5 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

5 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Nisan 1939 CUMHURÎYET Memlekette nefret! Parti grupunda infial Kâzım Karabekirin mahud beyanatı yurdda derin bir asabiyet uyandırdı Başvekil, dün matbuat Hırvatlarla bir prensip lBa$taraft 1 incî sahifede] rağa tevdi edilişinin üçüncü günü, gazete Köy muhtarlarile hükumet memurları arasmda anlaşması yapıldı mümessillerine izahat dinlenerek tasvib edilmiş ve celseye niha sütunlarında kendisine karşı gösterilen bu yet verilmiştir. lâübaliliğin üzerimizde yaptığı tesir, haverdi Belgrad 4 (a.a.) Bütün gazeteler, sık sık yapılan temaslar, köylüler için faydalı oldu Ankara 4 (Telefonla) «Tan» ın tertib ettiği Kâzım Karabekir mülâkatının memleketin her tarafında bıraktığı çok derin nefret ve teessüre dair haberler geliyor. Oğrendiğime göre, bu geniş teessür, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bugünkü Parti Grupu içtimamda da akislerini göstermiş, bir çok hatibler söz alarak Ebedî Şefin yüksek hatırasına yapılan hürmetsizliğe karşı infiallerini izhar et mişlerdir. Bu müzakereler hakkında te reşşuh eden malumat, «Tan» daki neşriyatın büyük bir şiddetle takbih edildiğini gösteriyor. Bu hararetli müzakerelerin sonunda Kâzım Karabekir söz alarak izahat vermiştir. Kâzım Karabekir, kendisine bu gazete hesabına bir takım sualler sorulduğunu, fakat verdiği cevablarda ilmî mahiyetten başka hiçbir kasd gözetmediğini söylemiş ve Türk milletinin Kurtancısı ve Ebedî Şefi Atatürke karşı hiirmet ve merbutiyetinden bahsetmiştir. Bu celsede Başvekil Doktor Refik Saydam da söz almıştır. Grup toplantısı çok hararetli olmuş ve 15 ten 20 ye kadar devam etmiştir. Bu mevzu üzerindeki müzakereler esnasında söz alan hatiblerden bir kısmının talebleri üzerine bu çirkin neşiyatla tahaddüs eden vaziyetin tetkiki, Parti umumî idare heyetine havale olunmuştur. kikaten derin ve çok yerindedir. IBaştarafı 1 inct sahtfedel Kanayan yaralarımıza daldırılan bu habere Vekâletleri de şimdiki Nafıa Ve neşter, bizi canevimizden vurmuştur. Ekâleti binasmda çalışmaktadır. min olunmalıdır ki, içinde büyüdüğü inHer iki yeni Vekâletin teşkilât kanun kılâbı gören, onu hisseden ve ona bütün ları hazırlanmaktadır ve bugünlerde Mecvarlığile bağlanan genclik, bütün menfi lise verilecektir. tesir ve propagandalara nesillerin imtidaYeni teşkilât kanun lâyihasile, şimd dınca, ayni titizlik, ayni canlılıkla mukaİktısad Vekâletinde olan Deniz Müstebelede bulunacaktır.» şarlığı, Muhabere ve Münakale VekâleAyni fakülteden îbrahim Akmaner tine intikal etmiştir. Deniz Müsteşarhğıdemiştir ki: na tâbi olan daireler, Limanlar ve Tari« Kâzım Karabekirin memlekete feler müdürlükleri, bugünden itibaren hizmet etmiş bir adam oldugunu biliriz. Muhabere ve Münakale Vekâleti emrinFakat, bugünkü vaziyeti, onun şahsî ih de çalışmağa başladılar. Bu daireîer, Iktiraslanna mağlub oldugunu bize açıkça tısad Vekâleti binasından Denizbankın anlatıyor. Gencliği, olgun dimağlardan bulunduğu binaya nakledileceklerdir. Bu mahrum gibi göstermok istiyen generalin, Vekâletlerin bütçeleri, Bütçe encümeninmodern hurafelerin nelerden ibaret oldu de yeni bütçenin müzakereleri yapıldığı ğunu da bize anlatmas; lâzımdı. sırada tefrik edilecektir. Kâzım Karabekir, şurasını iyi bilmeli Başvekilin beyanatı ki, genclik hakikate daima erer ve onun Başvekil Doktor Refik Saydam, kabizannettiği gibi, kafası hurafelerle değil, nede ihdas edilen yeni Vekâletler münasaglam fikirlerle doludur.» sebetile bugünkü gazeteciler toplantısmda Hukuk Fakültesi son sınıfından îhsan kendisine sorulan suallere cevaben şu beDevrim de şu fikirdedir: yanatta bulundu: « Atatürk nutkunda der ki: «Ar« Ikttsad Vekâleti, hemen kadaşlanm beni bir noktaya kadar takib hemen bütün iktısadi ve ticarî ettiler. Yaptığım işlerin ileTİsine akılları faaliyeti kendisinde toplıyan bir ermeyince beni yalnız bıraktılar.» azviyet olarak işliyemez hale General Kâzım Karabekir de, bunlargelmişti. Bunu ayırmayt muvadan biridir. Ebedî Şefin sözünde, nekadar fık bulduk. Biri, sınai kısma, diisabet oldugunu, rejimin on beş senelik ğeri haricî ve dahili ticaret ktstarihi, bize bütün açıklığile göstermistir. Bu rejimi, dünya ölçüsündeki varlığile mına bakmak üzere iki Vekâleyaratan insanın hatırasına en ufak bir göltin ihdast takarrür etti. Bu esge düşürülmesine dahi mütehammil değinada Münakale ve Muhabere liz.» Vekâletini de ihdasla deniz işHukuk son sınıfından Sabri Çmar da lerinin de buraya verilmesi aydemiştir ki: gun görüldü. Bu suretle Nafta « Atatürk Türk inkılâbmı yaratırVekâletinin hem inşa, hem müken, nelerle mücadele ettiğini, memleketin nakale üzerindeki isleri ikiye ayen salâhiyetli çatısı olan Büyük Millet rtlmış oldu. Yüksek fen heyeti, Meclisinde söylediği nutukta bütün dünsimendifer insaatı, devlet inşaayaya anlatmıştır. Bu nutuk, en kuvvetli tı, köprü ve yollar inşaatt, «n işinkılâb tarihimizdir. lerile Yüksek Mühendis ve NaOnu bizzat yapan Atamız, başka elfia Fen mektebleri gibi teşeklerde tahrifata uğramasm diye, kendi ekülleri Naftada bırakmayı dülile milletine hediye etmiştir. sündük. General Karabekir, kumandanlık vazifesini her ordu mensubu gibi, muvaffakiKara, hava ve deniz nakliyayetle yapmış olabilir. Fakat, siyasî hayath, posta, telgraf, telefon ve radta çok şahsî ve çok hissî hareket etmiştir. yo, Muhabere ve Münakale VeBunu, son beyanatı bize gösterdi. 15 sekâletine geçmektedir. Bu suretnedenberi Erenköyündeki muazzam köşle Kabinede iki Vekâlet fazla künde menkub olduğundan bahseden geolarak teşekkül etmis bulunuyor. neral, anlaşılan on beş senedenberi ink:Fakat taksimiâmal noktainazalâbın bu memleket gencliğini nasıl yoŞurrından bunun faydalı neticelerini duğunu görmemiş ve anlıyamamış... Ş'mderpiş ederek bu karart verdik di gencliğin heyecanmı, belki de hayretle ki esasen buna kanuni salâhiyekarşılıyacaktır. inkılâb o kadar hızlı gitti ki ona arkasından koşarak değil, ancak timiz de vardır.» yıldınmlaşarak yetişmek mümkün olabiBaşvekile, Istanbulda işliyen tramvaylir.» ların ve îstanbul limanında işliyen va Gencler, Tan gazetesinin, mahud be purların Belediyeye ne zaman bırakılayanata devam edememek vaziyetinds ka cağı hakkında sual soruldu. Refik Saylışını haklı davalarınm bir zaferi gibi kar dam cevaben dedi ki: şılamaktadırlar. « Esasen böyle bir fikir varTalebe arasından seçilmîş bir heyet, elır. Ben daha Dahiliye Vekâledün Universite Rektörü Cemil Bilseli zitinde iken otobüs meselesi hakyaret ederek, Karabekirin beyanatmdan kında karar vermistim. Şimdi duyulan haklı teessüre, Universite gencLutfi Kırdar bu hususta tetkikliği namma tercüman olmasını istemişlerBaşvekil Tzvetkovitch'le Hırvat köylü fırkası reisi Matchek arasında dün sabah Zagreb'de yapılan görüşmenin fevkalâde olan ehemmiyetinı tebarüz ettirmektedirler. Bu görüşmelere bugün de devam edilecektir. îhdas edilen Vekâletler Zağrab görüşmeleri iyi netice verdi Bursa vilâyetinde köy kalkınması hızla yürüyor Noktainazar birliği Zagreb 4 (a.a.) Resmî bir tebüğde kaydedildiğine göre Tzvetkovitch'le Matchek arasmdaki görüşmeler tam bir emniyet havası içinde cereyan etmiş ve Sırblar, Hırvatlar ve Slovenler arasındaki münasebat meselesinin esası hakkında \ gö'rüş birliği oldugunu müşahede etmek imkânım vermiştir. Paskalya yortusun dan sonra bu görüşmelere devam edile cektir. Resmî tebliğ Belgrad 4 (a.a.) Zagreb'de Başvekil Tzvetkovitch'le Hırvat lideri doktor Matchek arasında yapılmakta olan gö üşmelere bu sabah nihayet verilmiştir. Bu hususta neşredilen resmî tebliğde şöyle denmektedir: «Bu müzakereler esnasında Hırvatlann Yugoslav devleti dahilindeki vaziye tini alâkadar eden bütün meseleler halledilmiş ve ayrıca, Sırblar, Hırvatlar ve Slovenler arasında sağlam bir itimad vü Bursa köyliilerinin Cumhuriyet meydamnda yaptıkları atlı geçid resminden bir görünüş köy muhtarlarınm bu toplantısını köycülük bakımmdan hem devlet hem de millet hesabına p«k faydalı buldum. Çünkü hükumetle millet arasmda yegâne irtibat, icra ve temas vasıtası olan köy muhtarının, herhangi resmî muamelenin nasıl yapılacağı yolunda aydmlatılması hükumet ve halk hesabına verimli ve istifadeli bir harekettir. Intıbalanmdan biri de: Hükumetçe, köylümüzün içtimaî cepheden de mütemadiyen yükseltilmesi ve refaha doğru götürülmesinin bir ana prensip olarak kabul edilmiş bulunmasıydı. Köy evlerinin iç ve dışındaki yaşayış şartlannın değiş tirilmesi, bu evlerin temizliği bahsi yalnız bir güzellik olsun diye değil yeni neslin normal ve hastalıksız yetişmesi itibarile de pek lüzumlu olduğu anlatılmaktadır. Yeni köy evlerinin nasıl yapılacağına ve eskilerinin de yavaş yavaş sıhhî şekillere nasıl sokulacağına dair olan Vekâletin tamimlerinde Reisicumhur Ismet İnönünün son defa Kastamonu havalisinde yaptıkları tetkik seyahatlerinden ahnmış notIara istinaden muhtelif tavsiyeler bulunuyordu. Köy bürosu ?efi bunlan okurken ayrıca muhtarlara evlerde yemek ve yaşayış şekillerinin bile değiştirilmesi lüzumunu anlatıyordu. Filhakika hep biliriz ki vakti hali yerinde olan köylüler leğen ibrikle el yıkarlar. Fakat, temizlik yapıyoruz derken bu pis suîarı etrafa sıçratırlar. Halbuki, bir teneknin ucuna lehimlenecek muslukla bu iş daha temiz, daha kolay ve kullanışlı olarak pekâlâ yapılabilir. Sonra, köylümüz yemeği iki büklüm olarak yani midelerini ezerek çok rahatsız bir şekilde yere oturup yerler. Üstelik bütün bir ev halkı parmaklarını ayni yemek kabına daldınp çıkarırlar... Hiç şüphesiz bu hal, yoksulluktan değil bir görenek neticesidir. Çünkü en zengin köylü de bunu böyle yapmaktadır. Halbuki tahtadan bir masa ile üç dört sandalya yaptıramıyacak ve onar kuruşluk birkaç tabak alamıyacak köylü pek azdır. Rahat, insanın ömrüne ömür katar. lnsan, hayatta yaşamak için yiyorsa, yemek için de yaşıyor demektir. Yani aşağı yukan hep boğazı için ve boğazı tokluğuna çalışan kimseler olduğumuza göre onu rahat ve istirahatle yiyemedikten sonra bütün bir ömür süren didinme ve uğraşma neye yarar? Köy evlerinin altlan ekseriyetle ahır dır. Gübre kokusu köylünün ciğerlerini berbad eder. Bereket versin köyün temiz havası bu mahzuru kısmen izale etmektedir. Tamimlere göre; yeni köy evleri yüksek tavanlı, geniş pencereli, bol ışık ve bol hava alacak şekilde yapılacaktır. Ankarada umumî nefret Ankara 4 (Telefonla) Atatürkün aziz hatırasına karşı Tan gazetsinde yapılan çirkin neşriyat burada derin ve umumî bir nefret uyandırmıştır. Meclisin bugünkü Parti Grupunda bu nefreti tebarüz ettiren uzun müzakereler cereyan etmis ve bu müzakerelerle millet vekilleri yurdun her tarafındaki hislere bihakkin tercüman olmuşlardır. Hatiblerden ba zıları bu neşriyatı satır satır tahlil ederek, hatta kelime kelime cevablar vermek üzere söz söyledikleri sırada heyeti umumiyede (bunları bir daha işitmek istemiyoruz) sesleri yükselmiştir. Oğrendiğime göre, söz alanlardan biri de bu neşriyatı yapan gazetenin ertesi günü devam edeceğini bildirdiğî yazınm metnini elde ederek okumaya başlamıştır. Bu vaziyet, ayni gazetenin bir taraftan böyle sualler tertib ederek bu neşriyatı yapmaya tavassut ettiğini gösterdiği bir sırada bunlarin metinlerini de Ankaraya getirdiğini göstermistir ki, keyeti umumiyeye dahil bulunan matbuat mensubu meb'uslar, meslek haysiyeti bakı mından bu vaziyeti ayrıca şiddetli bir tenkidle karşılamışlardır. Çok asabî bir hava içinde bu yazıların nihayete kadar okunması imkânı kalmamış, faat Kâzım Karabekir okunmasına taraftar olmus, bunlarm okunmasile kendisinin böyle bir mevkie düşürülmek için bir tertib karşısında bulundurulduğunun meydana çıkacağını ifade etmiştir. Parti grupunun şimdiye kadar bu günkü gibi hararetli ve asabî bir müzakereye sahne olmadığı anlaşılıyor. Diğer taraftan parti divanmca bu me dir. ^ ^ selenin pek yakında tetkik edileceği son Fransaya iltica eden d^kikada bildirilen haberler cümlesindenAlmanlar dir. Metz 4 (a.a.) Alman mültecileri, Universite gencleri arasmda... Daladye'ye kabul ettikleri bir karar Emekli General Kâzım Karabekirin, suretini göndermişlerdir. Bunda harb Tan gazetesinde çıkan beyanatı üzerine, çıktığı takdirde Fransız ordusunda hizgenclik kütlelerinde hasıl olan heyecan, met edecekler ni bildirmektedirler. devam etmektedir. Moselle mıntakasındaki Alman mül Düa bir arkadaşımız, Universite genc tecilerinin miktan kadın ve çocuklar da leri arasında temaslar yaparak; Kâzım dahil olmak üzere 10,000 tahmin edil mektedir. Bu mülteciler, Rhin havali Karabekirin beyanatı hakkmda ne düsinden, Sarre mıntakasmdan ve Avus şündüklerini öğrenmek istemiştir. turyadan gelmişlerdir. Malum olduğu Hukuk Fakültesi üçüncü smıfından veçhıle son zamanlarda neşredilen bir Haydar Çeça, kanaatini şu sözlerle teyid karamame, ecnebilere Fransız ordusunetmiştir: da hususî taburlarda hizmet etmek imkânmı vermiştir. « Atatürkün mübarek na'şmın top ler yapmaktadır. Belediyenin alacağt otobüslerin parası da Beledive Bonkasından ikraz edilecektir. Elektrik, havagazi ve tramvaym da muayyen bir zaman sonra şehre verileceğini biliyorsunuz.» Bankalarımtz ( Ankara 4 (Telefonla) îktisad Veklâetine bağlı olan bankalar, mevzulanna göre, Ticaret veya iktısad Vekâletlerine bağlanacaklardır. Toprak mahsulleri Ofisi, Ziraat Bankası, Türkofis, NADİR NADt îç Ticaret umum müdürlüğü Ticaret Vekâletine bağlı olacak, sanayi ve maadin işlerile alâkalı teşekküller, Sümerbank ve Etibank, iktısad Vekâletinde kalacaktır. Paris 4 (Hususî) M. Löbrön'ün Yeni Vekiller, Vekâlet binalarında bu 'umhur Reisliği müddeti hitam buldugün ayrı ayn odalarda çalıştılar. Ticaret ğundan yarın yeni Reisicumhur intihabı Vekâleti kalemi mahsus müdürii de bu yapılacaktır. Âyan ve Meb'usan Meclis<*ün tavin edildi. eri yarın Versay'da millî kongre halinde toplanarak yeni Cumhur Reisini seMaliye Vekâletinin yeni millî çeceklerdir. Yarınki intihaba 311 Âyan emlâk şubesi müdürü azasile 613 meb'us iştirak edeceğine göAnkara 4 (Telefonla) Maliye :, yeni Cumhur Reisinin yarıdan bir Vekâleti hesabına Avrupada tahsil ede fazla hesabile 463 rey kazanması icab rek hukuk doktoru olarak gelmi^ bulu tmektedir. nan Ketnal Gürsoy Maliye Vekâleti Alber Löbrön 1932 mayısmda 633 Mıllî Emlâk şube müdürlüğüne tayin ray kazanmıştı. Bu sefer daha büyük bir edildi. ikseriyet kazanacağı muhakkak addediİsviçre sefaretinin ziyafeti liyor. Ankara 4 (Telefonla) Birkaç Mareşal Peten namzedliğini geri algündenberi şehrimizde bulunan ve kon dığından halen namzed olarak Alber feransları büyük bir alâka ile takib edi Löbrön'le Âyan azasmdan ve eski nalen profesör Pittar'la refikası şerefine İszırlardan Justen Gotar kalmıştır. LöbLâpseki (Hususî) Lâpsekiye tabi Suluca köyünde, köy kanununun viçre sefareti tarafından yarın bir ziyafet rön'ün, reylere ilk müracaatte intihab yıldönümü münasebetile büyük bir merasim yapılmıştır. Bütün köylünün tertib edilmiştir. Hariciye Vekili Şükrü iştirakile yapılan merasim çok parlak olmuştur. Gönderdiğim resim, mera Saracoğlu da bu öğle ziyafetinde bulu dileceği siyasî mehafilde temin olunmaksimde bulunan köylüleri göstermektedir. tadır. nacaktır. Bursa (Hususî muhabirimizden) Köy kalkınması ve köycülük bahsinde Bursa, ön safta gelen bir vilâyettir. Bunu, Vekâletten gönderilen ve köy muh tarlarının merkezde yaptıkları umumî bir toplantıda okunan tatnimden de öğrenmiş bulunuyoruz. Köy işlerinde, köylü nün kalkınma ve her cepheden yükselmesinde vilâyetin bütün teşekkülleri el ve işbirliği yapmaktadırlar. Diyebilirim ki, her yerde şehirliden önce köylünün işi cude getirmek için Hırvatlann haklı ta görülmektedir. Osmanlı Imparatorluğundan çürükçaleblerinin ne suretle is'af olunabileceği meselesile müşterek hayatlarının bütün rık ve harab birer baykuş yuvası şeklinde tezahürlerinde Sırb, Hırvat ve Slovenle devir aldığımız köylerin imarı, Türk rin müşterek menfaatlerinin tesanüdünü köylüsünün refaha ulaştınlması ve okur takviye etmek meselesi de tetkik oluncnuş yazar bir hale sokulnıası işi memleketin başlıca davalarından birini teşkil ediyor. tur. Her iki tarafın da muğlâk meseîelerin Güç olmakla beraber bu hedefe doğru umumiyet itibarile esasında ve bunlara fasılasız bir surette mesafeler alınmaktabirer hal sureti bulmak için takib edilen dır. prensiplerin ayni olduğu hususunda mu Bursada köy hareketlerine geniş ölçütabık bulunduğu müşdhede edilmiştir. de yer verümesi bizzat onları da sevindirHer iki tarafın da büyük bir siyasî mektedir. Meselâ geçen hafta yapılan ehemmiyet atfettiği bu görüşmelere, pas köy bayramında, Atatürk meydanını yüzkalya bayramlarından sonra yeniden de lerce atlı ve binlerce yaya köylü doldurmustu. Köy kanununun kabulü gününün vam olunacakhr.» yıldönümü için yapılan bu tezahüratta köylü hatiblerin şehir'.üere söz söylemeleri bile iki devrin mukayesesine mükemmel bir surette imkân veren canlı biı4abluydu. Bütün koy'munîârîan riemefTrîer âyba[Başmakaleden devam'] > şaşmıyan hassas idrakile bulduğu ve şında merkezde birer toplantı yaparak üneş ışığına çıkardığı «üstün şahsiyet» i köy işlerinin nasıl görüleceğine dair kenbenimsedikten sonra onu, devirlerin ve dilerine muhtelif dairelerin şefleri tara sırların fevkine çıkan bir kudretle yaşa fmdan verilen izahatı dinlemektedirler. Eski devirlerde asık suratlı zaptiye ile ır, ebedî kılar. tahsildardan başka kimseyi görmiyen *** köylüler şimdi hükumet memurunun en Bu hakikatler böylece bilindikten sonra bazı hasta ruhlu biçarelerin kendilerini büyüğünden en küçüğüne kadar hepsini «üstün şahsiyet» olarak satmaya kalkma karşılarında buluyorlar, her memur on lan nekadar gülünc oluyor? Cemiyetin lara devletle millet muamelâtının ne yolaffedemiyeceği yegâne hatayı bu adam da yürüyeceğini anlatıyor, öğretiyor. Anlayamadılarsa veya bir müşkülâta uğrarlar farkına varmadan işliyorlar: Biz sana şu lutfu yapmıştık. Ha larsa derhal kendilerine telefonla haber di bakalım, bizi tac yap da başına tak! vermelerini rica ediyorlar, meselâ bir varidat memuru da son toplantıda, nisan Demekten çekinmiyorlar. Zavallılar, bilmiyorlar ki, «üstün şah aymda yapılacak sayım yoklamasının ve siyet» olmanm birinci şartı kendini cemi kayıd muamelesinin ne surette olacağmı yete zorla kabul ettirmek değil fakat yal muhtarlara çok sade ve pürüzsüz bir linız ve ancak cemiyet tarafından seçil sanla anlattı. Zannederim ki, muhtarlarmekten ibarettir. Fakat bunlan bir dere dan bu izahatı anlamayan kalmamıştı. :eye kadar mazur görmeğe alışmalıyız. Işte demokrat Türkiyenin siyasî cepJünkü modern tıbbm «Ben delisi» diye hede tecelli eden köycülüğünde esas ola:avsif ettiği bu adamlar cidden hastadır rak ele aldığı ilk nokta bu şekilde, kar lar. Yoksa en basit bir mantığm evvel şılıkh ve resmî olduğu kadar da samimî den bulacağı gülünc vaziyete bile bile a temasa dayanmaktadır. Bu toplantılar tılmaya nasıl cesaret ederler? dan son defa Cumhuriyet Halk Partisi Ancak şu var ki, bunlan vaktinde teş salonunda yapılanmda bulundum. Büyük his ve lâyık oldukları yerlerde tecrid etbir ekseriyetini genc ve bir kısmını da ormek de cemiyetin selâmeti bakımmdan ta yaşhlar teskil eden, okur yazar ve lâf ihmal edilemiyecek bir vazifedir. anlar kimselerden mürekkeb olan yeni Üstün adam ve ((Ben delisi» Musa Ataş bu^ün Cumhur Reisini seçiyor Büyük Menderes nehri taştı Aydın 4 (a.a.) Birkaç gün evveline kadar surekli bir surette devam eden ılkbahar yağmurlanndan büyük Men deres taşmış ve ovayı kâmilen sular kaplamıştır. Balat ovasmda bulunan bazı köyler arasmda münakale durmuştur. Bu taşkın sebebile Havzada pamuk ziraatinin bir ay kadar gecikeceği tahmin edılmektedır. Sular yavaş yavaş çekilmeğe başlamıştır. Ankara Borsası 4/4/939 K A P A N 1 S 1 Açılıs Kapanış 1 tngilh lirası 5,93 100 Dolar 126,6325 100 Fransız frangı 3,3550 100 Liret 6,66 100 tsvicre frangı 28,4275 100 Hoianda 67,2725 florini 100 Ravhişmarb 50,77 100 Belga 21,345 100 Urahtni 1,082; 100 Leva 13 100 Cekoslovak kronu Tescil ediimemiş 100 Pezeta 14.035 100 Zloti 23.9025 100 Pengo 24,9675 100 Ley 0.9050 100 Dinar 2.8925 100 Yen 34,62 100 fsvec kronu 30.565 100 Ruble 23.8925 Esham ve tahvilât Ergani 20, Sıv. Erzu. V 19,525 Lâpseki köylerinde yapılan merasim J Eski Suriye Hariciye Nazırının Fransaya müracaati Şam 4 (a.a.) Eski Suriye Hariciye Nazırı Cabirî Fransa Başvekili ve Hariciye Nazırile Fransız âyan ve meb usan meclisi reislerine gönderdiği telgraf larda, Fransanın Suriye Fransız mua hedesini tesdikten imtinaı ve manda idaresinin gayrikanunî tedbirleri üzerine hasıl olan vaziyeti düzeltmek üzere müdahale edecekleri ümidini izhar etmiştir. Cabirî, Suriyenin hakkını elde etmek için her türlü vasıtaya müracaat etmeğe ^ V karar vermiş oldugunu ilâve etmektedir. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: