26 Haziran 1938 CUMHURİYET ispanya harbl tehlikeli safhada Hükumetçiler, Italyan ve Alman karargâhlarını bombardıman edecekler Italya, her hangi bir taarruza karşı derhal silâhla mukabele edeceğini sarahatle bildirdi IBaştaraft 1 inci sahifedei panyol limanlannda emniyet mıntakaları kabele bilmisle müracaat edeceğini sara tesisini teklif etmiştir. "mtîe bildirmektedir., Diğer taraftan Deyli Meyel gazetesi nin diplomatik muharririnin yazdığına Bir Italyan veya Alman şehri göre, resmî ingiliz daireleri Ispanyaya gibombardıman edilirse... decek îngiliz gemilerinin hava müdafaa Roma 25 (Hususî) «Curnale Ditoplarile teslıhi keyfiyetini tetkik edecektalya» gazetesi Madrid hükumetinin kalerdir. Çemberlâyn gelecek hafta Avam rarından bahsederek, bu gibi bir delilik Kamarasında bu tarzda beyanatta buluyapıldığı takdırde Avrupada umumî harb nacaktır. patlıyacağını kaydetmekte, herhangi bir Bütün gazeteler, Burgos'taki ingiliz aAlman veya Italyan şehri bombardıman janı Robert Hudgson'un Londraya av edıldiği takdirde nota ile protesto edilmiyeceğini ve mermi ile cevab verileceğini detine ve Burgos'tan hareketinden evvel Franko hükumeti nezdinde yapacağı yeilâve etmektedir. ni protestolara ehemmiyet atfetmektedir Paris 25 (Hususî) îtalya masla ler. hatgüzan bugün Hariciye Nazm M. Harb vaziyeti Bone'yi ziyaret ederek, Madrid hükumeBarselon 25 Müdafaa Nezareti §u ti tarafından İtalyaya karşı herhangi bir taarruz yapıldığı takdirde, İtalyamn der teblıği neşretmiştir: Dün akşam geç vakit Villa Hermosa hal silâhla mukabele edeceğini sarahatle mmtakasında 3 tepeyi geri aldık. Düş bildirmiştir. İngiltere gemilerinin muhafazası man bu tepeleri istirdad için beyhude çalışmıştır. için Puella dö Valverde mmtakasında Londra 25 (Hususî) Eski HariFrankistlerin Valbona ve Onda'ya karşı ciye müsteşarı Lord Kranborn bugün bir yaptıkları bütün hücumlan tardettik. nutuk irad ederek kabinenin haricî siya Salamanka 25 Büyük umumî ka setini şiddetle tenkid etmiştir. Lord Kranrargâh tebliğ ediyor: born bilhassa İspanyol sulannda batınlan Teruel cephesi üzerinde Müelâ dö Saİngiliz gemilerini himaye için hükumetin rion dağ silsilesine yakın bir mıntakada hiçbir tedbir almak istememesini Ingiltemühim mevziler işgal ettik. Düşmanın renin şerefile mütenasib addetmediğini Onda mıntakasındaki başlıca mukavemet söylemiştir. hatlannı kırarak Onda şatosunu elimize Salâhiyettar mehafilde, Ingilterenin is geçirdik. panyol sulannda seyrüsefer eden İngiliz Tanca 25 Havas Ajansı muhabiri ticaret gemilerini müdafaa edemiyeceğini, bildiriyor: fakat açık denizlerde dolaşan İngiliz tilyi bir kaynaktan alınan haberlerde caret gemilerini müdafaa için anavatan Ceuta l.imanında yeniden İspanyaya gönfilosunun mühim bir kısmının Akdenize derilmek üzere vapurlara irkâb edilmekte gö'nderileceği temin edilmektedir. bulunan yerliler arasmda herhangi bir ttalyan ve Alman gemileri karışıklık zuhur ettigi kaydedilmemektebombalanacakmıs dir. Londra 25 (Hususî) Barselondan Ayni haberlere göre Ceuata'dan on alınan haberlere göre, Madrid hükumeti bin Faslının Ispanyaya sevkedildiğine ve Frankist ispanya limanlanndaki Italyan Franko cephesinden çekilecek olan Alve Alman gemilerini bombalamağa karar manlarla îtalyanlann yerine ikame edilmek üzere 50,000 Faslıdan mürekkeb bir vermiştir. ihtiyat kuvvetinin teşkil olunduğuna dair lngilterenin tavsiyeai