1 Mayıs 1939 CUMHURİYET Etüdler: 5 ]'] Tahsil ve terbiyede istikrar Vazifesînin dinî tedrisat olduğu zannedilen mekteb, bugünkü hüviyetini ancak demokrasi cereyanı başladığı zaman kazanmıştır Yazan: Lâtif Erenel Nazariyatın filen makinelere tatbikı Memleketimizde, maarif hamleleri daima muvakkat tesirler yapmi|, şu veya ile alıp yürüyen fikir, çocuklan hiç de bu tahsil şubesi üzerinde bir tekemmül ğilse, pratik bilgilerle teçhiz etmek zaru" zemini hazırlıyamamıştır. Tesir muvakkat retini ortaya koymuş, yalnız bilgi sahibi oldukça, karar bir taraflı kaldıkça, bu değil, biraz da iş gören unsurlar yetiştirilhamlelerden beklenen güzel neticeler el mesine başlanmıştır. Programlarımızda yer alan resim, elişi gibi pratik meleke de edilmemiştir. Maarifimiz, yeni ve kuvvetli bir ham tedrisatına ancak, sınaî inkılâblara başlanleye muhtac görülüyor. Bütün meselele dıktan sonra yer verilmiştir. Tahsil ve terbiyeye yepyeni bir veçhe rile, program, tedrisat, talebe, muallim, bina, disiplin sistemleri mevzularile alâ" veren demokrasi cereyanı, siyasî dünya kalı tam bir hamle... Yeni nesli cumhuri hayatında yer bulduktan sonra halkın yet rejiminin istediği şekilde hazırlamak münevver olması, cehaletten kurtanlması vazifesile mükellef olanların daima duy prensipi üzerinde durulmuş, mektebin vadukları bu zaruret, en kat'î, en kestirme zifesinin sadece okutmak değil, terbiye şekilde cevablandırılmalıdır. Hiç şüphe etmek olduğu da ileri sürülmüştür. De yok ki, neslin terbiyesinde mekteb ve mu mokrasi fikrinin inkişafı, mekteblerimizin hiti düşündüğümüz kadar ailenin rolünü hem tedrisatına istikamet vermiş, hem de de nazan itibara almağa mecburuz. Bu o müesseselerdeki hayatm, cemiyet icabgün mekteb, vazifesini yalnız tedris ola larına ve zaruretlerine göre inkişaf zenır rak biliyor. Halbuki, aile de çocuğun ye~ ni hazırlamıştır. tiştirilmesinde her rolü mektebe bırakmışÇocuk haklannın tanınması da mektetır. Çocuk, aile ile mektebin muhtelif ter bin gaye ve hedefinin bambaşka olduğubiye tesirleri arasında bocalayıp duruyor. nu tebarüz ettiren sebeblerden biri ol Çcfcuğunu okumak, terbiye edilmek için muştur. 1833 te îngiliz parlamentosu, değil, başmdan savmış olmak için mekte Ingilterede esir olanların hürriyetini iade be gönderen aileler çoktur. Programları ve herkesin hür olduğunu ilân etmıştir. Bursa (Hususî) Cumhuriyet yıllamız, mekteble aileyi terbiye işinde teşriki Bunun üzerine esir ticaretile uğraşanlara rmdanberi, yurdun dörtte üçü gibi ka. mesaide bulundurmaktan uzaktır. Mek ve ellerinde binlerce esir bulunan kimse hir bir ekseriyetini teşkil eden Türk tebin yaptığmı çok defa aile bozuyor. Ai lere 20 milyon lira tazminat verilmiş ve köylüsünün kalkınmasına ve onun her lenin alâkasızlığı, terbiye işindeki cehli, esirlik doğrudan doğruya menedilmiştir. cepheden retaha ulaştınlmasma devlebilgisizliği umumidir. Bu sırada, fabrikalarda, imalâthanelerde tın ve Parti teşkilâtının verdiği büyük Kaç aile gösterilebilir ki, çocuğun ev çalıştırılmakta olan küçük çocuklar naza ehemmiyet müsbet ve verimli bir inkidışındaki hayatile yakından alâkadar