6 tkincikânun 1939 (T İ'T,; i ± TEFEKKÜRLER Birinci Köy ve Ziraat Kalkınma dının delâletile Polonyalı olkongresinde encümen temennileri arasınduguna hükmedılebılen bir mü^fc da bulunan ve heyeti umumiyece tasvib herndıs, topraktan altın yapmaolunan bir tanesi vardı ki üzerinde du ğa karar \ermis! Bu maksadla, ne işe rulmağa ve tetkike değer. Bu karar; panyaradığı ancak kendisine malum, hatta car mubayaa fiatlannın Ziraat Vekâlebelki kendisine de meçhul olan aletler tince tayini hakkmdadır. üzerinde bir takım tecrübelere girişmış. Tıb, her devirde şekeri ve şekerli Mühendis ve arkadaşları, bu fabrika esmaddeleri beşeriyetin hayat ve bakası Yazan: Dr. RAS1M ADASAL kisınde altı ay kadar, yaratacakları yeni için lüzumlu olan maddelerin başında altm kütlelerinin hulyasile geceyi gündüGencliğin bir çagı çok zengin hulya \ radyomu hangardan bozma bir labora zikretmiştir. Yurdun mevcudiyetinin muze katarak çalışmıslar. Sonra da günün lar ve hatta rüyalarla doludur; İngiliz tuarda bulmuştu; başkaları milyoner ol hafazası kadar, halkın sağlığının deva birinde, yedi muhtelif elektrik cereyanile lerin (day dream) dedikleri bu gündüz du. Büyük âlitnlerden Röntgen radyo mına da ehemmiyet vermiyen, daha doğişliyen o çeşid çeşid makineleri kırıp rüyalan frenklerin «îspanyada şato kur şuaatını basit bir aropul içinde, fakat bir ru bir tabirle böyle birşeyin f arkında bile döktükten sonra başlarını alıp Filipin amak» ata sözünün iltnî bir ifadesidir ve ömür tüketerek teksif etti; bugün ise şık olmıyan Osmanlı împaratorluğu elbette dalarına gitmışler. , dimağın henüz inkişaf halinde bulundu bir apartımanın mükellef bir salonunda ki bir şeker fabrikasının lüzumunu idrak Sun'î altın tecrübelerine şimdi orada ğu bir çağda bu engin hulyalara, çok ke bunlardan istifade eden insan büsbütün edecek ve böyle bir teşebbüste buîuna devam edeceklermiş. re megalomani derecesini bulan bu par başka tiptedir. Acaba bunların ikisinden cak durumda değildi. Vakıâ memleketiAltın halketmek, kendinin nasıi lak ümidlere hak vermek lâzımdır; çün hangisine zeki demeliyiz?. Gözlerimizi mizde şeker sanayiinin tesisi teşebbüsleri halkedıldiğini yüzlerce asırdanberi keşkü aşagı yukarı bu normal ruhî bir teza ruhiyat kitablarına çevirirsek buna bir 60 senelik bir tarihçeye maliktir. İlk fedemiyen insan aczinin yolunu kaybethürden başka birşey değilidir. Fakat is cevab bulabileceğimizi samyorum. Alim şeker fabrikası kurmak imtiyazını Hassa tiğı bir çıkmaz sokaktır. tikbal yolu üstünde bir meslek istikame lerin büyük bir kısmı zekâ için «düşünce Müsiri Rauf Paşa merhum almış ve UEn aklı başında adamlar bile, bir zati arayan olgun ve kâhil dediğimiz genc ile yeni meseleler halletme kabiliyeti» zunköprü civarında kurulacak bu fabrimanlar, bu çıkmaz sokağın içinde bir çılerin yorucu etnekler sarfetmeden çok tarifini ileri sürmüşlerdir. Fakat zekâ, kanın teşebbüsü kapitülâsyonlar dola kış kapısı bulacağız diye uğraşıp durduSiyamda bir su bayramının tes'idi kısa bir zaman zarfında saadet ehramına muhayyıle, hafıza, muhakeme gibi mü yısile kuvveden fiile çıkanlamamıştır. Bu lar. tırmanma imkânınm en kolay ve pratik cerred fonksiyonlardan ibaret olmaktan teşebbüsü fasılalarla Adanalı Kemal ve Debdebe ve alâyiş düşkünü Uzak Ş a r hncak eğlencesi günündenberi, Bangkok Topraktan altın!.. Keşke böyle bir çarelerine başvurduklarım görüyoruz. ziyade bunların umumunu ihtiva eden Fransız tebaasından Leblanc'm teşeb kın bir köşesi, birkaç güne kadar, gene şehrinin bir meydanında, gayet büyük bir şey yapmak mümkün olsaydı... Altını Bugün her gencin gayesi Universite bir sentezdir. büsleri takib etmiştir. Umumî Harb sı emsalsiz tezahürlere şahid olacak. Uç se salmcak kurularak, Kralla maiyeti erkâEski dimağ tevkileri nazariyesine gö ralarında ayni teşebbüsü bir Alman ser ne evvel tahttan feragat eden Siyam Kra nının merasimle bu meydana gidip sahn yalancisile gerçeği birbirinden ayırd ediyi bitirir bitirmez ve Vıatta daha henüz lemediğı gün, ilk tapüğı mabud, bir allisc nmflannda iken bir şef olmak ve re zekâ nevilerini beynimizin muhtelif mayedar grupunun yaptığı malumdur. b Prafadhipok'un yeğeni 12 yaşındakı cak sallanmaları âdet olmuştur. tın buzağıdan ibaret olan insandaki ezecüzleri yüz adedile ifade edilen yüksek grup hücrelerine kondurmak mümkün Nihayet Millî Mücadeleyi müteakıb şe Prens Ananda Mahidol, sırmalı esvabSiyamhlar'.n dinî merasimi arasında, lî altın hırsı da en az yarı yarıya azalır, maaş derecelerine kavuşmaktır. Birçok dü; fakat bugün için revacda olan ilmî ker kanununun müsaadesinden ve Cum lannı giymiş, saray erkânmın, fulya reo aym derecede zikre değer mühim ve sem belki de büsbütün sönüp giderdi. analar ve babalar bile çocuklarının bu telâkkiye göre dimağ bütün kütlesile iş huriyet hükumetinin sonsuz teşvikinden gi cübbeli alay alay Buda rahiblerinin, bolik bir de Fja Yomarai ayini vardır. Yalnız benim anlamadığım nokta şuham madde ile yuğurulan haleti ruhiye liyen ve hücreleri arasında birbirinden cesaret alan müteşebbisler 1926 senesin altınlar, mücevherlerle süslü fillerin orta Bu, Siyamlılarm, mükâfattan fazla mudur: Altınm, toprak altında bir cevher lerine uyar şekilde bir ınen.faat feisefesi, ayrılmaz bağlılıklar bulunan bir dina de Uşak ve Alpullu şeker fabrikalarınm sm'da, Bayokok'taki Kral sarayına gide cazat tertib eden bir ilâhesinin adıdır. Bu bir nevi materyalizm kurmaya ve genc modan başka birşey değildir. Fakat bu temellerini atmışlardır. Bugün memle cek ve orada, büyük merasim arasında ilâhe, insanların fazla mes'ud olmasına olarak kaldığı müddetçe kıymetini muliğin istikbalini ve muvaffakiyetlerini çok na rağmen bütün şahısları istidadlanna ketimizde diğerleri de Eskişehir ve Tur hükümdarlık tacmı giyecek, dinin hami ve saadetlerini açık açık göstermelerine hafaza edeceğini bu asrî sihirbazlar, na' sıl olup da düşünemiyorlar? kaba ölçülerle ölçmeğe başladılar. Dok göre bir takım tiplere bölmek kabil ve halda olmak üzere dört şeker fabrikası si ılân olunacak. cevaz vermediğinden, Siyamlılar, bu korHer önüne gelen, toprağı yugunıp torun oğluna hekimliği, mühendisin kar doğrudur. Meşhur Fransız ruhiyatçısı ve faaliyette bulunuyor. Fakat bunlar da Avrupaya tahsile gönderilmişken, mek kunc ilâhenın gazabına uğramamak ıçın, altın yapabildikten sonra, altının altınhdeşine yüksek mühendis tahsilini, hu hususî testlerle zekâ ölçüsü mucidlerin ihtiyaca kâfi gelmiyor. Cumhuriyet ida tebinden birdenbire alınarak memleketi senede bir gün, şeytamın zevcesı olan bu kukçunun yeğenine hâkimliği tavsiye et den Binet mekteblerde, aile muhitlerin resi iki yeni fabrikanm daha kurulmasım ne çağınlan bu on iki yaşındaki Prensın, dişi mâbudenin muazzam bir heykelini ğı nerede kaldı? Tutalım Eyfel kulcsi m«sinin bellibaşlı *sebebi hep bu utili ta de, meşhur şahıslar arasında yaptıgı tet tahtı temine almıştır. Bunlann temelleri hükümdarlığını yapacağı memleketi, sat dikerler. Tahtadan ve mukavvadan ya yüksekliğinde altından bir abide vücude getirdiler: Kim başını çevirip bakacak! risme iseoini verdiğimiz amiyane hayat kiklere göre zekâ karakterlerini müspet de ilkbaharda atılacaktır. hî bir bakışla olsun görüp tanımak fay pılan bu heykelin üstüne, esvab, mücevKimya ile simya, ayni günde doğan felsefcsidir. Dikkat ediyorum: «Herhan ve menfi olmak üzere birkaç grupa ayırher ve yiyecek gibi türlü türlü hediyeler Şeker sanayiimizin tarihçesine ve vazi dasız değildir. biri müspet kafalı, öteki hulyaperest iki gi bir müessesenin orta okul mezunlarına mıştı. Bana göre bunlardan en mühim Uzak Şark memleketleri arasında, as doldururlar. Fakirler gelir, bu hediyeleri yetine şöyle bir göz attıktan sonra Birinci kardeşe benzerler. Birınin ak dediğine açtığı imtihana yüzlerce genc taiibdir; grup «pratik ve ilmî zekâ tipleri» taksiKöy ve Ziraat kongresinde verilen ka rilikle an'aneperestliği, güzel bir halita kapışırlar. Bu kapışmayı, dınî müsıki ta öteki kara der. Bu ikiz kardeşler, şimdiçünkü Avrupanın büyük bir beldesinde midir. rara dönelim. Kongrenin bu kararı şüp halinde bir araya getirmiş, her ikisini de kib eder. En sonra, vazifelerini yerine ye kadar daima ayrı yollardan, ayrı ayrı üç senelik pratik bir tahsilden sonra derYukarıda hayattan müspet misallerle hesiz duyulan bir ihtiyacm şeker pancarı ayni ehemmiyetle ve atbaşı beraber yü getirmiş olmanın verdiği vicdan rahatı ile, hedeflere doğru yıirüdüler. hal mes'ud bir otorite sahibi olmak ka ifade etmeğe çalıştığım pratik tip, bütün ziraatile meşgul bulunan ve gittikçe ço rütmesini bilmiş, Siyamdan başka bir ül mâbudenin heykeline ateş verirler, zenKimya, hakıkat peşinde gittiği için, naati galibdir.» mihanikî faaliyetlerde temayüz eden ze ğalan, daha da çoğalacak olan köylümü ke daha yoktur diyebiliriz. gin ve fakir herkes, Allaha şükrederek işimuvaffak oldu. Simya ise, serab arka Muhitime bakıyorum ve teemmülün kâ örnegidir. Meclislerde hatib olmadığı zün samimî hislerinin ifadesi olmuştur. Avrupaya kapılannı on yedinci asırda ne, gücüne ğider. sında kosan bir çöl yolcusu gibi, ömrünü gibi, lehçesi zayıf, zâhirî ifadeleri az, Müstahsil, pancar fiatınm tayininin şeker ancak açan, Garbli olarak ilk defa PorSiyamm an'anelerini sayarken, sayısız karışık sergüzeştler uğrunda, boşuboşuna kanştnadığı ilk nazarda bu toy delikanlılara hak verecek gibi oluyorum. 3u an hayal âlemi de zengin degildir. Ona fabrikalarının takdirine degil de hüku tekizlileri, onlardan sonra Holandalılan Buda mabudları meyamnda, canlı bir harcadı. da bile ümmî denecek kadar orta okul mukabil bütün hareketlerde cevval, mü metin hakemligine bırakılmasım istiyor. ve İngilizleri gören Siyam, bugün çok mabuda tahsis edilmiş olan mabedi u«Şık şık edenin nalça ve iş bitirenin tahsilinden bile mahrum kalmış olan bir teşebbis ve mahirdir. Her işte bir şeyta Bu haklı arzuyu tasdik etmiyecek kimse mükemmel bir idarî ve adlî teşkilâta, 350 nutmamak lâzımdır. Bu mabed, Kral akce» olduğunu bğrenen açıkgözler, zaiş adamının kolossal başarmaları, hesab neti, kurnazhğı görülur. İflâs etmiş bir bulunamaz, hatta Şeker Fabrikalan şir ilkmektebe, 120 orta mektebe, edebiyat sarayımn hanmindedir ve içindeki canlı manla herşeyin sahtesini yaptıkları halsız eserleri karşısındayım. Daha dün bel vaziyetteyken az bir müddet sonra baş. keti dahi. Şeker Fabrikaları şirketinin ve fen üniversitelerrne, hukuk, tıb, su ve mabud bir fıl, daha doğrusu müteaddid de, altını; tabiatteki evsafile aynen takki de alelâde bir duvarcı çırağı, bir çiftçi ka bir sahada büsbütün başka bir fırsa köylümüzü ezecek bir fiatla pancar mu orman, maden mekteblerine, müteaddid fillerdir. lıd edemedıler. yamağı ve yahud da bir büroda alelâde tın kahramanıdır. En yakın tarihimiz bi bayaatma kalkısmasını bittabi kabul ede hastanelere, 2500 kilometre imtidadında Bütün memleketin son derece tazim Keske bu çalısmalardan bir netice bir yazıcı idi. Klâsik mekteblerde ne bir le Basil Zaharof'lar, Staviski'ler, Insül memek vaziyetindeyiz. Yalnız bu şir demiryoluna, mecmuu 900,000 ton olan ile adını andığı bu fillerin rengı beyaz, çıksaydı!.. Altın hırsı da, belki bu sayehendese davası, ne bir cebir muadelesi ve ler ve Kroger'lerle doludur. ketten değil, hiçbir millî kurumdan böyle bin parça kadar ticaret gemisinden mü kendılerı refah, bereket ve saadet timsa de ortadan kalkar, söz gümüş, sükut alilmî veya fikrî zekâ, pratik zekâ tipi birşey beklenemez. Fakat ticarette alıcı rekkeb bir filoya sahibdir. Ordusu mü lidir. Ormanlarda fil avlayanlar bu bene de bir mantık formülü öğrendiği tın olmaktan kurtulurdu. halde modern sitelerin plânları, geniş nin büsbütün zıd kutbundadır. Hayatta ile satıcının karşıhklı vaziyet ve hisleri kemmel surette mücehhez ve talimli, ha yaz fillere tesadüf ettikleri takdirde, büAltına karşı yapılan bu son hücum kütlelerin iaşeleri, para spekülâsyonları pratik ve maddî menfaatler temin eden vardır ki bunu da bertaraf edip inkâr va ordusu 4 5 yüz tayyareye sahrbdır. yük ikramiye kazanmış kadar sevinirler dan da bir netice alınamiyacağına biz hakkında ileri sürdüğü bütün fikirler ve işlerde acemi ve hatta müstağni görünür. yoluna sapamayız. Bu bir his meselesi Sıyamm moderjı cephesi budur. Bir ve bu fili derhal saraya gönderirler. şimdiden hükmedebiliriz. Bugüne kadar bunlann pratik tatbikatı birer miispet Çok bilgili ve görgülü bir hekimdir; olsa dahi izalesi zaruridir. Buna da hü de an'ane tarafma bakalım. SiyamhlaBu beyaz fillerin, yakalandıkları or analarından bol bol «taşı tut altm ol eserden ibarettir. (50) lira ile ufacık bir mesleğinde mütebahhir ve meslektaşları kumetten daha tabiî hakem kim olabillr'? nn senesi yağmur mevsiminin sonunda, mandan Bangkok şehrine kadar nakli, sun!» duasını kazandıklan halde, ömürbakkaliye dükkânından muazzam tica arasında üstad mertebesindedir. Fakat Bu yolda verilecek karann şeker zi yani bizim sonbaharımızda başlar ve bü evvelce, gayet süslü kayıklarla ve bin lerince bir avuc altına sahib olamıyaa rethanelere kadar yükselen sermayedar hastalar karşısında daima afakî ve Di raatimiz ve dolayısile şeker sanavümizm yük merasimle, ayinlerle kutlanır. Bizzat itina ile yapılırdı. Şimdi şimendıferden zavallılar gibi, «altın...» sayıklıyan ınü» lara kadar inmiyorum. Bir de dünün ve yojenvari düşünür; İpokrat'ın kutsî ye yükselis hareketinde yeni bir hamle ola Kralın ona imtisal eden eşrafm, zenginleistifade ediliyor ve bu suretle, mukaddes hendis de, günün birinde «bu terazunun artık yavaş yavaş adedleri azalan bugü minine tam manasıle sadık kalır; tedavı cağına şüphe etmemek lâzımdır. rin ve din rüesasuım iştirakile yapılan bu filin daha az zahmetle ve daha az yor bu kadar sikleti çekmediğini» anlıyarak niin idealist hekimlerine bakıyorum: Ger sinden bir fayda ummadığı hastalığı olTot Katnin ayini, hükümdann, sarayımn F G. gunlukla nakli temin edilmiş bulunuyor. altın allahı olmaktan elbette vazgeçecekçi bir Diyojen değilim; fakat kendim de duğu gibi izah ederek müşteri kaçırır. Patın Tuonk denilen kapısından çıkmaS. G. Mukaddes fili, Bangkok istasyonunda tir!.. bir hekim olduğum halde daha dün bir Ona mukabil ilmî toplantılarda, akadesile başlar. Bu kapı, önünden secde etmebizzat Kral karşılar; fil, sureti mahsulândo arabasında tevazu ile kurularak milerde âteşin ve kültürüne güvenen bir den kat'iyyen geçilemiyen bir kapıdır. Acıkh bir ölüm sada yapılan takızaferler altından geçisırf ideal bir meslek aşkile kapıdan ka hatibdir; çok defa sükutî görünür; fakat Kral, o gün ve ertesi gün, payitahtın ve T. C. Ziraat Banrilerek saraya götürülür. pıya başvuran ve icabında aç ve çıplak her ilmî mesele karşısında vecizeleri, olcivarının bü^ün mabedlerini dolaşır. İkin(Baştarajı 1 ınci sahllede) kası İstanbul Şubeveremliye ilâc parası bile veren meslek gun muhakemelerile bütün samileri hay tıkten sonra, bu vazıfeyi yapmağa ikti ci günkü merasim, ilk günden daha te Önde, üç beyaz filin rehberlik ettiği si memurlarından taşımı mumla arıyorum ve yirminci asrın ran bırakır. Birincisini ekseriya şık bir o darımın kâfi gelmemesinden dolayı mah ferrüath ve daha semboliktir. Kral, ga muazzam bir alay ortasında saraya gidıp Bayan Afıfe Ege ık. fazilet ölçüsile de zamane hekimine pek tomobilde, lüks bir kabarede veya bir cubum. İşte bunun içindir ki kabınemin yet debdebeli bir şekilde tezyin edilmiş o kendisine tahsis edilen mabede yerleşen senedenberi devam beyaz fil, müneccımlerin yıldıza bakarak eden ve son gün de kırık not veremiyorum. Laboratuarda borsa oyununda, daima telefon başında istifasını verdim.» lan bir saltanat kayığma biner. Bu kayık tespit ettikleri gün ve saatte, Kral tara lerde şiddet kesbe göz nuru tüketen, kalbini yıpratan ve görürsünüz; etrafında meddahlar, dal yekpare bir ağac kütüğünden yapılmış oYeni Başvekilin beyanatı fından fından mukaddes su ile yıkana den hastalığı dola çok defa mesaisini hayatile ödeyen fera kavuklar pervane gibi dolaşır; ikincisi Tokyo 5 (Hususî) Yeni Başvekü Uıp burnu yüksek ve ejder kafası biçiminrak isim alır. Fillere verilen isimler, y& yısile tahtı tedavi gatinefs sahibi âlimleri tahsil çagındaki ya bir kütübhanede, ya karınca yuvası bugün beyanatta bulunarak Japonyanın ctedir. şına göre kâh «şanlı beyaz fil hazretleri», ye alındığı Cerrah gertclige niçin cesaretle örnek olarak gibi işliyen resmî bir devlet bürosunda, haricî siyasetinde hicbir değışiklik olmıKralın, baslıca saray ricali refakatinkâh «dirayetlu» veya «zekâvetlu» beyaz pasa hastanesinde yahud da en nihayet sakin bir köşede bir yacağını ve Çin meselesini muhakkak gösteremiyoTuz bilmem?. Ben bile kendi de bindiği bu saltanat kayığı, mukaddes pek genc yaşında hesabıma bir ilim heveskârı oldugum kadeh bira ile karşı karşıya bulursunuz. surette halletmek kararında bulunduğu Menans nehrini akıntı j'ukarı çıkarak, fil hazretleri nev'inden unvanlardır. Bu hayata gözlerini kapamış ve cenazesi unvanlar verildikten sonra, fıle, kırmızı halde daha dün münevver denebilecek Fakat ne olursa olsun, zekâ tnekaniz nu bildirmiştir. nehrin bir kilometredem fazla bir sahasıen yakın akraba ve dostlarile bankanın renkli bir şekerkamıs' takdim edilir ve bir dostumun tenkidlerine uğradım. R e ması nazarî bilgilerde olduğu kadar praasil direktörü M. Ali Tmey ve çok sevAmerikada akisler m işgal eden maiyet kayıklarile birlıkte kamışın üstüne bu ur.van hâk olunur. aliteden uzaklaşıyor, günden güne yaş tik kabiliyetlerde de ince bir meharet ve dığı arkadaşları elinde Merkezefendi Vaşington, 5 (a.a.) Salâhiyettar her mabede uğrar. Merasimde, Kralın Ayni zamanda, kendisine, muhtesem kabristanmda hazırlanan ebedî mak • landığım ve bir mütehassıs olduğum hal ahenk gösteren ve kafa hücrelerinin in mehafil, Faşist temayüllerin mümessili ve maiyeti erkâmnın, arkalarındaki müde önümdeki maddî menfaatleri kaçm tisacma biraz da moral unsurlar karışan olan Hiranuma'nm yeni Japon kabınesıni zeyyen ve muhtesem libasları çikarıp, libaslar da giydirilir, o günden itibaren, beresine tevdı olunmuştur. Ailesine sabır dıleriz. ^ ^ ^ yormuşum.. Düşündüm ve bu dostuma insan modern cemiyet için en ideal örnek teşkile memur edilmesini, Çin harbinın Budaya imtisalen rakirlik ve sadelık iba beyaz fil, bu libaslarla gezer dolaşır. olsa gerektir. Çünkü ne yalnız başına idamesi ve yeni fütuhat yapılması için Bu ve buna benzer bilinen ve bilin da hak verecek oldum. Serbest sıhhat padeti etmeleri ayin icabıdır. Uludağda yılbaşı gecesi zarlarındaki bazı şöhret sahibi ve mes'ud mütebahhir laboratuar veya kitcb âlimi elzem addetmektedirler. Bu mehafil, Ja Tot Katnin merasimindeki az bir zaman miyen daha birçok garib âdetlerin ve anBursa, (Hususî) Yılbaşında Ulutelâkki edilen doktor tiplerini taklid ede ve ne de sade bileklerine, makinelerine, ponyaya karşı ittihaz edilecek iktısadî mr. sonra salıncak merasimi gelir ki, bu da anelerın dıyarı olan Siyam, şimdi, tahsıdağ büyük eğlenceli bir spor hareketine memekle benim gibi düşünen idealist banka itibarî kurnazlığına güvenen iş hiyetteki zecrî tedbirlerio her zamandan onun kadar, hatta ondan daha şayanı dık lini yarım da kalsa Avrupada yapmış, sahne olmuştur. Yılbaşı gecesi Büyük Odoktorlar kafilesine katılmış olmakla adamile feleğin çarkı döner ve medeni ziyade müessir olacağını ilâve etmekıe kat ve'daha şairanedir. Esasmı Brahrna Avrupalı terbiyesi almış bir hükümdar telde yapılan eğlencede İstanbuldan ge«zeki insan» etiketinden mahrum oluyo yetin arabası yürüyebilir. dirler. Ayni mehafil, Japonyanın Çincie dininden alan bu merasimin efsanesi şu tarafından idare edilecektir. Fakat, a len ve Bursadan çıkan Türk ve ecnebi, sırlardanberi köklesmiş bu âdetlerin gerum. Ne Avrupa semalannda uçmuş, ne Amerikan menafiine karşı göstermekte dur: kadın ve erkek sporcular bulunmuşlar ve Fakülte ve Gülhane laboratuarlarında Karagümrük fakirlerine olduğu bütün ticareti bil'amel tatil etmiş Bir bahçede, sevişen bir çift, sahncak ne eskisi gibi devam edeceğine hiç şüp otelin yeni yapılan zengin büfesinde bol he yoktur. saçları ağarmış ve ne de iki üç lisan ögolduğunu, çünkü Japonlann Hongkong bol yiyip içmişler, geç vakte kadar dans ' sallanıyorlardı. Gökyüzünde, ilâh Siva kömür verilecek rennvek için mum ışıgı altında çahşmış ove Kanton ile Çinin dahilî aksamı araedip eğlenmişlerdir. Otelin bir kaç yailâhe Uma da bu çifti seyrediyordu. îlâKaragümriik Yoksulları Koruma lan bir kısım insanlara «Lokman hekim» Maarif Vekâleti bancı dil bılen Bayan Müfide adındaki Yurdu, muhitinde bulunan fakir aile smdaki bütün münakale yollanm işgal et he bu oyumun zevkini tatmak istedi. Siva etiketini verdiren zekâ kabiliyetini de bir lere üç bin kilo mangal kömürü tevzi miş olduklarını beyan eylemektedirler. onun bu arzusunu kabul etti ve iki mabud, Ankaradan verilen bir habere gdre, nazık müdiresi sporcuları çok iyi karşıîapsikolog sıfatile tahlile çalışıyorum. F a etmeğe karar vermiştir. Kurum, bu Gene bu mehafil, Grew'm dün kongreMaarif Vekâleti yaptığı bir tamimde miş, kendilerine her türlü ihtiyaclarını a , âşıkla maşukayı takliden salmcak sal kat bu kanun aşağı yukarı daha birçok maksadla üç bin kilo kömürü açık art de Ruzvelt tarafından yapılmış olan m'ır lanmağa başladılar. Fakat, onlar bu e| Kultür Bakanlığı yerine Maarif Ve nında temin etmek suretile hem 20,000 serbest mesleklerde caridir. Güzel plân tırma suretile saün alacaktır. Açık art tecavizlere karşı daha kuvvetli bir siyaset kâleti tabirinın kullanılmasmı ve dığer metre irtifaındaki modern otelin idarc ; lenceye daldıkları sırada, melekler pür ları yorularak yapan ve yok pahasına sa tırma 7/1/939 tarihinde saat 14 te Ka takibi tavsîyesi hakkında kendisi ile isti devaır isimlerinin de Maarif Vekâleti sindeki muvaffakiyeti göstermiş, hem de telâş koşup geldiler ve salıncağm tın alan bir mühendisle müteahhid, âlem ragümrük Halk Partisi binasmda ya şarede bukmulmak üzere Vaşingtona dateşkilât kanununda yazıldığı şekilde ecnebi sporculara iyi bir sempati yarat] sarsıntısı yüzünden gökün sarstl kullanılmasmı teblığ etmiştir. şümul bir nazariyeyi ancak ömrünün son pılacaktır. vet edilmesinin muhtemel olduğunu i!âmıştır. Mükemmel kayak bilen bir A1] dığını, tufanâsa yağmurların yeryüzünü günlerinde bulan ak saçlı bir mütefekkirve etmektedirler. Kimya imtihanları Bulunmuş para man Madamı da bu otelde fam dö şamj kapladığını haber verdiler. Uma ile Siva, le bir mekanisyen, bütün gün loş bir hücÜniversite Fen Fakültesı kimya mü br olarak istihdam edilmektedir. Bu Maj Okuyucularırmzdan Sabiha Erkbuyzavallı insanların haline acıdıklan için sarede hayat hücresinin tnuammasını çöz ruk imzasile aldığımız bir mektubda, Mısır Ana Kraliçesi hendislik zümresi birinci sımflarmda lıncağı durdurdular ve güneş yeniden yer şimdıye kadar kimya dersinden imtihan dam ayni zamanda acemî kayakçılaraj mege çalışan yorgun bir kimyagerle ko çarşamba günü Edirnekapı tramvayınParis 5 (a.a.) Mısır Valide Krali Vayak öğretmektedir. Hulâsa, Ulu*l yüzünü aydınlatmağa başladı. yapılmakta idi. deinli bir müstahzarla milyoner olan b i r da bir para çantası bulunduğu ve polise çesi, yanında kızları olduğu halde dün dağda geçen yılbaşı tatili, sporcular içini Siyamın bu salmcak efsanesinde, Nuh Verilen yeni karara göre, bu seneden eczacıyı ayni zekâ mikyasile ölçebilir mi teslim edildiği ve sahibinin zabıtaya Paristan Marsilyaya hareket etmiş ve müracaat ederek alması bildirilmekte bugün de Marsilyadan İskenderiyeye tufanının Brahma mezhebindeki tefsirini itibaren talebe kimyadan da imtiha mebzul kaT ve tipiye rağmen pek eğlenj "iz?.. Madam Küri hayatlar kurtancı celi ve istifadeli olmuştur. 1 görmek mümkündür. İşte, ilâhlann o sa na tâbi tutulacaktır. gitmek üzere vapura binmiştir. dir. Insanda kaç tüılü zekâ bulunur ? İktısadî hareketler Şeker pancarı Şaıkın debdebe ve PENCERESiNDEN Altına hücum... saltanat ülkesi: Siyam Pratik adamla ilnıî adam arasmdaki farkları izaha çalışan bir etüd Bu efsaneler memleketinde bazı filler, zenginlik, refah ve saadetin timsalidir A Japon Başvekili niçin çekilmiş?