13 Ağustos 1938 CUMHl RİYET TÜRK İNKILABINA BAKISLAR 8 Iktısadî hareketler Kazanc vergisi ve tatbikatı Tatbik mesafesi en geniş ve taalluk ettiği hâdiseler en mütenevvi kanun hangisidir? diye bir sual sorulacak olsa, buna tereddüd etmeden: Kazanc vergisi kanunu... Cevabını vermek hiç de hatalı olmaz Fılhakika, memleketimizde her ferdi alâkadar ettiğini söyliyebileceğimiz bu kanun yalnız böyle bir geniş mesafede tatbik edilmekle kalmıyor, ayni zamanda taalluk ettiği hâdiseler ehemmiyetli olmakla beraber mütenevvi de bulu nuyor. Fakat itiraf etmek lâzımdır ki, bu kanun ve tatbikatı bu kadar mühim olduğu halde üzerinde kâfi cerecede işlenmemiş,, ortaya konulan birkaç eser ve vesika da mevzuun ehemmivetile mütenasib bir dereceye çıkmamakla beraber mükellefleri ve alâkadarlan d'a daima dağınık kalan membalara müracaatten kurtaramamıştır. Kazanc kanunu tatbikatmda, kanunu tatbika memur makamlarla mükellefler arasında. mütemadiyen görülen anlaşamamazlıklar. işin uzaması ve müşküllerin süratle halledilememesinde muhrkkak ki en büvük amillerden biri ve belki de birincısi bu cihettir. Bunun böyle olmasının doğurduğu zaruretin bir gün izale edilecegi muhakkaktı. İşte, Maliye Vekâleti Varidat Umum müdür muavini Nihad Âli Üçürucünün yeni basılan «Kazanc vergisi ve tatbikatı> isimli eseri bu sahadaki boşluğu doldurabilecek ilk adım olmuştur. 691 maddelik kazanc kanunu için 572 sahife içinde şerh yapılan ve cetvel ler de eklenen bu esıer için sarfedilen emeğin tam yerinde olduğuna şüphe yoktur. Bu emeğin ortava kovduğu eserin ise Cumhurivet Malivesinde derin bir ihtısssın mahsulü bulunması kıy metini srtırmaktadır. Bilhassa eserin 15 temmuz 1938 tarihinde mer'i hü kümlere göre yazılmıs olması en büyük hususiveti teskil etmektedir. Her kazanc erbabmı ayrı avrı alâkalandıran kazanc vergisi ve tatbikatı hak kmdaki böyle bir esere «Herkesin kitabı> denilse yeridir. KOŞE İnkılâbdan evvel: Garbcılarm programı îçtihadmecmuasında neşre,dilmiş> «Pek uyanık bir uyku» serlevhalı ıki yazıda, garbcılarm bütün istekleri numara sırasile hulâsa edilmiştir. Bir garbcının rüyası şeklinde neşredilen o iki yazıyı, tam bir program telâkki ettiğim için, kısaltarak buraya alıyorum: 1. Bütün şehzadelerle veliahdlerin tedris ve terbiyelerine son derece dikkat edilecek, zencilerin ve haremağalarının aptalca telkinlerine nihayet verilecek. Genc şehzadeler umumiyetle orJuya sokulup orada rferakki edecekler. 2. Padişahın bir tek zevcesi olacak, cariye istifraş etmeğe hakkı olmıyacaktır. 3. Fes kâmilen defedilip ycrine yeni bir serpuş kabul olunacaktır. 4. Mevcud kumaş fabrikalan genişletilecek ve yenileri de açılacaktır. Padişah ve hanedanı saltanattan itibaren bütün nazırlar, Ayan ve Meb'usan azalarile erkân, ümera ve zabitan ve bütün memurlar, askerler ve fabrika ameleleri bu fabrikaların mamulâtından giymeğe mecbur tuhılacaktır. Ahali de gerek gazeteler ve gerek mektebler vasıtasüe teşvik edilerek yerli mallarımızın sürümü çoğaltılacaktır. 5. Kadınlar diledikleri tarzda giyinecekler, yalnız israf etmiyeceklerdir. Polisler, softalar ve arabacı makulesi kimselerle külhanbeyler kadınların giyinmelerine kat'iyyen müdahale edemiye ceklerdir. Şeyhülislâm efendiler de çarşaflara dair beyannameler imlâ ve imza etmiyeceklerdir. Polisler, kadınların işine, ancak ve ancak münasebetsiz ve âdabı umumiyeyi muhil ahvalde müdahale ve bu vazifelerini büyük bir nezaketle ifa edeceklerdir. Kadınlar vatanm en büyük velinimeti sayılarak kendilerine erkekler tarafından o yolda hürmet ve riayet gösterilecektir. 6. Kadınlar ve genc kızlar, müslüman Boşnak ve Çerkezlerde o'.duğu gibi, erkekten kaçmıyacaklardır. Har erkek gözile gördüğü, tetkik ettiği, beğendı§i ve seçtiği kızla evlenecektir. Görücü.'ük âdetine nihayet verilecektir. 7. Kızlar için diğer mekteblerden başka bir de Tıbbiye mektebi açılacak tır. 8. Birer tembellik yuvası olan bütün tekkeler ve zaviyeler ilga olunarak varidat ve tahsisatları kesilip Maarif bütçesine ilâve edilecektir. Babadan Valma birkaç beylik kelime ve tabirle «Hu, eyvallah erenler...» den ibaret sözlerle şimdiye kadar halkı fikren ve ilmen zarara sokanlara hiçbir şey verilmiyerek kendileri çalışıp kazanmağa mecbur tu tulacaktır. Bunlardan üfürükçülük edenler, kalleşlikle ötekini berikini dolandıranlar cezaya çarptırılacaklardır. 9. Bütün medreseler ilga edilecektir. Süleymaniye medresesi yerine College de France tertibinde bir ulumu edebiye mederesesi yapılacağı gibi Fatih medresesi yerine Ecole Politechnique tarzmda diğer bir medresei âliye vücude getirilecektir. 10 Sarık sarmak ve cübbe giymek yalnız ulemayi kirama tahsis edilecek, mekâtibi âliyei diniyeden şehadetname siz olanlar, tefsir ve hadisi şerif gibi sair din bilgilerinden haberi olmıyanlar bu kisvelere bürünemiyeceklerdir. 1 1. Evliyaya nezirler yasak edilecek, bu gibi teberrular Donanma ve Müdafaai Milliye cemiyetleri kasalarına girecektir. 12. Okuyucular, üfürükçüler, sıtma bağcılar ilâh... kâmilen tenkil edilerek sıtmaya yakalananlar mutlaka sulfatc içmeğe mecbur tutulacaklardır. Yenicami meydanındaki o mahud pis, murdar, müstekreh resmî ve alenî başa okuyucular ve üfürükçüler defedilecektir. 13. Ahalinin şer'işerife mu^ayir bazı itikadlan tashih olunacaktır. Meselâ softaların ve cahil şeyhlerin söyledıkleri: «Canım, dünya fani değil miya? Aza kanaat edip cem'i mal etmeyiniz. Ahirette o altınlar hep derilerinize yaoışacaktır.» gibi herzelere ve maskaralık lara kimsenin inanmaması, bilâkis, israf etmemek şartile, çalışıp kazanması, zengin olması ve para sarfetmeğe auşması temin olunacaktır. Binaların üstüne ası lan «Ya hafız» levhası altına bir de herhangi bir sigorta kumpanyasınm levhası asılacak ve yangından kurtulmak için bundan böyle hep kârkir ev yaptınlacaktır. 1 4 . Her mahallede mektebe git memiş veya gidememiş yaşlılar için amelî [yani ağızdan öğreten] mektebler açılacaktır. 15. Lisancılardan ve ediblerden mürekkeb bir ilim heyeti tarafından bü yük bir Osmanlı Iugati telif edilecektir. Lis^an, Osmanlı lisanı olarak muhafaza edilecek ve Turan lisanına avdet ediîmiyecektir. Osmanlı lisanınm kendine mahsus bir sarfünahvı da olacaktır. Osmanlıca öğrenmek için hiç kimse osmanlıcanın üıtiyacından fazla arabî ve farisi tahsiline mecbur olmryacaktır. 16. Osmanhlar hükumetten ve ecnebilerden hiçbir şey beklemiyecekler, yollarını, köprülerini, limanlarını, şimendiferlerini, kanallerini, vapurlannı, fabrikalarını kendi teşebbüs ve faaliyetlerle vücjude getireceklerdir. 17. Arazi ve Evkaf kanunların dan başlanarak bjitün kanunlar ıslah ediUcektir. (İçtihad mecmuası. Sayı 55 600 tonluk torpitobotlar K bizim için çok lüzumludur Denizaltı gemilerine karşı ticaret gemilerini himaye için, bir kaç tane refakat gemisi bulundurmak da faydalıdır 7 1 1 ASKERI BAHİSLER PENCERESİNDEN Kezzab ve aşk Hücıun botlarımızdan biri tam yolla seyir ederken baştan kıça doğru ahnmış bir resim Fransızların «Escorteur», İngilizlerin ise «Convoy Slops» ve «Escort vessels» dedikleri gemiler de, Büyük Harbde Alman denizaltı gemilerine karşı, ticaret ,ve nakliye •gemilerinden mürekkeb filolan himaye için, ortaya çıkan bir harb gemisi tipidir. Alman denizaltı gemileri, amansız denizaltı harbine başladıkları ve önlerine çıkan düşman veya bitaraf gemiyi, habersiz batırmak yolunu tutukları zaman, İtilâf devletlerinin başvurdukları muhtelif korunma tedbirleri arasında, bir de kafile sistemi vardı. Müteaddid tüccar gemile ri, bir kafile halinde toplu olarak, harb gemilerinin himayesi altında seyrediyorlardı. İşte, denizaltı gemilerine karşı fevkalâde iyi netice veren bu kafileleri himayeye memur gemilere eskortör veya Konvoy ,gemileri denildi ki biz. Jbunlara refakat gemileri adını verebiliriz. Önceleri refakat gemileri muayyen bir smıf ve tip teşkil etmiyorlardı. Top taşıyan her gemiyi bir ıniktar su bombasile teçhiz etmişler ve kafileleri bunların himayesine vermişlerdi. Fakat, son zamanlarda bu maksadla yeni gemiler yapıldı. Yeni refakat gemileri, yalnız denizaltı gemilerine karşı değil, Büyük Harbdenberi gittikçe korkunc bir silâh halini alan tayyarelere karşı da kullanılmak üzere yapılmaktadırlar. lerimizi yormamak ve onları donanma dan ayırmamak için, birkaç tane İtalyanlarınkine benzer refakat gemisi yaptırmamız lâzımdır. İtalyanların Connoniere di Scorta dedikleri 885 tonluk yeni gemiler, tayyareye, denizaltı gemisine karşı kullanılabileceği gibi mayin gemisi ve hatta torpidobot gibi de kullanılabilirler. Biz, zengin clmadiğımız için, bu İtalyan tipi gemiler, daha işimize gelir, Bunları, ay sınıfı denizaltı gemilerimiz gibi, kısmen memleketimizde yapmak münasib olur. #*# Fakat, sahillerimizin girintili çıkıntılı vaziyeti icabı bize daha çok lüzumu olan bir smıf vardır ki o da küçük torpidobotlardır. Büyük muhriblerin kullanılması faydalı olmıyan kıyı hücumları, konvoy ve karakol vazifeleri için, Fransa, Japonya, Almanya gibi muhtelif bahriyelerde, 600 tonluk torpidobotlar yapılmaktadır. Fransada, bunlardan 1933 tenberi 610 tonluk 12 gemi yapılmıştır. Makineleri 22000 beygir kuvvetindedir. Azamî süratleri 34,5 mildir. Marş türbinile 18 mil iktısadî süratleri vardır; bu süratle 1 800 mil gidebilirler. Bu gemilere, 2 tane 100 lük hava defi topu, 2 tane 37 lik hava defi topu, 4 hava defi majkineli tüfeği, 2 tane 550 lik kovan (ikizli) konulmuştur. Muahharen, eskortör adı verilen bu gemiler, hakikatte mükemmel küçük torpidoîardır. Almanya da, 1000 tondan büyük muhriblerınden başka, 12 tane 600 ton luk torpidobot yaptırmaktadır. 1 tane 105 lik top, 1 tane 37 lik hava defi topu, 6 tane kovan (üçüzlü) taşırlar. 1936 da denize indirilen bu gemilerin makine kudretleri ve süratleri hakkında malumat neşredilmemiştir. İtalyan donanmasmda 542 tonla 679 ton arasında 49 tanesi denize indirilmiş ve 16 tanesi tezgâhta olmak üzere 65 tane torpidobot vardır. Fakat bunların 27 tanesi 1912 ile 1919 arasında yapılmış eski gemilerdir. 6 tanesi de 192122 de yapılmıslardır. 16 tanesi ise 1934 36 senelerinin mamulâtıdır. Bunlarla tez kâhtakilerin teslihatı aynidir. Yalnız inşaları bitmiş olanların tonajları 638 ile 642 arasında dolaştığı halde, kızakta kiler 679 tondur. Hepsinin süratleri 34 mildir. 3 tane 100 lük top, 4 tane 37 lik hava defi topu, 4 tane hava defi makineli tüfeği, 4 tane 456 lik kovan (bu kovanların biri ikizli, ikisi tektir) bir miktar mayin de taşırlar. Japon bahriyesinde, 8 tanesi filoda, 4 tanesi k;zakta olmak üzere 1 2 tane de torpidobot vardır. Bunlardan 8 tane daha yapılacaktır. 1932 1937 seneleri arasmda yapılanlar 527 ve 595 tonluk, 26 ve 28 mil süratinde gemilerdir. 3 tane 120 lik top, 1 tane makineli tüfekle mücehhezdirler. Küçükleri 2 tane, büyükçeleri 3 tane 533 lük kovan taşırlar. Muhtelif kuş isimleri verilmiş olan bu gemi lerden Tomodzuru 12 mart 1934 te fırtmalı havada devrilip batmış, sonra yüzdürülerek Sasebo harb limanına getirilmiştir. Bunun üzerine bu sınıf gemilerin muvazene kabiliyetlerini artıracak tadilât yapılmıştır. F. C. 57) Garbcıların bundan evvel bazı parçalarım iktibas ettiğim neşriyatına ve rnünakaşalarına hakılırsa bu ppograma şu birkaç maddenin de katılması lâzım gelir: 18. Şer'î mahkemeler ilga ve nizamî mahkemeler ıslah edilecektir. 19. Mecelle ilga veya o derecede tadil edilecektir. 20. Mevcud Elifbayi Osmanî attlarak yerine Lâtin harfleri kabul edile cektir. KÜLTÜRtSLERl İlk Tedrisat şube müdürü Maarif Vekâleti İlk Tedrisat şube müdürlerirjden Havrullah tetkikat vapmak üzere dün şehrimize gelmiştir. Hayrtıllah, birkaç gün sonra tekrar Ankaraya dönecektir. Tercüme ettirilen kitablar c İzmit Vilâyeti lise istiyor İzmit (Hususî) Yeni ders senesi yakiaşırken, Kocaelinin eski bir derdi gene tazelenmiş bulunmaktadır. Bu deıdi 350 bin küsur nüfuslu vilâyetin bir liseye ihtiyacı şeklinde ifade edebiliriz. Fil hakika her sene ortamektebleri ikmal edip hiçbir işe yaramadan heba olan talebe pek çoktur. Vekâletin açılmasını istediğimiz liseye muallim kadrosu vere miyeceğinden bahsedilmektedir. Bu ihtiyac bizce ikinci derecededir. Düşünüle Ekalliyet ve ecnebi mektebleri için İstanbul Maarif müdürlüğünde hususî bir komisvon tarafından tercüme ettirilen ders kitablarının mühim bir kısmı 21. Avrupa kanunu medenisi ka ikmal edilmiştir. îkinci partide tercüme bul edilerek bugünkü evlenme ve boşan ettirilecek kitablar için, Maarif Vekâ letinden icab eden tahsisatm gelmesi Ingiliz donanmasmda konvoy gemileri ma şartları tamamile değiştirilecektir. beklermektedir. 990 ilâ 1190 tonlukturlar. Süratleri de Birden fazla kadınla evlenmek ve bir Yeni on bir muallim 16 ile 18 mil arasındadır. Ticaret vapursö'zle karı bosamak usulleri kalkacaktır. Muhtelif sıhhî mazeret ve becayiş ları kafilelerile beraber harekete mecbur Not. Garbcılarm bütün istekleri lerle İstanbul Maarif müdürlüğü emriolduklarından, onlar da çabuk yollu olbu maddelerde hulâsa edilmiş sayılabi ne Maarif Vekâleti tarafından on bir madıklanndan fazla sürate ihtiyac yoklir. Onların programı türkçülerinki ka ilkmekteb muallimi verilmiştir. Bu mutur. Hepsi türbin makinelerile mücehhezdar mazbut ve ilmî olamazdı. Zıra garb allimlere ikinci defa tertib olunacak dirler. Mürettebleri 100 125 kişidir. cılık, bizde, bir sistemden ziyade, dinî kp^rova göre vazife verilecektir. Topları, yapıldıkları senelere göre değitaassuba karşı medenî ihtiyaclann scziüOrta tedrisat müdürü An şır. Önceleri asıl silâh, denizaltı gemileri şinden doğma bir terakki iştiyakıdır. karaya gidiyor düşünülerek tabiye edildiği halde, sonraNasyonalizm gibi Avrupa ideoloı'ılerinBir müddettenberi sehrimizde orta ları hava defi toplan esas ittihaz edilmişden hiçbirine benzemez. Türkçüler, aki tedrisat muallim ve mekteb vaziveti et tir. Çünkü, bu toplan denizaltı gemileridelerinin bazı esaslarını garb nasyona rafında tetkiklerde bulunan Orta Ted ne karşı kulianmak da mümkündür. İlk lizminden aldıkları için yazılarındaki ta risat Umum müdürü Avni, yarm An tiplerde, 2 veya 4 tane 120 lik top, 1 tarihçi görüşüne bir de içtimaiyatçı metodu karava dönecektir. ne 76 hk hava defi topu, 2 veya 4 tane katılıyordu. Bunun için türkçülük popuBir Çocuğun bacağı kırıldı 47 lik top, 1 makineli tüfek vardır. Yenilaire olduğu kadar da unioersiiaire bir Langada oturan Abdi oğlu Halilin ler ise, 6 tane 102 lik hava defi topu, 4 cereyan olarak yaşadı ve garbcılık, sa idaresindeki 4645 plâka numaralı yük tane 47 lik küçük top, 8 tane hava defi dece, dağmık bir güzideler âleminin sis arabası, Şaban isminde 4 yaşında bir makineli tüfeği ile teçhiz edilmişlerdir. çocuğa çarparak yere vıkmış ve yavru 4 tanesinde 40 tane de mayin vardır. temsiz iştiyakı halinde kaldı. nun sol bacağının kırılmasma sebeb ol İngiliz donanmasmda, bu gemilerden 35 PEYAMl SAFA muştur. Çocuk Şişli Etfal hastanesine tane vardır, 5 tane de yapılmaktadır. kaldırılmış, arabacı Halil yakalanmış Fransz donanmasmda, refakat gemisi tır. vazifesini bjrinci ve ikinci smıf avizolar Bu akşamki kır balosu yapmaktadır. Bunlann eskileri 453 ilâ Cumhuriyet Halk Partisi Alemdar 644 tonluk 17 ilâ 21 mil süratinde, 1 takamonu tarafından bu akşam Suadiye ne 138 lik, 1 tane 100 lük top taşırlar, plâj kazinosunda büyük bir kır balosu verilecektir. Tertib heyeti balonun mü 103 ilâ 107 mürettebleri vard,r. Bazıları 2 tane 138 lik top, 1 tane 75 lik hava kemmel olması için çok çalışmıştır. defi topu ile mücehhezdir. Yenileri ise On iki kişilik mükemmel bir cazla fevkalâde numaralar yapacak olan bir 630 tonluk, asgarî 20 mil süratinde, 2 tavaryete heyeti, sürprizler ve zengin ne 100 lük hava defi topile teçhiz edilkotiyonlar hazırlamıştır. Balo, mevsi miştir. min en parlak toplantılarından birin İtalyan donanmasmda, refakat topçeteşkil edecektir. keri denilen 9 gemi vardır. Eskileri 182 tonluk, 23 25,8 mil süratinde, 2 tane Turing kulüb murakabe 102 lik top, 2 tane 456 lik kovan ve bir heyeti azalarma miktar mayin taşırlar. Yenileri 855 tonNizamnamemizin 11 inci maddesi mucibince Türkiye Turing ve Otomobil luk, 28 mil süratinde, 2 tane 100 lük hakulübü murakabe heyeti azası ağusto va defi topu, 4 tane 37 lik hava defi tosun 18 inci perşembe günü saat 5 te pu, 4 makineli tüfek, 4 tane 456 lik koBeyoğlunda Tokatlıyan otelinde topla van ve mayin taşırlar. cek ilk iş binadır. İzmit ortamekteb bina nacağmdan mezkur heyete mensub aAlmanlar da, bu neviden «Geleitsı lise olmağa çok elverşlidir. Burada ya zanm lutfen içtimaa teşrifleri hürmet boote» ismini verdikleri 600 tonluk 9 gemi yaptırıyorlar. Bunların sürati 28 milpılacak tedricî tadilâtla her sene yeni bir le rica olunur. dir. 2 tane 105 lik top, 4 tane 37 lik hava yüksek sınıf ilâve edilirs« pratik bir şeAcıklı ölüm defi topu ve 2 tane hava defi makineli kilde bir lise kazanmamız mümkündür. İstanbul Öğretmenleri Yardım cemitüfeği taşırlar. Mürettebleri 124 kişidir. Muallim kadrosu meselesi de esaslı su yetinden: Cibalı Orta okulu tarih coğrafya Bizim büyük ticaret kafileleri teşkil etrette halledilinciye kadar ortamektebimiöğretmeni İzzet Arını maalesef aramız memiz ihtimali pek azdır. Maamafih, iç zin feragat ve fazilet sahibi muallimleri dan ebediyen kaybettik. Kederli ailesidenizlerimizde küçük kafileler teşkil ve bu ilâve vazifeyi herhalde seve seve ya ne ve saym arkadaşlara taziyetlerimizi bunları himaye etmek lâzım gelecektir. parlar kanaatindeyiz. sunanz. Bu işlerle sayıları mahdud olan muhrib J admcağızı eczaneye götürürlerken gördüm. Çırpına çırpına ağlıyor ve ağlıya ağhya aşkını, âşıkını tel'ın ediyordu: Hay sevmez olaydım, hay sevmez olaydın... Filân falan! Sordum, soruşturdum, kıskanciık yüzünden âşıkının gadrine uğradığmı ve yüzüne atılan bir şişe kezzabla gü/ellıkten mahrum edildiğini öğrendim. Pembe pembe yanaklann bir anda cılk yara içinde kalışı, fıkır fıkır gülen zarıf gözlenn gene bir anda kana bulanması, genclik ümidlerini şen tebessümler halinde taşıyan lâtif dudakların bir lâhzada mosmor ve paramparça oluşu gerçekten acıkh birşey. Kadıncağıza candan, yürekten acıdım. Fakat onun o harab vaziyette aşka sitem etmesini de gülünc bulmakian geri kalamadım. Çünkü kıskanciık aşktan değil, vah şetten ve hamlıktan ileri gelir. Medenî ve olgun ruhlarda kıskanciık hamleleri gö rülnvez. Ayni zamanda aşk da hissin ınceleşmesine, ruhun tekâmül etmesine delâlet eder. Kaba ve ham ervahla hakikî aşkın münasebetı yoktur. Onündî secde ettiği mihrabı kirleten âbidin dindarlığından pek haklı olarak nasıl şüphe edilirse sevdiği yüzü yırtan, sever göründüğü mahluku inciten kimsenin de aşkmdan kuşkulanmak çok doğru bir harekettir. Seven kprur, yıkmaz. Seven okşar, ısırmaz. Hakikî aşkın vasıfları bu kadar da basit değildir. Ruhî tekâmülün en yüksek derecesine işaret teşkil eden o gibi asklar, taalluk ettikleri gönüllerde derin, tasavvur olunamıyacak kadar derin feragatler husule getirir. Bu haletin güzel bir tasvinni şu fıkrada görmek mümkündür. Leylâ ile Mecnun macerası dilden dile geçe geçe nihayet çölden şehirlere intikal etmi$ ve devrin hükümdarı olan Bağdad Halifesinin de kulağına erişmişti. Hü kümdar, aşk uğrunda varını yoğur.u feda eden ve aklını da bu yolda yele vermek temayüllerı gösteren Mecnunun şu haline bir yandan merak etmiş, bir yandan da acımış olduğundan hem merakım gider mek, hem günün kahramanı olan âşıka bir iyilikte bulunmak için çöle adam gönderir, Leylâyı çadırından aldırıp saravına getirtir, bir odaya kapatır. Ayni zamanda Mecnunu da davet eder: Bedbaht, der, haline acdım. Sana ay yüzlü bir halayık vereyim de şu çöl kızmı unut! Mecnun şu cevabı verir: İlkin bana Leylâdan baska oir kadını görebilecek göz vermelisin. Buna kudretin yeter mi? Hükümdar gülümser: Oyleyse, der, Leylâyı getirteyim, sana nikâhlıyayım. Bu işe memnun olursun, de^ıl mi? Mecnun içıni çeker, yanık yan.k anla» tır: Nikâh vücudleri birleştirir. Aşk ise yürekleri. Benimle Leylânın yüreği çoktan birlesti. Yapacağın zahmelten ne fayda çıkar ki... Hükümdar bunun üzerine Mecnunu bir haremağasınm yanına katar, Leylânın yanına gönderir. Fakat âşık genc, önüne götürüldüğü hücrede Leylânın bulunduğunu anlar anlamaz gözlerini kapar ve eşiğe yüzüstü kapanır. Haremağas, vecdl içinde, istiğrak içinde kalan de'^kanlıyı uyandıramıyacağını anlaymca kucaklar, hükümdarın huzuruna götürür, kcyfıyetî anlatır ve hükümcja.r neden sonra kendini tophyan âşık gence «Leyîânın yanındaydın, neye onun yüzüne bakma dın» deyince şu cevabı alır: Aşkın azameti, celâli maşuka küstah küstah bakmağa müsaid değıldır! Bir şu tasvire, bir df arasıra sevmlilerinin yüzüne kezzab atan âşıklara bakın ve zamanımızda aşkın nekadar nıaskara olduğunu anlayın. Tevekkeli genc ba yanlar aşk keÜmesini duyar duymaz, köşe köse kaçmıyorlar. Haklan var. Yarın kezzabla yıkanacak olduktan s onra buaşka kıymet vermek neve i\;?.. i < M TURHAN TAN 145 ve 97 tonluk küçük teknelerdi. Fransa, Almanya, İtalya, Japonya gibi devletlerin yaptırdıkları bu küçük torpidobotlar bizim kıyılarımız için de biçılmiş kaftandır. Bunlarla Büyük Harbde Muavenetimilliyenin, Morto koyunda yatan İngilizlenn Goliath zırhh sına yaptığı gece baskını gibi baskınlar yapmak kabildır. Onun için, yeni inşaat programımızda 600 tonluk, 35 mil süratli torpidobotlara da yer vermek kat'iyyen lâzımdır. Bunlardan refakat gemisi gibi istifade edebileceğimiz için, hatta o sınıf gemilerden vazgeçerek bunlardan daha fazla yaptırmak daha münasib o lur. Bu mısaller gösterir ki büyüye büyüye küçük birer kruvazör halini alan muh riblerin yerine tekrar küçük torpidobot lara dönülrnüştür. Fakat bugünün küçük torpidobotlan diyince eski 8 0 1 0 0 tonluk minimini botlar akla gelmemelidir. Son bir yazıda, bu bahisteki fikirleriNitekim Büyük Harbde kullandığımız mizi hulâsa edeceğiz. Samsun sınıfı gemiler ki biz onlara ABİD1N DAVER muhrib derdik 305 tonluk gemilerdi. 1] Bundan evvelki makaleler 2, 5, 12, 14, Muavenetimilliye sınıfı muhriblerimiz de. 22 temmuz ve 7 ağustas tarıhli sayılanmız620 tondu. Todpidobotlarımız ise 160, da cıkmıstır.