesi Türkiyeyi müdafaa tedbirleri almaktan vaz geçirmek şöyle dursun, büâkis bu tedbirleri almaya teşvik edecektir. ^m ı • ı 11 îngiliz hükümdarları Londraya dönüyorlar Londra, 19 (Hususî) İngiliz hükümdarlan perşembe günü Londraya döneMemurlarında diploma değil, iırıtihanceklerdir. Hükümdarları karşılamak ü da muvaffakiyet arayan rahmetli Çeko zere muazzam hazırlıklar yapılmaktadır Slovakyadan daha fazla bahsetmivelim. Ualyan donanması Küçük prensesler, bir muhrible hükümBu hulâsada görülen şey, birçok memtspanyol sularında darlan açık denizde karşılavacaklardır. leketlerin müsabaka imtihanını diplomaya Londra. 19 (Hususî) İtalyan donanAlmanyaya şarab ihracı tercih etmeleridir. Diploma arayan memması İspanyol ve Portekiz sulannda maMürefte 19 (Hususî) Mürefteden leketlerde de müstesna kabiliyetlerden nevralarda bulunmak üzere bugün CeAlmanyaya şarab ihracma başlanmıştır. yüksejme imkânları esirgenmediği gibi, neve lımaıundan. ayrılmıştır. Belçikada bazı memuriyetlere diplona lâzımdır; fakat maden mühendisieri. su ve orman memurlan, maliye ve nafıa memurları müsabaka ile alınırlar. Küçük memuriyetlerin hepsinde ortamekteb diplomasi ve imtihan esastır. Fransada küçük memuriyetler içm diploma aranmaz. Orta ve yüksek memuriyetler için, ancak prensip itibarile diploma aranır, fakat müstesnaları da çok vardır. Mahdud istisnalarla diplomalı ve diplornasız herkes, orta ve yüksek memuriyetler için müsabakaya girmeğe mecburdur. İsviçrede de esas diploma değil, müsabakadır. Terfi için salâhiyetli otoritelerin kanaati lâzımdır. Fakat çok defa imtihan zaruridir. Kabiliyeti hakkında kat'î kanaat hasıl olmuş insanların vüksek memuriyetlere getirilmesinde imtihan şart değildir. Londraya giden Rumen gazetecileri Londra, 19 (Hususî) On iki Rumen gazetecisinden mürekkeb bir heyet İngiliz hükumetinin misafiri olarak bugün Londraya muvasalat etmiştir. Rumen gazetecileri İngilterede on beş gün kalacaklar ve tetkiklerde bulunacaklardır.