10 Mart 1939 CUMHURİYET SAGLIK NOTLARI Hereke, Nevyork sergisi Boluda bir köy muhtarı Maarif Şurasma yapıla için halılar hazırlayor cak dilekîere aid rapor pusuya düşürülerek öldürüldü Bolu, (Hususî) Boluya bir saat mesafede Sultanbey köyü muhtarı Hüseyin, bir pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Katil, Salâhaddin isminde 23 yaşlarında bir gencdir ve iki sene evvel Muhtar Hüseyınin yanmda çahşmıştır. Cinayetin sebebi bir kadın meselesidir. Mevzuu bahis olan kadın, katil Salâhaddinin halasıdır. Muhtarın bu kadmla münasebeti olduğu söylenmektedir. Nitekim cinayet de, o gece Muhtar, kadmın evinden çıktıktan sonra işlenmiştir. Maktul Muhtar Hüseyin 38 yaşında, az çok okuyup yazması olan ve köylünün sempatisini kazanmış bir şahıstır. Yaralandıktan sonra hsstaneye kaldırılmışsa da yapılan ameliyata rağmen vefat etmiştir. Muhtar Hüseyinin ölümüne sebeb olan kadın yüzünden şimdiye kadar dört kişi daha öldürülmüştür. Bu kadınm elli yaşında oîduğu, fakat taravetini hâlâ muhafaza ettiği söylenmektedir. 5 erkeğin ölümüne Ortamekteblerle sebeb olan kadın liselerin ihtiyacı ÎZMİT MEKTUBLARI dün Vekâlete gönderildi Her biri kıymetli birer san'at eseri olan bu halıları vaktinde yetiştirmek için işçiler Maarif Şurası için şehrimizdeki lise, orta, san'at ve mualiim mektebleri mügeceli gündüzlü çalışıyorlar dürlerile zümre muallimleri uzun zaİzmit, (Hususî) Nevyork sergisine gönderilmek üzere, Hereke mensucat fabrikasınm bütün halı tezgâhlarında en mutena halılar dokunmaktadır. Fabrikanm her tezgâhı işgal edilmiş ve Hereke, Gebze, Tavşancıl ve civarı köylerinden getirilen yüzlerce halı dokuyan kız burada dokuz aydır hümmalı bir gayretle ve halıları sergiye yetiştirmiye gayret etmektedir. Hahcıhğı anadan kıza ve kızdan toruna intikal eden ustabaşı meşhur (Bayan Sıddika) bu halıların dokunmasına nezaret etmektedir. Serginin açılış günleri yaklaşmakta olduğundan, dokuma faaliyeti kat kat. artmış, geceleri bile çalışma mecburiyeti hasıl olmuştur. Hereke tezgâhlarında imâl edilen halılar, Türk halı san atının en ınce ve en güzel örneklerıni teşkil etmektedir. 30 muhtelif parçadan ibarettir. Ayrıca ipek üzerine işlenmiş halılar da vardır. Hereke halılannın her bakımdan üstünlüğü, erişilmez san'at kıymeti, Dünya sergisinde çok alâka toplıyacağı muhakkak görülmektedir. Fakat asıl mesele, bu halılan sergiye yetiştirmektedir ki, bu görünüşe nazaran müşkül bir safha arzediyor. Bununla beraber (Bayan Sıddika) neş'esinden birşey kaybetmiş değildir: Yetişecektir. diyor. Yemeklere çok tuz ekme, ağız tadı bozukluğuna delâlet eder, bu alışkanhk prensip itibarile sıhhate dokunmaz. Fakat... Tütenk Yafesin torunu, Türkün oğlu, kabile reisi idi; bir giin ormanda gezer ken bir geyik avladı. Geyiği kebab ettiler. Tütenk kebabı yerken elinden bir *parça yere düştü. Tekrar ağzına aldığı zaman bu parçayı önce yediklerinden daha lezzetli buldu. Meğer, orası tuz laymış. Ondan sonra yemeklerine tuz ekmeği âdet ettiler. Bu ön tarih menkı besine göre, aşa tuzu ilkin biz katmışız. Dikkat ediniz, geçer geçmez yemek masasmın başma, hemen tuzluğu alır, yemeklerin üzerine serperiz. Tuz, kimyadaki adile klorosodiumdur. Hayatımızdan aynlamıyan bir madde sayılır. Kanımızdaki, bedenimizdeki sularda, değişmiyen bir nispette bulunur. Bir literede 7 gram. Hayatın denizlerde belirmiş olduğu bizde tuzun daima muayyen bir miktarda bulunmasile teyid ediliyor. * * * Tuzun vikudümüzde îşi ne? Tuz bir kere vücudümüzde dönüp dolaştıktan sonra zararı dokunmadan çıkıp giden maddelerden biridir. Bunun böyle olması önemli bir hâdise teşkil eder... Mide mizdeki usarenin asid kloridriki bundan yapılıyor diyenler vardır. Yemeklerine hiç tuz katanyanların midelerinde de bu asidin bulunduğuna göre asidi mide kendisi yapıyor diyenler de haklı görülür. Tuzun başlıca gördüğü iş, viicudü müzde su bulundurmak, ve örgülerimizin arasında bulunan suların kesafetini lâzım olduğu derecede tutmak. Bizdeki susa mak duygusu da hılt dediğimiz bu suları mütevazin bulundurmak zaruretile içeceğimiz sular için bir nâzım işini görür. Kan tansiyonunu yükseltmek, ziyade kan kaybetmenin neticelerini düzeltmek. kanı temizlemek için bedene tuzlu su mahlulü şırınga ederiz. Bunun hikmeti uzviyeti mizde dönüp dolaşan mayia içindeki klorosodiumun nispetine göre muayyen bir kesafet vermek içindir. Sıcak memleketlerde uzviyet terle birçok su kaybeder. Bundan dolayı çok su içilir. Bu suyun miktarım kararlaştjrmalı ve uzviyete mutlak onu vermeli. Bir şartla: İzotonik olarak. Bunun için yenilen tuzun miktarım arttırmalıdır. Bundan dolayı sıcak ve kuru ülkelerde adam başına günde 17 gram tuz yerine 30 gram tuz verilir. Tuzun göreceği başka işler de var. Bedende kalan tortular: Üre, amidler, glikoz bedende tuzun bulunması saye sinde, böbreklerden kolayca geçer. Bunlar tuzdaki sodyumun tesirile eriyecek bir hale gelir. Uzviyetteki hıltları denkli tutan ve omı tortulardan temizliyen tuz, vücudü müzden ayTilmaması lâzım gelen bir unsur mahiyetini alır. Uzuvlarımızın tabiî olarak vazifelerini gördürecek lüzumlu bir unsur, bir madde. Ve daima ayni nispette bulunmah. Oyle olmazsa felâket hazırdır. Çok tuz yersek böbreklerimizden çok tuz çıkar. Ne pahasma olursa olsun o muvazene bozulmamalıdır. Tuzu yediklerimizden ahyoruz. Ye diklerimizin cinsine göre az veya çok alınz. Otlarda az, ette çok bulunur. Deniz kıyılarına yakın bahçelerin yeşilliklerinde çok tuz vardır. Etten ziyade ot yiyen mahluklar, daha ziyade tuza muhtacdır. Hayvan besliyenler yemlere tuz karıştınrlar; ahırların ötesine berisine tuz | parçaları yerleştirirler. Hayvanlar tuz parçalarını yalarlar. Yalnız etle yaşıyan insan kümeleri yemeklerine tuz katmıyorlar. Yemeklere tuz katmak bir zevk meselesi değil, bir ihtiyacdır. Biz ki hem et, hem yeşillik yiyebilmek mazhariyetindeyiz, yemeklerimize tuz katmasak da olabilir. Böyle yaparsak birşey kaybetmiş olmayız belki... Yemeğe tuz koyma mak! Çoklarımız