4 Nisan 1939 CUMHURItfET Hâdiseîer arasında Tekzib edilen bir haber Hatayın Türkiyeye ilhak edileceği hakkındaki haberler tekzib ediliyor Paris, 3 (a.a.) Figaro gazetesi, Hatay parlâmentosunun, Hatayın Türkiyeye ilhakını ilân etmek fikrinde olduğuna dair İskenderiyeden gelen bazı haberler neşretmektedir. Gene bu haberlere nazaran, 60 bin kişilik bir Türk ordusu neticeye intizaren Hataya girmek üzere hudutta tahaşşüd etmiştir. Diğer taraftan Halebde de Türk komiteleri kurulduğu ve Hatay Türk ordusu tarafından işgal olunurken bu komiteler resmen Türkiyeye müracaat ederek zulüm görmekte olan Türkleri kurtarmak üzere kıtaatın daha ileri yürümesini rica edeceklerdir. Bütün bunlar önümüzdeki salı günü ve müteakib günler için derpiş ed>liyor. Ajansın notu : Anadolu Ajansı bu haberi tekzibe mezundur. Jllllllllllıııııt Birinci ve altıncı Büyük Millet Meclisi n dokuz sene evvel, Paraskevopulos orduları Türk topraklarında. İngiltere, Lord Balfour'un ağzile, Mustafa Kemale şu lâkabı takmış: Eşkiya Reisi. İtilâf devletleri, Mondro mukavelesile verdikleri şeref sözünün hilâfına, bir yandan Sevr 1 tezgâhlarında Türkiyeyi parça ! yacak muahedeyi hazırhyorlar, bir yandan da istilâcılara Anadoluyu işgal ettirmeğe, Ermeni çetelerini ve Puntos canavarlarını Türklerin üstüne saldırtmağa devam ediyorlar. Padişah, kuvayı inzıbatiyesUe ve hilâfet ordusile millî kuvvetlerin üstüne yürüyerek onları ezmek davasında. Anadoluda isyanlar birbirini kovalıyor. Mustafa Kemalin elinde ne muntazam teşkilâtlı bir ordu, ne para, ne silâh var. Dışarıdan ve içerid.en tehdid, işgal, bozgun, isyan haberleri yağıyor. İşte birinci Büvük Millet Meclisi, birliksiz, istiklâlsiz, vasıtasız bir memleketin başmdaki bu korkunc belâlar ortasında kuruldu. Dün açılan altıncı Büyük Millet Meclisi, evvelkilerden, düşmanları kovulmuş, istiklâli kurtarılmış, yangınlan söndürülmüş, bataklıkları kurutulmuş, harabeleri modern şehirler haline sokulmuş, parası emniyet altına alınmış, yepyeni ve büyük bir orduya kavuşturulmuş, millî birliği kurulmuş, tezadsız, buhransız, korkusuz bir vatanı teslim alıyor. Fakat bu Meclisin evvelkilerden pek baska bir nasibsizliği var. Bu, Ankaranın Atatürksüz kurulan ilk Meclisidir. Bu yokluçun telâfisi, Atatürkün en büyük iş ve ideal arkadaşının etrafında bütün miUet vekillerinin tekrar yekpare bir teşriî ve icraî düzen kurabilmiş olmalarında. Nefsimize emniyetimiz, Büyük Şefe ve Büyük Millet Meclisine güvenimiz de, yenibastan, en kuvvetli müeyyidesini buluyor. Dünyanın tehdidlerîe dolu karanlıüh önünde en büyük ümid ışığımız bu. PEYAMÎ SAFA DUŞUNCELER ideolojimiz ve ideolojiler Yazan: P}of. Türk nasyonalizmi tuttuğu halkçılık yolunda sınıfsız ve tezadsız bir cemiyet ınkişaf ettirmek azmile on beş yıldanber i ilerıye atlımış bulunuyor. Bununla hem terakki etmek, sanayileşmek, fakat bur juva ve proleter denilen X I X uncu asır, ekonomik devrınin doğurduğu birbirlerine zıd iki sınıfın teşekkül etmesine meydan vermeden ilerlemek azminde bulunduğunu gösteriyor ve bunun için de devletçi, inkılâbcı ve halkçı olmak lâzım geldiğini idrak etmiş bulunuyor. O halde buradaki devletcilik korkulan tezadları doğuran liberal bir devletcilik olmıyacağı gibi sadece