Kabine Meclisten tam salâhiyet aldı [Baftaraft l inct sahifede) 30 Haziran 193S CUMHURİYET ve alkışlar). Bütün icraatımıza neyi vadettik, neyi yapmak istiyoruz ve hangilerini yapabildik, daima bu hesabı tulmaktayız. Beraber ve müşterek mesai mizin eseri olarak, bu senede dahi bu celsede dahi hayli merhale aldığımızı tahmin ediyorum. Fakat bunları, birer birer tekrar etmek suretile, sizin de bitdiğiniz ve hatta bizzat yaptığınız şeyler olduğu için, maruzatımı uzatmak niyetinde değilim. En mühim meşgalemiz şüphe yoktur ki malî işlerimiz ve malî vaziye timiz üzerindeki kararlarımızdır. Yüksek Meclis bu sene bütçeyi, daha genis,, daha verimli olarak, hükumete tevdi etmiştir. Hükumet bu bütçeyi eline aldığı zaman nekadar ağır bir yükün altında bulunduğunu hissetmektedir. Gecen sene, yani 1937 senesi bütçesi 231 milyon lira olarak kapanmışb. Yatıi varidat olarak 231 milyon lira tahmin ve kabul edilmişti. Tahsilâtımız ayni sene içinde 259 milyonu buldu. Tam 28 milyon liralık bir fazla varidat kaydedildi. Bu 28 milyon lira fazla varidat da gene Yüksek Meclisin kabul ve tasvibile muhtelif Vekâletlere tahsis edilmiştir. Mali vaziyetimiz 1938 mali yılı bütçesi olarak bağladığımız rakamlar 249 küsur milyonu adi bütçe şeklinde ve 57 küsur milyonu fevkalâde menabiden olmak üzere 307 milyon liradır. Bu rakam Cumhuriyet bütçeleri nin ihtiva ettiği en yüksek rakamdır. 1938 bütçesi, Cumhuriyetin bugüne kadar olan bütçelerinin içinde yalnız en yükseği değil, ayni zamanda tevzi itibarile ençok dikkate değeridir. 1938 senesi zarfında fazla tahsisat olarak verdiğimiz rakamların en yükseğini millî müdafaaya tahsis etmiş, bulunuyoruz. Bunun emniyet noktasından ifade ettiği manayı elbette takdir buyurununuz. Millî Müdafaa Vekâletimizin 1938 bütçesindeki hususiyetlerinden bi risi de, kısa bir zamanda realize edilmek üzere kabul ettiğiniz 125 milyon liralık fevkalâde program cephesidir. Millî Müdafaa Vekâleti bu programı sür'ati mümküne ile ve her şeyden istifade etmek suretile büyük bir gayret ve faaliyet içerisinde, realize edecektir. Ayırdığmız tahsi satla ve bu programm yapılmrç olmasile, ordumuz, esasen kendi bünyesinde yaşıyan kudretli, teknik kuvvetlermi artırmak ve mezcetmek suretile, kendisine milletin tevdi ettiği vazifeyi, daha mükemmel bir surette, ifa etmek kudretini iktisab etmiî bu tan korkanm. lunuyor. (Şiddetli alkışlar). Dost İngiltere memleketinde, malze mei harbiye için, serbest kredi yoktur. Ordumuzun fedakârlığına Millet Meclisleıinden çıkan bir kanunla güvenebiliriz bu husus bize temin edilmiştir. ( Alkışlar). Ordumuzun kahramanhğına, orduBütçede verdiğiniz tahsisatla, yürütmek muzun fedakârlığına, her zaman olistediğiniz işleri plânlaştırmak için birınc; duğu gibi, güveniriz. (Elbette sesle beş senelik sanayi programına aid kısım, ri). Fakat bu mümtaz orduyu son bir iki fabrikanın da ınşasına başlan Yirminci asrın, en mükemmel silâhlarile mrç olduğu için, bitmişti denilebilir. Cummebzulen teçhiz ettiğimiz zamanda, kenhuriyet hükumetiniz, size, hemen şimdi dimizi tamamen emniyet altına almış den, birinci beş senelik sanayi programm: görmekle, büsbütün zevk ve bahtiyarlık muvaffakiyetle tatbik etti diyebilir. (Alduyanz. (Bravo sesleri, alkışlar). Hükukışlar) . metimizin malî sahada takib ettiği pro Elde ettiğim tecrübelerle ve malî imgramlardan birisi de memlekette vücude kânlarla ikincisine başlamış