rı dikkati celbetmiş, çocuklar için de mu şaf seyri takib etmekte bulunuyor. Bilolur? Evden ayrıldıktan sonra yavrusu ayyen bazı mevzuat konulmuştur. Bu a hassa garbî Anadolu gibi nüfusu mütenun oyunile, çalışmasile, hayatile alâka rada, bütün çocukların meşguliyetlerinı kâsıf olan mmtakalardaki köylerde ya. dar olan baba ve analar, nekadar azdır? azaltmak çareleri araştırılar^k muayyen pılan işler, bu kalkınma bahsinde oldukBinenaleyh, bugünkü terbiye sistemi bu sinden aşağı olanların fabrikalarda çalış ça ileri gidilmiş olduğunu anlatmak tadır. şekilde bırakıldıkça, aile ile mektebin el tırılmaları menolunmuştur. Bursanın köy ve köy kalkınması va * * * ve işbirliği yapamamasınm hüsranile kardisinde yaptığı faydalı işler ve müsbet Bizde tahsil mecburiyeti 1286 da neşşılaşmaya tahammül etmek lâzundır. * * * redilen bir kanunla temin olunmuş, bu etüdler gönüllerimize inşirah verecek mahiyetted r. Bu işleri rakamla anla Terbiye, yetişkin ve ergin olanlar ta kanun pek semere vermemiştir. Mahaîle mca, bu rakamlann azamet ve belâğati rafmdan yetişkin olmıyanlar üzerine tat mekteblerindeki dinî tedrisat 1329 a ka karşısında insan, eski devirle yeni devir bik edilen bir vetiredir. Terbiyenin hede" dar devam etmiş, ayni sene çıkarılan ted arasmda bir mukayese yapmıya kalkışfi, umumî saadet elde etmektir. Çocufc risatı iptidaiye mecburiyetine aid kanun mak istemiyor. Meselâ, asırlar süren lara sıhhat, ahlâk ve malumat kazandı da mektebin şeklini bittabi birdenbire de Osmanlı Imparatorluğu zamanında Burracak olan müessese, mekteb, ilk plânda ğiştirememiştir. sa Vilâyetindeki köylerde yapılan devHalen mekteblerimizde tatbik edilmek let tesisatma nekadar para sarfedilmişonlara alâkalar, bilgiler, itiyadlar ve mefkureler verecektir. Bizim için, içtimaî te olan müfredat programlarının esası tir, biliyor musunuz? 283,432 lira.. ferdler yetiştirmek zaruridir. Mekteb, iç 1927 de hazırlanmış ve bu 927 prograBuna mukabil Cumhuriyetin on beş timaî bir müessesedir ve cemiyetin gaye mile tedrisat, dinî mahiyetinden tamamen çalışma yılmda yalnız maarif, ziraat, nalerini elde etmesi için kurulmuştur. Mek" kurtarılmıştır. 936 yılmda, bu programlar fıa ve sıhhat işlerine 1,371.975 lira sar. teb, yekdiğerile alâkalı olmıyan ferdlerin üzerinde tekrar uğraşılmıştır. Yeni pro folunmuştur. Osmanlı împaratorluğu bir toululuğu olamaz. Mektebin içtimaî grama dokuz yıhn verdiği neticelere aid Bursa köylerinde topu topu 77 mekteb hüviyetini ilk defa ortaya koyan Jon esaslarla parti umdeleri ilâve edilmiş, yaptırabılmiş ve 15 köy okuma odası tedrisat ve terbiyede hedefin Türk cami açabilmiştir. Bunlara 67,033 lira sarfet Düvey, diyor ki: asına en yarar ferd yetiştirmek olduğu miştir. «Mekteb bir cemiyet nümunesidir. OCumhuriyetten sonra Bursa köylerinrada toplananlara bir kütle halinde bak kaydolunmuştur. de açılan mekteblerin sayısı 250 dir. 12 Programunızm hedefi, Türk camiası mamalıdır. Hayata hazırlanack olan bu ve Türk hayatıdır. Ortaya vazedilen bü pansiyon, 12 muallim evi ve 39 köy okutopluluk için içtimaî faaliyet lâzundır.» ma odası da açılmıştır ki, yalnız bunlara Eski mekteb, kendisine hedef olarak tün esaslar, Türk camiasına en faydalı sarfolunan para 441,685 liradır. yalnız malumatı almış, çok bilgili ferd ye unsurları yetiştirmek için konulmuştur. Esk: devirde 154 köy misafir odası yatıştirmiştir. Halbuki cemiyetin hayat icab Yeni müfredat programının değiştirilmepılmışken, Cumhuriyette 525 oda yapıL larına intıbak edemiyeu, hayattan uzak mesi zarurî olmakla beraber, mektebi, mıştır. 