CUMHURÎYET 20 Temmuz 1938 ZONGULDAKTA TETKIKLER: 4 Amelenin hayat şartları Muallimlerin yakın bugün çok düzelmiştir yurd tetkikleri Havzada istihsali rasyonelleştirmek için bütün ocakların ve tesisatın tek elden idaresine karar verilmiştir Ilk tedrisat programının muallimlere en ehemmiyetli bir vazife olarak verdiği yakın yurd tetkikleri işine bir başlangıc olmak üzere geçen ders yıh tatilinde İs tanbul ilkmekteb muallimleri için sekiz gezı tertib edılmış, ayrıca, İstanbulun tarih ve coğrafya bakımından tetkik edil mesi için iki kurs açılmıştı. Onümüzdeki ders yılı için de muallimlere «yakın yurd tetkikleri» nde rehberlık edecek bir kılavuz taslağı vücude getinlmiştir. Şimdiye kadar yapılan bu yakın yurd tetkıklerıne bu tatilde de İstanbul içinde ve dışmda tertib edilen on gezi ile devam olunmuştur. Bunlardan beşi bitirilmiş'ur. Muallimler yarın Yıldız sarayını, 25 temmuz pazartesi günü Yalova ve Baltacı çıftlığını, 28 temmuz perşembe günü Nurkalem, Ermis konserve ve lâstik fabrika larını, Tekfur sarayını, Anenas zindanlarını, 4 ağustos perşembe günü Edirneyi ve Alpullu şeker fabrikasını, 3 eylulde de Bursa ve Mudanyayı gezeceklerdir. ( Şehir ve Memleket HaberleriH Siyasî icmal Muamele vergisi Gayrimübadillere kanunu tadilâtı aid işlerin tasfiyesi Macaristan ve dostları acaristan Başvekili İmredi Romadadır. Gelecek ay da Macaristanın devlet şefi Amiral Horthy ile birlıkte Berlinı ziyaret edecektir. Macaristan kendısinin iki büyük komşusu İtalya ve Almanya ile faal ve sıkı dostluk münasebetlerinde bulunuyor demektir. Avusturyanın Almanyaya iltihakından evvel Macaristanla hemhudud yegâne büyük devlet İtalya idı. Macaristan, gerek iktısadî hayatını kurtarmak hususunda, gerekse millt hududları haricinde kalan milyonlarca Macarın yaşadıkları yerleri geri alabilmck için Trianon sulh muahedesini tadıl ettirmek emelinin tahakkukunda bütün güvendiği şey, İtalyatıın yardimı idi. Mussolini, muhtelif nutuklarında Macaristanın mezkur muahedeyi tadil ettirmek düşüncesini teyid etmiş ve Macaristanı iktısadî sıkıntıdan kurtarmak için Avusturya ile birlikte Romada imzaladığı protokollarla Macaristanm başlıca serveti olan hububat ve hayvanatına mühim mahrecler temin etmişti. Bu suretle Macar ihracat eşyasının yarısrnı îtalya ile Avusturya alıyordu. Şu kadar var ki ltalyanın aldığı miktar ancak yÜ7de 15 derecesinde olup kalan yüzde 35 ini Avusturya, ltalyanın malî yardımile çekiyordu. îhracatmın diğer yarısının mühim bir kısmını Almanya celbediyordu. Avusturyanın Almanyaya iltihakından sonra iktısadî vaziyet değışmiştir. Şimdi Macaristanm ihracatından kısmıazamı Almanyaya gitmektedir. Ayni zamanda Almanyanın Şimal ve Baltık denizlerindeki büyük limanları Fiyume yerine Macaristanm denizaşırı ihracatına transit mahreci olmuştur. İktısadî noktadan artık İtalya Macaristanm mukadderatında mühim bir rol oynamıyor. Fakat siyasî noktadan İtalya, Macaristan için eski ehemmiyetini muhafaza etmektedir. Macaristan kendi siyasî davalarının yalnız ltalyanın yardımile tahakkuk edemiyeceğini ötedenberi jakdir ediyordu. Bunun için Almanyanın tekrar siyasî ve askerî cihetten kuvvet bulmasına taraftardı Hatta Almanyanın siyasî cihetten kuvvet bulmasına Macaristanm mühim hizmetleri olmuştur. Hitet iktidâr mevkiine geldikten sonra, bütün Avrupa devletlerinin, Almanyayı yalnız bırakmağa çalıştıkları bir zamanda, Macaristan Berline Başvekilini göndererek bu muhasara çemberini kırmıştı. Viyanadaki Naziler kıyam ederek diktatör Dolfus'ü öldürdükleri ve İtalya ile Almanyanın arası açıldığı zaman, bu iki büyük devleti uzlaştıran gene eski Macar Başvekili olmuştu. Almanya kuvvet bulup Avusturyanın iltihakile Macaristanla hemhudud olduktan sonra, Macaristan bu büyük devletin komşusu olmaktan endişe etmemiş, bilâkis sevinmıştir. Çünkü kendi siyasî davaîarma iki büyük devletin daha yakından muzahir olacaklarını ve lüzumu halinde kendisini himaye edebıieceklerini düşünmüştür. Millî sosyalistliğin Macarlar arasında bazı hararetlı taraftarlar bulmuş olması Peşte ile Berlinın arasını açmamıştır. Bilâkis Macaristan, yeni Almanyanın ırkçılık ve Yahudi düşmanhğı prensiplerıni taklid etmiştir. Bununla beraber Macaristan kendi millî rejimınin bütün hususiyetlerinı muhafaza etmektedir. Macar Başvekihnin Roma seyahati yalnız aradaki doştluğu takviye edecek bir cemile değildir. Ayni zamanda Macaristan kendisinın Yugoslavya ve Romanya ile tnünasebdtının bir kat daha iyileşmesi hususunda ltalyanın tavassutunu ve yardımını ümid etmekıedir. Çekoslovakyadaki bir milyona vakın Macar ekalliyetinin muhtarıyetini temin hususunda ltalyanın tesir vapjnasım istiyecektir. Macaristan, Lehistandan da mühim va'dler ve vard'mlar almış ve alacaktır. Ingiltereden de maiî yardım bekliyor. Fakat asıl ümidi İtalya ile Almanyadadır. Bu iki büyük devlet de Macaristandan, kücük bir memleket olmasına rağmen, büyük seyler bekliyorlar. Binaenaleyh Macar Basvekilinin Roma ve Berlın seyahatlerinden mühim siyasî neticeler doğacaktır. Ders senesi başına kadar Değişiklik, bazı esnafı hiç Eldeki bonoların tebdili memnun etmedi beş gezinti daha lâzım. Fakat hâlâ tertib olundu Muamele vergisi kanunu tadilâtı hakmüracaat eden yok! kında Maliye Vekâletinin dünkü tebliği sanayiciler arasında büyük bir alâka ile karşilanmıştır. Bir kısım sanayi erbabının bu tadilâttan fevkalâde memnun olmalanna mukabil diğer bir kısmı hiç de memnun olmamışlardır. Ezcümle marangoz lar ve konserve fabrikatorları, dün sabah Ticaret odasına müracaat ederek bu hususta görüsmek üzere odada toplantılar yapacaklarını bildirmişlerdir. Marangozlar, muamele vergisinin yeni tadılâtıle maktu bir vergiye tâbi tutula caklarını tahmin etmekte idiler. Vaziyet gene öyle olmakla beraber verginin ilk senelik ımalâtları esasına bağlanması, defter tutmak zaruretini ortaya çıkarmaktadır. Halbuki marangoz esnafı için defter tutmak mümkün görülmemektedir. Marangozlar, beş beygirden aşağı kudretle ça lışan ve ondan az amele çalıştıran imalâthanelerin istisnalar arasına alınmasını Maliye Vekâletinden istiyeceklerdir. Konserve fabrikalarında beş beygirdn aşağı kuvvetle çalışanlar da ayni dilektedirler. Büyük sanayi erbabı ise kendilerine rekabette bulunan küçük sanayiin bu şekilde vergiye tâbi tutuluşundan mem nun olmuşlardır. Yeni gayrimübadiller kanunu muci bince gayrimübadıllerin emlâkine aid tasfiye kanununun neşrinden itibaren bir sene içinde mahallin en büyük malmemurluğuna tnüracaatle mazbata veya bonolarını hazine tahvilile değiştirmeleri lâzımdır. 15 temmuzdan itibaren bu müddet baslamış olmasına rağmen henüz Defterdarlığa müracaat eden olmamıştır. Maamafih Defterdarlığa da kanun tebliğ e dilmiş değildir. Şimdiye kadar gayrimübadillerin emlâkini tasfiye işı Gayrimübadiller Komisyonuna aid bulunduğundan yeni vaziyete bu işin n< şekilde olacağını gösteren bir talimatname hazırlanacaktır. ADÜYEDE Merhum Sadeddinin ailesine tam maaş bağlandı Merhum birinci ceza reisi Sadeddi nin vazife başında öldüğü Vekâletçe kabul edilmiş ve tekaüd kanununun 45 inci maddesi mucibince ailesine tam maaş bağlanmıştır. Binaenaleyh, merhumun hayatta iken aldığı 8000 kuruş asli maaşı, ailesi aynen alacaktır. Zonguldakta, Türkiş ocaklan amelesi için yeni yapılmı.ş olan muntazam ve mükemmel amele kışlaları Cumhurîyet rejimi, Zonguldaga ve kömür ocaklanna girdiğindenberi, amelenin hayat şartlannı değiştirmeğe, köylüye madenciliği sevdirmeğe, köylünün kafasından kömür ocağının bir cehcnnem olduğu fikrini çıkarmağa uğraşıyor. Gezdigimiz ocaklarda, amelenin ha • g. yat şartlarının, köyündeki ile kıyas kabul etmiyecek kadar, yükseltildiğini memnuniyet ve iftiharla gördük. Şimdi Türkiş adını taşıyan eski 63 numaralı ocakta amelenin nasıl yaşadıklarını, bu «irketin müdür muavini olan ilk tayyare§• cilerimizden ve emekli erkânıharb zabitlerimizden Cemal bizc gösterdi. Amelenin ocak dışındaki yaşayışı, ufaktefek farklarla ordudaki kışla hayatının ayni... Iki katlı büyük kârgir, havadar, güneşli, geceleri pınl pırıl yanan binalarda, as kerlerinki gibi, üstüste konulmuş karyolalarda yatıyorlar. Bu binaların abdesaneleri, ciddî söylüyorum.bjzim lstar*WIun Harbiyedeki Belediye halâsından bin kat temiz ve kokusuz«Iur.'Yatak4ar, Sümerbankın yünlü mensucat fabrikalarınm i§e yaramıyan yün kırıntılarından yapılmıstır. Yatakların çarşafları, örtü leri, yastıkların kıhflan vardır. Kimse kimsenin yatağında yatmaz. (Yalmz sermayesi İtalyan olan Türk Kömür madenler Anonim şirketinin bir ocağın da, bir yatakta nöbetleşe birkaç amele yatmakta olduğunu gördük). Hiçbir amele yıkanmadan yatağa giremez. Her amelenin kilidli bir dolabı vardır. Amele mahallelerinde ayrıca büyük yemekhaneler vardır. Bunlann mekteb yemekhanelerinden farkı havlu kullanılmaması vc sürahilerle bardakların, şişe yerine, kırılmamalan için, kalayh bakırdan olmasıdır. Ameleye bir övünde yedi buçuk kuruşa üç kab bol yemek verilmektedır. Yemekler, müessese memurin kooperaiifinin temin ettiği birinci nevi malzeme ve tereyağile pişirilmektedir. Bu yemeklere alışan amelenin, köyünde mutlaka midesi bozulacaktır. Ekmekleri, Istanbul ek meklerinden farksızdır. Amele radyo dinliyerek yemek yiyor. Modern bir çamaşırhanenin muhtelif makineli vasıtalan amelenin çamaşırlarını yıkıyor. Ocaktan gelen kirli amele, yemekhaneye girmeden evvel, sıcak veya soğuk bir duş yapıp yıkanmaga, te mHenmeğe mecburdur. Amele için ilk r^üdavatı yapmak üzere bir revir de varc'r. Bekâr memur ve mühendisler için c'alar, evli memur ve rrühendisler için de evler yapılmıstır. Bütün bu ameîe, mmur ve mühendis mahallesinin orta s'n^a bir de ilkmekteb vardır ki bütün rr raflannı Türkis deruhde etmistır. F rada, amele, köylü, memur, mühenc . hatta müdür çocukları tam bir de rrc'rasi ruhile yanyana okurlar. Bir sir na salonu da varmış, fakat işler arttıF' ve memurlar çoğaldığı için, yeni binal? r yapılıncıya kadar, sinemayı büroya tr' il etmek fedakârlıgına katlanmıslar. Bütün gaye, ele avuca sığmıyan, bugün var, yarın yok köylü ameleyi ocağa bağlamak, madenciliğe ısındırmaktır. Bu nun için, arazisi müsaid olan Kömürişte, köylüyü daimî amele halıne sokmak için, küçük köylü evleri yapıyorlar. Köylü burava ailesile gelecek, bir taraftan kendisi ocakta çahsacak, çoluk çocuğu da, tıpkı köydeki g'bi ya=ıyacaklar, evlerinin bahcesinde sebze ve yemiş yetiştirecekîer, inek, kovun, keçi, tavuk beslivecekler. Dün, amele, hayvan gibi bir kenara kıvrılıp toprak veya kuru tahta üstünde yatardı; bugün, insan gibi temiz yatakta yatıvor. bol sıcak vemek yıyor; yarın i=e fcücük bir evde aile yuvası kuracak. Aaele meselesi, hemen hemen halledilmiş demektir. Bursa muallimleri geliyor *** Zonguldak Ereğli havzasında, en büyük gayenin kömür istihsalâtını ve ihracatmı artırmak olduğunu yazmıştık. Ocaklarda yarımyamalak ve dara düş tükçe çalışan köylüyü, tam kömür amelesi haline getirmek için alınan ve daha da alınacak olan tedbirlerle kömür istihsalâtını artırmak yolunda ilk mühim adımlar atılmıştır. Gene istihsali artırmak için, mühim bir tedbir olarak, bütün havzada istihsali rasyonelleştirmek lüzumu anlaşılmış ve buna karar verilmiştir. Filvaki, istihsalin rasyonelleştirilmesi, ma liyet fiatlarının indirilmesi, amele tedariki ve sahibleri ayrı ayrı olan ocaklara amelenin taksimi, lâvuarların bütün ocaklar hesabına çalışması gibi işlerin muntazam ve metodlu bir şekilde cereyan etmesi için de, havzanın tek bir idare tarafmdan işletilmesinin lâzım ve fay dalı oldı^una kanaat getirilmiştir. Havzatk'krıriare'âddid şirkfetfer .ve ferdî te şebbüsler birleşü'rilecek ve bütün havzaya tek el hâkim olacaktır. Muhterem îktread Vekili Şakir Kesebirin, alâkadar larla beraber, mahallinde yaptığı araş tırmalar ve görüsmeler neticesinde, en mühim ve makul tedbirin, bu birleşme o!duğuna kat'î kanaat getirilmiştir. «Bir likten kuvvet doğar» sözünü kömür havzasında tahakkuk ettirmek için, derhal icab eden faaliyet ve teşebbüslere baslanacaktır. İstanbul ve Trakyada tetkikler yapacak olan 30 kişilik Bursa ilkmekteb muallimleri kafilesi, bugün Trak vapurile şehrimize geleceklerdir. Muallimler, İstanbulun müzelerini, mekteblerini ve görülmeğe değer yerlerini gezdikten sonra, tetkiklerine devam etmek üzere Edirneyc gideceklerdir. Kabatas önünde bir cesed bulundu Zabıta, tahkikata ehemmiyetle devam ediyor Büyük fundalık yangım suçluları Pazar günü Derbendde Metris civa rında bir yangın çıkmış ve geniş arazideki fundalıklar j'anmıstı. Bu yangına aid tahkikat evrakı, dün Müddeiumumiliğe gelmiştir. Şimdive kadar vapılan tahkikatta yangının dikkatsizhkle kuru çalılar arasına atılan bir sigaradan çıktıgı neticesine vanlmış ve o civarda çalışan birkaç çöprü süohe üzerine zan altına alınmıştır. Tahkikat devam etmektedir. Balkondan düştü Beykozda Yalıköyünde oturan Eyü bün kızı Aliye, on metre yükseklikteki balkondan düşerek ifade veremiyecek şekilde ağırca yaralanmıştır. mektedir. Liman olmadıkça vapurların iskeleye yanaşıp doğrudan doğruya kömür almasına imkân bulunmadığından bu çok iptidaî kayıkla kömür yükleme usulünün ağırlığına, bir de Kozluda, senenin yalnız 150 gününde, havanın tahmile müsaid olduğunu da ilâvc etmek lâzımdır. Bu yüzden Kozluda kömür yükleme işi çok geri ve çok ağırdır. Buna bir çare olmak üzere Kozluyu Zonguldaga demiryolile bağlamak dü şünülmektedir. Aradaki mesafe 6 kilo metreden ibaretse de 1400 metre uzunluğunda büyük bir tünel açmak lâzım gel mektedir. Bu demiryolunun plânları hazırdır. İse başlanınca 1 8 2 0 aylık bir çalışmadan sonra, Kozlu kömürlerini Zonguldaga nakledecek demiryolu vücude gelmiş olacaktır. Fakat düsünüyorum ki havanın mü said gittiği o 150 günde, acaba geceleri de çalışmak kabil değil midir? Sonra kömür kayıklarını iskeleden vapurlara kadar küçük romorkörlerle çekmek müm kün olmaz mı? Bu iki tedbire başvurulduğu takdirde, bugün Kozludan yapılan kömür yükleme işini en az bir misli artırmak kabildir, samyorum. Eskiden damar esası üzerine verilen gayrifennî isletme müsaadelerile bugün ocakların mülkiyeri, arabsacı gibi, bubırine karışmıstır. Bu yüzden bugün Meh mede aid bir damar Ahmedin ocağmın hemen hemen içinde olduğu halde Ahmed, bunu ucuzca işletememekte, Mehmed ise, bir sürü füzulî masraflaria kendi damarım işletmeğe çalışmaktadır; tabiî bu yüzden maliyet fiatları artmaktaKömür ocaklarındaki istihsalâtın sür dır. atle nakli için bir tedbir daha düşünü!Tek el ve tek idare sisteminin muvaf mektedir. O da, kabil olan yerlerde, norfak olacaâına misal olarak da kömür o mal demiryollarını ocaklara ve ayni zacakları için havatî bir ehemmiyeti haiz manda Zonguldak limanının kömür yükolan direklerin tedariki maksadile kuru lemeğe mahsus iskelelerine kadar götürlan 300,000 lira sermayeli şirket göste mektir. Bu suretle havzanın dar demiryolrilmektedir. Bu sirket, havzanın bütün larından memleket şebekesine kömür akmaden şirketlerinin ve madencilerinin iş tarma etmeğe lüzum kalmıyacak. Böytirakile tesis edilmistir. 30 küsur tonluk lece, amele, iş, masraf ve zamandan kömür çıkarmak için bir metre mikâbı di mühim tasarruflar temin edilecektir. rek lâzımmış. 3 milyon ton için 100 bin Fakat bütün bu tedbirler yarımdır ve metre mikâbı direğe ihtiyac hasıl ola havzanın denizaşırı kömür ihracatını tatcaktır. Miktar arttıkca, direkleri gittik mine kifayet etmez. Çünkü azçok modern ce daha uzak ormanlardan tedarik etmek ve seri vasıtalarla gemilere günde 5000 lâzım srelmektedir. Eçer, bövle esasl: ve ton kömür yükliyen Zonguldak limam büyük sermayeli bir şirket kurulmamîs ol da ihtiyaca kâfi değildir. Liman dardır; saydı, günün birinde direk tedariki müm kücüktür; fırtınalı havalarda vapurları kün olamıyacaktı. Şirket, havzanın bü barındıramaz. Hava, patlar patlarnaz, tün direk ihtiyacını kolayca temin ede'bi dalgakıranın arkasında kömür yükliyen lecektir. Bu örnek, havzada, el ve is bir gemiler bile, hemen dışarı çıkarlar. Buliğinin lüzumunu göstermektedir. Men nun sebebi, birkaç defa olduğu gibi, herfaatleri mü=terek ve müşabih olaniarın hangi bir vapurun batıp, lımanı muattal birlesmesi^'I''Ti kendileri gibi mpm'eket bir hale sokması korkusudur. icın de sao^re kuvvet ve fayc1' '''"acakEski Ereğli Sirketi Sahanei Osmaniyctır. si, Zonguldaga, ihtiyaca uygun değil, *** mümkün olduğu kadar ucuz ve küçük bir Zongı'Sk Ereğli kömür hrvras'.nın ikinci mühim meselesi, çıkarılan kömür Ierin nakli olduğunu söylemistik. Kömürlerin demiryolile Anadolu içcrilerine nakli meselesi Zonguldak Filyos Irmak hattı ile halledilmişlir. Bu sahada, yalnız Kozluyu Zonguldaga ve böylece Anadolu demiryolu şebekesine bağlamak meselesi kalmıştır. Kozlu mmtakasının kömürlerini bir dar hat, deniz kenarına kadar getirmekte, orada iskelelerden kolavca kayıklara dökülmektedir. Fakat bu salapurya cesametinde kavık'nr bir motorbot veya istımbotla değil de. kürekle vapurların yanına kadar göiürülliman yapmıs olduğundan kısın Karadenizin azgın günlerinde, burada da kömür yüklemek kabil olmaz. Ereğli tabiî limanı da batmıs gemi leslerile içine girilmez bir hal aldığı gibi, havzanın ortasında değildir ve demiryolile diğer kömür sahalanna bağlanmamıştır. Bu itibarla Zonguldak Ereğli hivzasının denizaşırı kömür nakliyatı, kat'î ve esaslı bir surette halledilmemiştir. Cumhuriyet idaresi kömür havzasında modern bir liman vaptırmağa karar vererek bu meseleyi de 'ıl!e çalışmaktadır. Liman meselesi ayrı bir vazıva mevzu olacaktır. Dün sabah saat 8,30 raddelerinde Kabataş açıklarında demirliyen Sus vapu runun arka taraf;nda bir cesed görülmüştür. Cesed beşinci şubenin motörüne çıkarılmış ve vak'adan müddeıumumihk de Bir cerhin muhakemesi haberdar edilmistir. Bir müddet evvel Yenikövde bir manM^4dejiim.urnî, JJjkmei Soçfl \% Adlidırada'Klenmed adındaki inekçiyi pa ye doktoru Enver Karan derhal vak'a rasını almak maksadile öldürmeğe temahalline gitmişlefdir. sebbüs ederek yaralamaktan maznun Cesedin üzerinde mavi bir mintan ve Ramizle Emin Âlinin Tnuhakemesine beyaz bir don vardır. Müslüman bir er dün Ağırcezada başlanmıştır. kek cesedidir ve 35 40 yaşlarındadır. Son tahkikat kararnamesinde maz Cesed tamamen tefessüh etmiş bir halde nunların 448 ve 62 nci maddelerle tecbulunduğundan tanınmaz bir vaziyette ziveleri isteniyordu. Dünkü celsede Emin Âli, Mehmedi tadir. Adliye tabibi Enver Karan teşhis ve dahilen muavenesinin yapılması için cese mmadığını ve vak'a gecesi İstinvede din Morga kaldırılmasına lüzum göster Hasanın kahvesinde olduğunu ve böyle bir şey yapmadığını söylemiştir. miştir. Ramiz de: Cesed denizde yalnız bir donla bulunc Mehmedle avni mandırada calışmuş olsayd' • 'izerken boğulması ihtimali tık. Fakat onunla hiçbir alacak ve verekuvvetli olabilirdi. Fakat üzerinde bir de ceğim yoktu. Bu suçla hiçbir alâkam mavi mintan bulunması bu ihtimali tama yoktur» dedi. men uzaklaştrrmaktadır. Hüviyeti tesbit Neticede, muhakeme, şahidlerin celedildıkten sonra kaza veva kasid ihtimaibi için baska bir güne talik edildi. leri aranabilecektir. Tahkikata devam e Yaz tatili başladı ÜNfVFRStTFDE İs dairesi reisi Enis Behiç, yarın Karadeniz mıntakası iş bölgelerini teftiş Pmfesör Köprülü tarih ptmek Ü7ere bir seyahate cıkacaktır. İş dairesi reisi, bu seyahattan sonra kongresine gidecek memleketin diğer taraflanndaki iş Bu sene ağustos içinde Zürihte topbölgelerini de teftiş edecektir. lanacak olan beynelmilel tarih kongreStandard isleri sinde hükumetimizi Köprülü Fuad temİhrac olunacak vapagılarm standardı sil edecektir. Kongreye iştirak etmek ı'cin bir nizamname proiesi hazırlamak üzere bu aym yirmi beşinde hareket üzere dün de komite halinde toplanıl evliyecektir. Bundan sonra da Brükselmı^tır. de toplanacak olan türkoloji kongre Ticaret ve Zp^îre V">r8a8inda sinde bulunacaktır. Ticaret ve Z'h're Borsasmın yeni idare mpclisi serimi icm secmek ve se^ilmek hakkını rıaiz oianlara aid listeler dünden itibarpn Oda ve Borsa salonlarma asılrnı^tır. Bu listeler üc gün asılı du'acsk ve bir itiraz vaki olmazsa üç gün so"'a V^ldınlacaktır. MÜTEFERRİK İs dairesi reisi teftişe çıkıyor Bugünden itibaren Adlivede yaz tatili başlamıştır. Geçen vaz tatil yapan mahkemp'»r, bu yaz nöbetci kalacaklardır. Beynelmilel coğrafya kongresine gidecek doçentler f AB1D1N DAVER Dört senede bir toolanan ve bundan evvelki toplantısını Moskovada yapmış bulunan beynelmilel coŞrafva kongresi bu sene de Amsterdamda ictima ede cektir. Bu kongrede hükumetimizi temsil edecek olan Edebivat Fakültesi doB?.l'"»n demirvollart ^entlerinden Ahmed Ardel. Besim Darkonferansı kat, Ankara Dil ve Coğrafva Fakültesi Selrimirde toplantılarım vapan Bal doçentlerinden Cemil Alagöz dün Avkan memleketleri şimendifer idareleri rupaya hareket etmislerdir. konferansı. simdiye kadar yolcu tarifesine aid prensibleri tesbit etmiştir. Ücret tar'fesinin hazırlanması esnasında Şemsioaşa camiinin tamir bir taraftan da esva nakliyatı tarifesi : edilecek müştemilâtı üzpr nde müzakereler cerevan edecektır. Konferansın daha on bes gün kadar Üsküdarda Şemsi Ahmed Paşaya aid ^•j'pceği tahmin edilmektedir. Koca Sinanın son eserlerinden <Şemsi Emniyet âmirleri arasında Ahmedpaşa camii» nin Vakıflar müdürlüğünce tamir edileceğini yazmıştık. yeni tayinler Bu kere camiin müştemilâtından olan Bevoğlu 'Emniyet âmiri Niyazi, Emimarî ve tarihî kıymeti haiz harab ve minönü Emniyet âmirliğine, Eminönü Emnivet âmiri Ali de Beyosjlu. Emnivet metruk darülhadisin de esaslı şekilde âmirli^ine naklen tayin olunmuslardır. tamir ve ihya edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu husus için Müzeler miman KeDün bir çrenc boğuldu mal Altanla Nafıa mimarı Faruk Çeçen. Nivazi isminde bir gene, dün, BoğaziŞemsipaşaya giderek tetkikat yapmışçinde Balta limanmda yıkanmak maklar ve eserin tamirine aid bir proje hasadile denize girmiş, biraz sonra boğulzırlamışlardır. muştur. ü Muharrem Fevzi TOGAY İtalyan deniz subayları geliyor Yarın limanımıza gelecek İtalyan bandıralı Diana vapurile bu gemide staj gören ve dünya limanlarını gezmekte olan altı İtalyan deniz subayı da gele cektir. Cumhuriyet Abone şeraiti Nüshası 5 kuruştur. Türkive Haric icin icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 » 1450 > Üç aylık 400 • 800 • Bir aylık 150 > îoktur