CUMHURİYET 6 Mayıs 1939 Beşiktaş Ankaragücünü 41 yendi Atletizmde bir Türkiye rökoru kırıldı Kızlar arasındaki müsabakalar çok hararetli oldu Edirne güreşleri başladı fırsatlardan azamî istifadeyi temin ederek oyundan galıb çıktı. Bugünkü maç Ankaragücü bugün gene Şeref stadmda Galatasarayla karşılaşacakhr. Dun ;yı bir oyun oynadığı halde fazla fırsat kaçıran hücum hattı yüzünden mağlub olan Ankaragücünün bugün Galatasaraya kaı şı daha iyi oynaması ve daha iyi bir neLce alması beklenmektedir. Bugün yapılacak maçlar TAKSİM STADI: Askerî liseler spor bayramı saat. 14. FENERBAHÇE STADI: Kadıkoyspor Galata Gencler saat 12,30 Bozkurt Beylerbeyi saat 14,30 Hüâl Vefa (Şıld maçı) saat 16,30 ŞEREF STADI: Anadoluhısar Demirspor saat 12,30 (Suleymanıye, Şışli) (Beykoz, Kurtuluş) muhtelitleri saat 14,30 Ankaragücü Galat&saray saat 16,30 İZMIRDE: Doğanspor Atesspor (Millî küme maçu Beyoğlu, î. Spor muhteliti Topkapı, Arnavudköy muhteliti Ankaragücü Beşiktaş Mıllî küme maçından evvel oynanacak olan bu maça 1 op kapı, Arnavudköy muhteliti lisans getırmediğinden İ.spor, Beyoğluspor muhteiitı hükmen galıb geldı. Sunradan aralarında Genc kızlarm atletizm müsabakalarından bir intıba hususî bir karsılaşma yapıldı. Beyoğluspor, Pertevniyal çok çalısmaya başladı ve buAnkara ikincisi Anluragücü takımı dün alarak sağdan indi ve topu Şerefe geçirdi. İ.spor muhteliti çok hâkim bir oyundan nun neticesinde şeref sayılarını çıkarabililk maçı Şeref stadmda Beşiktaşla yaptı. Şerefın yavaş bir şütü Ankaragücü kalesisonra maçı 4 1 kazandı. diler. Maç da Işık lisesinin 2 I galibiEvvelâ Ankaragücü, sonra Beşiktaş alkı; ne köşeden girdi. Bu gol Beşiktaşı canKızlar arasındaki atletizm yetile bitti. lar arasında sahaya çıktılar. Sahada ma landırdı. Ankaragücü kalesi bir muddet Haydarpaşa: 1 Boğaziçi: 0 müsabakaları çm alâkasile mütenasib olmıyan pek az bir sıkıştı. Ankaragücü de güzel hücumla;İ3 Biribirine rakib bu iki takımın karşıseyirci kalabahğı vardı. Oyuna s a a t 16,35 mukabele ettiyse de devre 1 0 BeşiktaKızlar arasında tertib edilen manial; te Ankaragücünün akınile başlandı. Ha şın galibiyetile neticelendi. ve maniasız atletizm müsabakalanna dün laşması şampiyona üzerinde mühim bir kem: Suphi Batur. Taksim stadmda başlanmıştıı. Bu atle rol oynıyacağından hiç şüphe yok kı Ikinci devre Takımlar: Ankaragücü iyi başladı. Sağdan gelen tizm karşılaşmalarında şu nelıceler alın derin bir merak uyandırmıştı. Hakem Feridun Kılıcm düdüğü altınAnkaragücü: Natık Salih, Enver bir topu Fahri acele ile dışarı attı. Muka mıştır: 60 metro maniasız koşuda: 1 inci ka da takımlar şöyle dizildiler: Abdul, Semih, İsmail Hamdi, Fikret, bil hücumda Beşiktaşhlar da mühim bir Boğaziçi: Cihad Süreyya, Bülend tegoride: Vehab, Fahri, Hamdi. fırsat kaçırdılar. Arkasından 4 üncü daEnis, Osman, Necdet Sabri, Abdullah, 1 Erenköy Kız lisesi, Beşiktaş: Mehmed Ali Taci, Hüsnü kikada Şeref kalecinin hatalı bir çıkışınNiyazi, Mustafa, Bilgi. Hüseyin, Bedii, İbrahim Hayati, Hakkı dan istifade ederek Beşiktaşın ikinci fcolii 2 Boğaziçi Kız lisesi. Haydarpaşa: Sabri Cemal, Süleymannü yaptı. Bir dakika sonra Hakkının şiiIkinci kategoride: Nazım, Şeref, Eşref. Kadri, İsmail, Şinasi Fikret, İbrahim, Ankaragücünün akını Beşiktaş haf liat tünü