proleteri tutan ve bütün kurtuluşu onun diktatörlüğünde kurulacak bir «cennet düzen» inde tahayyül eden bir devletcilik de olmıyacaktır. Devletciliği böyle olduğu gibi inkılâbcılık ve halkçılıh da buna göre olması iktıza edecektir. Bu takdirde Türk nasyonalizmınin inkılâbcıhğı ne Fransız ihtilâlinin inkılâbcılığıdır, ne de komünizmin inkılâbcılığı olacaktır. Ha'kcılık icın de ayni şey söylenebilir. Çünkü Türk nasyonalizminin halkcıhğı, liberalizmin anladığı halkçılık o'dusu takdirde onu serbest rekabet ve mülkiyeti dilediği gibi kullanrrak ve coğaltmakta muhtar bırakmak iktıza eder ki bunun tabiî neticesi kaoitalizm, daha doğrusu ekonomik gayenin mutlak hakimiyeti olur. Kapitalizmin ve onun tevlid ettiği proletaryanın vücud bulmasını istemediği için de proletarya halkçılığından uzak kalacaktır. Demek ki Türk nasyonalizmi Avrupanın son asırda geçirdiği larihî tecrübelerden ve kendi tarıhinden aldığı derslerle «yeniden doğmak» istiyen bir harekettir. Yalnız bu dersler nasıl alınmıştır, ne mahiyettedır ve ne dereceye kadar şuurludur? Son on beş yıhn memleketimizdeki siyaset ve fikir hareketleri doprudan doğruya ve dolayısile hep bu nokta etrafında toplanmış olmakla beraber meselenin ne dereceye kadar açık ve seçik bir hale geldiği sık sık yoklanmak, beslenmek ve yürüyen hayatla bırlıkte ilerletilmek lâzımdır, sanıyorum. Bunun icin de cemiyet, devlet, halk, inkılâb, millet mefhumları hakkındaki telâkkilerimizin yoklanması ve bu telâkkilerin gidilmek istenen gaye ile münasebetlerinin asrih edilmesi, ahenklestırılmesi lâzımdır. 3u ahenk vücud bulmadıkça de\!etce ve şah=î olarak sarfedeceğimiz faaliyetlerde gayeye uygun bir birlik husule gelemez. Meselâ cemiyet dediğimiz zaman bunu ferdlerin birbirleri arasında kurdukları karsılıklı bir sigorta şirketi veya bu tarzda kuulmuş aklî bir mukavele gibi mi düşünüyoruz? Cemiyetler içinde taazzuv eden ve cemiyeti dahılde ve harıcde sıyasî bir birlik olarak temsil eden devleti sadece haricî ve dahilî asayişin bir gözcüsü gibi mi, yoksa hududsuz vazifelerle mükellef olan ideal bir gayenin en müessir ve yüksek bir aleti gibi mi tasavvur ediyoruz? Halk, inkılâb, millet ve sair siyasî ve içtimaî bütün mefhumlarımızda da gayeye müteveccih bir bilik ve açıklık lâ7imdır, ta ki hareketlerimiz tarihî olabilecek bir istikamet alsın. Ak=i takdirde kör bir ampirizm içinde anarsik faalivetlerde bocalamak tehlikesi vardır. Vakıâ aydın fikir, acık mefhum herşey olmamakla beraber dü«ünce ve iradenın önünü ayc^'n'atacak. ileriyi gösterecek ı«ıklardır. Eğer insivak'arı aşan, zekâ ve düsüncesile medeniyetler kuran, tarih yapan bir mahluk olmasavclık fikir ve mefhum do^ruluiuna M. Şekib Tttnç ihtiyacımız da olmazdı. Yalnız insiyaklarımızla hareket ettiğimizi farzetsek bile bunları fikir ve mefhumlarla da aydınlatmak itiyadmda olduğumuz için düşüncemizin bu zarurî muhtevalarına herhalde bir çekidüzen vermek mecburiyetindeyiz. İdeoloji ihtiyacı da buradan gelmektedir. Eski, yeni bütün cemiyetler ideoloji yapmışlardır. Yalnız her ideoloji daima zamanının en yüksek kültüründen ilham almıştır. Zamanımızın en yüksek kültürü ilim, felsefe ve san'at kıymetlerınde toplandığına göre bugünkü ideolojilerin mutlaka bunların