6 Birincikânun 1938 CUMHUBÎYET HfidiseSer arasında ŞON LE Almanya Yahudi'er için yeni takyidat koydu Norveçte de aleyhtar bir cereyan başladı, halk, Yahudilerle alış veriş etmemeğe davet olunuyor Oslo 5 (a.a.) Norveç'te Yahudiler aleyhinde bir hareket teressüm etaıeğe başlamıştır. Oslo'nun birçok mağazalarının vitrinlerine, halkı «Yahudilerle alış veriş etmemeğe» davet eden levhalar konmuştur. Diğer bir takım afişlerde de Norveç'in Yahudiler için sığmılacak bir memleket halıne gelmesine her ne pahasına olursa olsun mâni olunması lüzumun•dan bahsedilektedir. yerlere girmeleri menolunacaktır. Bun dan başka Yahudilerin radyo ve telefona sahib olmalau da menedilecektir. Müfrit Naziler, trenlerde ve tram vaylarda Yahudiler için kompartimanlar vücude getirilmesini istemektedirler. YAHUDÎ ALEYHTARLIĞI Istanbul Ne istiyor Ve ne istemiyor ? Birinci seri KONUŞMALAR Sekiz yaşında bir mucize Yazan: HÜSEYtN RAHMt GÜRPINAR Akhm az görünürse sonra ben u Sekiz yaşında amma kendinden büyüklerini suya götürür getirir. Bentm bir tanmaz mıyım amca? kaç yanlışımı yakaladı. Ondan bazı şey Yavrucuğum ben senin aklının azler öğrendigimin itirafını da lılığından değil, çokluğundan ihtiyarlığımm vanitesine mâni korkuyorum. bulmuyordum. Gülmeyiniz. I*** nanınız. Annesi hamile zamanında Amca öyle değil.. Hitabile yüzüme dik baktı mı, o minimını ağızdan alacağım dersi dikkatle dinlerim. Yaşınm sekiz yılı içinde o, büyük bir adam sergüzeşti geçirmiş kaderi onu şimdiden Küçük olgunlaştırmıştır. Babası askerî kaymakam mütekaidi merhum Hüseyin Hilmi Bey altmış yıllık arkadaşımdı. Bu orta akıllı adamdan zekâ tevarüsile dünyaya böyle küçük bir fenomen geleceği hiç umulmazdı. Hüseyin gencliğindenberi üç defa evlendi, ayrıldı. Yetmişinde iken dördüncü olarak otuz beşinde bir kadın aldı. Teehhülünün dokuzuncu ayında öldü. Anasınm kar nında yetim kalan çocuk bu vefattan otuz iki gün sonra dünyaya geldi. Baba oğul biribirini göremediler. Malik Hüseyin bu yavrucuk daha bebek iken zekâ lem'aları saçıyordu. Bir yaşında konuşmaya başladı. Buva, mama, atta diyen çocuk dilile değil herşeye doğrudan doğruya asıl adım vererek. Selis söylüyordu. O yaşta temizliğe gösterdiği itinasile anasını hayretlere düşü rüyordu. Anasının delâletile dört yaşında harfleri tanıyor, imzasım abyordu. Bu küçük prodige, mahallede zekâsile şöhret aldı. Şen sözlerile herkese kendini sevdiriyordu. Önce ana mektebe sonra ilk okula verildi. Sınıfınm birincisidir. Göğsünü şişirerek: yim. Ben okulun en çalışkan talebesi kendini bir doktora göstermiş, Mu,ayene neticesinde şu cevabı altnış: Bayan, gelecek yoîcunun bir küçük bey olacağını kuvvetle tahmin ediyorum. Fakat bu keşfimin hilâfma Malik gele gele bir küçük hanım zuhur ederse beni yalancı çıkarmış olur. Malik dikkatle annesini dinliyor. O sözünü bitirince güle güle kendisi başlı yor: Amca işte ben geldim. Sayın doktoru yalancı çıkarır mıyım hiç? *** Elinde (Yavru Türk) çocuk gazetesi var. Sözüme inanmıyacağınızdan korkuyorum. Bilmeceyi bir kere okudu, yarım dakika düşündü. Sevincle elini kaldırdı. Haykırmağa başladı: Bildim, bildim. Otomobil... Oto mobil... Bu bilgisinin neşesile başını arkaya dayadı. Güldü, güldü. Kaynaya kaynaya güldü. Bu fıkırhlannın arasmdan soru yordu: Şimdi ben ne hediye alacağım? Sorgusuna gene kendi cevab vererek: Belki bir şişe kolonya... dedi. Kolonyayı alınca nasıl sürüneceğini, ellerinin tarifile gösteriyordu. Onu bu sene Galatasaray lisesi preparatoire sınıfına kaydettirmek niyetinde yiz. Bu söz olurken soruyorum: Malik annenden nasıl ayrılacak sın? Biraz hüzünlü bakışla düşünüyor. Kararımn kat'iyetini bildirir bir baş salla yılşa cevab veriyor: Ayrılırım.. Çünkü öyle lâzımdır. Mektebde ne yapacaksın? İlk günü biraz sıkılacağım amma bu sıkıntı bir gün sürer. Arkadaşlara ça buk alışırım. Burada tekrarladığım sözlerini aynile ve harfiyen ağzındari çıktığı gibi kaydediyorum. Konuşurken yüzünü görmese niz muhatabınız bir çocuk olduğunu pek farkedemezsiniz. Sözleri yaşile gayrimütenasib bir olgunluktadır. Anası iftihar edecek yerde oğlunun bu (precoce) zekâ sından şikâyetçidir. Çok yerde o sÖylerken yüzüme bakıyorlar. Öğrettiğimi sanıyorlar. Utanıyorum, diyor. Bu Türk (prodige) nin istikbalinden çok şeyler umuyorum. Hikâye okumağa, dinlemeğe bayılır. Gece ileriledikçe gözleri süzülmeğe başlar. Sorarım: Malik uykun geldi.. Hayır amca.. Bir hikâye daha söylerseniz vallahi uyumam. Acıklı, ölümlü hikâyeleri sevmez. Neşe onun yaratılış karakteridir, güler, güldürür. Neşe dağıtır, neşe toplar. Akşam yemeğinden sonra onu şevke getiririm. Haydi Malik bekliyorum.. Davetim üzerine bu canlı radyo baş lar. Ayaklar tam ritm (rythme) ile tepinir. Eller masa üzerinde trampete çalar, ağız (yavrum hey) türküsünü haykırır. Ev neşe ile dolar. Biihtiyar ben de vücudümle temponun havasına tutulurum. Zaten ne farkımız var ki? 8 zin önüne sıfın koyunuz. Hayatın ilk ve" son yaşlarmda birleşmiş oîuruz. Tabiat ona da bu uzun rüyayı gördürürse seksen yılın ebediyette seksen ^aniye bile tutmadığını o da anlar.. İHEM NALINA M1HINA Edebiyata dair 1 I ttalyadaki Yahudiler âri hizntetçi kullanamıyacaklar Rorna 5 (a.a.) Irkın müdafaasına müteallik olan kararnamenin Yahudilerin Alman Yahudileri nasıl tokağa âri ırka mensub hizmetçi kullanmaların çıkaeaklar? meneden maddesi, dün İtalyanın her taBerlin 5 (a.a.) Reuter ajansı mu rafında mer'iyet mevkiine girmiştir. habirinden: Yalnız muhtelit aileler yani karı koBirçok Alman şehirlerinin Berlin'in cadan biri ârî ırktan ve diğeri Yahudi ogittiği yola giderek Yahudilerin sokak lan aileler, zabıta tarafından takdir edilarda dolaşmalanm çok şiddetli tahdida lecek hususî bazı hallerde ârî ırka menta tâbi tutacaklan tahmin edilmektedir. sub hizmetçi bulundurabileceklerdir. Bu işi yapacak olan ilk şehrin Viyana Nihayet Dahiliye Nazırının takdi; colacağı zannediliyor, zira Viyana'da pek deceği bazı hususî hallerde Yahudi aileçok Yahudi vardır. Frankfurt, Hamburg, lerin yalnız hastabakıcı sıfatile hizmetçiKolonya ve Cassel'de de birçok Y.ahulerini muhafaza etmelerine müsaade ed'di kolonileri vardır, fakat bu şehirl«rde lecektir. Yahudi mahalleleri vücude getirilmesi Berlin ve