18 Eylül 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Eylül 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUBİYET 18 Eylul 1938 ( Tarihî roman : 41 Şehir ve Memleket Haberleri ) Dokuma sanayii standardizasyon işi Ikinciteşrin başında Ankarada bir toplantı yapılacak Siyasî îcmal İngiltere sulhu niçin istiyor? Yazan: M. TURHAN TAN İstimlâk bürosu Eniste katili Maktulün ölümünde şeker hastalığınm da âmil olduğu iddia edildi ekoslovakya meselesinin halli için, son vaziyete göre silâha müracaatten başka hiçbir çare kalTeodosya bu değişikliği sezdiğinden besliyordu. Lâkin prenses, her iki erkeğe Bundan birkaç gün evvel, Çarşıkapıda, madığı halde ihtiyar îngiliz Başvekili, Imar plânının tatbikı münasebetile issaçlarını bir el darbesile sırtma atarak, verdiği sözü unutmak azmindeydi, geniş İplıkçi hanında, enjftesi Ahmedi öldüren Almanyanın gene şefinin ayağına git göğsünü azamî mikyasta açarak Yuvani* bir plân üzerinde yürüyordu. O, Türkle timlâk işlerile meşgul olmak üzere bir is Ali ile suça iştirak eden Fatma ve Emine mekte zerre kadar tereddüd etmiyecek dese yeni baştan sokuldu: re sığınmak, Türklere kendini sunmak timlâk bürosu teşkiline karar verilmişti. İkinci teşrinin başında Ankarada do nin duruşmaları, dün ağırceza mahkeme recede sulh uğrunda zahmte ve cihanşü Işte, dedi, her sır faş oldu, sakla kaygusuna bütün ruhile bağlı olmakla Şehir meclisinin yann yapacak olduğu kuma sanayiinin standardizasyonunun tesinde yapılmıştır. Maznunlann vekili, Ah mul İngiliz nüfuzundan büyük fedakârnacak birşey kalmadı. Ben Dimitri îşto beraber bu meramına o iki erkeği karış fvekalâde içtimada bunun da müsaadesi mini için bir toplantı yapılacaktır. Bu topmedin şeker hastal.ğına müptelâ olduğu hklara katlanmaktadır. Sebebi bütün dünvana varmadım, çünkü varamazdım. hrmadan başka bir yoldan ermeği tasar istenecektir. Büronun kadrosu da hazır lantıcla memlekette muayyen tip dokuma nu ve ölümünde yaraların değil, şeker ya nüfusunun ve arazisinin dörtte birine Türklerin Edirne önünde at kişnetmele lamış bulunuyordu. Bu sebeble onun he lanmıştır. Bir müdür, iki kâtip, üç fen me tezgâhlarının kullanılması mevzuu üze hastahğının âmil oîduğunu ve kendisinin sahib bulunan tngiliz imparatorluğunun rini, silâh şakırdatmalarını, nara atmala yecanı berikilerden çoktu ve erkekler, muru, lüzumu kadar mühendis ve mu rinde görüşülecektir evelce Guraba hastanesinde tedavi altı selâmeti kaygusudur. akkibden mürekkep olacaktır. nnı görmek ve duymak istemem. Böyle yüreklerindeki çarpmtıdan bunalarak gi Geçen umumî harbde îngiltere dünya Sanayi Umum Müdürlüğü, şimdiden na alındığını »Ie»i sürerek, şeker hastasi Şimdiye kadar istimlâk işlerile Beledibir vaziyette senin de Dimitri îştovana dilecek yere, Yuvanisin hazırladığı eve bu mevzu üzerinde tetkikler yaptnakta olup olmadığınm tahkikini istemiştir. milletlerinden pek çoğunun iştirak etmiş benzemekliğin ihtimali var, buna ise asla b: ayak evvel kavuşmak için adımlarını ye Emlâk şubesi meşgul olmakta idi. Bü dır. Birçok firmalar tezgâh nümuneleri Mahkeme, bunun üzerine, Ahmedin ölü olmalarına rağmen hakikî ve devamlı rıza gösteremem. Çünkü seni seviyorum, genişletirken o, sağını solunu dikkatle ro teşekkül ettikten sonra gerek imar