tenkıdınden geçebılecek kadar kuvvetli ve temelli olmalan lâzımdır. Bunun haricinde yapılmış olan ideolojiler şahsî zan veya reylerden ibaret kalarak tarihî bir rol oynıyamazlar. Nite kim zamanımızın hakikî bütün ideolojileri bugünkü yüksek kültürümüzün provasından gecmiş pratik siyasî nazariyeler mahiyetinde tekemmül ettirilmişlerdir. I'im, felsefe ve san'at her türlü ideolojinin fevk'nde kendi gayelerinde çalışmakla beraber en kuvvetli düşünüş, anlayış ve duyuş kabilivetlerile milletlerin tarih vapmak ıstırarlarına yardım etmek, atılacak ad'mları yüksek ve derin duygulu tenkidlerile aydınlatmakla da mükellef tirler. Tüfk nedir? Bir hususiyeti var mıdır? Tarihî rolü nedir veya ne olabilir? İşte üç soru ki bunların cevabları tarihî ve coğrafî varlığı içinden çıkarılarak müstaid olduğu ve bu şartlara göre belki de alın yazısını teşkil eden istikamette inkişaf ettirilmesi lâzım değil midir? Bu büyük işte üzerine bir yardım hissesi düşmiyecek hicbir ihtısas yoktur. Mesele bir bütün halinde ve elbirliğile çözülecektir. O halde bütün ihtısas adamlarımızın kafalarında ayni zamanda bu sorguların da yaşaması ve kendi hisselerine düşen cevabı araştır maları lâzımdır. Büyük ve toplu terkiblenn kuvveti toplanacak unsurların sağlamlık ve zenginliğile mütenasib olacaktır. Şimdılik daha çok seziş, insiyak ve akli selim ile hareket ediyoruz. Fakat bu noktada kalamayız. Bu işın ilerlemesi tarih ve dil kurumları, üniversite kürsülerile mütefekkir ve san'atkârların bu ihtiyacı derin bir şuurla. kavramalarına bağlıdır. Siyasî terbiyemiz de ancak bu sayede temelle> cktir. Tarihin uzun tecrübeleri sayesinde siyasî insiyakı kuvvetlenmiş olan Türk milletine bunun şuur ve istikametini vermek halkçılığımızın en büyük vazifelerinden biri olmak lâzımdır. Pratik siyaet ayrı bir iştır ve ayrı evsaf ve meziyetler istiyen bir meslektir. Aydınlanmıza dü =en vazife siyaseti bir bütün halinde manalandırarak şuurlaştırmak ve halkın iradesi olabilecek bir hale getirmektir. Bu da ancak ideolojilerin ilmî bir siyaset nazarıyesi sevivesine çıkmasile müm kündür. ideoloji bu sevıyeye gelmedikçe sari ve umumî bir mahiyet alamaz. Gündelık siyaset düşüncelerile bu nazariyelerin bazı noktalarda tearuz etmesi siyaset adamlarını ürkütmemeli, aydınlarımız da bu husustaki dii'üncelerinin ehemmiyetini takdir ederek etraflı, tenkidli ve ihatalı arastırmalarla çah'malıH'rlar. Bu tarzda calısmalarla taazzuv edecek bir ideoloji ilmî bir nazariye haysiyetine kadar yükseldikten sonra mi'kavemet edilemez bir kudret kazanarak ictimaî ve siyasî şuuru kppdine göre yuğurmağa ergeç muvaffak olur. İHEM N ALIN A MIH1NA Altıncı Büyük Millet Meclisi Itıncı Büyük Millet Meclisi açıldı. Büyük Millet Mecüsı, 23 nisan 1920 de Türk milletinin mukadderatını ele alan millî iradenin tecelligâhı olan en yüce millî müessesedir. Millet kendi kendini idareye Büyük Millet Meclisile başlamıştır. Daha evvel Osmanlı parlamentosu millî hakimiyete doğru atılmış bir adımdır. Osmanh parlamentosu, milleti temsil eden Meb'usan meclisile saltanatın mümessili olan Ayan meclisinden mürekkebdi. Böylece millî hakimiyette bir ortaklık mevcuddu. Padişahın fesih hak ve salâhiyeti, meclisin tepesinde Demokle's'in kılıcı gibi asıh dururdu. Hükümdarlann sık sık kullandıkları bu salâhiyet, millî hakimiyetin bütün kuvvetile, bütün güzelliğile tecellisine bir mâni teşkil ederdi. Sultan Hamid devrinin başındaki ilk Osmanlı meclisi bir fesih kararile ortadan kalkmış, otuz üç sene memlekette padişahın istibdadı hâkim olmuştu. Mütareke içinde yapılan son intihabatla Fmdıklı sarayında toplanan son Osmanlı meclisi de ecnebi işgaline inzı mam eden padişahın istibdad hırsiie gene feshedilmiş, devletin hayat ve mematı mevzuu bahsolduğu böyle buhranh bir zamanda millet, keyfî bir idare ile esarete, ölüme sürüklenmek istemişti. Hain ve uşak ruhlu bir sadnazamm kendi arzusu ve tacı tahtından başka hicbir şey düsünmiyen bir padişahın iradesile seddedilen son Osmanlı Meclisi Meb'usanmın kapılarını kuşbeyinli bir merkez kumandanı seddü bend etmişti. Fesih iradeleri, sed küstahlıkları müstakil ve efendi olarak yaşamak azminde bulunan bir milleti kendi kendini idare etmekten menedebilirler miydi? Istanbulda kapanan Meb'usan meclisi yerine bir ay sonra, Ankarada Büyük Millet Meclisi acıldı. Bu meclis, milletin idaresile açılan bir millî kuvvet ve kudret kaynağıydı. Milletin idaresi milletin eline geçtiği o gündenberidir ki Türkiye, zaferden zafere koşmuş, tamamile müstakil, kuvvetli bir devlet olmuştur. 23 nisan 1920 denberi Türk milleti' ni temsil eden bütün Millet Meclisleri gibi Altıncı Büyük Millet Meclisi de millî hakimiyetin tecelligâhı olarak büyük Türk milletine büyük hizmetler ifa edecek, seleflerinin inkılâb ve terakki ham lelerini ayni hızla ilen götürecektir. Bunun en büyük delili Meclisin devlet şefüğine îsmet înönünü tekrar ittifakla seçmiş olmasıdır. Ebedî Sefin en kudretli mesai arkadası olan Büyük ve Aziz Cumhur Reisimizin yüksek varlığı Türk milletinin saadet ve ilerleme yolunda yürümekte devam edeceğine en büyük zamândır. Ankarada dün feci Havasm verdiği bir habere göre bir kaza oldu Kuyu kazmakta olan bir Rumen Haricive Nazırı amele toprak altmda Bogazlar işi için kalarak can verdi Ankaraya geliyor Ankara 3 (Telefonla) Bugün şehirde feci bir kaza oldu ve bir vatandaş toprak altmda kalarak öldü. Kızılay karşısmda Ulus sinemasının arkasına düşen kısımda Paşakay apartımanı sahibinin açtırdığı bir kuyu için toprağı kazmakta olan ameleler bir tarafa yığdıklan toprak ve taşların birdenbire kaymasile anî bir ölüm tehlikesi karşısında kalmışlardır. Amelelerden ikisi kurtulabilmişse de biri Paris 3 ( a . a . ) Havas tebliğ ediyor: Matin gazetesi, Londra muhabiri, gazetesine şu haberi vermektedir: Romanya Hariciye Nazırı Gafenco, Romanya müşkül bir vaziyette kaldığı takdirde İngiliz harb gemileri de dahil olmak üzere harb gemilerinin boğazlardan geçmek hakkını Türk hükumetile görüşmek üzere Ankaraya gitmeye hazırlanıyor. Bu hâdise, Romanya hükumetinin kendi mukadderatını İngilterenin mukadderatile bağlamaya karar verdiği suretinde telâkki olunmaktadır. Romanya ayni şekilde Polonya ve Fransaya da bağlanmış olacaktır. kaçamamış ve bulunduğu çukura diri din gömülmüştür. Derhal itfaiye yetişmiş, düşen topraklar ve talşar kazılarak amelenin cesedi çıkanlmış, bunun Çubukun Çite köyünden Arif olduğu anlaşılmıştır. Türkiyenin iltihakı da daha şimdiden Bu hafriyatı Vangel isminde bir müteah muhakkaktır ve Yugoslavya ve Yunanishid idare etmekte idi. Tahkikata devam tanla istişareler devam edecektir. olunuyor. Ajansın noiu: Türkofis Paris ataşeliği ' Anadolu ajansı, bu havadisin Türkiyeye taalluk eden kısımlarından Ankara Ankara 3 (Telefonla) İktısad Vekâletinde bazı yeni tayinlerin olacağı an mehafilini haberdar bulmamıştır. laşılıyor. Iç ticaret umum müdürü Mümtazm Türkofis Paris ataşeliğine gönderileceği söylenmektedir. Suriyede vaziyet ve 7 Hırvatlarla yapılan müzakereler Belgrad 3 (a.a.) Bu sabah Zagrebde, Başvekil Tsvetkoviç'le Hırvat lideri Maçek arasındaki görüşmelere de vam olunmuştur. Neşredilen resmî tebliğ, Hırvat meselesine bir hal sureti bulmağı istihdaf eden görüşmelerin dostane bir hava içinde cereyan ettiğini ve görüşmelere yarın da devam olunacağını bildirmektedir. Samda Halebde kanlı nümayişler oldu Sam 3 (a.a.) 20 gün süren grev ve nümayişlerden sonra kabine buhranı henüz zail olmamıştır. Yakmda Nusuhi Buharinin riyasetinde bitaraf bir kabine teşkil edilmesi ümid edilmektedir. Bununla beraber mülî blok, henüz muhalefetten vazgeçmemiştir ve mandater devleti istiklâli geciktirmekle itham etmektedir. Londrada sulh lehine Halebde ve Şamda birkaç gürültülü nümayiş yapılmış ve müslümanlar arasınmiting yapılacak da vuku bulan çarpışmalar esnasında birBrüksel 3 (a.a.) Dünkü seçimlerLondra 3 (a.a.) Beynelmilel sulh kaç kisi yaralanmıştır. de, katolik ve liberal partileri parlak muiçin toplanma birliğinin İngiliz konıitesi ,affakiyet elde etmişlerdir, şimdiye kadar emniyet siyasetine avdet edilmesi lehinde 63 sandalyaya malik bulunan katolikler geniş mikyasta harekete geçmeğe karar 10 ve 23 sandalyaya malik bulunan li vermiştir. beraller de 10 yeni meb'usluk kazanmışDün yapılan içtimaa birkaç yüz mu Londra 3 (a.a.) İyi malumat al lardır. Yeni meb'usan meclisinde bu iki rahhas iştirak etmiştir. Komite, 16 nisan makta olan mehafile göre, Çemberlaynparti mutlak ekseriyeti haiz bulunmaktada Hide Park'ta büyük bir nümayiş ter le de Valera arasında Chequers'te geçendır. Bu sebebden şimdiye kadar olduğu tib ederek İngiltere, Fransa, Sovyetler lerde yapılan görüşmeler esnasında İr gibi katolik sosyalist liberal bir hükuBirliği, Polonya, Romanya ve sair arzu landa Başvekili, iki Irlandanin birleştiril met kurulması kabil olacaktır. eden memleketlerin girebileceği bir «sulh mesi hakkındaki mutalebatmdan vaz geçKatolik 73, on kazanc, sosyalist 64, ittifakı» vücude getirilmesini istemeğe ka miştir. Çemberlayn'in bu mutalebatı yeon kayıb, liberal 33, on kazanc, Flaman niden tetkiki vadetmiş olduğu söylenmekrar vermiştir. nasyonalist 16, bir kazanc, komünist 9, tedir. ne kazanc, ne kayıb, reksist 4, on altı kaArnavudluğun bir tekzibi Amerikada İrlandalılar kongresi yıb, müstakil 1, eski muharib 1. yekun Tirana, 3 (a.a.) Son günlerde ArnaLndra 3 (a.a.) Iyi bir membadan 201. vudluğa ve Arnavudlugun İtalya ile olan bildirildiğine göre, de Valera'nın mayıs münasebetlerine dair bazı ecnebi gazeÂyan meclisi azası seçimi aşağıdaki bidayetinde Amerikayı ziyareti münasetelerde ve Tiranadaki birtakım gayri betile birçok merasim tertib edilmiştir. neticeyi vermiştir: mes'ul şahıslardan çıkan şayialann katKatolik 38, dört kazanc, sosyalist 35, Mumaileyh, Riyaseticumhur sarayını ziiyyen essassız olduğunu Arnavudluk adört kazanc, liberal 1 6, beş kazanc, Flayaret edecek ve 20 mayısta Şikago Bejansı beyan etmektedir. lediyesi tarafından resmen kabul oluna man nasyonalist 8, üç kazanc, komünist caktır. Beynelmilel İrlanda kongresi, 21 3, bir kayıb, reksist 1, yedi kayıb, yekun îran Veliahdi mayısta yapılacak ve aslen İrlandalı tak 101. Kahireden ayrıldı Geri kalan 66 âyan azasından 44 e riben 25,000 kişi bu kongrede hazır buKahire 3 (a.a.) İran Veliahdi ve eyalet meclisleri, 22 si de bizzat âyan lunacaktır. refikası, yanlarmda Mısır Valide Krali tarafından seçilecektir. Bu neticeler, 12 Filistinde gerginlik vahim nisanda belli olacaktır. çesi olduğu halde, dün akşam «Mehmed bir şekil aldı Ali» gemisile Basra körfezine hareket etSon seçimden çıkan neticelerin en mişlerdir. Buradan Tahrana gideceklerHayfa 3 (a.a.) Buradaki gergin mühimmi, katolik partinin yeniden en büdir. «Mehmed Ali» gemisine bir İngiliz lik vehametini muhafaza etmektedir. Şeyh yük parti haline gelmesi ve sosyalistlerin Ahmed El Sakhimi, Pazar meydanında ıkinci mevkie inmesidir. Yeni seçim, rektorpitn muhribi refakat eylemektedir. öldürülmüştür. İzmirde feci bir kaza sistler için, tahminden çok büyük bir heTethiş hareketinin devamı, Yahudıle zimetle neticelenmiştir. Reksistlerin şefi İzmir, (Hususî) Edremid tacirlerinden Hazım oğlu Fehmi, burada feci bir rin yuvarlak masa konferansı mukar'era Leon Degrelle dahi sırf liste başı olduğu kazaya uğramış ve hastaneye kaldırıl tına mukavemet etmeleri yüzünden Arab için Brükselden meb'us çıkabilmiştir. mıştır. Yaralı, ölmek üzere bulunuyor. ların duymakta oldukları memnuniyetsiz Malmedy ve Eupen'de Belçika taraftan Fehmi, bazı işleri için şehrimize gelmiş likle izah edilmektedir. Arablar, sinıdi listelerin muvaffakiyeti de ayrıca kayda ve bir dostu ile beraber gece, geç vakte tahassüd kamplarındaki tnevkufların hap şayandır. kadar şurada burada içmiş ve saat ikide se atılmalarını ve muhacerete derhal niLondradaki naziler Ankara Palasa dönmüştür. Fakat gece hayet verilmesini istemektedirler. nin saat beşinde otelin dibinde devriye Londra 3 (a.a.) Daily Expre?s Fransa Hava Nazırı gezen memurlrdan biri, yaya kaldırımmgazetesi, Dahiliye Nezaretinin Londra Londrada da yaralı bir şahsın bulunduğunu görepolis idaresinden halihazırda Ingilterede rek kendisini kaldırmış ve zavallımn, Londra 3 (Hususî) Fransa Hava Fehmi olduğunu görmüştür. Tahmi Nazırı Guy la Chambre refakatinde yaşıyan Nazi ajanlarımn tam bir listesine göre, Fehmi gece hava almak için o Fransa Hava Nezareti mütehassıslan ol ni ve bunların son zamanlardaki faaliyedasından balkona çıkmış, fakat müvaze duğu halde bugün Londraya muvasalat tine müteallik bir rapor istemiş olduğunu D,esini kaybederek düşmüştür. ı etrnişlir. haber vermektedir. Belçikada parla mento seçimi bitti Katoliklerle liberaller büyük ekseriyet kazandı Irlanda ihtilâfı hallediliyor Frankonun nutku sonra dünva Isoanvollanna hitabe Madrid 3 (a.a.) Julian Besteiro ile eski Riyaseticumhur Başkâtibi Rafael Sanchez Guerra ve hükumet merkezinin muhtelif mahallerinde saklanmış olan takriben iki bin kişi dün hapsedilmiştir. Zannedildiğine göre Franko, bugün «bütün dünyadaki İspanyollara» hitaben bir nutuk irad edecektir. İspanyol filosu dönüyor Bizerte 3 (a.a.) İspanyol filosu, îspanyaya dönmek üzere Bizerte'den ayrılmıştır. Bu filo, Miguel de Cervantes da dahil olmak üzere iki kruvazör, 11 torpito, 1 tahtelbahir, 2 nakliye ve 1 ga7 gemisinden mürekkebdir. Son mülteciler Marsilya 3 (a.a.) Albay Vasado, Madrid millî müdafaa meclisi azasından birçoğu, şark ordusu kumandanı General Menendez ve erkânıharbiyesi ve 200 kadar sivil ve asker, Maine admdaki İngiliz hastane gemisile bu sabah Marsilyaya gelmislerdir. Bunlar, Gandia'da cumhuriyetçi İspanyollann tahliyesine memur beynelmilel delegasyon azasile birlikte Galatea ismindeki İngiliz kruvazörüne binmişler ve sonra Maine gemisine aktarma etmişlerdir. İspanyol mültecileri İngiltereye gideceklerdir. M. Sekib TUNC Sabık Leh Başvekili intihar etti Varşova 3 (a.a.) Sabık Başvekil ve sabık Dıyet meclisi reisi albay Slawak, bir tabanca ile intihara tesebbüs etmiştir. Kendisi, çok vahim bir vaziyette hastaneye kaldırılmıştır. Gece saat birde salâhiyettar makam lardan verilen haberlere göre, albaya ikinci bir cerrahî müdahale yapılmıştır. Kendisi hâlâ komadadır. Albay Slawak, bu sabah vefat etmiştir. Feci bir deniz kazası Adana. (Hususî) Ayastan gelen malumata göre. geçen gün feci bir deniz kazası olmuş, üç k şi boğulmuştur. Hâdisenin tafsilâtı şudur: Hataylı sekiz kişiden mürekkeb bir balıkçı kafilesi, müsaid havada balık avlamak üzere Hatay sahi]lerinden»açılmıştır. îskenderun körfezinde böylece bol bol avlanırken. gemileri Yumurtahk karasulanmıza kadar sokulan bu Türk balıkçılar, ansızm müthiş b'T fırtma ile karşılaşmışlar, deniz kabarmış ve gemi. azgın dalgalara davanamıyarak parçalanmış ve batmış. Gemide tahlisiye malzemesi filân da olmadığından balıkçılar denize dökülmüşlerdir. Üç saat devam eden şiddetli fırtma önünde ve dalgalar arasında ölümle mücadeleye mecbur kalan balıkcılardan besi. kendilerini Yumurtahk nahiyesinin Gölovası köyü kıyılarına atıp canlarını kurtarabilmisler ve fakat İskenderunlu Süleyman oğlu Yusuf. Bayraktar oğlu Ahmed ve Cip oğlu İbrahimden mürekkeb arkadaşları dalgalar arasında bosulmuşlardır. Bunlardan Yusufla Ahmedin cesedîeri bulunmuş, diğerleri bulunamamıştır. Büyük Amerikan tayyaresi Fransaya vardı Bordo 3 (a.a.) Yankee Clipper deniz tayyaresi, saat 15,35 te Rıcarosseda denize inmiştir. İhtimal, bu sabah Marignane'a hareket edecektir. Lizbon Bicarosse merhalesi iyi şerait dahilinde geçmiştir. Yüzbaşı Harold Gray'ın kumandası altında bulunan mürettebat Fransız tayyarecileri ve askerî tayyarecilik âlemine mensub bircok zevat tarafından şetaretle karsılanmışlardır. Beynelmilel delegasyon, vukuatm, cumhuriyetçi makamatın tahmin edemeSovyet Japon aniaşması diği bir sür'atle cereyanı karşısında yalnız 600 kadar mülteciyi tahliye edebilmiştir. imzalandı Amerikalı tayyareciler, Bordu tayyare Londra 3 (Hususî) Sovyetler Bir Bunlardan 380 i Valansiya'da bir Franlimanının tesisatını ziyaret etmek üzere liğile Japonya arasında bir balıkçılık an sız gemisile, 200 ü de Gandia'da Galatea kruvazör ile nakledilmişlerdir. buraya gelmişlerdir. « laşması imzalanmıştır.