Viyana'da olduğu gibi müşkü Amerikadaki Macarlar Yahudilerle mübadele edilecek lâta maruz buluranaktadır. Budapeşte 5 (a.a.) Pazartesi güYhudilerin az miktarda bulundukları nü çıkan hükumet taraftan Yeni Hetfon yerlerde Yahudilerin sokaklarda gezmelerini tahdidata tâbi tutan kararnameler gazetesi Amerikada oturan Macarlarla ısdar edilmemesi muhtemeldir. Maama Macar Yahudilerinin mübadelesini tekUf fih, kahve, tiyatro, sinema gibi umuTnî etmektedir. ıııımıınillllülllllllUllllliniinHllllllllllllllinııi"»"»" 1. Bütün tekrar ediyorum: Bütün ara sokaklarda kaldırım istiyor, 2. Fasılasız ve istisnasız yol tamiri istiyor, 3. Firuzağa ve Cihangir ilâh... gibi büyük semt yollarının bataklık halin den kurtarılmasını istiyor, 4. Büyük caddelerde asfalt istiyor, 5. Her semtte çocuk bahçesi istiyor, 6. Umumî halâlar istiyor, 7. Modern hamamlar istiyor, 8. Umumî ve çok ucuz deniz barr yoları istiyor, 9. Metodlu temizlik istiyor, 10. Gıda maddelerinin sıhhî kontrolunu istiyor, 11. Hastane istiyor, 12. Liman istiyor, 13. Hiç olmazsa bir tek büyük resmigeçid meydam istiyor, 14. Yeni otobüslerle çok munta zam bir servis istiyor, 15. Kanalizasyon istiyor, 16. Bizzat Belediye Reisi tarafın dan idare edilecek bir halk şikâyet bürosu istiyor. 1. Kayırılmış tek memur ve aza istemiyor, 2. Bir metelik israf istemiyor, 3. Mükemmel bir konservatuar tedris kadrosu olmadıkça konservatuar binası istemiyor, 4. Bunun gibi henüz elzem olmıyan bina istemiyor, 5. Alelâde yolların yapılmas» bitmeden bulvar, büyük cadde istemiyor, 6. Bir çok yerlerde olduğu gibi caddenin genişliğile nisbetsiz derecede dar yayakaldınmı istemiyor, 7. Umumî Belediye bahçelerinin (Taksim, Tepebaşı) duhuliyeli olmasını ve meyhanelere kiraya verilmesini istemiyor, 8. Büyük caddelerde pis dükkân (önü açık, pis ve çirkin manav, zer zevatçı, kasab ilâh...) istemiyor, 9. Büyük caddelerde şehrin este* tik plânına (Prost'un plânı başka) mugayir bina, dükkân, mağaza, tahtaperde istemiyor, 10. En büyük ve güzel mağazaların bile kapılarını kirleten beyaz yazılı küçük kirmızı tabelâ istemiyor, 11. Demir tekerlekli yük arabası istemiyor, 12. Meydanlann ve büyük caddelerin tam üstünde umumî hâlâ istemiyor. azımın başlığını görünce, sakın, ediblik satmağa kalkışacağımı zannetmeyin. Hayır, ben sadece bir gazeteciyim ve ediblik taslamağı da aklımdan geçirmiş değilim. Bugün, edebiyata dair bir yazı yazmağa kalkışmamın sebebi, eski bir dostumun çıkardığı ve tâbiin bana bir tane göndermek nezaketinde bulunduğu yeni bir kitabdan bahsetmek hevesinden ileri geliyor. Û Bu kitab, Mehmed Behçet Yazarın «Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı» adile yazdığı, daha doğrusu topladığı ve Kanaat Kitabevinin de bastırıp neşrettiği 500 sahifelik kocaman bir kitabdır, İçinde, 43 edib ve şairin hayatı, resimleri, eserlerinin isimleri. eserlerinden alınmış • bazj parçalar, ve Mehmed Behçet Yazaedebiyatımız hakkındaki bir anketirın ne verdikleri cevablar var. Bu, yeni şekilde, anketli bir antolojidir. Böylece eski dostum, antolojicilikte yeni bir çığır açmış oluyor. Bu