CUMHUIİIÜET 4 Nisan 1939 Serbest güreşler Pazar günü Taksim stadında müsabakalar yapılacak Kış olimpiyadı Müsabakalar 1940 şubatında Isviçrede yapılacak Develi köylerî sıt Bursada umumî madan kurtuluyor mahsul vaziyeti Sivrisinekleri üreten bataklıklar kurutulmağa başlandı Havaların iyi ve yağmurlu gitmesi köylünün yüzünü güldürdü Fikir âleminde: Iki Fransız âliminin ölümü münasebetile Yazan: Z1YAEDDİN FAHRÎ Fransız sosyolojisi, dolayısile beynel Türk tefekkür hayatına da tesir etmifDjeveli, (Hususî) Uzaklardan bir haBursa (Hususî) Türkiyenin en milel fikir âlemi, son iki ay içinde iki tir. Tekirdağlı Hüseyme meydan okuyan Zürih 3 (a.a.) İsviçre Olimpiyad yal gibi uzayıp giden Toroslarla koca ErManisah Halilin müracaati üzerine, Tak komitesi St. Moritz'te yapılacak olan ciyeşin bağrmdan akan birçok sular De verimli ve en mümbit mmtakalarından değerli uzvunu kaybetti: Geçen şubatm Filhakika Levy Bruhl'ün sosyolojisisim stadı tarafmdan tertib edilen güreş Kış olimpiyadları için aşağıdaki progra velinin cenubu garbısinde Niğde ve İn biri olan Bursada bu seneki umumî mah yedisinde Sorbon psikoloji profesörü Dr. ne Gökalp yakmdan vâkıftı. 1920 den müsabakalan pazar günü saat üçte yapı mı tespit etmiştir: cesu kazasma kadar uzayan geniş ovalık sul vaziyeti çiftçiyi sevindirecek mahiyet Ch. Blondel, martın sekizinde de Fran sonra, Üniversite Edebiyat fakültesi salacaktır. Müsabaka programı şu şekilde 3 şubat saat 10 da açılış töreni ve mü taki 800 kilometre murabbaında Sultan tedir. Bilhassa kışlık mahsul ekimi, ha sız enstitüsü azasından Prof. Levy Bruhl bık profesörlerinden H. Nimet, Edebitespit edilmiştir: teakiben buzda hokey maçı, saat 13 te sazlığı namile maruf büyük bataklığı vaların şubat ayı içinde pek iyi ve za öldü. Birinin mesaisi ruhiyata, djğerinin ya fakültesi mecmuasında, sosyologun Birinci müsabaka: Lüleburgazlı Ali ikili bob müsabakaları, sa. 14 te buzda meydana getirmiştir. Bu bataklık asırlar manmda yağmurlu gitmesi dolayısile araştırmaları etnografyaya ve halk bil «Comte'un felsefesi» ve «iptidaî zihniAhmed Hayrebolulu Pomak Hasan. danberi sivrisineklerin neşvünemasına normal neticeler vermiştir. gisine teveccüh eden bu iki mütefekkirin hokey. yet» ismindeki eserlerinden birkaç bahİkinci müsabaka: Adapazarlı Servet hizmet etmiş, civarmdaki köyler halkma Meyvalara gelince; badem, erik gibi ikisi de, kullandıkları usul ve ilham al4 şubat saat 9 da Slalom, sa. 10 da Bandırmalı Şükrü. sin tercümesİRİ neşretti. 