CUMHURİYET 6 Haziran 1938 [ Şehir ve Memleket Haberleri J Yugoslavyaya girerken No. 5 YAZAN : M.TURHAN TAN Uludağa yeni bir şose yapıldı Gelecek haftadan itibaren dağa otobüs servisi Maliyenin bu işi çok dairesine muhtelif şubelerden 3102 dava ve 139289 muhabereli evrak gelmiştir basbvor Polis ve gümriik memurlarının selâm verişleri İstanbul Maliyesi muhakemat müdür ekserisini alacak ve hak davaları teşkil Bursa Çekirgeden Ulucentilmence idi, hepsinin durumunda misafirini dağa yeni (Hususî)açılmıştır. Bu şose, se lüğü her sene malî jılbaşmda neşrettiği Iş etmektedir. Muhakemat Müdürlüğü bü bir şose Derneğini bu sene de ne|retmiştir. Dergi rosuna bir senede 130,289 muhabereli evkızinci kilometrede eski şoseye bıtişmekmemnun etmek istiyen bir ev sahibi nezaketi vardı nin ilk kısmı hazine avukatlannı alâkadar rak gelmiştir. tabir caizse tannan güzelliğinden buraya hayli genış mıkyasta gölgeler düşmüştü. Geyve boğazmda dalgalaşmış bir iştiyakla Sakaryayı arıyan ve ona mes'ud bir tehalükle kavuşan Doğançay suyu nasıl gümüş bir şiir gibi akıp gidiyorsa burada da Moravadan Tunaya ve Tunadan Moravaya selâm taşıyan satırlar var. Hele kayalar arasmda beyaz ve zarif bir parmak gibi aşağıdaki dereye süzülen sessiz şelâleye, Geyve bcğazındaki çağlıyanın buraya asılmış resmi demek mümkün. îkisi arasında o kadar derin bir benzerlik mevcud. Arkadaşlar da bu benzeyişin zevkini benimle paylaşıyorlardı, yurddan hayli uzak bir yerde yurd güzelliklerinden bir parçayı müşahhas surette hatırlamaktan Heyet, badehu Büyük otele çıkarak heyecan duyuyorlardı. Bu zevk ve bu hebu otelde geçen sene yapılmağa başlanıp yecan Niş istasyonu görününciye kadar da kışm bastırması üzerine geri kalan devam etti ve orada göz durdu, muhayyenoksanlarm ikmali için Valinin verdiği le işlemeğe başladı: (1938) yılının mart direktifleri not alrmştır. Kayak evine bir ayı içinde (1375) senesinin sonbahar paviyon ilâvesi ve yollarda emniyet evlegünlerini düşünüyordu. O tarihte nizarınin çoğaltılması gıbı bazı yeni işler daha mın, intizamın, azmin, iradenin en yüksek düşünülmektedir. Heyet, bilâhare Ulu mikyasta mümessili olan Türklerle içtidağda yeni yapılacak olan meteoroloji ismaî, siyasî, iktısadî birçok sebebler yüzüntasyonunun yerini tesbit etmiştir. Bu istasden acıklı bir anarşiye tutulan Sırblar, yon Büyük otelle Kayakevi arasmdaki işte bu Niş şehri önünde bir talih deneme plâtoda yapılacaktır. Bunun için Nafıa si yapmışlardı. Yahşi Bey, nizamın ve Müdürlüğü derhal keşif ve plân hazırlıkintizamın, Kral Lâzar Garbliyanoviç de lanna başlıyacaktır. anarşinin bayrağını taşıyordu. lmtihan bu Valimiz ayrıca, dağın Cennetkaya vaziyette tabiatile Yahşi Bey lehine netimıntakasından Devetaşı üzerine inen kescelendi ve Niş Türklerin eline geçti. Fakat ortada galib ve mağlub yoktu, yalnız tirme orman, kayak yolunun işaretlenmegalebe ve zafer vardı. Her iki taraf, ha sini ve bu yolun bir yanş yolu yapılması kikati bu suretle kabul etlikleri için daha için güzergâhtaki ağacîarın boyanmasını sonraki yıllarda ve asırlarda Türkle Sırb bildirmiştir. 