yenilik, yalnız işin içine bir anket kanşmış olmasından ibaret değildir. Her edib ve şairin kendi hayatını kendi yazmış ve eserlerinden kitaba alman parçayı en beğendiği yazısı olarak kendinin seçmiş olmasındadır. Böylece, kitabı toplıyan, bu işteki hizmetini ve mes'uliyetini son haddine kadar azaltmak istemiştir. Kitab, hiçbir edebî tasnife de tâbi tutulmamış, edibler ve şairler, alfabe sırasile dizilmiştir. Bu alfabe sırasının saffı harbi içinde, gene bir romancı olan Bayan Cahid Uuçukla kudemadan Bay İbnül'emin Mahmud Kemali ve yeni devrin bir hatibi olan Bayan İffet Halim Oruzla üstad Mehmed Emin Yurdakulu yanyana görüyoruz. Eskilerle yeniler, genclerle ihtiyarlar, meşhurlarla meçhuller, fakirlerle zenginler (tabiî eser bakımından) hep bir arada, bu kitabın demokrat muhitinde birleşmişler. Yalnız bütün bu edib ve şairleri bir araya toplıyan dostum Mehmed Behçet Yazar, güzel bir resmini kitaba koymuş da kendi hayatını, kendi eserlerini ve sorduğu suallere kendi cevablarını yazmamış. Bu anketli antoloji, bütün bu çeşid eserler gibi, büyük bir gürültüye sebebiyet verecek gibi görünüyor. Çünkü, büyük edebî şöhretlerin çoğu kitaba girmemiştir. Burada, hiçbir sıra takib etmeden, rasgele yazıyorum Hüseyin Rah miyi, Hüseyin Cahidi, Peyami Safayı, Yakub Kadriyı, Hamdullah Suphiyi, Ruşen Eşrefi, Falih Rıfkıyı, İsmail Habibi, Turhan Tanı, Mithat Cemali, Faruk Nafizi, Reşad Nuriyi, Mahmud Yesariyi, Yusuf Ziyayı, Orhan Seyfiyi, Bürhan Cahidi, Ercümend Ekremi, İzzet Melihi, Nurullah Atacı Nizameddin Nazifi ve edebiyatımızın daha bir çok güzide simalarını isimlerini yazmadıklarım, beni af buyursunlar göremezsiniz. Aramızdan çekilenlere gelince, daha dün ölenler bile, nekadar büyük ve meşhur olurlarsa olsunlar, tamamile unutul muşlardır. Acaba ankete ahiretten cevab veremedikleri için mi? «Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı» gibi şümullü bir isim taşıyan, antoloji nev'inden bir kitabda hayatta bulunan veya hayata gözlerini yummuş olan bü yük kıymetlere karşı bu kıjmet bilme • mezlik neden? Bu sualime karşı, Südet memleketin Çin Japon sulh de yapılan intihab müzakeresi basladı Umumî seçim, Hitler lehine neticelendi Japonlar ÇanKaySekin istifasını temine çabşıyor Diyişi vardır. Her yerden ve her oyundan ziyade okulunu seviyor. Bir pazar günü annesine ille ben mektebe gidece ğim diye tutturmuş. Oğlum bugün pazar, mekteb kapa Hongkong. 5 (a.a.) İnamlır bir memBerlin, 5 (a.a.) Südet memleketinbadan verilen malumata göre, Çin Bade yapılan int:habatın nihaî neticesi Verilen reyler: 2.525.346; Evet: 2.464.494 rış partisi delegesi Tsenztsong Ming'in Hayır: 27.426. İngiliz kolonisine muvasalatı üzerine Çin ile Japonya arasmda banş müzakereleri Seçim nasıl yapıldı? başlamıştır. Tahsilini . Fransada yapan Berlin, 5 (a.a.) Dahiliye ve PropaMing, Demiryollan Nazır Muavinliğı isganda nezaretlerinin bir tebliğinde Almanyaya yeni ilhak olunan topraklar temiştir. bu müzakerelerin Çin banş da halkın dünkü intihabatta Almanyaya partisinin Mareşal Çang Kay Şek'in ve Hitlere karşı gösterdiği sonsuz sada istifasmı