Londra 25 (Hususî) İngiltere hü hiçbir malumat yoktur. kumeti General Franko nezdinde teşeb büslerde bulunarak harb sisteminin değiştirilmesini tavsiye etmiştir. îngiltere hükumeti bilhasse açık şehirlerin bombardımanından vezgeçilmesini istemiştir. Almanya Âkdeniz yolunu kapayabilir mi? IBaştarafı l inci sahifede] münasebetleri mevzuumahs edilecek değildir. Fakat bu nutuklann iradı için Danzig'in intihabı keyfiyeti vaziyetin icabile tefsir olunamaz. l^ezıre çoılerıncle lurklugu yaşatan büyük bir ölü Şimal memleketleri bloku Varşova 25 Hükumet organı Kurjer Poranny gazetesi, mülhem olduğu anlaşılan bir makalesinde, Polonyamn şark ve garbın ideolojik iki bloku arasmda bir muhasamaya meydan vermemek maksadile Baltık memleketleri beyninde, Baltık denizinden şimal denizine kadar uzanan bir blok tesisi fikrinde bulunduğu hakkındaki ecnebi haberleri protesto etmektedir. Bu gazete, Polonyamn Baltıktaki haricî siyaset prensiplerini şu suretle hulâsa etmektedir: 1 Polonya, bitaraf dahi olsa, hiçbir blok teşkil etmez. 2 Balbkta hiçbir hegemonya aramaz. 3 Yalnız müsavi ve müstakil devletler arasmda tesis olunacak mesai iştirakinin semere verebileceği prensipine istinad etmek suretile Baltık hükumetleri arasında bir iş birliği tesisini arar. Süleyman Şahın çöldekî harab istirahatgâhı tamir ediliyor, türbenin yanında modern ve mükemmel bir jandarma karakol binası yapıldı Meşhur Caber kalesile Süleyman Şah türbesinin ve yeni jandarma karakolumuzun görünüşü. Haleb (Hususî) Lozan zaferi, Türke hürriyet ve istiklâlini temin ederken Büyük Harbin so nunda yurdumuzdan ayrılan Suriyede, asırlarca evvel Sumer Türklerinin yurdu olan Cezire çölleri içinde ve Fırat kıyılarındaki ufak bir arazi üzerinde şanlı bayrağımıza dalgalarunak hakkını da bahşeylemisti. Bir buçuk, iki kilometre mu rabbamdan ibaret olan bu küçük Türk toprağında Türkün büyük ceddi Süley man Şah, kendisine ikinci bir vatan edinmeğe muvaffak olamadıgı güzel Anadolunun Pasin yaylalanndan çıkan ve Türk yurdunun yeşil dağlarından, yalçm ka Türk Alman ticaret ve klering anlaşması [Baştarafı 1 inci sahifedei Hâlâ mer'i olan Türk Alman ticaret ve klering anlaşması, geçen senenin eylulünde yapılmış ve eylul on beşte meriyet mevküne girmişti. Bu senenin ağus tos nihayetine kadar mer'i olacak olan yeni anlaşma, her iki tarafa mayıs 1938 ayı zarfında, anlaşoıayı 31 ağustos 1938 tarihinden itibaren bir sens müddetle temdid etmek isteyip istemedıklerini bildir mek hakkını vermekte idi. Bu haktan istifade edilerek, yeni bir metin üzerinde yalıklanndan, zümrüd gifci vadi ve ovaanlaşma arzusu tarafımızdan gösterildi larından akarak Cezirenin kızgın çölle ğinden şimdi yeni müzakereler yapılacak rine giren Murad nehrinin yurddan getirhr. Okuduğu mektebi taşlıyari talebe tBaştarafı 1 inci sahlfede] Resmiküşaddan sonra konsolosumuz Selim Fevzi Göneo jandarmalarımızla birlik«e lan derin bir hürmetle tatlı bir mınldanmağa münkalib olur. Süleyman $ah türbesine çöldeki Bedevî Arablar ve civar köyler ahalisi pek büyük bir hürmet beslerler. Kurbanîar keserler, adaklar adarlar. Bazı vak'alarda şüpheli gördükleri kimselere doğru söyleyip söylemediklerini anlamak için büyük ölünün sandukası önünde yemin ertirirler. Hiçbir mücrimin onun huzurunda yalan yere yemin etmege cesaret edemiyeceğine kat'iyen emindirler. Osmanlı idarsi zamanında ihmal edilen bu şanlı