bulunuyoruz. getireceği imar hareketlerini sadece bütçeŞimdiye kadar ilân edilmemiş olmasımn nin sırtında bırakmamak suretile hareket etmektir. Eğer her yapacağımız şeyi bütçe tek sebebi, işi, malî imkânlanmızla telif nin rakamlan içerisine sıkıştırmak istersek etmek içindir. Bu yaz tatilinde, bununla katedeceğimiz merhalenin kısa olacağm meşgul olacağız ve ümid ediyorum ki hedan korkulabilir. Bundan dolayıdır ki pinizin takdirini mucib olacak ve millî ememleketin dahilinde kredi vasıtalarından konomi hayatında memlekete yeniden istifade etmek, umumî ve millî bir iş birli feyiz verecek eselrer meydana getirece ği tanzim etmek gayesini takib edıyoruz. ğiz. (İnşallah sesleri). Sanayi hareketinde takib ettigimiz gaBunun için de kabul ettiğiniz kanunlar ye, millî ekonomi menfaat ve icablarını, vardır. Bu kanunlarla ayni zamanda vü cude getirdiğimiz müesseseler vardır. Bu millî müdafaa zaruret ve icablarile telif müesseseler, dahilde temin edecekleri kre etmektir ki, ikisini beraber yürütmek istidilerle ve ayni zamanda haricden bulmak yoruz. (Bravo sesleri). Bundan dolayıdır ki memleket müdata oldukları kredilerle yeni yeni programlar tanzim ederek sizin arzulannızı ve e faasına aid olan bazı maddeleri de bu mellerinizi tahakkuk ettirmek azminde tarzda, sür'at ve sühuletle, yapmak im dirler. Bu sene Nafıa ve îktısad Vekâlet kânlarını elde ettiğimizi şimdiden ifade lerinden başlıyarak, elbette nazarımzdan edebilirim. (Bravo sesleri ve alkışlar). Bizim maliyemizin, takib ettiği ve bize kaçmamıştır, bazı tahsisatları bütçelerindaima âsarını gösterdiği için kendisine teden çıkardık. Bunları malî müesseseleri reddüdsüz iftihar payı ayırabileceğimiz mizin itibarına terkettik. bir prensipi vardır: Vergileri indirmek. Oradan temin edeceğimiz kredilerle Şimdiye kadar, yani Cumhuriyet rejimimemlekette yeni ve kesif bir iş hayatı yane kadar, denilebilir ki her ne maksadla oratmak istedik. (Aikışlar). lursa olsun bir vergi ihdas edildi mi, o verBunun bir misali, Adana ovasınm su ği ne kadar sakat ve ne kadar ağır olursa lanması meselesi idi. Nafıa Vekâ olsun, milletin omuzunda yük olarak kaletiniz bu iş üzerinde çalışıyordu. 30 millır ve bunu atmağa imkân bulunmazdı. yon liralık bir tahsisata ihtiyac vardı. BuMaliye Vekâletiniz takib ettiği malî sis nu bütçenin sırtından çıkardık. Ayni za temdeki mülâyim ve daima memleketin manda esas vazifesini de teşkil ettiği için müdafaasını gözeten usullerile bu zihniyeZiraat Bankasının itiban üzerine bırak ti yıkmıştır. (Bravo sesleri). tık. Ziraat Bankası finansmanile Nafıa Bu sene ve hatta şimdi kabul ettiğiniz Vekâleti Adana ovasının iska ve irva işikanunlarla: Hayvanlar, muvazene, ka ni üç sene zarfmcja bize temin etmiş olacaktır. İktısad Vekâletine aid bütçe tet zanç, istihlâk, damga, sinema ve tiyatrokik edilecek olur3a,* görülür ki, geçen ss lar, iptidaî maddeler, gümrük muaf iyeti giııeye nazaran bu sene tahsisatında bir bi kanunlarla, 10 milyon lira raddelerinnoksanlık vardır. Hakikatte bu, noksanlık de bir tahfif yapılmıştır. 10 milyon tahfif değildir. Kendisiıje teminini vadettiğinir karşısında hatıra gelebilir. 10 milyonu inmiktar geçen sen^kmden 10 milyon lira dirmemek suretile diğer bir kısım daha kadar fazladır. Bu, her iş için ayn ayrı menfaatli işlerde kullanmak imkânı yok vücude getirilen bankaların kredi ve iti mu? Varsa bunu tahfif etmekte ve indirbarından temin edjlecektir Acaba hatıra mekte ne gibi menfaatimiz vardır? Vergigelir ki, devlet bütçesinden bu kabil işleri nin tarh, tevzi ve tahsilindeki adalet prenavırıp da itibar ıftüesseselerine tevdi ve sipi buna kolaylıkla cevab verebilir. Bir ıhmil etmekte majî noktai nazaıdan bir vergi ancak kazanana ve verene menfaat Bu da arkadaşlar, kuponlar meselesidir. Kuponlar meselesinin tarihi ve mazisi hakkmda birbirimize söyliyecek, zanne diyorum, tek kelime yoktur. Bu, doğrudan Türkün imzasına itimad doğruya, bugünkü neslin omuzlarma yükBurada söz alan kıymetli hatibler, bunu tebarüz ettirdiler. Bunun istibdad dev letilmiş bir ağırlıktır. (Bravo sesleri ve rindeki, israfat devrindeki istikrazlarla alkışlar). münasebeti yoktur. Meşrutiyet devrindeİsraf devrinin seyyiatım biz ve bizim ki gajlara bağlı istikrazlara da benzeme7.. neslimiz çekmektedir. Geçen senelerde haBu kredi, sadece Türkün imzasına, iti millerin mümessillerile konuştuğumuz bir mad ve emniyet edilerek yapümıştT. zamanda tediyatımızın yüzde 50 si mal (Bravo sesleri, alkışlar). ve yüzde 50 sinin döviz olarak tediye e Istimali şekli şöyle olacaktır: dilmesi kararlaşmışür. O vakittenberi Maliye Vekâlctinin vereceği bonolar dünya ekonomi vaziyeti ve döviz tedariiskonto edilecektir. Bunîarm bir kısmî ki imkânları daha güçleşmiştir. Bizim, buyüzde 3, bir kısmı yüzde 5 buçuk fai/e günün şeraiti içinde, takib ettigimiz eko tâbidir. Karşılıklarında, Ingilterede dö nomik politikaya nazaran, tediyaümızın viz elde etmiş bulunacağ;z ve pejin pa esasını, en nature tediye ,yani malla ra ile orada istedigimiz yerden, iitediği tediye teşkil ettiğine gore kuponlar mesemiz malı satın alacağız. lesinde döviz vermemizin imkânı yoktur. Esasını, ruhunu bu teşkil etmektedir. Bunu sarahatle huzuru âlinizde ifade et Diğer bu çeşid istikrazlarla ve yahut sı meyi vazife biliyoruz. Yüzdeyüz mal o naî kredilerle mukayese ettigimiz tak larak tediye edeceğiz ve memnun olur dirde farkm büyük olduğu derakap an larsa biz de memnun olacağız. (Bravo seslaşılır. Şimdiye kadar temin olunan kreleri, alkışlar). diler, uzun vadeli, serbest bir malî kredi Maliye Vekâletimizin, takrb ettiği, yedeğildir. Mal kredisine inhisar ediyordu ni malî sistemin isabetli fikirlerinden birive malı muayyen firmalardan satın almak şartile kredi temin edilmiş bulunuyordu. si olmak üzere, ifade edebilirim ki, bu bittabi pahalıya mal oluyordu. Bu kredi kuponlara aid olan borcu, beynelmilel şeklinden kurtararak, dahilî bir borc hanin yapılışımk karşıhklı dostluk ve em r niyetimizi ifade eden bir nokta va dır. E line getirmek istiyorum. Bunu pek ya ğer bu ciheti huzurunuzde. tebarüz ettir kında müjdeliyeceğimizi ümid etmekte mezsem, vazifemi ncksan yapmış oltnak yim. (Alkışlar). Malî vaziyetimizden sonra, memle ketin ekonomik vaziyetini hakikî şeklile görmek için, iktısadî vaziyetimize kısa bir nazar atfetmekte, elbette fayda vardır. müşkülât ve zarar verdir. Buna bakılırsa bunun cevabı çok basittir. Eğer bu meselelere tevdi ettigimiz vazifeler ve yapılrnasmı emrettiğimiz işleı bizatihi menfaat verici işlerse dava esa smdan halledilmiştir. Eğer menfaat te min etmiyen, mukabilini vermiyen nao kor işler ise onlara bütçede dahi yer vermemek lâzım gelir. îşte bu prensipleıle mahmul olarak bizim bütçede verdiğiniz paralarla ve ayni zamanda teminini imkân dahilinde bul duğumuz kredilerle biraz evvel söylediğim gibi geniş bir iş hayotı vücude getirmek istiyoruz. Bu işlerimizi teshil eden vastalardan birisi de haricden bulduğu muz kredilerdir. Dün kabul ettiğiniz kanunla lngiltere ile yapılan kredi mese lesi üzerinde durmak istiyorum. 16 mil yon İngiliz lirasına baliğ olan bu kredi, hepinizin bildiği gibi. 100 milyon Türk !irası raddesindedir. Bunun on milyon İngiliz liralık miktarı smaî ve ticarî işler, 6 milyonluk kısmı askerî ihtiyaclanmız içindir. Fakat bunun yapılış tarzında vr şeklinde diğer emse'ine nazaran, farkkr vardır. temin etmek şartile, tarholunabilir. Yani vergi veren zat, kazandığı ve yaptığı işte menfaat gördüğü takdirde, hükumet onun menfaatine iştirak eder. Bizim şimdiye kadar tecrübelerimizde herhangi maddeden vergi tenzilâtı yapmıştık, devlet hesabı na, hem biz, hem de mükellef, kazanmtştır. Bu müsbet netice karşısında vergiyi indirmek hesabımıza ve prensipimize uy duğu takdirde, tereddüd etmeyiz. Ben vergi indirdiğimiz maddelerde Maliye Vekâletinizin ya doğrudan doğruya ve yahud bilvasıta mutlak kazanc temin edeceğine ınananlardanım. Olabilir ki ayni sene içinde kazanc temin edemez. Fakat gelecek senelerde temin edeceğine şüphe yoktur. (Bravo sesleri). Malî vaziyen'mizin ve malî prensiplerimizin esaslan hakkmda, bu maruzatta bulunduktan sonra, size ufak bir meseleden dahi bahsedebilirim ve ondan sonra diğer kısma geçebilirim. İsraf devrinin seyyiatt Bununla ötedenberi mevzuu bahsolan umumî ziraat kongresine işaret etmek istediğimizi elbette anlamışsmızdır. Bu koagreyi Cumhuriyet bayramı günlerinâe burada, Ankarada, toplamış bulunacağız ve programlarımızı da tesbit ettikten sonra filiyata geçeceğiz. Hükumet namma, üzerindr durulması caiz olan hususlardan birisi de, ecnebi sermayesi hakkındaki telâkkimizdir. Ecnebi sermayesini, hükumetimiz nasıl te lâkki ediyor. Bunu bilmek için merakla beklenildiğini işitiyorum. Cumhurivet hükumeti, ecnebilerden, imtiyazlı müesseseleri satın almaktadır. Bilhassa Nafıa Vekâletiniz, ciddî esaslar dahilinde, bu müesseseleri millileştirmektedir. Biz, her zaman tekrar edildiği veçhile, ecnebi sermayesinin düşmanı değiliz ve hatta düşmanı değiliz dediğim zamanda da, lü zumsuz bir izahta bulunmuş olduğuma zahib oluyorum. Bizim ancak istedigimiz sermaye «vagabond» yani serseri denilen sermaye, politik sermaye, ayni zamanda spekülâtif sermayedir. Ciddî bir iş gör miyerek alacağı komisyonla ve yahud ufak bir farkla çekilip gitmek istiyenlerin temsil ettikleri sermayedir. Fakat memleketimize normal şerait dahilinde gelmiş sermayeye ve normal şerait dahilinde teessüs etmiş müesseselere karşı bizim yalnız mihmannüvaılığımız değil, hatta yardımlanmız da olur. Mubayaa ettigimiz müesseselere gelince, bunlar, mukavelelerine riayet etmi yen ve ayni zamanda imtiyaz müddetleri kısalmış olan müesseselerdir. Bunlar mu kaveleleri hükümlerine göre çahşmak im kânmdan mahrum olduklan içindir ki satmağı kendileri tercih etmektedirler. Eğer bu kabil taahhüdünü ifa etmiyen ve ifa etmek şeraitinden mahrum olan müesse selerin satın alınışı nazarı itibara alınaraktam bizim ecnebi sermayesi hakkındaki telâkkimizin tayini buna tâbi tutuluyorsa arzedeyim ki çok yanlıştır. Biz sermaye buluyoruz ve bulmak için müşkülâta uğra mıyoruz. yaşamış, çalışmış olan insanlar, hayab mızda, idealimizin tahakkukunu, tasavvur edemiyeceğimiz şekilde görmüş ve bahtiyarlığı tatmış bulunuyoruz. (Bravo sesleri, alkışlar). Cumhuriyet, herkesin kelbinde ve ftkrinde garanitleşmiştir, hiçbir seyden pervası yoktur. Bir takım, vatanî hizmetlerden kaçmış bedbahtlara diyoruz ki, geliniz, görünüz. Sizin istemediğiniz, yadırgadıjhnız ve yahud ihanet ettiğiniz rejim ne yapmıştır. Buna göğsümüzü kabartarak, iftiharla ilâve edebileceğimiz diğer birşey vardır: Eserimizi seyrederken onlara diyoruz, sizi affettik... Inkılâbcıların yapma kudretlerinin yanında bu da, büyük bir fazilet eseridir. Bu fazileti, nadir meclisler, nadir inkılâbcılar elde edebilmiş lerdir. Biz emelimizde muvaffak oluyoruz. İdealimizin tahakkuk ettiğini görü yoruz. Günahkârlan da affetmek z«\kine mazhar oluyoruz. (Alkışlar). Bunu Şefimizin gölgesinde ancak B. M. Meclisi idrak edebilmişür. (Alkıj lar). Arkadaşlar, af meselesinin ifade ettiği diğer bir mana daha vardır. O da memleketimizde Türk vahdetinin ve rejimin çeliklesmiş olmasıdır. Bunu cihana gös termek istiyoruz. Affımızın bir gayesi de budur. Yoksa birkaç bedbahtı affetmiş veya etmemişiz bunun maddî hiçbir kıymeti yoktur. Bir de arkadaşlar, inkılâbımızın bu safhasını mütalea ederken derhal şunu da ilâve etmeliyim ki, memleket ve inkılâb, çocuklarından, daima feda kârlık ve fazilet aramakta devam edecektir. Hakikî inkılâbcı yaptığı hizmetleri elinde bayrak yaparak onun üzerinde durmaz ve istismar etmez. îmtiyazcı ve inhisarcı değildir. Memleketin menfaatine taalluk eden herhangi bir hizmeti ifadan hiçbir zaman çekinmez. O, yalnız gayenin muvaffakiyeti için koşar. Memleke tin menfaatine göre mücadele eder, memleket menfaatinin istilzam ettiği şeyi yapmaktan yılmaz. îşte Türk inkılâbalan bu zihniyetle çalışmakta devam edecektir. Bizim Türk vahdeti üzerinde, daima hassas olduğumuzu söylenem, yanlış bir telâkkiye uğramıyacağuna eminim. Kemalist rejim, bütün eserlerile bu milletin kalbinde nasıl bir mevcudiyet olduğunu göstermiş ve bütün bir terakki hamlesi olarak hepimizin ruhuna girmiştir. Perestiş ediyoruz, seviyoruz. İnsan, perestiş ettiği herhangi birşeyin karşısında, ona uymıyacak diğer birşeyi gördüğü zaman, en iptida bir his olarak, hiç olmazsa kıskanır. Bunu bu suretle ifade ettikten sonra, şu meseleyi hatırlatmak istiyorum. Biz Kemalizmin karşısında, hangi memleketten gelirse gelsin, hangi manayı ifade ederse etsin, istejse sağ, ister sol, ne isterse olsun, herhangi yabancı bir cereyanı yadırgıynn insanlanz. Bizim için esas olan şey, Kemalist rejimJir, Türk vahdetidir, Türk milliyetçiliğidir. (Alkışlar). Çıkardığınız kauunlarla mevzuatımi za ilâve ettiğiniz yeni müeyyideler rei.imi korumağa matuftur. Hükumetiniz bu mesele üzerinde de çok hassastır ve hassa siyetini daima ınuhafaza edecektir. Memlekette meydan vermemek istedigimiz bir husus vardır. Şu rejim şu memleket için tamemen saadet bahşedebslir, tebrik ederiz. Kendilerine münhasır ol mak şartile takdir ederiz. Fakat hudud dan çıkıp da bizim hududumuza, bir gün millî Kemalist rejimin hududuna girmek istediği zaman çok büyük mukavemete uğrar ve kafasını taşa çarpar. (Bravo ses leri, alkışlar). Türk milletinin vahdetini Türk mil letinin terakki hususundaki adımiannı arızaya uğracatacak bir kudret ve kuvvetin mevcudiyetini tasavvur edemiyoruz ve böyle bir halde bunun karşısına, ılk evvel kanunlarımız hasım olarak çıkacak ve ondan sonra da ruhunda inkılâba ateşini taşıyan insanların hücum ve savleti karşısında eriyip gidecektir. (Alkışlar). tiyoruz. Bu millî hakkımızı istedigimiz zaman bunda tolerans hissesi olmadığım da ilâve etmekten çekinmiyoruz. Hak gözetilir ve istenilir. Biz başkalannm hak kma riayet ediyoruz ve isteriz ki başkalan da bizim hakkımıza riayetkâr olsun. Hatay meselesinin bidayette uğradığı müşkülâtı ve orada cereyan eden feci hâdiseler, muhtelif vesile ve şekillerde size ifade edilmiştir. Cemiyeti Akvamın oraya seçime nezaret için gönderdiği heyet çekilmiştir. Bu heyet hakkında Cemiyeti Akvama mü racaat etmiştik. İntihabat, daha selâmet li ve emniyetli şartlar içinde yapılmak için tehir edilmiştir. Hatay için mevcud ga ranti muahedesinde derpiş edilen askerî teşriki mesaiye dair müzakereler devam etmektedir. Bugün, çok arzu ederdim ki, size bu mesele hakkmda müsbet bir şey söyliyebileyim. Şimdilik söyliyebileceğim şudur ki aldığımız malumata göre bu müzakere çok ilerlemiştir. Biz meseleyi, dostane bir »ekilde halletmek prensipinden ilham alarak, Antakyadaki heyetimize, son talimatı vermiş bulunuyoruz. Diğer taraf da ayni ilham ve ayni prensiple hareket ettikleri takdirde bu davanın, yani askerî müzakerenin, iyi bir surette biteceğini ümid etmek caizdir. Hatay davamızm mes'ud bir tarzda halledilmesi v« Fransızlarla çok çetin bir imtihan geçirmekte olan dostluğumuzun mahfuz kalması için, ki bunu her iki taraf da istemektedir, askerî müzakerenin evvelemirde itilâfla neü'celen mesini zarurî addetmekteyiz. (Bravo sesleri, alkışlar). Ondan sonra fesbedilen mualıedelerin yerin* yenilerinin ikamesi ve Hatayda diğer muamelât:n ikmali ve cenub hu dudlarrmızda iyi komşuluğun idamesi tevali edecektir. Eğer davamızı dostane bir şekilde halletmek imkânını bulursak herkesten evvel biz sevineceğiz. Şurası muhakkaktır ki, bu millî dava ancak, Hatayı Türk ekseriyeti içerisinde bir hükumet kurmuş ve Türk kültürile idare olunur bir halde görmekle hallolu * nabilir (Bravo sesleri, alkışlar). Bugün, dava, henüz, bu dediğim hal tarzma filiyatta isal edilmiş olarak ifade olunabilecek bir vaziyette değildir. Fakat bundan evvelki vahameti tnuhafaza ettiğini söylersem haksızlık yapmış olurum. Daha mülâyim, daha saminıî diyfeceğim, hava esmeğe başlamıştır ve bn'hâV3'» va böyle esmekte devam ederse orada!,"" beklediğimiz dostluk esas! an dahilinde, bir neticeye varmak mümkün görilnmektedir. Büyuk Meclisin tatili dolayısile, arkadaşlar sizden bu iş için, kat'î salâr«yet istiyorum. Bu salâhiyetle icab ederse mevcud veya münfesih bazı ahkâmı ahdiyenin temdidini yapacağımız gibi lüzuaıu halinde millî davamızı müdafaa için icab eden tedbirlerin ittihazı hususunda da imkân elde etmiş bulunacağız. (Hay hay sesleri, alkışlar). Her şeyde kuvvetimiz sizin itimadımzdır. Sırrı Içöz (Yozgad) Yerden göke kadar. Başvekil Celâl Bayar devamla: « Bize tevdi ettiğiniz davalann millî menfaate uygun çekilde başanlroası için azmimizi yeter görüyoruz. Siiin te veccüh ve muhabbetinize lâyık olmak, bizim için, en arzu edilen bir keyfiyettir. Eğer bizi, memleketin umumî hayahnda ve tahsisen Hatay davasında sizin arzuU rınızı yerine getireceğimizi görüyorsa * nız reylerinizi lehimize olarak venneğ;... (sürekli alkışlar) esirgememenizi rica ederim. (Şiddetli ve sürekli alkışlar). İbrahim Demiralay (İsparta) Biz Celâl Bayar hükumetine her husasta itimad etmekte hiç toeddüd etmemekteyiz. Fakat avdetimizde Hatay işinin müsbet şekilde halledilmesini gönnekle bahtiyar olacağız. Başvekilin nutkundan sonra, hükumete ittifakla itimad reyi veriknesıni müte<?k\b Celâl Bayar tekrar kürsüye gelmiş ve: « Arkadaşlar, teşekkür ederuı. Biz, Şefimizin kudretli irade ve ilhamile ha reket ettikçe sizlerin de çok yüksek olan samimî muzaheretiniz bizimle beraber 3İdukça, daha iyi günler istıkbaldedir» demiştir. Dersimde atkeri harekât yapılacak Bu senenin dahilî işleri noktai nazanndan size ehemmiyetle bahsetmeğe değer bir mevzu vardır. O da Dersim meselesidir. Dersimde bir ıslahat programımız vardır, bu program yürümektedir. Yol, köprü, karakol ve mekteb inşası suretile. Geçen sene askerî harekât yapıldı, bu bütün teferruatile herkesin malumudur. Bu sene içinde bu programa göre askerî hare kâtın yürümesi lâzımdır. Geçen seneye nazaran, burada bu sene, daha fazla kuvvetlerimiz toplanmıştır, birkaç yerde de ufak tefek musademeler olmuştur. Dersım için tatbik etmekte olduğumuz programm icabı olarak bu meseleyi sureti kat'iyede halletmek, ve Dersim denilen işi sureti kat'iyede tasfiye etmek için alacağımız bir tedbir daha vardır. Yakında ordumuz Dersim havalisinde manevralar yapacaktır. Bu münasebetle, ordu, Dersim için vazife alacak ve umumî bir tarama hareke tile, tedib kuvvetlerine müzahir olaraktan, bu meseleyi kökünden söküp atacaktır. (Bravo sesleri, sürekli alkışlar). f 1937 senesine aid olan rakamlan neşrettik ve bunun, geçen scnelere nazaran farkını, görmüş bulunuyorsunuz. Haricî ticaretimizi, memleketin malî bünyesinin seyri hakkında salim bir fikir ve bir doküman kabul ettigimiz takdirde, elbelte netice müspettir ve şayanı memnuniyet tir. Bunun üzerinde durmuyorum. Yal nız size içinde bulunduğumuz senenin beş aylık rakamlarından bahsedeceğim: Geçen senenin beş aylık ithalât ve ihracaU ikisi birlikte 88 milyon liraya baliğ oArkadaşlar, Dersimliler ne istiyorlar? Iuyordu. Bu senenin ayni aylanna aid rakamlanmız 1 13 milyonu bulmaktadır. Dersimli kurunu vustai bir zihniyetle, orada oturup şakavet yapmak istiyor, mal ithalât rakamlarımız, geçen seneye nazaran, bilhassa fazladır ve fazlalaşmak çalacağım ilişmiyeceksiniz, diyor, adam tadır. Bundan ben ancak memnuniyet öldüreceğim kanunî takibat yapmıyacakduymaktayım. Çünkü gelen eşya, mem smız diyor, silâhla gezeceğim müsamaha leket dahilinde ekonomik cihazlanmağa edeceksiniz diyor, vatanî mükellefiyetleyarıyan maddelerdir, makinedir ve tesi rimi ifa etmiyeceğim, imtiyazlı bir insan osata aid kısımlardır. Bazı istihlâk mad larak hepinizin muvacehesinde dolaşacamelerine aid kısımlar da yükselmiştir, fa ğım diyor. Bilinmesi lâzım gelen bir hakat onların mümasili, memleket dahiiin kikat vardır ki, Cumhuriyet böyle bir vade istihas olunmakta ve bu istihsalât da tandaş tanımıyor. (Bravo sesleri, sürekli çoğalmaktadır. Şu halde, bundan çıkara alkışlar). cağımız mana, kolaylıkla şu olabilir: Cumhuriyet külfette olduğu kadar niMilletimizin iştira kabiliyeti yükselmek mette, nimette olduğu kadar külfette mütedir. Haricden gelenleri, kolaylıkla sa savî ve seyyan muameleye tâbi insanlar tın alabiliyor ve memleket dahilinde art dan mürekkebdir. (Bravo sesleri, sürekli makta olan istihsal maddelerini de istih alkışlar). lâk edebiliyor. Bu hakikat anlaşılıncıya kadar kuvvetIhracat maddelerimizin yüzde yirmisi lerimiz orada fîlen bulunacaktır. Eğer elni toprak mahsulleri teşkil eder. Şu halde, lerinde bulunan silâhı teslim ederler ve ekonomimizin istinad ettiği temel ziraat Cumhuriyetin emirlerine inkiyad ederlerse tir demekte hiç müşkülâtımız olmaz. Yeni kendileri için yapacağımız şey, muhabbetbütçemizde, Ziraat Vekâletine aid fazla le göğsümüzü açıp deraguş etmektir. Bu bir tahsisat görmediniz. yapılacaktır. Dersimliler sesimizi işitme Eğer istiğrabınızı mucib olmuşsa, sizi lidir. Bu kürsüden akseden her sadayı, tatmin etmiş olmak için, derhal ilâ kendi menfaatlerine göre, muhakeme etve edeyim ki, bu, ziraat işlerini, ihmal etmelidirîer. Bizim sesimizde şefkat oldu tiğimizden değildir. Ziraatimizin, devlet ğu kadar kudret de vardır. (Alkışlar). smaî şubelerinde olduğu gibi, kısmen devBu ikisinden birisini intihab etmek kenletleştirilmesi, yani, yaptırıcı olduğu kadilerine aiddir. Bilmelidirler ki şefkati dar yapıcı kuvvetlerle de takviye edilmesi esasını prensip olarak kabul ettigimiz miz de kahrımız da doludur. için, hazırlık devresindeyiz. Hazırlan madan huzurunuza gelip de sizden tahsisat istemek cesaretinde bulunamadım. Çünkü ziraat meselesinde devamlı, müstekar, pratik ve memleket için faydalı ve programh olarak huzurunuza çıkmak istiyoruz. Buna aid düşüncelerimiz değil, kararlarımız ve tedbirlerimiz vardır. Fakat bu kararları, nihayet memleketin heyeti umumiyesini temsil eden arkadaşlann reylerile tevsik ettikten sonra, bir prog • ramla Büyük Meclise geleceğiz ve o vakit belki sizden, bol tahsisat istiyecegiz. Hatay işinde son safha Arkadaşlar, şimdi, bugünün esas meselesine geliyorum. Hepinizin heyecanla beklediğiniz Hatay meselesi. (Alkışlar). Hatay herşeyden evvel tekrar ederim ki, Türktür (Alkışlar, bravo sesleri) ve Hatay, ekseriyetile, kültürile Türk ola rak kalacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar). Hatay, daha millî müdafaa ve millî Başvekilimizin sık sık sürekli alkıslarla mücadele esnasında, bizimle yanyana, omuz omza, istiklâli için mücadele ve kesilen bu beyanatından sonra Meclis mücahede etmiş mubarek bir vatan par riyasetine Hasan Saka ve Cemal Tuncel imzalarile bir takrir verilerek Başbakana İbrahim Demiralay (Isparta) Bü çasıdır. (Alkışlar, bravo sesleri). tün dünya bilmelidir. Eğer, Millî Mücadelede kahramanlık ve riyaset ettiği hükumete Meclisin yükgöstermiş herhangi bir şehrimizle Hataym sek takdir ve teşekkürlerinin beyanı ve Af metelesi Başvekil Celâl Bayar (devamla) yaptığı mücadeleyi mukayese edersek, en millî Hatay davamızın hallinde derpiş Eğer bugün hararetle münakaşa ve kabul hafif manasile, yani hiç olmazsa o kah edilen geniş salâhiyetiıı verilmesi teklif ettigimiz af kanununa ve af meselesine ben raman şehrimizle, müsavi olacak derece edildi. Bu takrir şiddetli alkışlar arasinde temas edersem arkadaşlarım çok gör de, istiklâli uğrunda fedakârhk etmiştir. da tasvib olundu. Hükumete tayini esami Böyle bir halkı bırakamayız. Bu, Tür suretile de itimad beyan edildi. Mevcud mezler sanırım. kiye Cumhuriyetinin ancak yapamıyacağı 336 meb'usun ittifakile Celâl Bayar kaHerkesin malumudur. Derler ki, dünbinesine vâsi ve tam salâhiyet verildi. yada bahtiyar addolunan insanlar, arzu bir iştir. (Bravo sesleri, alkışlar). ve emellerinin tahakkuk ettiğini görenlerBiz, hiç kimsenin topraklarına gözü Başvekil teşekkürde bulundu ve diğer iki dir, yani idealinin vücude geldiğini gören müzü dikmiş değiliz, hiç kimseden birşey takrir de kabul edildikten sonra meclis insanlardır. Biz Kuvayı Milliye devrinde istermyoruz. Ancak, millî hakknnızı is dağıldı.