plâ göndermiştir. Halen dokumacılık, üzerinsünü muayene ederek hakkında rapor ve harb sahasını Türkiye müstesna olarak candan seviyorum, yürekten seviyorum, gözden geçiıiyordu, adımlarını tarta tarta nına göre, gerek plân haricinde yapılacak de ehemmiyetle durulan bir mevzu teş ren adliye tabibi Enver Karanın malu Avrupa kıt'asına hasretmeğe çalışmış ve her türlü istimlâk muamelâtma yeni büro kil etmektedir. Yatak çarşahndan elbiseçıldırasıya seviyorum, ölesiye seviyorum. atıyordu. matına müracaat edilmesine karar veril muvaffak olmuştu. Bu suretle îngiliz imBerikiler, kendi hayatlarını uğrunda bakacaktır. Emlâk şubesi ise Belediye ve liğe kadar çok çeşitîi istihlâk malları olan miştir. Ve onu kucaklar gibi yaparak yanık paratorluğunun şüphesiz inhilâline bais tehlikeye kodukları kızm ne düşündüğün idarei hususiyenin uhdesinde bulunan em dokumacılıkta tağşisin men'i için kat'î bir yanık sordu: olacak harbi imparatorluğun ülkelerinden Çağırılan Enver Karan, şu ifadede bulâke ait muamelât ile meşgul olacaktır. standarda lüzum görülmektedir. Bu da ve bahusus Hindistandan uzaklaştırmış Beni burada bırakamazsm, kendini den tamamile bihaber, ıssız sokakları korIunmustur: Yıhma işi devam ediyor kulu bir telâşla aşarlarken saray, prenseen kolay şekilde bugünkü tezgâhlardan Dimitri İştovana eş yaptırmazsın, değil Seker hastalığı olanlarda, ufak bir h. sin içinde doğup büyüdüğü ve artık ebeEminönünde Balıkpazarı caddesi üze daha modern muayyen tip tezgâhlar kul yaradan, çok kan aktığı vâkidir. Ancak mi?.. Napolyon Bonapart, Çarlık Rusyası dî surette göremiyeceği bina göründü. rinde bir kısım dükkânlann yıkılması de lanmak suretile kabil olacaktır. bu adam, şeker hastalığına tutulmuş ol ve son harbd* Alman Kayserliği îngilGülünc bir hastalık yüzünden bütün Yüksek duvarlarla çevrili olan bu sakin vam etmektedir. Burada yıkılmak üzere masaydı dahi, aldığı yaraların tesiri al tereyi teslime mecbur etmek için he Hinberhayat kadınlarıft da, erkeklerin de yuva, onlar için bir tehlike kaynağı idi. on beş dükkân dün müteahhide verilmiş otında yüzde seksen ihtimalle ölürdü. Bu distana gitmeğc ve en mühlik darbeyi bumaskarası olmak korkusu, çok uzun süYuvanis, iliklerini üşüten yepyeni bir lup bunlardan 5 tanesinin enkazı kaldınlnunla beraber, kat'î birşey söyliyecek va rada indirmeğ» çalışmışlardı. ren kanşık bir sahnenin idrake verdiği heyecanın dişlerine getirdiği takırdıyı maktadır. Diğerlerine de sırasile bugün ziyette değilim. Çünkü, maktulde şeker Şimdi de tnRİlterenin muhtemel düşyorgunluğa katılarak Yuvanisi iradesinsaklıyamıyarak koluna astığı güzel yüke lerde başlanacaktır. Ayni saha dahilinhastalığı olup oîmadığını bilmiyorum. manları bir harh vukuunda kendisine en den uzaklaştırdığı için teslim işareti olan de bazı dükkânlann istimlâk muamelesi yüzünü çevirdi: Hastaneye böyle ağır yaralı gelerek, son mühlik darbeyi gene îngiliz imaratorlukelimeyi inlemek zorunda kaldı ve bu de yakında tamam olacaktır. Bunların da radan kurtulanlar vardır. Ancak, bunun ğunun can alacak yerlerine ve bilhassa Saray uyuyor, çabuk geçelim! kelime, sonu karanlık görünen mücadele ferağı yapıldıktan sonra yıkılmalarına tcpek nadir vak'alara inhisar ettiğini de Hindistana haval* etmeği harb plânla Teodosya cevab vermedi, yalnız adımsahnesinde beyaz bir ışık gibi inşirah doşebbüs olunacaktır. söylemeliyim.« rına esas tutmuşlardır. larını hafifletti ve gözlerini biraz şuurlaşğurdu: Mahkeme, bu izahattan sonra, mak Bugünkü vaziyet îngiltere için evveîce Bundan iki ay kadar evvel, Karagümtırdı. Birşey arıyor gibi davranıyor, dört Evet!... KÜLTÜRİŞLERÎ rükte Mimar Sinan camii hatibi Mustafa tulde şeker hastalığı bulunup bulunmadı geçirmiş olduğu badirelere nazaran daha yanını araştırıyordu. Işte bu durumda ve Bütün güclükler yenilmiş, fikirler ve Necatinin, cami avlusu içindeki odasının ğının Guraba hastanesinden sorulmasına tehlikelidir. HerşeyJen evvel îngiltereye sarayın büyük kapısı önünde bir nöbetçi Yeni teftiş. mmtakaları yürekler birleşmiş demekti. Bu durumda, görününce kız, hemen kolunu çekti, ser Şehrimizdeki ilk ve ortamekteblerle kapısım kırarak, adamcağızın bin bir e ve gelecek rapora göre, kendisinde şeker karşı bir büyük devlet değil Almanya, İgeriye kalan meselelerin halli kolaydı. bestledi, koşa koşa o yan uyanık, yarı liselerin önümüzdeki ders yılmdan iti mekle senelerdenberi biriktirmiş olduğu hastalığı varsa, Ahmedin ölümü üzerin talya ve Japonya gibi üç büyük devlet Nitekim ihtiyar gardiyanın da tecrübeli uyur adamın yanına koştu: baren 24 teftiş mmtakasına ayrıldığım (1100) lirasını çalarak ortadan kaybo deki tesirinin derecesi anlaşılmak üzere, birden hücum edecektir. Saniyen bu devbir dost sıfatile yaptığı fikir yardımile lan sabıkahlardan Altındiş Reşadın, keyfiyetin tıbbı adlice tesbitine karar ve letler îngiliz imparatorluğunun ve Hin Yol ver, dedi, ben prensin kızıyım, yarmıştık. herşey bir çırpıda düşünüldü ve gene herBundan bir müddet evvel Maarif mü tstanbula geldiği bir sırada zabıtaca ya rerek, duruşmayı baska güne bırakmıştır. distanın muvasale yolUnna hâkim buluPrenses Teodosyayım. Şimdi babamı §ey bir çırpıda kararlaştırıldı. Teodosya, nuyorlar. îtalya Akdenizde, Kızıldenizdürlüğü tarafından yeni mıntakalara kalandığı yazılmıştı. Altındiş Reşad, dün görmek istiyorum. ADLİYEDE de ve Hind Okyanusunda yani denizde, yüreğinin sahibi olarak andığı Yuvanise Nöbetçi, kısa bir hayretten sonra zabit tayin edilen müfettişlerin listesi hazır bırinci sulh ceza mahkemesi huzuruna çıiçinde mühimce bir servet saklı olan çeklanarak Maarif Vekâletine gönderilmiş karılmıştır. Bir yaralamanîn muhakemesi havada ve bir derece karada garbden meceyi verecek ve o servet, ya Bulgar, kılığındaki prensesi selâmladı, kapıya ya tir. Hindistana giden yollan ciddî surette Reşad, bu esnada, gayet soğuk kanlı Yeniköyde Mehmed isminde birini tehdid etmektedir. yahud Macar ilinde kurulacak yuvanm naşarak mutad olan işareti tıkırdattı ve Vekâlet tarafmdan tasdik edildikten görünüyordu. Sabıkalı hırsızın, ayakları öldürmek maksadile ağır surette yararefahını temin yolunda sarfedilecekti. içeriden duyulan ayak seslerine hitab e sonra Maarif müdürlüğüne gönderile Japonya da şarktan Hindistana giden lamaktan suçlu Ramiz ve Emin Âlinin da çıplaktı. Yani, iki âşık kalbin uzak illere yapacağı der gibi davranarak haber verdi: cek olan kadroya göre, 938 939 ders yolları ve fazla olarak bütün AvustralSuçlu Reşad, hâkim Reşidin suallerine duruşmalanna dün Ağırceza