100 köy konağına mukabil 266 yetiştirilen çocuk, daima şaşırmış, daima herhalde bugünkünden daha başka, daha konak kurulmuştur. 17 köy yoluna mumuvaffak olamamıştır. Mektebi hedefine ileri şekilde ve derhal bir terbiye ve di kabil 500 yeni köy yolu açılmıştır. 117 ulaştırmak için tedrisatı da içtimaî gaye iplin müessesesi haline getirmek lâzım köprüye karşı 246 köprü yapılmıştır. lere uydurmalıdır. Tedrisatı tanzim ede dır. Tedris ve terbiyede istikrar şarttır. 10 köy meydanı varken Cumhuriyet cek olan programlarda en evvel nazarı Maarifte müstakar sistemler istediğinı ile devrinde bunlann sayısı 250 ye çıkarılri süren üstad îsmail Habib: «İstikrann mıştır. dikkate ahnacak nokta da budur. Eskiden ilkmekteblerin gayesi, yalnız en kusurlusu, en mütekâmilinden daha Köylerde hiçbir telefon yokken bu din olarak düşünülmüş, terbiyede, ted hayırlıdır. Maarif, durmadan daimî bir gün 651 telefon makinesi mevcuddur ve riste hep bu gaye düşünülmüştür. Bu fi seviye tekâmülü ister. Bu tekâmül, mes bunlar köyleri birbirine olduğu gibi lekî bir istikrar içinde olmalıdır ki, hem merkeze de bağlamış bulundurmaktadır. kir yolunda, dünyevî işler, daima unutulterakkinin nimetine erebilelim, hem de Eski devirde 630 cami yapılmışken muş, uhrevî gayeler uğrunda beyhude yesarsıntıların hüsranlarından kurtulalım.» Cumhuriyet devrinde 90 cami yapıl . re emek sarfedilmiştir. diyor. mıştır. Eskiden köylerde hiç heykel ve * * * ileri tedris ve terbiye tekniğinin muvaf anıt yokken Cumhuriyet devrinde 205 Tahsil ve terbiyede gayenin değişip heykel ve anıt kurulmuştur. fakiyeti, ancak istikrarla artacaktır. Bu genişlemesine sebeb olan amiller üçtür: Bunlardan bılhassa (cami ve anıt) laıtibarla yalnız bir tahsil şubesi için değil, 1 Sınaî inkılâblar, ra dair rakamlar, Cumhuriyet devrinde bütün maarif için müstakar bir sistem ve 2 İlerliyen demokrasi cereyanı, köylümüzün fikren iki mühim inkılâb program, alınacak neticeyi kıymetlendi 3 Çocuk haklannın tanınması... yaşadığmı ispat etmektedir. Meselâ, esrecektir. . . kiden cami, hamam, çeşme gibi hayrat (*) Bundan evvelU yazılar, 1, 5, 8 ve 15 LÂTİF ERENEL yaptırmakla vakit geçirildiği için memnlsan tarihli nüshalarımızda çıkmıştır. lekette bir tek san'at müessesesinin ku . rulmadığmı ve bu yüzden diğer ileri devletlerden çok geri kaldığımızı tak dir eden köylüler artık fazla paralannı cami, hamam ve çeşme gibi para getir miyen hayratlara vermenin lüzumsuz ve manasız olduğunu idrak etmiş bulunuyorlar. Şimdi üç beş köylü bir olup fazla paralan varsa harman makinesi almak veya köylerini elektrikle aydm . lamak gibi hayat içm zaruırî ve çok el. zem oaln faydalı işlere sarfetmektedir