kaleci çizgi üzerinde tuttu. Elınden 1 Kız Muallim Mektebi Şinasi, Hidayet, Gazanfer. tında kesilirken taç oldu. Taçtan gelen kaçırdı. Tekrar tutmak isterken kendi ken2 Kandilli lisesi. Oyun Boğaziçinin çok sıkı hücumile topu yakalayan Şeref müsaid vaziyete dine topu kalesine soktu. Bu üç gole rağ3 üncü kategoride: başladı ve derhal kısa bir hâkimiyet göze girdıği halde topu avuta attı. Hüsnünün men Ankaragücü düzgün oynamakta de1 İstanbul Kız Lisesi çarpıyordu. Fakat gittikçe açılan Hayyaptığı favülü Ankaragüçlüler avuta at vam ediyor. Fakat forved hattı mütemadi2 Inönü Kız Lisesi. darpaşa maçın cereyanını mütevazin şektılar. Arkasından Vehabın tehlikeii bir yen paslaşmak yüzünden hiçbir netice ala75 metre manialı koşunun üç kategori le sokmağa mu\affak oldu ve devre de şütü avuta kaçtı. Oyun mütevazin olu mıyor. 1 1 inci dakikada 18 üzerinde olan sinde de kız atletlerimız yu'.ıarıdaki tasher iki tarafın canlı ve temiz çalışmalarile yor, iki taraf da karşılklı akınlarla kale frikiki Vehab atıyor. Ileri fırlayan Fah nifin ayni derecelerini almıslardır. 00 nihayet buldu. leri yokluyorlar. Ankaragücünün solaçık riye pas verdi. O da yakından AnkaragüMektebler arasındaki futbol İkinci d«we iki taraf da birbirlerine Hamdi vasıtasile yaptığ' hücumlar tehlike cünün ilk golünü attı. Ankaragücünün imaçı gol atamadıklanndan oyun temdıt edıldi ii olmağa başladı. Hamdinin iki sıkı şütü kinci bir akınında Vehabın bir şütünü direk kurtardı. Ankaragücü forvedi hâGünün bu ilk karşıUsması hakem Şazi ve Fikrçt Sinasiden aldığı pasla maçın nü Mehmed Ali köşede kurtardı. Beşikbu yegâne golünü atarak takunını galib çıtasın 20 nci dakikada yaptığı bir akmdan kim, fakat mütemadiyen fırsat kaçırıyor. Tezcan idaresınde oynandı. Takımlar: Işık: Adnan Salim, Necmi Aytekin, kardı. Bu suretle bütün tahminler hilâfına solhaf İbrahimin sıkı bir şütü dışarı kaçOyunun son dakikasında Hayati dörtı. Beşiktaş soldan Eşret vasıtasile bir iki düncü golü de attı ve maç Beşiktaşın 4 I Rifat, Yavuz Niyari, Adnan, Şeref, Haydarpaşa, Boğaziçini tasfiyeye uğratmış oldu. güzel akın yaptıysa da bundan istifade e galebesile bitti. Oyunun bu neticesi tanıa Hüseyin, Niyazi. Pertevniyal: Manuel İbrahim, Nademedıler. Ankaragücü daha güzel kom mile tesadüfidir. Ankaragücü ekseriya binezonlar yapıyor. Sağaçık güzel bir fır hâkim oynadığı halde forvedin mütema mık, Fahim, Adıl, Vedad Haydar, sat yakaladıysa da istifade edemedi. Be diyen paslaşmak hevesine kap.iması mağ Salâhaddin, Ekrem, Fethi, Omer. Oyun Pertevniyalin vuruşu ile başladı. şiktaş çok durgun. Ankaragücü hâkirn oy lub olmalarına sebeb oldu. Beşiktaş hâkıtn İlkbahar atletizm müsabakaları koşulanuyor. Bu vaziyette Hakkı uzun bir pas ve iyi oynamamakla beraber yakalad.ğı Fakat bu akın Işık haf hattmda kırıla rı dün yapıldı ve lodos rüzgârı yüzünden rak derhal mukabil akına geçtıier. Maç sür'at koşularında dereceler düşük oldu. her iki tarafın ateşli çaJışmalan arasında İbrahim 1500 metrede 4.23,9 ile birinci devam ederken Adnandan aH.