15 Mart Hatay, paramızı resmî para olarak kabııl etti Hatay Meclisinden geçen bir kanunla, badema memlekette Suriye parası yerine Türk parası ku'îanılacak Antakya 14 (a.a.) Anadolu A jansının hususî muhabiri bildiriyor: Millet Mecüsi Abdülgani Türkmenin başkanlığında toplanmış, hükumetin tek lif ettiği Türk parasının Hatayın resmî parası olarak kabulü hakkındaki kanunu müzakere ederek ittifakla ve alkışlarla kabul eylemiştir. Kanunun metni şudur: Madde 1 Türk parası Hatayın resmî parasıdır. Madde 2 Işbu kanunun neşri tarihine kadar Suriye parası üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilmiş bilumum vergi, resim, harc ve para cezaları bu kanunun neşri tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca kabul edılmiş olan kur üzerinden Türk parasına tahvil edilir ve Türk parası olarak tahsil edilir. Madde 3 Umumî ve hususî bütçelerin varidat muhammenatı ve masraf cetvellerindeki rakamlar ikinci maddedeki esas dahilinde Türk parasına tahvil olu nur. Madde 4 Suriye parası üzerinden tediye edilmekte olan maaş, ücret, tah sisat, tazminat, tayinat, yem bedeli ve bu mahiyetteki bilcümle istihkakların avnen Türk parası olarak tediyesine devam olunur. Madde 5 Umumî ve hususî bütçelere aid veznelerde halen mevcud Suriye parası resmî kur üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının Ha taydaki şubesine devredilir. Kanunun diğer üç maddesi bu kanuna muhalif ahkâmm ilgasına, neşrine ve icrasına aıddır. Kanunun kabulü münasebetile Miftet Meclisinde tezahürat yapılmış, meb'uslardan doktor İbrahim Unal, Doktor Vedi Bilgin nutuk söylemişlerdir. Maliye Vekili Cemal Baki ve Başvekil Abdürrahman Melek beyan? tta bulunmuşlardır. Türk parasının resmî para olarak kabulü Hatayın her tarafında büyük sevincle karşılanmıştır. Memlekette ikinci müntehib seçimine bugün başlanıyor Halk Partisinin faaliyeti (Baştarafı 1 inci sahitede) ikinci müntehib seçimi dolayısile Cumhuriyet Halk Partisi iki cepheden faali yete geçmiştir: Evvelâ her kazada kaza parti heyetleri, halkevleri nutuklar söyletmek ve konferanslar verdirmek suretüe tezahürat yapacaklardır. Üsküdar mey danında kaza bandosu, Bakırköy ve Kadıköyünde halkevleri bandolan çalacak, nutuklar irad edilecektir. Parti vilâyet merkezi ise ayrı bir propaganda teşkilâtı vücude getirmiştir. Partinin hoparlörlü kamyoneti, bu sabah saat 10 ile 12 arasmda Eyübde, 15,5 ta Fatihte, 16 ile 18 arasında Taksim meydanında bulunacak, Şehir bandosu İstiklâl marşını çalacak, plâklarla halka hitab eden intihab nutukları okunacak, ayrıca Parti merkezinin göndereceği hatibler bu kamyonet üzerindeki kürsüde intihaba i?tirak lüzumuna dair nutuklar irad edeceklerdir. Halkı intihaba teşvik eder mahiyette afişler duvarlara talik edilmiş, ayrıca el ilânları bastırılarak dağıtılmıştır. Sinemalarda perde aralarında intihab lehinde yazıiar gösterilmektedir. Meseleler Bergson'a dair bir kitab vesilesile İHEM Yazan ; PEYAMI SAFA dıklan yüz sahifeyi bile doldurmuyor. Bu kitabı bir başlangıc sanıyoruz, belki de muharrirın bütün Bergson külliyatını tercümeye hazırlandığını ümid etmeğe başhyoruz, fakat kitabın sonunda, müellifin çıkacak eserlerinin listesinde, Alman ve Fransız felsefesine aid vaidlerden hiç birinin artık Bergson'a aid olmadığını görüyoruz. Üstelik, bu genc ve çalışkan fels^feci, Rus ve Fransız romanına dair iki eser, Türk romanına dair bir eser ve Fransız romantizmine dair bir eser hazırladığını da bize müjdeliyerek karşımıza tam bir edebiyatçı hüviyetile çıkıyor. Biraz evvel şikâyet ettiği sistem anarşizmi, çeşid meraklılığı, ve bizzat kendisinin ifadesile: «Yani, kısa bir felsefe hayatı içinde, birbirile çok az uyuşacak sistemler üstünde raksedip ve hiçbirinde karar kılmaksızın yalnız hepsinden bir ganimet yağma etmek ve sonra bunları yeri geldikçe sürmesini bilmek mehareti» muharririn bütün düşünce ve faaliyet sisteminde apaçık görünüyor. Eğer muharrir, başkalarına tevcih etmekte haksız olmadığı tenkid namlusunu kendi gururuna da çevirmiş olsaydı, önsözüne büyük bir iddia ile değil, küçük bir itirafla başhyacak ve karşımıza bir mesih gibi değil, bir derd ortağı gibi çıkmanın büyük sempatisini kazanacaktı. Bu çeşid iddiaları bırakalım ve hakikati olanca samimiyetimizle ortaya koyalım: Türkyede hiç kimse, hiç kimseden fazla, kendisini zekânın maymun iştahlılığından kurtardığını idida edemez. Bu gerilip, topyekun, hepimize şamildir: Türkiyede fikir adamı denilen mahluk, süpürgeden ve güllâcdan basmaya ve pabuca kadar, gıdaya, giyime, süse aid her maddeyi satan köy bonmarşelerinden farksızdır; Bergson hakkında en tam sözü söylemek şerefini kimseye bırakmadığı gibi Rus, Fransız, Türk romanlan hakkında da ayrı ayrı birer kitab yazarak en mükemmel edebî hükümlere sahib olduğunu ispat etmek gayretindedir. Bu çerçevenin dışında konuşan Ziya Somar adlı arkadaşı onun içine sokmak ve aramıza almak, hakikate olduğu kadar kendisine de hizmettir. NALINA MIHINA Sanayileşme zaferi ünkü Cumhuriyet'te çıkan hususî bir Ankara haberi, birinci beş senelik sanayi programmm tatbikı muvaffakiyetle ikmal edildiğini ve yakında 100 den fazla fabrikayı ihtiva eden yeni endüstri plânının tatbikatına geçileceğini bildiriyordu. Birinci beş senelik sanayi programı, rejimin ve Partinin memlekette modern ve mütekâmil bir endüstri hayatı yaratan ilk muvaffakıyetli hamlesidir. Daha evvel, memlekette endüstri namına, kudreti, verimi, ehliyeti mahdud, Hereke, Feshane, Beykoz, Bakırköy ve Kayseri Bünyan gibi beş müessesecikten başka birşey yoktu. Sanayi sahasında esaslı ve plânlı çalışma, 3 haziran 1933 tarihinde, Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği bir kanunla 20 milyon sermayeli Sümerbankın kurulmasile başlar. Bu banka, ilk beş senelik endüstri plânının tatbikında, en ağır yükü yüklenmiş ve 20 mayıs 1934 te Kayseri fabrikasının temeli atılırken programm tatbikı da başlamıştır. 1939 mayısmm sonunda beşinci yılını ikmal edecek olan ilk sanayileşme hamlesi içinde, Sümerbank tarafından 13 fabrika kurularak işlemekte bulunmuştur. (Yukarıda saydığımız beş fabrika da yepyeni bir hale getirilmiş olduğundan bu yekunda dahildir) 4 fabrikanın inşaatı çok ileriemiş olup ikmal edilmek üzeredir ki bunlar arasında 22 milyon sermayeli muazzam Karabük demir ve çelik fabrikalan da dahildir. Sümerbank ayrıca, kimya endüstrisinden Klor ve Sudkostik fabrikasının temelini geçen yaz Izmitte atmış, Zaçyağı ve Süperfosfat fabrikalarile Seramik fabri kasının hazırlıkları ikmal edilmiştir. Sümerbank, şarkta bir bez fabrikasî daha kurmağa karar verdiği gibi Adana mensucat fabrikasî da Ziraat Bankası tarafından Maatya bez fabrikasî şirketine devredilmiştir. Banka, bu fabrika ile Bakırköy ve pamuklu dokuma fabrikalarmı büyütmeğe karar vermiştir. Sermayesi 80 buçuk milyon liraya ib lâğ edilen Sümerbank, program haricinde, Sıvasta bir çimento fabrikasî kurmağa da teşebbüs etmiştir. Birinci beş yıllık plâna dahil bazı fabrikaları da İş Bankası kurmuştur ki bunlar da şişe, madenkömürü ve müştakkatı endüstrileridir. Şeker endüstrisi de Sümerbank, İş Bankası ve Ziraat Bankası tarafından kurulmuş olup ikisi son beş senede yapılan 4 fabrikadan müteşekkildir. Böylece beş yıl içinde mükemmelea tevsi edilen, yeniden kurulan, yahud kurulması üzerinde çalışılan fabrikalar, 28 müesseseye baliğ olmuştur. Bunlar arasında muhtelif ve mütenevvi birçok fabrika lardan müteşekkil olan o muazzam ve muhteşem Karabük demir ve çelik fabrikalan da dahildir. İş Bankasının kömür havzasındaki faaliyetile Etibankın krom, kömür, bakır madenlerindeki yeni tesisatını da gene sanayileşme sahasındaki çalışmalara ilâve etmek mümkündür. Büyük mütefekkir dostum Mustafa Şekib Tunc, Türk düşüncesinin Bergson felsefesile temasına yirmi sene evvel delâlet etti. Suphi Etemin o tarihlerde görünen «Bergson ve felsefesi» adlı kitabı, koca bir sistemi maskara eden haysiyetsiz bir ricmal sayılırsa, yirmi senedenberi bergsonizmi tek ve toplu bir etüdün içine sığdıran ilk eser, Edirne lisesi felsefe öğretmeni Ziya Somarın Semih Lutfi Kitab Evi tarafından birkaç gün evvel çıkarılan «Bergson, hayatı, felsefesi, ilk eserıeri» adlı monografisidir. Ziya Somar, kitabının önsözlerinde, Bergson ve Durkheim sistemlerinin Turkiyeye dağmık tercüme ve iktıbas kırıntıları halinde gelmiş olmasını «sür'atle ve durmağa vakit bulamaksızın uçan, ve rasgeldiği çiçekten birşey alarak, ancak yabani ve çok zaman lezzetsiz bir bal veren dağ arılarının iştihasına» benzettikten başka, «bu iki sistemi etraflıca ve derınden tetkik etmeğe çalıştığını» haber vererek, bizi uzun ve sürekli bir emek mahsulile karşılaşmağa hazırlıyor. Önsözdeki bazı iddialarını şişiren gurur, muharrirın, evevlce başkaları tarafından pek çok defalar teşhis konmu» bir illet üstünde en doğru müşahedeyi tekrarlamasına mâni olmuyor: «En kısa ve üstünkörü nakil vasıtalarile memlekete öbek öbek bilgi taşımak, ilmî bir fazilet haline girdi; ve tercüme bu vasıtalar içinde en salâhiyetli bir rol oynadı. Bunun tabiî bir neticesi olarak, felsefe ruhu ancak buhran anlarında almmış bir palliatif'in muvakkat bir tesiri alinde, geçici, süreksiz alâkalarla, derin olmaktan fazla moda gibi sathî cemiyet kaprislerile yürüdü, durdu, alçaldı veya yükseldi. Işte bundan bir nevi çeşid merakhlığı meydana geldi.» Muharrir bu llete «sistem anarşizmi» adını da koymuştur ve daima haklı olarak devam ediyor:« İsmi duyulmamış hangi cereyan, az çok bir fikir elde edilmemiş hangi aktüalie vardır! Halbuki modern felsefenin en büyük başı gibi bildiğimiz bir Descartes için elli sahifelik bir kitabdan, Alman felefesinin dev gibi bir abidesi olan Kant için bir eserden, diğer tektük isimlere aid sahifelerden başka, hangi felsefe ve isim üzerinde sistematik etüdler vardır?» Dün söylenen nutuklar Madrid, Frankoya Singapurda büyük deniz manevrası teslim oluyor Hükumetçiler, bir kısım Yirmi beş harb gemisi, sahil istihkâmlarının askeri terhis etmeğe kuvvetini ölçecek başladı Madrid 14 (a.a.) Millî müdafaa meclisi 1915 ve 1916 doğumlu ihtiyat efladile muavin servislerin «ikinci grup» una mensub efradın terhisine karar ver miştir. Miralay Casado, ecnebi gazetecilere