ölünün ebedî istirahatgâhı, ba kımsızlıktan yıkılacak bir hale gelmişti. Fakat bugün Cumhuriyetimizin imarcı eli bu kızgm çöllere, başka bir memleketin hududlan ötesindeki bu Türk toprağına da uzandı. Büyük ceddimizin harab olan istirahatgâhı tamir edilmeğe başlandı. Bu araziyi muhafaza eden ve büyük löünün ezelî uykusunu bekliyen kahraman jandarmalarımız için, Jandarma Umum kumandanlığı tarafından çok modern ve çok mükemmel bir karakol binası yapıldı. Bu şirin binaya bundan on gün evvel yorulmak bilmiyen konsolosumuz, şanlı bayrağımızı asarak, bir heyet huzurunda küşad merasimini icra etti. Eminim ki, bugün, o şanlı ölü, kendisini lâyık olduğu şan ve şerefe ve ahfadını da istiklâl, medeniyet ve Cumhuriyete kavujşturan Atatürke, çöl gecesinin karanlıklan içinden şükranlarını bir nur gibi sundu. Kültiir lisesi miidürürtü tehdid eden talebe Yeniden bombardıman edilen sehirler Londra 25 (Hususî) Frankist tayyareleri bugün de Alikante ve Valansi ya şehirlerini şiddetle bombardıman et mişlerdir. Bombardıman neticesinde Alikante'de 12 kişi ölmüş, 50 kişi yaralan mıştır. Mussolinınin verdiği karar Londra 25 tspanyadaki ingiliz gemilerinin bombardımanı münasebetile Deyli Meyl gazetesinin Romadan alıp neşrettiği malumata göre, Mussolini, Frankist tayyarelerin hücumlarile tehdid edilmiş olan İngiliz menfaatlerini müda faaya karar vermiştir. Duçe, muhasamatta doğrudan doğruya menfaati olmıyan îngiliz ve sair tebaayı mırtazarnr edecek olan her türlü yeni hâdiseler ikaından çekinmesini Franko'ya tavsiye etmiştir. Sb'ylendiğine göre Franko, cevaben İs Izmir (Hususî) Kültür lisesi müdürü Haydar Candanlan tabanca ve bıçakla tehdid ederek tasdikname istiyen talebenin muhakemesi devam etmektedir. Son celsede müddeiumumî, suçlulann, ceza kanununun muaddel 188 inci madTayyare Postaları konferan desinin üçüncü bendine göre tecziyelerini sında imzalanan bir anlaşma istemiştir. Bu madde, iki seneden beş seBrüksel 25 Avrupa tayyare pos neye kadar hapsi âmirdir. Fakat suçlutaları konferansı delegeleri alâkadar dai lar, yaşlarmdan istifade edebilirler. relerin tasvibi $artile, Avrupa dahilindetstanbul Ankara telefon ki münakalâtta mektublarra tayyare ile naklinde alınan sürtaksin kaldmlmasım servisinde bir arıza istihdaf eden bir anlaşma imzalamışlar Ankara 25 (Telefonla) Bu sabah dır. Bu anlaşma, en geç 1 kânunusani saat 10 raddelerinde Etimesudda iniş yap1939 tarihinde mer'iyet mevküne geçe makta olan bir tayyaremizin tekerlekleri cektir. telgraf tellerine rastlıyarak, birkaç teli koFilistinde fevkalâde tedbirler parmıştır. Bu yüzden, îstanbul Ankara Kudüs 25 Şimal hududu, yeniden telefon servisi birkaç saat inkıtaa uğra güneşin batmasmdan sabaha kadar gece mıştır. Hattın derhal tamirine başlanmış, leri kapanmaktadır. Memleket dahilinde yıkılan direkler yerlerine konmuş ve muhade vevkalâde tedbirler alınmıştır. vere açılmıştır. Zarar sadece birkaç telin kopmasından ibarettir. Tayyare, arızasız Amerikadaki Alman olarak sahaya inmiştir. casuslari İ Yüce ecdadımızın türbesinin görünüşü diği selâm dolu kasidelerini dinliyerek ezelî uykusunu uyumaktadır. Membamdan uzaklaştıkçH müteaddid ufak ırmaklarla büyüyen ve korkunc uçurumlarla yalçın kayalıklar arasından baş döndürücü bir süratle akıp Suriye çöllerine giren Murad, o kadar hiddetli, o kadar şiddetlidir ki, her sene büyük bir tehevvürle yatağını