ğı pası go oldu ve üç şehir müsabakalar.nda İstanbule çeviren Şeref, takımını galib vaziyete lu temsil etme hakkını kazandı. geçirdi ve devre de böylece bıtti. Günün en büyük hâdisesi 5000 metreİkinci devre, oyun mütevazin bir cere de olmustur. Demirspor kulübünden Hüyan arzederken, Hüseyin guzel bir gol seyin Albayraktar Balıkesir bölgesinden daha atarak gahbiyeti garantıler gibi olburaya müsabakaya gelmiş olan Sokrat muştu. Fakat bu iki gulün verdiği hızla Manisa ile hayli çekiştikten sonra bütün rakiplerini anî bir hamlede çok geri bırakarak Türkiye rekorunu kırmaya teşebbüs etmiştir. Bu suretle Hüseyin kendisinden 10,000 metre rekorunu iki hafta evHazirandan itibaren faaliyete gevelisi almaya muvaffak olan Rıza Makçecek olan İstanbui bölgesi spor disuddan 5000 rekorunu almıştır. Hüseyinin rektörlüğüne eski idarecilerden Taib derecesi 15 dakika 54,2 saniyedir. RizaServetin getirilesinin kuvvetli bir ihya olan eski rekor 16 dakıkadır. timal dahilinde olduğu haber alınmışDiğer müsabakaların teknik neticeleri Beşiktaşlı Hüsnü galibiyetten sonra kendisini seven tır. şunlardır: genclerin neş'esi arasında J Düııkü maçta Beşiktaşlı Hakkının tehlikeii bir hücumıı Kategori 4: 50 metre: 1 Cezmi 6,5 2 Sezai 6,6, 3 Ferid 6,8. 100metre: 1 Cezmi 12,2, 2 Sezai 12,3 3 Kâmıran 12,5. Kategori 3 : 100 metre 1 Ulvi 12, 2 Said 12,1. 3 Necat 12,2. 200 metre: 1 Ömer 25,4. 2 Said 25,5 3 Meyyaz 25,7. 800 metre: 1 Kâzım 2,14,8, 2 H. Küçükatıl 2.16,1.3 Ali 2,17. Kategori 1. 100 metre l Nerknan 1!,8, 2 Semih 11,9. 3 Cihad 12. 1500 metre: 1 İbrahim 4.23,9. 2 Eli 4,33. 3 İzak 4.42,1. 5000 metre: 1 Hüseyin Albayraktar 15.54,2 (yeni Türkiye rekoru). 2 Sokrat, 3 Nuri. den Terbıye Umum müdürü Edirneye dönmüştür. Öğleden sonra devam edilen müsabakalarda güreşen yüz çiftten fazla pehlivanın deste, orta büyük, başaltı güreşlerin ilk seçmeleri yapıldı. Bu seçme , lerde galib gelenlerin sınıflarınm birinci, ikinci ve üçüncülükleri için yarın güreşmeleri kararlaştırıldı. Saat beşte müsabakalar dört bin se yircinin huzurunda başladı. Tekirdağlı Hüseyin, Manisalı Süleymanla, Edirneli Mustafa Adapazarh Arifle, Molla Mehmed Lüleburgazlı Ahmedle ve Ma« nisalı Halil de Edirneli Hayatile göreşti. Bir Türkiye rekoru kırıldı Tekirdağlı Süleyman, on iki dakikada yendi. Çok büyük bir zevk ve heyecanla takib edilen bu güreşten sonra ayni heyecanla devam eden üç çiftin güreşleri bir saatten fazla sürdü, fakat denk gelen bu pehlivanların yarın değiştirilerek güreşmeEdirne, 6 (Telefonla) Her sene leri kararlaştırıldı. Bu arada Türkiyenin Edirnede yapılan meşhur Kırkpınar gü en küçük pehlivanları on bir yaşlarında reşlerine bugün saat 10 da merasimle baş Bursah Hasan ve Selimin güreşleri de lanmıştır. cok alâkalı oldu. Güreşler dolayısile sabahki trenle ha İstanbul güreş birincilikleri kem heyeti, reis, Çocuk esirgeme kurumu 14 mayıs pazar günii başlıyor başkanı Fuad, Eskrim federasyonu reisi ve istanbul bölgesi Güreş ajanlığından: Edirne meb'usu Fuad Balkan da şehri1 İstanbul bölgesi güreş birincilikmize gelmişlerdir. leri 14 mayıs pazar günü ŞehzadebaşınGüreşçiler, müsabakaya başlamadan evvel, önlerinde Beledıye muzikası oldu da Süleymaniye kulübü salonlarında yağu halde Atatürk anıdına giderek, Ebedî pılacaktır. 