CUMHURİYET 6 Eylul 1938 Avrupa atletizm müsabakaları Atlet takımımız bu gün gidiyor Çorab işi bir derd oldu Çürük çorablarla mücadele için şiddetli kontrol Ticaret ve Sanayi Odasinda toplanan şehrimiz sanayicilerinden imalâtı kontrol edilerek tayin edilen vasıflan haiz bu lunmaması itibarile kanunî takibata tâbi tutulan bir çorab fabrikası sahibi çorab nizamnamesi hükümlerine muhalif harekette bulunanlar hakkmda tatbik edilen cezaî hükümlerin kaldırılmasını istemişti. Bu suale cevab veren Sanayi Umumî Müdürü Reşad Bener, memleketimiz çorab sanayii durumunu aşağıdaki şekilde hulâsa etmiştir: «Millî çorab bafrikalarimız, imalât kabiliyetleri itibarile, memleketimiz ihtiyacınm büyük bir kısmını karşılıyabilecek bir derecededirler. Cumhuriyet hükumeti, millî sanayii teşvik ve himaye edici büyük yardımla rını çorab fabrikalanndan da esirgemi yor. Fakat bütün bunlara rağmen çorab fabrikaları iyi kalitede ve güzel desenli çorab yapmıyorlar. Piyasaya çıkarılan çorablar bir gün bile giyilemiyecek kadar çürük ve desen itibarile zevksizdirıer. İktısad Vekâleti, evvelâ kadın çorablarmı ele almış ve bu nevi çorabların haiz bulunmalan icab eden evsafı bir nizamname ile tesbit ederek çorab kalitesini yükseltmek istemiştir. Yapılan tetkikat maalesef nizamname hükümlerinin tamamen tatbik edilmediğini ve piyasaya mütemadiyen düşük kaliteli çorab çıkarıldığmı göstermiştir. Bugün için çorab işi artık büyük bir derd halini almıştır. Hükumet nizamname hükümlerinin tamamen tatbikını temin için kontrolları sıklaştıracak ve behemehal tayin edilen evsafta çorab imal edilmesini temin edecektir. Nizamname hükümleri hilâfına yapılacak en küçük bir hareket bile cezalandırılacaktır. Bu kontrollar vç cezalar matlub kalitj ve fiatta imalâtı temin edemezse çorab sanayiine verilmiş bulunan gümrük hima yesinin de kaldırılmasında tereddüd edılmiyecek ve çorab fabrikalannm memle ket iktısadî hayatı üzerindeki menfi tesırleri kat'î olarak izale edilecektir. Almanya etrafmda aksülâmeller IBaştarafı 1 inci sahtfedei tinde kalmıştır. Bu suretle ve bilhassa mevakii müstahkem kıtaatım tam mev cudlu kılmak için ihtiyatlar silâh altına çağırılmıştır. Mezunlar subay ve efrad derhal garnizonlarma dönmek emrini almışlar dır. Görülüyor ki bütün bu tedbirler zarurî tedbirlerdir ve efkârı umumiyeyi endişeye düşürmemelidir. Esasen soğukkanIılık sulhun muhafazasmm esaslı unsu rudur. Diğer taraftan da son gelen ha berlere nazaran umumî vaziyet mahsus bir salâha doğru gitmektedir. KANSIZUK benizsizlik idn yegâne deva kanl ihya eden P j n A T ) Enmuntahipetibba tarafındantcrtipedilmiştir. O l l \ U r Nörasteni, zaflyet ve Chlorose Pariste yapılan son ya Atletlerimiz maalesef rışlarda çok iyi deregene iyi hazırlanmadan celer elde edildi yola çıkıyor Cumartesi günü Belgradda başlıyacak Paris 5 (a.a.) Burada yapılmakta olan Avrupa atletizm şampıyonasının doku.zuncu Balkan atletizm müsabakalarına iştirak edscek olan Türk atlet kafineticeleri şunlardır: 100 metre sür'at koşusu (final) lesi bu akşamki konvansiyonel trenile Yu1. Ozendorp (Holanda) 10,5 saniye goslavyaya hareket edecektir. Bundan evvelki Balkan oyunlarına de; 2. Mariani (İtalya) 10,6 saniyede; Türk takımının bir defasmda olsun lâyi3. Strandberg (İsveç) 10,6 saniyede; 4. Von Beveren (Holanda) 10,6 saniye kıle hazırlanarak girdiğini hatırlamıyo d«; 5. Sviney (Britanya) 11 saniyede; ruz. Bu sefer de vaziyet maalesef geçmışlerinden hiç de farklı değildir. 6. Morşan (İsviçre) 11,2 saniyede. Biz, spor sahalannda, beynelmilel ^ Sırıkla yiiksek atlama karşılaşmalardan bir iki hafta evvel, şöyr I.Sutter (Almanya) 4,05 metre; 2. bir araya gelerek Adaya, Modaya Ljungberg (İsveç) 4 metre; 3. 5nay^ e r veya buna mümasil yerlere çekilerek ve (Lehistan) 4 metre; 4. Romeo (İtalya) kamr>lar kurularak yapılan idmanların 4 metre; 5. Raynika (Finlandiya) 3,90 da pek faydalı olacağma kani olanlarmetre. dan değiliz. Atletizmde iyi koşmak, atUzun atlama (final) lamak veya ftmak, bütün kış mevsimi 1. Layşum (Almanya) 7,65 metre; kapalı salonlarda muntazaman idman !. Maffi (İtalya) 7,61 metre; 3. Long yapmak, arasıra sokak ve kır koşularile (Almanya) 7,56 metre; 4. Giyuritsa vücudü hamlığmdan kurtardıktan sonra (Macaristan) 7,27 metre; 5. Tomsalu zamanında pist üzerinde müsabakalar (Estonya) 7,24 metre; 6. Breş (Bıi yapmak şartile, mümkündür. Bugün tanya) 7,16 metre. Belgrada hareket eden Türk atlet kafileCirid final sinin içinde bu şartlarla hazırlananların 1. Jaervinen (Finlandiya) 76,87 met bulunmadığım zannediyoruz. Bu itibarla re; 2. Nikkanen (Finlandiya) 76,75 bokuzuncu Balkan atletizm müsabakalametre; 3. Varsegi (Macaristan) 72,78 nnda da Türk takımının umumî puvan metre; 4. Sule (Estonya) 70,50 metre; vaziyetinde dördüncülükle üçüncülük a5. Aisak (Estonya) 70,23 metre; 6. rasında bocaladığını görünce şaşmamalı ve müteessir olmamahyız. Jakob (îsveç) 68,58 metre. Beyhude ıztırab cekmeyiniz! NEVROZİN Bütün ağrıların panzehiridir. BİR TEK KAŞE Romanya vaziyetini tasrih ediyor Gülle final 1. Krek (Estonya) 15,83 metre; 2. Solke (Almanya) 15,59 metre; 3. Volk (Almanya) 15,5 metre; 4. Berlund (Finlandiya) 15,07 metre; 5. Berg (İsveç) 14,87 metre; 6. Vitek (Çekoslovakya) 14,47 metre. Maraton koşugu 1. Muinonen (Finlandiya) 2 saat 37 ' dakika, 28,8 saniye; 2. Yarov (Büyiik Britanya) 2 saat 39 dakika 3 saniye; 3. Palme (îsveç) 2 saat 42 dakika 13,6 saniye; 4. Valtispurger (Fransa) 2 saat 44 dakika 28 saniye; 5. Puş (Almanya) 2 saat 45 dakika 8,8 saniye; 6. Berç (Almanya) 2 saat 45 dakika 21 saniye. » "~ P 50 kilometre yürüyüş 1. Vaytlok (Britanya) 4 saat 41 dakika 50 saniye; 2. Dil (Almanya) 4 saat 43 dakika 54 saniye; 3. Brun (Norveç)4 saat 44 dakika 55 saniye; 4. Blayvays (Almanya) 4 saat 45 dakika 24 saniye; 5. Meastri (îtaîya) 4 saat 53 dakika 56 saniye; 6. Segerstrom (îsveç) 4 saat 58 dakika 3 saniye. Türk takımının 100 ve 200 metrede Gören, 800 ve 1500 de Receb, 110 metre mânialıda Faik, yüksek atlamada Pulat, gülle atmada Ateş İbrahim vasıtasile azçok iyi dereceler almaları muhtemeldir. Umumî puvan vaziyetinde Yunan atetlerinin bermutad birinciliği kazanmaları tabiidir. İkincilik için Romanyalılarla Yugoslavların çok çekişeceklerini ümid ediyoruz. Bunların arkalarından Türk sporcuları, Bulgarlar ve Arnavudlardan hayli açılmış bir vaziyette gelmeleri mubakkaktır. Çorab fabrikaları, kısa bir zaman îçinBalkan oyunlarınm bütün tafsilâtını, de, müesseselerini idare ve teknik bakımBelgrad hususî muhabirimiz muntazaman lardan rasyonalize ederek yüksek kalitebildirecektir. li ve ucuz imalâtta bulunmak yolunu tutacaklardır» Rize takımi galib Sanayi Umumî Müdürü Reşad Be Rize (Hususî) Şehrimize davet nerin sözleri gösteriyor ki hükumet çürük edilen Trabzonun Akmspor takımi buraçorablarla şiddetli mücadeleye ve halkm da Rize takımile bir. maç yaptı. Çok büziyana uğramasına mâni olmağa kat'î kayük bir kalabalık önünde, samimî bir harar vermiştir. va içinde cereyan eden müsabakayı Rir zeliler 52 kazanmağa muvaffak olmuş Bir kuyuda kokmuş bir cesed lardır. bulundu Istanbul güreş birincilikleri Herekede yapılan deniz müsabakaları Hereke (Hususî) Üzüm bayramı İstanbul Güreş Ajanlığmdan: 1 Bolge güreş birinciliği müsabakala münasebetile burada spor şenlikleri de rına 12/9/1938 pazartesi günü başlanacak yapıldı. Sırtüstü 100 metrede îdman kutır. 2 Müsabakalar Süleymanlye kulübü lübden Yusuf birinci, kâğıd fabrikasınsalonunda yapılacaktır. dan Salâhaddin ikinci. 3 Sıkletlerde bir kilo tolerans verll Bayrak müsabakasına Hereke, Akyemiştir. şil, kâğıd fabrikası sporculan iştirak etti4 Müsabakalara saat sekizde baslanacak, tartı saat 5 6 arasmda yapılacak ler. Îdmanyurdu birinci geldi. 100 mettır. re serbest koşuya kâğıd fabrikası, Here5 Müsabakalara her kulübden her sıkke, Akyeşil, Karamürsel, îdmanyurdu lette iki güreşçi kabui olunacaktır. 6 Müsabakalara millî takıma dahll sporculan girdiler. İdmanyurdundan OsHüseyin, Kenan Olcay, Yaşar Arkan, Yu man birinci, Karamürselden Mehmed isuf Yener, Saim Arıkan, Adnan, Mustafa kinci geldiler. Çakmak, Mehmed Çoban çirmlyeceklerdlr. 200 metre kurbağalamada tdman Yurdundan Yusuf birinci, Karamürselİstanbul Anadohı Yakası Atlı spor fculübünden: den Eşref ikinciliği aldılar. 15 ağustos 938 pazartesi günkü toplantıMerkezî Avrupa kupası da ekseriyet hasıl olamadığmdan 10 eylul 938 cumartesi günü ikincl bir toplantı yaPrag 5 (a.a.) Merkezî Avrupa kupılacaktır. O gün saat 16 da kulübün taşmdığı Feneryolu Ba|dad caddesi Fuadpa pası finaline kalmış olan Slavya ile Feşa sokak 8 sayılı yenl binasına sayın aza rençvaroş Macar takımi arasında yapılan larınm teşrifleri rica olunur. maç 22 beraberlikle neticelenmiştir. Kongreye davet Ramide Rusçuk caddesinde 34 numaralı evin bahçesinde 22 metre derinliğindeki kuyudan tefessüh etmiş bir leş kokusu duyulmuş, ve keyfiyet zabıtaya haber verilmiştir. Kuyuda yapılan araştırmada çürümüş bir cesed bulunmuş ve yapılan tahkikatta bunun, Ramide oturan Refahiyeli Mevlud isminde birisine aid olduğu anlaşılmıştır. Mevlud, bundan on beş gün evvel ortadan kaybol muş, bir daha görülmemişti. Maamafih, tahkikat, Mevludun esrarengiz bir cinayete kurban gitmediğini, kendisinin kazaen kuyuya düştüğünü meydana çı karmıştır. Mevludun, Sabancada oturan Şükriye isminde bir de karısı olduğu anlaşılmıştır. Adlî takibata Müddeiumumî muavinlerinden Turgud el koymuş tur. Tahkikata devam edilmekte>îir. Bükreş 5 (a.a.) Havas ajansından: Bugünkü enteraasyonal vaziyette, Romanyanm hattı hareketi, alâkadar makamatça şöyle tesbit edilmektedir: « Avrupada umumî bir ihtilâf halinde Romanya bitaraf kalamaz. Onun yeri Fransanın, îngüterenin ve Amerikanm yanındadır. Bunun sebebi yalnız an'ane ve şükran hissi değil, ayni zamanda merkezî Avrupada statükonun muhafazasmda menfaati oluşudur. Filhakika, bu hattı hareket senelerdenberi tesbit edilmiş bulunmaktadır. Bu cihet parlamento müzakerelerinde muhtelif hükumetlerin programlannda ve bilhassa Kral Karol'un beyanatmda açık bir ifadesini bulmuştur. Buna muarız olan ve Almanya ve Italya ile ittifak istiyen yegâne teşekkül «demir muhafızlar» Romanyayı şkndi idare etmekte olan rejimin şiddetli hareketile ortadan kaldırılmıştır. Esasen Romanya efkân umumiyesi, Almanyaya müsaid bir cereyan hasıl etmek ve bir harb takdirinde hiç değilse Romanyanın bitaraflığını temin eylemek için Berlin tarafından yapılan propagandalara asla kapılmamıştır. Romanya halk kütleleri hergün bîraz daha iyi anlıyor ki, Alman genişleme hareketi Romanya hududunda durmıya caktır. Binaenaleyh Romanya, nasyo nal sosyalist Almanya ile Sovyet Rusya arasmda harb sahası olmaktansa Çekoslovakyanın müdafaasına yardım ederse daha iyi olacaktır. Romanyanın Çekoslovakyaya müza hereti yalnız 1921 Romanya Çekoslovakya ittifakı ve Cenevrede imzalanan 16/2/1933 Küçük Antant paktı dahilinde temin edilmiş bulunmuyor. Ayni zamanda iki memleket arasmda çok sıkı iktısadî ve askerî teşriki mesai vardır. Bu cihet her iki devlete de büyük bir harb kudreti vermekte ve bunların hududlarını melhuz harbin ilk harekât sahasından oldukça uzak bulundurmaktadır. Şurası muhakkak ki, Çekoslovakyaya karşı herhangi bir tecavüz takdirinde Romanya diğer deyjetlerle birlikte harekete geçmekte gecikmiyecektir. Diğer taraftan Macaristamn Çekoslovakyaya yapılacak tecavüze iştiraki ve hatta Alman ordulannın Macaristandan geçerek Çekoslovakyanm Slovak hududlarına yürümesine seyirci kalması takdi rinde, Küçük Antant kendiliğinden işli yecektir.» ^t^m ' NEVROZİN Bu muannid baş ve diş ağrılan IU nı sür'atle izaleye kâfidir. Roma' tizma evcaı, sinir, mafsal ve adale ıztırablan NEVROZiN'le tedavi edilir. Nazle, Grip ve bronşite karşı en müessir ilâc NEVROZiN'dir. N E V R O Z i N ' i tercih ediniz. icabında günde 3 kaşe alınabilir. ismine dikkat, taklidlerinden sakımmz ve Nevrozin yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz. Üniversite A. E. P. Komisyonundan: Üniversite merkez binası ön cephesinin 4564.53 lira keşifli badana ve tamir işi 10/9/1938 cumartesi günü saat 11 de Rektörlukte açık eksiltmeye konulmuştur. îsteklilerin, ihale günü 343 liralık muvakkat teminat ve ihale'den Bir hafta evvel îstasbul Bayındırlık Direktörlüğünden alınmış 3000 liralık bu gibi işler yaptığına dair vesika ve 938 Ticaret Odası kâğıdile gelmeleri. Şartname her gün Rektörlukte görülür. ( 3833 J ile Sabah, Öğle ve Akşam Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız. Açık Eksilt me Haydarpaşa İlânı Lisesi Satınalma Kurumundan: Fransız maden amelesi, komünist teşekkülleri itham ediyor Paris 5 (a.a.) Millî maden amelesi meclisi, neşretmiş olduğu bir tebliğde «Komünist fırka tarafından federal birlik aleyhine yapılan taarruzlara karşı ittihaz edilecek tedbirleri tetkik etmek üzere meb'uslarırn 8 eylulde içtimaa davet etmekte olduğunu> bildirmektedir. Tebliğde, Ümanite gazetesini ve komünist fırkasmm kontrolüne tâbi olan organlan, sendikal hareketin istiklâline suikasdlerde bulunmuş olmakla itham etmektedir. Haydarpaşa Lisesi pansiyonunun 658 aded talebe sırası, 34 aded muallim kürsüsü, 19 aded sınıf ve 900 adedt yatakhane dolabları tamir edilmek üzere açık eksiltmiye konulmuştur. Eksütme 9 eylul 1938 cuma günü saat 11 de İstanbul Kültür Direktorlüğü binası içinde Liseler Muhasebeciliğinde toplanacak Komisyonda yapüacaktır. ' Tahmin bedeli 1379 lira ve ilk teminatı 104 liradır. îstekliler şartnâmeyi okulda görebilirler. Taliblerin yeni sene Ticaret Odası veya ruhsat unvan tezkerelerile birlikte belli gün ve saatte Komisyona gelmeleri« ( 5786 y FOTO MAGAZİN Eylul nüshasını mutlaka okuyunuz ni, hulyalarını ihsas edecek en ufak bir telmihte bulunmuyordu. Erkekler üzerindeki büyük nüfuzundan emin olan bu mağrur kadının, şimdi münkad ve mağlub boyun büküşü şaşılacak şeydi. Ve bu hali, fazla şımartılmış, haddini aşan muvaffakiyetlerinden dolayı fazla gurura kapılmış eski küstah tavırlarından daha müessirdi. Ancak, Şefik, bütün bunların zevahirden ibaret olduğunu, hakikatte Feride Hanımın, ne mağlub, ne de kadere münkad olacak bir tıynet iktisab etmediğini şimdi idrak etmişti. Feride Hanını, vücudünü bir sarmaşık gibi kıvrıntılarla bükerek yumuşak ve kaygan adımlarla doktor Şefiğe doğru ilerledi: SAÇ Saçları besler, kSklerini kuvvetlendirir, dökülmeslnl önler, kepekleri giderir. EKSiRi KOMOJEN Beyoğlu istnabul INGiLIZ KANZUK ECZANESI Büvük aşk romanı: 3 8 oyıır Nakleden: HAMDl îlk günlerde, tehlikeyi kavnyamamıştı. Kendinden emindi; bu defaki oyunda galibiyetin kendi tarafında kalacağım ümid ediyordu. Tesadüf, ressam Feride Hanımla Zeynebin tanışmalannı intaç ettiği gün, Şefik bu tehlikeyi gördü atna, iş işten geçmişti. Evvelâ,, Feride Hanım bir kolayını bulup Zeyneble tanışmak imkânını elde etmek suretile ilk muvaffakiyetli adımı atmış bulunuyordu. İki kadın arasında teessüs eden bu ahpablık, Şefiğin tasarladığı itirafı imkânsızlaştıran bulanık bir hava yaratmıştı. Sonra, Feride Hanım, aralannda artık hiçbir şey kalmadığını, bundan böyle kendisinden uzak durması lâzım geldiğini söyliyen doktor Şefiği, kendi mevcudiyetine nihayet vereceği tehdidile korkutmuş, nazarında hayatm hiçbir manası kaltnadığını, tahammülünün son haddine geldiğini söylemişti. VAROĞLU Doktor Şefık, Feride Hanımın, ağlıyan bir sesle ona dinlettiği şikâyetlerden sonra, günlerce uzun uzun düşünmüş, kendini haksız ve kabahatli bulmuştu. Bir sene evvelki rezaletli sahne, henüz unutulmadan, gene kendi yüzünden yeni bir hâjdise çıkarsa, bu sefer, o hâdiseye karısımn ismi de karışacaktı. Bu düşünce, onu korkuttu ve telâşa düşürdü. Feride Hanımın davetlerine icabet kararı veıdi. îlk ziyaretlerinde, yanında bir de sinir mütehassısı vardı. Fakat, sonraları, Feride Hanımın telâşlı telefon davetlerine yalnız başına gitmeğe cnecbur kaldı. Doktor Şefik, anî sinir buhranlannı önlemek için, davet üzerine yaptığı bu pek kısa ziyaretlerde, hastasmdan kabil olduğu kadar uzakta durmağa gayret ediyordu. Feride Hanım, ayni uzaklığı sözlerinde muhafaza ediyor, maziden kat'iyyen bahsetmiyor, şimdiki ümidleri nız değilim..« Hanımefendi, biliyorsunuz ki, bu eve sırf doktor sıfatile gelmeği kabul etmiştim. Feride Hanım, vücudünden întişar eden bayıltıcı esans kokularını beraber taşıyarak, bir kedi gibi yumuşak ve sokulgan, Şefiğe yaklaştı: Geldiğinize nadim misiniz? Şefik, hakaret dolu bir nazarla onun yüzüne baktı ve omuzlarına dayanan ellerin temasından, sert bir silkinişle kurtulduktan sonra, sesine, kabil olduğu kadar fazla hakaretli bir ahenk vermeğe çalışarak, kısık dişlerinin arasmdan şu cümleyi fırlattı: Yaptığmız alçaklığı begendiniz mi? Feride Hanım gözlerini kırpıştırdı; Geleceğinizi biliyordum, dedi. yüzünü anî bir kızartı kapladı; doktor O kadar emin miydiniz? Şefiğin yüzüne bakmamak için gözlerini Şefiğin sesinde, onu birdenbire şaşıryere dikerek, mırıltı halinde sordu: tan bir ahenk vardı. Burun kanadları, Ne demek istiyorsunuz? belli belirsiz ürperdi. Doktor, ciddî, hatta Bugün öğleden sonra cereyan eden sert bir çehre ile devam etti: Hastalanmı boyle geç vakit ziya hâdiseye yabancı olmadığmızı söylemek istiyorum..* ret etmek âdetim değildir..* Feride Hanım bu ithamı mukabelesiz Feride Hanım, dudaklannın sitemli bıraktı; yüzünde dolaşan manayı Şefikbir bükülüşile cevab verdi: Şefik Bey, ben sizin yalnız hasta ten gizlemeğe çalıştı ve sanki bu sözü işitmemiş gibi, kayıdsız: Oturmaz mısınız? diye sordu. Sonra, masanın üstünde duran kutuya parmaklarmi daldırıp bir sigara aldı; fakat, heyecanı, sigarayı çeviren parmaklarmın hareketinden anlaşılıyordu. Şefik, bu yer ikramma kulak asmadan sözüne devam etti: Bir sual sortnuştum! Şefik, itidaline çok hâkimdi. Fakat, bu zâhirî sükunetin ve lâkaydinin içinde, korkunc, tehdidkâr bir hal vardı. Feride Hanım, yapmacık bir sükunetle omuzlarını silkti: Sualinize verecek cevabım yok ki! Hem bugün öğleden sonra olan hâdise neymiş? Bilmiyorum. Sahi mi? Şefiğin sualinde derin bir istihza, bakışfarında büyük bir azim görülüyordu. Feride Hanım, uzun kirpiklerini, bir perde gibi gözlerinin üstüne indirdi: Buradan deli gibi çıkıp gittiğinizi biKyorum, dedi. Allaha ısmarladık demeği bile unuttunuz. Hatta buna hayret ettim. Çünkü sizi daha kibar, daha nazik görmeğe alışmıştım, azizim... Feride Hanım, bu sözü söylerken, bir tür'.ü yanmak bilmiyen, inadcı bir çakma ğı ateşlemeğe uğraşıyordu. Nihayet yaktı. Çakmağm viacık alevi, dudaklannın acı tebessümünü aydınlattığı sırada, Şt? fik, daha sert bir sesle ilâve etti; Karımı içine düşürdüğünüz tuzağı sizin kurduğunuzu biliyorum. Nasıl kurdunuz onu anlatın! Deli misiniz Şefik Bey? Feride Hanım şiddetle başını kaldır • mış, meydan okuyan bir bakışla Şefiği süzmeğe çalışıyordu. Fakat, doktorun haşin yüzü, kırpılmıyan gözleri karşısmda şaşaladı, daha fazla bakamadı, içini çekerek: Öyle olduğunu farzedelim, dedi. Mazur sayılmaz mıyım? Şefiğin dişleri kısıldı. Karşısmdakinin üzerine atılmamak için kendini zor tuttuğu anlaşılıyordu. Yumruklarını sıkaralg haykırdı: Oynadığınız komedinin şimdi anlıyorum! manasınj Feride Hanım vücudünü gererek mukabele etti: Müdafaamı kendi silâhlarıml* yapmak elbette hakkımdır. Evet, zehirli silâhlarla. (Arkast var)