CUMHURİYET 6 Hazîran 1938 Mıllî kümenin son maçlan dün Taksim stadyomunda oynandı ve maçlar bu suretle sona ermiş oldu. Maçların neti celeri birincihk, ikincilik ve üçüncülük vaziyetlerini değiştiremiyeceğinden ola cak seyirci sayısı ancak beş altı bin kişi idi. Maçı İstanbulsporlu Adnan Akra idare etti. Oyuna baslanmadan Galala saray idarecileri hazırlattıklan san kuinızı kordelalı bir çelengi Güneşlilere ver diler. Bundan sonra iki takım oyuncnlan kol kola, kanşık bir halde resimler çektirdiler. Oyundan evvel herkesin mem nuniyetle seyrettiği bu samimiyet maçın sonuna kadar devam etti. Bu maça ta kımlar şu tertiblerle iştırak ettiler: Güneş: Cihad Faruk, Hakkı Yu suf, Rıza, Ömer Salâhaddin, Niyazi, Melih, Murad, Rebii. Güneşte sakatlığı geçmemiş olan sol müdafi Reşad oynamıyordu. Galatasaray: Sacid Salim, Adnan Musa, Mustafa, Suavi Necdet, Elşfak, Mehmed, Haşim, Bülend. Galatasarayda da tırnağı düşen merkez muhacim Giindüz oynamıyordu. îlk devrede Galatasaray oldukça sıkı bir şekilde esen rüzgârın altına diistü. Bundan istifade eden Güneşliler nisbî bir hâkimiyet tesisine muvaffak oldular. Galatasarayın iyi teskil edilmiş olan müdafaa hattı Güneş muhacimlerine gol yapacak fırsat bırakmıyor, muavin hatb da akın kesmekte veya akın bozmakta iş görüyor, fakat muhacimlerini beslemek hususunda, Musa müstesna pek zayıf kalıyordu. İlk on dakika bu şekilde geçti. Bunu takib eden on dakika zarfında ise Galatasaraylılar daima hücum vaziyetinde kaldılar. Bu akınlar, Güneş kalesi önlerinde ortalandıkça, üç orta muhacimin zayıf müdahaleleri yüzünden, Güneş müdafaasında Farukun zahmetsiz kurtarışlar yapmasile tehlike olmadan savuş turuluyordu. Galatasaray hâkim oynadıkça muhacimlerine fırsatlar üstüste geliyor, fakat bunların hiçbirinden istifade edilemiyordu. Güneslileri mukabil hücum te şebbüslerinin kendi yarı sahalarında ke silmeğe başlandığını görünce, mekaniz manm aksıyan tarafını derhal keşfettile: ve tedbirini aldılar. Rebii içe geçti ve Murada solaçıklık vazifesi verildi. Bu küçük değisiklik Güneş takımına da mukabil akın yapmak imkânını verince oyun mukabil hücumlar arasında heyecanlan dı, zevkli bir şekil aldı. 23 üncü dakikada Galatasaray kalesi üstüste iki tehlike atlattı. Güneş muha cimlerinin bir anlık tereddüdleri Galatasaray müdafilerine topu kornere atmak Millî küme maçları dün bitti fırsabnı verdi. Bunun hemen akabinde Galatasaraylılar da son oyunlannda itiyad haline getirdikleri seri halinde fırsat kaçırmak işini tekrarladılar. Glatasaray lılar, Rebiinin kalelerine savurdugu a şırtma bir şütü Sacidin yumrukla kornere atması istisna edilirse, mütemadiyen hâ kim oynamakta devam ederlerken devre golsüz bir beraberlikle bitecek raddeye gelmişti. bir kafa vuruşile iki gol yapmak suretile beraberligi temin ettiler. Fakat maçın son dakikasında Nobar rakib kalecinin ehemmiyetsiz bir şütü elinden kaçırmasm dan istifade ederek Şişliye üçüncü bir gol kazandırdı ve maç, sırf kalecilerinin hatalan yüzünden, Peralılann 3 2 mağlubiyetlerile bitti. rasyonunun deruhde ettıği dünya kupasî tasfiye müsabakalarından biri cumartesi günü Pariste Park de Prens stadyo munda İsviçre ile Almanya millî takımları arasında oynanmışür, Almanya takımında beş Viyanalı fulbolcuya da yer verilmiştir. Barutgücü sahasında Dün Barutgücü sahasında birçok futbol müsabakaları yapılmıştır. Barutgü cünün üçüncü genc takımı Bakırköy Rum kulübünün ikinci genc takımını 6 0 yenmistir. Bakırköy Rum kulübü birinci genc takımı Türkspor B takımına 2 1 galib gelmiştir. Barutgücü ikinci genc takımiie Türkspor takımları 44 berabere kal mışlardır. Barutgücü birinci genc takımı Dünkü maçta Galatasaray kalecisi Sacidin bir kurtanşı Akyıldız B takımına 8 6 galib gelmiştir. Barutgücü B takımı Akyıldız A tada Melihle Suavinin ayni anda bütün dememeleri kurtarmışür. hızlarile bir vuruş yapmak istemeleri iki Galatasaray İzmir takımlanna karşı çı kımmı 7 2 yenmiştir. Barutgücü teka oyuncuyu bir hayli zaman sahada topal kardığı son iki oyunlarla kıyas kabul et üdleri arasındaki maçta da Salimin takılıyarak dolaştırdı ve herkesi güldürdü. miyecek derecede güzel oynadı.Fakat mu mı îhsanm takımına 2 1 galib gelmiştir. Güneşin dördüncü golü hacim hatünda usta bir tek oyuncunun olDevre ortasında Güneşliler galibiyet sun bulunmaması yakalanan fırsatların lerini mükerreren sigortalıyan bir gol daha heba olmasma sebeb teşkil etti. Önümüzyaptılar. Melihin sağa kaçarak yaptığ; deki hafta Yugoslavyaya gidecek olan Ankara 5 (Telefonla) Türkiye ortalayışı Niyazi, durdurmadan çok sıkı san kırmızılılann hücum hatlarını tecrü serbest güres müsabakası dün neticelenve yerden bir şütle ve Sacidin kımılda beli oyuncularla takviye etmesi muhakkak di. Alınan dereceler şunlardır: masına hnkân bırakmadan Güneşin dör lâzımdır. 56 kiloda: Birinci Mustafa (Anka düncü golünü yaph. Altılar muhteliti: 2 ra), ikinci Ahmed (İstanbul), üçüncü Bundan sonra Güneş takımı nefes taZiya (Konya). Beşiktaş: 1 katinin azamî haddini sarfederek kesil 61 kiloda: Birinci Halil (İstanbul), Taksim stadyomunda birinci maçı Bemiş bir halde 41 lik neticeyi idareye ça şiktaşla Alnlar muhteliti yaptılar. Ha ikinci Abdullah (Ankara), üçüncü Mehhşmağa koyulurken Galatasaraylılar kat'î kem Nuri Bosudun idaresinde cereyan e med (Samsun). bir hâkimiyet tesis ederek oyunu adeta 66 kiloda: Birinci Feridun (İzmir), den bu oyuna takımlar mutad kadrolanntek kale haline döktüler. Aşağı yukan yaikinci Mehmed (Konya), üçüncü Niyadan dörder beşer eksik oyuncu ile iştirak rım devre devam eden bu üstünlük sıra zi (Balıkesir). ettiler. sında, zaman zaman Güneş müdafaa o 72 kiloda: Birinci Celâl (Ankara), Birinci devTede rüzgâra karşı oynıyan yunculan ve ekseriyetle kaleci Cıhad güikinci Ali Ahmed (Konya), üçüncü İbBeşiktaş, başlangıcda Zeki vasıtasile bir zel ve ümid edılmiyecek kurtarışlar yapgol kazandı. Altılar muhteliti bu gole rahim (Edirne). mak suretıle Galatasaraylılarm gol atma79 kiloda: Birinci Faruk (Konya), idevre sonlarında mukabele edebıldıler. lanna mâni oldular. Rakib sol açığın minare boyu bir ortala kinci İsmail (Edirne), üçüncü Hızır Galatasarayın ikinci golü masmı iyi hesabhyamıyan Mehmed Ali (Samsun). 87 kiloda: Birinci Hüseyin (Sıvas), 40 ncı dakikada Yusuf içeri kaçmış bir topu içeri aldı. Birinci devre 11 berabekinci Ceyid Ahmed (Samsun), üçüncü vaziyette pas alan Mehmedden topu sö relıkie bitti. Mustafa (Edime). kemedı. Mehmedin çektiği yanlama şütü İkinci devrenin başlarında Altılar Agır sıklette: Birinci Ahmed (îstanCıhad tutabilirdi, fakat o da mütemadi muhteliti bir gol daha yaparak galib vabul), ikinci Şeref (Balıkesir), üçüncü yen kurtarışlar yapmaktan yorulmuş ola ziyete gecti. Beşiktaş mağlub vaziyetten Murad (Kastamonu). cak ki topun kalesine girmesine mâni ola kurtulmak için çok çalıştı, hatta son çeyTakım halinde birinci Ankara, ikinci madı. Bundan sonra Galatasaraylılar ü rek saat zarfında Hakkı merkez muhaciistanbul, üçüncü Konya. çüncü bir gol çıkarmak peşinde hayli koş me geçerek hücum hattınm randımanmı Birincilere altın, ikincilere gümüs, ütular, çalıştılar, fakat buna muvaffak artırmak istedi, fakat başka gol olmadı cüncülere bronz madalyalar verilmiş, kuolamadılar. Maç 42 Güneşin galibiyeti ve maç 21 Altılar muhteltinin galıbiyetilüblere de kupalar verilmiştir. le bitti. le bitti. Güneş takımmı, senenin millî küme Şişli: 3 Pera: 2 şampiyonluğunu hiç mağlub olmadan Federe olmıyan kulübler arasmdaki kazandığmdan dolayı tebrik ederiz. Gü kupa maçlarımn en hararetlisi dün sabah Tertibini bu defa Fransız futbol fedeneşliler dün muhakkak ki bu seneki maç Taksim stadyomunda Pera ile Şişli ta Iarının en zorlusunu, daha doğrusu en sı kımları arasında, beş binden fazla büyük kıntılısını yaptılar. Takım idmansızlıktan bir kalabalık önünde oynandı. Birinci devve muattal kalmış olmaktan, maç kabili rede Şisli rüzgâra karşı oynamasına rağyetını nefesıni ve topla ünsıyetıni kaybet men Mıkrobun en ehemmiyetsiz fırsatlarmişti. Güneşi, dün muhakkak bir mağlu dan istifade etmesini bilmek suretile yapbiyetten Cıhad, Faruk ve Rebii ile Ga tığı iki golle 2 0 galib bitirdi. İkinci devlatasaray muhacimlerinin kendi emekle rede Peralılar can'ı bir oyun tutturarak rile hazırladıklan fırsatlardan istifade e biri penaltıdan, diğeri de Bambino'nun Güneşin birinci golü Birinci devrenin son dakikası oynanı lırken Salimin bir tac meselesile meşgul olması Muradın aldığı pasla içeri dalıp topu biraz geride bekliyen Rebiiye ver mesine yaradı. Sahalarımızın en ihtiyar kurdu haline gelen bu oyuncu, yakalanan bir fırsattan nasıl istifade edilebileceğini genc oyunculara ders verir bir şekilde kullandı ve köşeyi bulan plise bir şütle ta kımına birinci goîü kazandırdı. Birkaç sanrye sonra birinci devre bitti. Ikinci devre İkinci devreye Güneşliler birincisine nazaran daha hızlı bir şekilde başladı lar. Buna mukabil Galatasaraylılar bi rinci devredeki tempolannı bir türlü tutturamıyorlardı. Üç beş dakika süren bu hal sırasında Galatasaray takımı bir gol daha yedi. Niyazi, topu kaparak, çok dar bir zaviyeden Güneşin ikinci golünü attı. Galatasaraylılar kolaycacık yedikleri bu ikinci golden, maneviyatlan hayli sarsılmış bir halde oyuna devam ettiler. Nisbî bir hâkimiyet tesisine muvaffak olmakla beraber birinci devredeki kadar müessir olamıyorlardı. Türkiye serbest güreş müsabakasımn neticesi Galatasarayın birinci golii 3 üncü dakikada, san kırmızılılann bir akını sırasında, müdafi Faruk lüzumsuz bir hareketle sıçrıyarak Eşfakın sırhna bindi. Hakem buna haklı olarak penaltı verdi. Necdet sıkı bir vuruşla takımına birinci golü kazandırdı. Güneşin üçüncü golü Galatasaraylılarm yaptıklan gol üzerine tekrar oyuna başlıyan Güneşliler anlaşmalı bir hücum yaptılar. Suavi ile Adnan Niyaziye ayni zamanda şarj yaptıIar. Bundan Güneşliler bir frikik kazandılar. Salâhaddin, önüne gerilen Galatasaray oyunculan arasından topu sıkı bir şütle geçirerek Güneşin jirüncü golünü yaptı. Güneşin bu üçüncü golü Galatasaray takımının maneviyatına indirilmiş yeni bir darbe oldu. Hücum hattı temposunu büsbütün bozdu. Bunun üzerine Mehmedle Bülend yer değiştirdiler. Fakat buna rağmen vaziyetlerini düzeltemediler. Bu ara Birinci devre ekseriyetle Almanlann hâkimiyeti altında cereyan etmiş ve 28 inci dakikada Alman merkez muhacimi takımına bir gol kazandırmıştır. Ancak devrenin sonlarında rakibinin tazyikinden kurtulan İsviçre 44 üncü dakikada Abeglen'in bir kafa vuruşile beraberlik sayısını çıkarmıştır. İkinci devre pek hararetli bir şekild« geçmiş ve takımlar gol atarak yenişemeyince oyun nizamen on beşer dakikahk iki devre daha uzatılmıştır. Bu müddet zarfında da birbirlerine gol atamıyan bu iki millî takım pcrşembe günü tekrar karşılaşacaklardır. Dün Fransanm altı muhtelif şehrinde dünya kupası maçlanna devam edilmiştir. Macaristan Felemenk Hindistanı millî takımları arasındaki maçın birincî devresini 4 0 galib bitiren Macarlar neticede maçı 6 0 kazanmışlardır. Fransa ile Belçika millî takımlan arasındaki maçın birinci devresini 21 galib* bitiren Fransızlar neticede Belçikalılan yenmek suretile tasfiyeye uğratmışlardır, İtalya ile Norveç arasındaki maçın birinci devresi 10 ttalyanın lehine bitmiş, fakat ikinci devrede Norveçliler de bir gol atarak oyun nizamî müddetinde 11 beraberelikle bitmiştir. Temdid maçınm birinci devresinde bir gol daha yapmağa muvaffak olan İtalyanlar oyunu 21 kazanmışlardır. Brezilya ile Polonya arasındaki maçın birinci devresi 31 Brezilyalıların lehle rine bitmişken ikinci devrede kendini toplıyan Polonyalılar maçı nizamî müdde « tinde 44 beraberelikle bitirmeğe muvaf • fak olmtışlardır. Temdid neticesinde Brezilya Polonyayı 65 yanmiştir. Romanya ile Kuba arasındaki maçm birinci devresi 11, ikinci devresi de 22 beraberelikle bitmiştir. Temdid neticesinde de takımlar 33 berabere kalmışlardır. Maç perşembe günü tekrar edilecektir. Çekoslovakya ile Felemenk millî takımları arasındaki maç da 00 berabere likle bitmiştir. Temdidde Çekler üç gol atmağa muvaffak olarak 30 galib gel * mişlerdir. Dünya kupası maçlarından alınan neticeler Millî küme maçlarımn kat'î tasnifi Maç adedi Galib Berabere Mağlub Attığı gol Yedıği gol Puvan Güneş Beşiktaş G. ^Saray Üçok Muhafız Harbİ3re Alsancak Dünkü maçtan evvel Güneş ve Galatasaray oyunculan bir arada işte o, o günden sonra kapanıp gidecek ti... Büsbütün yalnız da yaşıyamazdı. Onun için, işte o eski sevgilisi kim ise, ona gösteriş olsun diye bir başka adama varmak istemişti. Fakat öyle bir adam ki evliliğin bütün haklarından vazgeçsin, hiçbirisini istemege kalkmasm... Bu adam, olsa olsa paranın hatm için böyle bir pazarlığa girişebilirdi. Aylıkla, herkese karşı koca gibi görünecek bir adam tutmak, Perihanın aklma, olsa olsa buradan gelmiş, bunu ararken de demek ki kendisini bulmuştu. Feridun Şevket bunu böyle düşünüyor: Mutlaka, divordu, bu kız birisini seviyor; kimbilir belki de çapkının birini... Yahud da evli barklı bir erkeği... Ya o çapkın herif, bu zavallıdan para çekmeğe kalktı; yahud da o evli barklı adam çoluğunu çocuğunu bırakıp onu almak istemedi. Bu da onlara nisbet bana vardı!.. Buna o kadar inanmışM ki, yavaş yavaş Perihana kendisi de acımağa başladı. işte zavallı bir kız ki, hem genc, hem güzel, üstelik zengin de... Öyleyken istediği adama varamıyor!.. Yatağa doğru iğildi. Fısıldar gibi tatlı bir sesle: Neye üzülüyorsunuz yavrucuğum, dedi. Her şeyin bîr kolayı bulunur. Hem zaten biraz bende de kabahat oldu; sizi dınlememeliydim. İlk göriiştüğümüz günden sonra ta nikâh kıyılmcıya kadar, yirmi, yirmi iki gün sizden uzak durmamalıydım. Belki birbirimizi biraz daha tanırdık. Sık sık görüşürdük. Siz de kendi kendinizi yoklardınıZ, benim gibi bir yabancı ile ömrünüzün sonura kadar geçinip geçinemiyeceğinizi anlardınız. Biraz değil, en büyük kabahat bende... Ben ki sizden çok yaşhyım; bunun böyle olacağmı ilkönceden düşiinmeüydim. Anlamahydım ki daha ilk gününden pişman olacaksınız. Nitekim, evlenme memurunun odasından çıkışınız, bir türlü gözümün önünden gitmiyor. Daha o dakikada akhnız başmıza geldı. Eğer oracıkta geriye dönmenin bir kolayını bulsaydmız, belki bir daha benim yüzümü bile gör mek istemezdiniz. Fakat, dedim ya, üzülmeyiniz, iki gözüm!.. Ne emrederseniz onu yapmağa hazınm. Hele bu işte mademki benim de suçum var; size uydum. Şimdi de elimden ne gelirse hepsini yapmak boynumun borcu sayılır. Hemen yarından tezi yok * 14 14 14 14 14 14 14 13 9 8 7 5 5 4 1 2 2 1 ~ 6 7 7 8 10 3 40 34 22 28 20 15 17 11 14 29 34 30 23 40 41 34 30 28 26 25 21 Dün Şişlinin iki golünü atan «Mikrob» taraftarlarının omuzlarında kulübe götürülüyor lıydı. Hele söz arasmda, ikidebirde yavrucuğum, iki gözüm deyişi Perihanı büsbütün şaşırttı. Hiç sesini çıkarmadan, işte sabahtanberi kocası olan bu yabancı adama bakıyordu. Sonra, birdenbire tiiredi. Bu yabancının, soluk alışı bile duyulacak kadar, yatağına doğru iğilmesinden ürkmüş gibi, geriye çekildi. Hırçm bir sesle: nın ne demek istedığini anlamıyormuş gibi, yüzüne bakıyordu: Ne söylüyorsunuz, Allah aşkına?. Sevdiğim adam kim?.. Beni alacak, aımıyacak kim?.. Ne bileyim ben?. Her kim ise..^ Hiç sevmediğiniz halde bana vardığımza göre, şimdi de ilk gecesinden hıçkıra hıçkıra ağlamanıza bakılırsa, elbet birisi var ki ondan kaçtınız, ona gösteriş olsun diye bana vardınız. Şimdi de pişman oldunuz!... Genc kadın, yeni baştan ağlamağa başladı: Ben hiç kimseye gösteriş olsun, diye kocaya varmadım!.. Bu, yeniden boşanan gözyaşlarını gördükten sonra artık Feridunun hiç şüphesi kalmadı. Parmaklannm ucile, genc kadının saçlarını okşadı: İnsan, dedi, bazan birşey yapar ken, ne için yaptığmı kendisi de bilmez; düşünmeye bile vakit bulamaz. Başkalarına gösteriş için evlenmediniz, diyelim. Pekâlâ... Fakat böyle p^ra ile koca bulmaya kalktığınıza göre sevgiye inanmadığmız anlaşılıyor. Sevgive inanmamak için de arayerde mutlaka başka birisi olmalı..r lArkası var] Tefrika: No. 32 Bir aralık, yanıbaşmda, bir adım ötedeki karyoladan doğru, kaçamak bir hıçkırık geldi. Perihan yorganı başına çek miş, gizli gizli ağlıyor gibiydi. Sonra yataktan fırladı. Onun yattığı karyolaya yaklaştı. Bıraz daha dinledi. En sonunda yorganın ucunu yavaşça kaldırdı: Neniz var, rahats:z mısınız, diye sordu. Bir doktor çağıralım mı?.. Genc kadın, başmı çevirdi; yüzünü saklamağa çaliştı. Içini çeke çeke: Hiçbir şeyim yok, dedi. Ağlıyorsunz da bir yeriniz ağrıyor, sandım. Ağlamıyorum. Bir yerim de ağrımıyor. Feridun, cebinden mendilini çıkardı. Yavaş yavaş Perihanın başmı kaldırdı; gözlerini silmeğe başladı. Bu göz yaşlarının bir ağrıdan, bir sancıdan olmadı Nakleden: Kemal Ragıb ğmı o da biliyordu: fakat genc kadını birdenbire incitmemek için böyle söylü yor, böylelikle yat'ştırmağa çalışıyordu. Perihan gibi genc, gü^cel, üstelik zengin bir kızın kendine koca bulmak için bu kadar çılgın bir işe kalkması, elbet, boşuna değildi. Bunun arkasında, mu hakkak ki, pek acıklı bir gönül hikâyesi olacaktı. Hiç tammadığı bir adama varmakla sevgiye, sevlp de e\lenmeğe inanmadığını göstermek istiyordu. Bunun için de, mutlaka bir kere sevmiş, sevdiği adamdan yana aldanmış olmaLydı. Hangi erkeğe varsa o adam, daha ilk gününden kanlığın kocalığın bütün karşılıkh haklannı arıyacak; bütün yakmlıklannı istiyecekti. Bu da Perihanın kendini bir yabancıya, sevmediği bir adama vermesi de raekti. Ondan sonra da artık ilk sevgisine bağlı kalamıyacak, o eski hatıra, ne işe Sanki ne yapacaksınız, ne demek istiyorsunuz?.. Diye sordu. Siz ne isterseniz... Aramızdaki bağı çözmek için ne emrederseniz... Aramızdaki bağı çözmek için mi?.. Öyle ya... Sizi ağlatan mutlaka bu olacak... Bana vardığımza pişman oldunuz da ondan... Yann iki arkadaş gibi vapura biner, İstanbula ineriz. Doğru avukatmıza gideriz. Bütün suçu ben, üstüme alırım. En kısa bir zaman içinde ayrılmanın yollarını ararız. Sonra da... Sonra da?... Sevdiğinız adam kimse, ona varırsınız!.. Sevdiğim adama ını?.. Eğer, onun da sizinle evlenmesi için arayerde başka bir engel yoksa... Feridunun sesi, pek yumuşak, pek tatPerihanm göz yaşları dinmiş, kocası