ler. Bütün dünyada elli yedi bin litre bira yapıhyor. Danimarka iki bin sekiz yüz tane yumurta ihrac ediyor. İngiliz seyyahları üç yüz lira sarfediyorlar. Dünyada ftuz bin kilo balık tuhıluyor. Fransa, ordusu için kırk bin frank, müsternlekelerinin müdafaası için üç bin beş yüz frank sarfeyliyor. Almanya^a, üç bin yolcu trene biniyor; arabalar dokuz yüz ton tüccar eşyası naklediyor; şimendiferler sekiz bin mark tahsil ediyorlar. Amerikada, içi su dolu banyoda boğulma, elektrik çarpıp ölme, kafasına tuğla düşme neVinden üc tane kaza oluvor. 'İYÜk davalar İLİMKÖSESİ İHTiRALAR KESıTLER Bursa vilâyetinde kalkınma faaliyeti On beş yılda vücude getîrilen eserler çok büyüktür Sabunlu su, kirli el veya kumaşla temasa gelirse, kir zerreleri etrafında sabunlu su filmleri teşekkül eder. Bütün sulb cisimler, temasta bulundukları gaz veya mayileri satıhlannda Yazan: JORJ PESMAZOĞLU teksıf etmeğe, toplamağa müstaiddir. Bir maddenin diğer bir maddeyi kendi Eski Yunan İktısad Nazırı sathmda toplamak hassasma fizikçiler Yunanistan küçük bir millet olduğu tanberi yapmak istediği hulule kat'î bir adsorpsiyon ve içine alma hassasına da için, istilâya uğramak ve büyük devletle şekil vermektedir. Şunu da ilâve edebili" (Bei' etmek absorpsiyon) derler. rin fütuhat hırsına kurban gitmek tehli rim ki, îtalyanın bu hareketi, beynelmi Maddenin bazı mühim hassalarmdan kesine maruz her küçük memlekete karşı lel müzakerelerle veya umumî bir harble evlerımizde çok istifade ederiz. Muayyen derin bir sempati duyması gayet tabiidir. halli ancak mümkün olan, umumî men bir madde, muhtelif gaz veya mayileri muhtelif derecede adsorbe eder. Fazla Yunanistanın menfaati, büyük devlet" faate müteallik bir mahiyeti haizdir. adsorbe edilen madde az adsorbe edilen ler arasında çıkabilecek ihtilâfların hari Balkanlardaki vaziyet tetkik edilirken maddenin yerine geçer. cinde kalmağı âmir bulunduğuna kuvvet unutulmaması lâzım gelen bir nokta varHindistancevizi kabuğundan yapılmış; le kani olan Yunan efkârı umumiyesi, dır ki, o da, geçen senedenberi, Avustur olan kömür, zehirli gazlan havadan fazmilletlerden müteşekkil herhangi bir züm yanın ilhakı ve ÇekoSlovakyanın ilgası la adsorbe etmek hassasını haız oldureye karşı bir sempati veya ideolojik ter" üzerine, bazı Balkan devletlerinin vaziye ğundan zehirli gaz maskelerinde kullacih duygusuna kapılmıyacaktır. tinde büyük değişiklikler vuku bulmuş nılır. Bir sulb cisim, bir mayii havadan fazYunanistanın arazi hususunda hiç bir olmasıdır. Orta Avrupa devletlerinin yeni la adsorbe ederse sulb cismin sathmda emeli yoktur, fakat kendi toprağına yapı hududları, mihver devletlerinin Romanya bir mayi filmi teşekkül eder, yani sulb lacak hiçbir tecavüze de müsamaha gös " ve Yugoslavyadaki nüfuzunu son derece satıh ıslanır. termiyecektir. Çünkü, arazisi esas itiba artırmış, şimdi de Arnavudluğun işgali, Madenlerle temasa gelen petrol yeririle Yunan toprağıdır ve münhasıran Yu" Yunanistanla Italya arasında müşterek ni alır; ispirto da petrolün yerine kaim nanlılarla meskundur. Bundan maada, hududlar vücude getirmiştir. Kemal Ata