2 Tartı saat 11 de başlayacak, 12 Şefin tnanevî huzurunda hürmetle eğilmişde bitecektir. Müsabakalara tam saat 13 ler ve çelenk koymuşlardır. te başlanacaktır*. Bu seneki müsabakalara her senekinden Kırkpınar güreşleri İstanbul Bölgesi Spor direktörlüğü çok daha fazla bir rağbet vardır. Kırkpınar güreşlerine görmek üzere civardan ve bilhassa Lüleburgazdan çok kalabalık bir seyirci kütlesi gelmiştir. On bınlerce halk önünde yapılan güreşlerde Beden terbiyesi genel direktörü de hazır bulunmaktadır. Meb'us Şevket, Parti tarafından Kırkpınar güreşleri galıblerıne verilmek üzere hazırlanan saatleri getirmiştir. Dünkü neticeler Edirne 6 (Telefonla) Orgeneral Fahreddin Altay, Korgeneral Salih Omurtağ ve yüksek kumanda heyeti, askerî teftişler münasebetile Edirneye de gelmiştir. Kırklareline giderek spor işlerini teftiş eden General Kâzım Dirikle Bebilmek için, pek tatlılıkla çıkan sesine, şimdi o yılanm ıslıkları da karışıyordu: Son zamanlara kadar tanımıyordum, dedi. Yeni gördüm; hem hiç umulmıyacak bir yerde... O gün, senin kardeşin olduğunu daha bilmiyordum. Onu da bugünlerde öğrendim. Yalnız bu kadar değil. Öğrendiklerimin arasında, belki senin bile bilmediklerın var. Muallâ, titredi. Korkuyu, öfkeyi, isyanı, hakareti hepsini bir araya toplıyan bir gerginlik içinde: Ne söyliyeceksiniz bana ağabeyim için?.. dedi. Neymiş o benim bile bilmediklerim?.. Gel de konuşuruz. Hayır, ne söyliyeceğinizi anlamadan hiçbir yere gidemem. Söylüyorum ifte; ağabeyin için konuşacağım. Ne ise söyliyeceğiniz, dinliyorum. Burada konuşalım. Gelen giden olur. Bir iş çıkar. Sözümüz yarıda kalır. İstediğimiz gibi konuşamayız. Ada vapuru daha rahat... Haydi, bekliyorum. Vapurun kalkmasına otuz beş dakika kaldı. Mademki bana söylemiyorsunuz; 3 Sıkletlerde birer kilo tolerans kabul edilmiştir. 4 Her kulüb, her siklete birer güreşçile iştirak edebilecektir. 5 Müsabıkların lisanslarile beraber muayyen vakitten evvel tartı heyetine müracaat etmeleri lâzımdır. 6 Güneş kulübüne mensub olup da henüz başka bir kulübe kaydolunmamış güreşçiler, Güneş kulübü namına müsabakalara iştirak edeceklerdir. 7 Henüz başka bir kulübe intisab etmiyen ve usulü dairesinde bölge merkezine müracaat ederek henüz muamelelen yapılmamış olan güreşçiler bölgeden alacakları muvakkat birer lisans ile müsabakalara girebileceklerdir. öyleyse ağabeyimin kendisini bulunuz. Onunla konuşursunuz. Ağabeyini bulduğumuz zaman kendisile konuşacak yalnız ben değilim. Başkaları da var. Şimdilik nerede olduğunu bilmiyoruz; bulamıyoruz. Ama günün birinde elbet o da anlaşılacak. Ne demek bunlar, rica ederim?.. Ne demek istiyorsunuz?.. Gel de anlatayım, diyorum sana. Senin iyiliğin için, ağabeyinin iyiliği için... Sonunda sen de üzülürsün. Anneni de üzmüş olursun. Hele kardeşin senin böyle, boşuna yere hırçınlık ettiğini duysa... Kardeşim bana hiç karışmaz. Karışamaz, demiyorum. Ağabeyimdir, elbet karışır; ben de onu çok severim. Hiçbir sözünden dışarı çıkmam. Fakat bana enmiyeti vardır; benim ne yaptığımı sormaz, bile... Fena birşey yapmıyacağımı bilir de ondan... Ancak, şimdi sizin böyle onu ileri sürüp benimle gizli bir yerde konuşmak için bu kadar üstüme düştüğünüzü duyacak olsa iş değişir. Bunun hesabmı yalnız bana değil size de soracak bir yaradıhştadır, o... <Arkasi var) . Tefrifa No. 45 DUNYA BOYLEDİR İŞTE... •••••••••••»^ K E M A L Neyse, dedi, bunun için artık enine boyuna konuşmanın sırası geldi, Mualla. Bence artık konuşacak hiç birşey kalmadı, beyefendi. Bence var. Yalnız burada olmaz, burada konuşamayız. Seni bugün mutlaka bir yerde göreyim. Dinliyemiyeceğim bir tek emriniz olabilir: O da bu... Hele konuşacak hiç birşey kalmadığını da söyledikten sonra... Muallâ, eskiden ne olursa olsun, Muhtarı büsbütün incitmekten çekinirdi. Aydan aya eline geçen o bir tutam kirli kâğıd, herkes gibi onun da boynunu bükmüstü. Şimdi artık, Suad Namıkla tanıştıktan sonra, hele aralarında dün akşamki sözler geçtıkten sonra, buna da aldırmaz oldu. Mademki, kendine eş olacak genc, onun bu şirkette çalıştığını nasıl olsa istemiyor; mademki, bugün olmazsa yarın, mutlaka kendisi de buradan çıkıp gidecek... Artık ha bugün ol R A G I B »••••••••«••••• muş, ha yarın... Şimdiden çekilip gitse de ne olacak?.. Genc kız da artık buna güveniyordu. Sonu neye varırsa varsın, Muhtara dayatmayı göze almıştı. Hırçın bir dönüşle kapıya dogru iki adım attı. Ondan sonra ne yapacaksa, hepsi bir şimşek gibi gözünün önünden geçti: Şimdi, hiç ses çıkarmadan, doğruca kendi odasına gidecek; ufak tefek nesi varsa hepsini toplayıp gidecekti. Bir daha da buraya dönmiyecekti. Bunu böylece göze almıstı. Akşama da, Suad Namığı görünce, artık onunla da açıktan açığa konuşacaktı. Günün birinde, Muhtarla karşı karşıya gelmeden, bu sefer de kocasının büyük kardeşi diye yeniden aralanna sokulacak bu adamın bir daha yüzünü görmeden, hepsini genc doktora anlatacaktı. Onunla evlenmeden, aralarında gizli hiç birşey kalmasını istemiyordu. Bugün gizli kalanlar, yarın birdenbire ortaya çıktığı zaman ikisinin de düşeceği şaşkmlık onu, daha şimdiden korkutuyordu. Muallâ, elini kapının tokmağına atarken yanıbaşmda bir gölge uzandı. Muhtar, ounn yolunu kesmış: Dur, gitme, diyordu. Sonuna kadar konuşmadan bir yere gidemezsin. Rica ederim, beyefendi... Dinle, beni... Muhtar, saatine baktı: Tam kırk dakika sonra, Köprüden Adalara bir vapur kalkacak. Seni o vapurda beklerim. Buna bir diyeceğin yok ya... Herkes vapurda birbirine rastgelebilir. Biz de herkes gibi, salonda oturur, konuşuruz. Beni mazur görünüz, beyefendi. Bekliyeceğim, Muallâ. Konuşacaklarım var, diyorum sana. Hem yalnız senin için, kendim için değil. Bunlan, şimdiye kadar ben söylemek istedikçe sen başını çevirdin. Hepsini hiçe saydın. Ne kendini düşünüyorsun, ne de beni dinlemek istiyorsun. Fakat seni düşündürecek bir başkası daha var. Onun için neler söyliyeceğimi anlarsan, onları elbet sen de dinliyeceksin. Genc kız, kıpkırmızı oldu. acaba onların Suad Namıkla aralarındaki yakınlığı mı duymuştu?.. Şimdi de bunu mu parmağına dohyacak, onun yüzüne bunu mu çarpacaktı?.. Kimmi? o başkası dediğiniz?.. Ben hiç kimse için, hiçbir lâf dinlemek istemiyorum. Dinliyeceksin. Hem ben söylemeden, sen kendiliğinden soracaksm. Muhtar, gözlerini genc kızın gözlerinden ayırmadan acı bir sesle: Birader beyefendi hâlâ îstanbuldalar mı?.. Dedi. Muallâ, birdenbire sarsıldı: Ağabeyimi mi soruyorsunuz? Evet, Haydar Beyefendiyi... Onun ağzından acı acı dökülen bu «beyefendi» lerin arkasından, kim bilir, daha neler çıkacaktı. Bunu Muallâ da anladı: Tanıyor musunuz onu?.. Diye sordu. Hem de epeyce... Muhtar, birdenbire değişmişti. ıçinde çöreklenen yılan, artık yavaş yavaş kımıldamaya başlıyor; şimdiye kadar Muallâ ile konuşurken kendini ona sevdireMuhtar,