1933 te Edebi80 nispetinde müzmin sıtma mikrobu önce çiçek açan ağaclann, bu seneki mü dıklan zihniyet itibarile muasır Fransız buzda hokey, sa. 14 te at yarışlan. Üçüncü müsabaka: Romanyalı Ahmedyat fakültesinde yapmış olduğum ahlâk aşılamıştır. Elyevm îlipmar namı verilen 5 şubat saat 9 da buzda hokey, sa. ve tahminen 100 sene kadar evvel 40 ha lâyim havalara aldanarak vaktinden ev sosyolojisinin uzuvlanndan addedilmekTekirdağlı Bekir. derslerine yardım olmak üzere Fransız vel çiçeklenmeleri, bilâhare de havanm tedirler. Dördüncü müsabaka: Çatalcalı Receb 13 te ikili bob, sa. 14 te patinaj sür'at neyi mütecaviz bir köy. sıtmamn yaptıiçtimaiyatçısmın «Ahlâk ve âdetler ilmi»' Paris Üniversitesi Edebiyat fakültesi müsabakalan ve buzda hokey. ğı tahribattan bugün taş yığımndan iba dona çekmesi yüzünden meyvalarda zaMankarlı Mustafa. admı taşıyan ve muasır ahlâk mektebleri 6 şubat saat 9 da buzda patinaj sür ret kalmıştır. İki sene evvel bataklık ci rar olacağı tahmin edilmektedir. Henüz ruhiyat profesörü olan aziz hocam Ch. Bu müsabakalann müddeti İstanbul arasında başlıbaşma bir cereyan yaratan Güreş Ajanlığı tarafmdan tespit edile at müsabakalan, sa. 11 de buzda hokey, varmdaki 27 köy sıtma mücadelesine da bu zararın nispetini tayine imkân olma Blondel, asnmızın tababet ve felsefe eserinden muayyen bahisleri tercüme ve sa. 14 te erkekler arasında artistik pa hil edilmiştir. Sıtmah kövlere esaslı bir makla beraber bunun, mahsulün idraki doktorluklannı nefsinde cemetmiş orijicektir. şekilde kinin tedavisi yapılmakta ve bu sıralarmda anlaşılacağı şüphesizdir. Bir nal bir mütefekkiridir. 1900 de mesaisi tefsir etmiştim. Bu tercümeler şimdi tinaj ve sa. 15 te buzda hokey. Programm son müsabakası Türkiye 7 şubat saat 9 da buzda hokey ve ske köyler halkı da sıhhatlerini tehdid eden taraftan da meyva ağaclarına ârız olan nin plânını çizerken Fransız felsefe dün «Ulkü» mecmuasmda neşredilmektedir. Başpehlivanı Tekirdağlı ile Manisah HaDaha evvel Üniversitemizin sabık felselil arasında yapılacaktır. Müsabaka müd leton, sa. 10,30 da patinaj sür'at mü sıtma belâsından kurtulmak için batak haşeratla mücadeleye devam edilmekte yasına Bergsonizm ve Durkheimizm celığı kurutmağa âzamî gayreti sarfetmekreyanları hâkimdi. Fizyolojik ruhiyatın fe tarihi müderrisi Mehmed Emin, Gödeti yarımşar saatten bir saat olarak ka sabakalan, sa. 15 te buzda hokey. tedirler. Mücadeleye dahil edilen köyle dir. Bu mücadele, kimyevî mualecenin dar çerçeveleri içinde kalmak istemiyen kalpla Necmeddin Sadığuı müştereken bul edilmiştir. Bütün müsbakalar ser8 şubat saat 9 da patinaj sür'at mürin muhtelif sahalarında şimdiye kadar ağaclara püskürtülmesi suretinde yapıldıbest güreş olarak yapılacaktır. Blondel, bu iki cereyanın tesiri altında, tesis ettikleri «Içtimaiyat mecmuası» nda sabakaalrı, sa. 11 de buzda hokey, sa. 4 bin metre kanal 1700 metre ark (dar ğı gibi ayrıca Diyaspislerin düşman: olan marazî ruhiyata yeni bir ekol hediye et Levy Bruhl'ün ahlâk doktrininden bah14 te erkekler arasında artistik patinaj kanal) açıîmış ve bu sayede 12.000 metre parazitlerle de doğrudan doğruya müUmumî Müdür şehrimize ti. Ona göre «maraz» denen şuur, haki setmişti. Birkaç sene evvel de yeni Mamüsabakalan, sa. 15 te buzda hokey. murabbaı bataklık kurutulmuş, ziraate cadele yapılmaktadır. gelecek katte içtimailiğini, içtimaî muhite uyma arif Vekilimizin enteresan bir musaha9 şubat saat 9 da buzda hokey, sa. elverişli bir hale getirilmiştir. Yahyalı Mıntakamızdaki bağcılık günden güne kabiliyetini kaybetmiş bir şuurdur. Bu besi sosyologun hayat ve ideolojisini Türlc Beden Terbiyesi Umumî Müdürü Ge 13 te dörtlü bob müsabakalan, sa. 14 te nahiyesinden gelen ve ova köylerinde neral Cemil Tahirin bugün veyahud ya kadınlar arasında artistik patinaj, sat 15 büyük bir bataklık yapan iki büyük su artmaktadır. Bilhassa İznik civannda ye hükümdeki Bergsonizm aşikâr olarak içiimaiyat mensublanna tanıtıyordu. (Ulrrn şehrimize gelmesi beklenmektedir. te buzda hokey. birleştirilerek önüne büyük bir sed ya tişen meşhur Müşküle üzümleri havzası, görülüyor: Blondel de Bergson gibi ke kü mecmuası, sayı (45). Umumî Müdür, İstanbul bölgesile kulüb10 şubat saat 8 de askerî devriye ka pılmış, Mustafabeyli, Karamadazi, ve îl kış yaz taze ve nefis üzüm yiyenler için limelerin ihtiva edemiyeceği ruhî bir şeGh. Blondel'in tesiri daha mahdud leri teftiş edecekt.r. yak koşusu, sa. 9 da buzda hokey, «dö yaslı çiftliğinde 30 bin dönümden ziyade daimî bir istihsal merkezi haline getiril niyeti kabul ediyor. Bu şeniyette hiç bir bir çevre içinde kalmıştır. Bu tesirin ilk mi final», sa. 13 te dörtlü bob, sa. 14 te arazinin sulanması ve ihya edilmesi te mektedir. Bu Müşküle üzümlerine bir anormallik olmadığı halde muhite uyuş izine «Felsefe yıllığı »sahibi H. Ziyada Fenerbahçe • Beşiktaş min edilmiştir. Kurutulan bataklığm he zamanlar bir böcek ânz olmuş ve bu bakımmdan eksiklikler ve kusurlar arzetçiftler arasında artistik patinaj. Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlan men hepsi ziraate elverişlidir. Son sene tip üzümcülüğü imhaya doğru yürümüş mektedir. işte bu eksiklikleri ancak sos şahid oluyoruz: 1931 de neşrettiği «Ma11 şubat saat 10 da buzda hokey, «ürazî şuur ve cemiyet» ismindeki etüdün, Millî küme için önümüzdeki pazar günü lerde Yahyalı nahiyesi civannda tecrütü. Fakat şiddetli bir mücadele bu afetin yolojik bir ruhiyat aydınlatabilir. «Ma ilham kaynaklarından biri de Blondel'in çüncülük ve dördüncülük için», sa. 15 te Şeref stadında karşılaşacaklardır. be devresi olarak pirinç zeriyatı yapılbuzda hokey «final» ve müteakıben ga mış, bire 15 nispetinde hasılât alınmıştır. önüne muvaffakiyetle sed çekmiştir. Ge razî şuur» ismindeki tezinde yürüttüğü «Marazî şuur» eseridir. Felsefe hocalaŞild maçları dömi finali liblere kupa tevzii. Bu iş muntazam bir hale konulduğu tak çen seneki mücadeleden sonra alman yaz bu muhakemeyi, sonradan Dumas'nın rımızdan Cemil Senanm tercüme ettiğiŞild maçlannın dömi finali pazar günü îsviçre Millî takımı dirde ovanm dörtte birinde pirinc zeri maihsulü nümuneleri fevkalâde temiz ve reisliği altında vücude getirilen Ruhiyat ni haber aldığımız «Dumas'nra ruhiyaKadıköy stadında Vefa ile Hilâl arasmyatından, dörtte üçünde ve en mühim nefis çıkmıştır. Orhaneli ile Yenişehir kitabmdaki irade ve şahsiyet meseleleri tı» nda, içtimaî ruhiyat bahislerinden bir Macarları yendi da oynanacaktır. Fenerbahçe Süleymakısmmda da şeker pancanndan istifade kazalarına bu sene vilâyet fidanhklann ne de tatbik etmiş, daha sonra « KollekZürih 3 (a.a.) Burada Hartturm kısmı Blondel'in kaleminden çıkmıştır. niye arasındaki maç da Fenerin Millî edilebilir. İlpınar mmtakasında yonca, da yetişen 50 bin kadar asma çubuğu rif ruhiyat» ismindeki eserinde teessürî küme maçı olmadığı bir hafta yapılacak sahasında 22,000 seyirci öminde karşıla gayet iri ve çok tatlı karpuz ve kavun hâdiselerle olan alâkasmı araştırmıştır. Geçen sene H. Senih'in neşrettiği ve bişan Macar millî futbol takımile îsviçre yetiştiriliyor. Bataklık civarmdaki bü gönderilmiştir. Bu kazalarda da bağcılık Ruhî tababetle meşgul doktorlanmızın, zim de «Cumhuriyet» te okuyuculara tatır. millî takımı arasında yapılan maç Isviç yük bir sahada kavak ve söğüd ağaçlari ihya edilecektir. Ayrıca dağ mıntakaları eserlerini ve tezini tanımalan lâzım ge nıttığımız «Psikoloji» ismindeki kitab, Şişli oyuncularî federe relilerin 3 1 galibiyetile neticelenmiştir. e teşçir edibnektedir. On beş yirmi yıl halkının gelir kaynaklarını kuvvetlendir en Ch. Blondel'i, ayni surette romancı Blondel'in bir Türk felsefecisi üzerindeBirinci haftaymı 1 0 mağlub vazi evvel ocakları söndüren bu bataklıktan mek maksadile Soğukpınar nahiyesi köy arımız ve edebiyatçılarımız da tanıma ki tesirini aşikâr bir surette gösteriyor. kulüblerden ayrılıyor lülerine dağıtılmak üzere muhtelif cins ıdırlar: Zira Blondel'in M. Proust hak Fakat Ch. Blondel'in, Levy Bruhl'e îstanbul lik maçlarında Süleymaniye yette bitiren Macarlar, hücum hattmın yakm bir âtide halkm geçimini temin emeyva fidanlan ve bilhassa Giresundan kulübünde oynayan Şişli kulübü oyun en mükemmel elemanı olan Dr. Şaroşi decek feyizli ve yaratıcı bir kudret hasıl kmdaki «sosyografi» sini, edebî eserleri nispetle Türk fikir hayatı bakımmdan culanndan solaçık Diran. sağaçık Hiraç, nin eksikliği yüzünden tamamile aksa edilecek; asıl üzerinde durulması lâzım getirtilen fındık fidanları gönderilmiştir. felsefî zaviyeden yoklamak zevkini tat ayrı bir imtiyazmı unutmamalıyız. Blongelen asırlık dertten halk kurtulacaktır. Bu mıntaka halkının yalnız odunculuk sağ muavin Martiyan, sol muavin Arşe mıslardır. del'in Türkiyede doğrudan doğruya tamı'ş olanlar çok iyi bilirler. vir, Süleymaniye kulübünden îstifa etBu karşılaşmada birinci haftaymın bittstanbuldan Bursaya giden ve kömürcülükle geçinmesi dolayısile on Ölümünü haber vermekle müteessir lebesi olan birkaç hayranı vardır. Bu samişlerdir. arı daha fazla para getiren meyvalıklamesine iki dakika kala, Aebi, îsviçreliler nrları yazan, bu talebelerden biridirı palto hırsızı ilk sayılarını yapmışlardır. Macarlar ira sahib kılmak hususunda vilâyetin ve lduğumuz diğer sosyolog, Levy Bruhl'e Strasburg'taki Alsas Loren ÜniversiteŞişli kulübü. Federe kulüblere dağılBursa (Hususî) Şehrimizde bir mış olan futbolculannı bu suretle birer kinci haftaymın 8 inci dakikasmda sol hususî muhasebenin bu teşebbüsü köylü gelince: Blondel'e nispetle daha çok bey sinde geçirdiğim birkaç tadısil senesinin müddettenberi bazı yerlerden paltolar nelmilel şöhrete mazhar olmuş olan bu birer toplamaktadır. iç Deri beraberlik sayısmı yapmış ve çalmdığı zabıtanm nazarı dikkatini cel eri çok sevindirmiştir. mütefekkir, ilk zamanlarda tam bir me en istifadeli hatıraları, kıymetli ruhiyatçı 29 uncu dakikada Aebi îsviçrelilerin ikin betmiş ve oralarda tertibat ahnmıştı. Bulgar Leviski Bursa ovasında kanallar açıldıktan afizikçi iken, sonralan, Durkheim'in te ve içtimaiyatçı Ch. Blondel'in yanındaki ci, 35 inci dakikada da sağ iç üçüncü sa Şar kulübde bulunan sıtma mücadele sonra kurutulan yüz binlerce dönüm siri altında, sosyolojik araştırmalar isti talebeliğime aiddir. Nihayet Blondel'in, takımı geliyor yılannı kaydetmiştir. doktorlanndan Niyazinin paltosu aşırımümbit arazi civar köylülere tevzi edil kametinde yürüdü. Bununla beraber o, Türklere ve Türb'yeye karşı beslediği Şişli ve Beyoğluspor kulüblerinin daırken hırsız suç üstünde yakalanmıştır. Kros Kontri miştir. Buralardan toprak alan köylüler her noktada Fransız sosyolojisini benim hususî sevgiyi de ayrıca kaydetmek isteveti üzerine Bulgarlann maruf Leviski Kardif 3 (a.a.) Milletler arasın Bu hırsızın İstanbulun maruf palto hırsür'atle yazlık mahsul ekmeğe başlamış emiş değildir. Meselâ Durkheim, Boug rim. îş mecmuasınm 1936 toleksiyonur takımı iki maç yapmak üzere bu hafta da her yıl yapılmakta olan Kros Kontri sızlarmdan Şevket olduğu anlaşılmışıtr. şehrimize gelecektir. Şişli takımı cumar yarışı bu yıl Kardif civannda gayet arı Ayni gece İsabey hanında da garib bir ardır. e, Halbwaahs gibi sosyologların naza nu karıştıranlar bu sevginin izlerine rasttesi, Beyoğluspor takımı da pazar günü rında iptidaî zihniyetle asrî zihniyet ara hyabilirler. hırsızlık vak'ası olmuştur. BulgaristanZiraat Vekâletince Bursa mıntakası zalı bir arazi üzerinde yapılmıştır. 14 kiTaksjm stadında Leviski ile oynayacakdan Şaban ve Feyzullah isminde iki ar Akala pamuğu zer'iyatı mmtakasına it ında tam bir «süreklilik Continuite» Istanbuldaki Fransız Arkeoloji enstilometreden ibaret oUn bu yarşı 47 dalardır. kadaş iş bulmak üzere şehrimize gelmiş hal edilmiş olduğundan vilâyette diğer arken, Levy Bruhl'e göre iptidaî zihni tüsünden yakmlarda verilen bir habere kika 27 saniyede îngiliz Jack Holden erdir. Feyzullah, Bulgaristandan gelirpamuk cinslerinin ekilmesi tamamen me yet bambaşka bir âlemdir. Onun kendi göre Ch. Blondel, önümüzdeki aylardan Galatasaray kulübü kazanmıştır. en harçlık yapmak üzere üç takım erne mahsus mantıkî prensipleri mevcud birinde îstanbula gelecek, marazî ruhiHolden'in dördüncü galibiyetidir. Faslı !cek elbisesile bir kadın mantosunu da nedilmiştir. Bunun için hükumetçe ödünc mürakabe heyetini davet olup adeta bizim mantığımızdan ayrı ve Galatasaray Spor Kulübü İdare Heye 15 saniye, Amruh da 20 saniye farkla beraber getirmiş ve bunları satmak iç,in olarak halka bu pamuğun tohumu veril «mantıktan önce Prelogique» bir mer yatı ve içtimaî ruhiyatı alâkadar eden iki konferans verecekti. Fakat vakitsiz ölüm, koşuyu bitirmiştir. müşteri aramaya başlamıştır. Feyzullah miştir. Bilhassa en çok tohum Izniğe, ti Reisliğinden: hale teşkil eder. İptidaî haklara aid et şimdi bizi kıymetli Fransız mütefelddKoşuculann, başta gidenler meyanın bir aralık namaza gitmiş, dönüşte arka sonra sırasile Bursa merkezine, Yenişeİdare heyetimiz istifa etmiş olduğunnografik ve folklorik araştırmalarla dadan, yeni idare heyetini seçmek üzere da iyi not almaları dolayısile, umumî tas daşının yerinde yeller estiğini görmüş hir, M. Kemalpaşa ve Karacabey kaza vasını ispat eden Levy Bruhl'ün bu te rinin konferanslannı dinlemek zevkinden mahrum bırakıyor. kulübümüz yüksek mürakabe heyeti 8 nifte 36 puvanla Fransa birinciliçi, ın ür. Fakat yalnız arkadaşı kaybolmamış, arına tevzi olunmuştur. zi, kendine has bir sosyolojiye sahib olnisan 1939 cumartesi günü saat 14,30 da giltere 95 puvanla ikinciliği ve Belçika bavulundaki elbiselerle manto da be Dr. Zİyaeddin FAHRÎ duğunu ileri sürmekle magrur olan Alraber kaybolmuştur. Zabıa memurlann10111113 lokalinde içtima edecektir. 15 puvanla üçüncülüğü almıştır. dan Mehmed Çetindağ yaptığı tahkikat Mütekaidlerin idare heyeti manyaya bile tesir etti. 82 yaşına gelSâyın mürakabe heyeti azamızın yevm Egede çekirge mücadelesi Umumî Mütekaidini Askeriye Cemi diği halde çalışmak enerjisini kaybetmisonunda, Şabanm bu elbiseleri hanm ve saati mezkurda behemahal teşrifleri İltibasa mahal İzmir, (Hususî) Ege mmtakasındaki tavanı arasma sakladığını meydana çı yeti idare heyetine seçüenler şunlardır: yen sosyolog, muhtelif mantık ve felseehemmiyetle rica olunur. çekirge vaziyeti ciddî surette telâkki eOrgeneral Cemal Mersinli, Kurmay armış ve kendisi Adliyeye verilmiştir. kalmamak için... meselelerine tezini tatbika çalışıyordu. dilmektedir. Mühim tedbirler alınmıştır. Eyüb kulübünün kongresi Albay Ali Erel. Albay Yusuf îlisu, Albay Avukat İstepan Gülbenk admda bir aBu iki Fransız içtimaryatçısmdan bah Mıntaka Mücadele reisi Nadir Baysalm lelâl, Yarbay Hüsnü Özbilgen, Yarbay vukat, bize gönderdiği mektubda DörEyüb İdman Yuvası Riyasetinden: tmekliğimiz, sadece milletlerarası fikir reisliğinde yapılan bir ictimada, derhal Evvelki gece saat 3 te Bakrköyünde Azmi Varol, Binbaşı Rüştü Demirkol, Yuvanın senelik adi kongresi 16/4/939 düncü Ceza Mahkemesinde İstepan Gülhayahnı alâkadar eden iki fikir adammın seri ve azamî şekilde mücadele açılarak tarihinde saat onda toplanacaktır. Ka benkyan isminde birisi aleyhinde rüyet Yeniyolda oturan Vasil, bir kavga neti Binbaşı Muzaffer Özdemiroğlu, Binbaşı ölümünden ileri gelmiyor. Bu iki içti sürfelerin bastınlması esaslan tespit ©yıdh üyelerin bildirilen tarih ve saatte edilmekte olan dava ile alâkası bulun cesinde kansı Avrinanm yüzünü jiletle Vehbi Alpas, Binbaşı Kâzım, Binbaşı Zimaiyatçı, Türk sosyoloji dünyasını ya dilmiş ve bazı mmtakalara derhal levaYuva salonunda bulunmalan rica olu madığını, bir iltibasa mahal kalmamak îeserek yaralamştır. Vasil yakalanmış ya, Binbaşı Lutfi Aktuna, Kolağası Emin kmdan bilenlerin tasdik edeceği gibi, zım gönderümiştir. Âli Büberoğlu. Yüzbaşı Lutfi özgün... tır. üzere bildirmiştir. nur. JiTetîe... ^ ^ Tefrifa No. 14 DUNYA BÖYLEDİR İŞTE... KEMAL RAGIB Arası çok geçmedi; içeriye uzun boylu, soluk yüzlü bir genc kız girdi: Yüzünde hiç boya yoktu. Koyu, simsiyah saçları, çok kısa kesilmiş. Yeşil gözleri, pek uzun kirpiklerle çerçevelenmi§. Bu üç renk, o koyu siyah saçlar, iri iri yeşil gözler, sonra bu soluk yüz, hepsi bir araya gelince büsbütün göze çarpıyor; yüzünün donuk rengi o siyah çerçevenin içinde sanki mermerden işlenmiş gibi duruyor, hepsinin ortasmda da gÖ7İeri yeşil birer alev gibi parhyor.. Elinde bir tomar kâğıd, şöyle üç dört adım ötede durdu. Muhtar, gözlerini kapıya dikmiş, demindenberi onu bekliyordu: Nerede idin? diye sordu. Sabahtanberi hiç görünmedin. Genc kız, sesini çıkarmadı. Gene öyle duruyordu. Dün verdiğim yazılara başladm mı?.. Muallâ, elindeki kâğıdları masanın üstüne koydu: } Hepsi yazıldı. Hepsi mi?.. O kadar yazıyı nasıl yetiştirdin?.. Acele, demiştiniz. Dün gece birazını burada yazdım, birazını eve götürdüm. Geriye kalanlan da bu sabah bitirdim. Canım, ben sana, hemen bugün yetişecek, demedim ya... Neyse, mademki bu kadar yoruldun; bunun acısını çıkanrsın. Öğleden sonra çalışma; dinlen!.. İstersen, şimdi biraz çıkarız. öğle yemeğini beraber yeriz. Beraber mi?.. Nasıl olur?.. Hem yemeğe, eve gideceğim. Annem çok hasta, biliyorsunuz. Ben gitmiyecek olursam merak eder, büsbütün üzülür. Yemekten sonra ne yapacaksın?.. Buraya geleceğim. Sana izin veriyorum, dedim. Biraz dinlen. Yapılacak birçok iş var. O işleri gene ben yapacak değil miyim?.. O za man büsbütün yorulacağım. Onun da bir çaresini buluruz. Sana bir yardımcı vereyim, o yapsm. Teşekkür ederim. Benim yapabileceğim bir işi baskalarına vermek beni küçük düşürmek olur. Muallâ, beni dinle!.. Bugün, öğleden sonra biraz dolaşsaydık... Beraber mi?.. Nereye gidebiliriz?.. Nereye istersen... Otomobille şöyle bir gezinti... Şoförünüz ne der?.. Şoförü almayız; arabayı ben kullanırım. Görenler ne der?.. Kim görecek?.. Kim bilir, yollarda kimlere rasgeliriz?.. Sonra... Allah vermesin, bir kaza çıksa, otomobil devrilse... Öldüğüme yanmam, arkamızdan neler söylerler, sizin için de, benim için de... Düşünsenize bir kere... Öyleyse bir sinemaya gideriz. Sinema daha kalabalık... Herkes gorür. Bir locaya çekiliriz. Ya girip çıkarken?.. Ayrı ayrı girer, çıkarız. Olmaz ki!.. Öyleyse, hiç kimsenin görmiyeceği bir yerde, şöyle başbaşa yemek yeriz. Demin söyledim: Yemeğe eve gideceğim, dedim. Yemekten sonra... Niçin?.. Ne yapacağız?.. Bir insanm gizli birşey yapması, onun çirkinliğini herkesten önce kendisinin bilmesi demekrir. Çirkin olduğunu sizin de, benim de bildiğimiz bir işi nasıl yapanz?.. Hem neden, niçin?.. Felsefeyi, ukalâlığı bırak, Muallâ!.. Bunlan gittiğimiz yerde konuşuruz. Daha uzun, daha rahat derdleşiriz. Muallâ, içmi çekri; acı acı başmı salladı: İdare meclisi reisi Muhtar Beyefendi, daktilosile ne konuşabilir?.. Nasıl derdleşir?.. Ne emirleri varsa burada söylerler!.. Bu acı sözlerden bıktım, artık... Burada daktilo diye çalışıyorsan, kendin istiyorsun da ondan... Çalışmaya muhtacım da ondan... Burada çalışmasam, başka bir yerde çahşacağım. Yaşamak, annemi geçindirmek için, elimden bşka türlüsü gelmez Tci!.. Sen istersen, burada çalı§madan da yaşıyabilirsin; anneni de geçindirebilirsn. Benim için, sizin fena birşey düşüneceğinizi aklım almıyor da bütün sözlerinizi öfkelenmeden, incinmeden dinliyorum. Yoksa, bunu sizden başkası söyleseydi isyan ederdim: «Beni ne zannediyorsunuz?.. Benden ne istiyorsunuz?.. Bana ne yapacaksınız?.. Daktiloluktan çıkıp da nasıl bir mevkie düştüğümü istiyorsunuz?..» diye bir daha o adamın yüzüne bile bakmazdım. Neden böyle düşünüyorsun?.. Daktiloluğu bırak, dedim amma; gel sana filân yerde bir ev tutayım, seni oraya kapatayım, gizli gizli yaşıyalım, demiyorum ki... Ne diyorsunuz, b'yleyse>.. Sen ne istersen onu yapalım; senin içm hepsini seve seve yapacağım, diyorum. Ben sizden ne istiyebilirim ld... Benim için hiç birşey yapmanızı düşünmedim, aklıma hiç birşey getirmedim. Seni benden uzaklajtıran ne varsa, kendini benden niçin uzak tutuyorsan, neden yabancı gibi goruyorsan hepsini, gene senin bir tek sözünle ortadan kaldırabiliriz . Sizi, bu şirkette hepimizin büyüğü, hepimizin şefi diye tanıyoruz. Ben, zavallı bir memurum. Bir direktörle bir daktilo arasında neadar aynlık olursa bizim aramızda da o kadar, belki daha çofc uzaklık var. Direktör dediğin de eninde sonunda bir insandır. O insanla bir daktilonun arasında, nekadar uzaklık olursa olsun hepsi ortadan kalkabilir. Geriye ne kalıyor?.. Benim evli olmam değil mi?.. Gene senin bir sözün bunu da çarçabufc düzeltebilir. Aman, beyefendi, neler soylüyorsunuz?.. Hem niçin söylüyorsunuz?.. Bunlan söylemeniz için ben ne yaptım?.. Artık ben de açık konuşayım: Refikanızı bırakmız da beni almız mı dedim?.. Sen soylemesen de ben ayrlacağım. Bakalım, o zaman ne diyeceksin?.. Aramızda ne gibi bir uzaklık, nasıl bir aynlık göreceksin?.. Ben soylemesem de siz aynlacakmışsmız, öyle diyorsunuz. O halde ben de şimdiden haber vereyim: Siz evli olsanız da, kannızdan aynlsanız da size varmayı düşünmedim; aklıma getirmedim. (Arkast var)