olur. Binaenaleyh bir maddenin sathın. Yunanistan, Almanya ile olduğu gibi İn türkün ve Balkan Paktı müessislerinin ilk dan yağ çıkarmak için ispirto kullanıgiltere ve Amerika ile de çok mühim iktr plânı kabul edilmiş olsaydı, halihazırdaki rız. Gene bu hassadan dolayı filtre kâğıdmdan geçen mahlulün ilk kısmı son< sadî münasebetler idame ettiğinden, onun vaziyetin hiç şüphesiz önüne geçilmiş ola" raki kısımlarına nazaran daha suludur. bir tek memleketle elbirliği yapması, dicaktı. O takdirde, Balkan Paktı nihaî şeTerzüer lekeleri çıkaran lekeci toprağerlerile her türlü iktısadî muamelelerden kildeki anlaşmanm tesirinden çok daha ğını yağ damlamı§ bir kumaş üzerine vazgeçmesi manasını tazammun etmek fazla bir şümul gösterecekti. Eğer Bulga" sürdükten sonra benzinle yıkarlar. Çünitibarile, hiç de şayanı arzu değildir. Bi" ristan pakta girmeğe davet edilseydi ve bu kü çamur, yağı adsorbe eder, benzin ise naenaleyh, Yunan efkân umumiyesinin, pakt, imza sahibi devletlerin Balkan hu* halleder. Boya işlerinde kumaş elyafı übitaraflık Iehinde çok kuvvetle müessir zerinde, boyanın konsantrasyonu çok büdudlarını tekeffüle münhasır bir anlaşma" olması gayet tabiidir. yüdüğünden dolayı teressüb hâdisesl el" dan ibaret olacağı yerde Balkan devletle yaf arasmda vaki olur. Eğer bu teressüb Bununla beraber, Yunanistan bir teca ri arasmda tam bir ittifak haline gelebil boya ile kumaşın maddesi arasındaki bir vüze maruz kaldığı takdirde, mütecaviz seydi, bugün husule gelen vaziyet daha kimyevî fiille müterafik olursa, inhilâl kim olursa olsun, tamamiyetini, elinde bu' çabuk ve daha müessir olarak yapılabilir etmiyen bir mürekkeb cisim hasıl olur. lunan bütün vesaitle müdafaa edeceğine di. Bu takdirde boya yıkanmca çıkmaz, kumaş solmaz.Gene bu teamülden bir misal hiç şüphe yoktur. Böyle bir hal vukuunda, Bu şerait dahilinde, o Balkan ittifakı olmak üzere, inek sütü mide asidile tebu mukavemetin neticeleri bertaraf, millî şeref ve cesarete inzımam eden Yunan 50 milyon nüfusu mütecaviz bir kütleye masa gelince büyük kazayin parçalan lop lop teşekkül eder. Bu parçalan küaskerî hazırlıkları, tasavvur ve tahmin şamil olacak ve 5 milyon neferden fazla çük çocuk midesi hazmedemez. İnek süedilebileceklerinden çok daha sağlam ve bir orduyu seferber hale koyabilecekti. üne biraz jelâtin veya biraz arpa suyu müessir olarak kendilerini gösterecekler Bundan maada, gene bu ittifak, hiçbir kanştırılırsa bunun önüne geçileb'.lir. Avrupa memleketinde bulunmıyan bol" Kadın sütünde mevcud olan bir madde dir. lukta iptidaî maddeye sahib olacaktı. Da elât:n yerine geçer. Yunanistan, Balkan Paktını imzalamış olan diğer milletlere, alelhusus, uzun za~ hası var: O takdirde, Balkan ittifakı, büPrf. SAL1H MURAT mandanberi, çok sağlam bir ittifakla ken tün diğer büyük devletlerle müsavi şerait disine bağh bulunduğu Türkiyeye, sıkı dahilinde elbirliği yapabilen bir üçüncü surette merbuttur. Küçük milletlerin teş mihver teşkil edecek; yalnız cenubu şarkî kil ettiği bu birlik, münhasıran tedafüî Avrupasının menafiini müdafaa ile iktifa bir mahiyet taşımaktadır. Binaenaleyh, etmiyecek, coğrafî vaziyeti itibarile, Avicraat hususunda ne gibi imkânlara sahib rupada tehdide maruz bulunan sulhun Bursâ, (Hususî) Şehrimizdeki dükbulunduğu aşikârdır. muhafazasına muvaffakiyetle çalıjmış o" kânlann akşam kapanma saatlerinin tahdidi için bir teşebbüs ve müracaat yaYunanistanın, umumî bir harb halinde lacaktı. pılmıştır. Ticaret erbabı tarafından Vine yapacağını, yahud ne yapmak mecbuBalkan devletleri, o sırada, takibi ikti lâyete yapılan bu müracaat Belediye ile riyetinde kalacağını tahmin etmek imkân" za eden yolun tayini hususunda, maalesef Ticaret odasına havale olunmuştur. Bu sızdır. Bununla beraber, îtalyanın, Ar tam bir şuura sahib değillerdi. Hakikî bir maksadla Ticaret odasında her san'at ve navudluktaki son hareketinin umumî bir itlifakın tevlid edebileceği muhtemel teh" icaret şubesinin ikişer mümessilinın i§harbe sebebiyet vereceği muhtemel gö" iikelere karşı kendilerini muhafaza etmek irakile büyük bir toplantı yapılmıştır. Toplantıyı Oda Reisi Kâzım Akün açrünmüyor. Atinadaki resmî mehafil, Italgayretile, bugün kendini gösteren tehlikemış ve: yan faaliyetinin, sırf Arnavudluğa mün leri hesab etmeği ihmal ettiler. (Muhar Dükkânların muayyen saatlerde kahasır kalacağı mütaleasındadırlar. rir, muhtemel tehlikeler tabirile, 1934 te panması sıhhî ve medenî bir zarurettir. Fakat, îtalyanın Arnavudluğu iş çok gergin olan İtalyan Yugoslav mü" Dünyanm her tarafmda bu böyle olduğu gal etmesi, doğrudan doğruya tevlid ede" nasebatını ve İtalyanın Yugoslavyaya ta" gibi yurdumuzun da bazı şehirlerinde bu bileceği neticelerden başka, beynelmilel arruz etmesi ihtimalini kasdediyor.) H a " şekil tatbik edilmektedir. İnsanın muaymahiyette bir mesele ihdas etmiş bulunuyen bir zamanda çalışıp muayyen bir zalihazır vaziyete, Balkanların, beynelmilel manda dinlenmesl ayni zamanda sıhhî yor. Avusturyanın Almanyaya ilhakmı ve vaziyetin umumî surette halli için yapabi" bir lüzumdur. Bunun için yaptığımz müÇeko"Slovak devletinin ilgasını müteakıb lecekleri yegâne müessir hareket, kendi racaati burada kat'î şekilde reylerınize Arnavudluk da istiklâlini kaybetti. Böybitaraflıklarını muhafazaya ve istiklâlle müracaat ederek tespit edeceğiz. demişIece küçük devletler için çok tehlikeli bir rini, tamamiyetlerini müdafaaya gayret tir. usul teessüs etmiş olduğu kabili inkâr deBunun üzerine Müfid Elbir, bunda geç ğildir. Demek oluyor ki beynelmilel ehem etmekten ibarettir. bile kalınmış olduğunu anlatmış, îş DaÜmid edelim ki Avrupalı büyük devmiyeti haiz bir mesele muvacehesindeyiz; iresi âmiri Avni Ankgök de vaziyeti İş ve bu yeni ihdas edilen usuller karşısında letler, Balkanlarda hüküm süren zihniyeti kanunu çerçevesi dışında kalan esnaf iYunanistanın yapabileceği şey, kendi ta ve dünyanın bu kısmmda harbden sonra çin çok lüzumlu gördüğünü söylemiş, amamiyetini ve istiklâlini, bütün kuvvetile tesis edilen statükoyu tadil maksadile ya zadan Ali Ferruh da Bursanın turistik hu müdafaa etmek hususundaki azmini ifa pılacak herhangi teşebbüsün ihdas edece" susiyetinden bahsederek kapanma saaterinin yaz ve kış günlerine göre ayrı aydeden ibarettir. ği tehlikeleri vaktinde anlasmlar. n olarak tespiti lâzım geleceği mütaleArnavudluğun işgali neticesinde ortaya asmda bulunmuştur. îş dairesi âmiri bu çıkan diğer bir vaziyet de, İtalyanın, ayamütaleanın varid olmadığını ileri süreTren altında ğını, ilk defa olarak Balkan yarımadasına rek: Evvelki akşam Samatyadan geçen bir attığı keyfiyetidir. Itlyanm, Arnavudluk banliyö treninin ateşçisi, istasyon me Bursa bir turist şehridir. Bunun ita ve Arnavudluk sahilinde, hayatî menfa muruluğuna Etyemez köprüsünün ya çin umumî bir meşher açmak ve burasıatleri bulunduğunu bittabi kabul etmek nında tren yolu üzerinde bir cesed bulun m daimî surette açık bulundurmak müm kündür, bir turistm dükkân dükkân gezaruridir. Fakat, bunun böyle olmasile, duğunu haber vermiştir. zerek yorulması dahi doğru bir vaziyet bir memleketi ilhak etmek hakkına sahib Hâdise mahalline giden zabıta, cesetelâkki edilmesi arasmda uçurumlar kadar din tahminen 25 yaşlarında ve siyah man olmadığma göre; böyle bir sergi pekâlâ bütün Bursa san'at ve ticaret âlemini fark vardır. Bu hareket, İtalyaya verilmiş tolu bir kadına aid olduğunu görmüştür. tatmin edebilir. demiştir. Oda Reisi de olan meşru hakları çok tecavüz etmekte Kadmın iki ayağı ile bir kolu kesilmiş. esasen böyle bir meşhenn açılması düve Italvanın, Balkan yarımadasına çok tir. Felâketzede kadm, yolda ölmüştür. şünüldüğünü bildirmiştir. Rüştü Egel: Arnavudluğun ilhak ı Ev fiziği Bursada daimî bir meşher açılacak f Babıâli Sirkeci yolunda son faaliyet j f 61 inci ilkmekteb talebelerinin müsameresi J Finikede bir cinayet Finike, (Hususî) Bir kadın meselesi yüzünden Finikenin tanmmış genc pehlivanlanndan Mustafa Ömer, arkadaşı Mustafa tarafmdan bıçakla öldürülZehirli gaz tecrübeleri müştür. Muhitinde sevgi uynadırmış oİstanbul itfaiyesindeki gaz kursu nihalan genc pehlivanm ölümü teessürle karÇocuk haftasının sona ermesi dolayısile, dun 61 inci ilkmekteb talebeleri yet bulduğundan cuma günü zengin bir Babıâli . Sirkeci yolunun asfalt inşaatına aid hazırlıklar ilerleyor. Bu cadşılanmıştır. Katıl tevkif edilmiştir. Tah İstanbul Erkek Lisesinde bir müsamere vermişlerdir. Yykarıki resim, «İnkılâb programla davetliler huzurunda zehirli de üzerindeki parkeler sökülmektedir. Yukarıdaki resim, bu faaliyeti tespit kikata devam olunmaktadır. gaz tecrübeleri yapılacaktır. Çocukları> piyesini muvaffakiyetle temsil eden küçükleri göstermektedir. etmektedir. Bursaya turist olarak gelenlerin memleketlerinde zaten dükkânlar böyle muayyen saatlerde açılıp kapanıyor. Bunun için onlar buna alışkın kimselerdir. demiştir. Bilâhare Haydar Gröriş, Emin Hakçıl, ve diğer bazı ticaret erbabı da konuştuktan sonra dükkânların kapanma saatlerinin tahdidine ittifakla karar verilmiştir. Toplantıda bulunanlar: Hemen derhal bunun tatbikatına geçilsin! tememvsinde bulunmuşlardır. Belediye Meclisi de son toplantısında Vilâyetten havale edilen bu müracaat üzerine yaptığı müzakere sonunda Bursada dükkânların akşamlan muayyen saatlerde kapanmasına ve bu saatlerin tespiti için Daimî encümene salâhiyet verılmesine karar vermiştir.