CÜMHURIYET 31 Mavıs 1939 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Buğday rekoltesi ciddî bir endişe görülmüyor Son on beş gün içinde yurdun muhtelif yerlerine yağan nafi yağmurlar muhtelif toprak mahsulleri, bilhassa yeni buğday rekoltesi üzerinde çok feyizli r.eticeler vermiştir. Yağmurlar birçok yerlerde vaziyeti değiştirmiştir. Alâkalı makamlardan aldığımız malumata göre, Urfa, Diyarbakır havalisi ve alelumum cenub mıntakasmda buğday rekoltesinin geçen seneden fazla olacağı anlaşılmaktadır. Sıvas ve Samsun arasındaki mıntakada mahsul geçen seneden iyidir. Ankara Sıvas arasında geçen sencye nazaran belki yüzde 25 i bulacak bir düşüklük olacaktır. Konya ovasında ise bu sene az yağmur düşmesinden dolayı hissedilecek darlık daha geniş olacağa benziyor. Çukurovada mahsul geçen seneki miktarda tahmin olunmaktadır. Ege mıntakasmda bilhassa îzmir ve Uşak havalisinde mahsul iyidir; Torbalı havalisinde yüzde 15 kadar noksanlık olacağı tahmin olunmaktadır. Polath mıntakasmda geçen seneye nazaran yüzde 20 kadar bir düşüklük görülmesi muhtemeldir. Trakyada yağmurlar biraz geç kalmıştır. Fakat vaziyet ümid vericidir. Sureti umumiyede yurdun mahsul vaziyeti üzerinde ciddî bir endişe varid değildir. Tarihî roman: 39 Yazan: Kadircan Kaflı Mahsul vaziyeti üzerinde Mahfiruz, vaktile dinlemiş olduğu masalları, Şehzade ile evlenerek Sultan olan fakir kızları hatırlıyordu Kolları sıvanmıştı; sağ elmdeki yalın kılıcı tartakladı; şikâyetçinin ense köküne bir yumruk attı; ayni zamanda dizlerinin arka tarafına bir tekme savurdu adam sendeledi; neredeyse dizüstü çökecekti ve cellâd tam o anda yalın kılıcı havaya kaldırıp indirecek, yere bir kelle düsürecekti. Fakat o kır sakallı adam, en acar ve çevik bir delikanlı gibi, olduğu yerde bir defa döndü. Cellâdın köğsüne bir yumruk attı, üç adım öteye düşürdü, sonra Kasım Paşanın üstüne yürüdü, yakasından tuttu: Vezir, hünkârdan kork; ondan korkmazsan Allahtan kork! Atla girdim diye ceza gerekse devletlu hünkârıma şikâyetlerimi söyleyim de ondan sonra cezayı ver! «Adalet yeri» nde adalet bulmak için geldik... Kasım Paşa hançerine el attı. Kapıcılar da onu kurtarmak için atıldılar. Adamcağız bir kurd sürüsünün ortasına düşmüş olan aslanı andınyordu. Asil, kuvvetli ve cesur olmasına rağmen birkaç dakika sonra yenileceğine şüphe yoktu. Fakat o anda Kubbealtma bakan hünkâr penceresinin kafesleri hızlı hızh vuruldu. Birinci Ahmedin henüz kalınlaşmaya başlıyan sesi duyuldu: Kasım, bırak gelsin; her ne şikâyeti varsa söylesin! Hünkânm, orta kapıdan atla girmiş! Olsun!.. Kıpkırmızı olan Kasım Paşa bembeyaz kesildi. Kapıcılar da Padişahm sesini duymuşlar, el çekmişlerdi. Kasım Paşa kendi yerine geçti; kızgınhğını belli eden bir sesle: Adın ne? Neredensin? Adım Uzun Hüseyin, Akpınarlıyım. Bu sırada Mahfiruz Padişahın elini sımsıkı tutmuş; derin derin soluk alıyor; dudaklannm ucuna kadar gelenî Baba!.. , , . ,, Kelimesini söylememek için,yutkunuyor; sanki onu, çiğniye çiğniye du. ..v aksettiren Uzun Hüseyne kadar varmıyor, içeride kahyordu. Uzun Hüseyin sözlerini şöyle bitirdi: Hünkârım, sana karşı boynumuz kıldan incedir. Canımız yoluna kurban olsun. Lâkin vezirlerinden hoşnud değiliz. Onların aralarında da iyi insanlar bulunduğuna şüphemiz yoktur. Fakat kötü olanlardan bizi kurtar. Bir yılda sancağımıza üç bey gönderen onlardır; vergi defterlerini açık artırmaya çıkaran onlardır. Kalenderoğlu gibi eşkiyayı başımıza belâ eden sonra da temiziemiyen onlardır. Yalnız para almasını bilirler. Lâkin bir yıl alırlar, iki yıl alırlar. Üçüncü yıl birşey bulamazlar ki alsmlar. Hünkârım, ağacm yemişini almak için dallarını kesiyorlar; biraz daha zaman geçerse kökünden kopanrlar. Buna ne sen razı olursun, ne de Allah... Daaad Padişahım, daaad... Son kelimeler yaldızlı kubbe altmdaki koca vezirleri ürpertecek kadar dolgun akisler yaptı. Vezirler, birbirlerine ve şeyhülislâma bakıyorlardı. Uzun Hüseyine hak verdikleri anlaşılıyordu. Uzun Hüseyin derin derin nefes alarak göğsünü şişirdi; sonra Kasım Paşaya: Andımı yaptım, artık cellâd gelsin de boynumu vursun!.. Kasım Paşa hemen emir veremiyordu. Etrafındakilere göz atıyor; kendisinin yalnız kaldığını hissediyordu. Kafes tarafına kulak verdi. Acaba oradan ne emir gelecekti? Bunu da kestiremiyordu. Bir iki dakika böyle geçti. O sırada kafese içeriden vuruldu; Kasım Paşa yerinden fırladı; kafesin önünde yerlere kadar iğildi. Doğrulduğu zaman aralıktan, bükülmüş bir kâğıdın uzatıldığını gördü; aldı; birkaç defa öptü, başına götürdü; açtı; okudu; çavuşlardan birine işaret ederek çağırdı. Olup bitenleri, hiç kımıldamadan, hatta gözünü kırpmadan seyreden Uzun Hüseyni gösterdi: o Kethüdaya söyle ki, bana yüz al tm versirr; sağlfkla köyane göndersin. PacTîş'ahımızın fermanıdır. Uzun Hüseyin kafesin önünde elini bağrına basarak hafifçe iğildi ve çıkıp gitti. Onu son defa kızgın ve kin dolu bakışlarla süzen Kasım Pasa da jerine oturdu. Mahfiruz öğle yemeğinde hiç birşey yemedi. Hastayım. Diyerek odasına çekildi. Düşünüyordu: Demek ki artık hayatınm ilk ve biricik aşkı öksüz kalmıştı. Onu köyüne çeken bağlardan biri, belki en kuvvetlisi kopmuştu. Babasmın dizlerine oturmak, dedesinin boynuna kollannı dolıyarak beyaz ve yumuşak sakalına yüzünü sürmek, kardeşile elele kırlarda koşmak da başlıbaşına birer saadetti. Fakat orada hayat korkusuz değildi. Kavuştuktan biraz sonra gene bir eşkiya baskını olmıyacağını, gene onun kaçmlmıyacağını, hatta Kayış Mehmedin eline düşmiyeceğini kim temin edebilirdi? Halbuki kendisi burada ve sarayda kalırsa neler yapabilirdi! O gün Padişahın yarmda bulunması ne büyük talih olmuştu! Onun ise karışması ve Padişaha söylemesi üzerine babası muhakkak bir ölümden kurtulmuştu. Bundan başka köylünün ve halkm dilekleri de bu sayede Padişahın kulağına kadar gelebilmişti. Hele babasmın yüz altın alarak köyüne kadar sağlıkla gönderilmesinin emredilmesi o kadar hoşuna gitmişti ki... Ah, bunu köydekiler bilmiş olsalardı! Mahfiruz vaktile dinlemiş olduğu masalları, şehzade ile evlenerek sultan olan fakir kızları hatırladı. Kendisi de şimdi onlara benziyordu. Bundan haz duyuyordu. Mahfiruz kafes arkasından seyrettiği insanları ve hâdiseleri hatırlarken Kasım Paşanın hayali üzerinde hmcla duruyordu: Babasım bu adam öldürtecetti. lArkası var) Denizbank bugün tarihe karışıyor İki umum müdürlük yarından itibaren çalışmıya başlıyacak Bir buçuk senedenberi denız işîerimizi tek elde toplıyan Denizbank, bugün tarihe kanşmakta ve deniz işlerimiz yeni bir şekil almaktadır. 1938 senesi başından itibaren teessüs eden Denizbank, deniz işleri için beklenen şekilde faydalı olamamıştır. Yarından itibaren deniz işleri, Devlet Denizyollan ve Devlet Limanları namile kurulan iki umum müdürlüğün eline veriliyor. Devlet Denizyollan Umum müdürü îbrahim Kemal Baybora şehrimizdeki temaslanndan sonra Ankaraya gitmiştir. Dcvlet Limanlan Umum müdürü Raufi Manyas da dün sabah şehrimize gelmiştir. Bugün tayyare ile Ankaraya gidecektir. Her iki umum müdür, yarm şehrimize gelecek, yeni teşkilât faahyete ^ geçecektir. Deniz Ticaret müdürlüğü de bugünden itibaren tarihe kanşmaktadır. Yeni şekilde bu teşkilâh, geniş salâ j hiyetli LJman reislikleri istihlâf etmek ^ tedir. Deniz ve Havayollan müste ' şarlığı da kalkmakta ve deniz işleri için Münakale Vekâletinde ayn bir merkez teşkilâtı kurulmaktadır. îskence ile. Aland adaları enevrede Fransız Hariciye Nazırı Bonnet; Ingiliz Hariciye Nazırı Lord Halifaks'la Sovyet murahhası Maiski'nin arasını bulmuş ve kararlaştınlan esaslar son Ingiliz teklifi olarak Moskovadaki Britanya sefıri vasıtasile Sovyetler Birliği Hariciye Komiseri Molotofa bildirilmişti. Bu teklifin derhal kabul edileceği bekleniyordu. Fakat Molotof Hariciye Komiser muavini Potemkin vasıtasile bu teklif hakkında İngiltere hükumetinden bazı sualler sormuş ve izahat istemiştir. Bu sual ve istizahların mahiyeti alâkadar taraflarca mektum tutuluyor. Müzakerenin uzamasma, yahud bozulmasına sebeb olup olmıyacağı îngilterenin vereceği cevabdan anlaşılacaktır. Avrupa politikasında Sovyetler Birliğinin alâkası bugünkü hudud ve vaziyetlerin muhafazası için ingiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği arasında işbirliği yapılması hakkında bir anlaşmaya varılmasına aid mıizakerelerden ibaret değildir. Ölüme sebeb olmaktan suçlu bekçi de dün sorguya çekildi ŞEHİR İŞLERİ Taksim Yenimahalle otobüslerinin sayısı arttırılıyor Yaz mevsiminin başlaması ve yolcu adedinin artması flolayısile Taksim Yenimahalle hattına 6 otobüs daha ilâvesine lüzum görülmüştür. Sanayi odaları Teşkilâta aid yeni esaslar tesoit edildi Iktısad ve Ticaret Vekâletleri teskilâtının ayrılmasmdan sonra Ticaret Odalan da Ticaret Vekâletine raptedilmektedir. Fakat Ticaret Odalarının bir de sanayi cephesi vardır. Bunun için Ticaret Odalarının sanayi kısımlarınm kaldırılmasına ve Sanayi Odalan kurulmasma karar verilmiştir. Iktısad Vekâleti, yeni Sanayi Odalarının kuruluşuna aid esasları hâzırlamıştır. Öğrendiğimize göre ilk defa Ankara, îstanbul, îzmir ve Karadenizde bir şehirde birer Sanayi Odası kuruîacaktır. Sanayi Odalarının birer umumî kâtibleri ve riyaset divanile sanayicilerden mürekkeb meclisleri bulunacaktır. Şimdi ayni zamanda Sanayi Odası unvanını haiz bulunan Ticaret Odalarının meselâ en kesif sanayi mıntakası bulunan Istanbuldakinde tek raportörlü bir sanayi şubesi müdürlüğü de bulunmakta ve sanayiciler 33 kişilik Ticaret Odası meclisinde ancak 6 azalıkla temsil olunmaktadır. Hukuk îşleri müdürü Belediye Hukuk İşleri müdürlüğüne sabık Kayseri meb'usu Fer.d tayin edilmiştir. Tramvaylara konulacak kutular Belediye, halkın tramvay biletlerini yerlere atmaması için arabalann içine öirer kutu koymağa karar vermiştir. ' Taksim bahçesindeki inşaat Taksim bahçesinde 17 metrekutrunda büyük bir havuz yapılacak, bu havuzun çinden Sarayburnu parkında olduğu jibi renkli sular fışloracaktır. Havuzun etrafında gül bahçeleri buunacaktır. Kazinonun tiyatro kısmında bir sahne ile aynca bir dans salonu ve varyete pisti olacaktır. Antrede ziya dar sütunlar bulunacak, çimenler şemsiye şeklinde yapılmış olan hususî te sisatla aydınlatılacak, ağaclarda cıvalı âmbalar bulunacaktır. Belediye İmar müdürile bahçe mü ehassısı Kotye, dün bahçeye giderek nşaatı gözden geçirmişlerdir. Bir aşk ve yasak 20 bir Kasım Paşa: Şekvan nedir? Diye adeta azarladığı zaman Uzun Hüseyin elini, ters tarafı kaymakama gelmek üzere havada şöyle sallayıverdi: Sana sözüm yok. Vezirlik bu mudur ki sorup anlamadan beni cellâda vereyazdın... Ben hünkânma şikâyetçiyim; hem de senden şikâyetçiyim. Kasım Paşa kendisini güçlükle tutabiliyordu. Renkten renge giriyor; elleri titriyor; çeneleri kenetleniyordu. Uzun Hüseyin gözlerini kafesli pencereye dikti: Hünkârım, ulu hünkânm... Ben seni görmüyom ama, sen beni görüyon, hem de işidiyon!.. Diyerek söze başladı. Kasım Paşanm Yenişehire bir yılda üç sancak beyi gönderdiğini, üçünün de birer yıllık vergiyi topladığını, halkm aç ve çiplak kaldığını, üstelik Celâlî eşkiyasının da sık sık o taraflan soyup yağma ettiğini, vergi defterleri açık artırma ile satıldığı için bunları kotü adamlann çok para vererek aldıklarmı, sonra birkaç mislini tahsil için ahaliye çeşid çeşid zulüm yaptıklannı, acıklı bir dille, bağrını döve döve anlattı. Kendisinin nekadar malı olduğunu, nekadar para verdiğini uzun uzun saydıktan sonra eşkiya baskınları hakkında bir fikir vermek için de Kalenderoğlu tayfasının yaptıklannı, kızının kaçırıldığın, köylülerin öldürldüğünü, bunların arasında damadınm da bulunduğunu söyledı. Mahfiruz kendini tutamadı; hıçkırdı. Birinci Ahmed onun elini sımsıkı tutarak: Ne oldun? Diye sordu. Mahfiruz bir elile göğsünü bastırırken diğer elini.de Padişahın elinden çekerek gözlerine götürüyordu: Birşey yok... Acıdım da... Zavalh!.. Hoca Mustaf a Ef endi kapıdaki hadımlardan birine, yaklaşmasını işaret etti. Genc kıza da: Haydi kızım, sen git... Dedi. Fakat Mahfiruz gözlerini silerek doğruldu; ferahlamış göründü: Istemem, buradan ayrılmıyayım! Birinci Ahmed de onun gitmesini istemiyordu. Kafes ardındaki bu hafif konusmalar ye hıçkmklar, Kubbealtında gür sesini Nâzım plânın tasdikı işi Belediye imar müdürü Hüsnü ile harita şubesi müdürü Galib, bugün, şe hircilik mütehassısı Prost da yarm Ankaraya gidecekler, şehrin nâzım plâ nının tasdikı için Vekâlete izahat ve receklerdir. Mezarlığa bırakılan çocuk cesedi Üç gün evveL Kazlıçeşme civannda dolaşanlar, o civarda küçük mezarlık ismi verilen kabnstana bir kadınla bir erkeğin şüpheli bir şekilde girerek ke nara paket gibi bir şey bıraktıklannı görmüşlerdir. Yapılan aramada mezarlığa bırakılan şeyin üç aylık bir çocuk cesedi olduğu anlaşılmıştır. Failler, cesedi bıraktıktan sonra kaçmış, fakat hüviyetleri tespit edilmiştir. Tahkikat sonunda üç aylık yavrunun annesi tarafından boğulduğu, çocuğun gayrimeşru olduğu anlaşılmıştır. Suçlular, Samatyada Bayır sokağın da 42 numaralı evde oturan Minas adındaki kızla Serkis adında bir erkektır. Yakalanan suçlular Adliyeye teslim edilmişlerdir. Tahkikata Müddeiumumî muavinlerinden Orhan Köni el koy muştur. Kazinolarda tenzilât Florya plâj ve kazinolannda tarife erin tenzili hakkmdaki karann tatbi kına geçilmek üzeredir. Üsküdar ve Kadıköy kaymakamları bugünlerde kendi mmtakalanndaki kır kazinolarüe eğ ence yerlerinin tarifelerinde tenzilât yaptırmak üzere temasa geçeceklerdir. Silivride Ramazan isminde bir gencin işkence ile ölümüne sebeb olmak davasmda Silivri karakolunun bir zamanki karakol kumandanı Kasım Çavuş, muavini Mustafa onbaşı, Silivri mahalle Dekç lerinden Halimle Yusuf, îstanbul Ağırceza mahkemesine verilerek. muhakerneleri başlamıştı. Suçlulardan biri o'an bekçi Şevki ele geçirilememiş, onun hakkındaki takibatın tatiline ve bir yandan da kendisinin aranmasına karar verilmişti. Bekçi Şevki, yakalanmış, dün Ağırcezaya getirilmiş, onun da muhakemesine başlanılarak, suçlu sorguya çekilmiştir. Bekçi Şevki, diğer bekçiler gibi, karakolda ölen rençper Ramazanla sağ kalan şoför Saide, kasab Vitaliye dayak ahlmasmı, kol, bacak tutmak suretile kolaylaştırmaktan başka da Ramazanın cesedini çuval içerisinde denize atmaktan Yanm asır Avrupa politikasını işgal suçludur. eden ve şiddetli gerginliklere sebeb olan Suçlu 'Şevki, dayaktan ve cesedden Aland adaları meselesinde dahi Sovyethiçbir haberi olmadığını söylemiş, «Ben ler Birliği şimdi faal bir rol oynamaktakarakola defter imzası maksadile gittim. dır. Finlandiya ile İsveç arasında buiu O zaman Ramazan oturuyordu, Said nan bu adalar Baltık denizinin şimal kısayakta idi, Vitali de kapı önünde idi. Vi mını teşkil eden Botni körfezinin ağzına taliye kefil oldum, onu salıverdiler. Ka hâkimdir. Baltığın bu körfezi Akdenizin nsı Lida ile beraber evine dönen Vitali, Adriyatiğe yani eskidenberi Venedik yolda inliyordu, ben sebebini sorunca körfezi diye tanıdığımız kısmına muadü«Karakolda dövdüler» dedi Başka bir dir. şey bilmiyorum, suçlu değilim» demişLâkin Aland adalan ayni zamanda tir. Sovyetlerin Baltık sevahili ve LeningradMahkeme, alâkası dolayısüe Şevkinin la Sımal denızıne ve Atlas Okyanusuna muhakemesinin, diğer suçlularla beraber çıkan boğazı arasındaki deniz yolunun devamını kararlaştırmıştır. On üç hazi şimal cenahına hâkimdir. Finlandiya randa beşi bir yerde muhakeme edile Çarlık Rusyasmda iken Rusların bütün Baltık denizin*; hâkim olmamaları için cektir. burasını tahkim etmekten menedilmişlerMÜTEFERRİK di. Finlandiya müstakil olduktan sonra da İsveçin zoru üzerine Aland adalarınm Beynelmilel bir kongre tahkim edılmemesi esası muhafaza edilBeynelmilel Semplon ve Oryant eks miş ve bu esas Milletler Cemiyeti tara presle Toros ekspresi konferansı eylul fmdan tekeffül edilmişti. ayı zarfında şehrimızde toplanacaktır Fakat son beynelmilel gerginlikler karKonferansm Yıldız sarayında toplanmaşısmda Finlandiya ile Isveç Aland adası takarrür etmiştir. Hazırlıklara başlanlarının tahkim edılmesi hususunda mutamıştır. bık kalmışlardı. 5™al devletleri bitarafHariciye Vekilimizin Mos lıklarını takviye için bu karara geldiklekova seyahati rinden ALmanya da buna razı olmuştu. Hariciye Veküimiz Şükrü Saracoğlu Fakat Sovyet hükumeti Milletler CemiHujı ,P7flteın^in^nn geçenlerdeki ziyaretjni yeti meclisi tarafından alelâcele bir karar iade etmek üzere yakmcîa Ivtoskovaya gi verilmesine taraftar olmamıştır. deceği haber alınmıştır. Finlandiya ile İsveçse böyle bir tehire razı olmamışlardır. Sovyetlerin muvafa Afyon alımı 1938 senesile daha evvelki yıllar mah katini üç hafta bekledıkten sonra nihayet sulünden olup da Toprak Mahsulü Ofi meclis Aland adalarınm tahkinü için sine verilmemiş afyonlann alımı işi bu Finlandiyanın komşusu İsveçin rızasile akşam tamamlanacaktır. Ofise bu şe vermiş olduğu kararı tesçil etmiştir. Aland adalarınm tahkimine Sovyetlekilde 3000 sandık kadar afyon verilmişrin itiraz eylemesinin esbabı (Pravda) ve tir. Yerli mallar sergisinde Hatay (İzvestiya) gazeteleri tarafından şu suretle izah edilmektedir: Aland adalarınmalları da bulunacak da Finlandiyanın yapacağı tahkimat kâfi Antakya Ticaret Odası bir mektubla derecede olmıyacağından Altnanya buMillî Sanayi Birliğine bu sene Hatayın rasını kolayca ele geçirecek ve mevcud da 11 inci yerli mallar sergisine iştirak tahkimatı kendisi ıslah ederek Sovyetlere edeceğini, bu suretle ana vatandan uzur karşı kullanacaktır. Bunun için Sovyet yıllar ayrı düşen Hatayın iktısaden ilk hükumeti tahkimatın mahiyetini öğrenmek defa Türkiyede temsil edilerek ticari ve istemişse de Finlandiya; askerî esrar diye smaî mevcudiyetmin tanıtılacağmı bilmalumat vermemiştir. İsveçin öğrendiğini dirmiştir. Sovyetler neden öğrenmesin diye Sovyet Sigorta tarifelerindeki tadi hükumeti de Cenevrede itirazda bulun lâtın tatbikına başlanıyor mustur. Avrupanın eski bir meselesi tekSigorta tarifelerinde yapılan tadilâtm rar bu kıt'anın politikasını karıştırıyor detatbikına yarından itibaren başlana mektir. caktır. Muharrem Feyzi TOGAY Evvelce de yazdığımız gibi, yeni tad lâtla bilhassa yangın sigorta tarifelerinKÜLTÜR IŞLERt de tenzilât yapılmaktadır. Bu tenzilât nisbeti yüzde otuza kadar cıkmaktadır Hususî liselerin olgunluk Haddi istiabisinden fazla yolcu alan vapurlar Pazar günü yapılan teftişte bazı va purların haddi istiabisinden fazla yolcu aldıkları görülmüş, kaymakamlara gönderilen tamimde müessif kazalara meydan verebilecek olan bu halin önüne geçilmes lüzumu bildirilmiştir. Bakırköy ve Yeşilköyde sivrisinek fazla! Bakırköyle Yeşilköyde sivrisineğin faz lalaştığı görülmüş, bu mıntakanın da sıtma mücadele mıntakası içine alın ması takarrür etmiştir. Trakya ve hudud gümrüklenni teftiş eden Gümrük Başmüdürü Methi, dün şehrimize dönmüştür. Başmüdür, Uzunköprü, Edirne, Kapıkule ve dönüşte Yeşilköy tayyare istasyonu gümrüklerinde teftişler yapmıştır. GÜMRÜKLERDE imtihanları Ekalliyet liselerile hususî liselerdeki Başmüdür döndü talebenin olgunluk ımtihanlannın ya ( Dün Şişhanede bir kamyon devrildi J Taksimdeki bostanlar Tak:im bahçesinin arkasmdaki bos CEMİYETLERDE tanlardan 14,000 metre murabbahk sa Gümrük komisyoncularının hanın Belediyece ıstimlâki tamamlanmıştır. Buranm bir kısmı Taksim bahçekongresi sine ilâve edilecek, bir kısmı Mete cadGümrük Komisyoncuları cemiyeti, dün akşam saat 18 de Eminönü Halke vinde senelik kongresini yapmıştır. Kongrede idare ve murakabe heyetleri ra porlan okunmuş, idare heyeti tebriye ed lmiştir. Bundan sonra tadil ve tanzim edilen yeni nizamname, heyeti umumiyeye dağıtılrmş, gümrük komisyonculan tea vün sandığının esasları üzerinde izahat verilmiştir Müteakıben yenı idare heyeti seçilmiştir. desinin temdidine tahsis olunacak, mütebaki kısım da yeşil saha olarak muhafaza îd'lecektir. pılacağı yerler tespit edilmiş.tir. Listeye göre, Darüşşafaka Vefa lisesinde, Işık Kabataş lisesinde, İstiklâl îstanbul Erkek lisesinde, Şişli Terakki înönü Kız lisesinde, Yüce Ülkü îstanbul Erkek lisesinde, Boğaziçi Kabataş lisesinde, Hayrıye îstanbul Kız lisesinde, Musevi lisesi Galatasaray lisesinde, Pangaltı Pertevniyal lisesinde, Fener Rum lisesi Cumhuriyet Kız lisesinde, Zoğrafyon lisesi Pertevniyal lisesinde, Zapyon lisesi îstanbul Kız lisesinde, Sen Benova er kek, Sen Mişel, Pangaltı Notrdarn, Dösyon ve Alman liselerile Amerikan Koleji Galatasaray lisesinde, Amerikan Kız Koleji îstanbul Kız lisesinde, Üs küdar Amerikan mektebi Erenköy Kız lisesinde imtihan edilecektir. Bu mekteblerdeki talebelerden fen ve edebiyat kolu imtihanlannı türkçe geçirmek istiyenler, îstanbul Erkek li sesmde imtihana gireceklerdir. Ekmek raporu kâfi görülmedi! Asrî ekmek fınnları tesisi için muhtelif firmalar tarafından Belediyeye tek lifler yapılmıştır. Ekmekçilik mütehas Dün öğle üzeri saat 1 de taş yüklü bir kamyon Şişhane yokuşu civasısının İstanbulun ekmek işine daix ver nnda Okçumusa camisi karşısındaki virajda devrilmiştir. Etraftan yapılan d:ği rapor kâfi görülmemiştir. İş, başka yardım üzerine kamyon kaldırılarak yürütülmüştür. Yukarıdaki resim, devWı mütehassısa tetkik ettirilecektir. rilen kamvonu eösterivor Cumhuri yet Nfishası 5 kuruştur Ahnnp şeram j T ü r l ADune çpraiti 1 i ç i"ye n Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bir ayhk Harîc icin 1400 Kr. 750 > 400 > 150 » 1450 > 800 > Yoktur 2700 Kr.