1938 CUMHURtYET Çemberlayn Almanyadan çok memun ayrıldı (Baştarafı 1 inct sahlfçde) Çekoslovakya baş iğmiyor lBa$taraf% 1 Inoi umhurıyet yı& 10 sene açıkta bırakılan bir muallimin feryadı Tavşanlıda sabıfc İstiklâl mektebi muallimlerinden Hilmi Özayhan imzausile »1 dığımız mektubda deniliyor ki: «1338 yı lında Muallim mekbebinden mezun olunca mesleğe atıldım. 1928 senesinde hastalaadım, beni mıistafa addettiler. O vakittenberi açıkta çok sıkmtılar çektim. Nihayet geçenlerde harcirah iatememek şartile Siirde tayin edildiğim bildirildi. Altı nü fuslu bir ailenin Tavşanhdan Siirde k a ; para ile gidebileceği ftşağı yukarı malumdur. Halbuki on senedenberi satıp savmak: ve borcharc etmekle geçinmekteyim. ailrde tayln edip harcirahım vermemekle tayin etmemek vaziyetine düşmektedir. Maarif Vekâletinin dikkat nazarlaruıı çekmenizi dllerim.» Kat'İ hafta Burada ecnebî müşahidler arasında uî intibah, şu kelimelerle ifade edilebilir: «Şimdi ve yahut hiçbir zaman, önü nıüzdeki hafta kat'î hafta olacaktır.» Başvekâletie müzakereler Başvekil, tayyare istasyonundan otomobille doğruca Başvekâlet dairesine git miş ve yollarda toplanan kalabalık halk kütlesi tarafından hararetle alkışlanmıştır. Çemberlayn, Başvekâlet dairesinde Kra lın el yazısile yazılı bir mektubunu bul muştur. Çemberlayn derhal nazırlardan Lord Halifaks'ı, Sir Samuel Hor'u, Sir Con Simon'u ve Haiciye nezareti müsteşarlarından Sir Aleksandr Kodagon ile Sir Robert Vansitart'ı kabul ederek, « yahatin neticeleri hakkında müzakerelerde bulunmuştur. Çemberlayn'in teşyii Berhtesgaden 16 (a.a.) Çember * layn saat 9,35 te Münih'e hareket etmiştir. îngiliz Başvekilile Horas Vilson bir otomobile binmijlerdi. Bu otomobili ikinci bir otomobil takib ediyor ve bunda da Strang bulunuyordu. Bu iki otomobilin Sarayda önünde Siyah muhafızları hâmil birkaç otomobil gidiyor ve arkalanndan keza SiBaşvekil, bu müzakereden sonra, sarayah muhafızları hâmil birçok otomobiller ya giderek, Almanyadaki temaslan hakgeliyordu. kında Krala şifahî izahat vermistir. Çemberlayn, otelden çıkarken yirmi si Bir dörtler kcnferansı toplamah yah muhafız selâm vaziyeti almi}lardır. isteniliyor Halk, kollarını kaldırmak suretile înLondra 16 (Husuî) Başvekil Çemgiliz Bajvekilini selâmlamışjardır. Çem " berlayn, bu gün Prag'dan dönen Lord berlayn gülümsiyerek ve şapkasını çıkara Runciman'ı Başvekâlette kabul etmiştir. rak mukabelede bulunmu|tur. Kendiıinin Kabine yarın sabah bütün nazırların iyi bir gece geçirmiş olduğu görülüyordu. iftirakile toplanarak Berhtesgaden mülâkatının neticelerini tetkik ve müzakere eLondra 16 (Hususî) îngiliz Baş decektir. Siyast mehafilde, Bajvekil Çemberlayvekili Nevil Çemberlayn refakatinde İngilterenin Berlin büyükelçisi Sir Nevil n'in önümüzdeki salı veya çarşamba günü Henderson ve Almanya Hariciye Nazırı tekrar Almanyaya giderek Hitler'e mülâki Fon Ribbentrop olduğu halde öğle ye • olacağı töyleniyor. meğini Münih'te bir lokantada yedikten Ayni mehafile göre, Almanya, îngiltesonra, saat 12,48 de Münih hava istasyo re, Fransa ve îtalyanın iştirakile bir dörtnundan tayyare ile Londraya hareket et ler konferansı akdi derpiş, edilmektedir. mi|tir. Konferansa Hitler'le, îngiltere Başvekili Çemberlayn, Fransa Başvekili Daladye, Başvekil, Münih'ten hareketinden ev ve îtalya Başvekili Mussolini de iştirak edecektir. vel, aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: Paristen bildirildiğine göre, Fransız « Gerek Alman hükumetinin, gerek hükumeti böyle bir konferania Sovyet sokaklara dökülerek beni karşılıyan hâl • kın bana karşı gösterdikleri hüsnükabul Rusyanın da davet edilmesini ileri sür den son derece memnun ve mütehassis 0İ mektedir. dum.» Başvekilin tayyareıi Koîonya'da kua bir tevakkuftan sonra, saat 17,29 da Londraya muvasalât etmi;tir. Heston tayyare istasyonunda Hariciye Nazırı Lord Halifakı, Alman sefareti maslahatgüzarı ve kalatilık bir halk kütlesi Başvekili istikbal etmiş ve hararetle alkışlamıştır. Münih'ten hareket Almanlara teşekkür Hitler'in noktai nazart hakkında bir tahmin larla yapacağımız mÜzakereleri müteakıb, Ilk mülâkattan sonra tehirler belki birkaç gün sonra Hitler'le tekrar göBerhtesgaden 16 (a.a.) Havas a rüşecegim. Hitler, benim gibi bi ihtîyari uzun yolculuk zahmetinden kurtarmak ü jansı muhabirinden: z«re beni yarı yolda karşılıyacağım söy* Çemberlayn, bu sabah saat 9,30 da giledi» (handeler ve alkışlar). decektir. Roma 16 (a.a.) ^ Giornale d'îtalia Berhtesgaden'den Taymis gazetesine cesini müzakere edeceğiz. Bu itibarla res vekili Çemberlayn dün Berhtesgaden den Romaya telefon ederek, îtalya Baş bîldiriliyor: gazetesi, bugtinkli makalesinde diyor ki: mî mahiyeti haiz olrnıyan haberlere ehemvekili Mussolini ile uzun bir mükâleme«Çemberlayn'in ve Mussolini'nin mumiyet vememenizi rica ederim. Arkadaş«Bazı Alman mehafilinde Çember de bulunmuştur. tavassıt olarak sarfettikleri gayretler, daht nazik bir mahiyet almaktadır. Çekoılovak hükumeti, seferberlige ve Almanlara kar«ı asker levkine devam ediyor. Hatt* top Msleri duyulmağa baslamıştjr. Şimdi de umumî bir harb açmak için Hind prensleri de tnğUtereye »aâık vaktile Barıelona'nın yapmış oldu^u t«* Londra 16 (Hususİ) Hindistan şebbüse, Prag devam ediyor. Prag'a karmihraceleri harb çlktıfı takdirde blitün şı cephe alınmalıdır, ve vakit de geçiyor.» vaııtalarile İngiltereye müzaheret ed« > Sokoüar emre hasır! ceklerinî telgrafla Londraya bildirmiş Prag 16 (a.a.) 800,00 den fazla lerdir. Yeni Zelanda, Kanada v« Avu«* tralya dominyonlan da ayni $«kilde le azası bulunan bir teşekkül olan Sokollar federaıyonu merkezt bürosu, ayn'in İngiltereye hareketi bir prensip itilâft husule gelmiş. olduğu manaıında tefsir edilmektedir. Bu itilâf Fransız ve îngiliz hükumetlerinin tasvibine ârtedilecektir. » Londra 16 (Hususl) Alman mehafilinden bildirildiğine göre, Berhtes gaden mülâkatı esnasında Hitler, Südet dir. meselesinin ancak halkm reyine müraca Komiinistler, Çemberlayn'in ha.f» kmtini ihanet »ayıyorlarmtş at etmek suretile halledilebueceğini Çembrlayn'e açıkça bildirmiitir, Londra 16 (a.a.) îngiliz koınünist Diger taraftan, Alman Hariciye N e partisi merkez komitesi, ifçi partisine bir Başoekilin beyanatt telgraf göndererek, Çemberlayn'in HitBafvekil, radyo vaııtaıile afağıdaki be zareti namina söz söylemeğe salâhiyetli ler'e yaptığı ziyaretin Çekoslovakyaya bir zat da unları söylemis.tir: yanatta bulunmu|turt « Çekoslovakyada cereyan eden karşı bir ihanet teşebbüsü olduğunU yat* « Almanyadan ümid ettiğimden dason hâdis«l«r, SUdet Almanlarının teh maktadır. ha çabuk döndüm. Endişeli olmamış olîngiliz gaıetelerl nlhbln likede ve yardıma mhtac olduklarını gössaydım, seyahatim mükemmel geçmiş olatermişlerdir. Bu meselede, Alman milleLondra 16 (a.a.) Gazetelerin Çemcaktı. Dün öğleden sonra, Almanya devtinin namusu mevzuu bahistir. Almanya, berlayn'ın avdeti hakkındaki mütalealalet reisi Hitler'le uzun bir mülâkatta bu* Çekoılovakyadaki vatandasjarını yardım rı nikbinanedir. Gazeteler, umumiyetle lundum. Görüşmemiz samimî ve dostane ıız bırakamaz.» meselenin şimdi artık alâkadarlar tarafınoldu. Her ikimiz birbirimizi ve isÇemberlayn Mussolini ile tetefonda dan dogrudan doğruya tetkik edilmekte tediklerimizi tamamen anladık. Bu konuştu olduğu ve dokunulmaz birşey olmak maneticeden çok memnun oldum (alLondra 16 (Hususî) Almanya hiyetini kayb«tmiş bulunduğu kanaatin • kiflar). Şimdi arkadaşlarım ve Lord Runciman ile beraber, mülâkatımm neti* dan alınan bir habfr« gör*( îngiliz Baş dedirler. Zabıta, henüz faaliyet gösterdikleri yerlerde mefsuh Südet partisi milislerini dağıtmak için emir almıştır. Bütün Çekoslovakyada tam bir sükubinesi, cumartesi günü toplanacaktır. net vardır. Herkes vazifesi başındadır. Görüşmelerdeki sür'at Alman meha Emniyet organları, vazifelerini yapmakla filinde îngilterenin Hitler'in Südet mesemeşguldür. Çekoslovakya vaziyeti hak lesi hakkındaki noktai nazanndan malukında Alman kayanklanndan çıkarılan mattar olduğuna delâlet etmekte bulun haberler, tamamile a*»'îdır. duğu suretinde izah edilmektedir. Berlin. Almanyaya iltiea edenler de bu münasebetle yapılacak bir plebisitBerlin 16 (Hususî) Çekoslovak . Berlin 16 (a.a.) Röyter ajanin ancak zabıta ve idare kuvetlerinin Sü yadan Almanyaya iltiea eden Südet Alsı bildiriyor: detlere tevdi edilmesi takdirinde muvaffak manlarının miktarı on beş bini tecavüz et olabileceği beyan edilmektedir. Çember " Muhtemel seferberliği kolaylaştımiştir. Bunlar için Saksonya'da husust bir racak tedbirlere Almanya tevessül layn'ın bu husuta bir cevap vermek meskamp kurulmuştur. Gençler Alman orduetmiş bulunuyor uliyetini üzerine almamış olduğu söylen suna gimnek istemişlerde de, bu talebleri mektedir. Alman projelerinin halledilmesi reddedümiştir. Mülteciler arasında birçok Silâh altında bulunan ıhtiyatlar büyük devletler arasında daha geniş mü Südet ricali vardır. terhis edilmiyecekleri gibi, bu ay askerlik müddetleri bitmekte olan iki zakereler icrasmın mütekaddim şartı olan Volkiser Btobahtmr'in ihtarı senelik kur'a efradı da keza terhis Südet meselesinin daha ilerisine gitme Berlin 16 (a.a.) D . N . B. ajansı edilmiyeceklerdir. 45 yaşından aşamekte olduğu temin edilmektedir. bildiriyor: Volkiser Beobahter gazetesi, ğı olup da askerî talim ve terbiye Londranın vereceği cevabm müsait ol Prağ hükumetine ihtar, başlığı altında gören bütün Almanlar derhal kayması takdirinde istikbalde yapılacak mü yazdığı bir makalede ezcümle diyor ki: dolunacaklardır. zakerelerin daha ğeniş ve Avrupadaki «Berchtesgaden mülâkatı, Prag'in hüRur mmtakasında, hududa kadar vaziyetin heyeti mecmuasına şamil olacağı kumet mehafili için bir «dur» emrini taciheti askeriyenin vaz'ıyed etmiş olişrab edilmektedir. zammun etmeli idi. Halbuki Prag, Alduğu her cinsten kamyon akmı go* Çemberlayn ile Hitler'in görüşmeleri man mıntakalarında zulmü artırdı ve Alrülmektedir. Bu kamyonlar, Uzeri esnasında yalnız tercüman sıfatile Şmid man halkının hürriyet için yaptığı müca muşambalarla örtiilü yUk taşiyorlar. hazır bulunmuştur. deleyi kan içinde boğmak hevesindedir. Belçika hududunda da fevkalâde Henderson ile Nilson ve Fon Ribben Prag hükumeti, hakikatte seferberlik olan tedbirler alınmıştır. Bu hudud bo trop bitişik bir salonda görüşmüşjerdir. tedbirler almıştır. yunca Juelich'ten Ahen'e kadar asBüyük devletler arasında tekrar te Avrupa siyasetinin bütün lalâhiyettar kerî kıt'alar ikftme edilmiıtir. ması tesis ve Çekoslovakyada fiddete mümakamlarınca bilâkaydü fart nazarı iti racaat edilmemesi suretinde çifte vaidden bara alınmakta olan ve yegâne çarei hftl ihtiyaç halinde emrihe amâde olduklarını başka Hitler'in müstemlekeler ve teslihat olarak telâkki edilen plebisit plânı, Prftg hü'kumete bildirmiftir. meselesi hakkındaki sarih fikirlerini söyhükumeti tarafından ceffelkalem redde Hühumtt tedbir almış lemiş olduğu tahmin edilmektedir. diliyor. V e bu hükumet böyle bir teklifin Prag 16 (Hususî) Kabine öğle Führer'in Südetler mıntakasmdaki gerfelâket olacağını töylüyor. Soruyoruz: den sonra toplanarak vaziyetin icab ettirgin vaziyet dolayısile yeni telâkkinin sür'Kimin için felâket? diği tedbirleri aldığını ilân etmiştir. Bu atle yapılması hususunda israr etmiş olduBütün loğukkanlılığını muhafaza eden tedbirlerin mahiyeti tasrih edilmcmijtir. ğu zannedilmektedir. Alman milleti anbean verilecek kararı iti Lord Runciman Londra'ya gittl Daladier Londraya gitmiyor madla bekliyor. Südet Almanlarının «AlLondra 16 (Hususî) Lord RunciLondra 16 (Hususî) Fransız manya ile birleşmek» sesleri, bu taleb is man, refakatinde mü|avirlerden Gvatkin Ba'vekili Daladye'nin bu akşam Lon af olunmadıkça durmıyacaktır. Prağ, za olduğu halde Başvekil Çemberlayn'in dadaraya hereket çdeceğine dair deveran rurete katlanmalıdır. Hitler, Prag hüku veti Uzerine bu akşam tayyare ile Londraeden şayialar henüz teeyyüd etmemiştir. metine Nüremberg'de kat'iyyen açık bir ya dönmüştür. Paristeki resmî mehafilde Başvekil D a • ihtarda bulundu. Bu ihtar, manasız bir Lord Runciman, tayyare istasyonunda ladye ile Hariciye Nazırı Bone'nin Loncümle olmadığı gibi <<eçici bir tehdid de kendisini karşılıyan gazetecilere şunları drayı ziyaretleri hakkında henüz verilsöylemiştir: miş bir karar olmadığı temin edilmekte değildir.» Almanya askerî tedabiri genişletti Ihtiyatlar terhis edilmiyor, Fransa ve Belçika hududlarında faaliyet arttı Düzeltme Bursada Gökderede tehlik«li bir vazi yette nar ağacma asüıp kalan bir çocuğu kurtarayım derken sukut neticeslnde vefat eden Askerî lLse talebesinden Şinasinln îedavisine doktorun vak'adan bir buçuk saat sonra geldiğini yazmıştık. Bursa Sıhhat müdtirlüğünden aldığımız bir tezkerede Bmniyet müdürlüğünün yaptığı tahkikata nazaran doktorun vak'a mahallinin uzaklığı dolavLsüe azamî yanm saat sonra geldiği bilidirilmektedir. Karilerimizden Nami Bulaka: Adresini sordugrunuz müesfeaenin İstanbul «ubeai Sirkecide eskl Liman haru dörduncü kattadır. Trabzonla hariUrimizden Necati Btiyükkurda: Yapılan muamele kanunidir. Bir an evvel tahsillnizi ikmal ederek hayata atılmanızı tavslye ederiz. Geyvede arabacı Ahife Şikâyet mektubunuz aiâkadar Vekâlete gönderllmiştir. Kayıb çocuk Kumkapıda Iskele cadueslnde 8 numaralı evde oturan Mehmed lsminde birLji matbaamıza müracaat ederek oğlu 14 ya?ında Mecldin eylulün seklzlnci günündenberi kayboldugunu bildirmis, çocuğun nerede oldugunu bilenlerin adresine bildirmeBinl rica «tmt§tir. Oenitlide marangoz Abdülherime Şikayet mektubunuz alakadar gönderilmistlr. makama Belediy«nin dikkatine İAlm ve adr&sl bisde mahfuz bir karilmitden aldığımız mektubda şöyle denili yur: «Geçen perşembe günü Emirgâna içliyen 3389 numaralı otobdse Taksimden binecek oldum. Hareket saatini beklemekte olan arabamn içinde herkes şoförle muaVini de dahil oimâtc üzere ligara içlyorlardı. Slgara içme* memnudur levhasını göseterecek oldum. Alâkadarlar alayiı tebeasümlerle «onları biz yaadık, resmî birşey değil!» gibi sozler söylediler. Yolda da $offlrle yanmda oturan muavin mütemadiyen konuşup dumyorlardı. Sigara lçmek ve şoîörle konuşmak memnudur Jpvhaları bu otobtislere stLs için mi ajılnuç tır? Aiâkadar makamların dikkat naaarlarmı çekmenizi dilerim.» « Vaziyet çok naziktir. N e zaman «Artık bir millmetre fazla tavizde Prag'a döneceğimi bilmiyorum.» bulunamayız» Macarigtan, Prag'ı protesto etti Prag 16 (a.a.) Lidove Novniy Pait 16 (Huıusî) Macaristan hügazetesi * ki Ba^vekille sıkı münasebeti erh Macar hududunda Ç«k hükumevardır yazdığı bir makalede, hiçbir Çek hükumetinin plebisiti nazarı itibara ala ti tarafından alınan askert tedbirleri protesto etmiştir. Macar hükumeti ayni za • mıyacağını kaydetmektedir. manda Çek tayyarelerinin Macar arazisi Bu gazete diyor kit Fransız bozguncularının bu derece kı ürerinde yaptıkları uçuşlan da tiddetle sa görüşlU olduklarını ve korkakhk yü protesto etmiştif. zünden memleketlerini müthi< bir tehlikeye koyabileceklerini zannetmek istemiyoruz. Çekoslovakya bundan böyle fazla bir milimetre tavizde bulunmıyacaktır. Şimdiye kadar yapmıs. olduğu tavizler kat'idir ve bu tavizlere riayet edilmeli dir.» Çinliler ilerliyor [B<t$taran 1 tna sahtiedel «Südetler mıntakası Çekoslovak lemiş bulunan Japon gemileri bugün yadan ayrılacaktır.» lerde Çin tayyareleri tarafından fasüa sız surette bombardıman edilmiftir. Bunlardan altısına isabet vaki olmuş ve iki nakliye gemisi derhal batmıştır. Hong Kong 16 (a.a.) Şantung eyaletinin garbinde bulunan Çiü kuv * vetleri Fengşiyen'i yeniden işgal etmişler vt Yanşan yakınma vfisil olmuflftr. dir. Hopei eyaletinin şarkında ve Şansi'nin şim&ll şarkisinde muharebeler her zamankinden zfyade şiddetlrıi arttırmıştır. CiornaU d'ltalia'mn makaUsi Varşova 16 (a.a.) Polonya a Jansı, Südetler mıntakasmm Almanyaya iltihakını istiyen Henlein'in beyannamesinden sonra artık bu mıntakanın mukadderatımn taayyün etmiş oldugunu ve şu veya bu suretle bu mıntakanın Çekoslovakyadan aynlaca|ını kaydettiktan sonra, Çekoslovakyadaki Polonyalı ekalli » yetlerin de kendi mukadderatlanna ken dilerinin «ahib olmalan hakkındaki P o lonya noktai nazarım ehemmiyetle tebarilz ettirmektedir. Japonyada meydana çıkarılan bir kaçckçı şebekesi Tokyo 18 (a.a.) Domei ajansmdan: Zabıta, beynelmilel bir kaçakçılık teşkilâtt meydBha çıkarmış ve 27 kişi tevkif etmiştir. Bunlardan 17 si Rus Ya hudisi, dordü Çinli, biri Amerikalı, ikisi İngiliz ve ikisi Japondur. Çete, yen üzerinde spekülâsyon yapıyor, kaçak altıh geçlriyor ve Amerika ve Avrupa • • dan Japonyaya plâtin 3aatler ithal edijrordu. Çet^nin teisi Bitku admdaki Polon yalı yahudldir. Alman mehafilinde Çemberlayn'm ihAlmanya sefareti maılahatgüzarı Dok timal onümüzdcki salı günü, yapacağı î tor Kort, Başvekile beyanı hoşamedi ede kinci bir ziyarete intizar edilmektedir. rek demiştir kit îngiliz mehafilinde bu yeni ziyaretin « Muvaffak olduğunuzu zaflnedl " Lohdra kabinesinin müzakerelerine ve înyorum. Herhalde vatandaşlarımın kalbini giliz Fransız istişarelerine bağlı olduğu mütaleası serdedilmektedir. İngiliz ka minat vermişlerdir. fethettiniz.» Alman matlahatgüzart tebrik etti Paris 16 (a.a.) Temps gazetesi Çekoslovakya vaziyetinden bahsederek diyor ki: Son hâdiselerden sonra, büsbütün yeni bir vaziyet karşısmda bulunulduğu inkâr edilemez, Bilhassa Henlpin'in beyannamesinden sonra, Çekoslovak meselesi, esasından değişmiştir. Runciman'm va zifesi ve iki taraf araltnda doğnldan doğruya müzakereler, bundan böyle Sokolların mevzuu bahsolamaz. Güldüremiyen Komik Yazan ı Murad Sertoğlu Şimdi tabanca avcunda idi. Güldüremiyen komiğin parmaklarl iri bıçtğın kab2l?ına nasıl yapl|fflı|l»ria, onuh da pafrBftkları küçük labancanın kabzasına ayni aiabiyetle yapifmiflardı. Karısmm yaiemin kokusü, ona artık bir kan kokusu gibi geliyordu.Bitmeliydi bu komedi. Daha fezla tahammül ed«ml yordu. Tabancayı ağır ağır, buzlu camirı üzerîndeki gölgelere dogru çevirdi. Sımdl gölceler yekdiğerine daha yakın duruyorlardı. İşte karısmın kalbi bu hizada olmal'^dı. Yoksa beynır.e mi atf^ı etmeliydi? Bü galiba daha iyl olacaktı. Kurşunu kalbine tıktığı takdirde, Ölümünden son' ra pastaneyi dolduracâk olan polisler ve müddeiumurntnin hâdiseyi tesbit etmek icin ölü ceSedîfli soymalan icab edecekti. Karısmın, gb'zlerinden bile kıskandığı o beyaı ve kb'rpe vücudünvi, velev cansız olsun, yabancı gözlerin görmesini istenniyofdu. O, İpek gibi lekesiz ve pürüzsüz ve rfiennerden oyulmuş kadar muntazam vücudün sigara artıkları, pis kâğıd parçalarile dolu yerlerde çırıl çıplak yatması, nekadar feci bir jey ö l u ^ Yasemîn koku» lu güzel bir ölü vücudü için bu dekor ne* kadar kötü? Halbuki kurşunu beynine slkacak olür* sa o zaman baftn uyur gibi önündeki tna* s*ya dayıyacak. Saçlan kurşunun girdiği minicik deligi kapatacak, sadece boynunun yanından incecik bir kan şeridi sızacak, O kadar... Tabacanın emniyetini açtı. Parmağile tetiği okşadı. Tam bu sıraiU onlar gene konuşmag'a başladılar. Tecessüs, parmağınm hareke* tini t«hir etti. Kunuşan Fikretti: Sevgilim! diyordu. Evet, karısma böyle hitab ediyordu bu kadar telâş etmeni ve korkmanı tamamile mânasız buluyorrm. Kudret kendisini çok akıllı, çok zekî, çok kavrayısiı zannediyor. V e onu herkes de öyle biliyor. Halbuki doğtuBUnu istersen anlayıı kabiliyeti çok mahdud Tefrika : 6 dur. Meıelâ biz sevişmeğe başlıyalı, «şağı yukarı bir senc oluyor. O hâlâ hiçbir şeyin farkma varmadı. Sonra hâlâ kendisini sevdigini tannedecek kadar saf. Ca* nım, sen benim ötede beride önun lehinde bulunmama bakma... Elbette böyle hareket etmetn lâzım. Çünkü senîn kocan. Halbuki artık Kudret bitthi?tir. Hiç bir şeyi kalmamıştır. Hatta doktorların kendisini sahneder5 ayırmalan da bir bi* kıma g8re kendisinin çok lehinde olmuş tur. Böylelikle sahneden şerefle çekilmiş oluyor. Yoksa... Fikret bir müddet sustu. Buzlu camın üzerindeki başı bir iki defa sallandı. Sonra devam etti 5 ... Yoksa kendine ttlecbürî pâSâ port vereceklerdi. Neydi o son filmindeki soguk j'estleri! Halk yükseldi. Artik bu martavallan, saçma sapan jestleri yutmuyor. Kudrctin yalnız bir ilmi kaldı. Sabahat, Fikretin sözünü kesti: Kocam için çok merhametsiz davraniyorsun! Ah niçin bu cürnîeyi s8yledi. Niçin o da, niçin Sabahat de aleyhinde bulunmayordu. Kudretin içinde yeniden birçok karışık ve müphem duygular halkalandı. Tabancayl tutan «li» yava| yavaş aşağı sarktl. Acaba, Fikretin sözleri doğru mu idi? Yoksa kendisini Sabahatin götünden düşürmek için mi kasden kanaatinin aksini söylüyor, böylelikle çabuk tesir altında kalan kadını kendisine büsbütün bağkmak mı istiyordu? Fakat Sabahati esasen manen kendisinden ayırmamış mıydı? Buna daha fazla ne ihtiyacı vardı. Ya Fikretin, onun hakkında besledîği kanaat, hakikaten umuml telâkkiye uygunsa? Şimdi herşeyi ünuhnuş, bunu düşünüyordu. Adaba kendisînin hakikaten sanatkârlık kabiliyeti kalmamış mı, sönmüş mü idi? Halkın gösterdiği rağbet ve alkış, »ırf kocaman kof bir i»im için mi idi? Çok a|ır bir ithanıd: bu... Fakat ya hakikatse. Sohra as'l büyük sir... Sabahat kendisini Fikrete karşı niçin müdafaa etmek lüzumunu hissediyordu. Mademki kendisini Sevmiyordu, kendisini aldatıyordu, neden Fikretin sözlerine itiraz edi * yordu. Ah, niçin kendisini müdafaa ediyordu bu kadin? Fikret şimdi daha küstah bir eda ve sesle devam ediyordu: ~» Ben hakikatperestifn Sabahat 1 Doğrusu onun bu kadar tesiri altında kalabileceğini ummuyordutn. Bu gün meselâ ben, AvTup&mn herhangi bir tiyatro suna veya filim stüdyosuna müracaat et gıder dindiririm. Bunlar için lâzım olan sem beni herhalde reddetmezler. Hatta kuvveti, aylan kıskandıracak kadar güzeL buraya turist olarak bir Fransız sahne elâ gözlerin bana vermistir. ] adamı gelmiş. Beni bir oyunumda gör • Aaman yarabbi! Fikret, hangi eserden müı. Çok beğetrmiş. Pariste bir arkada ezberlediği belli olmıyan bu ciimleleri, ieşım var. Dönüşte beni ona methetmiş. Av» sine yapmacik bir hararet vererek nekarupaya gelmek hususunda bir niyetim o« dar soğuk bir eda ile söylüyordu. İşte kollup olmadığını sormuş. Halbuki Kudret lan da Sabahatf». doğru uzandı. Mutlaka Avrupaya gitse. ona ba§roller değil, be ellerini tuttü. Kudret, içinde yeniden bir |İhci derecede figüranlık rolleri bile veril siîi duydu. Gözleri yeniden karardl. nnez. Yalnız bir röl müstesna: Karısı ta Nefesi yeniden hızlandı. V e hâlâ elinde rafından aldatıltnağa lâyık, budala ve tuttuğu tabancasının kabza6inı yeniden hodkâm bir koca... bütün kuvvetile sıktı. Son cümleyi çirkin bir kahkaha takib Şimdi o, karısmın haleti ruhiyesini gaetti. yet iyi tahlil ediyordu. Sabahat, muhakBu sözlerin her kelimesi, Kudrete, kakak ki çok çabuk tesir altında kalabiHfasına alçakça bir e; tarafından sıkılan bir kurşun gibi tesir ediyordü. Hele son cütn yordu. Hatta, muhakkak ki gene bü pasle... Onu çıldırtacak gibi oldu. Niçin, na tanede, evlenme teklifinde bulunduğu lıl yerinden fırlamıyor. V e bu igrenc böl zaman, onu derhal kabule sevkeden ameyi bir cehenneme, bir ölikn ve kan ce millerden biri de bu tesir altında kala bilme kabiliyetiydi. Sabahat «ever!» hennemine çevirrriyordu? derken yalnız ona değil, biraz da Gene k>nsının sesi duyuldu: «Hamlet» e, biraz da «Faust» a evet Fikret! demişti. V e o, nasıl «Faust» un tesiri al• S8yle sevgilim. tında kalmışsa, işte şimdi, ayni şeküde Senden bir şey rica edeceğim. Rica ne demek, ben senin her sö şu Romeo'nun basit ve acemi mukallidi zünü bir etnir tellkki ederim. Bana: «Git karşısmda da ayni haleti ruhiye içinde yanardağlan söndiir» de; gider söndürü bulunuyordu. rüm. «Okyanus fırrınalarım dindir» d«t (Atkası