buna dudak bükerler; tuzdan vazgeçemez, tuzsuz yemeği tadsız buluruz. Tadı tuzu yok demez miyiz, beğenmediklerimize... * * * Yemeklere katılan tuzun, ağzımızı okşamaktan başka faydalan da vardır. Yemeklerimizde tuz bulundurmakla esasen tabiî olarak vücudümüzde bulunan tuzun tesirini kuvvetlendirmiş oluyoruz. Başka hassaları da var, yulaflarına tuz karıştırılan ineklerin tüyleri daha düzgün ve daha parlak oluyor, tuzsuz yem yiyenlerinkine nispetle... Amerikada tuz yemek bir zamanlar moda olmuştu. Herkes ağzında bir tuz parçası gevelerdi; çikolata yerine... Maksad benizleri parlatmaktı. Bu tadsız moda çok sürmedi, çabuk geçti. Tuz yemiyenlerde barsak kurdlan olur. diyenler de vardır. Şimalî Amerikada, yılm b.azı mevsimlerinde geyikler tuzlu göllerden su içmek için 600 kilometre uzağa gidiyorlar. Tuz hakkında söylenenler, yazılanlar saymakla bitmez. Vaktile yeni doğan çocukları tuzlarlardı. Ve bu, tabiî saika ile fiziyolojik bir ihtiyaa tatmin için yapı lırdı. Tuzu, birçok hastahkiâra cfeva gîbi de kullandılar. Bizde hâlâ, ateşli vücudleri tuzlu ispirtoyla oğarlar. *** Çok tuz yemek niçin kalbe, böbreklere dokunuyor? Otuz iki yıl oldu; kJi nik üstadı Vidâl bazı böbrek hastalık ları esnasında vücudün ötesinin berisi nin şişmesinin vücuddeki tuzların böb reklerden geçemiyerek birikip kalmasından ileri geldiğini keşfetmişti. Bundan dolayı böbrek hastahklarmda yenilen tuzun miktarım azaltmak, hatta bazan büsbütün kesmek lâzım geldiğini söyledi. Bu tuzsuz rejim böbrek hastalıklarmın bazılarında şaşılacak muvaffakiyet temin etti. Bu rejim böbrekleri lâyıkile süzemiyen kalb hastalarında da ayni muvaffakiyeti gösterdi. (Vidâl) in şakirdlerinden bazıları üstadın fikrini çok büyülttüler; ileriye giderek haddi aştılar. Bazı böbrek hastalıklan vardır ki onlarda tuz kesileceği yerde, miktarım arttırmak lâzımdır. Öyle böbrek iltihabları vardır ki, şişkinlik yoktur ama böbreklerden azot tortuları çıktnaz. Yukarıda söylemiştim, tuz bu tortuların çıkmasını kolaylaştırır.. * * * Yemeklerine çok tuz ekenlerin bu alışkanhklarına karşı ne yapmalı? Şüphe yok, bu bir ağız tadı bozukluğudur. Bu alışkanhk sıhhate dokunur mu? Prensip itibarile hayır... Ama prensip itibarile. Sıhhatleri şö'yle, böyle; böbrekler vazi felerini yarımyamalak görüyorsa ıstırablan artar, bu alışkanhk yüzünden. Herşeyde ifrat zarar verir. Bu sözü tuza da teşmil edebilirsiniz. Sansar avlarken, Açılan kanal avcıların başına çöktü, 2 kişi öldü Adana, (Hususî) Osmaniye kazası merkezine yakın Hamus çayı kenarında sansar çıkarmak yüzünden bir facia olmuş, iki kişi ölmüş ve üç kişi ağır surette yaralanmıştır. Vak'a hakkında alınan malumata göre, Osmaniyenin Kumrah köyünden Mehmed Genc, Hasan Korkmaz, Ömer Demir, Ali Gökmen ve Nebi Yılmaz adında beş arkadaş, sansar yakalamak üzere Hamus çayı kenarında dolaşırlarken bir sansar yuvasma raslamışlar, yuvanın ağzından içeriye doğru kanal açmağa başlamışlar ve kanal ileriledikçe de bunlar işlerine devam etmeğe koyulmuşlar. Fakat tam bu sırada toprak göçtüğünden bu beş arkadaş toprak altında kalmışlardır. Bunlardan Mehmed Genc ile Hasan Korkmaz ölmüş, diğerleri ağır yaralı olarak canlarını kurtarabilmişlerdir. Osmaniyede bir spor kulübü Osmaniyede, kurtuluş günü olan 7 kânunusaniyi yaşatmak üzere bu adla bir spor kulübü teşkil edilmiştir. Gencliği daha programh ve disiplinli çalıştırmak ve onlar arasında sıcak bir samimiyet ve tesanüd temin etmek gayesile meydana getirilen bu teşekküle birçok gencler girmişlerdir. Elimaşalı bir kadmın yaptıkları Zeyneb adında cadaloz bir kadın, ehemmiyetsiz bir meseleden dolayı Lutfi adında birisile kavgaya tutulmuş ve eline geçirdiği büyük bir ocak maşasile Lutfiyi adamakıllı ıslattıktan sonra, Lutfinin imdadına gelmek isteyen karısı Hasene» nin de üzerine yürümüş ve onu da güzelce pataklamıştır. Elimaşalı Zeynebin şerrinden el'aman diyen bu kan koca, keyfiyetten güç hal ile zabıtayı haberdar edebilmişler ve zabıta Zeyneb hakkında takibata girişmekte beraber dayak yiyen karı kocayı da muayene için doktora göndermiştir. Doktor raporuna göre, Lutfi ile karısı Hasene ancak bir haftada iyi olabilecek derecede dayak yemişlerdir. Elima şalı Zeyneb hakkında takibata başlanmıştır. mandanberi muhtelif toplantılar yaparak mekteblerin idare, tedris ve terbiye işlerine aid dilekleri tespit etmişleTdir. Rapor lar dün son şeklini almış, Maarif Vekâleti ne gönderilmiştir. Bu raporların lise ve orta mekteblere aid olan mütemmim kısmında şu dilekler vardır: Useler için: 1 Yeni bir okul açılması istenince §ıer türlü müştemilâtının da nazarı itibara alınması, 2 Ders levazımının mükemmel olması, 3 Talebenin kültür seviyesini yükseltmek için mekteb okuma odalarile umumî kütübhanelerin çoğaltılması, 4 Muallimliğin cazib bir hale getirilmesi ve gencliğe muallimlik sevgisinin aşılanması, 5 Baremde muallimlik mebdeinin bir derece yükseltilmesi, 6 İstanbuldaki Yüksek Öğretmen Okulunun genişletilmesi ve Ankarada böyle bir enstitü açılması, 7 Ders saatlerinin 24 e indirilmesi, öğleden sonra tatbikî dersler yapılması, 8 Bir yılm iki yazıh imtihanının gayrimuayyen günlerde icrası, 9 Talebenin kanaat notu ile geçirilmesi, 10 Askerlik kamplarınm ıslahı ve kampların mekteb binası haricinde kurulması, 11 Liseye girenlerin ayn bir eleme imtihanına tâbi tutulması. 12 Lise son sınıflarında, edebiyat kolunda, bir fen, iki edebiyat dersinden; fen kolunda da, bir edebiyat, iki fen dersinden olgunluk imtihanına girmeden evvel bir eleme yapılması... Orta okullarda: 1 Bu mekteblere kabul edilecek talebelerin 12, azamî 15 yaş arasında olmaları, 2 Orta mekteb ve lise talimatnamelerinin yeniden gözden geçirilmesi, 3 Müdür muavinlerinin tedris ve disiplin işlerinde daha ziyade iş görebilmelerinin temini, 4 Sitajyerler talimatnamesinin yeniden tetkiki ve esaslı bir şekle ifrağı, 5 Müdürlerin muavinler arasmdan seçilmesi, 6 İmtihan talimatnamesinin dördüncü maddesinin engelsiz olarak mektebe devam etmiyen ve imtihana girmiyen talebelere de teşmili, 7 Muallimlerin yeknesak elbise giy meleri, 8 Selâmlaşmanın ayni vaziyette >lması, 9 Talebenin yeknesak kıyafette bulunması, 10 Talebenin haricdeki vaziyetlerini tetkik için talebe arasmdan bir de tetkik komisyonun teskili... İzmit te yapılmakta olan Sellüloz fabrikasının asid kulesi Mehmed, İzmitgücünden Mustafa, Bedri, Remzi, 6000 metrelik mesafeyi de Galib, ibrahim, Kemal kazandılar. 'İzmitgücü ile Kâğıdspor arasındaki Voleybol maçını da izmitgücü kazandı. Bilecikspor takımı da İzmitgücü ile bir maç yapmak üzere müracaatte bulundu. Müracaat tetkik edilmektedir. Bu arada meşhur ve namağlub Matbuat takımının İzmit mütekaidleri ile bir maç yapması mevzuu bahistir. Bulunan heykel Geçen yıl, âsarı atika, var, diye, kazılıp da müspet bir esere tesadüf edilemiyen, yalnız cesim ve namütenahi taşlarm çıkarılmasile şehrin ortasında muazzam bir boşluk ve etrafı geniş bir kuyu husule getiren Gazıbaba türbesinde oynayan çocuklar, toprağa gömülü bir heykele tesadüf etmişler, çıkarılan heykel güzel bir san'at eseridir. Mermerden yapılmıştır. Başında taç vardır. Bir hükümdara aid olması çok mümkündür. Heykel tetkik edilecektir. Bu heykelin I inci Nikomend'e aidiyeti variddir. Asid kulesi Resme bakıp da kendinizi Nevyorkta sanmayınız. Çünkü bu 52 metre yükseklikte ve 25 katlı muazzam bina İzmittedir. Yeni yapılan Sellüloz fabrikasının asid kulesidir. Asid kulesi, Sellüloz gazından intişar edecek fena kokuyu mas edecek ve bu suretle şehrin havasmı ifsad etmiyecektir. İzmit Halkevi temsil kolu Ankaraya gidiyor Şehrimiz Halkevi temsil şubesi, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinden Vilâyete ve Partiye gelen bir emir üzerine şehrimiz Halkevi temsil kolu mart ortasında Ankara ve Eskişehir Halkevinde ikişer temsil vereceklerdir. Genclerimiz Ankarada (Yedekçi) operetini ve (Aşkın manası) piyesini oynıyacaklardır. Hazırhklara başlanmıştır. Temsil kolu gencleri yeni Valimiz şerefine bir çay ziyafeti hazırlamışlardır. Beton yapılan yol Izmitte büyük bir yol faaliyeti var. Şehrin en işlek ve en güzel bir caddesi olmasına rağmen bozuk ve berbad bir halde bulunan Demiryolu caddesi Vilâyet Nafıası tarafından beton olarak yaptırmaktadır. Bu arada pazar yerine gidecek yol ile Çarşılarbaşı yolu da beton yapılacaktır. Bu inşaat yolsuzluktan ve çamurdan canı çok yanmış olan İzmitlileri pek memnun etmektedir. Bisiklet ve kros müsabakaları izmit, Atletizm ve bisiklet müsabakalarında çok ileri bir inkişaftadır. Meşhur AkYeşil Sporun yetiştirdiği bisikletçi Yunus, Orhan Suda ve atlet Receb olimpiyadlara da iştirak etmek suretile İzmıtin bu sahadaki varlığını fîlen de göstermişlerdir. Bu arada atlet Galib, İbrahim de yapılan Türkiye birincilik koşulannda daima birinci gelmek suretile büyük bir spor kıymeti olduklarını göstermektedir. ler. Spor öğretmeni Tahir Düzgörenin disiplinli ve metodlu nezareti altında yetişen yeni genclerimiz de iyi ve aydınlık bir istidad gösteriyorlar. Bu hafta yapılan bi«siklet müsabakaları çok alâkalı idi. Vali Ziya Tekeli de bulundu. 25 kilometrelik mesafede, 57 dakika 55 saniyede Kâğıdspordan İbrahim birinci, Şükrü 61 dakika 3 saniyede ikinci, İzmitgücünden Cemal 61 dakika 5 saniyede üçüncü geldiler ve sırasile Vahdet, Mithat, Mehmed, Fethi koşuyu muvaffakiyetle ikmal ettiler. Yapılan kros müsabakalarında 500 metrelik mesafeyi Kâğıdspordan Mehmed, Celâl, Rıhtım sahasındaki inşaat niçin durdu? İzmit Belediyesi şehrin en güzel mevkii olan sahil boyunda yeni ve güzel bir rıhtım yaptırmaya başlamıştı. Yeni Halkevimizin de yükseldıği bu sahilin mezbele ve molozları ortadan akldırılarak plânlı bir şekilde güzelleştirilmesi mümkün olacaktı. Yansından çoğu ikmal edilmiş olan nhtımm bir kısmı olduğu gibi kaldı. Bu vaziyet halkı üzmekte ve başlanılan güzel bir işin başarılması istenmektedir. Bolu memleket hastanesinde yangın Bolu, (Hususî) 57 bin liraya müteahhidine ihale edüerek müteahhidi tarafından yeni yapılmakta olan Memleket hastanesi binasında gece saat 4 te bir yangın olduğundan ancak dört duvar içinde müteahhidin hazırladığı kereste, cam ve çerçeve ve kapılar ve marangoz lakımları yanmıştır. Müteahhidin zaran bin lira tahmin edilmektedir. Hastane binası şehrin kenarında münferid bir tepe üzerinde olduğundan şehre yangının sirayeti korkusu olmamıştır. îtfaiye vaktinde yetişmiştir. Izmitte ekmekler bozuk Et kaçakçılarile mücadele Dr. Rusçuklu Hakkt Ulukışlada şiddetli soğuklar Ulukışla (Hususî) Ulukışla Kayseri arasında fazla kar yağdığından iki gündür otoray yerine tren işlemektedir. Fazla kar otorayların işlemesine mâni olmuştur. Esasen otorayın yerine tren gelmesi Bor ve Niğdeden gelen yolcuları sevindirmıştır. Çünkü otorayların ufak olması hasebile yolcuların birçok müş külâtla karşılaştıkları, bir kısım yolcuların izdiham dolayısile seyahatlerinden geri kaldıklan söylenmektedır. Ulukışlada üç gündür devam eden kar, kış başlıyahdanberi bu kadar şid detli olmamıştı. Geceleri termometre sıfırın altmda 22 ye kadar düşmektedir. Kısın birdenbire bastırması halkı telâşa düşürmüştür. Ulukışla belediyesi kömür ve odun ihtikânnın önüne geçmiştir. Erdekte domuzla mücadele Erdek (Hususî) Ziraat fen me murlarımızın her sene köylülerimize yaptırmakta oldukları domuz imha müca delesine bu sene de başlanmıştır. Bu suretle her köyün vüs'atine göre öldürmeğe mükellef tutulduğu domuzun adedini, verilen müddet zarfında Ziraat idaresine bildirecek ve öldürülen domuzların kuyruklannı ibraz edecektir. Mükellefiyetini ifa etmiyen köy beher domuz başına takarrür eden nakdî cezayı verecektir. Köylülerimize bu işe gereken tüfek ve cepane malzemesi Ziraat idaresince temin edilmektedir. Kapıdağı köylerinde nümunelik mey va fidanlıkları ihdası takarrür etmiştir. Bu maksadla Bursadan ve Balıkesir den birçok iyi cins meyva ağacları geti rilerek dikilmesine başlanmıştır. Et kaçakçılığmm artık müzmin bir derd haüni aldığım gören Belediyemiz, n günlerde bu husustaki mücadelesini şiddetlendirmiştir. Halkm sıMıatile oynayan et kaçakçıları sıkı bir surette takib .dilmekte ve yakalananlardan 25 50 lira arasında para cezası ahnmakta ve muayene neticesinde etlerde hastalık^ görülürse kaçakçılar müddeiumumîliğe teslim edilmektedirler. Bunlara, hıfzıssıhha kanunu mucibince verilmesi icab eden ceza, altı aydan aşağı olmamak üzere hapis cezasıdır. Et kaçakçılığım son günlerde bazı kasabların da yaptığı anlaşıldığından bunlardan kasab Mehmed, Belediyece on beş gün müddetle san'atten menedilmistir. Geçenlerde de dükkânında kaçak et satan başka bir kasab şiddetle tecziye edilmişti. Belediyemizin et kaçakçıhğına karşı tatbik ettiği bu şiddetli tedbirin, bu müzmin derde bir nihayet vermesi beklenmektedir. ödemişte bir cinayet Ödemiş (Hususî) Şehrimizde Şeytanlıkaraağac mevkiinde paraya tamaan feci bir cinayet olmuş, Eşmeli Abdüşoğullarından Ali oğlu Yusuf, Aksarayh Mevlud oğlu Kadri tarafından öldürülmüştür. Katil yakalanmış, üstünde 18 lira bulunmuştur. C İzmitte ekmekler bozuk ve hamur çıkmaya başladı. Kilosu 9 kuruştan satılan ekmek, bazı fırıncılar tarafından rekabet için 8 kuruşa düşürülmüş ise de, bunlarm pişkin olmadığı, içinde yabancı mevad bulunduğu ve ekmeklerin acı çıktığı görülmektedir. İzmitte, kuvvetli bir Belediye henüz taazzuv etmediği için bu gibi haller bugünlerde sık sık, göze çarpıyor. Bu cümleden olarak etin kilosu da 60 kuruşa Cevdet Yakub çıkmıştır. Lüleburgaz Halkevinde çalışmalar J > Zavallı bekçi Ödemiş (Hususî Salihli Bozdağ yolunda Allahdiyen köyü halkı, köye getirilecek su için civar dağlar dibinde bazı kayaları parçalarken bekçi Ibrahim muvazenesini kaybetmiş ve çalışılan yerin yanındaki uçuruma yuvarlanmıştır. Zavallı bekçinin cesedi parça parça olarak Talebenin tetkik seyahati Sömestr tatilinden istifade ederek tet bulunmuştur. kikat için şehrimize gelen, Ankara Yük 15 sene hapse mahkum edilen sek Ziraat Enstitüsü talebesi, başlarınbir Çek da Doktor Gernegros ve Profesör Horm Varşova 9 (a.a.) Cieszyn mahkemeile Doçent Ekrem Rüştü ve Salâhaddin si, Çekoslovakya tebaasından olup Po Batu olduğu halde ziraî müessesatı, nü lonyalı bir hudud muhafızını öldürmek mune çiftliğini ve görülecek diğer yerleri ve Sobieszow'daki Polonya mektebine gördükten sonra mezbahayı da ziyaret karşı yapılan suikasde iştirak etmiş olettiler. Misafirler bugün Mersine hareket makla itham edilen Jean Stuberi 15 sene hapse mahkum etmiştir. eylemişjerdir» Lüleburgaz (Hususî) Son aylarda ciddî bir faaliyet sahasma atılmış olan kasabamız Halkevinin bilhassa gösterit kolu çok muvaffakiyetli temsiller vermektedir. Son defa verdiği bir perdelik «Kürsüden uzakta» piyesile «Himmetin oğlu» müzikli komedya halk tarafından çok ilgi ile karşılanmış, iki akşam Halkevi salonu ağzma kadar dolmuştur. Temsiller her ay tekrarlanacaktır. Yukarıdaki fotograf piyes ve komedyada rol almış olan genclerimizi göstermektedir.