temin için sarfettiği gayretlerkatı kutlulamak üzere bütün resmî bi le münasebettar oldugu bildirilmektedvr. naların ve mekteblerin çarşamba günüBir ayda, 57 bin Çinli öldii ne kadar bayrak çekmeleri emrolunmakTokyo, 5 (a.a.) Şimal Çininde beş ta ve bütün Alman milletinden de husu aydan beri devam eden temizleme hasî binalarmı donatmaları rica edilmekreketi sona ermiştir. Tokyoda neşreditedir. len ersmî rakamlara göre, bu mücadele Gazetelerin mütaleast esnasmda 57 bin Çin asker ve gönüllüsü Berlin, 5 (a.a.) Alman matbuatı bil ölmüş ve 3000 Çinli esir alınmıştır. hassa dün yapılan kısmî intihabat net'Japon fevkalâde bütçesi cesile mesgul olmakta ve intihabat netiTokyo. 5 (a.a.) Domei ajansı bildiricesinin Alman milleti tarafından Hityor: Maliye Nazırı İkeda, 1939 ordu fevler'in siyaseti lehine mutlak bir sadakakalâde bütçesi hakkında gazetecilere ti ifade eylediğini kaydetmektedir. Voyaptığı beyanatta, memleketin tahmil etelkischer Beobachter diyor ki: mesi icab eder yükün hafifletilmesine « Millî tesanüd gününün en parlak intizar zamanı olmadığı. bununla beran.eticesi olan bu plebisit bir kere daha ber hazine mütehassıslarmm vergileri göstermiştir ki, biz, bazı ecnebî dema arttırmak icab edıp etmediği hakkında goglarınm iddia ettıkleri gibi. diktatör henüz bir karar vermemiş olduklarım lük altmda yaşamıyoruz. Bunlar Alman bildirmiştir. Bununla beraber, Nazırla hükumetile Alman milletinin birbirin teması olan zevat bu bütçenin 350 milden ayırd edilmesi lâzım geldiğini ileri yon liraya yükseleceğeini ve bunun 230 sürüp durdular. Böyle bir şey mevzuu milyonunun bu sene ancak 190 milyomı bahsolamaz. Alman milleti ve Alman bulmuş olan askerî masraflar için Harhükumeti ayni iman içinde birleşmiş bu biye Bakanlığma tahsis edileceğini söylunuyrolar.> lemektedirler. Montag gazetesi de şöyle diyor : Mecliste dükü müzakereler < Uzun seneler eski Çekoslovakya Ankara, 5 (a.a.) B. M. Meclisi davasmı tutan ve bu memleljeti Almanya aleyhinde bir kale olarak kullanmak bugün Refet Canıtezin başkanlığında topistiyen garb devletlerinin siyaset adam lanmış ve Memurin Kanunu muvakkat ları, dünkü plebisit neticesi karşısında encümenile vilâyetler hususî idareleri tethesablarının ne kadar yanlış olduğunu kik encümenire ve Avcılık kanununa ek herhalde anlamışlardır.» kanun lâyihasını tetkike memur encümene seçilecek azayı ayırdıktan sonra içtimaa nihayet vermiştir. h. Cevabını alınca: Anahtarını buldurt, açtırt efendim. Demiş. Bu sene aldığı notların karnesini okuyordum. Her dersten pek iyi, pek iyi, pek iyi, pek iyi. Hasılı hep pek iyi.. Öğret men ona: Çocuğum senin zekân bu notlardan yüksektir. Ne yapayım, daha ku\rvetli bir takdir notu bilmiyorum ki vereyim... demiş. Hamid devrinde Yemene sürülerek bütün hayatı mağduriyetlerrkahırlar içinde geçen babası son ömrünün bu meyvasını görmekle belki dünya lezzetinden bir nebzecik tatmış olacaktı. O babasınm simasını ancak fotoğrafisinde seyredebiliyor. Dikkatle bakarak bana dönüyor: Babam yakışıklı adammış değil mi amca diyor. Mukavvayı hürmetle öpüp başına koyuyor. Ben içimden: Yaşından taşkın zekâsile seni iftiharlandıracak bu harikanın babası nerede^in? Diye heyecanlanıyordum. *P M* PEYAMt SAFA Memelde gene bazı karışıklıklar çıktı Klaipeda 5 (a.a.) Cumartesi akşamı Litvanyalı ziraatçiler bir Alman lokantasına hücum ederek lokantanm bütün mobilyalarını harab etmişlerdir. Diğer taraftan birbirini Alman usu lile selâmlıyan iki kadın birkaç Litvanyalının taarruzuna uğramıstır. Kadm lara yardım etmek istiyen bir Alman harb malulü de döğülmüştür. Mütearnzlardan iki Litvanyalı tevkif olunmuştur. Keza, meçhul Litvanyalılar, bir Al man berber dükkânının camlarını ve aynalarını kırmıslardır. *(* İnzıbat tedbirleri altndt Klaipeda 5 (a.a.) Klaipeda topraklarında emniyetsizliğin arünası ve s o >n günlerde çıkan hâdiscler üzerine muhtar Kleipeda hükumeti, asayişi takviye için, yiiz gönüllü polisi hizmete almıştır. Letonya Hariciye Nazırı Londrada Londra 5 (a.a.) Letonya Hariciye Nazırı Manters, resmî bir ziyaret mak sadile bu sabah Londraya gelmiştir. Geçen sene Lord Plymouth tarafından LeMeclis çarşamba günü toplanacaktır. tonyaya yapılan ziyarete bir mukabele Londra 5 (Hususî) Frankist tayolan bu ziyaret esnasında ikhsadî me yareler bugün Barselon limanmı şiddet* GRULİCH 5 Hitler yanmda ordu seleler, umumî vaziyet tetkik edilecek le bombardıman etmişlerdir. Limanda başkumandam General Brauchitseh ile di tir. bulunan Stanval, Afrikan, ve Transit a ğer bazı generaller olduğu halde bugün Manters ö'ğleden sonra Çemberlayn'i, Südet Silezya'smda yapılan manevralarda dındaki üç îngiliz gemisine bombalar isa hazır bulunmuştur. yarın Halifaks'ı zivaret edecek ve p«rbet eylemiştir. însanca zayiat yoktur. * NEVYORK 5 1939 Nevyork dünya şembe günü Kral tarafırvdan kabul edıle Barselon limanı dün bombalandı ( Kısa haberler ~) Yanlışlıkla musadere edilcn Nansintos adındaki Yunan vapuru bu sabah ser best bırakılmıs,tır. Vapur îngiltereye müteveccihen yoluna devam etmiştir. Frankistlerin resmi tebliği Salamanka 5 (a.a.) Franko umumî karargâhmın resmî harb raporunda, cephelerde yeni birşey olmadığı bildirilmektedir. Franko tayyareleri, Valansiya, Bar"»elona ve Sagonte limanlarmdaki askerî fcüessesatı bombardıman etmişlerdür, sergisi idaresi, bu münasebetle dostluk mesajları gönderecek olan 11 devletin radyoda söylenecek nutuklarına aid plâm neşretmiştir. Nutuklara 1 kântmusani 1939 da başlanacak ve 23 temmuzda nihayet verilecektir. * CENEVRE 5 Suisse gazetesi, federal polisin Action Nationale gazeteslnin başmuharrlri Paul Donny'yi tevkif ettiğlnl haber vermektedir. * FILADELFİYA 5 Kuakers ismindekiteşkilât komitesi, azasından üç kişinin mültecilere yardım imkânını tetkik etmek üzere Kuln Mari vapurile Amerikaya gidecegini bildiriyor. * BUDAPEŞTE 5 Meclis başkanlığına eski Başvekil Daranyi seçilmiştir. Malik seni muayene ettirtmek için en büyük doktorumuzun huzuruna çı Kovno 5 (a.a.) Yeni Litvanya kabi karacağım.. nesmin listesi aşağıdadır : Adı ne? Başvekil: Mironas, Hariciye: Losef Mazhar Osman.. Urbsyd, Dahiliye: Silvestras Leonas, Ne yapacak doktor bana? Harbiye: General Mustreikis, Adliye: Senin zekânı ölçecek. Bakalım Janas Guduskis, Finans: Jullus Codrisiunas, Başvekâlet muavinliğine Londradaki kaç gram aklın var. orta elçi Balutes'in geçeceği bildirilmekDüşündü. Sonra endişelice bir bab|la tedir. sordut cektir. Resmî ziyaret cumartesi günü bitecekse de nazırın bir müddet daha Londrada kalması muhtemeldir. Sabahleyin gözlerini açar açmaz he mencecik kurşunkalemi, kâğıd, defter, kitablara sarılır. Çabuk beller, yıl geçer, bellediğini hiç unutmaz. Ne yapayım ki mekteb dersleri bu zekâ kaynağını do yurmağa, tatmine kâfi gelmiyor. Toprağı çok verimli bir tarla gibi rüzgâr oraya ne tohum atarsa filizleniyor. Akay vapur tarifesi onun ezberinde gibidir. Bu tarifeleri benden kolay, benden çabuk okur. Sorunuz; filân saatte köprüden kalkan vapur nerelere uğrar, söylesin. Haydarpaşadan Pendiğe kadar ve Boğaziçinin iki keçeli iskelelerini yanılmadan sayar. Radyoyu bütün güftesi, temposu, tonalitesile tıpkı tıpkısına ondan dinleyiniz. Okulda müzikten de yüksek not alıyor. Ben bu körpe dimağın böyle aburcuburla yorulduğunu hiç istemiyorum amma durdurmak kabil değil ki... Neler biliyor, neler biliyor burada saymakla bitmez. *** Konuşuyoruz: Yeni Litvanya kabinesi Hayatta olanlar ankete cevab ver \ mediler de ondan isimleri yok; denile mez. Hoş, dostum Mehmed Behçet Yazarın, tanınmış edib ve şairlerimizin hep « sine müracaat edip etmediğini de bilmiyorum ya. Müracaat etti de cevab ala madıysa, kitabınm ismini «EdebiyatçılaHüseyin Rahmi GÜRPINAR rımız ve Türk edebiyatı» koymaması lâzım gelirdi. Çünkü ankete cevab veren 43 edib ve şair bütün muasır Türk edebiyatını temsil edemezler ve bu muhterem kalem sahiblerinin hiçbiri de muhakka ki bu iddiada değildir. Bu vaziyette, diğer şöhret ve kıymetlerin hayatlarından, eserlerinden parçalar alarak ve ankete cevab vermediklerini kaydederek kitabı tamamlamak lâzımdı, Yoksa bu kadar yarım ve bu kadar mahBerlin. 5 (a.a.) Bu sabah Hamburgdud bir ankete, «Edebiyatçılarımız da Lapalata ismindeki Alman vapurunun sahibine radyo ile gelen malumata Türk Edebiyatı» adı verilemez. göre. Akti ismindeki Yunan vapurile Lapalata arasında dün saat 13 te Ouessant'ın karşısında Fransız sahilleri açıklarmda bir çarpışma olmuş ve Akti vaAtinadaki Genel Kurmay puru batmıştır. Vapurda bulunan 16 erheyetleri toplantısı bitti kek ve bir kadın kayıptır. Laplata'nm üçte ikisi su altmdadır ve romorkörlerle Atina, 5 (a.a.) Balkan Antanh Brestse çekilmektedir. 8000 tonluk olan devletleri Genel Kurmay başkanları konvapur Buenos Aires'e gitmekte idi. feransı nihayete ermiştir. Harbiye Müsteşarı General Papadimas, bu akşam G Korent Kanalı kapandı nel Kurmay başkanları şerefine Askerî Atina, 5 (a.a.) Korent Kanalı Şirketi, şiddetli yağmurlar dolayısile, ha Kulübde büyük bir kabul resmi tertib et sıl olan bozukluklardan, Korent Kana miş ve bu kabul resminde Veliahd Nalmm seyrüsefainin bir ay müddetle kapa ib Prens Pol, Başvekil Metaksas ve hü kumet azası da hazır bulunmu§tur. h kalacagım bildirmiştir» Fransa sahillerinde iki vapur çarpıştı Bir Yunan vapuru 17 kişile bi^Hkte battı