11 haziran cumartesi gününden itibakardeş gibi yaşadı. Hatta Sırblar, her fırren Bursa Dağcılık Kulübü mümessillisatta Türk davası için kendi kanlarını dökmekten kıvanç duyar oldu. Bugünün ği, yeni tayyare otobüsleri tarafmdan kardeşlik derecesini bulan can dostluğun Bursa Uludağ arasında günübirlik gidip da şüphe yok" ki o hatiraların dâ, az veya gelme muntazam otobüs servisleri açacakçok tesiri vardır. Çünkü birbirini merd, te tır. Bu servis için ücret ve hareket saatlemiz ve cesur tanıyan milletler, herhangı ri Belediyece tayin edilmiştir. Otobüsler bir sebeble muharebe edebilirler, yenerler sabahları saat 8,30 da Bursadan hareket ve yenilirler. Lâkin düşman yaşamazlar. edecek ve akşamları saat 18 de UludağZaman, gerekli gördüğü tasfiyeleri yap dan döneceklerdir. Her yolcudan bir lira tıktan sonra bu hakikati Türk Yugoslav ücret alınacaktır. ledir. Tesviyesi tamamen ikmal edilmiş bulunan bu şoseden ilk defa olarak Bursa Valisi Şefik Soyerle Beledıye Reisi, Nafıa müdürü ve Dağcılık Kulübü heyeti otomobillerle Uludağa çıkmışlardır. Şosenin silindirajı henüz ikmal edilme miş bulunduğundan umumî seyrüsefere açılmamıştır. Valimizle birlikte giden heyet, Uludağda" mevcud tesisatı gezmiş ve bu tesisatın Bursanm turistik bir şehir olmağa doğru giden vaz>yetine uygun şekle ifrağı üzerinde yerinde etüdler yapmıştır. Valimiz; geçen sene Vilâyetçe yaptınlmıs olan Kirazlıyayla dağ evinin eksiklerini tamamlatmak ve çatı boşluğunda aynca sporculara mahsus yeni bir yatakhane yaptırmak üzere alâkadarlara emir ve direktif vermiştir. eden kanunları ihtiva etmektedir. Diğer Bu sene açılan davaların para itibarile kısımlan Muhakemat Müdürlüğünün ta kymeti, 2,961,194 Türk lirasıdır. Maakib ettiği davalara aid alâkalı malumatı mafıh bu para miktarı ayniyata taalluk havidir. eden davalara aıd olup gayrimenkullerin Geçen sene Muhakemat müdürlüğüne kıymeti zikredilmemiştir. 176,439 lira muhtelif dairelerden 3102 dava gelmişI;k davanın kaydi terkin olunmuştur. tir. Bunlardan 1785 i hazinenin müddei Derginin bir kısmı hukukî mahiyeti itiolduğu davalar, 1317 si de hazinenin barile mühim temyiz kararlarmı ihtiva etmüddeaaleyh olduğu davalardır. Ay rıca 763 dava da Devlet Şurasında açıl mektedir. Dergide ayrıca İstanbul Malimıştır. Hazinenin Şurada eskilerle bir ye Muhakemat Müdürlüğü emrinde çalılikte 1550 davası vardır. Bu sene hazi şan 58 avukatın her birinin ayrı ayn aldıknenin 1797 davasına lehde, 718 davası lan davalarla elde ettikleri neticelere dair na da aleyhte karar verilmiştir. Davaların malumat da vardır. Muhakemat dairesinin bir senelik çalışmaları Siyasî icmal Italyanın politikası ont Ciano ahiren Milânoda söylediği bir nutukta, Italyanın haricî politikasını hem şümullü, hem de açık olarak tahlil ve izah etmiştir. Daha evvel, Mussolini Cenovada söylediğı nuiukta, İspanyada Italyanlarla Fransızların karşı karşıya boğuşmakta clduklarından ve İtalyanm General Franko'nun davasını sonuna kadar tutacağından bahisle Fransız İtalyan müzakerelerinden bir netice ve hayır çıkmasını beklemediğini beyan etmış, Italyanın Fransaya karşı olan politikasını açıkça anlatmıştı. Kont Ciano da, kaym pederi