değistirir. Yeni yeni topraklan kendine bend eder, yüzlerce kurban verir. Fakat bu büyük ölünün yattığı top raklara yaklaşırken birdenbire yumuşar ve sanki o mukaddes topraktan bir zerre bile ziyan olmasını istemiyerek kıyılanm âdeta okşarcasma geçer. Hırçm uğultu Bükreşte Demirmuhafızlıların muhakemesi Bükreş 25 Bu sabah divanıharbde «Demir muhafızlar rüesasmdan 20 kişinin muhakemesi başlamıştır. Bunlardan yalnız 18 i hazır bulunuyordu. Çünkü Prens Kontaküzen'le Kristesko kaçmış bulunuyorlardı. Yaşlıca müttehim, «her şey memleket için> fırkasının şefi olan Klime'dir. Müttehimler, menedilmiş olan siyasî faaliyette bulunmak ve nizamı âmmeyi ihlâl etmek cürümlerinden dolayı ev velce Kodrano'yu mahkum etmiş olan hâkimlere cevab vereceklerdir. Davada yalnız beş Rumen gazetecisi bulunacaktır. mişti. Köşede ustalıklı bir manevra yaparak arabayı çevirdi. Tepebaşına kadar, hiçbir acemilik yapmadan götürdü, ka ranlık bir sokağa saptırdı ve istop etti. Yolda bir kelime konuşmamışlardı. Otomobil durunca, kadın bir kolile Ferhadın boynuna sanldı: Sağ ol, tontonum, dedi, «Şeytan» burası... Ben ineyim. Sen bana bu akşam çok efendilik ettin, bana kalbi kuvvet verdin, ben de sana bir iyilik edeyim de doğruyu söyleyim: Sakın benimle gele yim deme. Zaten de niyetim yoktu, fakat neden? Gelme tontonum. Süsüne bakma sen, burası fena bir bardır. Sağlam ayakkabılar değiliz biz. Yankesici, katil, esrarkeş yatağı... Günlerce boş oturduğu muz olur, senin gibi sarhoş bir mirasyedi bekleriz. Gelm«ğe niyetim yoktu, şimdi bende merak uyandırdın. Bak ben bu kadar söylerim. Daha fazla doğruluk işime gelmez, tontonum. Ikisi de arabadan indiler. Ferhad bann kapısma bir göz attı. Bir adamın omuzlanna kadar bile gelmiyen alçacık, dar bir îsviçrenin bitaraflığı Bern 25 İsviçrenin bitaraflığı hafckında İsviçre, Almanya ve İtalya hü • kumetleri arasmda yapılmakta olan noktai nazar teatilerine aid mütalealarını dermeyan eden Gazet dö Lozan, Isviçrenin bütün ecnebi devletlere karşı bitaraflığını muhafaza etmek tasavvurunda olduğunu yazmaktadır. Bu gazete, şöyle devam ediyor: «Bılhassa İngiltere ve Fransa tara fmdan verilmiş olan teminatı ikmal eden bu teminat, İsviçre için bütün kom j şularmın tam itimadım kazanmak, bitaraflığma riayet ettirmek ve istiklâ lini muhafaza eylemek için sarfı gay j ret etmek hususunda yeni bir sebebj teşkil edecektir.> kapıydı bu. Girenlerin başına çarpmaması için daha yükseğe asılmış yuvarlak büyük elektrik fenerinin bir tarafındai Şeytan kelimesi, öte tarafında şeytanj resmi vardı. Kanadı açık duran kapıdan» viran bir taş binanm yeraltı katına benj dar bir merdiven görünüyordu. İki tarai duvarlarında da çıplak kadmlarla dans eden, hepsi şeytan kılıkh erkek resimleı^ vardı. Merdivenlerden küf kokusuna sarılı bir sessizlik çıkıyordu. Ferhadm önünde duran kadın sordu: Geliyor musun? Ferhad onu bir omzundan iterek ceva verdi: Geliyorum! Otomobilini kilidledikten sonra mer divenleri inmeğe başladı. Kadın orta samaklardan birinde durarak dizini u | turuyordu: Sen yürü! dedi, patron beraber gel diğimizi görmesin. Merdiven sağa kıvnldıktan sonra bitfj yordu. Ferhadın karşısma çifte kanac bir camlı kapı çıktı. Bir kanadı açıkü önünde «Izak» duruyordu. lArkası var] Vaşington 25 Envins, Alman ca susları hakkında protestoda bulunmak üzere Berlindeki Amerika sefiri Wil son'a talimat verilmediğini beyan et miş ve Berlin matbuatının haber verdiği gibi, Wilson'un böyle bir teşebbüste bulunduğundan haberdar olmadığı nı ilâve eylemiştir. Bir adada büyük yangın! Belgrad 25 Debrovsnik'in karşı smda Adriyatik'in en güzel adalarından biri olan Lopue adasında bir yangın çıkmıştır. Hüküm sümıekte olan şiddetli sıcaklar yangmı körüklemektedir. Elîli hektarlık orman tehlikededir. mine uygun sevimli yuvarlaklıklar geldi. Korkudan ve öfkeden çarpılan ağzı doğrulmuş ve toplanmıştı. Refah ve makiyaj bu yüzü Istanbulun sayılı güzellerinden biri haline getirebilirdi. Ferhad sordu: Kocan mı senin? Kadm artık gülüyordu. Fakat, had dinden fazla açık gözlerinde hâlâ korkunun bıraktığı parıltılar vardı. Otomobile bakarak cevab verdi: AyoJ, bizim kocamız olnr mu? Onun gibi birşey işte. Ne iş yapardı? Soferdi. Beraber mi oturuyorsunuz? Hayır. Evlidir o. Benden alır, veremli karısının karnını doyurur. Kadın dizlerini uğuşturuyordu: Az daha sakat kalacaktım, dedi, dizlerimin sivri yerlerine öyle tekmeler Milli roman: Yazan: SERVER BEDl Vallahi boğar, dedi, boğar, bıçaklar, herşeyi yapar. Çekmiş pırnayı, ver yansm etmiş ampesi... Gözler Vettahi yati okuyor, görmedin mi? Ferhad onun garib bir tarzda yuvarlak siyah gözlerine bakarak sordu: Ne istiyor senden? Ne istiyecek, para... Bu araba senin mi? Grahama benziyor... Ben çalışayım, o yesin... Merak ettin de mi geldin arkamızdan? Vah tontonum.., Yokuşa bakarak sesini yükseltti: Haydud... Köpek... Sonra birdenbire Ferhada eğilerek: Ne yapsm, dedi, aç zavallı... îki aydır işsiz... Bu sevgi ve merhamet onun yüzünü birdenbire güzelleştirivermişti. Bütün dik çizgiler silindi ve yerine, gözlerinin biçi Dünkü tefrikamızın hulâsasi Ferhad, bir geceyarısı, hususî otomobilile Galatasarayda durur ve yere iner. Karşı kaldınmdan bir kadın, büyük bir korlnı ve telâş içinde ona doğru gelir ve otomobilin arkasına saklanır. Arkasından koşan fena kılıkh. iri yan, sapkssız bir adam. kadına iki şiddetli tokat atarak onu Taksim istikametine doğru sürer. Büyük bir merak içinde kalan Ferhad, otomobilile, sağdaki sokaklardan birine sapan ba çifti ağ.ır ağır takib eder. Erkek kadından paraya benzer birşey aldıktan sonra uzaklaşmıstır. Ferhadı yanıbaşında görünce, halk kadınlarına mahsus bir sadelikle onu eskidenberi tanıyormuş ve ona bu maceranın bütün safhalarını evvelce anlatmış gi Sen orada mı çalışıyorsun? Evet. Haydi, atla arabama, seni oraya bırakayım. Yaşşa, tontonum! Kadın otomobile koştu, şoför yerine oturdu ve direksiyona yapıştı. Ferhad kaşlarını çatarak: Oynama! dedi, öteye git! Sen gel yanıma, ben süreceğim. Ferhad bağırdı: Sululuğu bırak, öteye git! Kadın bir elile de vites kolunu tutmuş, yalvanyordu: Ne olursun... Bırak bana... Acemi değilim vallahi... Şoferlerle yata kalka öğrendim. Bu yollar bir şey mi? Ana doluda, İlgaz uçurumlarının yanında bile arabayı ben sürerdım. Olmaz, çekil, git öteye. Peki tontonum! Celâllenme; Ama attı ki... Nasıl yürüyeceğim şimdi? ne olursun, şu köşeye kadar süreyim, bc Nereye gideceksin? ceremezsem beni sokağa at! Şeytana! Üç gün aç kalmış bir insanın ekmek is Alayı bırak, dogru söyle. teyişi gibi yalvanyordu. Ferhad razı oldu. Alay etmiyorum, tontomım. Şey Kadın bir daha: «Yaşşa!» diye bağırdıktanı bilmiyor musun? Tepebaşınm arka tan sonra motörü işletti. Firuzağaya giden hafif meyilli yokuşu meharetle in sokaklarında bir bar.