mahke Prenses Teodosya hazretleri!.. göçte şen bir istikbali kutlamak için yola jnlı teftiş faalıyetine başlanacaktır. mesinde devam edildi. Şahid olarak yayı ve şarkî Hind adalarını tehdid ethiç çekinmeden $u cevaplan verdi: çıkmıs hayırkâr bir mazi gibi onları takib Yuvanisin de Yaninin de ağızları bir Muallimler, haftada en çok O akşam, Mimar Sinan camii 5 dinlenen polis memuru Mustafa şunları mektedir. Almanya is« şimdiden büyük edecekti. karış açık kalmıştı, bir lâhzada cereyan esöyledi: bahrî manevralarla Şimaldepizinde eski 24 saat ders okutacak nünden geçiyordum. Bir ara, cami hatiden bu ayrıhş sahnesine alık alık bakı Bütün bu işlerin mihverini zindandan « Vak'a mahalline gittiğim zaman, kudretini iktisab etmek üzere oîduğunu Maarif Vekâleti, mekteblerdeki ders binin odasından dışan çıktığını gördüm. yaralı yerde yatıyordu. Ne oldu? diye çıkmak teşkil ediyordu. O mihveri idare yorlardı. Onların ağızları kapanmadan ihsas etmektedir. saatlerile muallimlerin mesai program O çıkınca, ben de, açık bulduğum kapı sordum. Bana, verdiği cevabda, duvar îngilter«nin, gerek îspanya ve Çekosetmeği de Yuvanis taahhüd etmişti. saray kapısı açıldığından düzenbaz kız ları üzerinde bazı tadiller yapmağı lüdan içeri girdim. tç kapı kilitli idi. Fakat üzerindeki odasında yatarken, Ramizin lovakya, gerek Çin politikasmdan hiç de Türklerle yüz yüze gelmek felâketinden yüzünü kendılerine doğru çevirdi: zumlu görmüştür. onu da omzumla vurarak, ardına daya geldiğini ve kendisine misafir olmak Yuvanis, dedi, size teşekkür edefırsat elde iken korunmayı artık hayatî Haber aldığımıza göre, önümüzdeki dım. Odanm içinde birçok eşya vardı. Fa istediğini, kabul etmemesi üzerine ara memnun oîmadığını matbuat ile müte bir zaruret olarak kabul eden ve ayni rim, buraya kadar zahmet edip beni ge ders yıhndan itibaren liselerde, orta ve kat bunlar arasında, gözüme ilişen bir ba larında kavga çıktığını ve bu vaziyette madiyen izhar eden Sovyet Rsyası, orta zamanda Teodosya gibi bir kızla dostun tirdiniz. Babamın da bu hareketinizden ilkmektelberde sabahları mesai, saat vul, bana pek şişkin göründü, içini açıp ta, iken ikisi birden aşağı yuvarlandıkla Asyadaki son değişiklikler üzerine Hinda, düşmanın da gözünden uzak bir kö memnun kalacağını umuyorum. Senden sekizde başlıyacaktır. Dersler kırk, te yüzlük, ellilik, onluk banknotlan görün rını, Ramizin altta bulunduğu sırada, distanı karadan adetâ baştan başa sarşede yuva kurmak hulyasına kapılan de, gardiyan, hoşnudum. Yakında mükâ neffüsler on beş dakika olacaktır. «Maksud! Vur!> dijre bağırdığını, ve mı$ bulunuyor. ce: fatını veririm. bunu müteakib tanımadığı bir adamın, Bir harb çıkarsa Hindistan kenarda asilzade muhafız hemen o gece, bir zabit Maarif Vekâleti, her muallime 24 sa E h ! . . Kısmete konduk!. dedim. Ve başını yavaşça sallıyarak herifleri atten fazla ders verilmemesini karar kendisini sekiz yerinden bıçakla vurup değil, belki ateşin tam ortasında kala kostümü giyecek olan Teodosyayı koluna Ve bavulu sırtlayıp doğruca, Yeni yaraladığım söyledi. Yaralıyı derhal caktır. Bu kuvyetli ihtimali gözönünde takıp kaleden çıkarmak suretile taahhü selâmladı, içeri girdi, nöbetçiye de şu altma almıştır. Bu cümleden olmak üemri verdi: zere resmî ve hususî mekteblerden baş bahçede, Guraba hastanesi arkasmdaki hastaneye kaldırttık. Maksud ismindeki bulunduran Çemberlayn kabinesi Bri dünü yerine getirmeğe söz vermişti. İhtiyarın elindeki çekmeceyi al, ar ka ekalliyet ve ecnebi mekteblerinde de çayıra gittim. Orada bayulu boşalttım. şahsı da çok geçmeden yakaladık. Has tanya adalarının müdafaasını arttırdığı Anlaşma bu şekilde bittikten, andlar ayni mesai ve ders programı tatbik edi Banknotlan gelişi güzel ceplerime yer tanede yüzleştirdiğimiz zaman, Meh kadar Hindistanın müdafaasına ehem kamdan getir!.. içilip kararlar kat'ileştirildikten sonra lecektir. leştirdim. Sonra da tramvaya atlıyarak med «beni vuran bu değildir!» demesi miyet vermektedir. Son günlerde îngilYuvanis hem fikrî, hem kalbî bir mua Biraz sonra, iki aldatılmış erkek kös üzerine, Maksud serbest bırakıldı. Bir Mühendis mektebinde bu Beyoğluna çıktım. Kimseyi şüphelendir müddet sonra, Ramiz ve Emin Âliyi ele tere Hindistnın müdafaasına aid kendihede demek olan uzlaşmayı bir buse ile kös saray kapısından uzaklaşmışlardı. meden geceyi bir ofplde geçirdikten sonra, Konuşmuyorlar, göz göze gelmiyorlar, geçirdik. îstinyede yakalanan Emin sinin yardım hissesini iki milyona çıkarseneki randıman mühürlemek istedi. uzunca bir seyahate çıkmağa karar ver Âlinin Ü7erinde kan bulaşıklan bulun mış ve yeni teslihat ve teçhizat için de kötü körü düşünüyorlardı. Bu durumda Aziz prensesim, dedi, yürekleri Yüksek Mühendis mektebinde eylul dim. Ve Haydarpaşadan trene binerek bir müddet yürüdüler, sağa sola hedefsiz devresi ikmal imtihanlarma devam o Eskişehire gittim. Kendime tüccar süsü muştu. İşin bundan sonraki safhasmı toptan beş milyon isterlin vermiştir. mizin sesini dudaklanmızda da duyalım. ve maksadsız saptılar, girip çıktıkları bilmiyorum. > Fazla olarak, Hindistandaki bütün halunmaktadır. Muhtelif sınıf ve şubelere îhtiyar Yaniyi bu gönül ahengine şahid vererek, Eskeşehirde, ve civar köylerde, sokakları bir daha ve bir daha araştırdı aid imtihanlar bu ayın 25 inde sona ereva kuvvetlerinin tayyarelerini en modern Ramiz, polis memurunun ifadesine yapalım. Malum ya, o, buraya şahidlik lar, sonra gene bilmiye bilmiye Meriç ke cektir. Haber aldığımıza göre, bu yıl, bir ay kadar dolaştım. Artık yaptığım i bir dıyeceği oîmadığını söyledi. Emin bomba ve takib tayyarelerile değiştirmejddiasile gelmişti. narına geldıler ve ancak orada yorgun Yüksek mühendis mektebinin muhtelif şin unutulduğunu sanıyordum. Istanbula Âli ise, bu ifadelere itirazda bulundu. ği ve bunun istilzam edeceği bütün maTeodosya, şuh bir çekilişle geriledi, suyun durgun uzanışından işaret almış şubelerinden mezun olacak talebenin dönmeğe karar verdim. Fakat, Sirkecide Diğer şahidlerin çağırılması için du sarifi tediye etmeği esas itibarile kabul sersem âşığını gücendirmeden müstenkif gibi duraladılar. Ne gökte, ne yerde ışık sayısı kırk kadardır. Bu rakam geçen dolaştığım bir sırada, sivil emniyet memur ruşma, başka güne bırakıldı. etmiştir. kaldı. vardı. Kendiliklerindea doğup büyümiiş sene alınan randımanın yarısını teşkil lan beni yakaladılar. Cebimde çaldığım îngiltere. birinci deniz lordu ve bahMALİYEDE Yüreklerin konuşması, diyordu, ağaclar, bu ıssız karanlık içinde birbirle etmektedir. paradan, 109 lira kalmıştı. Onu da sır riye umum erkânıharbiye reisi Amiral uzun sürdü. Onlan söze başlattıktan son rile boy ölçüşüyormuş gibi sıra sıra yükBu yıl, mektebin elektro mekanik tımdaki elbise ile birlikte karakolda al M^live müsteşar muavinliği hatfield'in riyaset ettiği bir heyet, yara susturmak da imkânsızdır. O halde sa seliyordu. Harab bir köprü biraz uzakta şubesme daha fazla ehemmiyet verile dılar.» Maliye Vekâletindeki yeni tebeddü kında Hindistana gelerek yeni bahrî mübırlı olalım, başbaşa kalacağımız dakika su üzerıne atılmış kırık bir kol gibi mus cek ve laboratuar çalışmalarmda büyük Hakim Reşid, suçlunun tevkifine ve lâtı evvelki gün yazmıştık. Vekâlet tetyı bekliyelim. bir ihtiyacı karşılıyacak ders levazımı muhakemesi asliye ceza mahkemesinde kik bürosu reisliğine tayin edilen Ve dafaasmm plânmı hazırlıyacaktır. Hintarib bir göl<?e belirtiyordu. distanın îngilizlerden ve yerlilerden mübulundnnılscaktır. Yuvanis, belli belirsiz içini çekti, Tegörülmek üzere evrakının müddeiumumi kâlet müsteşar muavini Esadm yerine Yuvanis bu mazlum sükunette kendi tesekkil ordulan tensik edilmektedir. înodosyayı selâmlıyarak ve Yaninin omuzDivanı Muhasebat reislerınden İhsan ŞEHÎR ÎŞLERÎ liğe tevdiine karar vermiştir. şuurunu saran gecenin bir örneğini görür giltere hükumeti Hindistanın müdafaatayin edilmiştir. larını okşıyarak hücreden çıktı. Çok geç gibi oldu, o sıra sıra ağaclarda kendi ahsını temin için askerî her türlü tedbire DENİZ ÎŞLERÎ meden döneceğini, geride bıraktığı kalbi maklıgına yuhalı alkışlar serpen bir eda Dükkân ve mağazaların müracaat etmekle beraber daha ziyade Müsteşar bugün gidiyor ıi ve o kalbe bekcilik eden gardiyanı alıp sezdi, yoTgun ve durgun nehirden gene öğle tatili Galata Yolcu salonu İki gündenberi şehrimizde bazı işler siyasî ve diplomasi tedbirlere krymet veraşk cennetine ve hürriyet gülsenlerine gö kendi budalahğını okuyan bir ses duyDükkân ve mağazaların da muayyen Galatada yapılan Yolcu Salonunun e üzerinde tetkikat yapan Maarif Vekâ mekte ve bunun için, Başvekili malum setüreceğini tekrar vadetmeği de unutmadı. du, bütün muhitin şahsile istihza ettiğini saatte her gün öğle tatili yapmaları ve sas inşaatı tamamlanmıştır. Binamn da leti müsteşan Rıdvan Nafiz, bugün An yahat zahmetini ihtiyar etmektedir. *** kuruntulıyarak çılgın bir tehevvüre ka tatil saatinde bunların kapalı bulun hilî tezvinatı da ihale edilmiştir. karaya gidecektir. Muharrem Fevzi TOGAY » Geceyansına doğru muhafız Yuvanisin pıldı, ihtiyar gardiyanın önünde boynunu ması üzerinde bir müddettenberi tetki* bir zabitle kolkola vererek, ihtiyar gardi bükerek, boyunu yükselterek korkunc bir kat yapılmakta idi. v\nı da ardma takarak kaleden çıkışı durum aldı, ruhundaki kırgmhkları ve Şehrın vaziyeti ve umumî ihtiyacı Bursada otelcilere verilen bakımından şimdilik bunun tatbikı mul'msenin dikkatini celbetmedi. Nöbetçi kızgınlkları bir kelime ile haykırdı: ceza .vafık olamıyacağı düşünülerek bir ler. ayakta uyuyorlar ve gelip geçeni rü Bunak!.. Bursa (Hususî) Vilâyet Sıhhiye müddet için kararm tehiri cihetine gi"a'ara dalmış bir gözle seyrediyorlardı. Yani de, minimini bir kız tarafmdan dilmiştir. müdürlüğünün de yardımile Belediye Pöyle de olmasa asaletmeab muhafızı ikinci defa kafese konulmaktan duyduğu miz Çekirge otellerinde sıkı bir teftiş sorguva çekmek onların ne hatırlanndan elemi açığa vurmak, feveran etmek ihtiBebek tstinye yolunda yapmıştır. Bu teftişe aid raporlar üzerk p=çerdi, ne de hadleri idi. Fakat Yuva yacında idi. Hımbıl asilzadenin böbürne, bunca tenbihlere rağmen otellerine yapılacak istimlâkler pis de, arkadaşları da halecan içindeydi lene böbürlene kendini bunaklıkla itham iyi bakmıyan, temizliğe dikkat etmiyett Bebek İstinye asfalt yolunun inşası ve noksanlannı tamamlamıyan üç otel ler. Cünkü karanlık ve kanşık bir yola ve tahkir etmesi üzerine o ihtiyac coşu ve bu yol üzermde yapılacak istimlâk sahibine yirmi beşer lira para cezası E^dîklarını biliyorlardı. Bu yol, görü verdisnnden ihtiyat sever ihtiyarın iradesi işleri hakkındaki çalışmalara devam overilmiştir. rüşte her üçü icin müşterekti, bu sebeble sarsıldı ve dudağından tükrükle kanşık lunmaktadır. Rumelihisarı mezarlığı Belediye, teftişlerin arkasını kesrre de on'ann ayni düsünceleri taşıdıklan bir kelime fırladı: nın kesilecek kısmı tamam olmuş, tes mek ve söz dinlemiyen otelcilerin otel7annolunabilirdi. Halbuki hakikat hiç de viyeye başlanmıştır. Bu münasebetle Avanak!.. lerini kapatmak kararındadır. Eminönü Emirgân hattmda işliyen oböyle olmayıp her üç yolcunun kafasmda (Arkası var) tobüsler Eminönüne gelirken Şişli yoayrı ayrı düsünceler dolaşıyordu. lunu ve giderken sahil yolunu takıb etEtrüskün gezinti seferinin mektelerken hem gidiş ve hem de geEvet, kolkola ve yanyana yürüyen bu üç dost bambaşka hedeflere doğru gidi tehiri lişte Şişli yolunu takibe başlamıslardır. Bursa (Hususî) Mudanya ile Bur ne içinde ikmal edilecektır. 340 küsur Nüshası 5 kuruşhır. yorlardı. Yuvanis, ahdinde sadıktı. TeSahil yolun inşaatı bitinciye kadar bu sa arasmdaki 31 kilometrelik şosenin bin liraya çıkacak olan bu asfalt yol Denizbank, 19 eylul pazartesi sa Türkiye Haric odo'ya ile, Yani ile beraber Edirneden tarz devam edecektir. asfalt yapılması işine son günlerde bü bittikten sonra Mudanya Bursa ara için için bahı tertib edilmiş olan Etrüsk va uzaklaşmak düsüncesini taşıyordu. Yani Boyacıköy ve Emirgândaki emlâk sa yük bir faaliyetle devam edilmeğe baş sındaki mesafe otomobille 30 dakikada Senelik puru Yalova gezinti seferinin ha^ 1400 Kr. 2700 K P . je, Teodosya ile kararlaşan plâna vefa hiblerinden bir kısmı da istimlâk be lanmıştır. Şosenin en bozuk kısmı olan alınabilecektir. Resim, asfalt yolun ya Altı aylık 750 > 1450 > va muhalefeti yüzünden tehir edıL gösteriyordu, Yuvanisi kündeden atıp ' diğini savın davetlilerine bildirir. dellerine itiraz eylediklerinden bu ci Yalakçayırı mevkiinde bir kilometrelik pılması faaliyetinden bir parçayı gös Üç ayhk 400 > 800 » parça asfalt yapılmıştır. Bu yol iki se teriyor. Bir ayhk 150 • Yokiur het de tetkik olunmaktadır. prensesle Türklere iltica etmek emeilni Geceyarısı Yuvanis'Ie prensesin kolkola kaleden Şehir Meclisinden yarm teşkilât için miisaade çıkmaları kimsenin dîkkatini çekmemişti! istenecek «Eh, kısmete konduk» Sabıkalı hırsız, 1100 lirayı nasıl çaldığım tafsilâtile anlatıyor Ç Bursa Mudanya yolu asfalt oluyor j C u m h u r î yet Abone şeraiti:

Bu sayıdan diğer sayfalar: