15 Şubat 1939 Madrid'de kıtlık başladı şıkta, birçok hayatların mahvolması ve nasyonalistlerin müttefiklerinin müdahalesi icab edecektir. İngiliz hükumetinin düşüncesine göre, cumhuriyetçiler bakımından en iyi politika, teslim olmaktır. Bu sebebden dolayı, îngiliz hükumeti, cumhuriyetçileri boş yere yeniden hayat fedakârlıklarında bulunmağa teşvik edecek mahiyette herhangi bir şart ileri sürmeden Franko hükumetini tanımağa mütemayildir. îspanyada muhasamat nekadar çabuk nihayetc ererse, kalkınma işi o kadar çabuk başlar. «Times» gazetesi, diğer taraftan, sabık İspanya büyük elçisi Madariaga'nm bir mektubunu neşrediyor. Madariaga, bu mektubunda diyor ki: Her hafta Madrid'de açlıktan 400 ilâ, 500 kişi ölmektedir. Bunları kimse düşünmüyor. Hâdiseleri yakmdan takıb etmiş olan her İspanyol, filiyatta değilse bile niyette bütün memleketler ve cz cümle İngiltere liberal ve sosyalistlerinin İspanya lehine yaptıkları hareketlerden dolayı minnettardırlar. Fakat, bugün, bunlardan, Negrin'e ve arkadaşlarına cesaret vermekte devam etmekle artık manası kalmamış bir harbe devamın ağır mes'uliyetini üzerlerine alıp almıyacaklarını sorabiliriz. ve anarşist Francisco Piquer'i beş. rahibin katli töhmetile idama mahkum etmiştir. Diğer iki mücrim, otuzar sene hapse mahkum edilmiştir. Mahkumlann dosyalan, General Fran ko'ya gönderilmiştir. Mumaileyh, bun ların akıbetleri hakkında karar verecektir. İspanyanın eski Londra sefiri Taymis gazetesinde neşrettiği bir mektubla harbin kesilmesini istiyor Painan adasının işgalini Ingiltere protesto etti IBaştarafı 1 ind sahıfedel les, «ölüm devriyesi» şefi Pablo Cerda Uzakşarkta ihtilâf büyüyor Yumurta ihracatına aid nizamnamede tadilât (Baştarafı 1 ind sahifede) Şehir Meclisinin kararı Abbasağa mezarlığı park haline getirilecek 5ehir meclisi, dün Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarın riyasetinde toplandı. Yeni yapılan sebze halinde açılacak yollara sarfedilmek üzere bütçede mü nakale yapılması kararlaştı. Keçi ve manda etı satan kasablarda bu etlerın satıldığına dair levhalar bulunması hak kındaki teklif münakaşa edildi. Bu kabil yerlerde herkesin göre'bileceği tarzda yazılmış «Burada manda ve keçi eti satılır» ıbaresıni taşıyan levhalar bulundu rulması ve bu levhaların bedeli mukabilınde Belediye tarafından satılması ısteniyordu. Azadan Etlıem Akif bu tedbirin kâfi gelemiyeceğıni ileri sürerek keçi ve manda eti satan kasabların tamamile ayrılması daha doğru olacağı mütalea sında bulundu. Beşiktaştaki Abbasağa mczarlığınm park haline ifrağı mukarrer olduğundan burada yapılan tetkikata aid riyaset tezkeresi okundu. Tezkerede, mezarlık sa« hasmın park haline ifrağı için çok elve* rişli bulunduğu, Müzeler idaresince ya« pılan temaslar neticesinde burada mevcud bir kısım tarihî mezar taşlannm muhafaza edilmek üzere bir yerde toplani ması kararlaştığı bildiriliyordu. Neticedc sahanın tamamile park haline getirilme takarrür etti. Ruznamede mevcud diğer bazı maz< batalar da aid oldukları encümenlere h. vale edildikten sonra cuma günü içti edilmek üzere celse kapandı. Fransız kabinesinin içtimaı Paris 14 (Hususî) Kabine bu sabah üç saat süren uzun bir toplantı yapmış ve General Franko hükumetini tanı mak meselesini müzakere etmiştir. Kabine henüz kat'î bir karar vermemiştir. Bone izahat verdi Bu sabahki Nazırlar meclısi, saat 10 da başlamış ve 13,30 da bitmiştir. Toplantı, münhasıran Bone'nin haricî vaziyet hakkındaki izahatını dinlemekle geçmiş tir. Nazırlar meclisi, Berard'm evvelce tavzif edildiği vazifesine devam etmek üzere nasyonalist İspanyaya dönmesine karar vermiştir. Bu toplantıda, nasyonalist İspanyanın Sukuan tanınmasına dair hıçbır karar a'ınmamıştır. Tahmin edildiğine göre, Paris hükumeti, bu hususta Londranın karannı beklemektedir. Franko ve ttalya Îngiliz kabinesi toplanıyor bulunmamıştır. Bu husustakî suitefehhümferi izale için 1915 tarihinde teati edilen Katalonya'daki vaziyet mektubları bir kitab halinde neşredeceCol d'Ares «Fransız ispanyol huduğiz.» du» 14 (a.a.) Frankist'ler, diin Col Yahudilerin noktai nazart d'Ares'e varmak suretile Katalonya'nın işgalini ikmal etmişlerdir. Bu mıntaka Londra 14 (a.a.) Filistin konfelarda bulunmakta olan 20,000 milis hu ransının 9 şubattaki toplantısmda Weizedudu geçmişlerdir. tnann tarafından yapılan beyanatuı metni resmen neşredilmiştir. ispanyaya db'nen milisler SaintSebastien 14 Gaa.) Son . Weizemann Yahudi meselesinin esasıhafta zarfmda 2800 milis Frankist îs nı izah ettikten sonra Yahudilerin her tapanyaya gitmek arzusunu izhar etmişür. rafta ekalliyet halinde ve bazı memleketMemleketlerine dönenler yaşlarma göre lerde de yardımsız ve diğerlerinin hüküm askerlik şubelerine veya muvakkaten tec ve nüfuzuna tâbi kalmış oldulkannı kayrid kamıplarına sevkedilmektedirler. Bun detmiş ve demiştir ki: dan başka binlerce sivil Frankist hudu« Filistinde her yaştan Yahudi çaduna iltica etmektedir. lışmış ve bilhassa son altı yıl zarfmda bu Bayonne 14 (a.a.) Halihazırda memleketin iman için faal bir surette emek günde 4000 mülteci Frankist İspanyaya arfedilmiştir.» geçmektedir. Yanndan itibaren bu mikWeizemann, tetkik komisyonunun tatarm 6000 e çıkarılması mümkün ola yinindenberi elde edilen terakkiyatı gözcaktır. den geçirdikten sonra demiştir ki: Paris 14 (a.a.) Romadan bildi riliyor: Teeyyüd etmiyen bazı haberlere göre General Franko, îngiliz kruvazörü Devonshire'in Minorka adasmı ziyareti esnasında Italyan tayyarelerinin bu a daya yaptığı akınlardan dolayı memnuniyetsizliğini izhar etmiştir. Öğrenildiğine göre, bu mesele, diin akşam Lord Perth ile Kont Ciano arasında vuku bulan mülâkat esnasmda mevzuu bahsolmuştur. Londra 14 (Hususî) îngiliz kabijesi yarın sabahki içtimamda General Franko hükumetini tanımak meselesini müzakere edecektir. Kabine, bu hususta Fransız hükumetinin takib ettiği hattı hareketi de tetkik edecektir. Londra konferansı {Baştarajı 1 ind sahtfedt) hakkında evvelâ yumurta tüccar ve koTokyo 14 (a.a.) Ingiltere sefiri misyoncuları, bundan sonra da ihracat Craigie, Hainan adasının işgali dolayı tacirleri mütalealarını söylemişlerdir. Tüccar komisyonculara göre... sile teşebbüste bulunmak üzere Arita'yı Tüccar komisyoncular, yumurta ihrac ziyaret etmiştir. nizamnamesinin tatbikmdan sonra bir kıÖğrenildiğine göre sefire, Fransa sefirine verilen şekilde teminat verilmiştir. sım yumurtaların elde kaldığmı, fıat bulmadığını, ihracatçıların düşük fiat Londrada endişe verdiklerini söyliyerek nizamnamenın • Londra 14 (a.a.) Daily Teleg bazı noktalarınin değiştırılmesmı istemışraph yazıyor: Hainan'ı işgal etmekle Ja lerdir. ponlar yeni bir harb sahnesi açmıs ve İhracat tacirleri de nizamnamenin muahedelerin garb devletlerine verdiği «sanayie mabsus yumurta» olarak tahhaklara yeni bir darbe indirmiş oluyor sis ettiği yumurtaların toleransını, «tam lar. Bu adanın işgali Çine yapılan hare taze» yumurtaların da gramajı üzerinkât için hiçbir veçhile elzem değildi. de durarak sanayie mahsus yumurtalarLondra ile Paris, kasden yapılan bu iş da tolerans nispetinin biraz daha artırılgalın arzu edilmiyen ihtilâtlar doguraca masmı, tam taze yumurtaların da beşer ğı kanaatindedirler. beşer tasnife giren gramaj farkları haddinin biraz daha genişletilmesini temenni ÇanKayŞek'in beyanatı etmişlerdir. Çunking 14 (a.a.) ÇanKayŞek, Umumi müdürün cevabı matbuata beyanatta bulunarak Hainan'ın Bunlara cevab veren Iç Ticaret Uişgalinin, bilhassa umumî Büyük OkyaMüdürü, sanayie mahsus yumurnus meselesine taalluku dolayısile mü mum talarda daha fazla müsamaha gösterilirhim ve manidar olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, Hainan'ın sevkulceyş se yumurtaların, ihrac olunan memlekete ehemmiyeti üzerinde ısrar ederek Japon gidinciye kadar bozulacağmı, bunun çok ların 30 senedenberi Hainan'ı, Sakalin fena netice vereceğini, tam taze yumurtalann gramajı başka memleketlerde iadasının tamamını ve Guan adasmı işgal kişer olarak tasnife girerken bizdekinin etmek istediklerini ilâve etmi?tir. esasen fazla olduğunu söylemiştir. Ecnebi mallardan resim alınacak Sanayie mahsus yumurtaların fevkinŞanghay 14 (a.a.) Ingilizce inti de bulunup taze olmakla beraber stanşar eden China Presse gazetesinin bildir dard şartlan itibarile «tam taze» vasfıdiğine göre, Nankin hükumeti, bu haf nı alarmyacak olan ve memleketimiz için tadan itibaren Yangtse deltasından ge asıl bir döviz kaynağı olabilecek yumurçecek, Japon malı haric, bütün diğer eş talann mracı için nizamnamenin tadilile bazı kayıdlar ilâvesi teklif edilmiş ve yayadan transit resmi alacaktır. pılan müzakerelerden sonra bu yurnurtaÇin çetelerinin faaliyeti lar için «natürel» namı altında bir sınıŞengçov 14 (a.a.) Geçen hafta fın ihdası ve bunun için nizamnameye zarfında, Çin çetecileri, şimalî Çinde, kayıdlar ilâvesi takarrür etmiştir. PeipingHankov demiryolu mıntaka Nizamnamenin diğer bazı noktaları sında 38 Japon lokomotifi, 142 vagon, dört kilometre uzunluğunda yol, 14 şi üzerinde de görüsüldükten sonra ihracatmendifer köprüsü tahrib etmiş ve 800 çıların bu senenin yumurta tiplerinden nümuneler yapmaları, bunlan Vekâlete kadar Japon askeri öldürmüştür. Çin çetecileri, Şantung, Honan ve vermeleri kararlaştırılmış; toplantıya niAnvey eyaletlerinde de muvaffakiyetler hayet verilmiştir. elde etmişlerdir. Buralarda 265 gerilla çarpışması vukua gelmiştir. Ölen Japonlann adedi 12,354 tür. 536 Japon da esir edilmiştir. Çarpışmalar esnasmda, Çin çetecileri, 214 ağır makinelitüfek, 3650 tüfek, 103,467 fişek, 22 sahra topu, 1134 bomba, 312 bomba atış makinesi ve 2800 küçük bomba elde etmişlerdir. Bundan başka 7 Japon kamyonu da tahrib olunmustur. Yirmi bin liralık zarar Bundan bir müddet evvel Belediye Fuad Fazlı da mevzuubahis levhala ' rm Belediye tarafından satılmasına itıraz j fiatlarının indirılmesini temin maksadilc ederek esnafın serbest bırakılmasını iste Kasablar şirketile birleşerek yüz bin di. İktısad müdürü Asım Süreyya iza sermaye ile bir limited şirket teşkil eyîehat verdi. Levhaların Belediye tarafın mişti. Sermayenin de seksen bin lirasnn dan satılmasındakı gayenin bunların yek Belediye, yirmi bin lirasıni Kasablar şirnasak olmasını teminden ibaret bulundu keti koymuştu. Teşekkülün faaliyeti iki ğunu, herkes ayrı ayrı yazacak olursa ay kadar devam etmiş ve öğrendiğimiz bir kısımlarının belki de bu levhaları o göre bu müddet içinde yirmi bin liralık kunmıyacak b|r şekilde yazmak tarafını bir zarar husule gelmiştir. Zararın on tutacaklannı ve bu suretle de gayenin yedi bin lirası Belediyeye, üç bin lirasi kaybolacağını söyledi. izahat kâfi görü da Kasablar şirketine aid bulunmakta « lerek teklif tasvib edildi. dır. Şehir meclisinin dünkü celsesindı Bütçe ve Kavanin encümenlerine verilen Et Limited şirketine aid zarar ve masarifin tasfiyesi hakkındaki teklif Bütçe tasfiye hakkındaki teklif bu mevzua t«mas etmektedir. ve Kavanin encümenlerine verildi. Kasabların derdleri Istanbul kasablar cemiyeti, dün öğleden evvel Eminönü Halkcvinde senelik toplantısını yapmıştır. Toplantı, münakaşalı ve gürültülü olmuştur. E\"velâ geçen bir senelik hesabların tetkiki için üç kişilik bir tetkik heyeti seçilmiş, müteakıben cemiyet idare heyetinin bir senelik faaliyet rapor uokunmuştur. Azalardan bir kısmı, et narkı üzerinde esnaf hukukunun cemiyet tarafından iyice müdafaa edilmediğini ve bilâkis toptancılarm himaye gördüğünü soylemişlerdir. İdare heyeti azalan, bu iddialara cevab vermiş, fiat ve nark meselesinde çok çalıştıkları halde muvaffak olamadıklarmı söylemişlerdir. Neticede rapor kabul ve idare heyeti ibra edilmiştir. Fualiyet raporunun kabulünden sonra barsakçı, tavukçu ve sakatçı esnafınm cemiyetten ayrılması meselesinde ikinci bir münakaşa daha çıkmıştır. Bunun üzerine esnaf şubesi müdürü Kâzım söz alarak şunları söylemiştir: « Cemiyet nizamnamesinin ikinci maddesi mucibince, sakatçılar, barsakçılar ve ta\ukçular da kasablar gibi cemiyet azasıdırlar. Reye iştirakleri tabiidir. Nizamname tadil edilmedikçe reye iştirak etmemelerine de imkân yoktur.» Bundan sonra kongre riyasetine verilen 75 imzalı bir takrir okunmuştur. Bu takrirde ekserisi toptancılardan mürekkeb idare heyetinin faaliyetinin memnuniyete sayan olmadığı kaydedilmiş, yeni idare heyetinin perakendecilerden seçilmesi istenmıştır. Gizli reyle yapılan intihab neticesinde idare heyetine; Kemal Küçük, Rıdvan Soran, Kemal Alacahamam, Faik Soydanbay, Ganim Fatih, Rifat Gedikpaşa ve' yedek azahğa da Cevdet Beşiktaş, Edhem, İhsan, Zeki, Ali, Sabri seçilmiştir. sin. Haricî siyasette matbuatın rolü [Başmakaleden devami Bu yumuşak, hatta tatlı dilin altında şiddetli bir gazabın mahpus bulunduğunu. tahmin etmek güç değildir. Fakat icabında hissiyatma bu derece hâkim olan bir milletin bu şuurlu hareketini takdir etme^ mek de mümkün olmaz. Fransızlar niçin böyle yapıyorlar, kor{ kularından mı? Hayır!. Harb fena birşeydir, bir de onlar ayni eda ile konuşarak' ipi kırmak istemiyorlar da onun için. Nij tekim bu sayede îtalyan matbuatı sonj günlerde sükun emareleri göstermeğe başladı. Çaresiz bir zaruret'e başa gelince : harb yapılır, hem olanca şiddetile, en; azamî fedakârlıklarla. Marifet onu başa' getirmemekte ve maddî, manevî tedbirle' rin kâffesine müracaat ederek mümkünse ve mümkün olabildığı kadar önliyebilmektedir. Matbuatları hükumetlerinin elinde olan totaliter devletlerden bahsetmiyoruz, libej ral demokrasi memleketlerinde dahi hari^ cî siyasette esas itibarile hükumeti takib, teyid ve takviye etmek bir nevi içrimaî ir fan vazifesi, hatta faziletidir. Bu sahadaj böyle birkaç makaleye sığmıyarak cildler] dolduracak kadar misaller sayıp dökmek: mümkündür. Bu işin hürriyetle veya hürJ riyetsizlikle alâkası yoktur. Mesele vata; nın ve milletin en yüksek menfaatlerinde gidilecek yolun şuurla takdirinden ibarettir. Maarif Şurasma hazırlık [Baştarafı 1 ind sa?ıi/edel Altın yutan öküz Berar tspanyaya döndü Paris 14 (a.a.) Berard'm vazifesine devam etmek üzere Burgos'a avdet etmesine hükumetçe karar verilmiştir. Isvîçre, Frankistleri tanıyor Bern 14 (a.a.) Hükumet, Bur gos'a bir orta elçi göndermeğe karar vermiştir. Cumhur Reisi istifa etmedi Paris 14 (a.a.) Salâhiyettar bir membadan bildirildiğine göre Azana İspanya Cumhur Reisjiğinden istifa etmemiştir. Divamharbin kararları Barselona 14 (a.a.) Divanıharb, hapisane gemisi Uruguay'da icrayı va zife etmiş olan halk mahkemesi reisi Emilio Salazar Ventura ile birinci ihtilâl komitesi reisi Manuel Garrido, ihti lâlci otomobil sendikası reisi Emilio Nar Adana (Hususî) Geçen gün şehrimiz mezbahasmda, Paçahane kısmmda çalışan ışçilerden birisi, hayvanlarm sakatatını temizlerken elindeki öküz bağırsağı muhteviyatı arasında bir altın « Yahudiler Filistinin taksimi tekli lira bulmuştur. fini, kendilerine Balfour beyannamesi ve Mersin h*valisinde yapılan manda hükümleri mucibince yapılmış olan hafriyat vadin tatbikı şeklinde telâkki etmemişlerMersin (Hususî) Sehrimize yakm dir. Bununla beraber, muhaceretin konYümüktepe mevkiinde îngiliz Profesör trolunu kendileri yapmak şartile Ingiliz Jon Garstank tarafından yapılan hafhükumetile teşriki mesai imkânlarını arariyat son günlerde çok enteresan bir safmağı kabul eylemişlerdir.» haya g'rmistir. Gecen yıl başlayan bu hafriyat. daha ilk günlerde Neolitik deŞekercilerin içtimaı vir eserlerile karşılaşmıştı. Bu arada Şekerciler cemiyeti heyeti umumiyesi Opsidiven mızrak uçlan ve destereli bıçaklar da bulunmuş ve Çukurovanın bu de dün yapılmışhr. çok eski mıntakasınm tarihten binlerce yıl önce meskun oldu&u meydana çıkKonya Ereğlisinde mıstı. Hafrivat devam ettikce esk; KıbKonya Ereğlisi (Hususî) Çok güzel rıs ve Girid medeniyetlerile münasebetgeçen havalardan sonra dündenberi kar tar eserler de bulunmuş ve umulmadik yağmaktadır. Karın toprak üzerindeki bir tarih hazinesi vasfını kazanan Yükalmlığı yirmi beş, otuz santimetreyi müktepe dünya arkeologlannm nazarı bulmuştur. Karın yağışı çiftçimizin yü dikkatini ve alâkasını ceibetmeğe başzünü göldürmüştür. Jamıstır. bugün öğrenecek misin? İstanbulda, bugi Pekâlâ. Vapura bindiler. Şerif Nevzadın yüzüne bakarak gülümsüyordu. Dedi ki: Ne haldesin, biliyor musun? Yüzün bembeyaz, gözlerin öfkeli. Dişlerin sıkılmış ve birbirini ezen dudakların içeri batmış. Titriyorsun. Bu ne asabiyet! Ben senin bu kadına bu kadar ehemmiyet verdiğini bilmiyordum. Ne oluyorsun? Artık bu mesele bana hâkimdir. Sonuna kadar gitmedikçe kendime gelemem. Kadmı bulacağına emin olsam yüreğim yanmaz. Belki de sen giderken o gelecek. Onu da anlanz. Kimden anlarsın? Onu tanıyan biri mi var? Hiç kimse yok. Fakat göreceksin. Şerif düşündü. Nevzad için bu meselenin hayatî bir ehemmiyeti olduğunu anhyordu. Pek nâdir zamanlarda bu kadar kuvvetli asabiyetine şahid olduğu arkadaşının kendisini hâlâ Selmanın tesirinden kuriaramadığım görüyordu. Fakat, koskoca Avrupada onu nasıl bula Ilk tedrisat işleri etrafındaki teklifleri hazırlamak üzere toplanan komisyonun tespit ettiği rapor, bugün saat onda toplanacak olan müfettişler tarafından gözden geçirilecektir. İlk tedrisat muallimlerinin çok lehine olan bu dilekler, Maarif Şurasında mühim bir konusma mevzuu olacaktır. Tekliflerin en mühim maddesi, ecnebi ve ekalliyet mekteblerinde vazife gören muallimlerin resmî mekteblerdeki muallimler gibi ayni haklara sahib olmalan ve kıdem zamlanndan, tekaüdlük haklarından istifade ettirilmeleri yolundadır. Lise muallimleri de tstanbul kız lisesinde toplanarak liselerin onuncu ve on birinci sınıflannda okutulan psikoloji ve felsefe derslerinde yapılacak yenilikler üzerindeki dileklerini tespit etmişler ve bıma aid raporlarını hazırlamışlardır. Leh Hariciye Nazırı hasta Varşova 14 (a.a.) Hafif bir rahatsızhktan mustarib olan Harciye Nazırı Beck, bugünlerde evinden dışarı çıkmıyacaktır. Yarın diet meclisinde Hariciye Nezareti bütçesinin müzakeresi esnasmda mumaileyhin yerine nazır muavini Szembeck söz alacaktır. Bununla beraber, matbuatın haber aldığına göre Beck, evvelce tespit edildiği veçhile 18 şubatta Hariciye encümerinde izahat verecektir. Pekâlâ... dedi, Selmayı bulamıyacak;ın amma hiç olmazsa biraz hava alırsm ve sinirlerin düzelir. îstanbula gelince dosdoğru beşinci şubeye gittiler. Selma, bir gün evvel, sabahm dokuz buçuğunda, Loyd Triyestino'nun Çelio vapurile Venediğe hareket etmişti. Yolcu salonundan çıktıklan zaman, Nevzad kaldınmın üstünde durdu ve düşünmeğe başladı. Şerif gülüyordu: Gördün mü? Ve dahi duralar! Venedik'te Selma Hanım. Yahud sarı pabuclu Emine Hanım. Git de bul bakalım. Hem orada kalacağı ne malum? Atlar trene, gider Avusturyaya, Almanyaya, Isviçreye, Fransaya, Belçikaya, Hollandaya, Isveçe, Norveçe... Nevzad yürüyerek: Onu da bulacağım! dedi. Ve Şerifi kolundan çekti. Galatada, sabahleyin oturduklan birahaneye girdiler. Nevzad arkadaşını bıraktı ve telefona gitti. Biraz sonra geldi ve garsona tenbih etti: Şimdi beni telefonla arayacaklar, haber ver. Sonra Şerif e döndü: ' Beş dakika sabret, dedi, görecek YUNUS NADI Alman Yugoslav ticaret müzakereleri Belgrad 14 (a.a.) Yugoslavenski Kurir gazetesinin tahmin ettiğine göre buayın 7 sinde Berlinde başlıyan Alman i Yugoslav ticaret müzakereleri ancak ayıni 15 inde ikmal edılebilecektir. yalnız Venedıkte değil, bütün İtalyanın her hangi bir şehrinde yaşıyabilir. Venej dik^en trene atlryarak başka bir yere gitj miyece"'ini ne biliyorsun? ! Biliyorum, çünkü Selmanın Italj yada en bavıldığı ver Venedik'tir. HaHa] bütün ömrünü orada geçirmeğe hazır ol; duğunu birkaç defa söylemişri. Kendisi| gibi karanhk, esrarlı, güzel, ölüm ve iş kence hatıralarile dolu, çılgm ve derin bir] sehir... Sonra Şerife sordu: Sen Venediği bilir misin? Hayır! Ben Parise giderken de,, gelirken de Marsilya yolunu tercih ettim.; Gözleri dalan Nevzad, uzun müddet] sustuktan sonra: • Ben Paristen dönerken Venedikj te üç gün kaldım ve vapur bekledim, dej di. Simdi gözümün önüne geliyor. San| ki bu şehir Selmaya dekor olmak içiı yapılmıştır; sanki bu şehir, Selmanın ka ranlık sular, uğultular, serablar ve donuk, i derin panltılarla dolu ruhunun fotografıj dır. Onun Venediğe gittiğini öğrenince,' demin, biliyorsun, yolcu salonunun önüni de bir lâhza nasıl donup kaldım! H â l â | bu tahayyülün tesiri altındayım. var) | S E L M A ve G O L G E S Tefrika : * Yazan : Server Bedi 0*1 edi dan Çubukluya gitmekle Avrupaya gitmek arasında mesafeden başka fark var mı? Gaye ve netice bir olduktan sonra... Şerif evvelâ güldü ve mınldandı: «Olur şey değil...» Sonra arkadaşını böyle bir çıîgınlıktan vaz geçirmeğe çalıştı: Bırak, dedi, bu kadar yorulmağa değmez. Şirketten izin istiyeceksin, dünya kadar masrafa gireceksin, belki de onu bulamıyacaksın, belki değil muhakkak, adres yok, birşey yok... Bulurum. Nasıl bulursun? Beşinci şubeden biz onun gittiği ilk şehri öğrenebiliriz: Köstence, yahud Pire, Venedik, Marsilya... Oradan nereye gittiğini kimse bilmez. Nevzad Şerifi kolundan tutarak yürüttü: Sen benimle beraber İstanbula gel. Sana nun nereye gittiğini göstereceğim. Şerif güldü: Aman! dedi, dikkat et, Şerlok .es g'bi konu?L'3'orsun. Istanbulda, Kol saatine bakarak ilâve etti: On beş dakika sonra bir vapur var, değil mi? Hemen ona binerek İstanbula gidelim. İstanbulda ne yapacağız? Beşinci şubeye gidelim. Müdürü tanırım. Selmanın dün hangi vapurla, nereye gittiğini öğreneceğim. Nereye giderse gitsin, bunu öğrenm«"iin faydası ne? Nevzad birdenbire katerını vermiş gibi: Onu gittiği yerde bulacağım! de 'di. Şerif tekrar yolun ortasında durarak arkadanm yüzüne hayretle baktı: Avrupaya mı gedeceksin? diye sordu. Nevzad da onun yüzüne parlak sabit gözler'» bakarak cevab verdi: Evet. Ciddî mi söylüyorsun? Bütün ciddiyetimle söylüyorum. P J ı bayret edilecek ne var? İstanbul Şerif onun yüzüne hayretle bakarak soruyordu: Nereye telefon ettin? Demek Selmanın nereye gıdeceğını bılen birini tanıyorsun? Hayır! Hiç kimseyi tanımıyorum. Senin dediğin gibi basit bir Şerlok Holmes hesabı. Nevzad fazla izah etmedi. On dakika kadar beklediler. tüarson Nevzadı teIefo«a çağırdı. Şerif merakla bekliyordu. Biraz sonra dönen Nevzad, şunlan söyledi: Selma, Venedik'te iki aydan fazla kalmıyacak ve oradan başka da hiç bir vere gitmiyecek. Şerif gülerek sordu: Peki, anlat bakalım, neden? Gayet basit. Polıste bir tanıdığım vasıtasile Kambiyodan ve Merkez Bankasından Selmanın aldığı döviz müsaadesinin şeklini sordurdum. 400 liralık liret satın almış. Yalnız liret. Venedıkt^r baska bir yere gitmek isteseydi yalnız îtalyan parasile yola cıkmazdı. Selma gibi bir kadına da 400 lira, orada iki aydan fazla gitmez. îyi amma İtalyan parasile insan