ve şefi Mussohni'nin izahatını, Fransadan ve Fransız İtalyan müzakerelerinden bahsetmiyerek tamamlamıştır. Fransa mat buatı da Milâno nutkunu bu yolda anlamıştır. tngiliz matbuatı ve bahusus hükumete yakın olan kısmı da bu fikirdedir. Bunlar diyorlar ki Fransa, İtalya ile anlaşmak isterse, İspanya meselesınde ta mamile îngilterenin noktai nazarını kabul ederek siyasetini buna uydurmahdır; yani Fran^a, Barselona hükumetine silâh ve diğer harb malzemesi vermek suretile yar; dım etmekten kat'i surette feragat ettiğ ne dair îtalyaya ikna edici teminat verme dikçe ve kara hududunu seddetmedıkçe îtalya Fransa ile tekrar müzakereye başlamağa razı olmıyacaktır. Türkçeyi çok güzel konuşan Madam Resto'nun okuduğum osmanlıca beyitleri anlamasma imkân yoktu, o sebeble izaha giriştim. Şairin istiarelerii'den, tevriyelerinden, melih veya kabih îhamlarmdan anlaşılabilecek manalan gösterdim. Zeki kadm, şiirin özünü yakalamakta gecikmedi: Şairiniz, dedi, Bulgar güzelini ufaktefek buluyor demek?... Bu isabetli anlayışı alkışlamakla beraber Fazılın bir dejenerasyona da işaret ettiğini tasrih etmeğe lüzum gördüm. Şimdi güzel yoldaşım, elimdeki Defteri Aşk hakkında sualler sıralıyordu: Fazıl kimdi, escrin çerçevesi neydi, ne zaman ve ne gibi şartlar arasmda yazılmıştı ve saire ve saire?.. Doğrusunu söylemek icab etligi için Defteri Aşk sahibinin kısa bir zaman içinde yirmi iki güzele gönül verdiğini anlattım. Madam Resto, bilmem neden, gözlerini bir lâhza kapadıktan ve o dunımda kimbilir neler düşündükten sonra çapkm çapkın güldü: Çilek niçin ucuz? Yeni bir ticaret Bunun sebebi, Ereğliden Piyasadaki nikel ufak çok mal srelmesidir paraları topluyorlar Yirmi iki gönül seyahati ha, dedi. Asrımızın cemiyet hayatma temin ettiği kolayhklara rağmen yapılması güç bir sefer silsilesi!.. Şairiniz hakikî bir kelebekmiş. Yazık o hercaiyi mısafir eden çiçeklere! Fazılı müdafaa etmek için tahammülü güç bir arzu duydum. Onun bir kelebek değil, vefa denilen bulunmaz ıtrı âvare âvare arıyan bir ruh olduğunu ve o ıtrm karargâhı olduğuna inanıp da üzerine kapandığı her güzellikten bir katre zenir alarak zerre zerre eridiğini, kendi hüsranına ağlamaktan da nihayet kör kaldığmı söyledim. Sizin Müse, dedim, belki otuz iki, belki yüz iki erkek verem eden Jorj San'dan aldığı zehiri gözyaşı olarak edebiyatınıza amıağan bıraktı. Bizim Fazıl, yirmi iki güzelden topladığı ıstırabı bir kahkaha kitabı haline koymak inceliğini gösterdi. Çünkü şahsî elemleri terennüm ederek başkalarını ağlatmak belki bir hüner, fakat o elemleri hatta kör olmak ve kör yaşamak pahasına da olsa kahmünasebetlerinde bir kere daha tebarüz kaha halinde edebiyat tarihine geçirip oettirmiştir. kuyucuları neş'elendirmek muhakkak ki Tren bu istasyonda pek az durduğu biı harikadır. Defteri Aşk işte bu harikaiçin şehri gezemedik. Nişave suyunu unın satırlaşmış şeklidir! zaktan selâmladık. Fakat tren yolculaMadam Resto, yirmi iki aşk geçiren rına sigara, portakal, likör filân satmak şairi, güzelliğe karşı mücrim saymakta istiyen satıcılann ellerinde Niş'in bir zaısrar etmek istiyordu. Çünkü şuh bir kamanlar dillere destan olan kovan balındındı ve şuh kadınlar, yirmi iki kere sedan bir tutam, nohudlu simit çöreğinden ven erkekleri değil, yirmi iki kere sevilen bir parça aramaktan ve bulamayınca ühemcinslerini yüksek görürler. Şu halde zülmekten geri kalamadık. Eski günlerin zavalh Fazıh ve elimdeki Defteri Aşkı o bal bize tadım, o çörek de kokusunu onun mahkum etmesini önlemek kolay ol daha canlı surette verebilirdi?... mıyacaktı, aramızda açılmak üzere buluNiş'ten işte bu tahassürle ayrıldık. Gün nan münakaşa da uzayıp gidecekti. Be yavaş yavaş bitiyor, etraf esmerleşiyordu. reketversin ki Çarıbrod göründü, Yugos Muhiti saran ve kııcaklıyan bu perde alav hududuna girildi ve mevzuu değiştir rasında yol esmer bir meçhul haline gelraek zarureti hasıl oldu. diğinden bir şey görmek ve bir şey seyretGümrük memurlannın, polislerin selâm mek güçleşiyordu. Bu güçlük biraz sonra verişleri, formaliteye göre sual edişleri tekemmül etti ve gece başladı. Artık şigerçekten centilmenceydi. Hepsinin, is mendifer ve istasyon memurlarının uzuntisnasız hepsinin durumunda konuğunu ca fasılalarla cuprija ve lapovo gibi isimmemnun etmek istiyen ev sahibi nezaketi ler haykırdıklarını duymakla iktifa ediseziliyordu. Belki itrat ediyorum. Fakat yorduk, bu isimlerin köy mü, kasaba mı onların Türklere karşı daha hususî bir temsil ettiklerini göremiyorduk. Fakat dost takayyüdü gösterdiklerine zahib ol muhayyele, derece derece mütezayid kadum. Bize bakışlarında gözleri kalb olu ranlığa rağmen gene bir çok şeyler hatırlıyor ve birçok şeyler seyrediyordu. O yor ve o kalb bizim kalblerknize kardeş derecede ki tren uzun saatler içinde topu kardeş bakıyor gibiydi. Başka gümrüklertopu iki istasyonda durduğu halde ben, de daha sonralan çektiğimiz güçlükler sıtam beş yüz yıl bu yollardan akıp giden rasmda hep bu centilmen adamlan düşün dedelerimizin konakladıkları merhalelemüş ve Yugoslav nezaketine birkaç kere ri birer birer tesbit ediyor gibiydim. Alekdjıha minnettar olmuştum. sance, Rajanya, Praken, Bancisa palanBu hazzı, Çarıbrod'dan sonra başlıyan galan işte yanlarından geçtiğimizi kurunyol güzelliği derece derece artırdı. Şim tuladığım ve kendilerini görür gibi oldudi tren boğazımsı bir vadiden geçiyordu. ğum konak yerleri cümlesindendi. Bu hayali temaşadan yemeğe davet Yüksek kayaların eleğini doymaz bir iştiha ile öpe öpe akan sularda aldıklan bu olunmak münasebetile ayrıldım. Altı seyi ninni olarak iade eden bir ses ve o Türk öğle yemeğirde olduğu gibi gene kayalarda öpüle öpüle, ninni dinliye din iki masa işgal ediyorduk. Madam Resliye uyuyan yorgun bir ruh seziliyordu. to, bu sefer benim oturduğum yerin arkaİyl bilmiyorum amrııa bu vadi, bizim ta sma düşmüştü. Kendisini ancak ayanadan rihlerde Karyeli Karıca boğazı diye gös görüyordum. Ellerile çatalmı, bıçağını terilen yer olacak. Vaktile Şehirköyü, kullanırken gözile de bir yanına koyduğu Özve köyü»gibi seferber ordu merhaleleri kitabı, imrendirici bir iştiha ile, yiyordu. Mide ile dimağını bir anda doyurmabu istikamette tesbit edilmiş bulunuyordu ğa çalışan şu güzel kadm o halile bana bir ve Niş ılıcalarına gene buradan ve daha kat daha güzel göründü. Fakat okuduğu ilerideki Şehirköy boğazından geçilerek kitab aburcubur makulesindendi. Ayni van'ırdı. mahiyette olan yemeklerden onun gene Vadinin dünkü farihte oynadığı rolleri ve meselâ kârvan vı.ran çetelere karşı bu midesi müteessir olmasa bile okuduğu kiralarda kurulan Musapaşa kalesi gibi tabdan beyin fesadına uğraması muhakblakhaus'ları değü, bizim Geyve boğa kaktı. Bu sebeble acıdrnı ve ilk fırsatta zını düsünüyordum. Onun muhteşem ve kendisine nasihat vermeği tasarladım. Piyasada, son günlerde, yeni bir para Bu sene, bütün meyva fiatlarında ol duğu gibi, çilek fiatlannda da görülme ticareri başgöstermiştir: Nikel beş ve on miş derecede bir ucuzluk vardır. Fiallar paralık alışverişi. umumiyetle 15 kuruştur. Filhakika, bazı açıkgözler, bugünkü Bu fiat düşüşünün sebebi, İstanbul çi rayice göre beş ve on paralık nikellerin lekçilerine göre Ereğli çilekçilerinin dam külçe halindeki tutarlarının tedavül kıy pingidir. îstinye ve Arnavudköy sırtla metlerinin çok fevkinde olduğunu hesab rındaki çilek tarlalarının sahibleri topla etmişlerdir. Bunlara göre, yirmi parahk narak Ereğli çilekçileri nezdinde teşebbü nikel paraların ihtiva ettikleri nikel mik satta bulunmağa karar vermişlerdir. İddi tarı, bugünkü tedavül kıymetlerinden alara bakılırsa, Ereğli çilekleri, İstanbul yüzde on, hatta yüzde on beş fazladır. çileklerinin nefasetini haiz değildir. İs Bunu gözönünde tutan bazı sarraf tanbul çilekçileri, Ereğli çilekçilerile an larla işini bilen nikelâjcılar, piyasada laşamadıkları takdirde önümüzdeki se mevcud nikel ufaklıkları toplamağa ve nelerde frenk çileğinden başka birşey ye istife başlamışlardır. O kadar ki bugün tiştiremiyeceklerini söylemektedirler. piyasada nikel beş paralık kalmamış gıbi MÜTEFERRIK Tahsin Uzer gitti Üçüncü Umumî Müfettiş Tahsin Uzer, dün, Trabzona müteveccihen şehrimizden hareket etmiştir. Üm'umî" Mufettişlîk Maliye müşaviri Hayreddin Taluy da Tahsin Uzerle beraber gitmiştir. Türkkuşu talebesi için yeni bir üni forma örneği kabul edilmiştir. Bu üniforma, Cumhuriyetimizin on beşinci yıl dönümü olan önümüzdeki 29 teşrinievİlk Tedrisat miifettişlerinin umumî velde merasimle giyilecektir. O gün, sarhoşlar muvazeneye alınmaları hakkındaki kaŞimdiye kadar İtalyanm, Almanya ve binlerce sivil havacı, kız, erkek, yeni nun, mer'iyete girmiştir. Japonya ile birlikte hareket etmesindeki Evvelki gün Balatta Hurremçavuş üniformalarını giyerek Ankaradaki büBu kanuna göre, müfettişlerin makam yük geçid resmine iştirak edecektir. mahallesindeki bir meyhaneye gelen esbab bu kadar açık bir surette izah edilmaaşları kaldırılmış, kendilerine birer Emin Karataş ile Kemal isimli arkada memişti. Kont Ciano îtalyanın Tuna kıdem verilmiştir. Aslî maaşları 30 lira Kızılay haftası devam ediyor şı, kafayı çektikten sonra meyhaneci havzası ve Balkan yarımadasile alâkadar dan dun olanlarm aylıkları 30 liraya çıKızılay haftası münasebetile dün de Moize çatmışlar, meyhanede ne buldu bulunmasmın esbabını da pek açık izah karılmış. 30 liradan fazla maaşlı müfet Fatih Halkevinde kalabalık bir halk larsa kırıp kaçmışlardır. Emin yakalanetmiş, coğrafî ve tarihî icablara atfettiği tişler de birer derece kıdem kazanmış kütlesinin iştirakile merasim yapılmış mıştır. Kemal aranıyor. bu alâkadarlığın herhangi hodkâmlık, lardır. tır. Merasime sabah saat 11 de Itfaiye hegemonya ve tefevvuk daiyelerinden Zam gören müfettişlerimiz şunlardır: bandosunun çaldığı îstiklâl marşile başBir yankesici yakalandı neşet eylemediğini, eski dostlukları mu Turan, Mehmed Ali Pamir. Şevki lanmıştır. Hürmetle söylenip dinlenen Tophanede Kasablar sokağında sabı hafaza ve samımî anlaşma ve işbırlığı esaErksun, M. Şefik, Muharrem Karamız marştan sonra Fatih Halkevi başkanı rak. Nazif özbey, Tevfik Solmaz, Şev Rüştü Diktürk, heyecanlı bir söylev ve kalı yankesicilerden Hüseyin Doğan, sı üzere yeni dostluklar tesisi emellerinden ki Çek 55 liraya. Tevfik Gürel. Muvaf rerek Kızılaym mahiyet ve ehemmiye tramvayla Eminönüne gelirken Emin mülhem bulunduğunu söylemiş, bu münafak Uyanık 40 liraya, İsmail Hakkı Erk tinden bahsetmiştir. Bundan sonra halk Gül, Vahideddin Erzik ve Yorgi Anas sebetle îtalya ile Yugoslavya, Macarismen, Şevki Pulat. Bedri Akalm, Süley tan arzu edenler Kızılaya üye yazılmış tiyadinin ceblerini karLştırmış, suç üs tan ve Arnavudluk arasmdaki rabıtaları tü yakalanmıştır. man Ahmed. Muslihiddin Okay, M. Tev lardır. hatırlatmıstır. İtalyanın, mes'ul bir ağızla fik, Şinasi, Ahmed Hamdi, îzzet Kaçak, yakm şark politikasının hedef ve gayele Merasim geç vakte kadar devam et Denize düştüler Mansur Tekin, Hurrem Arman, Receb rini aîenen tesbit ve tasrih etmiş olması Dün saat 11 de Paşabahçe koyunda Çekiç 35 liraya, Mehmed Ali, A. Sami, miştir. nın, bu bavalideki sulh ve emniyet havaSüleyman Edib, Cemal Öncel ve NuredSıhhiye Vekili şehrimizde demirli bulunan Adnan vapuru önün sını bir kat daha iyileştireceği şüphesizdir. de şarpi ile gezintiye çıkan 21 yaşlarındin de 30 liraya terfi ettirilmiştir. Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili Muharrem Fevzi TOGAY Müfettişlerin yeni maaş kadrolan ha doktor Hulusi Alataş, dün şehrimizp da Orhan Aykan ile arkadaşı Fikrei Üstündal şarpinin devrilmesi üzerine zırlanmış ve yeni şekle göre maaşlarm gelmiştir. Vekil, bir iki gün şehrimizde denize düşmüşlerdir. Gencler, zorlukla tediyesine başlanmıştır. İki yangın kurtarılmıştır. kaldıktan sonra Ankarava dönecektfr. Erenköyünde Sahrayıcedid caddesinDün akşam kuzguncukta de 119 numaralı Fatmanm evinde kirabir çocuk boğuldu cı bulunan Rasimin odasmda döşemeler tutuşmuş ve söndürülmüştür. Dün akşam, saat 18 raddelerinde bir Göztepede İstasyon caddesinde emekçocuk denize düşerek kaybolmuştur. li general Galibin 84 numaralı dükkâ Antalyarun Elmalı kazasmdan mer mın arka kısmmdaki kaplamalar hum Hakkı Öztürkün oğlu dokuz yaştutuşarak itfaiye tarafmdan söndürüllarında Refet Öztürk, dün akşam 18 de, müştür. arkadaşlarile beraber Kuzguncukta deYangına, Haydarpaşadan gelen ve 21,5 ta Göztepeye uğrıyan banliyö lokoniz kenannda oynarken birdenbire a motifinden sıcrıyan kıvılcımların sebeb yağı kayarak denize düşmüştür. Bir olduğu anlaşılmıstır. müddet görünmiyen çocuk, bir hayli aranmışsa da bulunamamıştır. Refetin Burnunu kırmış akmtıya kapılarak boğulduğu anlaşılıSeyyar süpürgeci Elâzığlı Emir oğlu yor. Ali Karabulut ile seyyar köfteci Edirneli Cafer oğlu Ali Fuad, birbirile kavga etmişlerdir. Kavga neticesinde KaMuğlada tütün ziraati rabulut köftecinin burnunu kırmıştır. Muğla • (Hususî) Vilâyet dahi' Suclu yakalanmıstır. linde tütünlerin ekimi bitmek üzeredir. Yalnız tütünlerin büyümesi yağmursuzluktan durgundur. Ekilen tütünlerde hasYeni yapılan Demirkapı Maliye Tabsil şubesi binası Nüshası 5 kuraştur. talık yoktur. Rekolte geçen yıla nazaran Maliye tahsil şubeleri için yeni binalar inşasma devam edilmektedir. azdır. Bu yıl rekolte 5 milyon 900 bin için kilo tahmin edilmektedir. Bütün vilâyet Samatyada yapılan yeni Maliye Tahsil şubesi binasını müteakıb Sirkecide Demirkapıda yapılan Maliye Tahsil şubesi binasının da inşaatı ikmal edil1400 Kr. 2700 Kr. Senelik dahilinde 10 bin 550 hektar tütün ekil miştir. Bunu Kadıköy ve Beşiktaştaki binaların inşaatı takib etmektedir. 750 > 1450 » Altı avlık miştir. Kurakhk devam ederse rekolte Kısa bir zam anda şehrimizde ayni tarzda bir çok Maliye Tahsil şubeleri 800 » Üv aylık 400 > inecektir. inşa edilecektir. Yokrur Bir »ylık 150 » Terfi eden ilk tedrisat miifettişlerinin listesi Türkkuşu talebesi için yeni üniforma Fransa ile İtalya arasmdaki anlaşma kapısının büsbütün kapanması, îngiliz îlalyan anlaşmasını da natamam bırakacağını ve bunun taibik mevkiine konulması için şart olan îspanya meselesinin hallini güçleştireceğini düfünen Ingiltere, Roma sefiri vasıtasile Kcnt Ciano'ya tavassut teklifinde bulunmuşsa da, îtalya Hari ciye Nazırı, İspanya meselesinde, Fransa, İtalyanın noktai nazarını kabul etmedikçe, Fransız ttalyan anlaşmasına imkân bulunmadığı cevabmı vermiştir. Kont Ciano, nutkunda, İspanya meselesinin îtalya için olan ehemmiyetini anlatmak için îtalya ile Almanya arasın daki son yakınlaşmanın ve Berlin Roma mihverinin «bolşevik müdahalesi» adıdir. On paralıklar da vesaiti nakliyeden nı verdiği İspanyadaki hâdiselere karşı başka bir yerde görünmez olmuştur. Bu Alman ve İtalyan düşünce ve menfaatlegidişle sıra, nikel yirmi, daha sonra da rinin birleşmesinden başlamış ve meydakırk parahklara gelecektir. Vaziyet de na gelmiş olduğunu anlatmıştır. vam ederse yakında piyasada bir «ufakBerlin Roma mihverinin Tokyoya lık buhranı» başgösterecektir. kadar uzatılmasının sebebi de, «kuvvetli ECNEBI MEHAFtLDE ve necib>> sıfatlarile medhü sena ettiği Japonyanın «bolşevikliğe karşı îtalyan Şehrimize gelen Yunanlı Alman hareketine iltihak eylemesi» olduğunu söylemış ve Japonlarla îtalyanlar aüniversiteliler Dün şehrimize Yunan üniversitesi ta rasındaki müşterek meziyetleri saydıktan lebesinden bir grup gelmiştir. Gene ü sonra istikbalde dahi iki aradaki dostlu niversiteliler bugün Atatürk abidesine ğun daha sıkı, daha faal olacağmı beyan etmiş ve Çinin de «Sovyetlerle tesanüdde çelenk koyacaklardır. bulunmak ihtiyatsızlığmı» göstermiş ol Meyhaneyi altüst eden duğunu söylıyerek tenkıd etmiştir. ( Demirkapı Maliye tahsil şubesi binası C umh ur i ye t