9 Birincîkânun 1938 CUMHURİYET ADLiYEDE VE = MAHKEMELERDE Kendisini işten çıkaranı ölümle tehdid etmiş! Suçlu hamal Mustafa diyor ki: «En ağır yükleri taşımışım... Ha, bir defasında da ıh dememişim, e... Ne diye çıkanr beni!» Osman Zeki tîcaretle meşgul bir zattır. Kendisi Mustafa isminde bir hamal tarafından tehdid edildiğinden bahisle şikâyette bulunuyor. Şdkâyetçi, ölümle tehdid edildiği iddiasmdadtr. Ancak, dava alelâd* tehdid şeklinde suttı cezaya verilmiştir. Sultanahmed îkinci Sulh Ceza Mahkemesinde muhakeme başladı. Davacı, işinden çıkarılmasından muğber olan hamalın şuna, buna kendisini öldüreceğine dair lâkırdılar söylemesi dolayısile dava açmak zorunda kaldığını, dinlenilecek şahidlerin, iddiasını teyid edeceklerini anlattı. Hâkim Salâhaddin Demirelli hamala sordu: Tehdid ettin mi? Hayır, ben birşey dememişim. Amma bu adaına kızmışım. Orası doğru! Neden kızmışım? Çünkü, bana haksız yere yol verdi. Hahbuki 8 9 senedir hamalhk etmişim. En ağır yükleri salla sırt edip kaldırmışım. Ha bir defasında da «ıh» «femiş adam değilim. Güçlü kuvvetliyim! E, ne diye çıkanr beni? Ha başka bir sürü hamal var; onlardan hiç birini çıkarmadı. Buldu buldu da beni mi buldu? Ben, çoluk çocuk sahibiyim! Onlara kim bakacak? Seni işinden çıkarmış olması, sana onu tehdid etmek hakkını vermez. İstersen rica edersin, istersen şikâyet edersin, fakat tehdid etmek, kanunen suçtur. Hele iddia ettdğine göre ölümle tehdid ettinse, daha ağır suç! Tehdid filân yok işin içinde! Peki, otur bakalıın; bir de şahidleri dinliyelim! Şahidler çağınldı. Bunlardan Osmanla Yakub, işinden çıkarılan Mustafanın «mademki beni işknden çıkardın, artık sonunu düşün!» dediğme, Mehmedle Yunus da, üstelik: «eninde sonunda bana hapishanede bir çift tayin yeter!» sözünü tehdidine kattığma şahidlik ettiler; bu arada «ben omı Çengelköyünde rahat gezsin, bırakmıyacağım; evinden dışanya çıkmazsa, ne âlâî Yoksa leşini yere sererim!» şeklinde bir tehdid savurduğunun da bahsi geçti. Hamal Mustafa, bu şahidlerin ifadelerine topyekun itirazla: Bütün bunlar, davacmın adamları; dedi; onlar teşvikle benim aleyhimde ağız birligi edecekler elbette! Hiç birini kabul etmem ben! Hâkim Salâhaddin Demirelli şahid Mehmed oğlu Osmanm da çağınlması için, duruşmayı gelecek senenin ilk ayına bıraktı. Romanya kabinesi Halkın devletten Tramvay şirketi GUNUN BULMACASI 1 1• nin istifa edeceği istediği: Mekteb satış müzakere i • 1 [Bapnakaleıien devarn\ s m söyleniyor leri durdu larındaki bir kömür madeninin işletilrnesi• 1 , ni istirham etmişlerdir. Böylelikle Devlet Bükreş, 8 (Hususî) Yağmurlu bir Ankara 8 (Telefonla) Tramvay m • • Şefimiz Dadayda dahi halkm ziraat hahavada kansile birlikte otomobille seyaşirketini satın almak için Nafıa Vekâletım hat ehnekte olan Adliye Nazın Yaman ricinde bir meşgaleye ihtiyaclarını tespit le Tramvay kumpanyasmın murahhasları m etmiş oluyorlar. Türk halkına iş: İşte yem di. Ployeşt şehrine 13 kilometre bir mearasında cereyan eden müzakereler ınkım safede otomobil tekerleklermin kayması ni Türkiyenin halledeceği ve halli yolun taa uğramıştır. Murahhaslar, İstanbula da bulunduğu büyük mesele. Burada zaüzerine başka bîr otomobille çarpışmıştır. • • hareket etmişlerdir. Bu çarpısmada Adliye Nazırile kansı ten bütün dünyanın büyük meselesi bu olım m • Inkıtaın sebebi, fiat üzerinde uyuşulaağır surette yaralamnışlardır. Yaıahlar duğunu hatırlatabiliriz. n mamış olmasıdır. Hükumetin tcklif ettiği UL 1 U Ployeşt hastahanesine kaldırılmıştır. Curohur Reisimizin Daday kazası halt S 9 * h * 1 # « t t l l i 6 r , y Demirmuhafızlar bütün Romanyada gizli beyannameîer dağıtarak hükumete ve rejime hücum etmektedir. Kordiyanonun b'iümünden sonra Demirmuhafızlar liderliğine geçirilen avukat Vîktor Voyan gizlenmektedir. Hükumet, aradıgı halde Voyan'ı henüz ele geçiremecniştir. Bükreşte söylendiğine göre Patrik Miron kabinesi istifa etmek üzeredır. kil« temaslarında göze çarpan diğer bir hususiyet de mekteb ihtiyacı olmuştur. Derelitekir köyünden Raşid, Devlet Şefinb: Mektebiniz var mı? Sualine: Yok!.. Demirmuhafızlar Almanyaya kaçtyorlar Berlin, 8 (Hususî) Romanyadan kaçıp Rütenya yolile Almanyaya giden yüzlerce Demirmuhafız, Kodreano'nun kacmağa teşebbüs eltigini tekzib ederek hükumet kuvvetleri tarafından öldürüjdüğünü söylemişlerdir. Romanyanın Berlinde, Berlinin Bükreşteki sefirlikleri evvelce yapılan bir gorüşme üzerine büyük elçilik olacaktı. Romanyadaki hâdiselerden sonra Almanya bu fıkirden sarfmazar etmiştir. Tevkif edilen Almanlar Bükreş, 8 (a.a.) Alman ekalliyetlne mensub Rumen tabiiyetinde dört kişi şüpheli faaliyetlerinden dolayı Alba şehrinde tevkif edilmiştir. Bunlardan biri üzerinde neye yaradığı anlaşılamıyan bir şifre bulunmuştur. Yahudilere karfi tedbiAer (dmdı Son safhaya gelen bir cinayet davası Çatalcanın Anarşa köyünde Hasanla kızı Zülfiyey: bıçakla öldürmekten İs tanbul Ağırceza mahkemesinde muha keme edilen köylülerden Şevket oğlu Ahmedin muhakemesi, dün son safha sına gelmiştir. Şevket oğlu Ahmed, Zülfiye ile ev lenmek istemiş, Lâkin, ne Zülfiye ona varmak isteklisi olmuş, ne de Hasan kızmı vermeğe yanaşmış. Cinayetin sebebi, işte budur. Dün dinlenilen son şahid, köylülerden ak sakallı, 75 lik Ahmeddi. Bu ihtiyar, tarlada Zülfiye ile babası Hasanm kaçtıklarını ve Şevket oğlu Ahmedin de onları kovaladığını gördüğünfi anlat mış, her üçünün bir aralık cKapıştıklarını» da ifadesine katmıştır. Müddeiumumî Übeyd, dosyayı mü taleaya alınmıştır. Gelecek celsede, mütaleasını bildirecektir. Müddeiumumî muavinligi Üsküdar icra memuru Hicabi, îstanbul Müddeiumumî muavinliğine tayin edilmiştir. Hicabi, kıymetli genclerimizden biridir ve şimdiye kadar Anadolunun muhtelif şehirlerinde Müddeiumumî muavinliklerinde ve diğer adlî vazifelerde bulunmuştur. Yeni vazifesinde de kendisine muvaffakiyetler temenni ederiz. Protokol defteri tutmîyan doktor Bükreş, 8 (a.a.) Romanya Dahiliye Nazm. bir mıtuk söyliyerek ezcümle hükumeün Yahudi raeselesinde halihazırda pek büyük bir faaliyet sarfetaıekte oldugu ve son derecede müşkül olan bu meselenin muslüıane bir surette halli gayesini elde etmege çahsmakta bulımduğunu beyan etmiştir. Hükumet, cezrî bir hal sureti buluncaya kadar ecnebi Yahudilerle Romanya tabiiyetini zayetmiş olan Yahudilerin Romanyaya girmelerine mâni olmak içm lazun gelen bütün tedbirleri ittîhaz etmiştir. Bu Yahudiler. artık ecnebidirler ve bilhassa Romanya amelesinin mutazarrır olmamasmı tetnin edecek şekilde iş neselelerinde hususî bir kontrole tâbidirler. ]f" Beyoğlunda Dr. Behar, muayeneha Budapeşte, 8 (a.a.) Magyarsag nesinde protokol defteri tutmadığı iddigazetesi. Transilvanya Macarlan meseleasile Sultanahmed birinci sulh cezaya verilmiştir. Muhakeme başlamış, tahkik sinin Münihte ilân edilmiş bulunan ve her mUletm kendı mukadderatı hakkında kaiçin bırakılmıştır. rar vermesi şeklinde olan prensibe tevfı30 lira cezaya mahkum oldu kan halledilmesini istemektedir. Bu gaSultanhamammda Cebbare hanında zete, İtalyanın da Tunus, Korsika ve Nis Süleymanı bıçakla hafifçe yaralıyan için ayni prensibi ileri sürmekte olduğuna Mustafa isminde birinin Sultanahmed işaret ettikten sonTa bu prensibin nihayet birinci sulh cezada 30 lira para cezası her yerde muvaffakiyet kzanacağı kanaHalicdeki kaza vermesi kararlaştırılmıştır. Halıçıoğlu açıklannda bir müddet evatini iziıar eylemektedir. vel olan bir kazanm muhakemesine ABir ölüme sebebiyet davası Londradaki Rumen elçiliği ğırcezada dün devam olunmuştur. Kasımpaşada Hacıhüsrev mahalle meseleri Mehmed kaptanın motörü bir gece, sinde 83 numaralı evde oturan NadideLondra, 8 (a.a.) Salâhiyettar mebir sandala çarpmış, sandal içerisindenin kızı Sultaniye, rahatsızlanmış, dok hafilden bildirildigin* göre, îngiltere hükılerden Dursun boğulmuş, Niyazi ve kürek çeken Fethi kurtarılrmştı. Meh tor Jozef, Danol muayene etmiş. Bir kumeti, Bükreşteki orta elçiliğini Fransa med kaptanla Fethi, muhakeme edili iğne yaparak, sonradan da iğne yapıl gibi büyük elçiliğe çıkarmak niyetinde demasını söylemiş. Mütebaki iğneleri de yorlar. ğildir. Burada ehemmiyetle kaydedildiğiDünkü celsede ehli vükuf raporu o mahallede ebelik eden Nigâr yapmış. ne göre, Londîadaki büyük elçiliklerin kunmuştur. İlk rapora itiraz üzerine Hasta kızın bacağı şişmiş, kız, sonradan adedmi arttırmak için ortada hiçbir sebeb tekrar keşif yapılarak verilen bu rapor ölmüş. Bu ölüme sebebiyet verdiği iddiasile yoktur. Eğer Londradaki Romanya elda, sandalın fenersiz, sandaldakilerin sarhoş olduğu, küreği çekenin ehliyet ebe Nigâr, dün, üçüncü sulh cezada mu çiliği büyük elçiliğe çıkarılacak olursa disiz bulunduğu ve sair bazı izahat veri hakeme edildi. Davacı yerindeki Na ğer birçok devletler de ayni talebde bululerek, hata, kayıktakilere raci görülü dide, Nigârın iğnelerden bir kısmını a nabilirler. teşe tuttuğunu, bir kısmını suya batır yordu. Yangın baçlangıcı dığını, kızı Sultaniyenin bacağı mikrob Kayıktakilerden Fethinin vekili, rakaparak şiştiğini, ancak ölümün bu seporu tetkik için mühllt istedi, muha Dün, Kadıköyünde Caferağa mahalkeme kaldı. beble olup olmadığı hususunda kendi lesinde Sokullu sokağmda 31 numaralı Türklügü tahkir suçluları sinin bir şey diyemiyeceğmi söyledi. evden yangın çıkmış, ttfaiye tarafından Nigâr da «ben, iğneleri doktorun tarifi derhal söndürülmüştür. Yapılan tahkimahkemede ne göre usulü dairesinde yaptım> diye katta evin sigortasız olduğu ve yangı İstanbul Ağırceza mahkemesinde dün rek suçsuz olduğu cevabını verdi. nın evin alt katmdaki Nazifin odasında Türklügü tahkir ettikleri iddiasile bir Mahkeme. doktor Jozef Danolun şa yanan soba yüzünden zuhur ettiği anlakaç kişi aleyhine açılan bir dava görül hid olarak dinlenilmesini kararlaştırdı. şılmıştır. müştür. Kristina Kardona, kızı Antuvanet, oğulları Jorj ve Piyer dava edilenlerdir. Kendileri Rumdur, fakat Ingiliz tebaasıdırlar. Davaya göre, Beyoğlunda Ağahama mmdaki evlerinde bir geceyarısı eğlent: j'aptıkları sırada fazla gürültü patırtı etmişler, komşulardan Eşrefle Şevket, şikâyette bulununca, onlara Türklügü tahkir yollu sözler söylemişlerdir. Dava edilenler, eğlentiye müdahale edenlerin evin camlarını kırdıklarmı, buna rağmen kendilerinin hiç ağız açmadıklarını söyliyerek. müdafaa şa Hdleri göstermişlerdir. Dün de bu müdafa sahidlerinden bir kısmı dinlenil miş, daha bazılan dinlenilmek üzere muhakeme bırakılmıstır. Macarlar arazi istiyorlar f Mareşal Fevzi Çakmak bugün geliyor j Ce^abını vermiştîr. O halde çocuklannız ne yapıyorlar> Cahil kalıyorlar. Burada sayın Inönünün kalbinin en ince tellerinden sızladığını pek kolay tahmin edebiliriz. Budaklı köyünden Mustafanın iyi tutumlu bir vatandaş olduğu anlaşılıyor. Mustafa oglu, ailesi, kızı ve teyzesile tarlada çalıştıklannı anlattıktan sonra bir çocuğunun Kastamonuda ortamektebde okuduğunu söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: Mektebimiz yoktur. Çocuklanmız bir saat yol yürüyerek kasabaya gidiyorlar. Kışm çok zaKmetli oluyor amma gene birkaç arkadaş birleşerek gidiyorlar. Mustafanın sözleri ne olsa gene gönle ferahlık verki. Bir saatlik mesafede olsa da, kışın biraz zor olsa da çocuklar kasabadaki mektebe gidip gelebiliyorlarmış. Fakat bir çocuğunu vilâyet mcrkezinde ortamektebde okutan Mustafa, dedigimiz gibi, oturaklı ve görgülü bir adam. lhtimal ki askerlikte başçavuştu. O Cumhur Reisimizden mektebcilik bahsinde biraz daha ileri birşey, kaza merkezinde bir ortamekteb istemiştir. Her iki köyde ilkmekteb yok. Birisi kazaya yakm ve oradaki ilkmektebden istifade ediyor, ve gene ayni suretle istifade etmek üzere kaza merkezinde bir ortamekteb istiyor. *** Bizde ortamekteb galiba Fransız sistemind«ki yüksek ilk tahsil seviyesine teadül ediyor. Bizde her kazanm ortamekteb istemesi ilk tarısil derecesinin hayata ve bilhassa ufaktefek bir kısım memuriyetlere kifayetsizliğinden ileri gelmektedir. Bir âmme hizmetinin ifasını tazammun eden memuriyet şimdiki halde onu ifa edene mahallî ziraat v€ ticaret işlerinden daha iyi bir maişet medan oluyor. îmkânı oldukça vatandaşın bunu istemesi ve ona imkân araması hakkı olduğu için o bahiîte söz söylemeğe mahal yoktur. Ancak unutmayız ki maarifin asıl gayesi memur yetiştirmekten ibaret değildir. Müne^er, şuurlu, sağlam karakterli, inisyativ sahfbi, tuttuğunu kopanr, dünyanın Hanyasını Konyasını bilir, hususile kendi vatan ve milletinin iç ve dış hayatında emniyet ve selâmetine aid, velevki muhtasar, fakat kat'î fikirler sahibi vaHükumet, bütün bu noksanları, yollatandaşlardan müteşekkil yepyeni bir nesil. İşte yeni Türkiyede maarifin hedefi. rın ve arabalann mukavelede musarrah tabiî ömürlerini doldurmuş olduklannı Bu çok hayatî işi milletlerarası münabildiği, ileride bunları esaslı surette tamir sebetlerinin demir leblebiye benzediği şu etmek için büyük masraflar yapmak devirde bilhassa bjr noktada kat'î olarak mecburiyetinde olduğu içindir ki şirkete teksif etmeğe ihtiyac vardır: Sağlam ve kuvvetli bir nesil. Beden terbiyesine lâa 800,000 lira teklif etmiştir. Şirketin imtiyazı 1941 senesinde bit kal, okuyup yazmadan ibaret fikir terbimektedır. Kumpanya, o zaman, muka ye?ile omuz öpüşen bir ehemmiyet vermek yeni kültür hayatımızın baş meşgalesini velenamesindeki şartlara tevfikan hatları teşkil etmek değerinde çok büyük bir iş ve müteharrik vasıtaları mükemmel bir olmuştur. halde devlete devretmek mecburiyîtinMekteblerimiz için bütün derecelerin dedir. Bu itibarla bugün 800,000 liraya de okuyup yazma öğreten programlar satmak istemediği tesisatım, 1941 de tavar ve bunlar tatbik olunuyor. Bütün mamile tamir ve tecdid ederek devlete mekteblere tatbik edilecek diğer bir pro bırakmağa mecbur olacaktır. gram bize sağlık (ijiyen) kaidelerile be Belçihadan murahhas çağırdılar den terbiyesinin en iyi şekillerini müteMüzakerenin inkıtaa uğradığı, dün madiyen gözönünde ve faaliyet haünde şirketin İstanbul merkezinde malum olunbulundurmağı temin etmelidir. Zararı ca, müdiriyet, hemen Belçikadaki umumî yok, biraz az öğrenen, fakat muhakkak naerkezine müracaat ederek M. Spesiyal'i surette gürbüz, sağlam ve kuvvetli bir İstanbula davet etmiştir. Elektrik şirkcti nesil yetiştirelim. satış mukavelefini imzalamış olan bu zat, YUNUS NADÎ da ayın 19 unda İstanbulda bulunacajjmı bildirmistir. fiatla murahhaslann istedikleri arasında nisbetsiz bir fark mevcuddur. Hükumet, her sene 40,000 liralık taksitlerle 20 senede ödenmek üzere 800,000 lira teklif etmiştir. Şirket murahhasları ise 15 rnilyon lira istemişler, sonra 14 milyon liraya inmişlerdir. Halbuki Nafıa Vekâleti mübendisleri şirketin emlâk ve emvaline 1,850,000, İstanbul Belediyesinin mü hendisleri ise 1,750,000 lira kıymet takdir etmişlerdi. Nafıa Vekâleti. hükuxetin ve Belediyenin kumpanyadan olan matlubatını tenzil ettikten sonra 800,000 lira teklif etmiştir. Nafıa Vekâletuıin 800,000 lira teklif etmesinin bir sebebi de, gerek tramvay hatlannın, gerek arabalarının çok bozuk ve berbad bir haîde bulunmasıdır. Soldan sağa: 1 Atılan birşeyden k«ndinl muhafazaya çalısan tiki kelime). 2 Vücudunde soğukluk hıssetmek, toplama. 3 Harb gemiierind* bulunur, çeneyi susler. 4 Çoğalmak, eski d«&ıl. 5 Alfabede bir harfin okunuşu, eski bir Mısır mabudu. 6 Kurumuş çayır, Avrupada bir burun. 7 Defa. müthis bir canavar. 8 Bir hiametçi, Koprubaşmda bir semt. 9 Bir cms pasta, bir yerin istiab kudreti. 10 Bir yemiş. tekrar edin saatin sesini bulursunua, içtıklerimisden. 11 Kaçma, arz. Yukandan asağıya: 1 Tıynetl fena (iki kelime). 2 A1&met, alçakçasına. 3 Yemeklerden, elinden do&ru iş gelmiyen. 4 Memeden sut içemçmek, ters çevirin güzel san'at olur. 5 Ters çevirin uçucu bir madde olur, bağiîlama. 6 Bir renk, Avrupada bir boğaz. 7 Küçük para. 8 Garaibden, ters çevirin bir çtas toprak olur. 9 Cimri insan. 10 İsmin t«rsi, v&zıh. alfabede bir harfin okunuşu. 11 Keçe cinsinden, bir Nafıa Vekâleti, yolların ve mütehar nakllye vasıtası. Evvelki bulmacanın halledflmiş şekll rik vasıtaların esaslı tamire muhtac olduM « 0 5 10 n l 2 ğunu ciddî ve esaslı tetkikler ve tahkiki • C) C ler neticesinde anlamış ve bu tamiralın 1 bir buçuk iki milyon liraya îhtiyac göster î ÜİZİOİM • Kİ İ R A LİA diğini görmüş, onun için 800,000 liıa V A S 1 M|B 1. • Y teklif etmiştir. Tramvay şirkelinin, n»s!İ • Dll • 4 EİMİAİN EİT olsa hükumete satacağız diye yollan ve R • S AİBİ1 R 5 S F Yİİ arabalan tamir ettirmediği ve bunlann 1 IİM • H A B • K A . hemen hepsinin bozuk olduğu sabit ol 6 1 F M • S E F R• F . muştur. 8 A R • R OİK A M • Esasen arabaların hemen hepsi amorti 9 I F Z AİL E T •|T AİD R . olmuş gibidir. K tİN • K A A B A Meselâ vaktile 1200 altın liraya satın 10 alınmış olan bir motrise şirketçe 12,000 11 N • I, •İMİEİŞ EİİİA N kâğıd lira kıymet konulmuşrur. Fakat şirket, kendi ifadesine nazaran her aene Haricden gelecek 1933 Türk beher motrise 400 lira amortisman bedeli borcu tahvilleri ayırmıştır. Motrislerin çoğu 25 »eneden Ankara 8 (a.a.) Haber aldığımıza fazla çalışmış olduklan için bug".l ikü göre, haricden gelecek 1933 Türk borcu kıymetleri vasatî 400 liradan ibaret bu tahvillerinin münhasıran. amortisman lunmaktadır. Müteharfik vasıtaların kıy sandığı delâletile mahdud miktarda ve metleri, şirketin kendi hesablan üzerin döviz mukabilinde ithaline hükumetçe müsaade edilmiştır. den işte böyle tayin edilmiştir. Ispanyada vaziyet Bütün arabalann 50,000 kilomître r Londra 8 (a.a.) CumhuTİyetçi Isyaptıktan sonra, umumî bir tamirden geçirümeleri mukavele iktızasından olduğu panyada beynelmilel brikadda harbetmiş ve arabaların yansından fazlası, 110,000 olan 309 İngiliz gönüllüsü dün akşam kilometre yapmış olduklan halde bile Viktorya istasyonuna gelmişlerdir. Oraumumî tamir görmemişlerdir. Onun için, da Attlee ve Stafford Crips tarafından hergün bir takım arızalar olmaktadır. idare edilen birkaç bin kişilik bir kalabaİleride, kazalara meydan vermemek için. hk tarafından şiddetli alkışlarla kabul ebu eskimiş, aşınmış ve bazıları harab ol dilmişlerdir. tsveçliler de... ' muş arabaların kâmilen tamir edilmeleri lâzrnı gelmektedir. Hatlara gelince, beStokholm 8 (a.a.) Cumhuriyetçi her raya 20 sene ömür konulmuştur. îspanyada habetmiş olan 180 îsveçli göBugünkü raylann hemen hepsi 20 sene nüllü memleketlerine iade olunarak Mallikten eski olduğu için, fennî kıymetleri moe'ye gelmişlerdir. kalmamış, hurda demîr haline gelmiştir. Cephelerde sükunet Tahtelârz kablolar da, tramvaylar yapUSalamanka 8 (a.a.) Umumî ka dı yapılalı değişmemiş olduklan için rargâhın evvelki gece neşredilmiş oıan berbad bir haldedir. Parça parça, ek ek bir tebliği, muhtelif cephelerde iş'ara detir. Bunların da kâmilen yenilenmesi lâ ğer hiçbir $ey olmadığını bildirmektedir. zım gelmektedir. 75İ¥ 'ATG u Z İ " G 1 ç 1 T ş Ankara Borsası 8/12/938 1 Kapanış 5.89 5.89 1 tngiliz lira» 126.09 126.09 100 Dolar 3.3175 100 Fransız frangı 3.3175 6.63 6.63 100 Liret 100 tsviçre franjo 28.5425 28.5425 100 Holanda 68.5475 68.5475 florini 50.515 50.515 100 Ravhişmark 21.24 100 Belçika frangı 21.24 1.075 1.075 100 Drahmi 1.55 1.55 100 Leva 4.305 100 Cekosiovak 4.305 kronn 5.89 5.89 100 Pezeta 23.7125 23.7125 10(1 Zloti 24.80 24.80 100 Pengo 0.9025 0.9025 100 Ley 2.8050 2.8050 100 Dinar 34.385 100 Yen 34.385 30.3425 30.3425 100 tsvec fcronn 23.7125 23.7125 100 Ruble E S H A M ve T A H V Î L A T 19.075 Türk borcu I Peşin 19.075 19.10 » » I I Peşin 19.10 19.075 > » III Peşin 19.075 19.40 İkramiyeli Ergani 19.40 19.25 1938 %5 ikramiyeli 19.25 19. SıvasErzurum III 19. 42.50 Anadolu demiryolu 42.50 hisse %100 Peşin K A F A N 1 S Trendan atlarken Kuşağına 7 şişe rakı yerleştirmiş.. Evvelki gece Sirkecide sarhoş olarak Mareşal Fevzi Çakmak, dost Balkan devletleri Kurmay Reisleri arasında cBaylan» a giren Rami, belindeki kuşağma sokulu 29 luk 7 şişe rakıdan birini Atina 8 (Hususî) Balkan Antantı Erkânıharbiye Reislerinin müzarıkarmış, dikmiş, içmiş, gürültü patırtı kereleri hitam bulması üzerine bugün Yugoslavya ye Romanya heyetleri etmiş, Sultanahmed birinci sulh ceza memleketlerine dönmüşlerdir. karanna göre, 7 lira para cezası alma Türkiye Erkânıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak, maiyetile birlikte caktır. yarınki cuma günü (bugün) hareket edec:ktir. Dün, Maltepeden Haydarpaşaya gelmekte olan tren yolcularmdan henüz hüviyeti tesbit edılemiyen 22 yaşlarında gene bir kız, tren, Kızıltopraktan hareket edip de Ziverbey noktası önüne geldiği sırada atlamak istemiş, düşerek bir kolu kırılmıştır. Yaralı kız, Nümune hastanesine kaldırılmıstır. Alınacah. diğer şirketler Ankara 8 (a.a.) Haber aldığımıza nazaran hükumetimizin satın almağa karar verdiği şirketler meyanında İstan bul Tramvay, İstanbul Tünel, İstanbul Havagazi, İzmir Tramvay ve Eelektıik, İzmir Su, Bursa Elektrik şirkethrile müttehid elektrik şirketi elinde bulur.an Edirne, Tekirdağ, Balıkesir, Gazi Anteb ve Mersin elektrik tesisleri vardır. Nafıa Vekâleti satınalma kararmı bu sirketlere tebliğ etmiş ve mezkur şirketler de satışa muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir. Şirketlerle yakında müzakerelere başlanacaktır. Hava kurumunun teşekkürü Cumhuriyetimizin on beşinci yıldönümü naünasebetile Bahtlyar hanında beşinci katta Bay Marsel Franko ve arkadaşları tarafından kurumumuzla Kızılay kurumu menfaatlerlne tertib olunan müsamereden büyük matemimiz dolayısile sarfmazar ediler«k bu hususta toplanan dokuz bin dört yüz otuz dokuz liradan dört bin yedi yüz on dokuz lira elli kuruşu knrumumuza terk ve teberru edilmiş olduğundan kurumumuz adına ve bu vatansever müteşebbis yurddaşlara ve müteberrilerine şükran ve minnetlerimizin sayın gazeteniz vasıtasile iblâğını rica ederim. En Büyük Kaybımız EbedT Sefimiz lcln yazlan en gUzel yazılar Kitabcılardan arayınız Bugün çıkh