Madrid şurasının «ahrbi tasfiye» ye ka rar verdiğini söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: « Franko'nun ne suretle hareket e deceğini henüz bilmiyoruz. Mümkün olursa şu iki esas dahilinde şerefli bir sulh akdetmek istiyoruz: îspanyanın tamamile müstakil olması, mukabelebilmisil tedb'rleri ahnmaması.» Londra 14 (a.a.) Singapur'dan gelen haberlere göre, İngilterenin Uzak şark filosuna mensub 25 harb gemisi önümüzdeki hafta Singapur sahil müdafaa bataryalarile müşterek 'manevralarda bulunacaktır. Bu manevraların hedefi, geçen sene yapılmış olan sahil istihkâmlarının tesir lerini tecrübe etmektir. tngilterenin Japonyayı protestosu Komünistler, zabitlerin paralarım almış Madrid 14 (a.a.) Komünistler tarafından rehine tutularak tahliye edilen Madrid valisi Johe Gomez Ossorio ile 51 yüksek rütbeli ve 200 küçük rütbeli zabit kendilerine fena muamele yapıldığmdan ve paralarının ve eşyalarınm çalındığından şikâyet etmişlerdir. Asrî mezarhk ve otobüs davaları Ankara 14 (Telefonla) Asrî mezarhk ve otobüs yolsuzluğu davalannda suçlu sanılanların muhakemelerine bu perşembe günü Temyiz mahkemesi dördüncü ceza dairesinde devam olunacaktır. Muhiddin Üstündağla arkadaşları nm asrî mezarhk davasında aldıkları beraet karan heyeti umumiyece bozulmuştu. Hastahğından dolayı gecen celsede bulunamıyan Kartal azası Şerefeddine yeniden tebliğat yapılmıştır. Temyiz dördüncü ceza dairesi heyeti umu miyenin bozma karanna ittiba veya ısrar hususunda perşembe günkü celse sinde karar verecektir. Asrî mezarhk işinde evvelce muhakeme edilerek beraet etmiş olan Vali Hâmid Oskayla, diğer bazı zevat intihab ha7irlıkları dolavıs'le mahkemede hazır bulunmaktan vareste olmak karan al mı=lardır. Londra 14 (a.a.) Dün Avam kamarasmda sorulan muhtelif suallere ce vab veren Butler, îngiliz tebaasının emval ve emlâkinin mutazarrır olmasma sebebiyet vermiş olan 22 hâdise dolayısile Tokyo hükumeti nezdinde yapılan protestolardan sonra Ingiltere hükumetinin Jenkin hastanesinin bombardımanını, şimalî Çinde Japon dövizinin tedavül mevkiine konulmuş olmasını, Tiyen Çin'in imtiyazh mmtakalarındaki vaziyeti ve Chuntah ve Polton'un depolannın Ja ponlar tarafından musadere edilmesini daha geçenlerde yeniden protesto etmiş olduğunu beyan etmiştir. Komünistlerden Gallacher, şu suali sormuştur: « Harbin başlangıcındanberi îngi Iiz emval ve emlâkine ve îngiliz tebaasına karşı yapılan taarruzlar dolayısile Tokyo hükumetine kaç protestoname gönderilmistir?» Butler, şu cevabı vermiştir: « 22. Dokuz tneselede Japonlar, özür beyan etmişlerdir. Dört meselede bize tazminat vermişler ve hukukumuza riayet vadinde bulunmuşlardır. Üç meselede de bize hukukumuza riayet edileceğini yeniden temin etmekle iktifa etmiş[erdir.» Irak Kralı Gaziyülevvelin doğum günü Ankara 14 (Telefonla) Irak Kralı Gaziyülevvelin doğum günü münasebetile matm 21 inci salı günü Irak sefarethanesinde bir suvare verilecektir. Ticaret ve Zahire Borsası abone ücretlerinde tenzilât yapıldı Resmî kâğıdların antetleri Ankara 14 (Telefonla) Dairelerde lcullanılan resmî kâğıdlardan bazılannın antetlerinde «Türkiye Cumhuri yeti» ibaresi, bazılannda sadece «T. C> harfleri görülmekte ve bunlar muhtelif şekilde basılmaktadır. Sadelik ve yek nasaklığın temini için resmî daire ve müesseselerde normal yazılarla, basit olarak «T.C.» şeklinm kullanılması Vekiller Heyetince kararlastınlmıştır. Ankara 14 (Telefonla) İstanbul Ticaret ve Zahire Borsasma mukayyed birinci sınıf abonelerden ahnacak senevî ücret, elli liradan yirm; beş liraya, ikinci sınıf abonelerin ücreti otuz liradan on beş liraya, üçüncü smıfın yirmi liradan on lirava ve dördüncü sınıfın sekiz liradan dört liraya indırilmiştir. Mübayaac^arın ücretlerinde de yarı yarıya tenSuriye kabinesi istifa etti zilât yapılmıştır. Yılda otuz lira veren sirnsarlar da, bundan sonra on beş lira 5am 14 (a.a.) Suriye kabinesi isvereceklerdir. tifa etmiştir. îstifa, ancak Reisicumhur tarafından kabul edildikten sonra kat'iyBaşvekil îran sefirini yet kesbedecektir. kabul etti Şam 14 (a.a.) Fransız fevkalâde Ankara 14 (Telefonla) Başvekil Dr. Refik Saydam, bugün Başvekâlette komiseri, Suriye ile Fransa arasmdaki münasebat hakkındk Suriye hükumetinin İran sefirin: kabu! etti. noktainazannı ihtiva eden bir muhtıra alVekiller Heyeti içtimaı Ankara 14 (Telefonla) Vekiller He mıştır. Fransız dostluSundan bahseden bu yeti bugün ö^.eden sonra tonlandı. Saat 17 ye kadar müzakerelerde bulundu. muhtıra derhal Parise gönderilmistir. Parti Vilâyet merkezinde teşekkül e den intihab komitesi mesaisine devam etmektedir. Muhtelif hatiblerin şehrin muayyen noktalarındaki hitabeleri de halk tarafından büyük bir alâka ile karşılan maktadır. Dün de Beyazıdda Meliha Avni, Kadıköyünde İffet Halim ve Eminönü ile Üsküdarda diğer zevat tarafından intihab mcvzuu hakkında nutuklar söylen miştir. Hatibler nutuklarında Cumhuriyet Halk Partisinin on beş sene zarfmda başardığı mühim işlerden bahsederek inti habm ehemmiyetine, bir milletin seviye derecesinin ancak intihaba gösterdiği ka biliyetle ölçülebileceğine, her ferdin reyini kullanmasının bir memleket borcu olduğuna, esasen milletimizin vakit vakit geçirmekte olduğu bu imtihanda çok yüksek bir muvaffakiyet gösterdiğine temas etmiş ve başlamak üzere bulunduğumuz bu intihab devresinde de ayni kabiliyet ve yüksekliği göstereceği muhakkak bulunduğuna işaret etmişlerdir. Şehrin dört Bir muhakemeyi en son neticelerine noktasında söylenen bu nutuklar her ta ten sabırlı bir tahlilin bu felâkete bulacabakaya mensub büyük bir halk kütlesi ta ;ı en büyük sebeb nedir? Neden Türk rafından takib edilmiştir. zekâsı, garb sistemlerinin çeşidli ve zengin Ankarada bir büfesi halinde önüne serilen nimetlerın Ankara 14 (Telefonla) İkinci her birine yalnız bir iki defa çatalını batımüntehib seçimine Ankarada yarın baş rarak esaslı gıdaların değil, geçici lezzetlanacak ve martın 18 inci günü akşamı lerin peşinde koşuyor? Bu bir iştahsızlık nihayet verilecektir. Namzedler ilân edil farikası mıdır, yoksa garb düşüncesile miştir. Cumhur Reisi îsmet înönü, refi pek geç temasa gelişin kaybettirdiği zakası Mevhibe înönü ve Cevriye Temelli manı telâfi etmek ihtiyacından gelen, taile Meclis başkanı, Vekillerimiz, eski biî ve meşru bir açgözlülük mü? Ve gene, Başvekil Celâl Bayar, Ankaradaki ikinci Türk düşüncesinde, felsefeciyi içtimaiyatçıdan, sistemciyi tenkidciden, hatta edemüntehib namzedleri arasındadır. biyatçıyı bile ilim adamından ayıran bir Memlekette intihabat ş bölümü teessüs etmesine hep bu açgözfaaliyeti ülük mü mâni olmuştur? Ankara 14 (a.a.) İkinci müntehib Sebeb ne olursa olsun, hâdisenin olanseçimine memleketin her tarafında 15 ca vahametile devam ettiğine en büyük mart 1939 çarşamba sabahı başlanacak ve 21 mart 1939 günü akşamı bu seçim delillerden biri de Ziya Somarın bu eseridir. Muharrir garb felsefe sistemlerinin her tarafta bitmiş olacaktır. Parti umumî merkezine vilâyetlerden memlekete eksik ve soluk akislerinden şigelen malumata göre, yurdun her ye kâyet ediyor ve bizi Bergson sistemınin rinde intihab faaliyeti büyük hararet, bütünile temasa getirecekmiş gibi iddialı alâka ve neş'e ile devam etmektedir. konuşuyor. Eserine bakıyoruz: BergBütün vilâyetler gazete, mecmua gibi son'un metodu ve eserleri hakkında yazneşir vasıtalan intihabm devamı müddetince bu hususta neşriyatta bulunacakları gibi bu akşamdan itibaren şehir ve kasabalarımızdaki bütün Parti (Baştarafı 1 inci sahitede) ve Halkevi merkezleri donatılmış, oparlörlerle ayni zamanda halk hatiblerile şim ile Esma, Haşimin Tütüncü çıkınave diğer vasıtalardan da faydalanarak zında Totopulos hanındaki kahve ocağıCumhuriyetin feyizl; semereleri, Cum nın yanında, 2 odah ufak evde yaşamahuriyet Halk Partisi prensipleri ve in ğa baslamıslardır. Bundan bir ay kadar kılâb esasları ve bu intihabm memle evvel Esmanın ikinci bir kızı dünyaya ket ve millet için haiz bulunduğu büyük gelmiştir. kıymet ve mana hakkında söz ve yazı ile Esmanın Yedikulede oturan iki erkek nesrivata baslamıslardır. kardeşi vardır. Esma bunlara eskidenberi ana şefkatile bakmakta ve kendileriKaradenizde fırtına dindi bir çok sevmektedir. Bu iki kardeşin büni Sinob 14 (a.a.) Karadenizde dün yüğü olan Hasan, sık sık misafir gelmeköğleden sonra başlıyan ve gece sabaha kadar devam eden karayel fırtınası şim te ve daima bir hüsnükabul görmektedir. di sükunet bulmuştur. Havanm şidde Yalnız arada sırada bu gayrimeşru yatinden yoluna devam edemiyen Anka şayış dolayısile Hasanla ablası Esma ara vapurile İneboluya uğrayamıyan Ak rasında kısa münakaşalar olmaktadır. su vapuru, yolcularını limammızda akHasanın birkaç gün evvel çalıştığı Yetarma ediyorlar. dikule kösele fabrikasında işine nihayet Almanya, Arjantinden 100 verilmiştir. Esma ile Haşim, Hasanın işsizlik vaziyetile alâkadar olarak bazı milyon ton buğday alıyor yerlere başvurmuşlar ve kendisine ŞişliBuenosAires 14 (a.a.) Almanya, 100 milyon ton buğdayı ayni kıymette de bir iş de temin etmeğe muvaffak olsimendifer malzemesile mübadele etmek muşlardır. Hasan bu iş dolayısile birkaç üzere Arjantin'le bir ticaret itilâfnamesi gecedenberi Esmada misafir bulunmaktadır. müzakere etmiştir. îtilâfname yakında Hasan evvelki gece bir müddet dısaimza edilecektir. rıda dolaştıktan sonra eve gelmiştir. Bu Milletin murakabesi, idare üzeesnada Haşim kahve ocağında meşgul rinde hakikî ve filî olmadıkça ve bulunmaktadır. Hasan eve girer girmez böyle olduğuna milletçe kanaat edilmedikçe halk idaresi vardır de ablasile bir ütü meselesi yüzünden münakaşaya başlamış, münakaşadan sonranilemez. Onun için Büyük Millet Meclisinin vazife ifa etmesi en ufak i kavgada Esma kardeşine bazı ağır bir tereddüde mahal vermiyecek sözler söylemiştir. Lüzumsuz bir asabisalâbetle olacaktır. yete kapılan Hasan, hırsını yenomiyerek t. İNÖNÜ ablasının üzerine hücum etmiş, yanında Bir amele ablasmı bıçaklıyarak Şimdi, pek büyük emekler mahsulü olduğunu söylediği kitabından dolayı kendisini tebrik edelim. Eseri Bergson'un mensub olduğu fikir soyuna, hayatına, tesirlerine, akraba olduğu cereyanlara aid, yabancı dil bilmiyenleri aydınlatacak pek faydalı bilgilerle doludur. Otuz kırk sahifelik bahisler içinde bütün bir metodu ve büyük bir sistemin esaslarını hulâsaya çalışmış olmak emeğini de alkışlarız. Buradaki muvaffakiyet derecesi ayrı bir tenkidin mevzuu olabilir. Fakat bu dereceden evvel bize alâka ve sevinc veren şey, çeşidli ve pardon! maymun iştahlı bile olsa, çok zengin bir çalışma programile ilk eserlerinden birini daha veren muharririn düşünme ve arama hummasıdır. Bize lâzim olan da o. Geri tarafı bütün cemiyet bünyesinin geçireceği tekâmüle ve ıstıfaya bağlı müşterek davamızdır. Birbirimizi itham etmeden evvel veya hiç olmazsa itham ettikten sonra, bizi bu davanın halline çıkaracak yolun ilk istasyoBeş senede yapılan bu büyük endüstri nunda bulusahm. Bu istasyon, esküerin hamlesi, hiç de kolay olmamıştır. Yalmz dilile tam bir «marifeti nefis» ten başka Sümerbankın bu işe koyduğu sermaye nedir? 100 milyon liraya yaklaşmış olduğunu PEYAMI SAFA söylemek işin büyüklüğünü göstermeğe kâfidir. Fakat sanayileşme için yalnız para bulmakla iş bitmez ki... Her şube için mütehassıs mühendısler ,fen adamları, ustaşıdığı bıçağmı kadının vücudüne sapla talar, işçiler de bulmak lâzımdı. Bunları mıştır. Aldığı beş yara neticesinde Es yetiştirmek, para bulmaktan çok daha ma, kanlar içinde yere yuvarlanmış, kar gücdü ve zamana muhtacdı. Dokuma, deş katili Hasan da hemen evden uzak sellüloz, seramik, kimya ve maden sanalaşmıştır. yii olmak üzere beş ana kısma ayrılmış Esmanın dört yaşındaki kızı bir köşe olan programm her kısmının da muhtelif de bu hâdiseyi titriyerek, ağlıyarak sey şubeleri vardı. Bunların hepsi için, bir saretmiş, Hasan evden uzaklaştıktan sonra nayici ordusu lâzımdı. kahveye giderek babasma: İşte rejımin ve Partinin başardığı birin« Baba, dayım annemi döğe döğe ci beş senelik endüstri programı, para, inbayılttı» demiştir. şaat, makıne ve ınsan bakımından, onu Haşim, buna inanmamış, fakat her başaranlara şeref verecek parlak bir muihtimale karşı küçük kızla beraber eve vaffakiyet olmuştur. gelmiş, Esmayı kanlar içinde görünce derhal vak'adan polisi haberdar etmiştir. Esma, otomobille Beyoğlu hastanesine götürülürken yolda ölmüştür. Hind millî meclisinin kararı Polis derhal, vak'adan Samatya ve Londra 14 (a.a.) Tripuri'den büYedikuleyi he.berdar etmiş, kati! başka dirildiğine göre, Hindistan millî kongresi bir elbise ile Yedikuledeki odasından dün kabul ettiği karar suretinde İngilteçıkarken yakalanmıştır. renin haricî siyasetini tenkid etmiş, GanTahkikata Müddeiumumilik el koy di'ye itimadını beyan eylemiş ve Hindmuştur. Yapılan ilk sorguda katil, suçu lilerin kendi mukadderatma kendileıinin nu itiraf etmiş ve bıçağmı köprüden deni sahib olması hakkını istemiştir. Millî meclis gelecek toplantısmı ilk ze attığmı söylemiştir. Bu>gün meşhud ?uç kanununa göre, Ağırceza mahkemesin kânun sonlarında Bihar'da akdedecektir. de muhakeme edilecektir. öldürdü Manisa sıtma mücadele tabibi İsmail Sarıyelin bir kızı dünyaya gelmiş ve kendisine Ülkü adı verilmiştir. Yeni doBerlin 14 (Hususî) Hıyaneti va ğanın gerek anasına, babasma, gerek taniye cürmile maznun bulunan dört Al büyük babası Orman Umum Müfettişi man idama mahkutn edilmiştir. Mahkum Mahfı Eğilmezle sayın refikasına çok ların bu sabah kafalan k«silmiştir. . hayırlı evlâd olmasını temenni ederiz. Dört Alman casusu idam edildi Mes'ud bir doğum